23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ARALIK 1990 DÜNYA SATRANÇ ŞAMPİYONASI KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/S Beyaz (KASPAROV) 1*4 344 5.Axc6 6.e5 7.Ve2 8x4 9.Ad2 10.b3 ll.Fb2 12.a3 13.Vxd2 Siyah (KARPOV) e5 Ac6 exd4 Af6 bxc6 Ve7 Ad5 AM Ve6 a5 Fb4 Fxd2 + d5 Siyah (Karpov) 15.Kcl 16.Kxc7 17.O 18g4 19.Fb5 2O.Kxc8 21.0-0 22.h3 23.hxg4 24.Vd4 25.KH 27.M 28.axb4 29.FO 0-0 Vg6 Ff5 Fbl Kac8 Kxc8 h5 hxg4 Fc2 Ve6 KcT Ad7 axb4 Af8 Fb3 a b c d e f g h Beyaz (Kasparov) ERTELENME POZİSYONU (4O.Şh2 fxe6) 3O.Fd3 31.Ff5 32.Vd2 33.Fd4 34.Fbl 3S.Kh3 36.Fc2 37.Vf2 38x6 39.Fxbl 4O.Şh2 oyun ertelendi. Fc4 Ve7 Kc6 Ka6 Ka3 Kb3 Vxb4 Ag6 Kbl + Vxbl + fxe6 16. oyun ertelendi Kültür Servisi — Fransa'- nın Lyon kentinde devam eden Dünya Satranç Şampi- yonası'nda, 16. oyun beraber- lik durumunda ertelendi. Be- yaz taşlarla oynayan Dunya Şampiyonu Kasparov, 14. oyunda yaptığı gibi yine İskoç açılışı olarak bilinen ve mo- dern satrançta pek rağbet edümeyen bir açıhş yaptı. Ka- rpov'un 8. hamlede daha de- ğişik bir devam yolunu tercih edeceği lanlaşıldı. New York'- ta oynanan ilk bölüme kıyas- la çok daha saldırgan bir oyun çizgisi tutturan Karpov, 15. hamlede piyon Feda ede- rek daha iyi bir duruma geç- ti. Bu avantajını kullanmayan Karpov, uluslararası usta Su- at Atalık'a göre Kasparov'un 25. hamlesinden sonra karşı- oyun şansını yitirdi. Bu nok- tadan sonra bir piyon fazlalı- ğıyla daha iyi durum elde Ka- sparov da, zaman sıkışmasın- dan ötürü en doğru hamlele- ri bulamadı. 38. hamlede taş fedası yapan Karpov, Kaspa- rov'un atağını nötralize etti. Oyun sırasında telefonla görüşünü aldığımız Snat Ata- lık, Kasparov'un 29. hamlede (Fe2) oynamasımn, (f4-f5) tehditleriyle beyaza üstünlük sağlayabileceğini belirtti. Ata- lık, son durumda oyunun bü- yuk ihtimal berabere biteceği- ni söyledi. Ertelenen 16. oyun sonra- sında durum hâlâ 7.5-7.5 be- rabere. Taraflar bugün TS ile 17.0O'de oyuna kaldıkları yer- den devam edecekler. 29. SATRANÇ OLIMPIYATI İtalya'ya 2,5-1,5 yenildik KAHRAMAN OLGAÇ ~ Siyah (ADAMS) a b c d e f g h Beyaz (KINDERMANN) SON DURUM ı NOVISAD — Yugos- lavya'nın Novi Sad ken- tinde devam eden 29. Satranç Olimpiyatı'nda Türk erkek takımı, 12. turda ltal> r a'ya 2,5-1,5 yenildi. Takımımızın üçüncü masasında oyna- yan Cem Karadag, II. turda ertelenmiş oyunu- nu berabere yapınca, bir önceki turun skoVu da Türkiye: 1,5 - Arnavut- luk: 2,5, oldu. Bayan ta- kımımız 12. turda Mı- sır'la 1,5-1,5 berabere kaldı. 12. turda Yılmaz, Arduman, Soylu berabö- re kalırlarken, Öney kaybetti. 13. .turda er- •keklerde Lüksemburg'la bayanlarda Suriye ile oynayacağız. Genel sıralamada 12. turun sonunda SSCB arayı biraz aça- rak liderliğini sürdürdü. Beyaz: KINDERMANN (F.Almanya) - Siyah: ADAMS (lngiltere)/Ruy Lopez: I.e4 e5 2.Af3 Ac6 3.Fb5 a6 4.Fa4 Af6 5.0-0 Fe7 6.Kel b5 7.Fb3 (M) 8.d3 d6 9.c3 Fb7 10.Abd2 Aa5 ll.Fc2 c5 12.Afl Ke8 13a3 h6 14.Ag3 FT8 15.h3 g 6 16.Ah2 d5 17.Ag4 Axg4 18.Vxg4 c4 19.dxc4 bxc4 2O.exd5 Vxd5 21.Fe4 Ve6 22.Vh4 Fxe4 23.Axe4 g5 24.Vh5 f5 25.Ag3 Ab3 26.Kbl f4 27Ae4 Şg7 28.h4 Vg6 29.Ve2 Kac8 3OJıxg5 hxg5 31 JCdl Kcd8 32,Fd2 Kd3 33.Fel Ked8 34.f3 g4 35.ŞH g3 Beyaz terk eder (0-1) PLASTİK SANATLAR PSD'den Yelmen'e uyarı • Kültür Servisi — Plastik Sanatlar Derneği, Derimod Kültür Merkezi yöneticisi Hasan Yelmen'e bir uyarı mektubu göndererek Derimod Kültür Merkezi'nde çıkan yangın sonucu yapıtları hasar gören Yusuf Taktak'ın kayıplarının karşılanmasını istedi. Plastik Sanatlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Guleryüz'ün imzasını taşıyan mektup şöyle: "Derneğimiz üyesi Yusuf Taktak'ın Derimod Galerisi'ndeki sergisinin çoğunluğu bildiğiniz gibi 20 Haziran 1990 gecesi çıkan muessif yangından kurtarılamamıştır. Geride kalan eserler de itfaiye kurtarma çalışmalan nedeniyle büyuk zarar görmüşlerdir. Derimod Galerisi, olaydan sonra Taktak'ı teskin ederek, endişeye kapılmamasım, uğradığı zararın sigorta tarafından karşılanacağını bildirmiş ve sanatçıdan Derimod'un ticari çıkarları doğrultusunda olayı basına ve kamuoyuna duyurmamasını özellikle rica etmiştir. Aradan bunca zaman geçmesine karş\n zarar tutannı saptayacak olan uzman bilirkişi heyeti, hâlâ oluşmamış ve sanatçının sorunlarına hiçbir somut karşılık verilememiştir. Bu arada sanatçıya önerilen çözüm yolları ve sözu edilen sigorta ödemeleri konu olan sanat yapıtlarının gerçek değerinden çok uzak kalmıştır. Sanat yapıtlarının, hele sanata \e sanatçıya katkı vermeyi, kendi firma imajına kamuoyunda ağırlık ve açık önem vermiş olan Derimod tarafından, en az, zarar gören bina ve eşya kadar, hatta onlardan çok daha fazla önemsenmesini talep etmek, samyoruz sanatçının gerçek hakkıdır.." BülentArel elektronik müziğin Türkiye'deki ilk habercisiydi Genç kuşaklara tamtılmahInanıyorum ki, Bülent Arel, ABD'de kendisine sağlanan olanakların çok daha azını Türkiye'de bulabilseydi, çok sevdiği Türkiyesi'nden böylesine ayrı düşmezdi. BÜLENT ECEVİT * Ölüm Allah'ın emri, doğanın ve doğmuş olmanın gereği... Ama yine de insamn ölümle bağdaştıramadığı insanlar var- dır. Bülent Arel benim için öy- le bir insan... Öylesine yaşam doluydu. x Onunla çocukluğumuzdar beri tanışırdık. Bir bakıma, sanat, Bülent Arel'in tüm yaşamı gibi görü- nürdü; ama sanatla ilgisi olma- yan birçok konu da onun yakın ilgi alanına girerdi. Çok duygulu, hatta duygusal bir insandı, ve musikisi de duy- guyla doluydu; ama bir yandan da duygusal yaşamı öylesine zengin bir insandan beklenme- yecek kadar bilimselliğe ve us- çuluğa yatkındı ve teknige tut- kundu. Sanırım kişiliğindeki bu iki- liktir ki klasik çoksesli musiki- yi çok özümsemiş olmasına kar- şın, onu, daha genç yaşında elektronik musikiye yöneltmiş- ti. Elektronik musikinin Türki- ye'deki ilk habercisi ve öncüsü, eğer yanılmıyorsam Bülent Arel'di. Uzun yıllar önce, Ankara'da, Mtlli Kütüphane'de, kendi ya- rattığı ileri teknolojili bir aygıt- la, yine yanılmıyorsam Türki- ye'de ilk kez, bir elektronik mu- siki konseri vermisti. Konser büyük ölçüde kendi yapıtların- dan oluşuyordu. O yapıtların- dan bazılannda doğanın sesle- rinden harikalar yaratmıştı. Elektronik aygıtıyla oluşturdu- ğu yağmur musikisi hâlâ kulak- larımdadır. Türkiye'de bu çağdaş musiki türüne ve teknolojisine elverişli bir ortam bulamadığı için Bü- lent Arel, 1960'lardan beri ya- şamını Amerika'da sürdürmek zorunda kaldı. Anglo- Amerikan kültürüyle değil, Fransız kültüruyle yetişmiş ol- duğu ve o yı1larda lngilizce de bilmediği halde, Amerika'da kendisine cömertçe kucak açıl- dı ve geniş olanaklar tanındı. Sonunda, Bülent Arel, gitgi- de daralan bir çevre dışında Türkiye'de pek anımsanmayan; fakat Amerika'daki çağdaş mu- siki çevrelerinin ve önde gelen YAPICI VE YARATICI — Bülent Arel'in yapıcılığına ve yaratıcılığına Türkiye'de daracık da olsa bir yaşam alanı sağlanamamış olması hepimiz için çok acı. üniversitelerin el üstünde tuttu- ğu bir musiki ustası olarak ken- dini o ülkeye kabul ettirdi. İnanıyorum ki ABD'de ken- disine sağlanan olanakların çok daha azını Türkiye'de bulabil- seydi Bülent Arel, çok sevdiği Türkiyesi'nden böylesine ayrı düşmezdi. Gerçi elektronik musikiye olanak sağlamarun Turkiye için bir lüks olduğunu düşünenler de bulunabilir. Ama bir Polonya'- da elektronik musiki çalışmaları geniş teknik ve maddı olanak- larla desteklenirken; küçücük Norveç'in elektronik musiki us- tası (Bülent Arel'in "fazla kon- vansiyonel" bularak biraz kü- çümsediği) Arne Nordheim "Baş Devlet Sanatçısı" olarak onurlandınhrken; Bülent Arel'- in yapıcılığına ve yaratıcılığına Türkiye'de daracık da olsa bir yaşam alanı sağlanamamış ol- ması hepimiz için çok acıdır. 1950'li yıllarda Ankara'da kurduğumuz "HeUkon" derne- ğinde, değerli besteci tlhan Us- manbaş'la ve birkaç yıl önce yi- tirdiğimiz Faruk Güvenç'le bir- likte Bülent Arel, çağdaş sanat ve musiki esintilerinin Türkiye'- de de duyulmasına büyük kat- kılarda bulunmuştu. Amerika'ya gidişinden önce- ki yıllarda, bu büyük besteci, Ankara Radyosu'nda ve Anka- ra'nın Devlet Konser Salonu'n- da, ses aygıtlannın başına geçip iddiasız bir teknisyen gibi, ton- maysterlik yaparak yaşamını kazanırdı. Gerçi o görevini hiç küçümsemez, bundan hiç yük- sünmezdi. Ama herhalde Tür- kiye, Bülent Arel'e, daha başka olanaklar da sağlayabilirdi. Şimdi bir dileğim, Cumhur- başkanlığı Orkestrası'nın ve yıl- larca emek verdiği TRT'nin, Bülent Arel'i eski ve yeni yapıt- lanyla genç kuşaklara tanıtacak anma programları düzenlemesi- dir. • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 1950'terde Bulent A rel'le birlikte Helikon Derneği'nin kuruculan arasmda yer almıştı. Rahmi Saltuk'un Vmut Türküleri'adlıyeni kasetiyayımlandı Baskılara ve popülerliğe karşıKültür Servisi — Rahmi Sal- tuk, son altı yıldır mahkeme ka- rarlarıyla konserler verebilen, kasetleri yasaklanan bir sanat- çı. Içinde Kürtçe türküler oldu- ğu için toplatılan 'Hoy Nare' adlı kasetinden sonra kaset ça- hşmalarına ara veren Saltuk'un 'Umut Türküleri' adı yeni kaseti ise geçen günlerde yayımlandı. Kasette sanatçının Ahmed Arif in şiirlerinden bestelediği "33 Kurşun" ile yine Ahmed Arif'in şiirlerinden bestelediği "Kalbim Dinamit Ku.vıısu" adlı üçleme de yer alıyor. Rahmi Saltuk, kaşetinin büyük bir bö- lümünde Ahmed Arif'in şiirle- rinin yer almasmın nedenlerini şöyle anlatıyor: "1970'U yıllarda herkesin Nâ- zım Hikmet'i besteleroesi beni Nâznn'dan itti. Şimdi de herkes Ahmed Arif i bestelemek isti- yor. Ancak ben 1970'lerden bu yana Ahmed Arif'i besteleme>e çalıştım. Tabii ki bunun en bü- yük nedeni şairie müzisyen ara- sındaki sıkı Uişkiden kaynakla- nıyor. O yıllardan başlayarak bugüne değin kopmayan bir iliş- kim var. Kendisini ve şiirlerini iyi tanıdığım için Arif'i bestele- mek daha kolay ve dognı geli- yordu bana. A>nca müziğimde yakalamak istediğim Hrizme Ahmed Arif'in şürieri de büyük olanak tanıyor.'' Rahmi Saltuk, orkestra eşli- ğinde seslendirdtfi türkülerini "Terkedmedi Sevdan Beni" ad- lı kasetinde toplamasına rağmen halk türkülerini sazıyla söyleme- yi tercih ediyor. "Bu tarzda söy- leyen neredeyse kimse kalmadı" diyen sanatçı şöyle devam edi- yor: "Âşık geleneğiyle türkü söykemeyi sürdureûer var. Ama benim >aptığım tam o da değil. Eğitimden ve duşüncemden kaynaklanan çağdaş bir yorum- la yine de yeni bir tavırla söylü- yonım. Sazımla çalarak türkü söylememde en büyük etkenler- den birisi de kendimi daha ser- best hissetmem. Orkestraya ba- ğımlılık, sesimi istediğim gibi kuUanmamı ortadan kaldıra- cakmış gibi geliyor. Halkımız da türküleri farklı farklı yonım- lar. Benim çıkış noktam da bu." 1980 yılından bu yana az sa- yıda konser veren Saltuk, "12 Eylül'den bu yana ülkenin ko- şulları belli. Bu yılla. içinde sü- rekli unutulmaya, giderek 'yok' sayüma>a karşı mücadete ettim, hâlâ da edivorum. Konserleri- min yasaklanması, kasetlerimin loplatılmasınm nedeni beni yok saymaya çalışmak" diyor. Bun- dan sonra daha rahat bir çalış- ma ortamı bulabileceğini ümit eden sanatçı, kendisine karşı uy- gulanan yasaklamalarla ilgili olarak görüşlerini şöyle dile ge- tiriyor: "Sanatçı olarak sürekli insan haysiyetini, demokratik baklan en yöce değerler olarak bildim. Bu konuda gücüm yet- tiğince uğraş vermeye çalıştnn. Baskılar yumuşadığı zaman her ilcrid gibi ben de nefes alıyo- rum." Kendisini "politik sanatçı" olarak tanımlayan Saltuk, sana- tıyla politika yaptığını, ancak bunun "kaba ve çirkin" olma- masına özen gösterdiğini vurgu- luyor. Işte söyledikleri: "Dü- şüncelerimi gizleyerek ya da de- ğiştirerek popüler olmama ge- rek yok. Bir sanatçı olarak po- püler olmak için eMrae çok sa- yıda fırsatlar geçti. Ama ben popüler olma hastalığına kendi- mi kaptırmamaya hep özen gös- ferdim. Popüler olmak için çiğ tavuk yemeyi kabul etmedim. Görüşlerimî malzeme yaparak çok para kazanmayı da reddet- tim, reddediyorum. Durum böyle olunca yaptığun iş bana çok büyük keyif veriyor." BÎLSAK 1 TA BUHAFTA 3 Aralık Pazartesi: 19.00 Günlük Yaşam Üıerine Gevezellkler; "Bugün Ne Giyelim?" Tülin TINAZ, Nimct KORKMAZ, Nermin 4 Araük Salı: 19.00 Ktruve Resim: özerKABAŞ.Adnan ÇOKER, Nevbahar AKSOY, Özay ERKILIÇ Sema GERMANER, 5 Aralık Çarşamba: \9.00 htanbullKent ve Yaşam 3 " Ycşil Alanlann Yağması" Yücel GÜRSEL, Niizhet DALFES, Korhan GÜMÜŞ, AhmctC. YILDIZCI 6 Aralık Perşembe: 19.00 Darbeltr ve Türkiye 2: "27 Mayıs: İlk Darbe" Bahri SAVCI, Taha PARLA, Bülent TANÖR 7 Aralık Cuma: 19.00 "Abidin Dino Belgcseli" Yön: Canan GEREDE 19.00 İnsan, Evrcn ve HologTam: Aydın ARITAN 19.30 BilsakTiyatrö Atölyesi: "lşte Baş Işte Gövde Işte Kanaüâr" Yazan: Sevim BURAK 8 Aralık Cumartesi: 14.30 Günlerin Götürdüğü: "Körfezde Kriıik An: BM'den Savaş Onayı" Sezai ORKUNT, Dogu PERİNÇEK, HalukÜLMAN 18.00 Yaraucı Toplum, Yaraücı Oyunculuk: Tamer LEVEND 19.30 Bilsak Tiyatro Atölyesi: "Işte Baş Işte Gövde lşte Kanatlar" Yazan: Sevim BURAK Görsel Sanat Atölyeleri Mehmet GÜLERYÜZ yönetim inde (Per.-Cum.) Ta'i Chi Chu'an Hareketli Meditasyon llhan GÜNGÖREN (Her Sa. 14.00-20.00) Yoga Zerrin AKGÜN (P.tesi-Per. 18.30-19.30) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) Rock Cafe-Bar (5Kat) BİLSAK, SıraselvUer Cad., Soğancı Sok.7 ^ v CİHANGIR f - 143 28 79-99 Hakkı Anlı'nın resim sergisi Tem Sanat Galerisi'nde 84'ünde ne kadar genç G U N U Y A K A LUDMILA BEHRAMOĞLU Bir toplumun kültür düzeyi bazen de gizli kalmış değerlerin bulunup ortaya çıkarılması ora- nında ölçülür. Ne yazık ki biz- ler bu anlamda, medyaların biz- lere sunduğu gozboyalanna bat- maktan öteye gidememiş bir toplumuz henüz. Gerçek sanatçılann Hakkı Anlı örneğinde olduğu gibi do- yumsuz, sürekli arayan, bul- dukça ötelere bakan, dünya ni- metleriyle kalıcı ilgisi olmayan, mahfiyetli bir profilde buluş- tuklan düşünülürse gerçek sa- natseverlerin böylelerini keşfet- mek için biraz zahmete girme- leri gerektiği anlaşıhr. Bazen öyle uzun boylu çaha- ya da gerek yoktur. Olup bite- ni izlemek yeterli olabilir. Örne- ğin geçen ocak ayının gazetele- rini görmüş olanlar "1906 do- ğumlu ressam Hakkı Anlı'nın Paris'ten Türkiye'ye kesin dö- nüş yaptığını" okumuş olmalı- lar. 35 yıldır Fransa'da yaşayan Hakkı Anlı'nın hakkının Türki- ye'de teslim edilmediği, oysa bir dönem Hartung. Poliakoff, Pi- sier, Zadkine, Archipenko gibi dünya çapında sanatçılarla bir tutulduğu, onlarla birlikte sayı- sız sergi açtığı, dostluklar yaşa- dığı da bir gerçektir. Hakkı Anlı daha lise sırala- rındayken hocası Avni Lifij ta- rafmdan geleceğin büyük ressa- mı olarak ilan edilmiş. Akade- mi'de ise Namık İsmail'in oğ- rencisi Fikret Mualla ve Fahrel- nisa Zeid'in'atolye arkadaşıy- mış. Bu arada kendi olanakla- nyla 1940'tan başlayarak her >ıl 3 aylığına Paris'e giderek ora- daki gelişmeleri izleyen Hakkı Anlı yapmak istediği resmi an- cak orada gerçekleştirebileceği- ne inanmış. Bu arada dostu Messanger'in bir mektubunda- ki "Türkiye'de kalmamalısın, ressam olmak istiyorsan derhal her şeyi bırakıp Paris'e gel" çağrısına dayanamayarak 1955'te bütunüyle Paris'e yer- leşmiş. Hakkı Anlı önceleri doğadan yapılan, ancak Cezannıen resim denilen ve deforme (biçimlerin bozulmasına dayanan) pentür anlayışıyla kübizme yol açan tarzda çahşmalar yaptı. Renkçi sayüdığı bu döneminde altın >ıl- larını yaşayacağı kübist ve so- yutçu anlayışlara geçti. Temelde sağlam bir desene dayanan soyutlamalarından sonra biraz da Alain Robbe Grillet'nin etkisi ile "Figurati- on Nouvelle"e (Yeni Biçimle- me) geçti. Bu döneminde Mic- helangelo'nun "Mahşer"inde olduğu gibi boşlukta uçan insan vücutları betimledi. Öyküye dö- nüşmeyen ve ışıklı bir fon üze- rinde koyu bir lekeden oluşan 'Havadan Düşen Kadınlar'ında ve 'Erotik Sahneler'de, heykeltıraşlarda olduğu gibi doluluk-boşluk kaygısı sezilir. Lekeye, yalınlığa dayanan az elemanla güçlü anlatımı yakala- yan bu resim 84 yaş için ne denli genç, ne denli çağdaş! Galeri Tem, Hakkı Anlı'nın yapıtlarından bir derlemeyi sa- natçının Türkiye'ye dönuş tari- hinden başlayarak uzun süre iz- leyiciye açık tutmuş. Ancak >u- karda değindiğim gibi bizde medyalara bulaşmamış, kendi- sini reklam etmeye, savunmaya yeltenmeyen sanatçılara pek alışkın olmadığımız için birkaç meraklısının dışında pek ilgile- nilmemiş bu resimlerle. Bu ne- denle de bu kez bu sergi "ilan" edilmiş. Onca talihsiz resim alışverişi yapılan bugünku sanat ortamın- da, resim tarihimizin bu önem- li kilometre taşını bugün hâlâ tartışılan Batı resmiyle arayı ka- pattık mı kapatmadık mı soru- sunu daha yıllar önceki başarı- lanyla yanıtlamış bu dev ressa- mımızın mutlaka hak ettiği ye- ri alması gerektiği kanısında- yım. Bu sergiyi görmek bir gö- rev! Logo'dan büyük fırsat! H A F T A L I K H A B E R D E R G İ S Hakse tırtuklamalara tazminat uygulaması • 7 Aral'k'ta Babıa- H Basınoa renK ayrımı • Bısmıl de gozaltı aboneleri • Pazarcı Super' Beledıyeye karşı • DYP Kongresmın pefde artası • Den ışçtsı Tuzlaya orgutlu gıdecek • Sendikalı metekler: Hosles dun- yasının diğer yiızu • Sağlık ışkolunda son gelışmeler Sendıka ıçın KrrtıK adım • Sovyetterde yaprak dökumû: Mityonlann gö- çü. • Çekoslovakya Kadıfedevrırnı n<3e CIA-KGB ışöırtiğı. "Ka- ma operasyonu' • Libya Lideri Kaddafi: Petro) şeyfrterinin işi bitik" • F^ethı Nacı ve edebıyatla sorumluluk Eleştın kımın umu- •unûa• ProtestanınTürfc ü, Kurt'ü,Ermeni'sı,Süryani'si:Ka- vımler Kilısesı sınıfının 901ü Zonguldak'to GENEL GREVE MADENCİ ADIMI İpleri Özal'ın konuşması kopardı... Sendika başkanı Denizer'e göre halkın karşı çıkacağı iki şey... Grev erteleme tehdidine karşı işçilerin kararı... Zonguldak Esnahndan da kepenk kapatma... Türk- İş'in "genel eylem" takvimi hızlanıyor... "Hodri Meydan" günü Zonguldak'tan TRT'ye protesto yağmuru... İşçilerin milletvekillerinden beklentisi... Grev komiteleri neler yapacak? "Sancıların kökten çözümü " için işçilerin butduğu çare... Ülke çaptnda destek eylemleri gündemde... Madencinin polise ve jandarmaya yeni sloganı... • İSTANBUL POLİSİNİN OCAK OPERASYONU • ŞAM'DA KÜRT-İSLAM KONFERANSI: Irak'ta ABD alternatifi • TBKP TABANI SBP'YE "HAYIR " DİYOR • PERİNÇEK'İN BOTAN İZLENİMLERİ: Laikleşmenin Kürt motoru TEL: 513 83 b2 - 513 83 53 • FAX: 513 96 76 Şimdi Logo Entegre ticari paketi Macintosh versiyonu alanlar iki kere şansiılar. Tamamen Türkçe konuşan, Türkiye'nin en kolay kullanılan ticari bilgisayar sistemine kavuşacaklar. Yapılacak çekilişte toplam 4 kişi birer adet Macintosh Classic 2/40 bilgisayara sahip olacaklar* Bu firsatı kaçırmayın. 1991'e LOGO ile girin. Aşağıdaki yetkili satıcılarımızdan birini arayın. LOGOY A Z I L M Merkez Muhürdar Cad. ilter Ertüzün Sok. 2/2 81300 Kadıköy/İstanbul.Turkey *" Tel: 345 22 56-347 12 77 Fax: 347 12 90 f Büro '- Dr. Mediha Eldem Sok. 44/1 Yenışehir 06420 : Ankafa Tel: 133 81 96 Fax: 131 53 97 Vttkili Sabcılar ADANA • Bilmak 18 21 03 - 04 / 04 • Lotus M 53 00 / 17 53 95 , ANKARA • Macrom 141 X 55 / 56 • YE-SA 13ı 26 85 - 131 71 22 BURSA • 0 » 20 26 79 ESKİŞEHİR • Don* 410 10 • 203 24 İSTANBUL • BMgimal 141 V 44 ı 141 72 89 • Çağdaş 152 38 85 , 86 • Eda 513 95 65 513 95 67 • Bma 143 42 45 I 46 • GoMMt 588 03 24 • Kök 166 16 46 174 06 77 • Mabis 385 71 86 / 385 17 80 • Pay 347 96 31 • 347 83 34 • YTM 172 97 28 • 166 72 02 İZMİR • Friom 63 49 46 22 64 24 KAYSERİ • ErtAn 246 90 • 234 44 • M«ga " 7 01 177 04 KONYA • MİSkat 12 6 7 51 *Bu kampanya Millı Piyango idaresinin BODB 1990/2044-12095 sayılı izniyle düzenlenmiştir. Çekılişe 15 Kasım 1990 31 Aralık 1990 tarihlerı arasmda alım yapanlar katılabılırler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear