Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HABERLER 14 KASIM 1990
P A R T I L E R D E N
Suç
katıldığı telekonferansın Fransız Antenne-2 kanalında
yayımlanmamasına rağmen TRT'de yayımlanmasıyla
ortaya çıkan skandal nedeniyle TRT Genel
Müdürü Kerim Aydın Erdem hakkında
g cumhuriyet savcıhğına suç duyurusunda
|İJ bulunacak. SHP'nin başvurusunda Genel
j Müdür Erdem'in ağır hizmet kusuru
işlediği gerekçesiyle cezalandırılması
istenecek. Gölge kabinenin TRT'den
sorumlu Devlet Bakanı Tayfur Ün, Magic Box
yayınlarıyla ilgili olarak PTT Genel Müdürlüğü
hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere de gerekli
çahşmalara başladıklarını da söyledi. (ANKARA/UBA)
Gericilikle mücadele ^o
e
b
r
S,a
ve
mücadele partisi kurulacak. Parti kurucusu avukat
Cemal Özbey, Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece
tabelalarda kaldığını öne sürerek "Amacımız, yobazlarla
mücadele etmek ve Türkiye'yi bulunduğu durumdan
kurtarmak. Sol partiler bu mücadeleyi veremiyor" dedi.
UBA muhabirine bilgi veren Cemal Ozbey, partinin
tüzüğünün hazır olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Partimiz Atatürk ilke ve inkılaplarına saygılı olacak ve
onun karşısındakilerle mücadele edecektir. Türkiye'ye
şeriat ve hilafet hâkim olmuştur. Türkiye
Cumhuriyeti'nin adı sadece tabelalarda kaldı. Bütün
radikaller parti çatısı altında toplanarak mücadele
etmeliyiz." (Ankara/UBA)'
D e v l e t
Bakanı Mustafa
T a ş a r ı n R e f a h
Partisi'nin güçlenmesine yönelik raporundan sonra,
yaptıkları araştırmalarda benzer sonuçlar gördüklerini
belirten ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Metin Gürdere, "Refah Partisi'ndeki
kıpırdanma, yasanan köklü değişikliklere
direniştir. Serçeden korkan dan ekmez,
a m a
biz tepkilerden korkarak değişikliğin
önüne geçmeyeceğiz" dedi. ANAP'ın
araştırma ve planlamadan sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, Mustafa Taşar'ın
raporundaki saptamalann sır olmadığını belirtti.
Kendilerinin de benzer sonuçlara vardığını kaydeden
Metin Gürdere, Refah Partisi'ndeki gelişmeyi, "kurulu
ekonomik düzene, sosyal düzene ve üstü örtülü şekilde
anayasal düzene tepki olduğunu" belirtti.
(ANKARA/ANKA)
P A R L A M E N T O D A N
Ilaç önergesine ret
Aydın Milletvekili Hilmi Ziya Postacı ve arkadaşlan
tarafından "ilaç fiyatlan ve ilaç sanayii" konusunda
verilen genel görüşme önergesi reddedildi. önerge
üzerinde hükümetin görüşlerini acıklayan Sağlık Bakanı
Halil Şıvgın, son 10 yılda ilaç fiyatlannın 46 kat
arttığını, enflasyonun ise 49.5 kat yükseldiğini belirterek
"tlaç fıyatları enflasyona göre daha asağı
tutulmaktadır" dedi. SHP grubu adına konuşan Hilmi
Ziya Postacı, ülkemizde yeterli sayıda ilaç üreticisi firma
bulunmasına rağmen ağırhğın yabancı sermayeye ait
olduğunu söyledi. Postacı, ilaç hammaddelerinin yüzde
70'inin ithalat yoluyla karşılandığını anlatarak ilaç iç
piyasasında sağlıklı bir rekabet ortamı bulunnıadığını
bildirdi. (Ankara/AA)
HEP İl Başkanı DGM'de
• ŞANLIURFA (AA) — Şanhurfa'da güvenlik
kuvvetleri tarafından gözaltına alınan Halkın Emek
Partisi il başkanı Dr. Halil Acar, Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edildi. Acar'ın, geçen
günlerde Kahramanmaraş'ta yapılan bir operasyonda sağ
olarak ele geçirilen ve halen Diyarbakır DGM'de
yargılanan bir teröristin ifadesi üzerine gözaltına alındığı
ve daha sonra DGM'ye sevk edildiği bildirildi.
Perinçek yargılandı
• ERZİNCAN (Cumhuriyet) — Tunceli lnsan Hakları
Derneği'nce düzenlenen bir konferansta KurtçUlük lehine
konuşmalar yaptığı gerekçesiyle Erzincan Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde hakkında dava açılan gazeteri-
yazar Doğu Perinçek'in yargılanmasına dün Erzincan
DGM'de başlandı. Eski 2000'e Doğru Dergisi Yayın
Yönetmeni Doğu Perinçek, Ktirt sorunu çözümünde
devletin iflas ettiği görüşünü savundu. 21. yüzyıla
yaklaştığımız bugünlerde uluslan zorla birleştirmenin
olanaksız olduğunu savunan Doğu Perinçek, "Böyle bir
birlik anlayışı vicdana aykırıdır. Ben konferanstaki
konuşmamda samimi olarak birliği savundum" dedi.
Mahkeme heyeti davayı Tunceli'deki konferanstan alınan
teyp bandının dinlenmesi için 11 aralık salı gününe
erteledi.
İnönü ve EcevitTi sempozyum
• Istanbul Haber Scrvisi — Istanbul Üniversiteleri
öğretim Üyeleri Derneği'nce düzenlenen "Yüksek
öğrenim Sorunları Sempozyumu" 24-25 kasım
tarihlerinde Maçka Maden Fakültesi salonlarında
yapılacak. Sempozyuma SHP lideri Erdal İnönü ile DSP
İideri Bülent Ecevit'in de katılacağı bildirildi.
Sadi lnnak'a devlet töreni
• tSTANBUL (AA) — îstanbul Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde ölen eski başbakanlardan Ord. Prof. Dr.
Sadi lrmak, bugün devlet töreniyle toprağa verilecek.
Irmak için bugün saat 10.00'da îstanbul Tıp Fakültesi 14
Mart Amfısi, saat 11.00'de l.Ü. merkez binası ve vilayet
önünde tören yapılacak. Sadi Irmak'ın cenazesi daha
sonra Fatih Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra
Aşiyan Mezarhğı'nda toprağa verilecek.
Unalp toprağa verildi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Kalp krizi
sonucu yaşammı yitiren DYP kurucularından, Merkez
Karar ve Yürütme Kurulu Uyesi Halil Ünalp dün toprağa
verildi. Partililerce Alsancak Hocazade Camisi'ne
getirilen Ünalp'in cenazesi DYP il binası önüne getirildi.
Buradaki törenden sonra Karşıyaka Mezarlığı'na
götürülen Ünalp'in cenazesi, kılınan cenaze namazının
ardından toprağa verildi. Cenaze törenine DYP îl
Başkanı Rasih Öztürk, eski il başkanlan Rıfat
Serdaroğlu, Sabit Osman Avcı, eski îzmir Belediye
Başkanı Jhsan Alyanak, partililer, belediye meclisi
ve il genel meclisi üyeleriyle Ünalp'in ailesi ve yakınlan
katıldı.
ÖLÜM ~
Doç. Dr. Mithat Enç
• ANKARA (AA) — özürlü çocuklann eğitimi
konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Ankara
Üniversitesi Eğitim Fakültesi emekli öğretim üyelerinden
Doç. Dr. Mithat Enç, geçirdiği bir rahatsızlık sonucu
önceki gece Yalova'da öldü. Evli ve 2 çocuk babası olan
Doc. Dr. Mithat Enc, tngilizce ve Almanca biliyordu.
EnçMn cenazesi, 15 kasım perşembe günü Ankara'da
toprağa verilecek.
AÇIKLAMA
• Gazetenizin 23.10.90 tarih 23768 sayı'lı nüshasının 18.
sayfasının ilk sütununda "700 Yaşındaki Cenovah
öldürülüyor" manşetli iki sütundan ibaret Ümit
Beyazoğlu tarafından hazırlanan yazıdaki haber beyanı,
tarafıma ait olmayıp tamamen hilafı hakikattır.
Durumdan hiç haberim olmadığı gibi aslen böyle bir
durum da söz konusu değildir. Başkaları tarafından adım
kullanılarak beyanda bulunulmuştur. NUR GÖRPE
DYP lideri Demirel, ÖzaVı Bush'a özenmekle suçladı
'Başkankk sistemine hayır'DYP lideri, cumhurbaşkanını halkın
seçmesinden yana olduklarını, ancak başkanlık
sisteminin Türkiye'yi ve parlamentoyu bir
kenara atacağını, Türkiye'nin başkanlık
sistemine henüz hazır olmadığını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Siüeyman Demirel, Cumhur-
başkanı Özal tarafından ortaya
atılan başkanlık sistemine kar-
şı çıktı. Cumhurbaşkammn halk
tarafından seçilmesine "evet"
dediklerini bildiren Demirel,
başkanlık sisteminin parlamen-
toyu bir kenara iteceğini söyle-
di.
Demirel, dün DYP Grubu'n-
da yaptığı konuşmada, son
günlerdeki öldürme olaylarına
değinerek bunları kamu görevi
yapanlan yüdırma çabası olarak
niteledi. Sözlerine, Bayrampa-
şa Cezaevi Savcısı Niyazi Fikret
Aygen'in öldürülmesini kınaya-
rak baslavan Demirel. "Bu fil-
mi daha önce de seyretmiştik.
Bu defa başanya ulaşabilecegi-
ni sanmıyorum" dedi. Bugün
meydana gelen olayların 1979
eylülündeki olaylarla benzerliği
olduğuna dikkat çeken Demirel,
şöyle konuştu:
"Cinayetler dcvam ediyor.
Ülkeyi yönetenler, huzurdan,
güvenden sıkılmadan bahsedi-
yorlar. Her gün anarşi haberle-
ri var. Güneydogu Anadolu oJa-
yı yatışmış degil. tstanbul'daki
13. cinayettir. Bunlardan hiçbi-
rinin faiii bulunamamıştır. Dev-
let cinayet işleyenleri bulamaz-
sa, yargı organları bunları kısa
zamanda neticeye baglamazsa
bir yere varmanız mümkiin de-
gildir. Bugün kanunlann yeter-
siz oktagundan söz etmek müm-
kitn değildir. Dün de mümkün
degildi. BugUn devletimiz işle-
miyor. Devlet işliyorsa, Türki-
ye'de niçin bu kadar insan öl-
dürülüyor, katilleri bulunamı-
yor?"
12 Eylül harekâtının terörtl
önlemekgerekçesiyle yapıldığı-
nı vurgulayan Demirel, Türki-
ye'nin anarşiyle değil, siyaset ve
siyasetçi ile hesaplaştığını söyle-
di. Demirel, 12 Eylül sonrasın-
da da yapılanın yapanın yanın-
da kâr kaldığını anlatarak "Can
ve mal güvenliği için medisleri,
demokrasiyi, müesseseleri çigni-
yorsunuz, sonra h&li niye bunu
sağlayamıyorsunuz?" diye sor-
du.
Demirel, ANAP ve özal ta-
rafından ortaya atılan başkan-
lık sistemi konusundaki görüş-
lerini de dile getirdi. Demirel,
bugün de facto bir dunımda
başkanlık sisteminin sürdurül-
düğünü belirterek "Başkanlık
sistemi olsa bugün yaptıgınızın
dışında ne yapacaksuuz?" dedi.
Demirel, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Bu zat diyor ki anayasada
1-2 madde degişse ben başkan-
lıkhk sistemini yürütüriim.
Türidye'de başkanlık sisteminin
üstüne bemen herkes abanmtş-
tır. Ama bugün Türkiye'de se-
çilmiş bir pariamento var mı?
Evvela secilmiş pariamento la-
zun. Halkın yüzde 20'sinin des-
«egini alabflen, Türkiye'de ve
dünyada gülünç duruma düs-
müş iktidardan kurtulmak la-
zım. Şimdi 'milli irmdeden aMı-
ğımız güçle' gibi laflar ediyor,
Siz ne zaman milH iradeden güç
aldınız ki? Çankaya'dmn güç ai-
dınız.
Ben ülkemde rejimin rayına
otunnasını ve ülkenin gerçek
yönetidlerine kavuşmasını isti-
yornm. Gelin seçime gidelim,
millet, Idm ehilse ona testim et-
sin. Ama bunlann ehil olmadı-
ğını berkes biüyor. Söylemeye
bUe gerek yok. Biz secilmiş
cumburbaşkanın» taraftarız.
Ama başkanlık sistemi Türkiye
ve parlamentoyu bir kenara
atar. Henüz Türkiye buna ha-
zır değildir. Türkiye'nin taraf-
sız hareket eden, miletin tümü-
nü temsil eden, milletin yüzde
50'sinden fadasının oyuna da-
yanan bir cumhurbaşkanına ib-
tiyacı vardır. Başkanlık sistemi-
ne, Bush'a falan özenmeye ge-
rek yok. Orada başka dengeler
var, Kongre var, özgür kamuo-
yn var. Türkiye'de bugünkü du-
rumu yüriitemlyorsunuz, onn
hiç yürütemezsiniz. Daha çok
kargaja yaratırsınız. Sayın
Özal'ın 'Bu yetkiler az geldi, bir
de secilmiş cumhurbaşkanı
olayım' bevesi varsa, hay hay
hemen yapalım. Ama öyle baş-
kanhk sistemi üzerine degil, se-
cilmiş cumhurbaşkanı olarak.
Getin Türkiye secilmiş cumhur-
başkanına ve secilmiş pariamen-
toya kavuşsun."
Demirel, Körfez krizindeki
son gelişmeleri değerlendirirken
ise savaş rüzgârlarının estiğini
bildirdi ve "Körfez savaşsu bit-
mez göriinüyor. Yalmz bangi
şartlarda, ne zaman, kim tara-
fından yapılır, kaça mal olur
bilinmiyor" dedi. Saddam'ın
fevkâlâde yüksekten konuşma-
ya devam ettiğini, "Bu kafanın
başına gelecek olduğunu" an-
latan Demirel, ABD Başkanı
Busb'un savaş konusunda kong-
reyi aşmayacağını söylerken
özal'ın hem hükümeti hem
Meclisi devre dışına çıkardığını
bildirdi.
Demirel, özal'ın Japonya'da
önüne gelenle görüştüğünü,
"Irak Kuveyt'ten çekflmezse sa-
vaş olur" diyerek Türkiye'ye ve
dünyaya inciler gönderdiğini
bildirdi. Demirel, "Bunu söyle-
mek için ta Tokyo'ya gitmeye
gerek yok. Bunu herkes 150 de-
fa söyledi" dedi.
Faralyah
DYP'ye
girdi
Türkiye Odalar ve Borsalar
Biriigi eski Başkanı Ersin
Faralyalı dün DYP'ye girdi.
Faralyalı'yı, DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel
öperek kutladı. Demirel,
Faralyalı'nın partiye giriş
büdirgesini
"Bismillahirrahmanirrahim"
diyerek imzaladı. Bu arada,
DYP'nin 24-25 kasımdaki
büyük kongre öncesi çeşitli
etkinlikler düzenleyecegi
belirtUdi. 1 9 - 2 0 - 2 1 kasım
tarihlerinde Ankara'da
"Türkiye'nin Temel
Sorunlanna Bakış" konulu üç
ayrı panel düzenlenecek. 24
kasım günkü kongreye Genel
Başkan Demirel, konvoy
eşliginde evinden alınarak
getirilecek, aynı şekilde
kongre bitiminde geri
götürülecek.
(Fotograf: Cumhuriyet)
DEMP StYASl YAŞAMIMIZDA
Hülle partisi
bugün kuruluyor
ANAP'tan ayrılan bağımsızların kuracağı
yeni partinin adı Demokratik Mücadele
Partisi olarak belirlendi. Amblemi açık bir
kitap olan yeni partinin bir süre sonra kendini
feshetmesi ve DYP'ye katılrhası bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP'tan ayrılan,
DYP yolcusu milletvekillerinin
oluşturduğu hülle partisi bugün
kuruluyor. Kuruluş belgeleri
bugün tçişleri Bakanlığı'na ve-
rilecek olan partinin adı De-
mokratik Mücadele Partisi
(DEMP) olarak belirlendi.
Kısa bir süre sonra kurucular
kurulu kararıyla kendisini fes-
hederek DYP'ye katılma kara-
n alacak olan parti, DYP için-
de huzursuzluklara neden oldu.
Bazı DYP genel merkez yöneti-
cileri ile milletvekillerinin eski
ANAP'lı milletvekillerinin bu
yolla partiye transferl :rine karşı
çıktıklan belirlendi. Bu DYP'li-
lerin hülle partisi yoluyla trans-
Muhalefet, Bütçe Plan Komisyonu'nu "KralMeclisi"ne benzetti
Üniversîfe bütçeleririe ürpan28 üniversitenin 1991 bütçeleri Plan Bütçe
Komisyonu'nda kesintili olarak kabul edildi.
Muhalefet milletvekillerinin "ek ödenek"
önergelerine Komisyon Başkanı Yusuf
Bozkurt Özal, karşı çıktı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda Universite büt-
çeleri görüşülürken, bazı rektör-
ICT yeterince ödenek aynlmama-
suıdan ve bütçe uygulamalan sı-
rasında ödeneklerden kesintiye
gidilmesinden yakındüar. İnönü
Universitesi'ne bağlı Turgut
özal Tıp Fakültesi Hastanesi
için ayrılan 150 milyar liralık
ödenek de komisyonda benim-
senirken, Anadolu Universite-
si'ne bağlı olan ve 14 yıldır ta-
mamlanamayan tıp fakültesi
hastanesi için hiç ödenek ayrıl-
maması eleştiri konusu oldu.
DYP'li Mahmut Öztürk, ek
ödenek önergelerinin reddedil-
mesi üzerine Komisyon Başka-
nı Yusuf Bozkurt Özal'a, "Bu-
rası kral meclisi degil" diye ba-
ğırdı.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda dün universite bütçe-
leri ele alındı. Görüşmelerin ba-
şında Komisyon Başkanı Yusuf
Bozkurt Özal'ın, ödeneklerin
arttırılmasına ilişkin önerge ve-
rilmemesini istemesi tartışmaya
yol açtı. özal, arkadaşlarıyla
görüştüğünü ve ödenek arttırıl-
masına ilişkin önergelerin Ma-
liye Bakanhğı bütçesi sırasında
ele alınacağını ve üniversitelere
yatınmları hızlandınna fonu ile
yedek ödenek fonundan para
ayrılabileceğini kaydetti. Özal,
"Şimdi ödenek arttınmlan bu-
rada yapılırsa kaptı kaçtıya ge-
lir" diye konuştu.
ÖzaJ'ın bu açıklamasına ilk
tepki DYP Niğde Milletvekili
Mahmut Öztürk'ten geldi. öz-
türk, geçen yılda benzer uygu-
lama olduğuna işaret ederek,
üniversitelerin ödeneklerinin
bloke edilmesini eleştirdi. SHP
İçel Milletvekili Ethem Cankur-
taran'da, özal'ın ANAP gru-
buyla görüşerek bazı kararlar
almasını kınayarak, "Bunu
yapmaya hakkınız yok" diye
konuştu. Özal'ın, "Ben istedi-
ğim arkadaşımla otunır, konu-
şunım" demesi Üzerine yeniden
söz alarak, "TBMM'den sonra
bütçe komisyonunu da forma-
lite haline getirdiniz. Krallann
bile meclisi var, böyle olmaz"
diye tepki gösterdi.
Daha sonra Üniversitelerin
1991 yılı bütçe tekliflerinin oy-
lanmasına geçildi. Bütçelerin
onaylanmasından sonra söz
alan çoğu rektör "teşekkür"le
yetinirken, Uludağ Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Nihat Balkır,
istedikleri ödeneğin sadece yüz-
de 40'ının verilmesinden yakı-
narak, "Istediğimiz bütçeyi al-
mayı hayal ediyoruz" dedi.
İnönü Üniversitesi bütçesi
maddelerinin oylanması sırasın-
da da SHP İzmir Milletvekili
Birgen Keleş, adım vermeden bu
üniversiteye bağlı Turgut özal
Tıp Fakültesi Hastanesi kurul-
ması için ayrılan ödeneğe karşı
çıktı. Komisyon Başkanı Özal,
bunun üzerine, "Bu konnda
ben bir şey söyleyemiyorum.
Herhangi bir yerde hastane ya-
pılması hayırlıdır" biçiminde
konuştu.
Komisyonda Üniversitelerin
bütçeleri herhangi bir değişikli-
ğe gidilmeden benimsenirken,
DYP Niğde Millevekili Mahmut
Öztürk, Dicle Üniversitesi öde-
neklerinin arttırılmasına ilişkin
önerileri kabul edilmeyince,
"Yazıklar ofenn! Malatya'ya
gdince veriyorsunuz. Burası
kral medisi degil" diye bağırdı.
28 Üniversitenin bütçelerinin
kabul edilmesinden sonra söz
alan Milli Eğitim Bakanı Avni
Akyol, mevcut üniversitelerin
bazı gereksinimleri ile yeni üni-
versiteler açılması için gerekecek
ödeneklerin Maliye Bakanhğı
bütçesi göriişmeleri sırasında ve-
rilmesini istedi. Akyol, komis-
yona çalışmalarından ötürü de
teşekkür etti.
TRT'de 10 Kasım soruşturması"Atatürk Haftası" süresince 'Atatürk'ü
tanımayan vatandaşlardan "diktatör"
benzetmelerinin yapıldığı programları da
yayımlayan TRT sorumlulan hakkında
soruşturma başlatıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TRT'de "Atatürk
Haftası" ve 10 Kasım günü ya-
yımlanan programlarda yapılan
"yayın hatalan" için bir dizi so-
ruşturma başlatıldı. Televizyon
Daire Başkanlığı, "Gün
Başlıyor" programında "Ata-
türk'ü tanımadıgını" ifade eden
bir vatandaşın sözlerinin yayun-
lanması, 9 kasımda TV 4'te Ata-
türk'e "dikUtör" benzetmesinin
yapıldığı "Dünya Diyor ki" ve
10 Kasım günü yayımlanan
"Cumhurbaşkanianmız" belge-
selinde Atatürk'le ilgili bölUmün
ekrana 50 saniye sessiz gelmesi
üzerine yapımcı ünitelerden bilgi
istedi.
Gün Başhyor programında,
Atatürk Haftası nedeniyle ha-
zırlanan programın bir bölü-
münde spikerin bir vatandaşa
yönelttiği "Atatürk kimdir?" so-
rusuna "Ben cahilim, bilmiyo-
ram, Atatürk'ü duyuyonım,
ama tanımıyorum" yanıtını ver-
mesi ve bunun TV'den yayım-
lanması üzerine başkanlık, An-
kara Televizyon Müdürlüğü ve
Program Sorumlusu Seynan Le-
vent'ten bilgi istedi.
Atatürk Haftası'nda yapılan
"yayın hatalan"na ilişkin ikin-
ci soruşturma ise Izmir Televiz-
yonu'nca 9 kasım akşamı yayım-
lanan "Dtinya Diyor ki" prog-
ramı için açıldı. Geçen cuma ak-
şamı saat 19.45'te TV 4'e ya-
yımlanan programda Ingiliz ya-
zar Armstong'un Atatürk'e
"diktatör" benzetmesini yaptı-
ğı sözlerinin yayımlanmasından
üç gün sonra başkanlık, İzmir
Televizyonu'ndan program kase-
tini istedi.
ferin DYP'ye bir yarar getirme-
yeceğini savunarak, "Biz geç-
mişteki Güneş Motd transferle-
rini deştiren bir parti olarak bu
olayı nasıl sindirecegiz?" görü-
şünü dile getirdikleri bildirildi.
Amblemi "açık bir kitap"
olan yeni partinin ne zaman
kendisini feshederek DYP'ye
katılacağı konusunda da farklı
görtlşler savunuluyor. Kurucu-
lardan bir bölümü 24-25 kasım-
da yapılacak DYP büytlk kong-
re öncesinde bu işin gerçekleş-
tirihnesini savunurken, bir bö-
lümü de bu olayın zamana bı-
rakılmasını istiyorlar. Birinci
görüşü savunanlar, "Amaç,
DYP'ye kablıp ona bir güç ver-
mekse bunun kongre öncesind*
gerçekleştirilmesi ve böylece biı
hava yaratılması daha dognı
olur" görüşünü dile getiriyor-
lar.
Anayasanın 84. maddesi,
partisinden ayrılan bir milletve-
kilinin başka bir partiye geçme-
sini engelliyor.
Tüzük ve programı DYP'nin
tüzük ve programı ile aynı olan
Demokratik Mücadele Partisi'-
nin kurucuları arasında
ANAP'tan aynlan Kayseri Mil-
letvekili Servet HacıpaşaogJu,
Samsun Milletvekili Ilyas Ak-
taş, Niğde Milletvekili Akın Gö-
nen, Aydın Milletvekili Nabi
Sabuncu, Zonguldak Milletve-
kili Veysel Atasoy ile Kastamo-
nu Milletvekili Nurhan Çetiner
bulunuyor. DEMP'in diğer ku-
ruculan ise şunlar:
Baki Berberoglu (müteahhit),
Mebmet Saral (avukat), Alem-
dar Cenap Berberoglu (inşaat
tekn.), Ugur Eyüboglu (inş.
yük. müh.), S. Avni Gürcüog-
lu (avukat), özcan Atali (es-
naO, Adem Kâgıtçı (avukat), t.
Selim DeveUoflu (tüccar), Ali
Nevzat Çetinal (emekli general),
tlhan Hacıpaşaoglu (doktor),
Behzat İşçimen (inş. yük.
müh.), S.Taner Koç (ekono-
mist), Seyfettin Sayın (sigorta-
cı), Nacl Akın (işletmeci), Mn-
rat Etkin (sigortacı), tbrahim
Utma (tüccar), Osman Baran
(esnaf), Muzaffer Yaşar (teknis-
yen), Ismai) Sden (emekli kor-
general), Sümer Unal (elekt.
yuk. müh.), Öter Uzel (prof.
dr.), Sadık Ülkü (mimar), Ab-
dullah Günay (tüccar), Gürer
Peker (emekli memur), O.Fah-
ri Şahin (tüccar), Osman Ak
(tüccar), Beklan Susmuş (hu-
kukçu), Aydıngör Milli (mali
müşavir), Rıza Coşkun (mühen-
dis).
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
ita Değişir, Harita Değjşmez!
ANKARA — Dün sabahki grupta İnönü, de-
ğinilecek pek çok konuyu bir yana bıraktı, tek
konuya ağırlık verdi. Amacı dün akşamki TV ha-
beıierinde sözünü ettiği tek konuyla ilgili eleş-
tirilere ağırlık verilmesini sağlamaktı.
TFTT sadece liderlerin Meclis'te ya da parti
gruplarında yaptığı konuşmaları kendi anlayı-
şına uydurarak ekrana özgü bir sansür yarat-
mıyor. TRT, Türkiye'de sözü edilen, üzerinde
tartışılan güncel önemli konularla bağlamlı ge-
lişmelerin hiçbirini halka yansıtmıyor.
Örneğin, laiklik üzerine düşen gölgelerden
sonra universite bünyelerinde başlayan hare-
ketlerin kaçta kaçı ekrana geldi? Hemen hiçbiri!
Oysa TRT'nin habercilik anlayışına çekici ge-
lecek gelişmeler yaşanıyordu universite bün-
yesinde. TRT haber servisinin işine yarayacak
bir örnek verilebilir.
Bir süre önce Dil Tarih ve Coğrarya Fakülte-
si'nde türbanlı öğrencileri derse almadığı için
Latin Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'nden araştırma-
cı Haydar Dümen hakkında, Fakülte Dekanı
Rüçhan Arık soruşturma açtırıyor.
Aynı dekan, Prof. Rüçhan Arık, önceki gün
öğretim üyelerine gönderdiği bir yazıyla, "üni-
versitelerimizde tırmanışa geçen kaygı verici
durumlar karşısında, Atatürk iikelerine bağlılı-
ğımızı ve inancımızı dile getirmek üzere" dün
saat 11.30'da topluca Anıtkabir'e gidileceğini ve
saygı duruşunda bulunulacağını bildiriyor.
TRT, parti liderierinin söylediği gerçekleri hal-
kın gözünden nasıl kaçıracağım diye uğraşı ve-
recek yerde, yaşadığımız tezatlar dünyasını ka-
nıtlamak için "bir dekan iki sonuç" başlığı al-
tında bu iki olayı pekâlâ verebilirdi. Hem laikli-
ğe hem laikliğe inananlara hem de gazeteci-
lik mesleğine hizmet edebilirdi.
Erdal İnönü, dilediği kadar söyleyeceklerini
tek konuya indirerek ekranda eleştiri dozunu
arttıracağını hesaplaya dursun, TRT bu, yine
bir punduna getirip sıraladığı eleştirilerin en ha-
fifini bulup çıkaracak. Örneğin Tokyo'da bası-
na savaşın kaçınılmaz olduğunu yineleyen TÖ
:
den söz ederken "kimi kandırıyor, nasıl bir oyu-
nun içinde" gibi cümlelerin TV'den yansıma-
yacağını herkes gibi İnönü de biliyor.
İnönü'nün dünkü "tek" konusu, TÖ'nün Kör-
fez bunalımında izlediği politikaları ilk günün-
den düne kadar irdelemeye ve amacını sergi-
lemeye yönelikti. Cümle aralarına öylesine söz-
cükler, değerfendirmeler oturtuyordu ki her biri
yenilir yutulur cinsten degildi.
ömeğin, ABD'nin Körfez'de sürdürdüğü yan-
lış politikalara TÖ'nün "katkılarından" söz açı-
yordu. Burada banşa oynuyor, Bush'a gtdip "sa-
vaşa hazırım" dediğini vurguluyordu. Tahrar^
da 7 saat Rafsancani ile görüştükten sonra,
Tokyo'da basına "harita değişikliği" olmayaca-
ğını söylemesini daha başka alanlara kaydıran
inönü, toprak bütünlüğü güvencesinin sadece
Irak'a değil, Lübnan'a, Filistinlilere Araplararası
bir zirvede bildirilmesini istiyordu.
Üç ay önce harita değişikliğiyle Türkiye'nin
büyük kazançlar elde edeceğini hemen her
gün savunan TÖ, Rafsancani ile görüştükten
sonra bu görkemli görüşünden birdenbire ni-
çin vazgeçiyordu? İnönü, harita benzeri tezat-
lar üzerinde duruyor ve TÖ'nün kaçınılmaz gör-
düğü savaşa karşı çıkıyor. Oysa, olayda başka
yorumlar yatıyor.
Bir ay önce Dışişleri yüksek düzeyine bir kay-
gı geldi yerleşti. Harita değişecek diyen Türki-
ye, bir yerde Kerkük-Musul petrollerine el ko-
yacağını açıklıyordu. Ne var ki savaş bu, ya
Iran, daha önce davranarak sınınna bize göre
daha yakın Musul petrollerine el koyarsa? Bu,
sadece bir varsayım degildi. Kimi bilgilerin IŞH
ğında İran'la ilgili kaygılar giderek değer ka-
zanmıştı.
TÖ, Tahran'da yedi saat çeşitli senaryoları
Rafsancani ile tartışırken kuşkusuz harita de-
ğişikliği olasılığına dayalı Tahran'ın düşlerini de
öğrenmeye çalıştı. Şu niyetinden de kuşku duy-
mamak gerekiyor: TÖ, Tahran'ın savaşla birlikte
Musul ve Kerkük'e uzanıp uzanmayacağını Raf-
sancani ile yaptığı uzun soyleşide "keşfetme-
ye uğraştı."
Belki de Rafsancani Türkiye'nin "harita de-
ğişikliğine dayalı düşlerine" değindi. Türkiye
adım vermeden, Kerkük ve Musul'u kolay lok-
ma sananların yanılgılanna işaret etti. İran'ın
değerli petrol bölgesine iştah ile baktığını his-
settirmedi, kimilerinin düşlerindeki sakatlığı
anımsattı.
İran harita değişikliği istemiyorsa, herhalde
Türkiye'nin Musul ve Kerkük'ü alarak haritayı
değ^tirmesine pek yanlı olmadığı da ortadaydı.
TO yedi saatten sonra üç aydır kamuoyuna
işlediği düşleri bir anda yıkıyerdi, harita deği-
şikliği yokmuş, açıkladı! İnönü'nün dediklerine
katılmamak olanaksızdı. SHP lideri Türkiye'yi
savaşa sürükleme politikasını TÖ'nün "kendi
kişisel prestijini içerde ve dışarda yüksek tut-
mak için" yürüttüğünü söylüyordu.
Kişisel prestij politikaları derken Türkiye mad-
di manevi başka değerler yitirecekmiş, kimin
umuruna?