23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15 tNGÎLTERE'NİN ESKt DIŞİŞLERÎ BAKANIOWEN: Türkiye'ye Ortadoğu'da aktif rolTürkiye, *Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de îş Imkânları' adlı seminerde konuşan Owen, "Şadece Türkiye, Körfez'de barışm kurulmasını, bölgesel güvenlik anlaşmasının gerçekleşmesini ve ABD'nin ülkesine güvenlik içinde dönmesini sağlayabilir" dedi. YONCA ÖZKAYA StNAN GÖKÇEN tngiliz milletvekili ve eski dışişleri ba- kanlarından David Owen, "Irak'ıo savaş alaoını genişletmesi nedeniyle bir Türki- ye-Irak cepbesi açüırsa bölge hariUsı de- gişebilir. Bu dururada, Kerkıik ve Musul bolgeleri yeniden tartışma gundemine çı- kartılabilir. Bu da Irak loprakları dışın- da bağımsız bir Kiirdistan devleti kurul- masını gündeme getirebilir" dedi. Owen, Ortadofu'da kurulacak yeni bir güvenlik sisteminde Türkiye'nin aktif rol oynaya- cağını da ifade etti. Türk Ekonomi Bankası ile Internatio- nal Herald Tribune gazetesinin ortakla- şa düzenledikleri 'Türkiye, Dogu Akde- niz ve Karadeniz'de tş İmkânlan' konu- lu seminer, dün Hilton Oteli'nde başla- dı. İki gün sürecek olan seminerin sabah- ki oturumunda açılış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, "Dünya yeai bir gorunum kazanırken oluşan yeni yapıda Türkiye rol almaya ka- rarlıdır. Bu konuda gerekli işbirtigi ve or- taklığa da heveslidir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin küitürel, tarihi geçmişiyle bugünkü ekonomik siyasi durumunu an- latan dia gösterisinden sonra söz alan Dış- işleri Bakanı, "Türkiye'ııiıı, AT'nin yanı sıra EFTA fle de ortak çalışmalar sürdiir- diigunii, Arap ve İslam dünyasıyla var olan küitürel ilişkilerinin avantajından vararlandığını" kaydederek şunları söy- ledi: "Ortadogu bölgesinde zaman zaman çıkan dengesizlikler, bu ilişkilerimizin is- tikrarlı olmasını engellemektedir. Türki- ye, bölgede banş ve denge kurulmasını is- temektedir. Güven temini bizim için çok önemlidir. Türkiye, bu bölgedeki ülkelerie diyalog kurrnak için gerekli adımları at- mıştır." Türkiye'nin jeopolitik'öneminin artık Batı Avrupalı ülkelerce inkâr edilemeye- ceğini belirten Ingiltere eski Dışişleri Ba- kanı David Owen, ABD'nin Türkiye'nin konumunu en iyi kavrayan ulke olduğu- nu söyledi. Owen, "Körfez krizinin pat- lak vermesiyle Türkiye'nin 750.000 kişi- lik ordusuyla yaşamsal bir önem kazan- dığını" belirterek "Türkiye'nin Irak sını- nnda 100.000 askeri var. 550.000 kişilik Irak düzenli ordusunun 400.000 kadarı- nın Kuveyt'te olduğu düşüniilürse, Irak'ın ikinci bir cephe açması durumunda ne kadar güç durumda kalabileceği göriile- bilir. İncirlik'teki F-ll ve F-16 ABD uçak- lanyla Irak tehdit edilmektedir" dedi. Ingiltere eski Dışişleri Bakanı, ABD Başkanı Bush'un Kuveyt'in işgalinden sonra bölgeye uluslararası güç gönderil- mesi gibi önemli bir karar almış olduğu- na dikkat çekerek "Bu karan alan Bush, kasım ya da aralık ayında savaş karan da alabilir" şeklinde konuştu. "Umanm Irak'ın askeri cepheyi geniş- letmesi durumunda Türkiye, ordusunu kullanmaya karar verecektir" diye konu- şan Owen, "Cephenin genişlemesi duru- munda bölge haritasının yeniden düzen- lenebUecegini" ve "1918 yılına kadar Os- manlı İmparatorlugu'nun daha sonra Misak-ı Milli sınırian içinde olan Musul \e Kerkuk'ün de 'yeniden (anımlanabile- ceğini" belirtti. Owen, "Hatta belki ağır- lıklı olarak Irak topraklan dısında bagım- sız bir Kürdislan kurulabilir" dedi. İngiltere eski Dışişleri Bakanı "savaş ya da banşla" Irak'ın mutlak surette yenil- giye uğraulmasıyla 'bölgede yeni bir gü- venlik düzeni' kurulacağım ifade ederek şoyle dedi: "ABD için Suudi Arabistan1 da sürekli kalmak istenen bir şey değil- dir. Sadece ve sadece Türkiye. banşın ku- rulmasıaı. ABD'nin ülkesine güvenlik içinde dönmesini ve bölgesel güvenlik an- laşmasının gerçekleşmesini saglayabilir. Bu yeni bir CENTO olmayacaktır. İran, önumüzdeki yıllarda bölgesel güvenlik konusunda bir rol üstlenmek istemez gi- bi gorünmektedir. Ortaya çıkacak tablo, Irak'ta neler olacağına bağlıdır. Saddam AT DOĞU AKDENİZ SORUMLUSU: Türkiye, bölgesinde "çekim odağı"Dış Haberter Servisi — Avrupa Komis- yonu Akdeniz, Yakın ve Ortadogu Mu- dürlüğü Başkanı Dr. Eberhard Rbein, "Türkiye'nin Dogu Akdeniz ve Karade- niz bölgelerinde etkin bir ekonomik güç olarak çekim odağı oluşturduğunn" be- lirtti. Rhein, Türkiye'nin bu yolla bir "alt merkez" durumuna geleceğini kaydetti. Dr. Eberhard Rhein, bulunduğu jeost- ratejik bölgede Türkiye'nin etkinliğinin, öneminin ve atabileceği adımların tartı- şıldığı "Türkiye, Dogu Akdeniz ve Karadeniz" konulu seminerde Cumhu- riyet'e yaptığı açıklamada AT üyeliği ko- nusunun "imkinsiz olmadıgını, ancak ts- Unbul ve Ankara'da diışünaMügü kadar da kolay olmadıgım" dile getirdi. Avrupa Komisyonu yetkilisine göre Türkiye'nin AT üyeliğinin gerçekleşme- si iki sartın yerine getirilmesine bağlı. Bu şartlardan ilki AT'nin içişlerini düzene sokmasına bağlı. Bu da 1 Ocak 1993 ya da 1994 yılında Avrupa iç pazarının oluş- turulmasına, 1996 ya da 1997 yıllannda onak para birimi (ECU) sisteminin yer- leştirilmesine ve daha da önemlisi siyasi birliğe gidilebilmesi için anayasa reform- larının uygulanabilmesine bağlı. Dr. Rhein, "AT'nin bugün için uiaşa- bilecegi sınırtara çoktan vardıgım" üye- leri gibi "gelişmiş ülkelerin AT üyeliği- nin de toplulugun karar mekanizmasının yapısından dolayı mümkün olmadıgım" söyledi. Avusturya, tsveç, Norveç, Fin- landiya gibi ülkelerin üyelik için "aşın konımacı" olarak nitelediği mevzuatla- nnı değiştinneleri gerektiğine de işaret et- ti. Avrupa Komisyonu yetkilisi AT üye- liği için yerine getirilmesi gereken ikinci koşulu Türkiye'nin son 8-10 yılda sağla- dığı ilerlemeleri 2000 yılına kadar surdü- rebilmesine bağladı. Türkiye'nin bölgesindeki yeni bir "alt merkez" ojuşturması ile ilgili olarak da Dr. Rhein İskandinavya'da Isveç çevre- sinde ortaya çıkan gruplaşma ile Batı Av- rupa'da İspanya'dan başlayıp Fransa üzerinden ttalya'ya, hatta bir ölçüde Ce- zayir'e uiaşan bütünleşmeyi gösterdi. Hüseyin'in yerine gelen Irak'ın yeni lider- lerinin Türkiye ile iyi ilişkiler kurmalan eerekecektir." Türkiye'nin AT ile ilişkilerine de deği- nen Owen, bölgesel örgütlenmelere ağır- hk verümesi gerektiğini belirtti. Baltık ül- keleri için AT benzeri bir topluluk öne- ren Owen, güneyde de Türkiye'nin öncü- Iüğünde Suriye, Lübnan, Ürdün, Kıbns, İsrail, belki Kuveyt ve ileride de Iran'ın katılımıyla ekonomik bir örgütlenmeyc gidilmesinin önemine işaret etti. ABD Savunma Bakanlığı Uluslarara- sı Güvenlik Politikaları Komitesi'nden Brace VVeilroad da Avrupa'da yaşanan ta- rihi değişikliklere işaret ederek "NATO^ nun merkezine yönelik tebdidin azaldıgı- na, ancak kanat ülkelerinin öneminin arttığına" değindi. Seminerin öğleden sonraki oturumun- da söz alan eski Dışişleri Bakanı Vahlt HaJefoğiu Türkiye'nin "önce kendi için- deki sorunlan çözmesi, daha sonra kom- şulanna ve dünyanın diger bolgelerine yönelmesi gerektiğini" belirtti. Halefoğ- lu, "Ancak bu şekilde sağlanacak siyasi istikrar, jeopolitik konumundan kaynak- lanan avantajın katkısının görulebilece- ğini" söyledi. "Türkiye olmaksızın Bal- kanlar'da işbirliği oluşturulmasının mümkün olmadıgım" kaydeden Vahit Halefoğlu, yaşanan değişikliklerden son- ra "Karadeniz'de de ekonomik işbiriigi- ne gidilebilecegini" savundu. SSCB Başkonsolosu G.Paulşin ise, "Akdeniz ve Karadeniz'de işbiriiği ko- şullannın daba önce de varoldugunu, an- cak ülkelerin karşı bloklarda >er almış ol- malanndan dolayı gündeme getiriieme- diğini" savundu. TÜRK EĞİTİM VAKFI YURTDIŞINDA YÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİ İÇİN BURS VERECEKTİR 1991-1992 öğretim yılında ABD ve diğer Avrupa ülkete- rirtde, İştetme Yönetimi, Miltetlerarası Rnans ve Ticaret Hu- kuku, Geleneksel Türk El Sanatlarının Muhafazası ve Restorasyonu (resim restorasyonu dahil), Kütüphanecilik, müzecılik dallarından bir veya birkaçına yüksek lisans (mas- ter) öğrenimi için Türk Eğitim Vakfı'nca burs verilecektir. ADAYLARIN: -a) TC vatandaşt olmalan ve 30 yaşından büyük olmamala- "•* rı (1960 doğumlutar da müracaat edebilir); b) İktisat, İşletme, Hukuk, Mühendislik, Gûzel Sanatlar, Edebiyat, Dil-Tarih-Coğratya dallarında eğitim yapan üni- versite veya yüksekokullardan iyi derece ile mezun ol- malan (son sınıf öğrencileri aday olabilirier); c) öğrenim göreceği ülkenin dilini yüksek lisans öğrenimi- ni üniversitede sürdürecek düzeyde bilmeleri; d) Mezuniyet ortalama notları ile girecekleri test sınavia- rındaki basarı durumları yüksek lisans (master derece- si) veren üniversitelerce yeterli görülerek bu üniversitelerden yüksek lisans öğrenimi için kabul bel- gesi (akseptans) almaları; e) Yurtdışında öğrenim yaprnak için gerekli maddi imkflnı olmadıgım belgelemeleri gereklidir. ÖNEMLİ NOT: Yukarıdaki ön koşulları taşıyan isteklilerin burslardan nangisinı tercih ettığini belirterek "Yurtdışı burslan hakkında tamamlayıcı bilgiler" ile "müracaat form"larını en geç 7 Aralık 1990 Cuma gününe kadar Türk Eğitim Vakfı'ndan almaları veya mektupla istemeleri gerekmektedir. ADRES: TÜRK EĞİTİM VAKFI Eğitim Müdûrlüğü Büyükdere Caddesi TEV-Kocabaş İşhanı No: 11 Kat 8 80300/Gayrettepe/İSTANBUL Not: Bu ilan Cumhuriyet gazetesinin katkılanyla gerçekles- tiritmiştir. Sevgili NUSRET HOCAMIZ1N yaşamına saygıyla... HACETTEPE ÜNtVERStTESİ TIP FAKÜLTESİ ARAŞTIRMA GÖREVLÎLERt Direksiyon arabada da var. A r a b a d e ğ i 1 ,o t o m obil geliyor HYunDnıT a m O t o m o b i l AOKAYBIMIZ Üniversitemiz, Tip Fakültesi eski emekli öğretim üyelerinden, büyük devlet adarru, eski Başbakan ve Daruşma Meclisi Başkanı büyük hocamız; Ord. Prof. Dr. SADİ IRMAK'ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindedir. Merhumun aziz naaşı 14 Kasım 1990 Çarşamba günü saat 10.00'da İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Amfisinde, saat 11.00'de tstanbul Üniversitesi Merkez Binası'nda yapılacak anma toplantıları ve saat 13.00'te tstanbul Vilayeti önünde icra edilecek devlet töreninden sonra Fatih Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Aşiyan Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Kaybımızın büyüklüğünün acısı içinde, merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine, yüce Türk milletine, üniversitemiz mensuplanna ve öğrencilerine başsağlığı dileriz. İSTANBUL ÜNİVERSÎTESÎ REKTÖRLÜĞÜ TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ ISKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÛRLÜĞÜ İHALE DUYURUSU Aşağıda özelliklen belirtılen kapalı zarf ile tekJif alma yöntemındekı ıhale ile ılgılenenler. ihale dosyasını İSKİ GENEL MÜDÛRLÜĞÜ TİCARET İŞLERI DAİRE SAŞKANLIĞI'NDA gûrebilır ve dosya bedelmi İSKİ GENEL MÜ- DURLUGU merkez veznesıne yaöfarak alabifirter. isteMHerin $artnameye uygun hazırlayaçaklon kapalı tetdrf mektuptennı ihale tarıhınde saat 11.00'e kadar aşa- Jıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÛRLÛâÜ'ne girif, tarih ve numarasını ıçeren alındı makbuzu karşılı- ğında leslim etmeteri gerekmektedir. Tekltf zarflan saat M.00"te İhale Komısyon Başkanlığı'nca açılacaktır KN« Ihale Geçlci Dosya İSKİ No. iştn adı bMtell tariM temlnat bedeii T. 6180 9 M. Kompresöf alımı T. 8773 4 Ad dalgıç lip santntüj pompa ve elefctromekanık donanımlan V. 8747 Ozalit ilacı, Avrupa ıslak poiyester amonyaklı polyester. seftaf ozalit alımı T 8901 4 adet pompa V. 8776 6 ad. güç transtormatöriJ 767.25O000 600.000.000 47Z.250XX» 83.600300 246000.000 27.11.990 2ai1990 29.11.990 30.11.990 30.11.990 38.362.500 30000000 23.612.500 4.180.000 12JO0.000 230.000 180000 142.000 25.000 74000 Not. 1- Postadakı gecikmeler dıkkate alırtmaz. 2- İSKİ 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabi otmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, drtedığine kısmon veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tesptt ve takdirinde serfoesRir. AORESİ : İSKİ GENEL MÜDLtflLÛĞÜ Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-İSTANBUL TEL : 588 38 00 (35 Hat) TELBC : 23923 ISU-tr FAX : 5883883 ÖZAL KREDİYİDOĞRULADI Tetrol alımında kullanılacak'ANKARA/TOKYO (Cum- huriyet) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Suudi Arabistan'- ın Körfez krizinden uğradığı zararın karşılanması çerçeve- sinde Türkiye'ye 1 milyar do- ları aşkın miktarda hibe biçi- minde kredi sağlayacağını, bu kredinin petrol alımında kulla- nılabileceğini söyledi. Öte yandan petrol işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Meh- met Keçeciler'in, Suudi Arabis- tan'ın Türkiye'ye 'bedava p<trol' vermesi konusunda 'Henüz bize ulaşmış resmi bir şey yok' şeklindeki açıklaması- na karşın Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin, Suudi Arabistan'ın bu kararından resmen haberdar edildiğini bil- dirdiler. Cumhurbaşkanı özal, Japon tmparatoru Akihito'nun taç giyme töreni için bulunduğu Tokyo'da gazetecilerin sorula- nnı yanıtlarken, Suudi Arabis- tan'ın, Körfez krizi nedeniyle uğradığı zararın giderilmesine yönelik olarak Türkiye'ye 1 milyar dolar üzerrhde yardım yapacağını doğruladı. özal, petrol alımında kullanılabile- cek olan bu kredinin 'hibe' ni- teliğinde, çok düşük faizli ola- cağını söyledi. Dışişleri yetkilileri, Suudi Arabistan'ın kararına göre Türkiye'nin, değer olarak sap- tanan 1.1 milyar dolar tavanı- na kadar günde 168 bin varil petrol alrnasının öngörüldüğü- nü bildirdiler. Devlet Bakanı Mehmet Ke- çeciler, dün TBMM'de gazete- cilerin Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye petrol hibe etmesi- ne ilişkin sorulannı yanıtlar- ken, 'Henüz bize ulaşmış res- mi bir sey yok" dedi. S. ARABİSTANBÜYÜKELÇİSİ: Petrol kararımız iyi SEMİH İDİZ ANKARA — Suudi Arabis- tan'ın Ankara Büyükelçisi Ab- dülaziz Muhyiddin El Hoca ül- kesinin Türkiye'ye hibe şeklin- de yapacağı 1.1 milyar dolar- hk petrol yardımı konusunda "Çok iyi bir karara vardıgım" belirtti. Buyükelçi "Karanmı- zı Dışişleri Bakanlığı'na bildir- di. Türk tarafı da çok memnun kaldı. Daha açıktamadılar" de- di, ancak kararın ayrıntıları hakkında bilgi vermedi. "Ya- kın bir gelecekte savaş olasılı- gı"na ilişkin bir soruyu da ya- nıtlayan Buyükelçi El Hoca "Kanımca sorun Ramazan'dan önce şu veya bu şekilde çözümienlr" diye konuştu. Hoca'ya Körfez krizindeki son durum hakkında sorduğu- muz sorular ve yanıtları şöyle: —Saddam Hüseyin şimdi Filis- tin soruuu ile Kuveyt arasında bir bağlantı kunıyor... HOCA—Sahte bir bağlantı olduğu gibi kendisini böylece tsrail ile aynı kefeye koymuş oluyor. Israil'e işaret etmekie kendi işgalini de vurgulamış oluyor. Tüm dünya, İsrail'e başka bir ülkeyi, başkalannın topraklarını işgal eden bir ül- ke olarak bakıyor. —Yabancı güçler, Irak'ın Su- udi Arabistan'a saldırmasını engellemek için ve sizin çağn- nız üzerine ülkenize geldiler. Ancak Amerikan askerlerinin sayısı o kadar yiıkseldi ki du- rum hızla bir 'savunma' oluşu- mundan 'saldırı' oluşumuna dönüşüyor. Topraklannızın n- zanız olmadan bir operasyon için kullanılacağından endişe ediyor musunuz? HOCA—Savaş çıkarsa her şey mümkündür. Ancak bizim temel pozisyonumuz belli. Ül- kemizden herhangi bir komşu ve Müslüman ülkeye bir kurşu- nun dahi sıkılmasını istemiyo- ruz. Açık bir saldırıyla karşı karşıya kalmadığımız sürece, bu tutumumuz aynı kalacaktır. Ancak biliyorsunuz durum ala- bildiğine gerginleşti. Saddam Hüseyin dünyayı dinlememekte direniyor ve Kuveyt'i maddi ve manevi olarak yok etmekte ıs- rarlı. Bu da tehlikeli bir duru- ma yol açıyor. BM Güvenlik Konseyi, İrak'a karşı güç kul- lanımını içeren bir karar kabul ederse, o zaman bence böyle bir savaş kaçınıhnaz olur. —Sizce Arap ülkeleri. bu kriz sayesinde bölgede Türkiye di- ye önemli bir ülkenin mevcudi- yetini nihayet anladılar mı? HOCA—Bakınız; biz Türk- iye'nin önemini başından bili- ^onız. Bu gayet açıktı. Sokak- taki adam bile biliyordu. Ta- rihlerini unutmadılar. Türki- ye'nin bir zamanlar tüm Arap ülkelerine hükmettiğini unut- madılar. Entelektüeli ile talebe- siyle Araplar, Türkiye'nin bü- yük bir ülke olduğunu biliyor- lar. Yöneticiler, idareciler bu- nu her zaman biliyordu. Her açıdan önemli. Stratejik açı- dan, iyi bir komşu olması açı- sından. Türkiye'yi özel kılan birçok faktör var. Komünizme karşı güvenilir bir kalkandı. Amerika ve Avrupa ile ilişkileri var. NATO üyesi. Şimdi Avru- pa Topluluğu'na yönelik emel- leri var. Aynca Arap ülkeleri ile iyi ilişkileri var. —Bunlan söylüyorsunuz, amı Türkiye'de deştiriler oluyor. 'Krizde kritik denecek bir tu- tum takındık. Yardım dendi, ama bir şey gelmedi. Halbuki artan petrol fıyatlan, bu ülke- lerin eline daha da fazla para geçmesini sağladı' diye. HOCA—Her şeyden önce, şu bilinmeli. Türkiye, bu kriz- deki tutumunu, büyük bir ül- ke olarak sorumluluklannı üst- lenmesi gerektiğini bildiği için takındı. Bazı kararlar ülkenin konumuna ve ağırlığına göre alınır. Bu istilada durum gayet açıktı. Siyah beyaz kadar açık- tı. Türkiye de sorumlu, saygm ve sağduyulu bir ülke olarak doğru karan aldı. Açık konu- şalım. Bu karan 'Ekonomik veya ticari açıdan şu yaran saglanm' diye almadı. Saygın bir ülke olduğu için aldı. Kal- dı ki bir savaş çıkarsa ne ola- cağını bilmiyoruz. Gelecek be- lirsiz. Belki sonumuz olacak. Bu çok önemli bir nokta. Onun için sanıldığı gibi artan petrol fiyatları nedeniyle kârh çıkma- dık. Kazanılan ek para ile as- kerlerin masraflannı ödüyoruz, aynca ek silah almak zorunda kaldık. Burada bir konu daha var. Petrol yardımı konusunda Suudi Arabistan olarak çok iyi bir karara vardık. Karanmızı Dışişleri Bakanlığfna bildir- dim. Türk tarafı da çok mem- nun kaldı. Daha açıklamadılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear