Catalog

Cumhuriyet Satnbt Cumhunyp Matbucılık vc Gazctealık Turk Anonım Şırfcelı adına Nadfc- N«* •> Gcncl Yayın MıKhını H n u Cosal. MOessee Mudüru İ M K UfaUga, Kuı l»lrn MOdurO OUr Ooacoa, 0 Haber Merkezı MOdünı Y«Jça h n , Sayfa Duzenı YöncuncnL. A* Aor # Teırmktltr ANKARA Ahatf Tam. İZMİR III» I I Çetiakaj*. ADANA Çctia YI|M«llı iç Potukı W fefhucıt. D>! Hibater Effaa »«fcı Ekonomı Cn«b IMm. lı Scndıka j « ı a btnd, KUIıür Cıttl lıKr Isunbol Habcrlrn I n d K*cat. EiUıro Gtmar Şviu, Vun Haberten Vc*ı Do{a>. Spor Duutmam. A t A U k I « U . D121 tollr Ct»9 Ça%U«. AnjUU Şdta Al»«j, DOZdtaK: AMrihk Yancı £ Kooıdmıu» AklKI l « t t i 0 Msl tskr Enl Eık* 9 MotajdK faktt 1tan 9 Butçc PUIaına. S«t> O i ı m m l ı 0 Rcklım An» lotmm 0 Ek ttvmlır •Mha Akjal 0 Idare H«rU Gan # I>*lra Öa*r Çdft # Bı«ı Ulem H b l | Krroı Jtv-v/ı. Batkjn Okm Akbri. Yrtpı O.M. H t ( C a n N . 11~ Mncm. tkH Sdt»k. Al Sksea. AhHt lka ««»ı •* Kwı Cumkun^t Mubucılık n fnTrvritt T A | TSrt Ocaiı C«A »/4I *• fr1 ı>ı 34334 In P t 1« Imnbui TO. 512 M 03 O0 hm). U u 22246, Hn. (1) » 60 72 f jKmtar- Aabn: Z>n GOkalp Btv lablav S No W/4, MIBBII 41-47 «ta. «344, ftc (4) UJ O ! I 5 | faak- H Zm H. 1152 S 2/3. Ttt 13 12 30, Kta 323». Fu. (Sl) I» 53 « # A * » InOoü C«J 119 S No I I a l . « (9 37 52 (4 luı), tta. 6215!. Fu. (71) R 21 71 TAKVİM: 14 KASIM 1990 İrasak: 5.15 Guneş: 6.43 öğle: 11.53 Ikmdi: 14.30 Akjam: 16.54 Yatsı: 18.17 Kadın Gazeteciler KonferansıDünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 200 kadın gazetecinin katıldığı konferans Washington'da başladı. LEYLA TAVŞANOĞLU WASHINGTON — Dunya- da kadın gazetecilerı bir arada toplayan ilk konferans Was- hington'da başladı. Bir kadın haklan savunucusu olan Was- bington Posl gazetesinin sahi- bi Bayan Katberine Graham'ın "bebegi" nıtelığındeki Ulusla- rarası Kadın Gazeteciliği Vak- fı'nın (InternationaJ Women's Media Foundation) konferansı pazar gecesı düzenlenen gör- kemli bir yemek ve ödül töre- niyle acıldı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 200 kadın gazetecinin katıldığı konferansın açılışında Katherine Graham bir konuş- ma yaparak son yıllarda basın sektöründe hızla artan teknolo- jik gelişmelere dikkat çekti. "Gazetecibgin getişmesinin tek- noiojiye dayandıgına" ışaret eden Graham, daha sonra tele- komünikasyonun öneminden de söz ettı, "Televizyon Dogu Avrupa ülkeleri için dış dünya- ya bakabildikleri bir pencere olmuştu" diyerek soğuk savaş dönemini hatırlattı. Graham'- ın konuşmasımn ardından Uluslararası Kadın Gazeteciliği Vakfı Yönetım Kıırulu üyefcnn- den WJLA TV'sı rcdaktör- spikeri Susaa King ile MacNe- iî/Lehrer'in VVashington redaktör-spikeri Judy Wood- nıff, "son bir yılın dört yurek- li kadın gazelecisine" ödüllerı- ni verdi. Özgurluk simgesı olan uçan bir kartal heykelciği ile S bin dolardan oluşan ödulu Co- lombialı Maria Jimene Duzan, Romanyalı Florica Ichim, Was- hington Post'tan Carlyle Murphy ve Haitili gazeteci Lil- yanne Pierre-Paul aldı. Kadın- ların çok renkli, pınltıh, uzun gece elbiseleri, erkeklerin de si- yah smokinleriyle katıldıkları davet, dünyanın ilk kadın sa- natçıları müzesinde NationaJ Museum of Women in the Arts'ın görkemli salonunda geç saatlere kadar sürdü. Pazartesi günu Ulusal Basın Kulübü'nde açılan toplantılann ana konulan "basında ahlak", "teknolojik gelişmekr" ve "ba- sın ozgurtuğu ve demokrasiııin birbirine koşut olarak getişme- si"ydı. Sabah oturumlarından "Gelecege bakış: Doksanlı yıl- larda babercilik" konuiu semi- nerde söz alan Arjantinli gaze- teci Radio Mitre muhabiri Magdalena Ruiz Guineau, "1990larda haberier ulkemiz- deki siyasi dunımlara baglı ola- rak g«tişecek bunlar üzeriae bi- na edilecektir. Bugün ulkemde bir tehlike sezinliyonım. Var olan statükoyu korumak adına baskı rejimlerinin yeğlenmesi egilimi var. Ulkemde düzen ve banş adına tedhiş ujgulandı, dehşetli olaylar yaşaodı" dedi. Insanlann, buna bağlı olarak basın sektöründe çalışanlann baskı ve şiddet dönemlerinde korku nedeniyle bazen sesleri- ni yukseltemediklerini belirten Guineau, "Korku bence son de- rece koçultuco ve utanç verici bir duygu" ifadesini kullandı. Guney Afrika'nın Tribute dergisi editörlerinden Maud Montayane de Güney Afrika- da son zamanlarda yasanan de- ğişimleri çok fazla gözde bü- yütmemek gerektiğini söyledi "Üikemdeki durum daha uzun zaman duzelmeyecek" dedi. New Yorker dergisi köşe ya- zarı Elizabeth Drew da kendi- sinden öncekı konuşmacıların anlattıklarının kendisıni çok duygulandırdığını belirterek "Diger kODUşmaalann anlat- tıklannı duyunca ABD basını- nın bu rahat durumundan dog- rusu rahatsız oldum" dedi. Da- ha sonra ılanın gucunun basın ve televizyon üzenndekı etkisi- nin çok önemlı olduğunu vur- guladı. Italyan TV kralı Doğu'ya el atıyor jtalyan TV imparatoru Berlusconi, Macaristan ve Polonya'da "Amerikan tarzı ticari televizyon" ile atağa kalkmaya hazırlanıyor. NİLGÜN CERRAHOĞLU özel televizyon cangüında siv- rılmesı guç olmuyor. Çunkü ltalya'da emekleme dönemmi yaşayan özel televiz- yonlarda kullanılan formülle- rin hepsinın yanlış olduğunu kavramakta gecikmiyor. Döne- min ileri gelen özel TV istas- yonlan o yıllarda gerçek bir "Network"e dönüşmeyi çok büyük sermayeler isteyen bü- yük bir lüks gibi göruyorlar. Ve programlanru rastgele reklam- larla tıkız bir dolma gibi doldu- rup kendilerinden daha küçuk olan TV istasyonlanna satıyor- lar. Ufacık bir stüdyo ve "Cab- le TV" ile televizyon işine gi- ren Milano'lu işadamı mahal- le düzeyinde başladığı yayımla- n, kente genişletiyor. Kentten yöreye geçiyor, yöreden de tüm Italya'ya yayıhyor. Italyan Devlet Televizyonu RAI, bu işe kötü bir teknoloji ve düşük kalitedeki televizyon kameralanyla girişen bu genç isadamma önceleri pek kulak asmıyor. Fakat 1981 yıhnda patlak veren ilk olay hırsh Mi- lanolu'nun RAI'ye meydan okuyan ilk tehdidin işaretleri- ni veriyor. RAI'nin beğenme- yip almadığı "Mundialito" adh bir futbol programının üstüne atlıyan Berlusconi bunu Lom- bardiya yöresindeki yayım programına alıyor. "Mundialito", Dünya Ku- pası'nı en az bir kez kazanmış Latin Amerika ülkelerinin yer aldığı bir futbol tumuvasından olusuyor. Aniden Uruguay'dan naklen futbol maçları göster- meye başlayan ve reklam piya- sasında turnayı gözunden vu- ran küçuk Berlusconi televizyo- nunu RAI artık ciddiye ahnası gerektiğini anlıyor. ltalya'da devlet televizyonu dışmdaki özel kanallara naklen yayım hakkı tanımayan bir ya- sa adına "Mundialito" durdu- ruluyor. RAI'nin otoriter tep- kisi ltalya'da olay oluyor, se- yirciler Berlusconi'den yana çı- kıyorlar ve yapılan baskılar ne- ticesinde bir uzlaşma formülü bulunuyor. "Mundialito"nun ttalya düzeyinde yayım hakla- nnı RAI alıyor. Berlusconı'ye bundan böyle tanrı "yüni ya kulum" diyor. Berlusconi bir yandan yağan reklamlarla sermajesini arttı- rırken bir yandan da ozel tele- vizyonlara yasanın getirdiği yalnız 'yerel yayım' sınınnı del- menin bir yolunu buluyor. ROMA — "Avamın zevkle- rine hitap eden tekvizyon prog- ramiannı, avamın satın aldıgı ürünlerin reklamianyla finan- se eünek..." Dün özel televizyon kanalla- rının onuncu yılını kutlayan SiMo Berlusconi'nin başanlı ti- cari televizyon kavramının ar- dında yatan sır bu. Artık ltal- ya'da kabına sığamayan Ber- lusconi Fransa'da yüzde 25'ini aldığı "La Cing" ve Ispanya'- da gene yüzde 25 hisseye sahip olduğu "Tete Cinco"dan son- ra şimdi de Doğu Avrupa piya- sasına el atmaya hazırlanıyor. özellikle Macaristan ve Po- lonya piyasasını hedefleyen Berlusconi, Doğu Avrupa'nın Amerikan tarzı eğlence prog- ramlanna aç olduğunu belirti- yor ve ltalya'da ioplam televiz- yon izleyicilerinin yüzde 45'inin takip ettiği "Amerikan tara ti- cari televiz)on"un bu ülkeler- de de çok tutacağmı söyluyor. Doğu Avrupa ülkelerinin 100 milyon, Sovyetler Birliği'- nin de 300 milyonu bulan nu- fuslarnun kendisi için muaz- zam bir izleyici hedefı olduğu- nu iddia eden Italyan Basın imparatoru, "Net-work"undeki arşivierin Doğu Avrupa ülkele- rine henuz hiç gösterilmemiş Amerikan filmleriyle dolu ol- duğunu belirtiyor ve bunun bile başarısının önemli kısmını ga- rantilemeye yeteceğini söylü- yor. Bir yıl önce yıkılan 'duvar'- ın televizyon piyasasında yarat- tığı boşluğu hemen gören Sii- vk> Berlusconi'nin en güçlü ya- nı bu. Pazardaki boşluklan ya- kalamaktaki çabukluğu ve iç- güdılsil ile tanınan ünlii işada- mının, çizmedeki başdöndürü- cü basansı da tamamen bu ye- teneğinden kaynaklanıyor. 10 yıl öncesirie dek ltalya'da kim- senin tanımadığı 54 yaşındaki "yurttaş Kane", artık ABD'- deki CBS, ABC ve NBC'den sonra dünyadaki özel "Net- work"ler arasında dördüncü sırayı alıyor. 1975'te ltalya'da yerel dü- zeyde özel televizyon yayımı serbest bırakılır bırakümaz özel televizyona girmeyi hedefleyen Berlusconi 10 Kasım 1980'de 'Caoale 5'i çok mütevazi şart larda yaratıyor. O yıllarda Mi- lano'da müteahhitlik yapması- na ve basın dunyasıyla hiç iliş- kisi olmamasına rağmen, Ber- lusconi'nin mantar gibi biten * * * YANAN TRAMVAY — Berlin'de 'Otonora' adı verilen anarşisl gruplar poliste çatışırken tramvaylan yaktılar, dükkânlan yağmaladılar. (Fotograf: AFP) Anarşist gruplarlapolis 24 saat çatıştı; tramvaylan otomobilleryakıldı Berlırîde sokak savaşıBerlin'deki çatışma Friedrichshain semtinde bazı gruplar tarafından işgal edilen evlerin boşaltılması sırasında patlak verdi. 160 polis memuru yaralandı, çok sayıda kişi tutuklandı. Berlin İçişleri Senatörü Erich Paetzhold şiddet olaylarını sert bir dille kınarken bundan sonra ev işgallerine izin vermeyeceklerini söyledi. Berlin'de aşırı sağ ve sol gruplar son zamanlarda ev işgallerine hız vermişlerdi. Eskiden Doğu Almanya sınırı içinde kalan bölgelerde şimdi Batı'daki kadar NeoNazi gencin ortaya çıktığı bildiriliyor BERLtN (Ajanslar) — F.AI- manya'nın yeni başkenti Ber- lin'de işgal edilen üç evin boşal- tılması sırasında anarşistler ile polis arasında çatışmalar çıktı. 20 kişi tutuklandı, biri ağır 160 polis memuru yaralandı. 500 anarşist Ûe yaklaşık 1400 güvenlik görevlisi arasındaki ça- tışmanın bir gun bir gece surdu- ğu bildirilirken, işgallerden kaç kişınin yaralandığı açıklanmadı. Friedrichshain semtindekı üç evin boşaltılmasını önlemek üzere anarşistler demir çubuk- lar, yangın bombalan ve taşlar kullandılar. Ev ışgalcilerinin tramvayları, otomobilleri ateşe vermeleri ve dükkânlan yağmalamaları uze- rine guvenlik kuvvetleri de göz yaşartıcı bomba ve basınçh su kullandı. 9 kasımda duvann yıkılma- sından sonra Berlin'e akan çok sayıdaki insanın kenttekı konut sıkıntısını had safhaya ulaştırdı- ğını belirten ajanslar, radikal sağ ve radikal sol akımlann Ber- lin'in iki yakasında konut işgal- lerine hız verdiklerini bildiri- yorlar. Çatışmalarm buyük boyutlar alması üzerine, Berlin İçişleri Senatoru Erich Paetzhold, şiddet olaylarını sert bir dılle kınadı ve kentin bundan böyle ev işgalle- rine izin vermeyeceğini söyledi. Kent sözculerınden Werner Thronicker de son çatışmaları 'çok ciddi' olarak nıtelendirdi, ev ışgalcilerinin "çok saidırgan davrandıkJan"nı öne sürdü. Bu arada 3 ekimde gerçekle- şen birleşmeden önce demokra- tik Almanya olarak bilinen, ül- kenin doğusundaki bölgelerde, en az batıdakı kadaı Neo-Nazi bulunduğu bildirildi. Alman karşı casusluk örgütü- nnn önde gelen yetküilerden Pe- ter Frısch, bir gazeteye verdiği demeçte, nüfusu batının sadece üçte biri kadar olmasına karşuı, doğudaki Neo-Nazilerin sayısı- nın batıdaki kadar olduğunu kaydetti. Frisch, doğudaki Neo- Nazilerin batıdakilerden daha fazla şiddet yanlısı ve 'daha ırkçı' olduklannı da belirtti ve 'bn durum bizi kaygıiandmyor' diye konuştu. Berlin'de Türklerin ağırlıkta olduğu gençlik çetelerini kapak konusuyaptı Dazlaklara karşı Türk çeteleriBerlin'de son zamanlarda Türk gençleri tarafından kurulan sokak çetelerinde artış görülüyor. Doğu Alman gençlerinin bir bölümü neo-nazilerle birleşip 'Türk avına' çıkınca, Türk gençleri de söl gruplarla birleşip onlarla savaşa • başladı. Dış Haberier Servisi — Al- manya-Berhn-Turkler denilince ilk akla gelen, bu kentm 36 pos- ta kodlu semti "Kreuzberg"dir. Krcuzberg denilince de son gün- lerde öne çıkan, değişik yaş gruplanndaki "Turk çocuklan- nın oluşturduklan çeteler" ve bunlann "Dazlak" diye bilinen yabancı düşmanı ve sağ eğilim- İi Alman çeteleriyle savaşlan oluyor. Alman "Der Spiegel" dergi- si, son sayısında, kapak yaptığı bir konuyu, "Almanya'daki gençlik çeteleri"ni ırdelerken, Berlin'deki Türk çocuklanyla Dazlaklar arasındaki çatışmala- ra özel bir yer ayırmış bulunu- yor. Açık ki duvann yıkılması, Almanya'nın birleşmesi, Berlin- deki yabancılann durumunu da- ha da guçleştirdi. özellikle Berlin'de doğan ve büyümekte olan, ancak yaban- cı bir pasaport taşıyan çocuklar, kendileri tarafından "yabana" olarak nitelendirilen Ostçulara (Doğululara) niçin daha fazla haklar tanındığını anlayamıyor- lar. Dahası, buna ve çeşitli uy- gulamalara isyan ediyorlar. Derginin "Kemal" kod adını taktığı bir Turk genci şöyle dı- yor: "Tegel benim semtim. Der- ken Ostçular geldi, benimkinden çok daha fazla haklar elde etti- ler. Onlflnn seçme hakkı var, be- nim ise vergi venne hakkım. Üs- telik benim anam-babam Al- manya'ya geldiği zaman 'boşgel- din parası" da almadılar." Duvar açıldığından beri tır- manan çatışmaya katılan genç- lerin sayısı Berlin polisi tarafın- TÜRK ÇETESİ— Der Spiegel dergisi, fotofrafını oastıgı bu Türk çetesinin 'goderini bantlamayı' tercih etti. dan 1200 olarak veriliyor. Yine Berlin polisinin belirttiğine gö- re bunlann uçte ikisini yabancı- lar, yabancılann çoğunluğunu da Türkler oluşturmakta. Toplum tarafından dışlanan bu Türk çocukları, kurtuluşu, "36Tar", "36 boys" ve 11—13 yaş grubundaki çocuklann yer al- dıklan "36 juniorlar" gibi grup- lara girerek kendilerini gerçek- leştirmede buluyorlar. Bunlar, yabancı düşmanlan- na karşı kendilerinden başka hiç kimsenin yardıma olmadığına ve olamayacağına inanmışlar. Berlin'in Doğu yakasına, "faso avlamaya" gidiyorlar. Alman gençleri açısından du- rum biraz değişik. özellikle şid- det yanlısı Alman "alternatif grupİar"ı, Dazlaklara karşı Turk çocuklarmın çeteleriyle işbirliği yapıyorlar. Çunku Dazlaklar, son dönemlerde birtakım sorun- larla karşı karşıya bulunan Al- man Nazilerine taze kan sağlı- yorlar. Bu durum Berlin'deki aşın sağcı bir örgütün Viyanah da- nışmanı Gottfried Küssel tara- fından şöyle dile getiriliyor: "Dazlaklann saflanndan her za- man çok iyi kadrolar elde et- mekteviz." Duvann açılmasından sonra Berlin'in Batı yakasındaki Daz- laklar eski "Dogu Berlin"den önemli ölçüde destek almış bu- lunuyor. "Der Spiegel"ın belirt- tiğine göre özellikle Lıchtenberg semtinde sokaklarda büyüyen çocuklardan oiuşan bu gruplar da Batı'ya, "Türk avlamaya" ge- hyor. Türklerin buluşma yerle- rine, kaç kişi olduklanna ılişkin ıstıhbarat toplamayı da unut- muyorlar. Berlin Senatosu, bu durumu önlemek için caresiz bulunuyor. Gençlerin sorunlannı anlamak, durumlannı öğrenmek uzere "sokak işçileri" (street-workers) adlı sosyal danışmanlar tutul- muş. Ancak bunlann, yalnızca gö- runüşte birtakım değişıkliklerin ötesinde bir yarar sağlayamaya- caklan görüsu de egemen. Çün- ku Berlin Senatosu yalnızca 830 genç ıçın sosyal pedagojik kad- rolu eğitim olanağı sağlayabüi- yor. Bunlann kaçı Almanlara, kaçı yabancılara ve Türklere, bu kime yeter, beUi değil. Geçen yılın nisan ayındaki Hitler'in 100. doğum günunde Dazlaklann 100 kadar Türk gencini öldürdükleri rivayeti ya- yıldığı zaman Türk aileler bir- kaç gün çocuklarını okula gön- dermemişlerdi. Kreuzbergli Al- man öğretmen beyler, pek çok büyük gencin o gün okula silah- la geldiklerini aktanyor. Bir okul müdürünün şu söz- leri durumun vahametini anlat- maya yetiyor: "Bundan sonraki gelişmede, okul kapılan önün- de ö\ü oğrenciler balacagız." Antalya'da 20birı uçak • ANTALYA (AA) — 1990 turizm sezonu sona ererken Antalya Havaalam bu yıl yoğun bir uçak trafiğine sahne oldu. Antalya Havaalanı'na bu yıl iç ve dış hatlarda 20 bin 214 uçak inis kalkış yaptı. Havaalani Müdüru Ömer Vanh'dan alman bilgıye göre havaalanına ekim ayı sonu itibarıyla iç hatlarda 6 bin 927, dış hatlarda ise 13 bin 287 uçak inis kalkış yaptı. Alanda haftamn bazı günlerinde yoğun bir uçak trafıği yaşanırken iniş kalkış yapan uçak sayısı günlük ortalama 56 oldu. 6 Yeşil Türbeniı ömrtiazaldı • BURSA (Cumburiyet Börosu) — Bursa deyince ilk akla gelen tarihi yapılardan biri olan Yesil Türbe"nin 4 ydhk ömrü kaldığı öne sürüldü. 1421 yıhnda Çelebi Mehmet için yaptınlan ünlü türbenin, geçen yıl Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yanına yaptınlan tüpgeçitten geçen araçlann yarattığı titreşimler yüzünden büyük zarar gördüğü bildirildi. Istanbul Üniversitesi Sânâî" Tarihı Kürsüsü öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Oktay Aslanapa, "Yüzyıllardır ayakta kalan Yeşil Türbe'nin birden çatlamaya başladığını gördüm. Bunun tek nedeni tüpgeçittir. önlem ahnmazsa türbe 4 yıl içinde yok olur" dedi Kiıııin dişi sa^hklı? • SAMSUN (AA) — Samsun Devlet Hastanesi'ne bağlı diş tedavi ve protez merkezince 2 yıl süren araştırma sonucuna göre, yoksul aile çocuklarmın, gelir düzeyi yuksek olan çocuklannın dişlerinden daha sağhklı olduğu ortaya çıktı. Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Erol Uysal'dan aldığı bilgiye göre, söz konusu araştırma sırasında 50 bin çocuk taramadan geçirildi. Tarihi eser kaçıranlar • KARS (Cumhuriyet) — Kars'ta tarihi eser kaçakçılığı yaptıklan saptanan 7 kişi yakalandı. Alınan bilgilere göre bir ihban değerlendiren Kars Emniyet Müduriüğü Kaçakçılık Şubesi elemanları merkeze bağlı Başgedıkler nahıyesi ile Ortagedıkler köyunde tarihi eser kaçakçılığı yapan 7 kişiyi yakaladılar. Kars, Bolu ve Adana nüfuslanna kayıtlı olduklan belirlencA 7 kaçakçırun uzun bir sureden beri yörede kaçak kazılar yaptıklan öğrenildL Manyetik rezonans • ERZURUM (AA)) — Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Tali Ural, AT'ye tam üyelik için başvuran ve hızla 2000*li yıllara hazırlanan Türkiye'de, politikacı ve bürokratlann manyetik rezonans (beyin işlerliğini ve fonksiyonlanm ortaya çıkaran) cihazından geçirilme zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Ural, ABD ve Japonya'da bürokrat, bilim adamı ve milletvekillerinin işin başlangıcında MRL denilen bu cihazdan geçirildiklerini ve çıkan sonuçlara göre davranıldığını belirtti. Okullararası yanşma • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakanhğı, üniversiteler dışmdaki her dereceli okullar (ilkokullar, ortaokullar, lise ve dengi mesleki okullar) ile halk eğitimi merkezleri arasında halkoyunlan yanşması düzenledi. tl, grup ve fınal olmak üzere 3 aşamada yapılacak halkoyunlan yanşmasına katılmak isteyen topluluklar bulunduklan ilin Milli Eğitim Müdurlüğu'ne başvuracaklar. ll birincılerinin katılacaklan grup yarışmalan Bursa, Edime, Balıkesir, Muğla, Kastamonu, Samsun, Konya, Adana, Erzurum, Malatya, Elazığ, Şanlıurfa ve Van grup menkezlerinde yapılacak.