23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER // ARALIK 1990 Doğu Avrupa'da Büyük Değişim I\e Getireeek? Sovyetler ve Doğu Avrupa'da merkezi plan uretimiyle tuketicilerin tercihleri arasındaki çelişkiler giderilememiştir. Yatınm alanları ve kaynakların dağılımında da önemli hatalar yapılmıştır. Prof. Dr. NAZİF KUYUCUKLU Bır-ıkı yıldır Doğu Avrupa ülkelen ve Sovyet- lerde büyuk sıvasal ve ekonomık değışımler kar- şısında konu ıle ılgılenenlenn kendılenne ve bır- bırlerıne sordukları soru, sosyalıst uygulamanın çökmekte mı olduğudur Batı'ya göre bu, kesın olarak böyledır Doğu Avrupa ulkelen ve Sov- yetlerdekı gelışmeler de bu yöndedır 1917'de Sovyetlerle başlayıp tlcına Dunya Sa vaşı'ndan sonra Doğu Avrupa ulkelennı de bu- raya katarak ve bunlann dışında bır ıkı ulkeyle daha "Dunya Sosyahst Sıstemı" oluşturulmuş, geçen yıllara kadar guçlu bır blok olarak var ol- muş, fakat bır-ıkı yıl ıçınde butünluğunu yıtır- dığı gıbı bıreysel olarak yanı ulke bazında bıle gucunu yıtırmış, kuruluş yıldönümü bayramla- nnı bıle anlamsızlaşması yuzunden kutlayamaz olmuştur Asbnda sosyalıst sıstemde bu değışım hemen bırden oluvermemıştır Olayın 1970'lere, hatta daha gerılere doğnı uzantıları vardır Sö- zu edılen ulkeler lıteraturunde ve partı ve hüku- met programlarında ıktısadı refonn sözcuklerı olmuştur Üretımı arttırmak ıçın kışısel özendı- nlen ıçeren "Yenı tktısadı Mekanızma" ve "Ik- tısadı Reform"Iardan sözedılmıştır Zaten büın- dığı gıbı, Polonya'da tanm kesımı, baştan ben özel kesımın elınde olmuştur Macarlar uzun sü- redır lokanta gıbı tunst ağırlama gıbı küçuk ış- letmelerde, özel kesıme hoşgöru hattâ özendınyle bakmışlardır Bulgarlar, özellıkle tanmda bıtkı- sel ve hayvansal uretımı arttırmak amacı> la özel kesıme, yanı özel kışılere önemli malı destekler sağlamışlardır Sovyetler de Yardımcı Tanm (özel) ışletme- len aracılığıyla uretımde belırlı artışlar sağlamış- lar, özellıkle belırlı tanmsal mallar üretımı, ül- ke toplam üretımının yansmdan çoğunu oluştur- duğu kendı yaym organlannda yer almıştır An- cak bunlara karşın bugüne doğru gelışmeler sur muş, Polonya, Macarlar, Çekoslovaklar açıkça çok partdı yaşamı yasal olarak kabul etmışler, ekonomıde de pıvasa ekonomısı ve özelleşme yö- nunde hızü değışım ıçerısme gırmışlerdır De- mokratık Almanya da Federal \lmanya üe bır- leserek aynı surecı ızlemıştır Bulgarıstan ıse ko- nulan henuz tartışıyor, ama burada da aynı yön- de guçlu bır akım var Bu konuda Romanva he- nuz belırgınleşmış değıl, fakat burada da sık sık üretımm pıyasaya uyumundan sözedılmektedır Sovyetler değışım konusunda özellıklennden do- layı çok daha ağır ve temkınlı olarak yurumek- tedırler Ancak bu ağırlık ve temkınlılık son ay larda bıraz gevşemıse benzemektedır Bılmdığı gıbı cumhurıyetler bağımsızlıklannı ılan etme- ye ve kendı yasalannın öncefiğjnı ve üstünluğü- nu bıldırmeye başlamışlardır Bu cümleden ol mak uzere ekonomıde merkezi hukumetten çok daha lıberal planlar kabul etmeye başlamışlar- dır örneğın Sovyetlerın nufus, uretım ve kay- naklar açısmdan çok büyuk bır bölümune sahıp olan Rusya Federasyonu, bır sure önce pıyasa ekonomısıne gırmeyı hedefleyen "Şatalm Pla- nı"nı kabul edıp uygulamaya koyduğunu duyur muştur Bu durumda pıyasa ekonomısıne geç- me bakımından merkezi hukümet karar ve uy- gulamalarını gende bıraktığı gıbı Yuksek Sov- yet'ın geçen yıl kabul etmış olduğu özel Jşlet- meler Yasası, Fabnka Yasası ve Kooperatıfler Yasası'nın etkılerı de kaybolmaktadır Gunu- muzde çok buyuk önem taşıyan mulkıyet yasa- sı ıle ılgıli çalışmalar surdurulmektedır Henuz hangı ılkelenn egemen olacağı bıhnmemekle bır- hkte, herhalde özel mulkıyete (eskıye göre) da- ha genış yer venlecektır Bu arada yıne bu ülke- lerın kurup gehştırdıklerı COMECON, geleceğı belırsız, en durgun dönemmı yaşamaktadır Ve tüm bu olaylann cereyan ettığı bu ulkelerde ure- tım sıstemı de âdeta durmuş olduğundan, pıya- sada büyuk yokJuklar, dolayısıyla sıkıntılar çe- kıhyor Bu gelışmeler, başta behrttığunız Batı'- dakı ıddıalan doğrular nıtelıkte, yanı bu ıilke- lenn sosyahst uygulamadan koptuklan yö- nundedır Buyuk bır değışım ıçuıde bulunan bu Doğu Avmpa ülkelen ve Sovyetlenn, pıyasa ekono- mısı gırışımlerı ve özelleştırme çabalarında ba- şarı olanaklannı şımdıhk bır yana bırakarak bı- raz karanlık kalmış olan, yukanda değındığınıız bu ulkelenn 1970'lerden bu yana ekonomıde kı- şısel gınşım ve özendınlere önemli bır yer ver- melerıne ve ışletmelenn belırh düzeyde tek baş- lanna ışlemlerde bulunabılme özgurluğüne, ya- nı özerkhğe kavuştunılduklan bıldınlmesıne kar- şın ekonomılennde neden bu- ıyıleşme olamamış ve hızla bugune doğnı gelınmıştır9 Bu durum sosyalıst ılkelerden mı, yoksa uygulamadan mı ılen gehnıştır? Bu sonılar dunyamız ıçın en gun- cel ve yasamsal sonılan oluşturmaktadır Çun- kü dunya nüfusunun %75-80'ını oluşturan Az- gelişmiş Ulkeler'm kalkınma seçeneğı ıle çok ya- kından ılgıhdır Gerçekten, sosyahst sıstemdekı ulkelerde dağılma yönundekı bu değışım sıste- mnı yapısından, yanı ılkelennden kaynaklanıyor- sa azgehşmış, gelışmış kapıtalıst ulkelenn göl gesınde, ışguçlennı ve kaynaklannı ısraf ederek buyuk bır tevekkulle yazgılanna razı olacaklar- dır Yanı pıyasa ekonomısı ıçuıde kalkınmanın ağır yükünü her zaman olduğu gıbı emekçı kıt- leler çekecek, uluslararası ıktısadı ılışkılerde de gelışmış devlere bağh olunacaktır Hemen belınelım, yapı ve yön değıştırmekte olan bu sosyahst sıstemdekı ulkelerde ve Batı'- da, yukandakı sonılann yanıtlan, guncel sorun- ların voğunluğu ve buyukluğu karşısında kay- bolmaktadır Fakat bu ulkelerde hızlı bır yapı- sal değışıme bakarak genel kanı, nedenlerı ne olursa olsun bunlann, sosyahst uygulama sonuç- ları ıyı olmadığı ıçın yenı arayışlarla bu duruma gelındığı merkezuıdedır Önce şuna değınmekte yarar vardır 'Doğu Avrupa ulkelen ve Sovyetlerde sosyalıst dönem ıçuıde ekonomıde önemli gelışmeler sağlanmış, tanm ve sanayıde kapıtal stoku arttınlmış, alt yapı ve temel sorunlar çözumlenmıştır Fakat bı- lındığı gıbı uygulama ulkelere göre değışmekle bırhkte, uretım araçları, bu arada toprak, dev- let mulkıyetınde tutulmuş, uretımle emek ara- sında ıhşkı ıyı duzenlenemedığı ıçuı ıktısadı özen- dınler yetersız kahnış, suyu getu-enle testıyı kı ran aynı tutulduğundan, kamu ışletmelennde uretım ve denetım gıderek genlemış, bu arada her türlu yönetımde burokrat ve partı elemanı olarak büyük bır kadro bırıkmıştır Ayrıca halkın satın alma gucunde önemli ge- hşmeler olmakla bırukte, malların çeşıt ve kalı- tesı bakımından^ merkezi plan üretımıyle tüke- tıcılenn tercîhlen arasında^elişlciler ortaya çıîc- mış ve bunlar gıdenlememıştu- Dahası satınal- ma gucu arttıkça buna uygun olarak mal ve hız- met çeşıtlenmesıne gıdılmesı gereğıne, merkezi plan yeterınce uyamamıştır Bu nedenle burada doğan başka bır soruyu da yanıtlamak gerekır Acaba gelırler arttıkça çok daha karmaşık bır mal ve hızmet uretımıne merkezı bır plan yanıt verecek durumda değıl mıdır'' Böyle ıse merke- zi planlama azgehşmış ulkeler ıçın yeterh, ama behrlı bır gehşme düzeyınden sonra yetersız mı- dır"* Bu durumda uretım araçlannın en önemh bölumü kamu mulkıyetınde kalarak ötekılen ya- n kamu ya da özel'e mı devretmeüdır? Uygulamada yatınm alanlannda, kunıluş yer- lerınde ve kaynakların dağılımında da bazı önemli hatalar yapılnuştır Orneğın Sovyetler- de (dolayısıyle Sovyetlenn etkısıyle Doğu Avrupa ulkelerınde) kaynakların çok önemli bölumü as- kerı yatırımlara, bu arada sılah uretımıne aynl- mış, aşın bu- hırs ve korku ıle bır kez yettığı hal- de, dunyayı beş-altı kez yok edecek sılahlar ure- tımde teknolojı uretımıne, dolayısıyla halkın ya- tımde teknolojı uretımıne, dolayısıyle halkın ya- şam duzeynıın yukselmesme buyuk ölçude en- gel olunmuştur Bılındığı gıbı şımdı bu sılahlar yok edılmektedır Yeniden tartışma Sovyet uygulamasında başka bır olumsuz nok- ta da tek bır sıvasal partı egemenlığınde ve söz- de "ışçı dıktatörluğu"nde (gerçı tüm bu ulke- lerde 1970'lerde artık bu aşama aşıldığı ıçın kal- dırılmıştı), aslında ışçılerden uzak, çeşıtlı baha- nder altında, ışçıye ve halka çeşıtlı baskı meka- nızmalan kurulmuştur Sonra, ıktısadı gehşmenın ılk aşamalannda öz- gürluklerden en çok kullanılanları ıktısadı olan- ları, yanı karmnı doyurma, gıyım kuşam ve ba- nnma gıbılerı olduğu halde, gelır ve eğıtım du- zeyı yukseldıkçe duşunce, duşunceyı açıklama, yanı basın, gezı, seçım gıbı sıyasal özgurlukler çok önemh olmaktadır Tum bu uygulamalann ışığında sosyahst ılke- lerm yeniden tartışılması ve gehştınhnesıne her- halde buyuk bır gereksınme olacaktır HESAPLAŞMA BURHANARPAD İstanbul Yağması Dunyanın bellı başlı kultur kentlerı harıtasında saygın bır yerı olan İstanbul şehrı elden gıttı gıdeceki 1950 başlarında ve öncelen sessız, daha sonra yaygınlaşıp hızlanarak sürup gıden İstanbul yağması, gunumuzde korkunç boyutlara ulaştı Vurguncu çevrelerın doymazlığıyla daha da kor- kunçlaşacak' Saraylar anıtkabırler, kıyılar yamaçlar Boğaz koy- lerı 'yağma Hasan'ın böreğı örneğı kapılıyor Olup bıtenlenn gerçek yuzünu belırtebılmek ıçın kullanılan sözler yetersız Oy- sa olup bıtenlenn nıtelığını kavrayabılmek pek zor değıl 1 Oku- yup yazması olan sıradan bır yurttaşın kavrayabıleceğı nıtelıkte 1 Sağduyusu olan her yurttaş kolayca kavrayabılır Dolmabah- çe Sarayı nın ense kokune çoreklenmış gokdelen-otelın yapımı- na hıç çekınmeden ımzayı basan kışı ıçın hangı sozlerı kullana- bılırız 1 ? Bunu yazarken ıçım sızlıyor Sayıca hıç de az olmayan kımı aydınlar kolay çıkarlan yeğledıgı ıçın İstanbul en azından bır yarım yüzyıldır yağmalanıyor Beyazıt Meydanı'nın tahrıbıyle başlatılan yok etme saldırısı İstanbul un şehır sınırlarını çoktan arkada bırakarak soygunculuğu yuzlerce kılometre uzaklara ta- şıdı Sadece Beyazıt alanı mı 9 Aksaray ve Emınönü Karaköy ve Şışlı Unkapanı ve Fatıh alanlarının durumu daha mı parlak? İstanbul kurtarılabılır 011' Elbette* Kışı çıkariarını kollamamak koşuluyla 1 Fransız Proust, Alman Hog, Italyan Comenıcı'yle yıllarca çalışarak sunduk- ları İstanbul alanı rafa kaldırıldı' Bu alanda son gınşım Dalan'ın Taksım alanı planı oldu İstanbul ve plandan söz açınca yenı bır planlama umudu ol- duğu ılerı surulebılır Prof Hande Suhan ve Prof Mete Tapan'ın önerılerı ve gırı- şımlerı oldu Tarıhı Yarımada tasansı Istanbul'u yok olmaktan kurtarabılecek ılk cıddı adımdır Yenıkapı ıle Ortaköy Camısı arası Istanbul'un tarıh geçmışı açısmdan çok zengındır Topkapı Sa- rayı ve uzantısı ek yapılar, Yenıcamı ve Unkapanı üzerınden Ha- lıç'ın de önemlı bölümünu kapsamaktadır "İöphane üzerınden de Ortakoy Camısı'ne uzanmaktadır Tarıhı yarımada göruşu çok cıddı ve oldukça kolay calışılabılecek bır plancılık anlayışıdır Kur- tarılması gereken yapıların ve anıtların hemen hepsı zamanın ve bakımsızlığın tahrıbınden kurtanlabılmıştır Cıddı ve ayrıntılı bır planlama ıle İstanbul un bu çok ılgınç bölgesı kısa surede bütun değerlerıyle gün ışığına kavuşabılır Bugünkü bakımsız durumuyla bıle yabanctların buyuk ılgısını toplamaktadır Top- kapı Sarayı ndan Ayasofya'ya yapılacak kısa bır yuruyuş yaban- cıların Mavı Camı dıye övdüklen Sultanahmet Camısı, park ıçınde bulunan Mısır dan getırıldığı bılınen Dıkılrtaş Alman Imparato- ru'nun Istanbul'u zıyaret onuruna yaptırılmış olan Alman Çeş- mesı cadde uzenndekı taş ılkokul, Sultanmahmut Türbesı, Köp- rulu Kıtaplığı Çemberlıtaş Camısı uzantısı eskı kabırler Kapalı- çarşı, Beyazıt Sahaflar Çarşısı Beyazıt Camısı İstanbul Unıver- sıtesı'nın gorkemlı dış kapısı (Osmanlı Imparatorluğu'nun Har- bıye Nezaretı yapısı) Şehzade Camısı sultanın emrıyle öldurü- len küçuk şehzadelenn mezarları ve daha başka şeyler Aklın yolu bırdır'le yola cıkarak tarıhı yarımadayı kurtarma ça- lışmalarını daha fazla geç kalmadan başlatmak gerekıyor' Savunma Bütçesinin Polîtîkası rSK'nın savunma butçeleme sistemi ileri parlamenter demokrasilere benzerlik gostermektedir. Bununla beraber hukumetlerin ve parlamentonun bu butçeye nufuz etmeleri açısmdan oldukça kapalı bir sıstemdır. TANJU ERDEM Emeklı Amıral BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU ELEKTRONİK PROGRAMI BtLGİSAYAR KURSLARI Unnersıtemız Meslek Yuksekokulu Elektronık Programı tarafın dan asağıda belırtılen ve her bırı ıkı a>lık (16 gun) mustakıl donem ler halınde tamamen u>gu]ama)ı olarak vapılatak olan XXXI dö- nem Halka Açık Kurslar aşağıdakı gıbıdır Bılgtsa>-ar Programlama Kurslsın Hafta ıçı 24/25 ARALIk 18^19 ŞUBAT 1991 Hafta sonu 22 \RALIK 10 ŞLBAT 1991 Programlamaya Gmş ve Temel Basic Komutları (GW Basıt.) 2 Ay Quıck Basıc 2 Ay Ilen Basıc (Dos Işletım Sısterru) 2 Ay Lotus 123 (Paket Prg ) 2 Ay Dbase III (Paket Prg) 2 Ay C Programlama Dılı 2 Ay Pascal 2 Ay Cobul 2 Ay Kurs Saatlen: Hafta ıçı 9 00-12 14 00-17 00 veya 18 00-21 00 Hafta sonu 9 00 12 00 12 00-15 00 veya 15 00-18 00 Bılgısayar Teknıklen Kurslan Hafta Sonu 22 A.RALIK 10 ŞLBAT 1991 Kurs Saatlen 9 00-12 00, 12 00-15 00 veva 15 00-18 00 HARDVVARE I 2 Ay (Bılg Teknıklen I HARDVVARE II 2 Ay (Bılg Teknıklen II) HARDVVARE III 2 Ay (Bılg Bakım Onanm) Hardvvare I veya Il'yı bıtırmek gerekmektedır Kavit ıçın. 2 Adet Fotoğraf \e en az lıse \e dengı okul bıtırme belgesı getınlmesı gerekmektedır Not Hardvvare kurslanna katılmak ısteyenlenn Elektronık konusunda onbılgılerı olması gerekmektedır Sertıfıka Kursta basarılı olanlara Sertıfıka" venlecektır ADRES Boğazıçı Unıventesı Meslek Yuksekokulu Elektronık Bö- lumu Kuzey Kampus, Teknolojı Bınası B Blok R Hısarustü İstanbul BlLGt ÎÇİN 163 15 00 360 veya 760 Türk kamuoyunda, askerlerce kapalı bır çevrımde hazırlandığından gerek mah bu- rokrasının gerekse yurutme ve yasama or- ganlannın bu butçeyı teşkıl eden program- ların ıncelenmesı ve tahsıslerın sınırlandı- nlmasında etkıh olamadıklan ve sonuç ıtı- banyla savunma butçelerının parlamento- da sılahlı kuvvetlere şukran mesajlan ıle ka bul edıldığı yaygın kanıdır Konunun Turkıye'dekı sıstemın dunyada- kı uygulanan sıstemlerle mukayeselı ıncelen- mesı sonucu aydmlığa kavuşturulacağını ve gehştıncı önerılenn ortaya konulacağını dü- şünüyoruz. Ikmcı Dunya Harbı sonrasından gunu- muze değın sureklı reformlar geçıren konu- ya ılışkın olarak Batılı demokrasılerde sa- vunma butçesının yönetımınde parlamen- ter sıstem (Örnek, Ingıltere) ve başkanhk sıstemı (Örnek, ABD) ağırlıklı ıkı modelın varhğını görüyoruz îkı modehn benzer taraflan, kaynak tah- sısınde kuvvetler arası bır rekabetın varh- ğı, bunu en aza ındırmek uzere merkezi planlama ve kontrolun gıderek, bu alanda yetkılen arttınlan genelkurmay başkanhğı ve savunma bakanhklannda toplanması, stratejık hedefler planı, program öncehklen saptanması ve ıhtıyaç tedank programlan- nın genelkurmay başkanlıklan eşgudum ve sorumluluğunda hazırlanması, savunma butçesı bovutunun devletın butçe yönetı mmden sorumlu makamı ıle uyum sağlana- rak belırlenmesı, savunma butçesı nıhaı tek- hfirun savunma bakanlıklan eşgudum ve so rumluluğunda hazırlanmasıdır Ikı model de de özellıkle sılah sıstemlerı, gemı ınşa, Ar-Ge ve ınşaat programlanmn gerçekleş- tınlmesmde yasama organından beş yıla ka- dar varan harcama yetkılerının sağlanması yaygın bır uygulamadır lkı moddlın ayrılan noktaları da vardır Bu noktalar polıtık duzeyde karar mekanız malannı etkıledıklerınden onemlıdır Ingıl- tere"de savunma polıtıkası dırektıfı hukumet tarafından verıhrken ABD'de Ulusal Gu- venhk Konseyı desteğı ıle başkan tarafından yayımlanmaİctadır Ingıltere'de savunma butçesı Avam Kamarası'na hukumet teklı- fı olarak gelıp genelde program aynntıları ıle ele alınmaîcsızın ılgıli komısyonlarda ın- celenmesını takıben ıktıdar partisı mılletve- kılı oylan ıle kabul edıhrken ABD'de Kong- re'ye başkan tarafından sunulup Kongre'de savunma polıtıkası esaslan, kuvvet yapısı ve tedank programlan aynntılan ıle ele alınıp ıncelenmekte, kısıntılara uğramakta ya da antırılabılmekte ve Kongre komısyonlan ve genel kurullan yasama organının yurutme uzerındekı denetımını sağlamaktadır Turkiye'de savunma butçesı Turkıye'de savunma butçesı yönetımı anayasa ve ılgıli öbur yasalar ıle TSK plan- lama, programlama, butçeleme sıstemlerı yönergesıne göre yapılır Sılahlı kuvvetler- de butçeleme, bır planlama surecının bölu- mudur Bınncı aşamada ılgıli tüm faktor ler değerlendınlerek orta ve uzun vadede gö- revı yerıne getırebılecek ana planlar hazır- lanır Bu aşamada ulusal asken stratejıyı tanım- layan belge ve planlama dırektıfi MGK'da göruşulmesını takıben, ana planlar ıse Ge- nelkurmay başkanı onayına sunularak ya- yımlanmaktadır Tehdıdın ve durumun de- ğerlendırılmesmde Dışışlen Bakanhğı'nın katkısı sağlanmaktadır Programlar bütçe hazırlanmasında esas teşkıl eder Program önenlen ılgıli kuvvet komutanlıklarınca yapıldıktan sonra ınce- lenmesı ve tedank programlan şekhnde ge- hştınlıp, onaylanıp, yayımlanması Genel- kurmay Başkanlığı'na aıttır Kaynaklann arzulanan asken yeteneklerın gelıştırılmesı ıçın öncelıklı projelere tahsısını öngören te darık programlan her ıkı yılda bır gelışen koşullara göre guncelleştınhrler Butçeleme ıse tedank programlannda be- lırtılen tahmını kaynaklann bır yühk süreçte hangı projelere ne kadar tahsıs edıleceğım guncelleştıren planlama ışlemıdır Mıllı Sa- vunma Bakanlığınca kadro ve Fıyatlandır- ma eşgudum çalışmaları sonuçlanmn ve ıl- gıli mah krıterlenn yayunlanmasını takıben Genelkurmay Başkanhğı program dırektı- fine göre kuvvetler, butçe tekhflennı hazır- larlar Bu tekhfler Genelkurmay Başkanh- ğı koordınatorluğunde ılgıli kurullarca ın- celenıp, Genelkurmay Başkanı'nın onayına sunulur Onaylanmasını takıben MSB'ye, oradan da Malıye ve Gumrük Bakanlığı 1 na gondenlır Bu ıkı aşamada hukumet po- htıkası ve olanak sınırlamaları gereğı bır kı- sıntıya tabı tutulması durumunda program duzeltmelerı yapılır Butçe anayasa gereğı Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ye sunulur Burada dığer bakanlık ve kuruluşlann but- çelen ıle beraber butçe komısyonunda ın- celenır ve bu komısyonun kabul edeceğı me- tın TBMM'de goruşulerek mah yıhn başı- na kadar karara bağlanır Değerlendirme ve öneriler Bılındığı uzere demokrasılerde butçeleme ışlemlerınm ızlenmesı ve değerlendınlmesı yönetımın pohtıka ve uygulamalannı kont- rolde en önemh aletlerden bu-ıdır Turk Sılahlı Kuvvetlen savunma butçe- leme sıstemı, ılen parlamenter demokrası- lere benzerhk gostermektedir Bununla be- raber hukumetlerin ve parlamentonun bu butçeye nufuz etmeleri açısmdan oldukça kapalı bır sıstemdır Butçeleme ışlemı görulduğu gıbı planla- madan, uygulama ve kontrole uzayan do- nuşumlu ve sureklı bır yönetım sıstemıdır Planlama surecı stratejık hedeflerın tespı- tınden başlayarak programlama ve butçe- leme hazırhklannı kapsamaktadır Burada butçeleme etkın ve optımal ulusal güvenhk gereksmımlennın, etkınhklennın parasal öl- çütu olmaktadır Bu ıtıbarla sıyasal otonte temel değerlendırmelenn yapıldığı, karar- lann ahndığı, ıhtıyaçlann ve tahsıslenn kes- tınldığı aşamalarda bu ışlemın dışında kaJ- mamalıdır Bu husus aynı zamanda anaya- sal bır zorunluluktur Keza bütçe komısyo- nunda özelhke MSB butçesının ıncelenme- sı ve göruşleruı behrtılmesıne daha fazla za- man ayrılması ve program-butçe bılgılerı- nın aynntıları ıle sunumu uygun olacaktır Bugun mevcut yasal duzenlemelere göre modernızasyon ıçın buyuk kaynak olan SA- GEB fonu butçesı TBMM tarafından ınce- lenmeye ahnmadığı gıbı dev let ıhale yasa- sına göre ödeme suresı bır yüı geçen, sılah sıstem, tedank, gemı ınşâ veya ınşaat pro- jelenae harcama yetkikruîin TBMM'de gö- ruşulerek alınması gerekmektedır Bu değerlendırmelenn ışığında mevcut sıstemın gehştınlmesıne ılışkın genel görüş- lerımız aşağıdadır Ulusal asken stratejı, stratejık plan dırek- tıfı ve stratejık planlann hukumet onayına sunularak Genelkurmay Başkanlığı'nca ya- yımlanması uygun olur Tedank programlannın nsk analızlen de yapılarak hukumet onayına sunulmasmı ta- kıben Genelkurmay Başkanlığı'nca yayım- lanmahdır Savunmaya tahsısh kaynaklann kestırıl- mesınde planlama surecının her aşamasın- da ekonomı ve butçeyı makro düzeyde plan- layan kuruluşlarla asken otonte (Genelkur- may ve MSB) arasında ıletışım, eşgudum ve uyum sağlayan örgutlenme gereksınımı var- dır Butçeleme koordınatöriuğünün Genel- kurmay Başkanhğı veya MSB'de olması so- nuçta önemh değıldır Bu alanda yeterh bu- ıletışım ve eşgudum mevcuttur Nıtekım programlann hazırlanmasmda Genelkur- may Başkanılğı'nca kuvvetler ve MSB ıle ya- kın bır ıletışım ve etkıh eşgudumun sağlan- ması kaynak yönetımının rasyonel olması- na olanak vermıştır Mıllı savunma butçesının butçe komısyo- nunda ıncelenmesıne daha fazla zaman ay- nhnalı ve parlamenterlere daha avnntılı bıl- gı venhnehdır Mıllı Savunma Butçesı su nulurken SAGEB Fonu butçesının de But- çe Komısyonu'nda göruşulmesı sağlanma- h ve butçede 1 vılı geçen programlar ıçın harcama yetkısı proje bazında TBMM'ce yasa ıle kararlaştınlmahdır SAGEB fonu te- dank programları ve butçesının Genelkur- may Başkanhğı ıle etkın ve sureklı eşgudum ve uyum sağlanarak hazırlanması ıçın sıs- temler gelıştırılmesı uzerınde dunımıahdır Sonuç olarak, konu uzerındekı bılgılen- dırme, değerlendırme ve önenlerımızın ve gehştıncı dığer göruşlenn ulusal guvenhk planlama sıstemlerıne ve demokrasımızm gelıştınlmesıne katkısını dıleyerek yazımı- za son venyoruz PENCERE TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aşağıda özellıklerı belırtılen kapalı zarf le teklıf alma yöntemındekı ıhale ıle ılgılenenler ıhate dosyasını İSKİ GENEL MUDUHLUĞU ATIKSU RUHSAT DENETIM DAIRE BAŞKANLIĞI NDA gorebılır ve dosya bedel nı İSKİ GENEL MUDURLUĞU merkez veznesıne yatırarak alabılırler Isteklılenn şartnameye uygun hazırlayacakları kapalı teklıf mektuplarını aşağıda belırtılen tarıhte saat 11 00 e kadar aşağıda belırtılen adreste GENEL EVRAK MUDURLUĞU ne gırış tarıh ve numarasın ıçeren alındı mak buzu karşılığında teslım etmeleri gerekmektedır Teklıf zarfları saat 1400te Ihale Kbmısyon Başkanlığı nca açıla caktır İSKİ No Işin adı Keşrl bedell Teklif verme tarihi Geçici teminat Ihale tarihi Dosya bedeH 11 1 1991 Teklıf bedelının % 6sı 11 1 1991 110000 TLK 1350 Kurtkoy ve Amavutkoy'de Teklıf alma kurulacak olan kuçuk antma tesısterı Not 1 Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 2 İSKİ 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu na tabı olmayıp ıhaley: yapıp yapmamakta dıledığıne kısmen veya tamamen yapmakta uygun bedelın tespıt ve takdırınde serbesttır ADRESI İSKİ GENEL MUDURLUĞU Aksaray Meydanı 34300 Aksaray-ISTANBUL TEL 588 38 00 (36 Hal) TELEX 31293 ISU tr FAX 586 39 18 MÜlKimiUR tlSUÖI STMIBUI ^IKSİ VE D€İK 1V)K SOVYIT İŞ KONKYİ/ njeK sovvn DOSOUIC D E R M * SSCB'de Sosjal Donuşumler Konuşmac Valentina TERESHKOVA. Turk Sovyet DosSuk Stubu Sovyet Kanad BaşJtam MiBetvekıli SSCB Uluslarası Dosfluk Kuruluş an B ^ a n Uzaya Gıden Ifc Bayan Kozmonol 11 Aralık 1990 Salı Saal 18°° 20 * MLLKIYEL1LER BIRL1G1 IST*\BLL ŞLBESI LOKAL1 Muallım Nacı Cad. No 153 Kuruseşme 1ST Tel 1"H 46 34 Orta ve lıse öğrencılenne Ingılızce ders venlır Tel 588 20 60 (Her gun 19 00'dan sonra) Gezegensel Bilinç!.. " Devnm'm (1789) bur/uva yazınnda hıçbır şeyı değış- brmemesınde ( ) şaşılacak bır şey yoktur Çunkü buquva ıde- otepsı, burjuva sınıhna sıyasal ve toplumsal ıkbdan ver&n, ama çoktandır elınde tuttuğu düşunsel ıktıdarı vermesı söz konu- su olmayan Devnm'm gelıp geçışınden hıç sarsılmadan, her turtü çatlaktan uzak bıçımde, 1848 'e kadar surmüştûr " (Ya- zı ve Yorum, Roland Barthes, T Yucel, Metıs Seçkılen) Pekı, 1848'de ne olmuş' Barthes bu soruya da yanıtını aynı kıtapta yıne köşelı bır açıklamayla verıyor "Ancak, 1850 dolaylanndakı yıllar üç büyük tanhsel ola- yın bırleşımını getınr Avrupa nüfusunun altüst olmasi; doku- ma endüstnsının yennı demır-çslık endüstnsının alması, yanı çağdaş kapıtalızmm doğması, Fransız toplumunun üç düş- man sınıfa bölünmesı ( ), yanı lıberalızmın dûşlennın kesın olarak yıkılması Bu koşullar bur/uva sınıfını yenı bır tanhsel duruma getınr O zamana kadar, evrensellığın ölçusünu bur- juva ıdeolojısı verıyor, onu tartışmasız bıçımde karşılıyordu, burjuva yazar, karşısında kendısıne bakan bır başkası bulun- madığından, ınsanlann mutsuzluğunun tek yargıcrydı, toplum- sal koşuluyla düşunsel ıççağnsı arasında bölünmemıştı Bun- dan böyle bu ıdeolo/ı, olanaklı başka ıdeolojıler arasında bır ıdeoloıı olarak belınr artık, evrensel elınden kaçar, kendını an- cak mahkûm ederek aşabılır, artık bılıncı koşulunu tam ola- rak örtmedığınden, yazar bır 'çıft-anlamlılığın' pençesıne dü- şer Böylece bır yazın tragedyası doğar " Roland Barthes, altını çızerek aktardığım satırları 1953'te yazmış Ikıncı Dünya Savaşı ertesı, sosyaJızmın yükselış yıl- larıi Aradan neredeyse kırk yıl geçmış olduğundan konu- yu yazarının amacı ve alanı dışına çekerek düşunmekte ya- rar var 1980'ler, "öfcfö"sanılan lıberalızmın "hortladığı" dö- nemdır Pekı, "bunuva /cteotoy/s/ yeniden evrenselltğın ökpüsü" durumuna mı geldı ya da gelıyor"? Fransız devnmı 18'ıncı yüzyılda once düşunsel alanda ger- çekleştı Bu yaklaşım doğrudur Arıstokrasının ıktıdarı ıdeo- lojık alanda yıkılmıştı Burjuva ıktıdarı gerçekleştığınde ıde- olojısı de hazırdı Insan hakları ve sıyasal demokrası! Aradan geçen surede yeryuzundekı değışımle burjuva ıde- olojısı de aşıldı, kapıtalızmm kurduğu düzen sosyalıst eleş- tırının acımasız saldırılarına hedef oluyordu Görunüşe ba- kılırsa "burjuva yazar" köşeye sıkışmıştı, kendısını aşmak ıçın ne yapmalıydı? "Yazar" kurulu düzenle butunleştığın- de yaratıcılığını yıtırdığı ıçın bır yol arıyordu kendısıne Ancak 1990'da sorun daha değışıktır Eğer burjuva ıdeo- lojısının yazarı, sosyalızmı de dışlıyorsa, hangı seçeneğı yeğlıyor? • Soru, sanıyorum kı güncelleşıyor ve sıcaklaşıyor Batı uy- garlığı Kuzey yarım küresındekı sanayı toplumlannı bır dızı belge, şart, antlaşma ıle belırlı bır hukuka, demokrasıye ve banşa bağlamak surecını yaşıyor Ancak unutmayalım kı "yuzyılımızın olayı' sayılan AGIK, adı üstünde "Avrupa Gü- venlık ve işbıriığı Konferansı"d\r Amenka ve Sovyetler'ı kat- tığımızda, bu bolgede yaşananlar taş çatlasa bır mılyann üs- tune çıkamaz Ya bölgenın dışında yaşayan yoksullar ne ola- cak'' Dünyamızın güney kuşağındakı ınsanlık 20'ncı ve 21'ıncı yüzyıl yazarının sorumluluk alanının ve düşunsel uf- kunun dışında mı kalacak? "Burjuva ıdeoiojısı" ya da "lıberal düşünce" evrensel bo- yutlarıyla gezegenımızı -daha başka deyışle- ınsanlığı kap- sayabılıyor mu? Eğer kapsayamıyorsa çağımızın yazarına yetmez 21 'ıncı yüzyıla 10 kala yazara yakısan 'gezegensel bılmç" tır Belkı Batı dakınden daha çok Turkıye'de böyle bır ge- reksınme ağır basar Çunku, gorduğum kadarıyla, Batı, Do- ğu Avrupa ve Rusya'yı da (sıyasal ve ekonomık bağlamda) ıçıne alarak dışında kalanlara tepeden bakmaya her zaman- kınden daha çok eğılımlı ' < 1 . TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'DAN —Ortaklığımız, Trabzon Satış Mudürlüğü'nün perso- nel, yolcu, kargo, posta taşınmalar' ıçın 1 yıl sure ıle 1 adet otobus kapalı zarfla teklıf alma usulü ıle kıralana- caktır —Anılan 1 adet otobüsün 1 yıllık toplam tahmını be- delı 97 767 856 -TL + KDV TL olup konuya ılışkın ge- çıcı teminat tutarı 3 910 714 - TL'dır —Kapalı zarfla verılecek teklıf mektupları en geç 18 12 1990 gunü saat 17 OO'ye kadar İstanbul, Atatürk Havalımanı TMY A O genel yonetım bınası B blok as- ma kat adresınde mukım Satınalma ve Stok Kont. Baş- kanlığı'nda bulundurulacaktır Anılan gün ve saatten sonra elden verılen veya posta ıle gonderılen teklıf mek- tupları kabul edılmeyecekiır —Konuya ılışkın ıhale 19 12 1990 günü saat 10 OO'da yukandakı adreste yapılacaktır —Tahmını bedelı aşan teklıfler değerlendırme dışı bt- rakıiır —Şartnamede ıstenılen tum belgelerın aslı veya no- terden tasdıklı suretlerın ıbrazı gereklıdır —Şartnameler yukanda belırtılen adresten temın edı- hr —Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na ta- bı olmayıp, ıhale konusu otobüsu kıralayıp kıralamamak- ta veya dıledığınden kıralamakta tamamen serbesttır. İLAN TXX BAŞBAKANLIK HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞflRUĞI'NDAN tsviçre Sigorta Anonim ŞirkeÜ sıgorta mevzuatı- nın gerekürdığı şaıtlan ve kanuru formalıtelen yen- ne geürerek Hastalık Branşında faalıyet göstermek üzere ruhsatname alrruş bulunmaktadır Keyfiyet 7397 sayılı Sıgorta Murakabe Kanunu hü- kumJen uyannca ılan olunur. WHATs an AU PAIR ın E g Doöan Org (1)135 15 99 (51)28 75 34 GENEL MUDUR S E K R E T E R İ Büyük bır bankada Genel Müdür Sekreteri olarak çalışacak, deneyimli, inisiyatıf sahibi, İngilizceyı ıyı derecede bılen eleman aranmaktadır. İsteklilerın PK 425 Beyoğlu-lstanbul adresıne yazılı olarak başvurmaları rica olunur. ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear