29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhurlyet Sahıbı Cumhurıjçt Maıbaacılık ve Gazetecılık Turk ^naıum Şırketı adına >«ür N»d> # Gcncl Vajin Muduru N u u C«naf, «ûcsscse Muduru Enıac Upkhgd, Yazı Işlerı Muduru Oka> GoMann. £ Habcr Merkezı Muduru \abçm Bajtr, Savfa Duzenı Yönetmenı Mı \cmr 0 Temsılctler ANKARA AlMnM Tan. İZMİR Hlknci Çctiaktt». * D \ N * Çctın Y ıgno£l<ı K Polılıka Otel •ubapç. Dıs Hıberieı Eı|aa Ma. Ekonooıı Ct^tf Urtu. Is Soldıka Jrtıu bMct. Kultur Cetai L'ıKr. lsunbul Habcrter, %tm%l Kacâfc. Egmm Oaca, Şaylaa. Yurt Hjberlen N«*H Dot"- Spor Djnı;mi.-, \MulU4r VacdaaL Dın to7ı!ar Kcm ÇakşkM. Arajnnna ŞaMa Ata, DUMİıme AkMd YUKI 0 koordınaiûr Akarl koviltfa 0 Malı liter LnX tjt»l 0 Mu >mSt MOI ttwtr % BMCC PUniimj Sop Owabct«>tl> # «<kla.-ı A»< Tor». 0 EM Yavmlar H.l» \k)«l # ld«rc H«r>a G«T 0 Iskrae Öa*r Çmk 0 Bılgı tjlem V4 lul 0 Aetvjtıel * Okuj Uktf. Yâlcı» Ba*r H m Cemat, Itifaafl ÇetMuja Ok» GMtm, Lt«r MMKI, tlkın S«lçıık Ab S n n , Akncl Tın Sasan ve Yayart Cumhurtytt \tub*acıltk **c Gurtealıi TA Ş. Turk Oca$ CaJ 39/41 CaJaJoğiu 34334 Is: PK 246 İMflbul Tel 512 05 05 (20 hal) Tele* 22246 F«J (I) 526 «0 T2 0 BuroJcr Aakvt Zıya GOUlp Bh tnkıjap S No 19 4. Tel 133 II 41-47 Teles. 42344, Fajı (4) 133 0! 6Î 0 l » r H Zıv> Bh l'<2 S 2,3 Tel 13 12 30 Telej 52359, Fıx (51) 19 53 60 0 A4am Inûnu OKS 119 S. No 1 Ku I Tel 19 37 52 (4 üaıl, Tdca. 62155, Fu (71) 19 25 •>! TAKVİM: 24 KASIM 1990 Imsak: 5 24 Guneş: 6.54 öğle: 11.55 tkindi: 14.24 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.11 Gençler tlgi'arar Flört, doğal gereksinim Genç yaşta karşı cinsle kuruian arkadaşlık ilişkileri, insanların gelişimi ve toplumsal kimlik kazanmasında önemli bir yer tutar. Gençler bu çağda, kendilerini arkadaşlarının gözüyle de değerlendirirler. Dr. ERDAL ATABEK Karşıt cinsten iki kişinin bir- biriyle duygusal ve sınırlı be- densel ilişki kunıp sürdurme- si... Toplum hayatımızda daha çok "arkadaşlık" biçiminde sö- zû edilen, evrensel terminoloji- deki "flört" olayını böyle ta- nımlayabiliriz. Burada belirti- len "arktdaslık", gnıp içinde- ki arkadaşlık değil "özel arka- daşlık"tır. Gcnç bir insanın ha- yatında önemli yeri bulunan bu "özel arkadaşhk" son günlerin tartışma könusu. Bu tartışma- ya girmeden "flört olayı"nın genç insan için önemini anla- mamız gerekiyor. "G«Dçlerinıiz bu konuda ne diişünüyor" sorusunun yanıtla- n da dcğişik kültür çevreleri- mizde farklı olacaktır. Bugün, çağdaş hayata açılan kesimlenn gençleri için "flörl gerekli, y«- rarh bir Uişki biçimidir." Kapalı çevre gençleri için "flort, hayal edflen, ıma geıçekJeşmeyen" bir özlemdir. Islami çevre genç- leri için "flört, düşunulmesi bi- fe gtinab olan bir Batı taklitçi- Hğidir." Kesin bir dınsel yasaklamay- la karşılaşmadığı zaman genç- ler için flört duşünulen, istenen, beklenen bir yakınlık duygusu olmaktadır. Genç erkek bu ko- nuda daha rahat. genç ku bi- raz tedirginlik duymaktadır. Cenç erkeğin rahatJığ), sonuç- ta hiçbir şey yükumlenmeden Uişki kurmaktan kaynaklandı- İX halde genç kız bu ilişkiden süreklilik beklemekte, sözü edilmese de bu ilişkinin sonun- da evlenebileceklerini ummak- tadır. Genç kızın bu tedirgin bek- leyişinde çevrenin bu konuda- ki beklentisirün izdüşümu rol oynamaktadır. Kuşkusuz bu or- talanıa çizginin dışında çeşitli davranışlar da bu Uişki içinde yer almaktadjr, ama "biam toplumumuzda flörte ilişkin davranış tipoiojisi"ni böyle gör- memiz yanlış olmayacaktır. Flörtun biraz gerisinde "sı- •ırlı duygusallıgı olan, beden- «I ffişki buJunmayan" arkadaş- lık ilişkısı yer alır Kız-erkek ar- kadaşhğı olarak bilinen bu Uiş- ki biçiminde kız ve erkek bir- likte bulunmaktan "hoşiamr ve rahatlık dovariar." Genel olarak kız-erkek arkadaşb&ı ve flört eşanlamlı ilişkiJer sayılırsa da birbirinden farküdır. Bu fark da flörtte bulunan "daha duy- gusal baglantı ve sınıriı beden- sel yaiunlaşma"dır. Kız-erkek arkadaşlığı olsun, flört olsun gençler için gerekli midir, yararlı mıdır, yoksa za- rarh mıdu-? Genç kızlar ve genç erkekler toplumsal kimliklerini kazan- dıklan sırada sadece kendi hak- lanndaki kanılanyla yetinemez- ler. Kendilerinin nasj bir değer taşıdığını, ne işe yaradıklarını, üeride ne yapabüeceklerini baş- kalarının gözüyle, arkadaşları- nın kanUanyla, çevrelerinin de- ğerlendinneleriyle gönnek zo- rundadırlar. Kimlik gelişmesinde bunun çok büyük önemi vardır. Böy- le bir değerlendirmenin olum- lu olmasıyla kimlik kargaşası- nı atlatır, kişilik kazanma sü- reçlerini başanyla tamamlarlar. Tersi olur da çevrelerinden olumsuz tepkiler gönlrlerse kimlik kargaşası artar, kimlik bunalunına dönuşür. Cinsel kimlik oluşumu da benzer biçimde gelişir. Genç kızlann ve genç erkeklerin ço- cukluktan erişkinliğe geçtikle- ri dönemde, karşı cinsten bir ar- kadaşı olması, kendisinin onun gözundeki değerini anlaması, onun kendisini anlaması, be- ğenmesi, desteklemesi "yerine başka bir şey konulamaz deger- de" önem tasır. Genç bir kızın sagbklı geliş- mesinde yaşıtlan ile yapacağı arkadaşhğın büyük önemi var- dır. Genç erkek için de genç bir kızla yapacağı arkadaşlık çok önemlidir. Bu çağda yapuan ar- kadaşlıklarda gençler birbirle- ri için "cinsd obje" değildir. Gençlerin birbirlerinde aradık- ları cinsellik değil, arkadaşlık- tır. Elbette bu arkadaşlıkta da "cinsel fon" vardır, ama bura- da amaç, cinsel gereksinmenin giderilişi değil, onun arkadaş- lığıyla gelişmek kendine güve- nin artması, birlikte duygulan, düşünceleri geliştinnektir. Gençlerin arkadaşlıklannda uzun saatler boyunca oturup konuştuklan görülür. Çünkü gereksiruneleri budur. Erişkinlerin düştüğü en bü- yük yanılgı da bu arkadaşhk- larda hep kendi cinsel dürtüle- rinin izdüşiimünü aramak bu nedenle de kız-erkek arkadaş- hğına karşı çıkmaktır. Gençlerimizin sağlıkh geliş- meleri için kız-erkek arkadaş- hğını rahatça yapabümeleri bü- yük bir önem taşır. Flört de bu sağlıkh gelişmenin daha özel biçimidir. Korkulacak olan bunlar de- ğU, sağlıksız gençler yetiştir- mektir... Cennet'teki yapılaşmaya belediye yasağı tZMtR (Cumburiyet Ege Bürosu) — Bodrum Cennet koyundaki yapılaşma beledi- ye tarafından durduruldu. Su ünlnleri üretim alanı olarak belirlenen Cennet koyunun Uç kişi tarafından "tarla ba- lıkçılığı yapmak amacıyla" kiralandığını belirten Bod- rum Belediye Başkanı Emin Anter, "Bnrası 1. derecede doğal StT alanı olmasına karşın tarizm alanı ilan edil- dL Bnrayı Idralayanlar da te- sis yapmaya başladılar" dedi. Tesis yapımında kıyının dol- dunılması nedeniyle Bodrum Belediyesi insaatı mühürleye- rek durdurdu. Alınan çelişkili kararlara dikkat çeken Bodrum Bele- diye Başkanı Emin Anter, "Bir yandan doğal SİT ilan ediliyor. Yani dogal açıdan çok giizel bir yer olduğu icin korunmaya calışdıyor, diger Uraftan da turizm alanı ila- nıyia yapılaşmaya açılıyor. Tam bir kargaşa yaraülıyor" diye konuştu. Bodrumlulann bu alanın yapılaşmaya açıl- mamasından yana olduğunu belirten Anter şunlan söyle- di: "Çarpık poüükalar sonu- cmada beton yığınlanna dö- niiştiirülen çepecevre sahil bandı üzerinde kuruian ko- naklarna tesislerinin, yaban- a tur operatoHerinin istekleri dognıttusuDda çok ucuza ka- paülmalanna dikkat çekmek istiyoruz, Cennet koyundaki yanlış uvgulama buranın da aynı daruma duşmesine yol açabilir." Saçlardaki nostalji BOMBELİ SAÇLAR— Saç modası yara- tanlarbu yılkısa saçtan yana.Yanlar alın- mış, arkası bombeli saçlar yaygın. 1930'ların ve 1940'ların kısa saçlan bu yıl moda. Boylar kısa ve küt, omuzlara fazla dökülmüyor. Alınlara ve başlara bantlar takıhyor. Topuz gözde, krepe yapılmış kabarık saçlar yok. Asimetrik saçlar gençler arasında tutuluyor. 17-25 yaş uzun saçı tercih ediyor. SERPİL ĞÜNDÜZ "Vag"lı saçlar, kısa saçlar, asi- metrik taranmış saçlar, perma- lı, "wet" yani ıslak saçlar... Saç modeli konusunda genel- leme yapmak gerekirse, saçlann kişilere göre değıştiğini farkede- bijirsiniz. Farah Fawcet, Prenses Diana ve Rita Hayword gibi ge- nellemeler bir yana bırakıhrsa, sembolleşmiş bu^saçları uygula- yanlarda hiçbir zaman aynı so- nucu vermediği görülmüştür. Biz düşündük taşındık, çevre- mizdeki beylere, hanımlara bak- tık, sorduk ve "özeUeşmiş" saç- lan şöyle belirledik. Bas gitar saçı: Önler kısa ve özgür, arkalar uzun. Genellikle 17-23 yaş kuşağı erkekler arasın- da yaygın. Bu tip saçlara "dıga" adı da veriliyor. Anonim saçlan Sahibi belli olmayan saçlann bir araya gel- mesiyle oluşturulmuş takma saçlar. Işkence görmuş saçlar Her teli diken diken taranmış dik saçlar. Kalıplı saçlan Hanımlarda ve beylerde özenle taranmış kalıp gibi hiç bozulmadan durabilen saçlar. Bu tip saçlar "terbiyeU saç" kapsamına alınabilir. Helozonik saçlan Nasıl yapıl- dığı bUinmiyor. önleri helozo- nik biçimde uzayıp içinde hor- tum boşluğu oluşturan saçlar. No saç: Bu gruba örnek ünlu film yıldızı Telly Savalas'dır. Alabros versiyonlan: Ilk gru- ba klasik alabros saçlan katabi- liriz. ABD çavuşlan ve onbaşı- ları arasında yaygjndır. Arka ve yanlar çok kısa kesilmiştir. Dogal afro: Yaklaşık 3 saat süren ıslatma, kurutma ve jöle- leme faaliyetleri sonucunda "do- ğal olarak" afro haline gelen saçlardır. Ramses deformasyonu: Düz BAL RENGt YA DA KOYU KIZIL — Saçta da giyside olduğu gibi nostalji vaşanıyor. Koyu kızıl ve bal rengi moda. kare ve küt saçlar bu kapsamda ele ahnabilir. Bugünlerde genç kızlanmız arasında yaygındır. Jöle kavanozuna batmlmış saçlan Saç kıllarının ucu sivn- lerek bir araya gelmesi Ue orta- ya çıkar. Rocker saçı: Bu gruba rock sanatçılan gibi saçlarıru salkım saçak uzatan tipler girebilir. "Üstkrini alma lütfen" saçı: Giderek mevcudu azalan kılla- nn üst bölgelerdeki varlığını ko- rumaya yönelik bir saç olup Türk erkekleri arasında yaygın- dır. Full saç: Saçtan kalan kısım- larda göz, burun ve ağzın görün- düğü saç modelidir. Yaglı saç: Susuz Istanbul'da çevrenizde çokça rastlayabilirsi- niz. Aşın yağlanma sonucu par- lak görünümlü saçtır. "Bırak dağınık kalsın" saçı: Sabah kalkıp şöyle bir düzelti- lip bırakılan saçlar. Bütün bun- lann dışında sadece arkasında bol saç olduğu için onları uza- tan ve bağlayan genç erkekler ve yandan aldığı saçlan başının üst kısmında toplayan orta yaşh er- kekler gözlemlenebilir. Bu tipler saçlanm fındık kabuğu rengine boyatırlar. Okuyuculanmıza bir miktar gulümseme yaratalım diyerek çevremizdeki saçlan bu tür ka- lıplara soktuk. Kuaförlerle konuştuğumuz- da, "Çeşitli yaş gruplan arasın- da ne tur saçlar moda?" diye sorduk. Kaaför Ahmet Özkeçrfi ve Kuaför Mevlüt (Jysal, bu yıl saçta her seyde olduğu gibi nostalji yaşandığım söylediler. 1930*13™! ve 401ann kısa saç- lan moda bu yıl. Boylar kısa ve küt, omuzlara fazla dökülmü- yor. Eski adıyla Sylvie Vartan saçı olarak biliniyor. Alınlara ve başlara bantlar takılıyor. Eşarp- lar ve fiyonklar var. Topuzlar gözde, krepe yapılmış kabank saçlar yok. Asimetrik saçlar gençler arasında tutuluyor. Se- zen Aksu saçı örnek veriliyor. Kısaca doğal, canlı ve enerjik saçlar moda. Saç rengi kızıl, ya da bal... In- celtilmiş kâhküller ve saça "high ttgtat" veren röfle moda... Perma her dönemde var. • ErkekJerde yapıştınhnış par- lak saçlar gönilUyor. önleri ha- fîf uzun, arkası kısa kesUiyor. Arkası top kesilmiş "coupe boule" denilen saçlar erkekler arasında gözde. Feneryolu'nda kuaförlük ya- pan Ahmet Özkeçeli ve Nişan- taşı'nda mesleğini sürdüren ku- aför Mevliıfe göre 17-25 yaş ku- şağı uzun saçlı kalmak istiyor. Röfle, perma ve topuz istiyor. 25-35 yaş arasında röfle ve perma gözde. 35 yaş sonrası; küt, kısa saç- lan tercih ediyor. Hanımlar saç- lanmn kesilmesi konusunda ol- dukça tutucu davranıyorlar ve kuaföre özgürlük vermiyorlar. Kuaföre gelen hanımlar için sembolleşmiş tipler var. Beğeni- lerini etküendikleri insanlar be- lirüyor. Örneğin "Mavi Aj"da- ki Maggie'nin saçlan gibi ya da Ajda Pekkan saçı gibi olsun şek- linde modellerini belirliyorlar. Patara keııtbıiıı gizleri yeryüzüne çıkıyor Prof. Fahri Işık, Patara antilc kentinde yapılan kazılarda limanın kıyısmda 'Erken Bizans Dönemi'ne ait dev bir tapınağın ortaya çıkanldığını söyledi. AHMET ERBtL KAŞ — Güz vakti Patara daha bir gizemle- şir; turistler çekilir, trafik sakinleşir, sessizlik yo- ğunlaşır. Güneşin kavurucu sıcağı diner ve çev- reyi ıhk bir yaz etkisi sarar. 17 km.'lik sahil şe- ridinde doğa kendisi Ue başbaşa kalmıştır artık. Prof. Dr. Fahri Işık'la bu Patara antik kenti kazısı üzerine sezon sonu bir söyleşi yaptık. Türkiye koşullanna göre Patara kazısı için ay- nlan ödenek yüksek görilnmekle birlikte Fahri Işık bunu yetersiz buluyor. Atatürk Üniversite- si Arastırma Fonu kazıya, 22.2 mUyon liralık teknik malzeme Ue katkıda bulunmuş. Kültür BakanlığVnın işçUik ücreti olarak ayır- dığı miktar 50.5 mUyon lira. Ancak Fahri Hoca bu miktann yansının vergilere ve sigorta prim- lerine gittiğı'ni belirterek böyle bir uygulamanın hiçbir çağdaş iılkede olmadığını ifade ediyor. Prof. Işık, bu yılki çalışmalan şöyle anlatıyor: "Nekropol çalısmalarına devam ettik ve Lik- ya ölü gomme kulturü ile olü kültü -tapınma- konulannda şimdiye dek bilinmeyen önemli bul- gnlar ve veriler eJde ettik. Örneğin 'gömüt altlıgı' denilen kesimin ikinci bir gömüt olduğu açığa çıktı. Bir tanesinin alt kısmında 8 iskelet bulduk. Bunlan araştınlmak üzere Ankara Üniversi- tesi DTCF Antropoloji Bölümu'ne yolladık ki taritakme bakımında önemli veriler elde edebi- leceğiz. Birbirine karşdıklı bakan gömiitkr arasından geçen yeni bir yol ortaya çıkardık. Giinliik ya da gömüt yolu olabilir. Ancak tabandan bir me<- re derinde olan bu yolun buyuk bir kısmı yeni dökiilen asfaltın altında kaldığı için pek bir şey vapamadık. Ancak asfaltın ainndan doğırya doğ- rn gittiği anlaşüıyor. Akropolün batı düzlüğünde zamanla batak- lığa dönüşmüş antik limana uzanmıs buyük bir kilise kalıntısı açığa çıkanldı. Üç evreli olduğu anlaşüıyor. Orta Ue geç evresi benzer bir tasan- ya sahip; geç evre, orta evrenin aynı planda or- tasiB* kondnnılmuş. Orta evrenin erken Bizans döneminde yapıl- dığını ileri surebiliriz. Dev bir bazilika yani kili- se. Bu kalıntının erken evresinin bir tapınak ol- muş olabileceğini duşunuyoruz. Zira o döneme ait iki basamak 'krepis'in (merdiven) izine ras- ladık. Zaten bu bir gelenek; işgalleri gerçekleş- tiren yeni kültürler, kendilerine ozgü tapınakla- n eskilerin üzerlerine inşa ediyorlar ve boylelik- le ilkler yüzyülar boyu varfıklannı duyumsata- biliyoriar. Ancak araştırmalanmızı daha ileriye götüremedik; çunku bataklık suyu bunun aynn- tılı biçimde günyuzune çıkanlmasını engelledi. Diğer çahşmalanmızın yani sıra Patara'mn en görkemli ve etkikyici yaptlanndan Liman Ha- raamı'nın temizliğine başladık. 1.-3. yüzydlara -Roma dönemi- ait bu yapıyı, hemen önündeki yaşlı bir palmiye kümesi ile bir arada tnrizme aç- mak amacındayız. Antik liman araşbrmalan ise cahşmalanmuın agıriık noktasun oJuştunıyor. Denizden 2 km.'lik bir dilJe karaya uzsnan ve kumul yığıhnuyla de- nizle bağlantısı kesilerek bugün gölnmsü bir ba- taklığa donuşen Likya'nın analimanı geçen iki yılın kuraklıgı nedeniyle limamıı boyutlan ve ya- kın çevresindeki yapüann niceliği konusunda önemli ipuçlan verebilecek bir duruma gelmis. Yeni öğrenim yılının başlamasıyla birlikte 15 eylıiiden bu yana 12 arkeolog ve iki ögretim üyesi olarak yoğun bir çaba harcayarak bataklıku diz boyu çamura gire çıka ki siz de geldiğiniz sırada bu çalışmamıza şahit oldunuz, liman sınırlannı saplamaya çalıştık. Ve sanımıza göre liman sı- nın bugunku batakhğın sınınndan daha içeride, kuzeye dogru yaklaşık 500 m. daha kısadır." Aşın hareketin ipucu beyinde Hiperaktivite, okul çağındaki çocuklann yaklaşık yüzde 4'ünü etkiliyor ve erkek çocuklarda kızlarm 8 katı daha fazla görülüyor. Sadece ABD'de 2 milyon aşın hareketli çocuk olduğu sanıhyor. Dış Haberler Servisi — Araş- dan şüphelenüiyor ancak bilim- sel kanıt sağlanamıyordu. Timetırmacılar, hiperaktivite (aşın hareketlilik) ile beyinde bir anormallik arasında baglantı kurmayı başardılar. Az tanman bir rahatsızlık olan hiperaktivite, çoğunlukla çocuklarda görülmesine karşın yetişkinlerde de dikkati yoğun- laştıramama ve hareketsiz dura- mama şeklinde kendini belli edi- yor. Bu belirtilere neyin yol aç- tığı açıkça bilinmediği için ana babalar ve öğretmenler, gerçek hiperaktiviteyi diğer öğrenme bozukluklarından ayırt etmek- te gıiçlük çekiyorlar. Bugüne kadar bu durumun fizyolojik bir nedeni olduğun- dergisinin bir haberine göre ABD Ulusal Akıl Sağlığı Ensti- tüsü tarafından yurütülen bir araştırma, hiperaktif davranış- ların beyindeki metabolik bir anormaİlikle ilişkili olduğunu ortaya çıkanyor. Nevv England Journal of Me- dicine'de yayımlanan arastırma sadece, bu konuda büyuk ge- reksinim duyulan teşhis testleri- nin geliştirilmesine yol açmak- la kalmıyor, kimi kuşkucu kişi- lerin hiperaktivitenin kontrol edilemeyen çocuklara yakıştırı- lan bir hastalık oiduğu görüşle- rini de çürütüyor. Arastırma ekibinin başkanı psikiatris doktor Alan Zametkin, "Artık kimse ana babalan, ço- cuklannı kötü yetiştirmekle ve öğretmenleri yeterince sabırlı davranıfaamakla suçlayamaya- cak" diyor. Araştırmada, çocukluklann- dan beri aşın hareketli olup, bu durumda en az bir çocuğu bu- lunan 25 yetişkinin beyin hüc- relerinin metabolik aktivitelerini ölçmek için, pozitron emisyonu tomografik tarama olarak büi- nen yeni ve karmaşık bir beyin göruntüleme tekniğinin kulla- nıldığı belirtiliyor. Son derece çarpıcı sonuçların elde edildiği bu incelemede bu kişilerin beyin metabolizmalan, deney grubun- dan yuzde 8 daha aç olmakla kalmıyor, en buyuk farkların beynin dikkati ve hareket dene- timini ayarlayan iki bölümunde olduğu gözJeniyor. Bu metabolik degişikliklere neyin yol açtığı henüz bUinme- se de (kalıtımın beUi rol oyna- dığı biliniyor), beyin kimyası ve davranış arasındaki Uişki kesin- leşmiş oluyor. Hiperaktivite okul çağındaki çocuklann yak- laşık yuzde 4'ünü etkiliyor ve erkek çocuklarda kızlann 8 ka- tı daha fazla görülüyor. Sadece Amerika'da 2 mUyon aşırı ha- reketli çocuk olduğu sanıhyor. Ne var ki kesin sonuç verecek bir test geliştirüinceye kadar doğru sayının elde edilemeyece- ği açıklanıyor. Hiperaktif olduğundan şüp- helenilen çocuklar amfetamin benzeri uyancUar, örneğin Rita- lin'in duşük dozları ile tedavi edUiyor. Gerçek hiperaktif çocuklar, Ritalin'e ek olarak özel eğitim ve psikolojik danışma uygula- masından yarar görüyorlar. Protestocu 11 kişi serbest • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in, "Flörtün fahişelikten ne farkı var?" sözlerini protesto ettikleri gerekçesiyle 11 kişi hakkında başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan İHD Ankara Şubesi, TAYAD ile DEMKAD üyesi 11 kişinin dün akşam saatlerinde sahverildikleri ve pazartesi gunü saat 09.00'da Ankara DGM SavcılığVnda ifadelerine başvurulacağı öğrenildi. (Homatik biletleme • tSTANBUL (AA) — Türk Hava YoUan'nın, yolcuya daha hızh, sağhkh ve kaliteli hizmet verebihnek amacıyla otomatik biletleme uygulaması başlattığı bildirildi. THY Tanıtma ve Halka llişkUer Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Taksim Satış Ofısi'nde başlatdan yeni uygulamanın, yolcu ve seyahat hakkındaki bilgUerin, bilet üzerine bilgisayarla yazüması tekniğine dayandığı bildirildi. Playboy'un mıızır sayıları • ANKARA (AA) — Başbakanhk Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, "Playboy Türkiye" dergisinin ekim ve kasım 1990 tarihli sayılannı muzır buldu. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun "Playboy Türkiye" dergilerinin ekim ve kasım 1990 tarihli sayılarında yer alan bazı fotoğraf ve resimlerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna dair karan, bugünkü Resmi Gazete'de duyuruldu. Airbus\uı tekerleğipatladı • ANKARA (AA) — Ankara - Istanbul seferini yapmak için pistte ilerleyen, - THY uçağının tekerleği patladı. THY yetkililerinden alınan bilgiye göre saat 14.00*16 * Esenboğa'dan Istanbul'a hareket etmek üzere hazırlanan Airbus 319 tipi "Aksu" adlı yolcu uçağının kalkış pistine hareketinden bir dakika sonra sağ tekerleği patladı. Uçakta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut ve Turkiye-AT Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Bulent Akarcalı da bulunuyordu. Akarcalı, olaydan sonra biletini iptal ettirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut ile diğer yolcular ise başka bir ucakla fstanbul'a hareket ettiler. Bu arada yoğun sis nedeniyle dun yapılması gereken Ankara - Erzurum uçak seferi iptal edildi. Telefon faturalan • ANKARA (AA) — Borcundan dolayı kapanan telefonlar, PTT görevlUeri ile uygulamadan etkilenen aboneler arasında tartışmalara yol açıyor. PTT yetkilüeri, dönem faturalannın ulaşmamasımn ayn bir konu olduğunu bildirerek "Fatura gelmemesi 'borç yok' anlamım taşımıyor" dediler. Yetkililer, bu duruma düşen ve telefonlan beklemedikleri bir anda kesilen abonelere şu tavsiyede bulundular: "Dönem faturası süresi içinde elinize ulaşmadıysa gecikme faizi ödememek ve belli bir süre sonra da telefonunuzun görüşmeye kapatılmasını istemiyorsamz, en yakın telefon müdürlüğüne gidip 'Modem' diye adlandınlan bilgisayardan suret fatura isteyiniz ve onu ödeyiniz." Büyükerşen ödülaldı • TOULOUSE/ ESKİŞEHİR (UBA) — Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Yılmaz Büyükerşen, Fransa Havacılık ve Uzay Akademisi tarafından ödüliendirildi. Prof. Büyukerşen'e ödülü Fransa'mn Toulouse kentinde düzenlenen bir törenle verildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear