23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ARALIK 1990 SERGI KÜLTUR-SANAT CUMHURÎYET/7 Işık Tunca'nın başarısı • BRÜKSEL (AA) — Yıllardır Avrupa'da yaşayan Işık Tunca, ünlü Flaman ressamı Vincent Van Gogh'un başansız bulunarak kovulduğu Belçika'nın ünlü Anvers Kraliyet Resim Akademisi'nin en basanlı öğrencisi oldu. Okulu bitirmeden hiçbir öğrenciye kişisel sergi açma izni vermeyen akademi yöneticileri, yaptığı başanlı çalısmalardan ötürü Işık Tunca'nın Brüksel'deki Bortier Galerisi'nde karakalem çalışmalannı sergilemesine izin verdiler. 19 portrenin yer aldığı sergisi Brüksel'deki Türkler kadar yabancıların da büyük ilgisini çeken Işık Tunca, resme 5 yaşında başladı. Tunca, üstün yeteneği nedeniyle Türk hükümetinin kendisini "harika çocuk" statusünden yararlandırarak yurtdışına resim tahsilinc göndermeyi ailesine önerdiğini, fakat babasının buna karşı çıktığmı anlattı. Dünyarun her yanından kadın sanatçıların üye olduğu (UFACSI) Kadın Ressamlar Derneği'nin faal bir üyesi olan Işık Tunca'nın eserleri 1992 yüında lstanbul ve Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde sergilenecek. MÖZİK Cihat Aşkın resitali • KiUtür Servisi — f Kemana Cihat Aşkın, 26 aralıkta Cemal Reşit Rey'de bir resital verecçk. Aşkın'a piyanoda Mehru Ensari eşlik edecek. Programda Beethoven, Bach, Brahms ve Yalçın Tura'nın yapıtlan yer alıyor. Aşkm U yaşındayken Türk Müziği devlet Konservatuvarı'nda kemana başladı, 'eğitim- hızlı keman' biriminde Ayhan Turan'ın öğrencisi oldu ve burayı 1989 vüında bitirdi. llk resitalini 1984 yılında veren sanatçı, Paganini'nin Kapris'lerindeki yorumuyla müziksever ve eleştirmenlerin dikkatini çekti. tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği ilk konserinde seslendirdiği Çaykovski'nin Keman Konçertosu'yla büyük övgüler topladı. 1985 yılında lstanbul Filarmoni Derneği'nin 'Ydın Genç Sanatçısı' ödülüne değer görülen Aşkm, 1987 yılında Ingiltere'de Menuhin Keman Yanşması'nda 'En lyi Bartok Yonımcusu' seçildi. Akbaba ve Dr. SkulTdan konser • Kiiltıir Servisi — Istanbullu rock topluluğu Akbaba ile Ankaralı rock topluluğu Dr. Skull, 29 aralık günü saat 15.OO'te Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde bir araya gelecek. 1985 yılında kurulan Akbaba, bugüne dek lstanbul, Kocaeli, Bandırma, Bursa, Edirne ve Ankara'da konserler verdi. Topluluk "Moonlight" adlı ilk kasetini geçen eylülde çıkardı. Serhat Çiftdal (gitar), Tamer Turna (gitar), Aykut Sabak (davul), Haydar Tacettin (bas) ve Emre özgen'den (vokal) oluşan Akbaba'dan sonra sahne alacak olan Dr. Skull, ilk kez lstanbul'da bir konser verecek. 1983'te kurulan topluluğun metalden rocka, punktan reageye uzanan iki kaseti geçen yaz piyasaya çıkmıştı. Murat Baştepe (gitar), Murat Ersöz (gitar), Mustafa Erman (bas), Alper Yarangümeli'den (davul) oluşan topluluğun ikinci kaseti de önümüzdeki günlerde çıkacak. Bu konserin organizatörlüğünü "Ve Ajans" yapıyor. ÖDÛL 'Kadın Gözüyle Kadın' • Kiiltür Servisi — Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, "Kadın Gözüyle Kadın" başlıklı bir fotoğraf yanşması düzenledi. Çalışmaların en geç 15 Şubat 1991 tarihine dek Fener mah. Abdülezel Paşa Cad. 34320 Haliç-tstanbul adresindeki vakfa gönderilmesi gerekiyor. Seçici kurulu Tülin Altılar, Laleper Aytek, Emine Ceylan, Yıldız Üçok ve Füsun Yaraş - Ertuğ'dan oluşan yarışmaya renkli ve siyah-beyaz baskılarla her iki dalda en çok beşer fotoğrafla katılınabilir. Fotoğraflann boyutlan minimum 18x24 cm olmalı ve paspartu yapümamah. Tüm fotoğraflann basım, yayım ve kullanım haklan vakfa ait olacak. Yarışmada birincilik kazanan yanşmacıya bir mılyon lira, ikincilik kazanan yarışmacıya 10 makara 35 mm Kodak Ektachrome ve Kodak T-Max ve Kodacolor filmler verilecek. Üçüncüye ise 10 adet renkli ya da siyah-beyaz baskı yaptırma olanağı tanınacak. Çetin Altan'ın 'Telefon Kimin İçin Çalıyofunu sahneleyen Engin Uludağ: Garip bir otosansürümüz var Uludağ, birbirine benzer oyunlar yazüdığı kanısında. Bazı konulara değinümediği, tepkilerden çekinildiği için ertelendiği görüşünde. DİKMEN GÜRÜN UÇARER Engin Uhıdag yerli yapıtların sahnelenmesinde deneyimli bir yönetmen. Pek çok yazanmız- la çahşmış bugüne dek, ama Çe- tin Altan'la bu oyun ilk çalışma- sı. "Sahndemeyi düşiindüğiim oyunlan nedense bir türlii denk düşemedi bana bunca yıl" di- yor. "Çetin Altan siyasi alanda kalem oynatmış bir isim. 'Tele- fon Kimin tçin Çalıyor'da siya- set çerçevesinin dışına çıkarak bir başka yanını ortaya koyu- yor. Oyunda sürekli eskiye öz- lem teması işleniyor. Özel bir yaklaşımı var yazann. Aslında bu yaklaşım hepimizde var. Es- kinin güzeiliklerine vanna bilin- cimiz daba tru arttı bilerniyo- rum. Geçmişten, geçmişin anı- lanndan söz eden temalar ilgi- mizi çekiyor. Bu piyeste, bu öz- lera agııiıklı olarak var. Ben de Çetin Altan'ın derinliklerinden biri olan bu yönünü vurgula- raak için sahneledim 'Telefon Kimin tçin Çalıyor'n." "Sizce oyunda izleykinin sü- rekli merakını uyandıran tele- fon motifinin islevi nedir?" so- rusunu şöyle yanıtlıyor Engin Uludağ: "Bu eserde özellikle ŞEHtR TtYATROLARI'NDA OYNANIYOR — Çetin Altan'ın 'Telefon Kimin İçin Çalı- yor'nnda Orhan Elçin, Ekrem Dümer, Giil Gülgiin ve Sernı YUmaz da rol alıyorlar. çözümsüz bırakılan bir şey var. Yıkıhnak üzere olan eski bir ko- nak ve bu konağı sanki geçmi- şiyle birlikte koruyan bir giiç. Yazanmız da galiba böyle dtt- şiinüyor. Bu binayı yıkılmaktan konımak için sanki son dakika- ya kadar gizli bir şemsiye altın- da tutmaya çalışan bir güç. Ta- bii bugünün bilimsel mantıgı içinde buna yanıt bulmak zor. Bir fantezi olarak ele alınmış ve yazar bu telefon fanlezisiyle sa- nınm şunu vurgulamak istemiş: Bizier ne denli gözden çıkartsak da madde dünyası bizi ne denli başka yerlere getirse de içinde yaşanüan mekânlar konınmak zorundadır." Oyunda önemli bir değişiklik yapmamış yönetmen. Çetin Al- tan'ın "Oyun senin, istedigini yapabilirsin" demesine karşın Uludağ "Bir oyun yazann ka- leminden çıktığı gibi olmalı" görüşünde. Bu nedenle de salt tekniğin gerektirdiği ufak tefek değinmelerle bulunmuş, tekrar olmasından korktuğu motifleri ayıklamış. Yaptığı önemli bir kurgusal değişiklik, aynı Os- manlı paşasının torunu olmak- la ilgili temayı oyunun ortala- rından sonurra taşıması. Çetin Altan yorumu beğenmiş. Bu da Engin Uludağ'ı en az seyircinin ilgisi kadar memnun ediyor. Kısaca "oyun yazarlığı" ko- nusuna da değiniyoruz. Bu has- sas konuda şunları söylüyor Uludağ: "Çok iyi bir eser yaka- landıgı anda tiyatro ugraşanla- n dogal olarak iistüne atlamak istiyor. Buna zorunlular da. Eger yerli yapıtlara çok fada ta- lep olmuyorsa bunun nedenle- rini ciddi biçimde araştınnamız gerekir. Genel olarak bakacak olursak, birbirine benzer oyun- lar yazılıyor. Bazen bir uç nok- ta yakalanıyor ve onun peşinde gidiliyor. Tekrardan uzaklaş- mak, çok degişik ürttnler cıkart- mak zorundayız. Bizim aklımı- za gelmeyen konuları başkalan işliyorsa ve bunlann bizden ol- masını istiyorsak değişik ürttn- ler çıkartmanın yollannı ara- mak şart. Bir de su var; yazar- lanmız belld kendiierini çok öz- gür hissetmiyorlar. Burada hi- yerarşik bir denetimden söz et- miyorum. Yıllar önce sahnele- rimizde rahatlıkla oynayabilmiş Fadik Kız' piyeane bir süre ön- ce yeniden sahnelendiğinde top- lum olarak gösterdigiroiz aşın tepkiyi haürlarsınız! Kamuo- yundan şu ya da bu nedenle ge- lecek böylesi tepkilerin kendile- rini rahatsız edeceği endişesiyle yazarlanmız bazı konulara ya biç deginmiy orlar, ya hafif de- ğinmelerle geçiştiriyorlar, ya er- teliy orlar ki gunümüzde Batı toplumlan da bu altı çizilerek yapılıyor." Engin Uludağ'a katılmamak olanaksız. Ne askerimize, ne din adamımıza, öğretmenimize, doktorumuza, avukatımıza şöy- le ya da böyle bir eleştiri getiri- lemez. Derhal birtakım kunıluş- lar zırhlarına bürünüverirler... Garip bir otosansür içindeyiz toplum olarak. Daha doğrusu eleştiri kaldırmşyan bir toplu- muz... Şöyle noktalıyor Engin Ulu- dağ sözlerini: "Türk tiyatrosu- na talebi arttınrsak talep, çeşit- liligi doğuracaktır. Şimdi mev- cut eserlerimize talebi doğura- rak gelecek için verimlilik sağ- layabiliriz. Genç yazarlann bu alana ragbet etmesini sagiamak, seyircinin tiyatroya ragbet etme- siyle orantılı ve bu da kendimi- zi kısır bir döngii içinde sayma- dan, mevcudu zengin bir şekil- de sunarak cazip alanlar yarat- mamızla bağlantıh." Yapıtlannı Emlak Galerisi'nde sergileyen Letonyalı fotoğrafçı Aivars: Fotoğrafta çevirmenegerek yokİFSAK'ın düzenlediği lstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında açılan sergi ay sonuna kadar görülebilecek. Sanatçı, fotoğraf çekmenin düşünce biçiminin ürünü olduğu görüşünde. MERAL ORALtŞ İFSAK'ın bu yıl 6'ncısını ger- çekleştirmekte olduğu "tstanbul Fotoğraf Günleri" kapsamında bir de Letonyalı konuk var: Akis Aivars. Aivars profesyonel ola- rak fotoğraf muhabirliği ve Le- tonya Fotoğraf Kuruluşu'nun başkanlığını yapmakta. Aivars'm fotoğrafla tamşması 16 yaşında yaptığı karanhk oda çalışmalarıyla başlamış. Sonra- ları babasının ona armağan et- tiği bir fotoğraf makinesiyle kendisi de fotoğraf üretme ola- nağını bulmuş. 17 yaşında ka- mera asistanlığı yapan Aivars sonraki yıllarda inşaat sektörün- de fotoğrafçıhk yapmış. Letonya dili ve edebiyaü eği- timi gören Aivars, Letonya ve Leningrad'da radyo ve TV mu- habirliği ardından 1973 yıhnda Riga'da profesyonel foto muha- birliği ve sanat yönetmenliği yapmış. 1987'den bu yana da 255 üyesi bulunan Letonya Fo- toğraf Kuruluşu'nun başkanlığı- Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MlKES, a joint venîure company in the field of Electronic VVarfare. seeks experienced Electrical Engineers to work in the follovving areas: • Hardware (DigitaD Q Systems (EW) • Active ECM Subsystem • TWT Transmitter • Ground Support Equipment Required Qualifications • B. Sc. in EE (minimum) Q Knowledge and/or experience in the follovving areas: Digital/Video Signal Processing, Microwave Communications Systems, Hardware Design, Antenna Jheory, Operation/Maintenance of Commercial Test Equipment. System Level Testing & Failure Analysis Send your resume. vvith a recent picture to: MİKES Microvvave Electronic Systems, Inc., Kader Sokak 6/4 G.O.P. 06700 ANKARA not later than January 2, \ 991. All applications will be kept confidentıal. All male applicants must be free' from military obligations and all applicants must have excellent command of Engüsh. nı sürdürmekte. Paris, Münih, Münster, Pori (Finlandiya), Kobe (Japonya) gibi yurtdışı sergjlerinin yanı sıra yurtiçinde de birçok sergi açmış olan Aivars, EFIAP unvanına sahip. Beyoğlu Emlak Sanat Galeri- si'nde 31 aralığa değin açık ka- lacak olan sergi, Letonya halkı- run bağımsızlık çağrısını, bir fo- toğraf sanatçısının portresini, sanatçuun Paris'te satranç oyna- yan dostlannı ve gündelik yaşa- rrundan anlan aktaran renkli fo- toğraflardan oluşuyor. Sanatçı- nın bu fotoğraflan daha önce Riga'da ve Rostofnadau'da ser- gilenmiş. İstanbul'daki bu sergi, Ai- vars'ın bundan önceki çalışma- lannı biienler için biraz sürpriz bir sergi oldu. Işığın, mekânın ve izleğin titizlikle seçilmiş oldu- ğu, iri grenlerle üretilmiş siyah- beyaz fotoğranannın tadını bu sergide yeniden bulmak pek ola- sı değil. Aivars, siyah-beyaz fo- toğraf tan renkli fotoğrafa geçiş serüvenini şöyle dile getiriyor: "Bundan üç yıl öncesinde la- baskılannı yitirdim. Ancak 100 tanesini kurtarabildim. Bir de 40 fotoğrafım Paris'teki müzede. Bunlann ötesinde hiçbir şey kal- madı elimde." O gün bugündür fotoğrafa yeniden başlar gibi renkli fotoğ- raf çekiyor. Bir kez daha siyah-beyaz çalışmamasının ne- denini ise "Bunca yıl sürekli siyah-beyaz çektim. Böylesi uzun bir sürede hep aynı malze- meyle çalışmak, ürettikkrinize bir yenilik katmıyor. kendinizi yinelemeye başlıyorsunuz. Siyah-beyazda başat olan ışık. Oysa renklide ışığın yanı sıra renk ve kompozisyonu da önem kazanıyor. Siyah-beyazın kötü oldugunu soylemiyorum. Ancak insanın kendisini yenilemesi ge- rekir. Keşke iki yüreğim olsa da birini siyah-beyaza, diğerini renkliye versem" diye açıklıyor. "Fotoğraf çekmenin bir dü- şünce biçiminin, dünyaya bakış açısuun ürünü" oldugunu belir- ten sanatçı, "Bireyin kafasında var olan bir senaryonun ışıkla, renkle desteklenmesidir fotoğ- rar* diyor. Kendi fotoğraflany- Ia da özellikle Letonya halkının sorunlannı, yaşadıgı kenti, dün- ya fotoğrafçılarının portrelerini, gezi izlenimlerini görüntülüyor. Fotoğraf politikasını "Sonın- lanmızı tüm dünyaya duyur- mak" olarak açıklayan Aivars, Bruno Alsinş ve Andris Stenc- lavs'la birlikte Baltık ülkelerinin özgürlük sorunlarını işledikleri "Baltık Yolu" adlı bir sergi ha- zırlamışlar. Sorunları kendi sı- nırlarının ötesine, tüm dünya kamuoyuna ulaştırmak amacıy- la bu sergiyi önümüzdeki aylar- da sorunun sıcakbğını hâlâ ko- ruduğu Almanya'da, Reutling'- de açacaklar. "Fotografın evrensel bir dil" oldugunu, "çevirmene gereksi- nim duymadan, birçok kişiyle iletişim kurulabilecegi'ni vurgu- layan Aivars, "tstanbul bir Av- rupa kenti. Ancak Asya'nın da başlangıç noktası. Dostluk, öz- gürlük çağnsı burada Batı'dan Do^u'ya uzanabilir" diyor. ARTIK SİYAH-BEYAZ ÇEKMİYOR — Başlangıçta siyah-beyaz çalışan Akis Aivars, 3 yıl önce çıkan bir yangında butün negatiflerini yitirmiş. Aivars o gün bugündür renkli çekiyor. Sovyet çizer Igor Smirnov'un sergisi dün açıldı Çekmeceden çıkanlar AHU ANTMEN Sovyet karikatürist Igor Smir- nov'un sergisi dün tstanbul Bü- yükşehir Befediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi'nde açıldı. Smir- nov, karikatür meraklılarının yakmdan tanıdıkları bir isim. Sanatçı, geçen yıl Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yanş- ması'nda birincilik ödülü kazan- niıştı. 1944 yıhnda Moskova'da do- ğan Igor Smirnov okul sualann- da başlamış karikatür çizmeye. Okulunun duvar gazetesinde. Sınıfı, arkadaşları ve öğretmen- leriyle "uğraşırken", zamanla güzel sanatlar fakültesini de bitirdikten sonra çevresindeki insanları, ülkesini ve dışındaki dünyayı "karikatürize etmeye" başlamış. Yaklaşık yirmi yıl ön- ce basılmış ilk karikatürü, gün- lük gazetelerin birinde. SmirnoN', karikatürcülüğünün yanı sıra yağlıboya resimler ya- pıyor, kitap kapaklan tasarlıyor. En çok ilgisini çeken, Sovyetler- de yıkık dökük, terk edilmiş bir kenara itilmiş kiliseler: "Bunlan restore etmiyoriar, kendi haline Igor Smirnov: Karikatürcü doktora benzer. bırakıyorlar. Ben de çok üzülü- yorum bu duruma. Onlar bizim halkımızın acısı..." Ama karikatür, Smirnov için daha etkin bir ifade biçimi. Ka- rikatürde felsefe ve resmin iç içe olduğuna inanıyor. Smirnov, ka- rikatür sanatçısını "doktor"a benzetiyor: "Doktor, hastasının vücudundaki hastalıklan göste- rir... Karikatürist de çevresini in- celeyerek daha iyi görebiliyor bazı şeyleri ve teşbis koyuyor. Sonra o teşhisi kâgıda dökmek kalıyor..." Karikatürün bir ama- a da yaşama ve dünyaya karam- sar bakmamak, Smirnov'a göre. Sovyetler'in "yeniden yapılanma" çabalarıyla birlikte, ülkede birçok sanatçının yaşadı- ğı "karamsar tablo" da değişmiş. Ama "karanhk günler" yaşanır- ken de kaybetmemiş Smirnov iyimserliğini: "Sorunlar çoktu, ama ben de gercekleri görmek zorundaydım. Benim espri ya- ratma nedenim insanlar ve in- sanlann her zaman doktoriara ihtiyacı vardır. Belki bu yüzden karikatür her zaman yaşayacak, bu yüzden ölümsüz..." Perestroykadan önce karika- türistler çizdikleri birçok şeyi "çekmecelere kilitlemek" zorun- da kalırken bunlah açığa çıkar- manın yollannı da aramışlar bir yandan. Yasak olan her düşün- ce yaşamını sürdürmüş karika- türistlerin çizimlerinde, çeşitli yoilarla uluslararası yarışmalar- da sergilenmiş, ustelik ödüller almış. "Kara liste"ye girmek pa- hasına da olsa. Şimdi ise bam- başka bir dönem yaşanıyor Sov- yet karikatüristlerin dünyasında. Çekmecelere kaldınlan çizimler —belki düşünceler demek daha doğru olur— ilk kez gün ışığı- na çıkıyor; bu çizimlere "hayır" demek zorunda kalan birçok ga- zete artık bunlann peşinden ko- şuyor... Rodrigues resitali • Kiiltür Servisi — Portekiz asıllı Unlü sanatçı Amalia Rodrigues'in S0. sanat yılı kutlama konserleri içinde yer alan tstanbul resitali, Türk Kalp Vakfı'nm 15. yıldönümü onuruna AKM'de gerçekleşecek. Resital, 14 ocak günü sunulacak. Amalia Rodrigues'in sanat hayatının 50. yıldönümü kutlamalannın ilkine Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ve Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Soares de katılmıştı. Pazartesi konseri • İSTANBUL (AA) — Soprano Gül Sabar, klarnetçi Ahmet Ermakastar ve piyanist Serdar Yalçın, lstanbul Atatürk Kültür Merkezi Oda Tiyatrosu'nda bir konser verecekler. Geleneksel "Pazartesi Konserleri" çerçevesindc gerçekleştirilecek konserde sanatçılar, G.F. Haendel, L.Spohr, F. Schubert, G. Meyerbeer, W.A. Mozart ve Selman Ada'nın eserlerini seslendirecek. Konserler ocak ayında da devam edecek. Mevlana'yı annıa gecesi • Kültür Servisi — Türk düşünürü Mevlana'yı anma gecesi 24 aralıkta Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak. Biletleri AKM'den satışa çıkan anma gecesinde Prof. Dr. Irfan Saygılı açış konuşması yapacak. Ardından, Nezih Uzel yönetimindeki lstanbul Sema Gmbu ve Mutrip Heyeti'nce, 717. Şeb'i Arus dolayısıyla gerçekleştirilecek bir sema gösterisi yer alacak. Gecenin geliri Cüzzamla Savaş Vakfı'na bırakılacak. Ogrenci seı^isi • Kültür Servisi — Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Kulübü'nün 1990-1991 ders yılı birinci sergisi 24-29 aralık tarihleri arasında üniversitenin güney kampüsünde yer alacak. Sergi resim ağırlıkh olmasına rağmen plastik sanatların diğer branşlannı da içeriyor. Sergide - --- üniversite öğrencilerinden ^ Tuna Haim, Genco Gülan, Esra Akın, Nurcan Karamolla, Nugret Ülküsal, VVendy Shaw, Saadi Jalal, Hakan Demet'in yapıtlan sunulacak. BÎLSAK1 TA BUHAFTA 24 Aralık Pazartesi: 19.00 Azerbaycan Sovyetler'in Neresinde? HasanUYSAL 19.00 BilimDizisi: Akâdemik Dünyada Bilgisayar (Bilunsayar): NüzhetDALFES, Aytül ERÇÎL, HamitFlŞEK 25 Aralık Sah: 19.00 Kara Kitap Tartışmalan: Tahsin YÜCEL, DoğanHIZLAN, Hasan Bülent KAHRAMAN 19.00 Sanat Eserinin Anlamı, Yorumu, Değerlendirmesi: " Sanat Eserini Değerlendirme Tarzlan" Erol COŞKUNER 26 Aralık Çarşamba: 19.00 lnsan ve ÇevTesiyle lüşkisi: AC. Hiranmayananda (DADA) 27 Aralık Perşembe: 19.00 Darbelerve Tûrkiye 4: "12 Eylül * Turgut KAZAN, Doğu PERÎNÇEK, Çetin ÖZEK, Çetin UYGUR 28 Aralık Cuma: 19.30 BilsakTiyatro Atölyesi: " Işte Baş Işte Gövde Işte Kanatlar" Yazan: Sevim BURAK Görsel Sanat Atölyeleri Mehmet GÜLERYÜZ yönetimınde (Per.-Cum.) Ta'i Cbi Chu'an Hareketli Meditasyon îlhan GÜNGÖREN (Her Sa. 14.00-20.00) g Zerrin AKGÜN (P.tesi-Per. 1830-1930) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) Rock Cafe-Bar (5.Kat) BİLSAK, Sıraselviler Cad., Soğancı Sok.7 CİHANGÎR 143 28 79-99
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear