Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhurlyet
Sahıbı Cumhurıjçt Maıbaacılık ve Gazetecılık Turk ^naıum Şırketı adına
>«ür N»d> # Gcncl Vajin Muduru N u u C«naf, «ûcsscse Muduru
Enıac Upkhgd, Yazı Işlerı Muduru Oka> GoMann. £ Habcr Merkezı
Muduru \abçm Bajtr, Savfa Duzenı Yönetmenı Mı \cmr 0 Temsılctler
ANKARA AlMnM Tan. İZMİR Hlknci Çctiaktt». * D \ N * Çctın Y ıgno£l<ı
K Polılıka Otel •ubapç. Dıs Hıberieı Eı|aa Ma. Ekonooıı Ct^tf Urtu. Is Soldıka Jrtıu bMct. Kultur Cetai L'ıKr.
lsunbul Habcrter, %tm%l Kacâfc. Egmm Oaca, Şaylaa. Yurt Hjberlen N«*H Dot"- Spor Djnı;mi.-, \MulU4r VacdaaL
Dın to7ı!ar Kcm ÇakşkM. Arajnnna ŞaMa Ata, DUMİıme AkMd YUKI 0 koordınaiûr Akarl koviltfa 0 Malı
liter LnX tjt»l 0 Mu
>mSt MOI ttwtr % BMCC PUniimj Sop Owabct«>tl> # «<kla.-ı A»< Tor». 0 EM Yavmlar
H.l» \k)«l # ld«rc H«r>a G«T 0 Iskrae Öa*r Çmk 0 Bılgı tjlem V4 lul 0 Aetvjtıel *
Okuj Uktf. Yâlcı» Ba*r H m
Cemat, Itifaafl ÇetMuja Ok»
GMtm, Lt«r MMKI, tlkın
S«lçıık Ab S n n , Akncl Tın
Sasan ve Yayart Cumhurtytt \tub*acıltk **c Gurtealıi TA Ş. Turk Oca$ CaJ 39/41 CaJaJoğiu
34334 Is: PK 246 İMflbul Tel 512 05 05 (20 hal) Tele* 22246 F«J (I) 526 «0 T2 0
BuroJcr Aakvt Zıya GOUlp Bh tnkıjap S No 19 4. Tel 133 II 41-47 Teles. 42344, Fajı (4) 133
0! 6Î 0 l » r H Zıv> Bh l'<2 S 2,3 Tel 13 12 30 Telej 52359, Fıx (51) 19 53 60
0 A4am Inûnu OKS 119 S. No 1 Ku I Tel 19 37 52 (4 üaıl, Tdca. 62155, Fu (71) 19 25 •>!
TAKVİM: 24 KASIM 1990 Imsak: 5 24 Guneş: 6.54 öğle: 11.55 tkindi: 14.24 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.11
Gençler tlgi'arar
Flört, doğal
gereksinim
Genç yaşta karşı cinsle kuruian arkadaşlık
ilişkileri, insanların gelişimi ve toplumsal
kimlik kazanmasında önemli bir yer tutar.
Gençler bu çağda, kendilerini arkadaşlarının
gözüyle de değerlendirirler.
Dr. ERDAL ATABEK
Karşıt cinsten iki kişinin bir-
biriyle duygusal ve sınırlı be-
densel ilişki kunıp sürdurme-
si...
Toplum hayatımızda daha
çok "arkadaşlık" biçiminde sö-
zû edilen, evrensel terminoloji-
deki "flört" olayını böyle ta-
nımlayabiliriz. Burada belirti-
len "arktdaslık", gnıp içinde-
ki arkadaşlık değil "özel arka-
daşlık"tır. Gcnç bir insanın ha-
yatında önemli yeri bulunan bu
"özel arkadaşhk" son günlerin
tartışma könusu. Bu tartışma-
ya girmeden "flört olayı"nın
genç insan için önemini anla-
mamız gerekiyor.
"G«Dçlerinıiz bu konuda ne
diişünüyor" sorusunun yanıtla-
n da dcğişik kültür çevreleri-
mizde farklı olacaktır. Bugün,
çağdaş hayata açılan kesimlenn
gençleri için "flörl gerekli, y«-
rarh bir Uişki biçimidir." Kapalı
çevre gençleri için "flort, hayal
edflen, ıma geıçekJeşmeyen"
bir özlemdir. Islami çevre genç-
leri için "flört, düşunulmesi bi-
fe gtinab olan bir Batı taklitçi-
Hğidir."
Kesin bir dınsel yasaklamay-
la karşılaşmadığı zaman genç-
ler için flört duşünulen, istenen,
beklenen bir yakınlık duygusu
olmaktadır. Genç erkek bu ko-
nuda daha rahat. genç ku bi-
raz tedirginlik duymaktadır.
Cenç erkeğin rahatJığ), sonuç-
ta hiçbir şey yükumlenmeden
Uişki kurmaktan kaynaklandı-
İX halde genç kız bu ilişkiden
süreklilik beklemekte, sözü
edilmese de bu ilişkinin sonun-
da evlenebileceklerini ummak-
tadır.
Genç kızın bu tedirgin bek-
leyişinde çevrenin bu konuda-
ki beklentisirün izdüşümu rol
oynamaktadır. Kuşkusuz bu or-
talanıa çizginin dışında çeşitli
davranışlar da bu Uişki içinde
yer almaktadjr, ama "biam
toplumumuzda flörte ilişkin
davranış tipoiojisi"ni böyle gör-
memiz yanlış olmayacaktır.
Flörtun biraz gerisinde "sı-
•ırlı duygusallıgı olan, beden-
«I ffişki buJunmayan" arkadaş-
lık ilişkısı yer alır Kız-erkek ar-
kadaşhğı olarak bilinen bu Uiş-
ki biçiminde kız ve erkek bir-
likte bulunmaktan "hoşiamr ve
rahatlık dovariar." Genel olarak
kız-erkek arkadaşb&ı ve flört
eşanlamlı ilişkiJer sayılırsa da
birbirinden farküdır. Bu fark
da flörtte bulunan "daha duy-
gusal baglantı ve sınıriı beden-
sel yaiunlaşma"dır.
Kız-erkek arkadaşlığı olsun,
flört olsun gençler için gerekli
midir, yararlı mıdır, yoksa za-
rarh mıdu-?
Genç kızlar ve genç erkekler
toplumsal kimliklerini kazan-
dıklan sırada sadece kendi hak-
lanndaki kanılanyla yetinemez-
ler. Kendilerinin nasj bir değer
taşıdığını, ne işe yaradıklarını,
üeride ne yapabüeceklerini baş-
kalarının gözüyle, arkadaşları-
nın kanUanyla, çevrelerinin de-
ğerlendinneleriyle gönnek zo-
rundadırlar.
Kimlik gelişmesinde bunun
çok büyük önemi vardır. Böy-
le bir değerlendirmenin olum-
lu olmasıyla kimlik kargaşası-
nı atlatır, kişilik kazanma sü-
reçlerini başanyla tamamlarlar.
Tersi olur da çevrelerinden
olumsuz tepkiler gönlrlerse
kimlik kargaşası artar, kimlik
bunalunına dönuşür.
Cinsel kimlik oluşumu da
benzer biçimde gelişir. Genç
kızlann ve genç erkeklerin ço-
cukluktan erişkinliğe geçtikle-
ri dönemde, karşı cinsten bir ar-
kadaşı olması, kendisinin onun
gözundeki değerini anlaması,
onun kendisini anlaması, be-
ğenmesi, desteklemesi "yerine
başka bir şey konulamaz deger-
de" önem tasır.
Genç bir kızın sagbklı geliş-
mesinde yaşıtlan ile yapacağı
arkadaşhğın büyük önemi var-
dır. Genç erkek için de genç bir
kızla yapacağı arkadaşlık çok
önemlidir. Bu çağda yapuan ar-
kadaşlıklarda gençler birbirle-
ri için "cinsd obje" değildir.
Gençlerin birbirlerinde aradık-
ları cinsellik değil, arkadaşlık-
tır. Elbette bu arkadaşlıkta da
"cinsel fon" vardır, ama bura-
da amaç, cinsel gereksinmenin
giderilişi değil, onun arkadaş-
lığıyla gelişmek kendine güve-
nin artması, birlikte duygulan,
düşünceleri geliştinnektir.
Gençlerin arkadaşlıklannda
uzun saatler boyunca oturup
konuştuklan görülür. Çünkü
gereksiruneleri budur.
Erişkinlerin düştüğü en bü-
yük yanılgı da bu arkadaşhk-
larda hep kendi cinsel dürtüle-
rinin izdüşiimünü aramak bu
nedenle de kız-erkek arkadaş-
hğına karşı çıkmaktır.
Gençlerimizin sağlıkh geliş-
meleri için kız-erkek arkadaş-
hğını rahatça yapabümeleri bü-
yük bir önem taşır. Flört de bu
sağlıkh gelişmenin daha özel
biçimidir.
Korkulacak olan bunlar de-
ğU, sağlıksız gençler yetiştir-
mektir...
Cennet'teki
yapılaşmaya
belediye
yasağı
tZMtR (Cumburiyet Ege
Bürosu) — Bodrum Cennet
koyundaki yapılaşma beledi-
ye tarafından durduruldu. Su
ünlnleri üretim alanı olarak
belirlenen Cennet koyunun
Uç kişi tarafından "tarla ba-
lıkçılığı yapmak amacıyla"
kiralandığını belirten Bod-
rum Belediye Başkanı Emin
Anter, "Bnrası 1. derecede
doğal StT alanı olmasına
karşın tarizm alanı ilan edil-
dL Bnrayı Idralayanlar da te-
sis yapmaya başladılar" dedi.
Tesis yapımında kıyının dol-
dunılması nedeniyle Bodrum
Belediyesi insaatı mühürleye-
rek durdurdu.
Alınan çelişkili kararlara
dikkat çeken Bodrum Bele-
diye Başkanı Emin Anter,
"Bir yandan doğal SİT ilan
ediliyor. Yani dogal açıdan
çok giizel bir yer olduğu icin
korunmaya calışdıyor, diger
Uraftan da turizm alanı ila-
nıyia yapılaşmaya açılıyor.
Tam bir kargaşa yaraülıyor"
diye konuştu. Bodrumlulann
bu alanın yapılaşmaya açıl-
mamasından yana olduğunu
belirten Anter şunlan söyle-
di:
"Çarpık poüükalar sonu-
cmada beton yığınlanna dö-
niiştiirülen çepecevre sahil
bandı üzerinde kuruian ko-
naklarna tesislerinin, yaban-
a tur operatoHerinin istekleri
dognıttusuDda çok ucuza ka-
paülmalanna dikkat çekmek
istiyoruz, Cennet koyundaki
yanlış uvgulama buranın da
aynı daruma duşmesine yol
açabilir."
Saçlardaki nostalji
BOMBELİ SAÇLAR— Saç modası yara-
tanlarbu yılkısa saçtan yana.Yanlar alın-
mış, arkası bombeli saçlar yaygın.
1930'ların ve
1940'ların kısa
saçlan bu yıl
moda. Boylar
kısa ve küt,
omuzlara fazla
dökülmüyor.
Alınlara ve
başlara bantlar
takıhyor.
Topuz gözde,
krepe yapılmış
kabarık saçlar
yok. Asimetrik
saçlar gençler
arasında
tutuluyor.
17-25 yaş
uzun saçı
tercih ediyor.
SERPİL ĞÜNDÜZ
"Vag"lı saçlar, kısa saçlar, asi-
metrik taranmış saçlar, perma-
lı, "wet" yani ıslak saçlar...
Saç modeli konusunda genel-
leme yapmak gerekirse, saçlann
kişilere göre değıştiğini farkede-
bijirsiniz. Farah Fawcet, Prenses
Diana ve Rita Hayword gibi ge-
nellemeler bir yana bırakıhrsa,
sembolleşmiş bu^saçları uygula-
yanlarda hiçbir zaman aynı so-
nucu vermediği görülmüştür.
Biz düşündük taşındık, çevre-
mizdeki beylere, hanımlara bak-
tık, sorduk ve "özeUeşmiş" saç-
lan şöyle belirledik.
Bas gitar saçı: Önler kısa ve
özgür, arkalar uzun. Genellikle
17-23 yaş kuşağı erkekler arasın-
da yaygın. Bu tip saçlara "dıga"
adı da veriliyor.
Anonim saçlan Sahibi belli
olmayan saçlann bir araya gel-
mesiyle oluşturulmuş takma
saçlar.
Işkence görmuş saçlar Her
teli diken diken taranmış dik
saçlar.
Kalıplı saçlan Hanımlarda ve
beylerde özenle taranmış kalıp
gibi hiç bozulmadan durabilen
saçlar. Bu tip saçlar "terbiyeU
saç" kapsamına alınabilir.
Helozonik saçlan Nasıl yapıl-
dığı bUinmiyor. önleri helozo-
nik biçimde uzayıp içinde hor-
tum boşluğu oluşturan saçlar.
No saç: Bu gruba örnek ünlu
film yıldızı Telly Savalas'dır.
Alabros versiyonlan: Ilk gru-
ba klasik alabros saçlan katabi-
liriz. ABD çavuşlan ve onbaşı-
ları arasında yaygjndır. Arka ve
yanlar çok kısa kesilmiştir.
Dogal afro: Yaklaşık 3 saat
süren ıslatma, kurutma ve jöle-
leme faaliyetleri sonucunda "do-
ğal olarak" afro haline gelen
saçlardır.
Ramses deformasyonu: Düz
BAL RENGt YA DA KOYU KIZIL — Saçta da giyside olduğu gibi nostalji vaşanıyor. Koyu kızıl ve bal rengi moda.
kare ve küt saçlar bu kapsamda
ele ahnabilir. Bugünlerde genç
kızlanmız arasında yaygındır.
Jöle kavanozuna batmlmış
saçlan Saç kıllarının ucu sivn-
lerek bir araya gelmesi Ue orta-
ya çıkar.
Rocker saçı: Bu gruba rock
sanatçılan gibi saçlarıru salkım
saçak uzatan tipler girebilir.
"Üstkrini alma lütfen" saçı:
Giderek mevcudu azalan kılla-
nn üst bölgelerdeki varlığını ko-
rumaya yönelik bir saç olup
Türk erkekleri arasında yaygın-
dır.
Full saç: Saçtan kalan kısım-
larda göz, burun ve ağzın görün-
düğü saç modelidir.
Yaglı saç: Susuz Istanbul'da
çevrenizde çokça rastlayabilirsi-
niz. Aşın yağlanma sonucu par-
lak görünümlü saçtır.
"Bırak dağınık kalsın" saçı:
Sabah kalkıp şöyle bir düzelti-
lip bırakılan saçlar. Bütün bun-
lann dışında sadece arkasında
bol saç olduğu için onları uza-
tan ve bağlayan genç erkekler ve
yandan aldığı saçlan başının üst
kısmında toplayan orta yaşh er-
kekler gözlemlenebilir. Bu tipler
saçlanm fındık kabuğu rengine
boyatırlar.
Okuyuculanmıza bir miktar
gulümseme yaratalım diyerek
çevremizdeki saçlan bu tür ka-
lıplara soktuk.
Kuaförlerle konuştuğumuz-
da, "Çeşitli yaş gruplan arasın-
da ne tur saçlar moda?" diye
sorduk. Kaaför Ahmet Özkeçrfi
ve Kuaför Mevlüt (Jysal, bu yıl
saçta her seyde olduğu gibi
nostalji yaşandığım söylediler.
1930*13™! ve 401ann kısa saç-
lan moda bu yıl. Boylar kısa ve
küt, omuzlara fazla dökülmü-
yor. Eski adıyla Sylvie Vartan
saçı olarak biliniyor. Alınlara ve
başlara bantlar takılıyor. Eşarp-
lar ve fiyonklar var. Topuzlar
gözde, krepe yapılmış kabank
saçlar yok. Asimetrik saçlar
gençler arasında tutuluyor. Se-
zen Aksu saçı örnek veriliyor.
Kısaca doğal, canlı ve enerjik
saçlar moda.
Saç rengi kızıl, ya da bal... In-
celtilmiş kâhküller ve saça "high
ttgtat" veren röfle moda... Perma
her dönemde var.
• ErkekJerde yapıştınhnış par-
lak saçlar gönilUyor. önleri ha-
fîf uzun, arkası kısa kesUiyor.
Arkası top kesilmiş "coupe
boule" denilen saçlar erkekler
arasında gözde.
Feneryolu'nda kuaförlük ya-
pan Ahmet Özkeçeli ve Nişan-
taşı'nda mesleğini sürdüren ku-
aför Mevliıfe göre 17-25 yaş ku-
şağı uzun saçlı kalmak istiyor.
Röfle, perma ve topuz istiyor.
25-35 yaş arasında röfle ve
perma gözde.
35 yaş sonrası; küt, kısa saç-
lan tercih ediyor. Hanımlar saç-
lanmn kesilmesi konusunda ol-
dukça tutucu davranıyorlar ve
kuaföre özgürlük vermiyorlar.
Kuaföre gelen hanımlar için
sembolleşmiş tipler var. Beğeni-
lerini etküendikleri insanlar be-
lirüyor. Örneğin "Mavi Aj"da-
ki Maggie'nin saçlan gibi ya da
Ajda Pekkan saçı gibi olsun şek-
linde modellerini belirliyorlar.
Patara keııtbıiıı gizleri yeryüzüne çıkıyor
Prof. Fahri Işık, Patara antilc
kentinde yapılan kazılarda limanın
kıyısmda 'Erken Bizans
Dönemi'ne ait dev bir tapınağın
ortaya çıkanldığını söyledi.
AHMET ERBtL
KAŞ — Güz vakti Patara daha bir gizemle-
şir; turistler çekilir, trafik sakinleşir, sessizlik yo-
ğunlaşır. Güneşin kavurucu sıcağı diner ve çev-
reyi ıhk bir yaz etkisi sarar. 17 km.'lik sahil şe-
ridinde doğa kendisi Ue başbaşa kalmıştır artık.
Prof. Dr. Fahri Işık'la bu Patara antik kenti
kazısı üzerine sezon sonu bir söyleşi yaptık.
Türkiye koşullanna göre Patara kazısı için ay-
nlan ödenek yüksek görilnmekle birlikte Fahri
Işık bunu yetersiz buluyor. Atatürk Üniversite-
si Arastırma Fonu kazıya, 22.2 mUyon liralık
teknik malzeme Ue katkıda bulunmuş.
Kültür BakanlığVnın işçUik ücreti olarak ayır-
dığı miktar 50.5 mUyon lira. Ancak Fahri Hoca
bu miktann yansının vergilere ve sigorta prim-
lerine gittiğı'ni belirterek böyle bir uygulamanın
hiçbir çağdaş iılkede olmadığını ifade ediyor.
Prof. Işık, bu yılki çalışmalan şöyle anlatıyor:
"Nekropol çalısmalarına devam ettik ve Lik-
ya ölü gomme kulturü ile olü kültü -tapınma-
konulannda şimdiye dek bilinmeyen önemli bul-
gnlar ve veriler eJde ettik. Örneğin 'gömüt altlıgı'
denilen kesimin ikinci bir gömüt olduğu açığa
çıktı. Bir tanesinin alt kısmında 8 iskelet bulduk.
Bunlan araştınlmak üzere Ankara Üniversi-
tesi DTCF Antropoloji Bölümu'ne yolladık ki
taritakme bakımında önemli veriler elde edebi-
leceğiz.
Birbirine karşdıklı bakan gömiitkr arasından
geçen yeni bir yol ortaya çıkardık. Giinliik ya
da gömüt yolu olabilir. Ancak tabandan bir me<-
re derinde olan bu yolun buyuk bir kısmı yeni
dökiilen asfaltın altında kaldığı için pek bir şey
vapamadık. Ancak asfaltın ainndan doğırya doğ-
rn gittiği anlaşüıyor.
Akropolün batı düzlüğünde zamanla batak-
lığa dönüşmüş antik limana uzanmıs buyük bir
kilise kalıntısı açığa çıkanldı. Üç evreli olduğu
anlaşüıyor. Orta Ue geç evresi benzer bir tasan-
ya sahip; geç evre, orta evrenin aynı planda or-
tasiB* kondnnılmuş.
Orta evrenin erken Bizans döneminde yapıl-
dığını ileri surebiliriz. Dev bir bazilika yani kili-
se. Bu kalıntının erken evresinin bir tapınak ol-
muş olabileceğini duşunuyoruz. Zira o döneme
ait iki basamak 'krepis'in (merdiven) izine ras-
ladık. Zaten bu bir gelenek; işgalleri gerçekleş-
tiren yeni kültürler, kendilerine ozgü tapınakla-
n eskilerin üzerlerine inşa ediyorlar ve boylelik-
le ilkler yüzyülar boyu varfıklannı duyumsata-
biliyoriar. Ancak araştırmalanmızı daha ileriye
götüremedik; çunku bataklık suyu bunun aynn-
tılı biçimde günyuzune çıkanlmasını engelledi.
Diğer çahşmalanmızın yani sıra Patara'mn en
görkemli ve etkikyici yaptlanndan Liman Ha-
raamı'nın temizliğine başladık. 1.-3. yüzydlara
-Roma dönemi- ait bu yapıyı, hemen önündeki
yaşlı bir palmiye kümesi ile bir arada tnrizme aç-
mak amacındayız.
Antik liman araşbrmalan ise cahşmalanmuın
agıriık noktasun oJuştunıyor. Denizden 2 km.'lik
bir dilJe karaya uzsnan ve kumul yığıhnuyla de-
nizle bağlantısı kesilerek bugün gölnmsü bir ba-
taklığa donuşen Likya'nın analimanı geçen iki
yılın kuraklıgı nedeniyle limamıı boyutlan ve ya-
kın çevresindeki yapüann niceliği konusunda
önemli ipuçlan verebilecek bir duruma gelmis.
Yeni öğrenim yılının başlamasıyla birlikte 15
eylıiiden bu yana 12 arkeolog ve iki ögretim üyesi
olarak yoğun bir çaba harcayarak bataklıku diz
boyu çamura gire çıka ki siz de geldiğiniz sırada
bu çalışmamıza şahit oldunuz, liman sınırlannı
saplamaya çalıştık. Ve sanımıza göre liman sı-
nın bugunku batakhğın sınınndan daha içeride,
kuzeye dogru yaklaşık 500 m. daha kısadır."
Aşın hareketin ipucu beyinde
Hiperaktivite, okul çağındaki çocuklann
yaklaşık yüzde 4'ünü etkiliyor ve erkek
çocuklarda kızlarm 8 katı daha fazla
görülüyor. Sadece ABD'de 2 milyon aşın
hareketli çocuk olduğu sanıhyor.
Dış Haberler Servisi — Araş- dan şüphelenüiyor ancak bilim-
sel kanıt sağlanamıyordu. Timetırmacılar, hiperaktivite (aşın
hareketlilik) ile beyinde bir
anormallik arasında baglantı
kurmayı başardılar.
Az tanman bir rahatsızlık
olan hiperaktivite, çoğunlukla
çocuklarda görülmesine karşın
yetişkinlerde de dikkati yoğun-
laştıramama ve hareketsiz dura-
mama şeklinde kendini belli edi-
yor. Bu belirtilere neyin yol aç-
tığı açıkça bilinmediği için ana
babalar ve öğretmenler, gerçek
hiperaktiviteyi diğer öğrenme
bozukluklarından ayırt etmek-
te gıiçlük çekiyorlar.
Bugüne kadar bu durumun
fizyolojik bir nedeni olduğun-
dergisinin bir haberine göre
ABD Ulusal Akıl Sağlığı Ensti-
tüsü tarafından yurütülen bir
araştırma, hiperaktif davranış-
ların beyindeki metabolik bir
anormaİlikle ilişkili olduğunu
ortaya çıkanyor.
Nevv England Journal of Me-
dicine'de yayımlanan arastırma
sadece, bu konuda büyuk ge-
reksinim duyulan teşhis testleri-
nin geliştirilmesine yol açmak-
la kalmıyor, kimi kuşkucu kişi-
lerin hiperaktivitenin kontrol
edilemeyen çocuklara yakıştırı-
lan bir hastalık oiduğu görüşle-
rini de çürütüyor.
Arastırma ekibinin başkanı
psikiatris doktor Alan Zametkin,
"Artık kimse ana babalan, ço-
cuklannı kötü yetiştirmekle ve
öğretmenleri yeterince sabırlı
davranıfaamakla suçlayamaya-
cak" diyor.
Araştırmada, çocukluklann-
dan beri aşın hareketli olup, bu
durumda en az bir çocuğu bu-
lunan 25 yetişkinin beyin hüc-
relerinin metabolik aktivitelerini
ölçmek için, pozitron emisyonu
tomografik tarama olarak büi-
nen yeni ve karmaşık bir beyin
göruntüleme tekniğinin kulla-
nıldığı belirtiliyor. Son derece
çarpıcı sonuçların elde edildiği
bu incelemede bu kişilerin beyin
metabolizmalan, deney grubun-
dan yuzde 8 daha aç olmakla
kalmıyor, en buyuk farkların
beynin dikkati ve hareket dene-
timini ayarlayan iki bölümunde
olduğu gözJeniyor.
Bu metabolik degişikliklere
neyin yol açtığı henüz bUinme-
se de (kalıtımın beUi rol oyna-
dığı biliniyor), beyin kimyası ve
davranış arasındaki Uişki kesin-
leşmiş oluyor. Hiperaktivite
okul çağındaki çocuklann yak-
laşık yuzde 4'ünü etkiliyor ve
erkek çocuklarda kızlann 8 ka-
tı daha fazla görülüyor. Sadece
Amerika'da 2 mUyon aşırı ha-
reketli çocuk olduğu sanıhyor.
Ne var ki kesin sonuç verecek
bir test geliştirüinceye kadar
doğru sayının elde edilemeyece-
ği açıklanıyor.
Hiperaktif olduğundan şüp-
helenilen çocuklar amfetamin
benzeri uyancUar, örneğin Rita-
lin'in duşük dozları ile tedavi
edUiyor.
Gerçek hiperaktif çocuklar,
Ritalin'e ek olarak özel eğitim
ve psikolojik danışma uygula-
masından yarar görüyorlar.
Protestocu 11
kişi serbest
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) — Devlet Bakanı
Cemil Çiçek'in, "Flörtün
fahişelikten ne farkı var?"
sözlerini protesto ettikleri
gerekçesiyle 11 kişi
hakkında başlatılan
soruşturma sürüyor.
Soruşturma çerçevesinde
gözaltına alınan İHD
Ankara Şubesi, TAYAD ile
DEMKAD üyesi 11 kişinin
dün akşam saatlerinde
sahverildikleri ve pazartesi
gunü saat 09.00'da Ankara
DGM SavcılığVnda
ifadelerine başvurulacağı
öğrenildi.
(Homatik
biletleme
• tSTANBUL (AA) —
Türk Hava YoUan'nın,
yolcuya daha hızh, sağhkh
ve kaliteli hizmet
verebihnek amacıyla
otomatik biletleme
uygulaması başlattığı
bildirildi. THY Tanıtma ve
Halka llişkUer
Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Taksim Satış
Ofısi'nde başlatdan yeni
uygulamanın, yolcu ve
seyahat hakkındaki
bilgUerin, bilet üzerine
bilgisayarla yazüması
tekniğine dayandığı
bildirildi.
Playboy'un
mıızır sayıları
• ANKARA (AA) —
Başbakanhk Küçükleri
Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu, "Playboy Türkiye"
dergisinin ekim ve kasım
1990 tarihli sayılannı
muzır buldu. Küçükleri
Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu'nun "Playboy
Türkiye" dergilerinin ekim
ve kasım 1990 tarihli
sayılarında yer alan bazı
fotoğraf ve resimlerin 18
yaşından küçüklerin
maneviyatı üzerinde muzır
tesir yapacak nitelikte
olduğuna dair karan,
bugünkü Resmi Gazete'de
duyuruldu.
Airbus\uı
tekerleğipatladı
• ANKARA (AA) —
Ankara - Istanbul seferini
yapmak için pistte ilerleyen, -
THY uçağının tekerleği
patladı. THY
yetkililerinden alınan
bilgiye göre saat 14.00*16 *
Esenboğa'dan Istanbul'a
hareket etmek üzere
hazırlanan Airbus 319 tipi
"Aksu" adlı yolcu uçağının
kalkış pistine hareketinden
bir dakika sonra sağ
tekerleği patladı. Uçakta,
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı lmren
Aykut ve Turkiye-AT
Karma Parlamento
Komisyonu Eş Başkanı
Bulent Akarcalı da
bulunuyordu. Akarcalı,
olaydan sonra biletini iptal
ettirdi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı lmren
Aykut ile diğer yolcular ise
başka bir ucakla fstanbul'a
hareket ettiler. Bu arada
yoğun sis nedeniyle dun
yapılması gereken Ankara -
Erzurum uçak seferi iptal
edildi.
Telefon
faturalan
• ANKARA (AA) —
Borcundan dolayı kapanan
telefonlar, PTT görevlUeri
ile uygulamadan etkilenen
aboneler arasında
tartışmalara yol açıyor.
PTT yetkilüeri, dönem
faturalannın ulaşmamasımn
ayn bir konu olduğunu
bildirerek "Fatura
gelmemesi 'borç yok'
anlamım taşımıyor" dediler.
Yetkililer, bu duruma düşen
ve telefonlan
beklemedikleri bir anda
kesilen abonelere şu
tavsiyede bulundular:
"Dönem faturası süresi
içinde elinize ulaşmadıysa
gecikme faizi ödememek ve
belli bir süre sonra da
telefonunuzun görüşmeye
kapatılmasını
istemiyorsamz, en yakın
telefon müdürlüğüne gidip
'Modem' diye adlandınlan
bilgisayardan suret fatura
isteyiniz ve onu ödeyiniz."
Büyükerşen
ödülaldı
• TOULOUSE/
ESKİŞEHİR (UBA) —
Anadolu Üniversitesi
Rektörü Prof. Yılmaz
Büyükerşen, Fransa
Havacılık ve Uzay
Akademisi tarafından
ödüliendirildi. Prof.
Büyukerşen'e ödülü
Fransa'mn Toulouse
kentinde düzenlenen bir
törenle verildi.