02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 Rüşdü: Iran affetmiyor • LEFKOŞA (AA) — Iran Dışişleri Bakanlığı, dini lider Ayetullah Humeyni'nin Hint asılh Ingiliz yazar Salman Rüşdü'nün öldüriilmesi yönünde verdiği fetvanın geçerliliğini konıduğunu bildirdi. tran televizyonunun haberine göre dışişleri bakanhğının bir yetkilîsi, lngiltere'nin Tahran'daki maslahatgüzanna fetvanın geçerliliğini sürdürdüğünü söyledi. Televizyon, tranlı yetkilinin, Londra'da "suç işlemediği halde" hapiste bulunan tranlı Merhdad Kovvkabi'nin serbest bırakılmasını istedığini de bildirdi. Alptemoçin BrüksePe gitti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Kuzey Atlantik Konseyi'nin 17-18 aralık tarihlerinde Briiksel'de yapacağı dışişleri bakanlan düzeyindeki sonbahar toplantısına katılmak üzere dün Brüksel'e gitti. Türkiye'ye yarm dönecek olan Alptemoçin'e, Dışişleri Bakanlığı MUsteşan Tugay . özçeri, NATO Dairesi , Genel Müdür Yardımcısı Sadi Çalışlar, özel Damşmanı Mehmet Ali Irtemçelik, Siyaset Planlama Dairesi Başkanvekili Ali Arsın, NATO Dairesi Şube Müdürü Ali Savut ve Bakanlık Ozel Kalem Müdürü Gürel Sökmensüer ! eşlik ediyorlar. Azerbaycarîda seçim • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'da eylül ayı 1 sonunda yapılan , parlamento seçimlerinde ; anayasal olarak zorunlu ; olan yüzde 50 oranında ; katılımın sağlanamadığı ya i da seçimlerde yolsuzluk '. yapıldığının belirlendiği 55 ! seçim bölgesinde dün yeniden sandık başına gidildi. Dar bölge seçim sisteminin uygulandığı seçimlerde, oy kullanılacak seçim bölgelerinin 4O'ı başkent Bakü'de kalan 15'i ise kırsal kesimde yer • ahyor. Afganistan'da roket saldınsı • İSLAMAB AD (AA) — Afganistan'ın güneyindeki Kandahar kentine mücahitlerin düzenlediği roket saldırısında 16 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi. Kabil radyosunun haberine göre Pakistan'ın Belucistan eyaleti yakınlarında bulunan kente yaklaşık 12 roket isabet etti. Kandahar kentine geçen perşembe günü düzenlenen roket saldırısında da bir kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmıştı. Hindular durulmuyor • HAYDARABAD (AA) — Hindistan'ın çeşitli yerlerinde Hindularla Müslümanlar arasında önceki gün meydana gelen çatışmalarda 18 kişinin öldüğü bildirildi. Polis, Hindulann Haydarabad'da Müslüman yazar Gulam Yazdani'nin oturduğu yeri basarak yazarı bıçakladıklarını ve iki Müslümanı da öldürdüklerini söyledi. HaitTde seçim • Dış Haberier Servisi — Haiti'de dün 1987 yıhndan bu yana ilk kez demokratik seçimlere gidildi. Yaklaşık 3 milyon Haitili devlet başkanlannı, 110 milletvekilini, 134 belediye başkanını, 268 belediye meclisi üyesini ve 1695 ilçe yöneticisini belirlemek üzere oy kullandı. 29 Ekim 1987 tarihinde ordunun desteklediği kişilerin silahlı saldınsı sonucu seçim bölgelerinde ve sokaklarda 34 kişi ölmüştü. 1988 ocak ayında ordunun kontrolünde gidilen seçimler ise 1987 seçimlerine katılan partiler tarafmdan boykot edilmişti. Arnavutluk'ta 45yıldır ilk kez bir din adamı radyodan halkaseslendi TirandikenüstündeTann'dan yardım İşkodra Piskoposu Simon Jubanı, önceki gece Tiran Radyosu'ndan yaptığı çağnda, halkı sükûnete davet etti ve "Şiddet eylemleri Tanrı'nın isteğine karşı gelmektir" dedi. Tiran'da ordunun duruma hâkim olduğu, ancak gerginliğin sürdüğü belirtiliyor. Dış Haberier Servisi — Arna- vutluk'ta ordunun duruma hâ- kim olduğu bildirildi. Devlet Başkanı Ramiz Alia, şiddet ey- lemlerine izin verilmeyeceğini söyleyerek göstericileri sert bi- çimde uyardı. Ülkede 45 yıldır ilk kez bir rahip, radyodan ko- nuşarak halka sükûnet çağnsın- da bulundu. Tanklarla desteklenen ordu birliklerinin duruma hâkim ol- duğu ve üç gUndür Arnavutluk- un önde gelen kentlerini çalka- layan gösterilerin bastınldığı bil- diriliyor. Ancak başkent Tiran- daki Batılı diplomatlar, havanın son derece gergin olduğunu ve her an yeni bir patlamanın mey- dana gelebileceğini belirtiyorlar. Gösterilerde en az 30 kişinin ya- ralandığı, 50 kişinin de tutuk- landığı haber verildi. Tiran'daki kaynaklara göre Arnavutluk Radyosu, tutukla- nan 50 "hooligan"dan (serseri) çoğunun suçlu bulunduğunu haber verdi. Kaynaklar, televizyonun Dı- raç ve Elbasan'daki tahribatın görüntülerini yayımladığını da söylediler. Bu arada Arnavutluk hükü- meti, ülkeye vizesi olmadan gir- meye çalışan beş Batılı gazeteci- yi geri çevirdi. Geri çevrilen gazetecilerin üçünün BBC televizyon ekibi, birinin ltalyan televizyonu RA- I'nın, birinin de Amerikan ha- ber ajansı AP'nin muhabiri ol- duğu kaydedildi. BBC'nin haberine göre yeni kurulan "Demokratik PartT'nin bir yetkilisi, hükumete işbirliği TİRAN'DAN KAÇIRILAN FOTOGRAF — Arnavutluk un başkenti Tiran'daki Üniversite meydanında gösteri yapan öğrenciler. Yeni mubalefet partisini desteklemek için yapılan bu gösterinin fotoğrafı Tiran'dan gizlice kaçınldı. (Fotograf: AP) önerdiklerini, ancak hükümetin bunu reddettiğini söyledi. De- mokratik Parti, aynca şiddet ha- reketlerine kesinlikle karşı oldu- ğunu açıkladı. AFP'ye göre partinin liderle- rinden Gramoz Paşa, telefonda yaptığı açıklamada hükümetin kullandığı sözcüğü kullanarak kanşıkbklan "hooliganlann" çı- kardığını ve olayları bastırmak için ordunun kullanılmasını des- teklediklerini söyledi. Tiran'dan telefonda açıklama yapan bir Arnavut gazeteci de başkentin yanı sıra Elbasan, İşkodra, Ka- vaje ve Durres kentlerinde tank- lann nöbet tuttuğunu bildirdi. Arnavutluk'a ilişkin ilginç bir gelişme de komünistlerin iktida- ra geldiği 1945'ten bu yana ilk kez Tiran Radyosu'nda bir rahi- bin konuşmasına izin verilmesi oldu. 45 yıldır ilk kez radyodan ko- nuşmasına izin verilen Rahip Si- mon Jubani, önceki gece halka yaptığı çağnda, şiddet eylemle- rinden kaçınılmasını istedi. Hal- ka sükûnet çağrısında bulunan İşkodra Piskoposu Simon Juba- ni, 22 yıl cezaevinde yattıktan sonra geçen yıl serbest bırakıl- mıştı. Jubani, Tiran Radyosu'- nda yaptığı kısa konuşmada, "şiddet eylemlerinin Tann'nın isteğine karşı gelmek olduğunu" söyledi. AFP'nin telefonda gö- rüştuğü bir Arnavut, olayı "sa- şırtıcı bir gelişme" diye niteledi. Arnavutluk Devlet Başkanı, Tiran'ı ziyaret eden bir grup çift- çi ile yaptığı sohbette, ülkeyi sa- ran şiddet hareketlerini şiddet- le kınayarak "Bu tür eylemkre kesinlikle izin verilmeyecekür" dedi. Alia şöyle devam etti: "Ba- zı kentlerde iç ve dış mihrakla- nn kışkırtmalan ile kanşıklıklar çıknııştır. Bu tür eylemkre ke- sinlikle izin verilmeyecek ve her tiirlü önlem alınacakür." Kosova'ya destek Ote yandan Ramiz Alia, Yu- goslavya'nın Kosova özerk böl- gesindeki Arnavutlann "rasal ve vazgecilmez" haklannı destekle- diği ni bildirdi. Arnavutluk haber ajansı ATA'ya göre Kosova'daki Arna- vut haklarının savunucusu Pro- fesör Zekeriya Cana'yı kabul eden Alia, geçmişte olduğu gibi Arnavut halkının Kosova'daki kardeşlerinin yasal ve vazgeçil- mez haklannı destekleyeceğini söyledi. GÖSTERİLER SÜRÜYOR — Dün meydana gelen protesto gösterilerinde özellikle Başkan Iliescu ve bükümel aleyhtan sloganlar atıldı. (Fotograf: AP) Romanya yine ayaktaDış Haberier Servisi — Romanya'da bir yıl önce Çavuşesku iktidannın yıkılmasına yol açan olayların patlak verdiği Temeşvar'da düzenlenen gösteriye katılan 10.000 kişi, Devlet Başkanı Ion Diescu'yu protesto etti ve hükümetin çekilmesini istedi. Geçen yıl Temeşvar'da kanlı olayların patlak verdiği Opera meydanında soğuğa ve kara rağmen toplanan 10.000 kişi "Kahrolsun Iliescu", "Kahrolsun komünistler" gibi sloganlar attılar. "Bir yıl yalanlaria geçti" diye bağıran göstericilere üniversitenin önunde, geçen haftadan beri hukümeti istifaya zorlamak için boykotta bulunan öğrenciler de katıldı. Devlet Başkanı Iliescu ise Çavuşesku yönetiminin devrilmesiyle sonuçlanan ayaklanmanın birinci yıldönümü nedeniyle radyo ve televizyondan yaptığı konuşmada eylemcileri diyalog ve uzlaşmaya çağırdı. Iliescu konuşmasında, ülkeyi anarşi ve kaosa sürükleyen sosyal gerilimlerin ve siyasi istikrarsızlığm devrimle elde edilen kazançları tehdit ettiğini vurguladı. Ajanslar, başkent Bükreş'te ve öteki kentlerde durumun sakin olduğunu belirttiler. Öte yandan Romanya'da komünist rejimin yıkılmasıyla sonuçlanan 89 Aralık Devrimi'nin yıldönümü dolasıyla Temeşvar'da öğrencilerin başlattığı hükümet karşıtı boykotun oteki kentlere de sıçradığı, şoförlerin, öğretmenlerin, hemşirelerin, bazı fabrika işçileri ve Rumen Havayolları KöRFEZ KRİZİNDE ABD'NİNTÜRKİYE'DEN TALEPLERİ çalışanlarının da boykota katıldığı belirtildi. - Parlamentoda temsil edilen 6 parti hafta sonunda bir araya gelerek hükumete karşı alacakları tavrı tartıştılar. Ulusal Liberal Parti'nin lideri Campaneau, Devlet Başkanı Iliescu'dan bir tarafsızın başkanlığında ulusal birlik hükümetinin kurulmasını isteyeceğini açıkladı. POLfTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa i Açıdan 15 ocak yaklaştıkça herkesin aklını giderek daha fazla meş- gul eden iki sorun var: Savaş çıkacak mı? Çıkarsa nasıl ola- cak? Siyasal açıdan, kimse ne olacağını kestiremiyor. Gazete- lerin başlıklan, "Barış umudu", "Savaş rüzgârı , "Diploma- tik çözüm", "Askeri seçenek" sözcükleri arasında gidip geli- yor. Olayiar öylesine beklenmedik şekilde gelişiyor ki en iyi haber alacak durumdaki Amerikan basınında bile sık sık çe- lişktli başlık ve yorumlara rastlamyor. Savaş çıktığı takdirde, askeri durumun ne olacağı konu- sundaki görüşler de değişik. ABD'nin genelde başlangıçta- ki aşın iyimserliğini yitirdıği gözleniyor. Irak'ın silah ve sana- yi merkezierini hava bombardımanları ile yerle bir ederek "kı- sa bir ameliyatla", birkaç gün içinde bu işin bitirilebileceği- ne artık pek inanan yok. Bunun dışındaki görüşler ise karamsarlıkla temkinli iyim- serlik arasında yalpalıyor. Karamsarlara göre Irak, ABD için ikinci bir Vietnam olabilir. Irak ordusu 2 ağustostan bu yana Kuveyt'te meyziierini iyice sağlamlaştırma olanağını bulmuş- tur. Irak, tıpkı iran'a karşı yaptığı gibi ABD'ye karşı da tahkim edilmiş mevzilerde savunma savaşı verecek, bu olgu da çar- pışmaların uzun süre devam etmesine, çok sayıda Amerikan askerinin ölmesine yol açacaktır. 8 yıl süren Körfez savaşın- da deneyim kazanmış Irak ordusunu, yerleştikleri mevziler- den söküp atmak çok zor olacaktır. Karamsarlar, saldında ba- şarılı olmayan Irak ordusunun, İran'a karşı başarılı bir savun- ma savaşı verdiğine dikkati çekiyorlar. Bu çevreler aynca, Irak'ın füzeleri ile savaş deneyimine sahip pilotlarını da kü- çümsemenin yanlış olacağını vurguluyorlar. İyimserler ise "aşın iyimserlerin" savaşın birkaç günde so- na erebileceği yolundaki görüşlerini abartmalı bulmakla bir- likte, karamsarların kaygılarının da yersiz olduğunu öne sü- rüyorlar. Bu çevrelerin önce iraklı pilotların savaş deneyimi konusunda derin kuşkuları var. Onlara göre Körfez savaşı sı- rasında İran'ın uçakları son derece az olduğundan, hava çar- pışmaları çok ender meydana geldi. Savaş sırasında İraklı pilotların tek yaptıkları, hedeflere bombalarını ve füzelerini çok uzaklardan ya da çok yükseklerden atıp çabucak geri dönmekti. Bu nedenle İraklı pilotların hava çarpışmalarında ya da hedeflere etkili saldırılar düzenlemekte gerçek dene- yim sahibi olduklan öne sürülemez (tabii Amerikalı pilotla- rın da bu konudaki deneyim ve etkinlikleri henüz bilinmiyor). İyimserler, karamsarların, Irak ordusunun uzun süre ba- şarılı bir savunma yapabileceği yolundaki görüşüne de ka- tılmıyorlar. Şöyle diyorlar: "Irak ordusu gerçi İraVi'a karşı ba- şarılı bir savunma yaptı, ama bunu büyüK ateş üstünlüğü ile gerçekleştirebildi. Topları, tanklan mevzilendirip 'insan dalgalan' halinde gelen İranlıları biçtiler Tank, top ve uçak bakımından büyük üstünlüğe sahip olmalarına karşın yine de İran saldırıları karşısında zaman zaman çok güç durum- lara düştüler." Bu görüşü savunantara göre havada ve karada büyük bir ateş üstünlüğü ile saldıracak olan Amerikan ordusu karşı- sında Iraklılann aynı kararlılığı gösterecekleri çok kuşkulu. Irak ordusu, ateş ve silah üstünlüğü ile savunma yapmaya alışık bir ordu. Oysa Körfez'de savaş çıkarsa bu üstünlükler kesinlikle Amerikalılarda olacak. İyimserler, Vietnam benzetmesini de yanlış buluyorlar; Vi- etnam'ın ormanlık ve dağlık olduğunu, çölde ise saklanacak yeri olmayan Irak ordusunun Amerikan uçakları ve gelişmiş silahları için kolay hedef durumuna düşeceğini öne sürüyor- laf. Ancak bu tartışmalar sırasında çok önemli bir sorunun üze- rinde pek durulmuyor Savaşı insan yapar. Silahı kullanan da insandır. Vietnam ve Afganistan savaşlarında bu gerçek apaçık ortaya çıkmıştır. Körfez'de bir savaş çıktığı takdirde son sözü, gelişmiş si- lahlar değil, o silahları kullanan insanlar söyleyecektir. FASTA MUHALEFETİN İDDİASI Grevdekî ölü sayısı 100 dığı haberlere göre cuma günü yaralı olarak hastaneye kaldı- rılan üç kişinin ölmesiyle ölü sayısı 5'e çıktı. Şiddet olayla- rının yanı sıra yoğun olarak yaşanan yağmalama girişimle- rinden dolayı 210 kişi gözaltı- na alındı. Dış Haberier Servisi — Fas'- ta cuma gunü yapılan 24 saaı- lik genel grev ve ardından çıkan olaylarda olenlerin sayısı resmi kaynaklarca 5 olarak açıklanır- ken değişik muhalefet kaynak- ları ölü sayısırun 25 ila 100 ara- sında değiştiğini öne sürdüler. BBC'nin kimliği açıklanmayan Faslı bir doktora dayanarak verdiği habere gore ölü sayısı 100'e, yaralı sayısı ise 200'e ulaştı. Paris'teki Faslı siyasi tu- tuklularla dayanışmayı amaçla- yan değişik gruplar da ölü sa- yısını 80, gozaltma alınan kişi sayısını ise 1000 olarak bildir- diler. Ancak Fez kenti sağlık yetkilisi AFP'ye yaptığı açıkla- mada iddialan reddederek 5 ki- şinin dışında ölü bulunmadığı- nı belirtti. Fas resmi ajansı MAP ise olaylann en şiddetli olduğu Fez kentinde yaralanan 127 kişinin dışında Tanca kentinde de 90 kişinin yaralı olduğunu haber verdi. MAP, her iki kentte de kontrolün "tamamen" sağlan- dığını duyurdu. Reuter'in MAP'ye dayandır- Fas yönetiminin "kışlurtıcı gruplar" olarak tanımladığı göstericilerin yol açtığı maddi zarar 15 milyon dolar olarak açıklandı. —• Başta 250 dolar olan aylık maaşlann iki katına çıkanlma- Sı olmak üzere pek çok talebi kabul edilmeyen ve cuma gü- nü için 24 saatlik genel uyan grevi ilan eden sendikaiar "hii- kiimet terorizmi" ile mücade- le edilmesi gerektiği şeklinde bir bildiri yayınladılar. Fas Ge- nel tşçi Sendikası (UGTM) ile Demokratik lşçi Konfederas- yonu (CDT), yaşanan olayları "hükümetin göz dağı veraıe, kışkırima ve baskı kurma po- litikalannın ciddi sonuçlan" olarak tanımlarken bir soruş- turma komisyonu kurulması- nı da talep etti. Uslere izin, Irak sınırına daha çok asker- 4 - UFUK GÜLDEMİR WASHBVGTON — Birleşmiş Mületler Gü- venlik Konseyi'nin 15 Ocak 199l'e kadar Ku- veyt'ten çekilmediği takdirde Irak'a karşı "her yolun kullamlması" iznini onaylamasın- dan sonra Washington'un olası bir savaşta Türkiye'den askeri beklentileri daha bir net- likle ortahkta konuşulmaya başlandı. Bu yeni durum ışığında da NATO'da bir hareketlenmeye tanık olundu. ABD artık Ku- zey Atlantik ittifakımn, soğuk savaş sonra- smda "alan dışı itfaiyecilik" görevini üstlen- mesi önerisini tartışmaya açmaya hazırlanı- yordu. ABD Savunma Bakanı Richard Cheney, 10 aralık tarihli VVashington Post gazetesinde Türkiye'den Irak ile sınırına daha fazla asker yığmasını talep ettiklerini açıkladı. VVashing- ton Post, "Irak'ın dikkatini bölmcyi amaçlayan" bu talebin "bir haftadan daha fazla bir süre önce" gündeme getirildiğini bil- dirdi. Bu tarih Genelkurmay Başkanı Necip Torumta>'ın istifa ettiği günlerle aynı zama- na rastlıyordu. Post'un haberinde bu iki ko- nu arasında doğrudan irtibat kurulmuyor, ama her iki konu aynı çerçeve içinde işleni- yordu. Gazete, Körfez'deki Amerikan kuv- vetlerinin komutanı General Norman Schwar- zenkopt ile birlikte görev yapan askeri ma- kamlara atfen verdiği haberde, "Komutan Schwarzenkopt'un TUrkiye'yi daha fazla Irak biriiği ustüne çekmekte kullanmak istedığini" de kaydediyordu. Yine aynı habere göre ABD askeri planlamacıları da Türkiye'nin Körfez'e asker göndermesi yönünde de bir eğilim bu- lunuyordu. Ancak bu haber üzerine göruşle- rine başvurduğumuz ABD Dışişleri yetkilile- ri, "Askeri kanatta böyle bir eğilim olsa da Amerikan yönetiminin bu konuda oluşmuş net bir talebi bulunmadığını" soylemişti. Bun- dan da anlaşılıyor ki ABD askeri çevrelerin- de iki noktada beliren Türkiye'ye dönük ta- leplerın şu ana kadar ancak yarısı, yani gü- ney sınırına daha fazla asker konuşlandırıl- ması konusu "resmi politika" haline gelerek Ankara'ya yansıtılmış durumda. Türkiye'nin VVashington Büyükelçisi Nttz- het Kandemir, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Ankara'yı ikinci ziyaretinden bir gün sonra ABD başkentinin prestijli üniversitesi Georgetovvn'da verdiği bir konferansta, yönel- tilen sorular üzerine Türkiye'nin Körfez kri- zinde olası bir askeri rolü konusunda iki nok- tanın altını çiziyordu. Ki bunlar Türkiye'nin bugünkü pozisyonu konusundaki havayı çok iyi veriyor: 1- Türkiye bugün Irak'ın komşusu olarak 100 bin askerini Irak sının çevresinde tutmak- tadır. Bu güç de Irak ordusunun 9 tümenini oraya çivilemektedir. Bu, ABD ve müttefik- lere büjük bir yardımdır. Bir savaş çıkarsa, inanıyorum ki Türkiye demirleme limanı ola- rak tutulacak ve müttefikleri tarafından yü- rütülecek faaliyetlere vardımcı ve destek ola- caktır. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi karar- ları çercevesinde olmak kaydıyla her türiü ek yiikü omuzlamaya da hazırdır. 2- Türk askeri tesisleri Türkiye ve Amerika tarafından NATO amaçlan içinde ve savun- ma ve ekonomik işbirliği anlaşnıası çerceve- sinde ortaklaşa kullanılmaktadır. Eğer hali- hazırdaki amaç dışında bir kullanım ihtiyacı dogup, NATO bir karar alırsa, Birleşmiş Mil- letkr Güvenlik Konseyi kararian kapsamın- da olmak üzere Türk hükümetinin bu yönde talepleri olnmlu olarak değerlendireceğine eminim. Ancak ben burada hükumetimi bir taahhüt altına sokmak dunımunda değilim. Ben sadece burada fazla değer ifade etmeyen kendi izlenimlerimi dile getiriyorum. Görülduğu gibi Amerika'nın Türkiye'nin askeri rolüne dönük beklentileri, üsler ve sı- nıra daha fazla asker yığılması yönünde siv- riliyor. Peki Amerika'nın, Türkiye'nin askeri rolune dönuk beklentileri, bunlardan mı iba- ret? Bu beklentilerin gerisinde Türkiye'yi ba- zı oldu bittilerle olası bir savaşa sokmak gibi bir niyet var mı? Amerika'da bu yönde bir ha- va hissediliyor mu? Bu konuda bize verilen iz- lenim şöyle: "Birtakım yoldamalar yapıyoriar yemekler- de, sohbetlerde, 'Türkiye ne yapacaktır? Ku- zeyden cephe açılacak mıdır' diye soruyorlar. Ama Türkiye'ye şu ana kadar resmen kimse bu soruyu yöneltmemiştir." Eğer bu dengede değişiklik olmazsa, yani ABD ek taleplerle Ankara'nın kapısını çal- mazsa olası bir Körfez savaşında Türkiye'nin askeri rolünün "Olsa olsa NATO hizmetleri- ne tahsisli üslerin kullanılmasında ABD'ye da- ha çok kolaylık tanınması. bu arada da sınır bölgesinde 100 bin kişi varsa, bunun daha da baskı yaratması için 130,150 bine çıkanlması" şeklinde kısıtlanacağı anlaşılıyor. Türkiye'nin "bilfiil bir cephe açmaya yanaşacağı tahmin edilmiyor" ama işe NATO'nun kanşması ha- linde farklı senaryolar çıkabileceği de göz ar- dı edilmiyor. Hava şimdilik böyle.. — BİTTİ —
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear