Catalog

4 OCAK 1990 D1Ş HABERLER CUMHURÎYET/3 El Salvadorcla çaüşmalar • SAN SALVADOR (AA) — El Salvador'un orta kesimlerinde ve doğusunda gerillalarla hükümet kuvvetleri arasmda şiddetli çatışmalar meydana geldiği, 13 kişinin öldüğü bildirildi. Ordu tarafından yapılan açıklamada, ülkenin orta kesimlerinde bulunan Libertad yerleşim bölgesinde dün meydana gelen olaylarda, Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne mensup 10 gerillanın çatışmalar sırasmda vunüduğu 3 askerin de öldüğü kaydedildi. İsrail'den İsveç'e eleştiri • STOCKHOLM (AA) — İsrail Dışişleri Bakanı Moşe Arens, lsveç"i Filistin Kurtuluş örgütü ile bağlantı kurduğu gerekçesiyle eleştirdi. Arens, Kudüs'te yayımlanan Expressen Gazetesi'ne verdiği demeçtc, lsveç Dışişleri Bakanı Sten Andersson'un 1988 aralık ayında FKÖ lideri Yaser Arafat'ı İsveç'e kabul ederek Ortadoğu banşı konusunu ele aldığını hatırlattı. Moşe Arens, "Sten Andersson, FKÖ'ye bu kadar yakınken nasıl arabulucu olabilir?" dedi. Arafat, Sudan'a gitti • HARTUM (AA) — Filistin lideri Yaser Arafat, daha önceden açıklanmayan sürpriz bir ziyaret için Sudan'a gitti. Arafat, Hartun'da gazetecilere yaptığı açıklamada, -Sudan askeri lideri ömer Hasan El-Beşir ile Filistin sorununu ve Arap ülkelerindeki gelişmeleri görüseceğini söyledi. Y Arafat, ziyareti ile îlgili ayrmtrh açıklama yapmadt. Aouıvım milyonlan • BRÜKSEL (AA) — LUbnan'daki Hıristiyan güçlerin lideri General Michel Aoun'un, Fransa'nın önde gelen bankalanndan birinde yüklü bir hesabı bulunduğu ortaya çıktı. "Le Canard Enchaine" gazetesinin verdiği habere göre, Hıristiyan General Aoun'un Banque Nationale de Paris bankasındaki cari hesabında yarım milyon, vadeli hesabında ise 15 milyon dolar bulunuyor. Bu arada General Michel Aoun, Fransa'daki banka hesaplarının gizli olmadığıru açıkladı. Pontuslulara çağn • ATtNA (AA) — Yunanistan'ın hiçbir hazırhğı bulunmamasma rağmen Sovyetler Birüği'nde yaşayan Pontusluiara göç etmeleri halinde mesken ve iş garantisi verdiği ortaya çıktı. Ancak Yunan hükümetinin bu sözünün, Pontusluların Yunanistan'a göçünden sonra yerine getirilmediği bildiriliyor. ABD Başkanı Bush, Kıbrıs raporunu Kongre'yesundu: Mevcut durum çözüm değîl POUnKADA SORUJVLAR ERGUNBALa Bush'un iki ayda bir hazırladığı raporda, iki tarafa, mümkün olan en kısa zaman içinde görüşme masasına oturma çağnsında bulunuluyor. Rapor, Yeşil Hat'tın askerden arındırılmasının ardmdan, bütün ada boyunca aynı işlemin yapılmasını öneriyor. GEORGE BUSH - Kıbns için göriışme şart. WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush, Kongre'ye sunduğu Kıbns raporunda "Kıb- rıs'la mevcnt durum çözüm degildir" dedi. Bush, Temsilciler Meclisi Baş- kanı Jim VVrignt ve Senato Dış llişkiler Komisyonu Başkanı Cla- ibomc Pell'e hitaben yazdığı ra- porda, Kıbns'ta görüşme yoluyia çözüm bulunması gerektiğini vur- guladı. Başkanın, adadaki gelişmeler- le ilgili olarak Kongre'ye iki ayda bir VıilıH v»>rmp«ini /Snartrçn vaia çerçevesinde hazırladığı 31 Ekim 1989 - 2 Ocak 1990 dönemini kap- sayan raporunda bir önceki döne- mi içeren raporundan bu yana Kıbns'ta "toplnmlararası resrni görüşme yapünudığım" belinen Bush, gelişmeleri ozetleyerek, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar- ın ekim ayında Denktaş ve Vasi- liu ile New York'ta ayrı ayn görüş- tüğünü kaydetti. Bush'un raporunun en dikkat çekiri bölumunde Washington gö- rüşmelerinde yetkililerin, her iki topluımm liderine, BM Genel Sek- reteri'nin gözetiminde toplumlara- rası görüşme sürecinin devamı yo- lunda şartsız destekten yana ol- duklannı soyledikleri belirtiliyor. Raporda, çözüm yolu için çer- çeve taslağı üzerindeki çahşmala- n tamamlamalan amacıyla iki ta- rafa mumkün olan en kısa zaman içinde görüşme masasına oturma çağnsında bulunulduğu ve her iki tarafa da ABD'nin mevcut duru- mun devamını Kıbns sorununun çözümü olarak gormediğinin söy- lendiği vuTgulanıyor. Raporda, Lefkoşa bölgesinde Ankara, gelecek için Tahran'la ilişkilerine umutla bakıyor Irarfla venı sıvasıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — tran'la üişkilerin tekıar ra- yına oturtulması için diplomatik çabalann önümüzdeki dönemde artacağı bildiriliyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Çe- lem'in geçen hafta Tahran'a yap- tığı âyaYet sırasmda ikili ilişkile- rin geliştirilmesi konusunda kar- şılıklı olarak "yeoi bir siyasi iredenin" ortaya çıktığı belir- tiliyor. Bu çerçevede Ankara ile Tahran arasındaki diplomatik trafiğin altı ayhk kopukluk döneminden sonra canlılığına kavuşturulması için ça- lışılacağı kaydediliyor. lran Cumhurbaşkanı Haşemi Rafsancani'nin yü içinde Türkiye 1 ye yapması beklenen ziyaret ile bu temaslann en üst dûzeye erişece- ği ifade ediliyor. Büyükelçi Çelem'in gerçekles- tirdiği ve Dışişleri çevrelerince "çok olumlu" diye nitelendirilen ziyaret sırasında, ilişkilerin "iyi komşnluk" ve "iç işterine müda- hale eUneme" ilkekrine dayanma- sı konusunda da mutabakata va- rıldığı bildiriliyor. Bu arada, ileride iki ülke ara- smda ortaya cıkabilecek yanhş an- lamaların, mevcut olan "siyasi is- tişare mekanizmasT içerisinde gi- derilmesi yönünde görüşbirliğine varıldığı da edinilen bilgiler ara- sında yer alıyor. Büyükelçi Çelem'in bu meka- nizma çerçevesinde 26-29 aralık başkanı özal'ın, lran Cumhurbaş- kam Rafsancani'ye yönelik dave- tini de lran tarafına ilettiği ifade ediliyor. lran Dışişleri Bakan Yardımcı- sı Beşareti'nin geçen mayıs sonla- nnda Türkiye'ye yaptığı ziyaretten sonra yaşanan kopukluk dönemi- nin, giderek bu son üst düzeyli gö- irade' Dışişleri çevreleri, iki ülke arasmdaki ilişkilerin, "iyi komşuluk" ve "içişlerine kanşmama" ilkelerine dayanması konusuTicla mutabakala varıldığını belirtiyorlar. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Yardımcısı ' Büyükelçi Huseyin Çelem'in geçen haftaki Tahran ziyaretinde, Iran'Ia "yeni bir siyasi iradenin" ortaya çıktığı bildiriliyor. tarihleri arasmda gerçekleştirdigi Tahran ziyareti sırasında, gerek Dışişleri Bakam Ali Ekber Vela- yeti, gerekse doğrudan muhatabı olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Alaaddin Burucerdi ile yaptığı gö- rüşmelerde ilişkilerin geliştirilmesi yonundeki karşılıkb iradenin teyit edildiği belirtiliyor. Bu arada Çelem'in, Cumhur- PANAMA rüşmelerden sonra Turk-Iran iliş- kilerinin dayanacağı temel şu şe- kilde açıklanıyor. 1. Her iki ülke, kamuoylannı zaman zaman birbirine karşı olumsuz yönde duyarlı kılan çok farklı siyasi sistemlere sahip. Bu durumda iç işlerine müdahale et- memek ilkesi Türkiye ile lran ara- sında ayn bir önem kazanıyor. Noriega'nın ailesi Rüba'ya sığındı Panama'nın eski fiili lideri General Manuel Antonio Noriega'nın eşi ve çocuklarının da dahil olduğu 25 Panamah, Küba'nm Panama City'deki büyükelçiliğine sığındı. PANAMA CTTY (AA) — Pa- nama'da gergtnlik sürerken arala- rında Panama'nın devrik lideri Genenü Manuel Antonio Norie- ga'nın eşi Felicidad ile kızları Sandra, Lorena ve Thais'in de bu- lunduğu 25 kişinin, Küba'nın Pa- nama'daki büyükelçiliğine sığın- dıkları kaydedildi. Diplomatik kaynaklardan edi- nilen bilgiye göre Noriega'nın kı- zımn eşi ve kayınbiraderi ile Halk İktidar Hareketi ile Panama Dev- rimci Parti başkanları, eski bir milletvekili ve bir gazeteci de Kü- ba'mn Panama Büyükelçiliği'ne sığındüar. Küba, Nikaragua ve Libya'mn Panama'daki büyükel- çilikleri, 21 aralıktan bu yana Amerikan birliklerince kuşatma altında tutuluyordu. Panama'nın devrik fiili lideri General 'Norie- ga'nın 24 aralıkta Vatikan'ın Pa- nama'daki büyükelçiliğine sığın- ması üzerine de Vatikan Büyükel- çiliği kuşatma altına alınmıştı. Panama'nın ABD yanlısı yeni Devlet Başkanı Guillermo Enda- ra, önceki gün yaptığı açıklama- da, Vatikan'ın, 24 aralıktan bu ya- na Panama'daki büyükelçiliğinde Rapor, Washington'da yapılan görüşmeler sırasında yetkililerin, her iki toplumun liderine, BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde, toplumlaratası görüşme sürecinin devamı yolunda şartsız destekten yana olduklarını da vurguluyor. \feşil Hat'tm askerden anndmlma- sının ardından şimdi de bütün ada boyunca sınırda aynı işlemin ya- pılabileceği belirtiliyor. Bu arada KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş ve Rum yöneti- mi lideri Yorgo Vasiliu'nun New York'tan sonra Washington'a da geldiğini anımsatan Bush'un rapo- runun bir bölümünde "Bay Vasi- Hn ye Bay Deaktaş" diyerek iki li- der için de aynı sıfatı kullanması, gözlemciler tarafından "denge" olarak dejerlendiriliyor. YuNANÎSTAN Karamanlis Kıbns belgelerine sert tepki gösterdi ATtNA (Cumhariyet) — tn- giltere Dışişleri Bakanlığı'mn 1959 Londra ve Zürih anlaşma- larıyla ilgili olarak 30 yıl sonra açıkladığı belgeler, Yunanistan'- da büyük tartışmalara neden ol- du. O dönemin başbakanı ve es- ki cumhurbaşkanlanndan Kons- tantin KaraniMilU, açıklanan belgelere sert tepki gösterdi. Karamanlis, dün Atina'da yaptığı açıklamada, Adnan Menderes ile yaptığı anlaşma- nın, Makanos'un bilgjsi dahüin- de olduğunu belirtti. Karamanlis, dönemin Başba- kanı Adnan Menderes ile 11 Şu- bat 1959'da Zürih'te imzaladı- ğj centilmenlik anlaşmasuun uy- gulanıp uygulanmamasını Ma- kanos'un kararına bıraktığını belirtti. Karamanlis, bu centil- menlik anlaşması metninin Kıb- ns Rum arşivlerinde bulunduğu- nu da açıklamasına ekledi. Menderes ile imzaJadığı anlaş- manın, iki başbakamn Kıbns'- taki Türk ve Rum toplumlanna tavsiyelerde bulunmalarını amaçladığmı ve herhangi bağla- yıa bir yönünün bulunmadığı- nı ifade eden Karamanlis, "CentUmenlik uda$nıasHun W- rafUn yiküaUiahtk altına &ok- nuKİı|ı aibai anlaşmalara dahil edilmenıesİDdea de anlaşünmk- tadır. ÜsteUk bu belgede belir- tilen nuddeler hiçbir zamsn aygulanmamtştır" dedi. Ote yandan iki ülkenin sınır kom- şusu olmalan ilişkilere farklı bir gözle bakmayı gerektiriyor. Farklı siyasi sistemlere rağmen iyi kom- şuluk tlişkilerinin bölgesel istikrar açısından önemi bulunuyor. Bu ilişkilerin "olmazsa olmaz" kosulu, iç işlerine müdahale etme- mek biçiminde özetleniyor. Gele- cekte ilişkilerin ancak bu temelde gelişebıleceği belirtiliyor. 2. tki ülke arasında gelecekte başgösterecek yanlış anlamalann dolaylı yoUardan değil, kurulu bu- lunan siyasi istişare mekanizması gibi doğrudan yollardan çözüm- lenmesi gerekiyor. Böylece yanlış algılamalardan ve yetersiz bÛgikr- den kaynaklanan potansiyel ger- ginlıklerin başından giderilmesı olanağı elde edilmiş oluyor. "İç tttketime yönelik" olarak yapılan kimi siyasi açıklamalar anlaşıhr- sa da, bunun dış ilişkilere yansı- masının asgari düzeyde tutulma- sı ve diplomatik gdeneklere uyul- ması büyük önem taşıyor. Bu te- amüller çerçevesinin dışına çıkıl- maması ikili ilişkilerin önüne en- geller yerleştirilmesini zorlaş- tınyor. EVE DÖNÜŞ — Panama'daki olaylar tamamen diplomatik bir boyut kazamr've üst duzey yefldlUer, Noriega düğümünu çozmek için hr.rekete geçerken ulkedeki ABD askerieri, *görevlerini yerine getirmis olmanın huzurn içinde' evlerine dönmeyi bekliyorlar. (Fotoğraf: AP) bulunan General Noriega'yı kısa sürede yetkililere teslim edeceğini söyledi. Endara pazartesi günü, Pana- ma'nın General Noriega'yı yargı- layaçak durumda olmadığını be- lirterek Vatikan'dan Noriega'yı Amerikalı yetkililere teshm etme- sını ıstemıştı. Devlet Başkanı Endara ABD Başkanı George Bush'la, 20 ara- bkta Panama'ya askeri müdaha- lede bulunan Amerikan birlikle- rinin kısa zamanda çekilmesi ko- nusunda anlaşmaya varüdığım da kaydetti. Endara aynca, ABD'nin BAŞSAĞUĞI Eşsiz insan, değerli büyüğümüz 1973-1980 12 Eylül'üne kadar CHP Kars Mületvekili Gazeteci-Yazar DOĞAN ARASUkısa ama onurlu yaşamında, ödün vermez demokratlığı ile bize önder olmuştur. Anısı rehberimiz olacaktır. Ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı dilerim. Esenyurt Belediye Başkanı DR. GÜRBÜZ ÇAPAN askeri müdahalesi sırasında mey- dana gelen yıkııman telafi etmek için acil yardımda bulunacağını belirtti. Bu arada Panama Dışişleri Ba- kam Julio Linarcs, Vatikan'ın, devrik lideri General Noriega'nın büyükelçilikten aynlraasını sağla- yacak ılımlı bir çözüm arayışı için- de olduğunfl söyledi. (jçüncü tilke olası ABD'nin, Vatikan'ın Panama Büyükelçiliği'ne sığınan Panama- nın eski fiili lideri Manuel Anto- nio Noriega'nın üçüncü bir ülke- ye sığınması ihtimalini reddetme- diği bildirildi. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, dün gazetecilere yaptı- ğı açıklamada, "Biz asla öçiincü bir ülke olmaz demedik. Biz, No- riega'nın yargılanmak üzere ABD'ye geri verilmesini istedigi- miıi söyledik. Diğer alıernaüfle- ri dışlamıyoruz" dedi. Bunun, ABD'nin politikasında değişiklik anlamına getmediğini söyleyen Fitzwater, "Değişiklik yok, onn geri istiyonıı" dedi- Kanal için BM gticti Kimliğinin açıklanmasım iste- meyen yüksek düzeyli Panamalı bir hükümet yetkilisi, Panama Ka- nalı'nın denetimiyle ilgilenmek üzere BM'nin 2000 yılında "ulus- lararası bir güç" göndermesi im- kânlannın araştırıldığını söyledi. Uluslararası BM Gücü'nün, 2000 yılında Panama Kanah'nın kont- rolünü ele alacak Panama güçle- rinin yerini dolduracağı kaydedil- di. ABD ile Panama arasmda va- rılan TorTİjos-Carter Anlaşması ile Panama Kanalı'mn denetimi 2000 yılında tamamen Panama'- ya geçecek. Milliyetçilik Sorunu... Avrupa'nın girmekte olduğu yeni dönemde milliyetçiliğin cid- di bir sorun olacağı anlaşılıyor. Milliyetçilik Balkanlar'dan, Orta Avrupa ve Sovyetler Birliği ne kadar hızla önde gelen ıdeoloji*. olma yolundadır. Yugoslavya'nın Kosova bölgesinde Arnavut mil- liyetçiliği her an patlamaya hazır bomba niteliğindedir. Kuzeyde Slovenya ve Hırvatistan bırlikten ayrılma fırsatını kollarken Sırp milliyetçıliği Slobodan Mıloseviç'in kışkırtıcı tutum ve konuşma-, ları ile büsbütün şahlanmaktadır. ' Romanya ile Macaristan arasmdaki Transilvanya sorunu, Ni- kolay Çavuşesku döneminde iki ülke arasında ciddi bunalıma' yol açmıştı. Rornanya'daki yönetim değişıkliğinden sonra krizin hafifleyıp hafiflemeyeceğinı zaman gösterecek. Ancak sorun, or- tadan kalkmış değıldır. Bu arada Romanya'da Çavuşesku yöne-- timinın devrilmesi Sovyetler Bırlıği'nin Moldavya Cumhurıyeti'n- • deki mılliyetçi akımları yüreklendirmiştir. Romen asıllı Moldav- ya halkı, Çavuşesku diktatörlüğü döneminde Romanya ile bir- leşmeyi pek çekici bulmuyordu. Ama Çavuşesku'nun devrilme- sinden sonra ış değişmiş, Romanya, Moldavya Cumhuriyeti için çekim merkezi haline gelmiştir. Mihail Gorbaçov, ilginç bir rast-, lantı olarak, Çavuşesku'nun devrilmesi ile Varşova Paktı içinde bir baş ağrısından kurtulurken Moldavya konusundaki baş ağ- rısı artmıştır. Avrupa'da halen en çok tartışılan konu olan iki Almanya'nın birleşmesi sorunu da Orta Avrupa'da milliyetçiliği tırmandırabi- > lecek tohumları içinde taşımaktadır. Birleşmiş Almanya, gözle- rini 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya'ya verilen Alman top- raklarma, yanı Oder-Neisse hattının dogusuna çevirebilir. Gerçi şimdiki Federal Alman yönetımi, kesinlikle böyte bir niyeti olma- dığını belirtmektedir. Ama gelecekte iktıdarm hangi yönetimin eline geçeceği de bilinemez. Halen milliyetçilik aktmlarının en tehlikeli biçimde güçlendiği ülke ise Sovyetler Bııiiği'dir. Kuzeyde Baltık cumhuriyetterinden, Ukrayna, Moldavya, Gürcıstan, Ermenistan ve son zamanlarda.- Azerbaycan'a kadar birçok cumhuriyet kaynaşma içtndedir. Or- ta Asya cumhuriyetlerinde ise bu aşamada dinın ön ptana çıktı- . ğı gözleniyor. Sovyet cumhuriyetlerinde gelişmeler aşağı yukarı benzer ni-.- telik gostermektedir. Hepsinde gösteriler önce bazı hak ve öz- gürlüklerı talep etme amacıyla başlamış, ancak zaman geçtik- çe nitelik değiştirmiştir. Cumhuriyetlerdeki gösterilerde artık açık-. ça milli bayraklar çekilmekte, ayrılıkçı sloganlar atılmaktadır. Halk..' cepheleri ise komünıst partılerin ciddı rakibi durumuna gelmiş- BaKık cumhuriyetlerinde bu olgu çok belirgindir. Litvanya'da ayrılıkçı SAJUDİS hareketi halkın büyûk çoğunluğunun deste- ' ğine sahiptır. Estonva ve Letonya'da da durum aynıdır Baltık cunv huriyetlerindeki diğer bir gelişme, halk cepheterinin gücünden ürken komünist partilerinın de ayrılıkçı yola yönelmelerıdir. Ni-; tekim Litvanya Komünist Partisi 20 aralıkta Moskova Komünist; Partisi'nden bağımsızlığını ilan etmiştir. Parti lideri Algirdas Brazauskas, bu karan almadıklan takdir-. de Komünist Partı'nın parçalanacağım söylemıştir. Litvanya ör-' neğinden yüreklenen Letonya Komünist Partisi de aynı yolda- dır. Kafkasya'da ise Gürcistan Parlamentosu geçenlerde aldıği; bir kararla cumhuriyette Moskova'nın yasalannın geçerti olma-^ dığını ilan etmiştir. Mihail Gorbaçov, daha fazla özgürlük ve demokrasi ile Sov- yet toplumundaki ekonomik ve sosyal tıkanıklıklan açmayı, ül- kesini modernleştirmeyi umut ediyordu. Sovyet toplumunu bü- tünlestireceğini umut ettiğı demokrasınin, ayrılıkçı akımları güç- lendıreceğinı ve parçalanma tehlikesini gündeme getirecegini herhalde düşünmemişti. Ama cumhuriyetleraeki ayrılıkçı ve milliyetçi akımların başla-'" nnı çekenterin de düşünmedikleri bir şey var: Bugün gösteri dü-' zenleyip birçok ısteklerinı dıle getirebıliyorlarsa bunu Gorbaçov- unianıdığı özgürlükler sayesınde yapabılmektedirler. Sının faz- la zorlamak ya Gorbaçov'un sertleşmesıne ya onun yerine sert- lik yanlılarının gelmesine ya da tepki olarak Rus milliyetçıliğinin güçlenmesine yol açabilir. Nitekım Rusya'da aşırı milliyetçi PAM- • YAT örgütünün ağırlığı giderek artmaktadır. Her üç olasıltğın da başta cumhuriyetler olmak üzere kimseye yararı olmaz. Özetle, milliyetçilik, kurulmakta olan yeni dünyanın, Balkan- lar'dan Orta Avrupa ve Sovyetler Birliği'ne kadar, karşılaşacağj' en ciddi sorunlardan biri olmaya aday görünüyor. TMMOB İNŞAAT MÜHENOİSLERİ OOASI ŞUBELER GENEL KURUL TOPLANTI DUYURUSU Odamızın, btanbul, İzmır, Ankara, Adana, Dıyarbakır, Samsun, Bursa, Konya, Antatya şubelennın yapılacak Olağan Genel Kurullan'nın gûndemi, toplantı yen ve tanhleri aşağıda gostenlmıştır. Uylerimizın Oda kımlık belgetorini vanlarında bulunaurmalannı onemle hatırlatınz. İNŞAAT MÜHENOİSLERİ OOASI YÖNETİM KURULU 1- Açıtış, (Şube Başkanı tarafından) 2- Başkanılık Dıvanı Teşkılı, (1 Başkan, 2 Başkan Yardımcısı, 4 Yazman) 3- Saygı duruşu. 4- Yönetim Kurutu Başkanı'nın konuşması 5- Konuklann konuşmaları, 6- Çalışmalann bılgıye sunuhnası ve değeriendınlrnesi, 7- Adayların tespttı. a) Yönetım Kurulu (7 asü, 7 yedek) b) Merkez Oelegelen (Şube ûye saysmın HI'İ) 8- Adaylarm tutanağa bağlanarak itanı. 9- Dılek, temennıler ve kapanış ÇOÖUNLUK ARAMA KOŞULUYLA YAPILACAK GENEL KURUL TOPLANTIS) Toptantının Yeri Halaskârgazı Cad. 35/1 Harbıye-İSTANBUL Talatpaşa Bulvan 33/1 İZMİR Selanik Cad. 17/11 Kıotey-ANKARA Reşatbey Mah. 240 Sok. Samanyolu Apt. No. 4/10 - AOANA Inanoğlu Cad. Ebru Apt B Btok No. 1 DIYABBAKIR istiklal Cad. 35/3 SAMSUN Tahtakate Veziri Cad. Kent tşhanı Kal: S BURSA Hastane Cad. Doktortar işhanı No. 39/603 KONYA Atatûrk Cad. Uçar Işrıanı No. 8 ANTALYA Toplantının Yeri Bayindırlık ve iskân Bakanlığı Bolge Md.lûğü Konferans Satonu Balmumcu-ISTANBUL Karagözyan llkokulu Abıdeı Huniyet Cad. Ştşli Adlıyesı Karşısı Şışlı-ISTANBUL Fuar Belediye Meclıs Şalonu Talatpaşa Bulv. No 33/1 AlsancaK-IZMİR DSİ Genel Müdurluğü Konferans Salonu Yûcetepe-ANKARA Sarar llkokulu Necatıbey Cad. Bağ-Kur karşısı ANKARA Seyhan Betedtyesı Kültür ve Sanat Merkezi Tıyatro Salonu - AOANA Seyhan Belediyesı Kültür ve Sanat Merkezi Tıyatro Salonu - ADANA Ltse Cad. 2. Sokak Çavuşoğlu 2. Apt. Dai. 6 DIYARBAKIR üse Cad. 2. Sokak Çavuşoğlu Apt. Oaı. 6 DIYARBAKIR OSİ 7. Böloe Md. - SAMSUN DSİ 7. Bötge Md. - SAMSUN Atatürk Cad. Devlet Tryatrosu Arkası Eğıtım Araçları Salonu HEYKEL - BURSA Tahtakale Vezırı Cad. Kent işhanı Kat. 5 - BURSA Konya Ticaret Odası Konferans Salonu Belediye Bınası Karşısı - KONYA Hastane Cad. Doktortar İşhanı No. 39/603 - KONYA Mimod Toplantı Satonu Atatürk Cad. Uçar İşhanı K 8 ANTALYA Mimod Toptantı Salonu Atatûrk Cad. Uçar İşhanı K. 8 ANTALYA Şube Adı İSTANBUL İZMİR ANKARA AOANA DİYARBAKIR SAMSUN BURSA KONYA ANTALYA ÇOĞUNLUK Şubeflln Adı İSTANBUL İZMİR ANKARA ADANA DİYARBAKIR SAMSUN BURSA KONYA ANTALYA Toplantının Tarth) ve 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 » O c a k 1990 21 Ocak 1990 20 Ocak 1990 21 Ocak 1990 SAĞLANAMADIĞI TAKDİROE Toptantının Tarthl \ 27 Ocak 1990 26 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 27 Ocak 1990 28 Ocak 1990 Saati 10.00-17.00 9.00-17.00 13.00-17.00 13.00-17.00 10.00-17.00 9.0O-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 it Saatl 10.00-17.00 9.00-17.00 13.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17 00 9.00-17 00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 10.00-17.00 9.00-17.00 1000-1700 9.00-17.00