29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASIM 1990 HABERLERİN DEVAM CUMHURİYET/17 Doğrtı Yol Kongresi.. (Baştarafi 1. Sayfada) sini emir-kumanda ile tanzim etmek istediler. Aslı bu: 'Partileh kapattık, yeni partiler kur- duk.' Ama sosyal hadiseler emir-kumandaya girmryor. Türkiye'de mevcut, geriden gelmiş bir parti sistemi var. Bu parti sistemini katdırıp yepyeni bir parti sistemi kurmak, eşyantn tabiatına ay- kın. 1960'ta Demokrat Parti kapatıldığı zaman gene tarih tekerrür ediyor. Gene aynı fikirier, bu sefer bir başka mecra, başka bir isim al- tında devam ediyor. Adalet Partisi, Yeni Tûr- kiye Partisi derken, hadise tek başına Ada- let Partisi'nde toplanıyor." (30.9.1986'da ANAP Meclis grubundaki konuşması.) Sayın özal'ın bu teşhisi yerindedir. "Sos- yal hadiseler" gerçekten "emir komuta"ya girmez. 12 Eylül'ün ürünü MDP ile HP'nin kısa sürede tarih olmaları da bu teşhisi doğ- rular. Acaba aynı akıbet ANAP'ı da mı bekliyor- du? "Hadise" bu defa da Doğru Yol'da mı toplanacaktı? Bu soru işaretlerinin çengeli Turgut Özal'- ın kafasında hep asılı kalmıştır. Şimdi de du- rumun farklı olduğunu sanmıyoruz. Başkentte bugün toplanacak olan DYP kongresini benzer duygu ve düşüncelerle iz- leyeceği kuşkusuzdur Özal'ın. Çünkü eski "ağabeysi" politika sahnesindeki yerini ko- rumaktadır; onun bir tarihte kullandığı deyim- le "zaman tünelinde kalmamıştır." Üstelik son birkaç yıldır partisini ciddi bir yenileşme rayına oturtma çabası içinde gözüküyor Demirel. 1980'lerde ölüm-kalım mücadelesini birlikte verdiği "eski" kadro- larla "yeni"nin sentezine yönelik bir arayışı sergilemektedir. Bunlan yaparken hedefi, kentlerde kilitlen- miş olan DYP oylarını yükselişe geçirmek- tir. Bunu başarmadan, yalnız kırsal kesim oy- larıyla DYP'ye iktidar yolunun açılamayaca- ğını gayet iyi biliyor. Onar yıl arayta gelen iki askeri darbeden çıkıp bugünlere ulaşmak ve ayakta kalabil- mek, herhalde kolay bir iş değildir. Politika- nın çok uzun soluk isteyen bir maraton ol- duğunu Sayın Demirel 30 yıllık siyasal kari- yerinde dosta düşmana gostermiştir. Ama öyle sanıyoruz ki bugün özellikle ka- nıtlamak istediği bir şey daha var: "Sosyal hadiselerin emir kumandaya girmediği..." Bunu kanıtlaması için "hadise"rim yeni- den DYP'de toplanması gerekiyor; yani ANAP'ın da MDP ve HP gibi arşivdeki yeri- ni alması, DYP'nin tek başına iktidar olması... Süleyman Demirel'e göre 12 Eylül'le ni- hai hesaplaşma da buradan geçiyor. Ona göre ANAP'ın yanş dışı kalması, demokra- sinin zaferi olacak Türkiye'de. Doğru Yol'un Ankara'da bugün başlaya- cak büyük kongresi, Sayın Demirel'in bu kavgasının yeni bir aşaması olarak görüle- bilir. • • • Inönü: Oğretmenin durumu içler acısı Ifefıileşme kaçınılmaz (Baştarafi 1. Sayfada) bu da geçen 10 senede Tttrk si- yaseti ve parti üstiine getirilen yüklerdendir. Eğer AP kapatıl- masa, her şey normal şartları içinde gitseydi, her şey zaman içinde meerasında kendi şartla- nna göre cereyan eder ve bir ye- re vanrdı. Bugün Türk siyaseti herciimercdir. Piramit terstir. Kaidesi üstüne degil, (epesi üs- tiine oturuyor. Biz şimdi pirami- ti tepesi üslünden alıp kaidesi üstüne getinneye çalışıyonız. Bu olay bizim üstümuze par- ünin ilçesinden tepesine kadar birtakun talepler geüriyor." "Yenileşme için yenileşme olmaz" diyen Demirel, sözleri- ni $öyle sürdürdü: "Eğer parti alt kademeleri birtakun kimselerin görev bıra- kıp, birtaium kimselerin görev almasını istiyorsa bu tabüdir. Yalnız görev bırakması istenen kişileri çignemeye bir mahal yoktur. Çünkü yeniden görev verecekleri insana bakarlar ve 'bunlara makbul olmak mıim- kün değil' derier. Böyle olursa görevden aiacağınızı da görev verdiğinizi de ezersiniz. Saygıy- la karşılıyorum talepleri. Bunlar partinin başansı için talep edi- liyor. Başan sağlayacağız diye tahrip edersek işin içinden çtka- mayız. tşte ona ben razı ol- mam." Demirel, bir başka soru üze- rine de tabandan yenileşme için büyük istek olduğunu, ancak bunun boyutlannın "bugün- yann" belli olacağını kaydede- rek, bu girişimde tahribe yol açılmaması için gelîşmeleri izle- diğini söyledi. DYP tabanının yeniden şekillendiğini bildiren Demirel, kongreyi bu nedenle öne aJdıklarını söyledi. DYP'nin vitrininin yalnızca 40 kişilik GlK olmadığını, il ve ilçe yönetimlerinin de bunun içinde yer aldığını anlatan De- mirel, "Delege sagdayulndar. Doldunışa gelmez. Şasüacak de- recede araştırmacıdır. Söylene- ni dinJer ve degerlendirir" dedi. Demirel, "Kongreye liste snna- cak mısınız?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Ben liste yapmam, geneUik- le il başkanlan bir konsensüs et- rafında çalışıriar. Konu yanlış bir istikamet alıyorsa o zaman benim bir aydınlatma görevim otnr." Demirel, Hüsamettin Cindo- ruk'un geçen kongrede görev al- maması ve bu kez yönetünde gö- rev almasınm gerekli olup olma- dığjna ilişkin bir soru üzerine de şunlan söyledi: "Sayın Cindonık geçen defa en yüksek oyu alarak GtK'e se- çildi. Parti tabanı son derece akıllı ve kadirşinasur. Sayın Cin- donık, tam partinin vazgeçme- si miimkün değildir. Benim de vazgeçmem mumkön degildir. Sayın Cindoruk'u ben yine hiz- mete çagırdım. Eğer son dakika- da birtakım hoşnutsuzluklar meydana gelmezse görev alacak- nr. Benim kendisiyle göröşmem- de bana şart falan da söyleme- di. Daha önce görev almayısı 'ben bu yönetimi beğenmiyo- rum'dan degildir. Yenileşme ola- yı falan ondan sonradır. Şimdi nmmak istiyorum ki her şey düzgün gitsin ve Sayın Cindonık bu dönemde benimle beraber partinin hizmetinde olsun, bun- dan çok memnun olacağım." Kendisinin bu aşamada "din- leyen adam" konumunda oldu- ğunu bildiren Demirel, yeni yö- netimle ilgili bir isimlendirme yapmadı. Demirel, kongrede se- çimler sırasında hem çarşaf lis- tenin hem de ayn ayn listelerin kurulabileceğini belirterek, "Liste yapümasını önlememek lazım. İsteyen liste yapsın. Yal- ADAINA HİPODROMIPNDAN FİKRETDAĞLIOĞLU Dalga daha şanslı 1. AYAK: Adana'ya formda gelen Dalga, yapnuş olduğu i<J- manlannda da göz doldurdu. Kayıtlı diğer atlann hazır olma- malarmdan yararlanarak kaza- nacağını sanıyoruz. Yetersiz iş- lerine rağmen First, bilinen ka- litesi ile söz sahibi olabilir. Eski formu olmayan Eserim'i, ayak tedavisi geçiren Bahir'i sürpriz- de öneririm. 2. AYAK: Adana'nın bugün için en formda atı olan Eser 6, son çıkardığı yarışı ile bunu ka- nıtladı. Cuma sabahı canlı ken- terinde iyi görünen Eser 6'mn yine başanü koşacağı kanısında- yız. Bu haftaki pist çalışmalann- da göz dolduran Dilay, usta bi- nicisi ile uyum sağlayan Korsan 1 de başanlı olacaktır. Yanşın sürpriz atı, mesafenin uzun ol- masma rağmen ön tarafta fazla rahatsız edilmezse Sinem 2 ola- caktır. 3. AYAK: Yeni sahiplerinde çok formda görünen Okeyim, bu yarışı için iyi bir bazırbk dö- nemi geçirdi. Başanlı koşması- nı bekliyoruz. Çaüşmalarını muntazam sürdüren Doruşah, Tehlikeli ve Banş 2'ye de bu ya- rışta şans veriyoruz. 4. AYAK: Bu yanşı için dere- celi güzel galoplar sergileyen Şenbatur, yanşm en şansh atıdır. Istanbul'dan hazırlıkb gelen Sa- kallı, ağır kilosuna rağmen sert rakibidir. Süratiyle Tehlike*yi sürprizde öneririz. 5 AYAK: Ayak tedavisi gören Erdoğdu, 2 aydır bu yanşı için hazırlık yaptı. Kaba kum pistten etkilenmezse netice alacaktır. Saklı ve Şenay 4'ü sertrakipola- rak görüyoruz. Kibarkız ve Okey-Tur'u dörtlü bahis için öneririz. 6. AYAK: Son yanşı ile göz dolduran Çobankızı, fonnunu muhafaza ediyor. llk şansa sa- hiptir. Son galobunda düzgün ve akışlı görünen Canada, ağır kilosuna rağmen netice alabilir. Yavuzhan 2 ve Mamilot, tabela- nın diğer sıraları için mücadele vereceklerdir. TAHMtVLER 1. KOŞU: F:Adlan (3), P: Hakbatur (4), S: Payaza (2). 2. KOŞU: F. Dalga (3), P: First (4), S: Eserim (1). 3. KOŞU: F: Eser 6 (2), PP: Dilay (3), P: Korsan 1 (7), S: Si- nem 2 (5). 4. KOŞU: F: Okeyim (1), PP: Doruşah (2), P: Tehlikeü (6), S: Banş 2 (5). 5. KOŞU: F: Sonbatur (4), P: Sakalh (1), S: Tehlike (5). 6. KOŞU: F: Erdoğdu (3), PP: Sakh (1), P: Şenay 4 (8), P: Ki- barkız (7), S: Okeytur (4). 7. KOŞU: F: Çobankızı (5), PP: Canada (1), P: Yavuzhan (4), S: Mamilot (6). nız bir göreve talip oJma ve se- çilme hakkını da önlememek la- zım. Kişi liste için 40 kişiyi bu- lamadıgı için seçilme hakkından yoksan bırakılmamair diye ko- nuştu. Demirel, yeni yönetimde 2-3 sendikacının da görev alması için girişimlerde bulunduğunu, ancak sendika yöneticilerinin partide görev almalan dunı- munda sendikadan aynlmak zo- runda kalmalan nedeniyle güç- lükle karşılaşıldıgınj söyledi. De- mirel, bu konuda bu aksama ka- dar sonuç almayı umduğunu bildirdi. Demirel, yeni yönetimin he- deflerini anlatırken ise şunlan söyledi: "Yeni yönetimin yapacağı şey, partinin tabamm derieyip topar- lamaya girişmektir. Bu şekilde parti mahallelerden sokaga ka- dar uzanacak. Tepeden ürnağa parti örgiitü halkla bütünlese- cek. Tfirkiye daha i>i gezilecek. Vatandaşın yanına daha çok gi- dilecek. Daha aktif bir politika- ya sahip olunacak, halkla bü- tiinleşerek aktif mnhaiefet sür- dürülecek." Demirel, büyük şehirlerdeki DYP vitrini için ise özel bir program uygulanacağını açıkla- dı. DYP lideri, "Özellikle 12 bü- yük şehirde yeni yönetimler ge- tirilecek. Örgütierin şekli değiş- tirilecek. Bir miktar otonomi sağlanacak. Yeni çalışma şekli getiriürken, buralarda vitrin doldnrulacak" diye konuştu. Demirel, kongre mesajını di- le getirirken ise kongrenin adı- nın "Demokratik büyük Türki- ye için DYP iktidan" olduğunu bildirdi. Demirel, ülkenin bugün DYP iktidanna her zamankin- den çok ihtiyaa olduğunu savu- narak kongrenin de bu amaca yönelik bir demokrasi şöleni olacağını söyledi. (Baştarafi 1. Sayfada) liliği Eğit-Der'in bugün Harb-ls konferans salonunda düzenledi- ği ve plaketlerin de verileceği toplantıyı yasakladı. Eğit-Der yetkilileri, plaketlerin Üçok ve Aksoy'un yakınlarına dernek genel merkezinde düzenlenecek törende ya da evlerinde ziyaret edilerek verileceğini açıkladılar. SHP Genel Başkanı Erdal Inö- nü, öğretmenler günü nedeniy- le yaptığı açıklamada, oğretme- nin içinde bulunduğu durumun "içler acısı" olduğunu söyledi. Eğitim-Iş Genel Başkanı Niya- zi Altunya da, 24 Kasım'ı "öğ- retmenlerin efkar günü" olarak niteledi. SHP Genel Baskanı Erdal Inönü, yaptığı yazılı açıklama- da, eğitime önem vermenin ANAP iktidannın felsefesinde bulunmadığuıı belirterek şunlan söyledi: "Cumhnriyetin ilk yıllann- dan yakın zamana kadar saygı duyulan ve kutsal olan öğret- men ve öğretmenlik mesleğinin bugünkü durumu ise içler acısıdır. 500 bine yaklaşan öğretmen- lerimiz bugün; asgari oranda dahi geçimlerini temin edecek ücret alamıyor, ikinci bir iş yap- mak durumunda kahyorlar. Saglık ve barınma sorunlannın çözümünde sürekli güçlükkrie karşılaşıyorlar. Zamansız ve haksız yer değiştirmeler sonucu magduriyetlere ngnıyor, egitim- ögretim görevlerini tam anla- mıyla yerine getiremez dunıma düşunıluyorlar. Egitim ve öfre- timin planlanması ve program- lanmasında söz sahibi olmalan gerekirken düşünceleri bile alın- mıyor. Ülkemizin Doğu ve Gü- neydoğu bölgelerinde okullann kapalı olması nedeniyle görev- lerini yapamadıklan gibi doğru- dan dogruya can güvenligi so- runuyla da karşı karşıyadıriar." Müli Eğitim Bakanı Avni Ak- yol, yaptığı yazılı açıklamada, öğretmenlerin insan mühendisi olduğunu belirterek, "Çocukla- nmıza bu kişilik ve karakter özelliklerini ancak ve sadece siz- ler kazandırmaktasınız. Milleti- mizce istenen davranışlan ka- zandıran, istenmeyenleri silme- ye calısan tek meslegin mensup- lan sizlersiniz" dedi. Akyol, "öğretmenler için ne yapılsa azdır" dedi ve şöyle de- vam etti: "Bunun için göreve başladı- ğımdan beri, en icten duygularla ve güvenle, 'Ögretmeni sevmek milleti sevmektir. Ögretmenlik meslegini yükseltmek, Türk mil- letini yüceltmektir. Ögretmeni sevmek Atatürk'ü de sevmektir. Çünkü; Atatürk, en büyük ög- retmendir. Türkiye Cumhuriye- tinin ve Türk milletinin ilk, tek ve ebedi başögretmenidir' diyo- nım." Eğit-Der Genel Başkanı Mus- tafa Gazalcı, 24 Kasım öğret- menler Günü dolayısıyla dün dernek genel merkezinde bir ba- sın toplantısı düzenledi. öğret- menlerin 24 Kasım'ı büyük so- runlar içinde kutladıklanm an- latan Gazalcı, Güneydoğu'da görev yapan öğretmenlerin can Başkentte DYP şov (Btftarafı 1. Sayfada) dirgesini imzalayan Genel Baş- kan Süleyman Demirel, "De- mokrasi davasının gönüllü, isimsiz kahramanlan, hepinizi gönüller dolusa sevgi ile selamlıyorum" dedi. GlK'te "yenüeşme" hareketinin önde gelen adı olarak yer alması bek- lenen eski Genel Başkan Hüsa- mettin Cindonık'un da katıldı- ğı törende Çiller, "Hoşgeldin bacun" diyen partiUlere hitaben kısa bir konuşma yaptı. Çiller, "1990lı yıllan DYP iktidan Ue umut yıllanna çevirebilecekleri- ne inancım" belirtti. Kongre öncesinde dün topla- nan DYP grubunda konuşan Genel Başkan Demirel, kontrge- rilla ve başkanlık sistemi üzerin- de durdu. Çankaya'nın "işgal altında" olduğu ve bundan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın rahatsızlık duyduğu görüşünü yineleyen Demirel, "Hay hay, cumhurbaşkanını halk seçsin" dedi ve sozlerini şöyle sürdürdü: "Biz başkanlık sisteminden yana degiliz. Bizce Çankaya'da oturacak kişi bir hakemdir. Türkiye'de herkesi kucaklayan, kendisi taraf olmamış, devletin ve rejimin tarafı olmuş müesse- seye ihtiyaç vardır. Cumhurbaş- kanı seçimini 60 gün zarfında yapalım. Saymaya da isterseniz bugünden başlayalraı. Bu konu- da getirecekleri anayasa teklifi- ne hemen vanz. tkide bir efeler gibi böyle rest çekme. Yalnız bir şartumz var. Seçim karan veri- lir verilmez Sayın Özal şürekası ile beraber orayı terk edecek. Gitmezse devletin imkânlanm kullanarak Çankaya'yı satm al- mış olnr. Oradan in seçime gi- delim. Karşına kim çıkar bilmi- yonız. Benim şahsen böyle bir hevesim yok. Benim yanm kal- mış bir hesabım var. Devleti de- mokrat yapalım hesabım var." Menderes'e teklif öte yandan DYP Genel Baş- kanı Süleyman Demirel, dun ak- şam eski başbakanlardan Ad- nan Menderes'in oğiu Aydın Menderes'e partide görev alma- sı yolunda öneride bulundu. Ancak Aydın Menderes, bu öne- riyi kabul etmedi. AA'nın haberine göre DYP Genel Başkanı Demirel, Mende- res'i evinde ziyaret etti. Demi- rel'in, tek başına yaptığı bu zi- yaret sırasında Aydın Mende- res'e siyasete dönme konusunda ısrar ettiği öğrenildi. Aydın Menderes ise siyasete dönmeme karannda bir değişik- lik bulunmadığını belirterek, 'Sizinle basret giderdik. Size karşı büyük saygım var, ancak karanmda degişiklik olmaya- cak" dedi. Demirel - Menderes görüşme- si yaklaşık 45 dakika sürdü. Bu arada DYP il başkanlan da kongrede Genel Idare Kuru- lu seçimlerinin çarşaf liste yeri- ne aynı listelerle yapılması yo- lundaki ortak önerilerini Genel Başkan Süleyman Demirel'e ilet- tiler. öte yandan, tüm il başkanla- n bugün akşam bir araya gele- rek GtK listesinde yer alacak isimler konusunda görüşmeler- de bulunacaklar. Daha sonra il başkanlanrun aralannda oluştu- racaklan komisyon, DYP Genel güvenliğ; nin sağlanmasını iste- di. öğretmenlere verilen ücretin insanca yaşamaya yetmediğini, lojman sıkıntısının da surdüğü- nü dile getiren Gazala, öğret- menlerin kendi yönerjcilerini se- çememelerini de eleştirdi. 12 Eylül döneminde binlerce oğretmenin işten atıldığına, ha- piste yatınldığına da dikkat çe- ken Gazalcı, "Î2 Eylül. toplum- da bideri suçlu gibi gösterdi. Sonra da tüm bunlan unutalım diye, bize sonnadan 24 kasımı günümüz olarak duyurdu" dedi. Egitim-İş'ten plaket Eğitim-tş tstanbul İl Temsil- ciliği de "Öğretmenler Günü- nü" lstanbul'da bir yemekli toplantıyla kuiladı. Toplantıda Eğitim-lş Sendikası adına Türk Öğretmen Dernekleri Milli Fe- derasyonu eski başkanı Prof. Bahri Savcı, TÖS (Türkiye öğ- retmenler Sendikası) ve Töb- Der eski Genel Başkanı AH Boz- kurt, Töb-Der Yönetim Kurulu üyesi Naciye Babalık, tstanbul TÖS ve Töb-Der Başkanı Tah- sin Çayır'a birer plaket verildi. Törende aynca Gültekin Gazi- oglu, Fakir Baykurt ve Feyzul- lah Ertuğnıl'a elden iletilmek üzere birer plaket verildiği bil- dirildi. Toplantıya katılan öğ- retmenler, öğretmenler Günü'- nün resmi tatil olmasım, bir ma- aş tutannda ikramiye verilmesi- ni istediler. öğretmenler istek- Ierinin yıhn öğretmenleri için değil tüm öğretmenler için ger- çekleşmesini istediklerini söyle- diler. Başkanı Demirel'in Güniz So- kak'taki evine giderek hazırla- nan taslak listeyi onayına suna- caklar. DEMP'nin kaülması ANAP'tan aynlan milletve- killeri tarafından DYP'ye katıl- mak üzere kurulduğu bildirilen Demokratik Mücadele Partisi'- nin (DEMPJ geleceğine ilişkin karar kongre sonrasna kaldı. DEMP Genel Başkanı Servet Hacıpaşaoglu, önceki akşam Demirel ile birlesme konusunu görüştü. Göriişmede birleşme konusunun "ne getirip ne götürecegi" üzerinde durulduğu öğrenildi. Demirel'in de öneri- siyle birleşmenin kongreden sonra yeniden gözden geçirüme- sine karar verildiği öğrenildi. Kongre gösterisi Kongre dolayısıyla çeşitli iller- den yaklaşık 700 otobüsle par- tililer Ankara'ya gelecekler. An- kara'ya kentin değişik yönlerin- den aynı anda girecek otobüsleri yöre milletvekilleri ve partililer karşılayacak. Demirel, Güniz Sokak'taki evinden eşiyle birlikte motosik- letli partililerin eşliğinde kong- renin yapılacağı Atatürk Spor Salonu'na gelecek. 1085 delegenin oy kullanaca- ğı kongrenin ilk gününde Demi- rel açış konuşması yapacak, ko misyonlar oluşturulacak ve ge- nel başkanlık için seçim yapıla- cak. Kongrenin ikinci gününde de yönetim organlan için seçim gerçekleştirilecek. GÖZLEM UĞUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) aşamasını geçip, bu suçu işlersen; yönetimi ele geçirmiş olursun, yönetimi ele geçirince de artık kuralları sen ken- din koyarsın! 12 Eylül Bayrak Harekâtı, hazırlık aşamasında yakalan- saydı, Evren ve arkadaşları Ceza Yasası'nın 146/1 madde- si uyannca yargılanacaklardı. Kim yakalayacaktı Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Ko- mutanları'nı? Demirel hükümeti! "Uyan mektubu" verildiği anda bu suç işlenmişti. Demi- rel hükümeti kendisinde bu gücü bulsa, hemen o gün Ev- ren ve arkadaşlannı emekliye ayırabilirdi. "Teorik" olarak durum budur. İşin "pratiği" çok güçtür. Bir ülkede Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlan "darbe" yapmaya karar vermişlerse bu darbeyi durdurmak çok güçtür. Hele ortam darbeye elverişliyse... Hükümet darbe hazırlıklarını nereden haber alacaktır? MİT'ten... MİT'in başında kim var? Bir korgeneral... Diyelim ki haber aldı. Kiminle önleyecek bu darbeyi? 1962 yılında Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir önderliğindeki ihtilal girişiminde Başbakan İnönü, ihtilalcilere eylemlerinden vazgeçmeleri halinde hiç- bir yasal soruşturma actırmayacağı sözü vermiş; ihtilalci- ler bu söz üzerine silahlarını bırakmışlardı. Aydemir ve arkadaşlarının suçları o gün için 146/1'likti. İnönü, o günün duyarlı ortamında Aydemir ve arkadaşları- nın yargılanmasını uygun görmemişti. İsmet İnönü, belki de hükümette Aydemir ve arkadaşla- rını yargılatacak gücü görmemişti. Bu bir güç sorunudur. "Orduya karşı ihtilal yapümaz" sözü Sovyet devrim önder- lerinden Troçki'nindir. Ordu, ülkedeki en güçlü silahlı örgüttür Bu silahlı örgü- tün başı da Genelkurmay Başkanı'dır. Bu örgüte karşı ihti- lal yapacak başka silahlı güç yoktur. Troçki bu anlamda elbette haklıdır. Darbe ya da ihtilal bir "hukuksal" olgu değil gücünü ve etkinliğini 'Tıili durum"dan, yani eylemden alan bir "oldu- bitti" olayıdır! Darbe ya da ihtilal, kendi kurallarını getirir ve topluma zorla uygulatır. Evren ve arkadaşları, yönetime el koyduktan sonra bir anayasa hazırlatmış ve bu anayasaya bir geçici madde yer- leştirerek haklarında dava açılma yolunu kapatmışlardır. Anayasanın geçici 15. maddesi yürürlükteyken Evren ve arkadaşları için herhangi bir soruşturma açılamaz. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş, ne yapacaksınız bundan sonra? Dava şimdi açılmaz; peki ne zaman açılır? Ne zaman mı? Anayasa değişir; bu geçici 15. madde de kaldırılır, işte o zaman! O da güç sorunudur... SHP ve DYP yapılacak ilk genel seçimdeanayasayı de- ğiştirecek çoğunluğu elde ederlerse önce Özal'ı cumhur- başkanlığından indirirler; sonra da bu geçici 15. maddeyi kaldırıp Evren ve arkadaşları hakkında dava açarlar. Açabilirlerse tabii... Dava yalnızca Evren ve Kuvvet Komutanlan ile mi sınırlı olmalı? Hayır... 12 Eylül askeri yöneticileri ile Ulusu hükümeti üyeleri hak- kında... Tabii bu arada Ulusu hükümetinin Başbakan Yar- dımcısı Özal ve Maliye Bakanı Kaya Erdem haklarında da! Onların suçu ne? Onların suçu da "Anayasayı ihlale teşebbûs suçuna fer"ı iştirak!" Demokraşi terbiyemiz, cesaretimiz, sivil demokrasiye bağlılığımız, şu "kontrgerilla" konusunda TBMM'de görüş- me açılmasına bile izin vermıyor; nerede Evren ve arkadaş- ları için dava açacak yürek? Nerede öyle bir hükümet? Ne- rede öyle bir savcı? Gelin, önce şu "kontrgerilla" konusunu tartışalım. 12 Eylül öncesi darbe koşulları oluşurken ne yaptık? Mil- letvekilleri ne yaptılar? Hükümetler, başbakanlar neler yap- tılar? Siyasal partiler ve basın olarak bizler neler yaptık? Darbe ya da ihtilal koşulları oluşursa doğan bu "iktidar bosluğu" elbette bir silahlı güç tarafından doldurulur. Bu da ordudur. Bu boşluğu dolduracak güç, 12 Mart ve 12 Eylül darbe- lerinde olduğu gibi ya ordu hiyerarşisidir ya da 27 Mayıs 1960'ta Türkiye'de, 1974'te Portekiz'deki ihtilal örneklerin- de görülen ordu içindeki örgütlü gruplardır... Fizik ya da doğa yasaları kadar kesindir bu kural. Darbe koşullarının oluşumuna engel olabiliyor musunuz? Sorun budur... Olamıyorsanız gerisi masaldır, gerisi dokunaklı avuntu ve tesellı edebiyatıdır; işte o kadar! OTORİTELERtN GÖRÜŞLERt P. Dağhoğlu Naip Yılmaz Murat Tokmak Ahmet Güven 3-1-4 3-4 3-4-5 3-5-1-2 2-5 2 2 7-2 3-2-1-6 6-2-1 1-2-6-5 1-2-6-4 4 4-1 4 4 3 3-1-8 3-1-4-8 3 1-5-6 1-5-3 5-1-4 1-5-4 Sizinle öğrendik.. Sizinle Başardık.. SONSUZ TEŞEKKÜRLER! Sevgili öğretmenlerimiz.. Gelecek sizinle şekillendi.. Bilgi sizinle değerlendi.. Siz her zaman övülmeye ve ödüllerin en büyüğüne layıksınız. VakıfBank, siz sevgili öğretmenlerimizin üstün çaba ve özverilerini takdir ederek, Öğretmenler Günü'nü kutluyor. Y I L I N Ö Ğ R E T M E N L E R İ AOANA ACMTAMAN AFYON AĞRI AHASYA ANKARA ANTALVA ARTVİN AYDtN BAUKESİR BİUKÎİK BİNGÖL BİTÜS BOLU BUROUR BURSA ÇANAKKALE ÇANKIRf ÇORUM DENİZLİ OtYAR&AKlR EDİRNE ELAZfĞ ERZİNCAM ERZUKUH ESKlŞEHUt GAZİANTEP GİRESUN GOMOŞHANE HAKKARİ HATAY «PARTA IÇEL İSTANBUL İZMİR KARS KASTAMONU KAYSERİ KIRKLAREÜ KIRŞEHİR KOCAEÜ KONYA ROTAHYA MALATYA HANİSA K.MARAŞ MARDfN Semah- SEVDI Mehmet AhTUYSUZ Nıgar UĞURSOY Abdurrıhman TURAN Musufj KAHVECİ Muîtafa POCAN Alı CENGIZ . Musufa Kemii Y1LMA2 Musıafa COKTEPE Turhjo YEĞIN 'evlık SARIKAYA Yajar AYDOĞDU Tur|ut SEVIMU Alı URPEK Esref AYAN Hakm BAYRAKCI , Cengıî HASIRClOĞiU Nurı ŞENTURK Abdüflah ÇAĞLAR Sulerman CANATAN Bahatrın KIRAN Ayten BAYRAK Huosh KAYA 3ur*an YEĞENGIL Ömer OZKAYA . Mustafa KOSE Hulya SAĞ1ROĞLU Unıal ÇAUK Ceta! BAYRAK Cetal ÖZKAN Ai. şeKEROĞLU Yusuf OOGAN Ûtnıc GUVEN Gooul KUMBASAft • H Hılmı HAOIMOĞLU Duriye AYDIN • Cevny« ARSLAN • Remıı ÖZHAN KajK ZARIF Hiaepn AŞÇ1 Metm KOZLUCA !bnh«, GUNDUZ : Irfan TILDIRıM : Sevrm YEŞILYURT . Mehjnet DUVARCI AH R,a YALÇINEÜ Mehmet Şûkru AYTAÇ MUĞLA MUŞ NEVŞEHİR NİĞDE ORDU RİZE SAKARYA SAMSUN SflRT SİNOP SİVAS TEKİRDAĞ TOKAT TRABZON TUNCEÜ ŞANLIURFA UŞAK VAN YOZGAT ZONGULDAK AKSARAY BAYB'.JRT KARAMAN KIRIKKALE BATMAN ŞIRNAK Necıp ARSLAN SabahattıA SUBAŞI Mehmet tmin TAŞÇI Omer SAVSA Ismaı! ACARTÜRK Şuayıp DEM1RCI Yukjel YILMAZER Ab*ı«ah GORGUN Suat KUZU Humerra KILIÇ Durjun ARKAZ İsmet ERKEK. Bahattm KAPKIOĞLU Resul Ekrem UZUN HiBtyın AJı PALA Behllt ÜNALAN Ömer KESIK . Fevzı IEVENOXDĞLU . Ihsan ŞAHİN Kaıif GIRGİN . H ı a r DOĞRUL Adalet SAĞIR : Ahmet Necatı Y£Nfa 5«W.k ÖZIŞ Yahya EZEL HJM 8ATMAZ KUZEY KiBRIS TÛRK CUMHURİYETİ'NDEN SEÇİLEN YILIN ÖĞRETMENLERİ HULUS BOZTAŞ NECDFT ÖGEN HUSEYIN NAStFOĞLU EMEKÜ ÖĞRETMENLERİMİZ ADIYAMAN ARTVlN AYDJN BİLECİK BİNGÖİ BURDUR ÇANKIRI : Nesıbe EGİLMEZ . T»li»ıe GENÇ Yılmaı ABBAN : Hı»ameron H1ZLI : Mehmet Emıtı SEVER . Abdullah BO2 AMuBah ÖZLER VbkıfBonkT ü r k i y e V a k ı f l a r B a n k a s ı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear