23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 4OCAK1990 P A R T I L E R D E N 8 e n e ' sekreter yardımcılanndan Adnan Keskin, Türkiye Elektrik Kururau tstanbul Anadolu Yakası İşletmesi'nin ozelleştirilmesini engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Keskin, "Özel firmalara imtiyaz tanıma kararbğında olan iktidar, anayasa ve yasa hükümlerini hiçe sayıyor" dedi. Keskin, dün düzenlediği basın toplantısında TEK'in en çok kâr eden işletraesi olan İstanbul Anadolu Yakası İşletmesi'nin özel bir firmaya satılmasını eleştirdi. Keskin, satış için hazırlanan görev sözleşmesinin, iktidarın özelleştirme konusunda ortaya koydu|u hiçbir araaca uymadığını belirterek, "Bu satışla teknoloji ithali, kaynak yaratma gibi işlemler gerçekleşmemektedir. Mülkiyetin tabana yayıldığı yolundaki sav da işlememektedir. Çünkü işletme bir aile şirketine satılmıştır" diye konuştu. başlannda açılması bulunan ve çeşitli tartışmaiara neden olduktan sonra kurulmasına izin verilmeyen, "Bezm-i Âlem Üniversitesi" yeniden gündeme geldi. Vakıf üniversitelerinin kuruluş koşullannı düzenleyen kanun tasarısı, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda önünjüzdeki hafta görüşülecek. Konuyla ilgili sorulan cevaplandıran Devlet Bakanı Ceroal Çiçek ve Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, vakıf üniversitelerinin kurulmasmdan yana olduklarmı söylediler. Devlet Bakanı Cemil Çiçek, vakıf üniversitelerinin ABD'de yaygın şekilde görüldüğünü, Türkiye'deki ilk örneğinin de Bilkent Üniversitesi olduğunu söyledi. (AA/Ankara) A r-o c A / ^ i m ANAP M K Y K fl y esi v e D e n i z l i J-\1<X aCyHlİMiUetvekiü Muzaffer Arıcı, 1992'den önce erken genel seçimin yapılabileceğini, bunun da boşalan milletvekillikleri için haziran veya temmuz ayında yapılması düşünülen ara seçimlerin sonucuna bağlı olduğunu açıldı. Anayasaya göre ara seçimlerin yapılması için gerekli sürenin haziran ayında dolacağım vurgulayan Arıcı, Siirt, Diyarbakır, Hatay ve Çorum'da boşalan 4 milletvekilliği için yinelenecek seçimlerin siyasi gelişmeler hakkında önemli ipuçları vereceğini belirtti. "Erken genel seçim için ara seçimlerde nabız yoklayacağız" diyen Arıcı daha sonra şunları söyledi: "Partimizin bu seçimlerden başarıyla çıkması halinde erken genel seçim ufukta görülebilir. Ara seçimlerde hem siyasi partilerin gücü ortaya konacak hem de erken genel seçim için nabız yoklanmış olacakr S H P T u n c e l i milletvekili Ç y Kamer Genç, görev süresi dolan Danıştay Başkanı Sırrı Kırcalı'nın yaşını küçültme işleminin yasal olmadığı görüşunü savunarak, "Yetkilileri uyarıyorum. Danıştay Başkanı'nın görev süresi uzatılırsa, Başbakan Yıldırım Akbulut hakkında gensoru önergesi vereceğiz" dedi. Genç, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Sırrı Kırcalı'nın iki buçuk yıl daha görevde kalabılmek için yaşını küçülttürdüğünü, ancak Emekli Sandığı Yasası'na göre, 18 yaşından sonra yapılan "yaş tashihlerinin" geçerli olmadığını söyledi. Genç, Emekli Sandığı Genel Müdürü'nün de, bu durumu olumlu bulmadığını kaydetti. Danıştay Başkanı Kırcalı'nın Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin hemşerisi olduğunu bildiren SHP'li Genç, Kırcalı'nın görevde kalması için bakanlıkça Emekli Sandığı'na olumlu bir mütalaa yazısı gönderildiğini anlattı. (Ankara / AA) m i r » c i i ' 7 D Y P B a $ k a n l l k d i v a m £, \X\a UZ- bildirisinde iktidarın, bazı sorunlara çözümler bulsa dahi onları uygulayabilecek siyasi güçten mahrum olduğu öne sürülerek, "Bu heyetin, çaresiz ve yetersiz gayretleri ülkeye ufuk açmaktan ve güven vermekten uzaktır" denildi. Genel Başkan Süleyman Demirel'in 11' başkanlığında toplanan DYP Başkanlık ? Divanı, Türkiye'de yaşanan son siyasi gelişmeleri gözden geçirdi. "Bütün bunlara 'dur' demek isteyen, 'böyle Türkiye olmaz' diye karşı çıkanlardan, onların meşru zeminlerin, meşru vasıtaları ile kanunlarda açıkça zikredilmiş haklarından yararlanmak isteyenlerden tedirgin olunmasını anlamak mümkün değildir. Bu endişenin sebebi, olsa olsa haksız ve halksız olarak sürdürülmek istenen iktidar sefasına, milletin kesin olarak son vereceği inancından doğmaktadır. DYP'nin görevi, miUetimizin bu arzusunu niyetten uygulamaya geçirmektir" denildi. Özal "Gülbahar"ı izledi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal dün akşam Büyük Tiyatro'da "Gülbahar" (Ağrı Dağı Efsanesi) operasını izledi. Özal daha sonra eşi Semra özal ile birlikte besteci Çetrrı Işık Özlü, operayı sahneye koyan Cüneyt Gö'kç.er, orkestra şefi Erol Erdinç ve operanın solistlerini kabul ederek kutladı. Özal dün TBMM Başkanı Kaya Erdem'i kabul ederek ilk aylık olağan görüşmesini yaptı. İki saat süren görüşmede Erdem'in Özal'a bugün çıkacağı Pakistan gezisi hakkında bilgi verdiği bildirildi. Özal dün aynca Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası yöneticilerini de kabul etti. Araslı'ya tören • MERSİN (AA) — Geçirdiği rahatsızlık sonucu önceki gün ölen lçel eski milletvekillerinden Sami Göknar'ın cenazesi Mersin'de toprağa verildi. Demokrat Parti'den 1957-60 yılları arasında bir dönem milletvekili seçilen Göknar'ın cenazesi Ulucami'de kıhnan namazdan sonra şehir mezarhğına defnedildi. Öte yandan tedavi için . bulunduğu F. Almanyâ'da önceki gün ölen Kars eski milletvekili Doğan Araslı'nm cenazesi bugün uçakla Ankara'ya getirildi. Araslı'run cenazesi havaalanında Turizm Bakanı tlhan Aküzüm, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın ile bazı milletvekilleri ve Araslı'ın yakınları tarafından karşılandı. Doğan Araslı için yarın TBMM önünde bir tören düzenlenecek. Cenaze Maltepe Camii'nde kıhnacak namazdan sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. ÖLÜM : Eski milletvekili Göker • tSTANBUL (AA) — Bingöl eski milletvekillerinden Mehmet Sait Göker dün İstanbul'da öldü. 79 yaşında ölen Göker, Demokrat Parti ile kapatılan Adalet Partisi'nden 3. dönem milletvekilliği yapmıştı. Mehmet Sait Göker'in ailesi, cenaze töreninin yeri ve zamanının henüz belirlenmediğini bildirdi. SHP'de gözlerparti meclisindeki üye sayısında Kacbn kotasıyladenge arayışıİnönü'yle görüşen SHP'nin yerel yöneticileri, genel başkana yüzde 25 kadın kotasımn uygulanması ile gruplar arası sertliğin giderileceğini ilettiler. Baykal yanlıları ise genel sekreterliğin elden git.mesinden korkuyorlar. lç Politika Servisi — SHP Ge- nel Başkanı Erdal Inönü'nün de ağırlığinı koymasıyla bu ay sonu yapılacak tüzük kurultayında se- çilecek Parti Meclisi'nde kadınlara yüzde 25 kota aynlmasının sağla- nacagı bildirildi. Kurultayda yapı- lacak tüzük değişikliğinin hemen uygulanması durumunda, 45 ki- şilik Parti Meclisi'nin 11 üyesiıü kadınlar oluşturacak. Son olarak kendilerini "Yenilik- çi sosyal demokratlar'" diye adlan- dıran parti içi muhalefet 'kadın kotası"nm en yakın kurultayda uygulanmasını olumlu karşılar- ken, Baykalcı olarak bilinen par- ti yöneticileri, "dağılımda eşitsiz- liğe yol açacagı ve tnönü yanlıla- rıyla parti içi muhalefeti güçlendireceği" gerekçesıyle bu karara karşı çıkmanın ya da Par- ti Meclisi'ndeki üye sayısını 55'e çıkarmanın yollarıru aradıklan belirtildi. Bir sûredir tstaubul'da bulunan SHP Genel Başkanı lnönü'nün partisinin yerel yöneticileriyle te- masları sırasında düşüncelerini "Bugiinkü parti yönetiminin ba- zı yanlışlan olduğunu kabul etti- gi, parti yönetiminde bir grubun ağırlıkla olmasının olumlu sonuç vermedigi. yogun görevden alma- ların da parti içi sorunları agırlaştırdıgı" yolunda açıkladığı belinildi. İnönü'yle görüşen SHP'nin ye- rel yöneticileri de genel başkanla- rına, "partinin bir türlü kendisi- ni yenileyememesinden, seçilmiş yönetimlerin kendilerini güvence- de hissetmemesinden" yakındılar. Partililer, ilk kurultayda yüzde 25 "kadın kotası"nın uygulanmasıyla "gruplar arası strtliğin büyük 61- çüde yumuşatılacağını, parti yö- netimine bir denge getirecegini" görüşmeler sırasında İnönü'ye ilettiler. lnönü de parti yönetici- lerine kadın kotasımn yapılan tü- zük değişikliğiyle ilk kurultayda uygulanacağı ve bunda ısrarlı ol- duğu izlenimini verdi. "Yenilikçi sosyal demokratlar", genelde "kadın kotası"m destek- lerken bu ayın sonunda yapılacak kurultayda 45 kişiük parti mecli- sinin 11 üyesinin kadınlardan oluşmasına da sıcak yaklaşıyorlar. Erdal lnönü'nün ağırlığinı koy- masıyla "kadın kotast"run uygu- lanması halinde lnönü yanlısı dört, sol kanat yanlısı da üç ile dört kadırun parti meclisine gire- bileceği öngörülen hesaplamalaı arasında. . 45 kişilik parti meclisinin 11 sandalyesinin yapılacak ilk kurul- tayda kadınlara ayrılması ise Bay- kal yanlısı olarak bilinen SHP'li- leri "Belki de Baykal'ın genel sek- reter seçilemeyecegi bir parti mec- lisi oluşur" endişesine itti. Bu amaçla değişik z&manlarda gün- deme gelmeye başlayan "parti meclisi 55 üyeden oluşsun" öne- risini önümüzdeki seçimli tüzük kurultayında kabul ettirme yön- temleri aranmaya başlandı. Önümüzdeki cumartesi 1990'ın ilk mitingini Lüleburgaz'da yapa- cak olan SHP'de, parti içi muha- lefet ve Baykalcılar gözlerini lnö- nü'nün hazırlayacağı listeye çevir- diler. Baykalcı olarak bilinen ba- zı parti meclisi üyeleri, înönü'nün hazırlayacağı listeye girerek seçil- meyi garantiye alrnak için son dö- nemde genel başkana daha yakın görünmeye çabalarlarken, parti içindeki iki gnıp da lnönü'nün ya- pacağı listeye göre bir anahtar liste hazırlamanın koşullannı da oluş- turmaya çalışıyorlar. "Yenüikçi Sosyal Demokratlar" da yanndan başlayarak kurultay maratonunu diğer kentlerde sür- dürme çalışmalannı hızlandınyor- lar. Parti içi muhalefet, yann Af- yon, Uşak ve Manisa illerine, Er- tuğrul Günay, Yakup Kepenek, Abmet lsvan, lsmail Cern, Ercan Karakaş, Mehmet Moğuitay gibi isimlerden oluşan bir heyet gön- derecek. Yann gece Manisa'da ya- pılan toplantıdan sonra cumarte- si günü Lüleburgaz mitingine ka- tılacak olan "Yenilikçi sosyal 4e- mokratlar"m önde gelenleri, ay- nı günün akşamı Çanakkale'de bir toplantı yapacaklar. Stratejilerini "İDeri gezerek par- tilüerle, SHP'nin neden yenilea- mesi, partinin ne doğrultuda dc- ğişmesi, nasıl bir parti olması, na- sıl bir demokrasi miıcadelesi ver- mesi konusunda keDdilerini anlatma" olarak belirleyen parti içi muhalefet, bu hafta, son top- lantısını pazar günü tzmir'de yapacak. tnönti'nün mesajı Ankara Büromuzun haberine göre SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, olağanüstü kurultay dele- gelerine gönderdiği yeni yıl mesa- jında "Kurultayda yapılacak ge- nel mtrkez organlan secimlerini gecmişe dönük bir besaplaşma havası içinde degü, gelecege yö- nelik, önümüzdeki iktidara bir u önce vardıracak ve iktidar görcv- lerini en iyi yapacak insanlanmı- zı bir araya getirme şeklinde eie almalıyu" dedi. tnönü, geçen yılm Türkiye'de halkın siyasal eğiliminin değişti- ğini gösterdiğini, SHP'nin yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktığını anlattığı rnesajında cum- hurbaşkanlığı seçiminin "halkın iradesine ters" bir biçimde yapıl- masının, iktidarın değişmesi iste- ğini arttırdığını dile getirdi. tnö- nü 1990'ın yeni iktidar arayışın- da önemli gelişmelere taruk ola- cagını da savundu. Yeni yılda, yakın iktidar hede- fi üzerindeki çahşmalann yoğun- laşmasını beklediğini anlatan SHP lideri, partide geniş bir işbö-' lümü yaparak, muhalefette yapı- labilecek son hazırlıklan tamam- layacaklarını vurguladı. SHP Genel Başkanı Erdal lnönü DSP'yle birleşme, irtica, parti içi demokrasi ve istifalan anlattı 'Geri dönerlerse hoşgeldiniz derim' POTANSİYEL TEHDİT — Boğaziçi Üniversitesi, tnşaat Mühtndis- ligi, 'Yapı Kolu' ögrencileri tarafından diizenlenen konferansta ko- nuşan SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, irticanın Türkiye'de potansiyel bir tehdit' olarak bulunduğu ve devam edeceğini belirte- rek ANAP ve DYP'nin din isüsman yapüğını söyledi. (Fotograf: Erdoğan Köseoglu) tç Politika Servlsi — SHP Ge- nel Başkanı Erdal lnönü, partisin- den istifa eden milletvekillerinin "kişisel" nedenlerle ayrüdıklannı belirterek, "Bu arkadaşlar geri dö- neriefse, hoşgeldiniz derim" dedi. lnönü, SHP üe DSP arasında "he- men hemen hic" görüş farklıhğı olmadığına dikkat çekerek, iki partinin bırleşmesı konusunda, "Ecevifin. DSP'nin ayn bir parti olarak kalmasında ısrar ettifini" söyledi. Erdal Inönü, Boğaziçi Üniver- sitesi, tnşaat Mühendisliği, "Ya- pı Kolu" öğrencileri tarafından düzenlenen konferansta konuştu. SHP lideri tnönü konuşmasında iç ve dış politika konulanna de- ğinde ve öğrencilerin sorulanm yanıtladı. Konuşmasında irticanın Türk- iye'de potansiyel bir tebdifolarak bulunduğunu ve devam edeceğini söyleyen SHP Genel Başkanı Inö- nü"Buna karşı açık olunması ge- rektiğine inanıyorum. Her şeyi açıklıkla oriaya koyup anlatarak, tartıjarak buna karşı çıkolabilir- diye konuştu. lnönü, Türk- iye'nin laik bir Ulke olduğunu ve din adamlannın da bunu istedigi- ni söyledi. Erdal lnönü, din istis- manrun siyasette, çok kolay el atı- lan bir yöntem olduğunu da vur- gulayarak, ANAP ve DYP'nin, bu TOIU kullandıklannı söyledi. Erdal tnönü, parti içi demok- rasi konusunda yöneltilen bir so- ruyu yarutlarken, parti içi demok- rtsiyi en fazla yaşatan partinin SHP olduğunu belirtti ve "Parti i<i sornnlar kamuoyunda tartışı- lıyorsa, bu, partiye ilginin arttı jı- nı gösterir. Tabii rahatsızlık da iyi br şe> degil. Ama demokrasi yok dcmek yanlışbr. Partimiz çok tar- tışlıyor." dedi. Partideki istifalar konusunda sorulan bir başka soruyu yanıtla- yan lnönü, aynlan milletvekilleri- nin "kişisel" nedenlerle bunu yap- tıUarını söyledi. lnönü bu konu- da, "Yann gdsinler, boşgeldjniz derim. Çünkü, ciddi bir aynlık yok. Daha önce yapUklan şeykr, parti politikasına uyuyordu. Şim- di başka arayışlar içindeler. Ayn- lanhr, demek ki bizim gibi düşün- biçiminde konuştu. 171er SHP dışında model arıyorSHP'den ihraç edilen 7, istifa eden 10 milletvekili önümüzdeki günlere yönelik yöntem, taktik ve yeni bir model arayışlarını aralarında tartışarak sürdürüyorlar. Geçen günlerde yeni bir parti kuracağını açıklayan SDP Genel Başkanı Aybar ile görüşen Baştürk, "Önümüzdeki haftayı bekleyin" derken, diğerleri bu aşamada kesin bir görüş belirtmekten ya da açıklamaktan kaçınıyorlar. ŞENAY KALKAN SHP'den Kürtlerle ilgili bir konferansa katıldık- lan için ihraç edilen yedi milletvekiliyle, parti içi de- mokrasinin işlemediği, parti programına uyulma- dığı, dar grupçuluk ve hizipçilik yapıldığı için isti- fa eden 10 milletvekili bundan sonraki siyasi yaşam- lannı hangi örgütlülük içinde sürdüreceklerine iliş- kin net bir açıklama yapmamayı sürdürüyor. Görüşlerini aldığımız ihraç edilen ve istifa eden milletvekilleri henüz "araştırma, tartışma, değeriendime" aşamasında olduklarmı belirtirken Abdullah Baştürk, 'Önümüzdeki haftaaın beklenmesini" istedi. SHP'den ihraç edilen ve istifa eden tstanbul Mil- letvekilleri tsmail Hakkı Önal, Mehmet Ali Eren, Abdullah Baştürk ve Hüsnü Okçuoğlu, tzmir Mil- letvekili Kemal Anadol. "Başuıdan beri savunagel- dikleri görtişlerinde bir degtşiklik olmadığııun ve aralarında herhangi bir görüş ayrılıgı da olmadıgının" altıru çiziyorlar. Mehmet Ali Eren, "Türkiye'de solnn artık bir- lik, bütünlük içinde olması gerek. Biz de birlikte hareket ediyonız. Çalışmalanmız, görüşmelerimiz sürüyor. Aramuda bir görüş aynlıgı yok" derken Hüsnü Okçuoğlu şunları söylüyor: "Arkadaşlarla görüşüyoruz. Demokrasi mücadelesi veren herkes- le görüsiiyor, konuşuyor. tarOşıyoruz. Bizim aramız- da temel noktalarda bir aynlık yok. O temel nokta da demokrasi ve insan haklan. Baa ton farklılık- lan olması gayet dogaldır, ama oluşacak yeni bir yapılanmada bu iki temel nokta çok önemli." Hüsnü Okçuoğlu istifa etmeleriyle TBKP'nin le- galleşme karan alması, TCK'mn 141-142. madde- lerinin kalkmalannın gündeme gelmesinin rastlantı olduğunu, bazı çevrelerin onlan bu nedenle istifa etmiş gibi göstermeye çalıştıldanru belirtiyor ve şun- ları anlatıyor: "Biz var olan bir siyasi yapdanma içinde degiliz. Bnna hakkınuz da yok. TBKP'de yıllardır müca- dele eden insanlar var. Onlara saygımız var. Bizim onlarla bir ilgimiz yok, ama dcmokrasiyle, demok- rasi için mücadele eden insanlarla ilgimiz var." lsmail Hakkı Önal da "henüz netieşen bir şey ol- madığı n nı yineliyor ve "Bütün demokrat insanlar- la görfişüyoruz. Bütün solu kucaklayacak, taban- dan örgütlenecek şu veya bu kişinin, şn veya bu gö- rüşün önderliğinde olmayacak yeni bir oluşumnn arayışı içindeyiz" diyor. Abdullah Baştürk ise "Önümüzdeki haftayı bekleyin' 1 diyor ve "Türkiye'de soMaki siyasi boş- lugu dolduracak bir yeni olnşum"dan söz ediyor. Baştürk, Mehmet Ali Aybar*la görüşmesinin de "ga- yet dogal oldugu"nu, yalnız Aybar'la değil birçok kışiyle görüşüp konuştuğunu, fikir alışverişinde bu- lunduğunu vurguluyor. Kemal Anadol da "bu tiir temaslann çok normal" olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Biz başından beri söyloyoruz. Parlamenter sis- lemi esas kabul eden, herhangi bir sınıf diktasına karşı olan, çağdaş, giinümüzdeki gelişmeleri dik- kate alan sosyalist, Marksist kişilerin, çevrelerin oluşturacagı geniş yelpazeli bir sol parti sadece bi- zim degil Türkiye'de ayfınından sendikacısına, iş- çisinden memuruna birrok kişinin ihtiyaç duydu- gu bir dunım. TBKP, TSIP, SDP meselesi degil. Hep söyledik, Türkiye'de hiçMr siyaset. gnıp, parti, kişi tek başına bir güç degiMir. Hatta hiçbir sınıf tek başına bir güç değil. O ncdenle hiçbir siyaseün, gru- bun, kişinin oncülugundt, tekelinde olmayan geniş, katılımcı bir anlayış partiyi oluşturabilir." Kemal Anadol da SHP'den ihraç edilenlerle, is- tifa edenler arasında herkangi bir çelişki, oturulup tartışılarak oluşturulmuşbir yapılanma olmadığı- nın, bir arayış içinde olduklarımn altını çiziyor. Anadol, görüşlerini şöyle dile getiriyor: "Ortak paydamız demtkrasi, insan haklan, dz- gürlük mücadelesi. İstifa eden ve ihraç edilen top- lam 17 kişiyi merkez alıp degeriendirme yapmak yanhş olur. Bu 17 kişi parti kuracak. herkes bu par- tiye gelecek diye bir şey •lamaz. Toplumdaki ço- gulcu parlaraenter sistemden. demokrasiden. insan haklanndan yana olan, her türiü diktaya karşı güç- ier, kişiler bir araya gelir, eşit koşullar içinde yeni oluşuma katkıda bulunuriar. Ne biz ne TBKP ne TSİP ne Aybar biç kimse nerkez olamaz. Tek ba- şına hiç kimse ve hiçbir sijasi güç bunun üstesin- den geiemez." SHP NLN KADEN KOTASrNA NE DİYORLAR? Kota, kadınların eşitliği için önemli KüRULTAYA DOĞRUSHP ÖRGÜTLERİ başkana tam destek ş Kota uygulaması konusunda SHP'nin kurultayda alacağı olumlu karar Türkiye için ileri bir adım olacaktır. p Kadınların kendi çabalanyla bunu elde etmeleri gerekir. Erean Karakaş (SHP htan- bul İl Başkanı): Kadın ve erkek- lerin politik yaşamda eşit şekilde yer almalanm talep etmek sosyal demokratlann demokrasi anlayış- lannın gereğidir. Bu nedenle sos- yal demokrat partiler, dünyanın her yerinde kadınların seçme se- çiune hakkı için mücadele vermiş- ler ve bunu gerçekleştirmişlerdir. Aynı şekilde kadınların ailede ve toplumsal yaşamdaki hukuki eşitliği sosyal demokratlann önemli hedeflerinden birisi olmuş- tur. Sosyal demokratlar bu çağın sonunda kadınların her alandaki eşitliğini fiilen sağlamayı hedefle- mektedirter. Nitekim SHP'nin de üyesi bulunduğu Sosyalist Enter- nasyonal haziran 1989 Stockholm Kongresi'nde bu yönde tavsiye ka- rarlan alnuş bulunuyor. Alınan bir karar uyarınca tüm sosyal de- mokrat partilerin 2000 yılına ka- dar kadınların siyasi yaşamda eşit- liğini sağlamak için uğraş verme- si gerekiyor. Birkaç yıldır eşitliği sağlamak amacıyla kadınlar için kota uygu- lamasım başlatan bazı Avnıpa ül- keleri sosyal demokrat partilerinin deneyimlerinin olumlu olduğu go- rülüyor. Tüm ülkelerde olduğu gibi ül- kemizde de toplumun yansını ka- dınlar oluşturuyor. Kota uygulma- sı ülkemizde de kadınların her alandaki eşitliğinin sağlanması yo- lunda önemli bir araç olarak gö- rülmelidir. Kota uygulaması ko- nusunda SHP'nin ocak sonundaki kurultayda alacağı olumlu karar Türkiye için ileri bir adım olacak- tır. Elbette bu uygulamanın özel- likle kırsal kesimde ve bazı küçük belde ve ilçelerde zorlukları ola- caktır. Ancak önemli olan potan- siyelin var olduğu yerlerle sınırlı kalsa da ilk adımı atmaktır. Yaşa- nacak deneyimlerin ışıgında uygu- lamayı geliştirmek olanağı her za- man olacaktır. Programda SHP iktidannda; "Kadınlann ekonomik sosyal ve siyasal yaşama geregince kablabil- meleri sağlanacakür" denilmekte- dir..Siyasal yaşama katılunın sağ- lanması önce parti içinde gerçek- leştirilmelidir. Bu yapılmazsa programın bir anlamı ve partinin de inandıncılığı kalmaz. SHP sadece kota karan ile ye- tinmemeli, kadınların siyasi yaşa- ma katılımının önündeki engelle- ri ve çözüm yollannı araştıracak bir çalışma grubu oluşturmalıdır. Bu çalışma grubu, eşitlik tam ola- rak sağlanana kadar görev yapma- hdır. Kadınlann sosyal demokrasiye, Türkiye'nin demokratikleşmesine daha fazla önem ve destek verme- leri isteniyorsa, önce sosyal de- mokrat partilerin kadınlara önem verdiklerini göstermeleri gerekir. Abbas Güzelpınar (fiendik tl- çe Başkanı): Aslında kadınlann kendi çabalanyla bunu elde etme- leri gerekir, ama sosyal demokrat bir partide kadınlann siyasete özendirilmesi açısından böyle bir karar alınması olumludur. Ben kurultayda da bunu savunacağım. Fahrl Ertik (Nevşehir 11 Baş- kanı): Yüzde 25 kadın kotasına olumlu bakıyoruz. Prensip olarak iktidar mücadelesi veren partimiz- de kadınların da görev almaları- nı akılcı bir politika olarak gör- mekteyim. Ancak bunun biçimsel koşulu yerine getirmenin öncesin- de gerçekten işleyen bir mekaniz- ma olmasuıı istivorum. BİTTl MEHMET GOKKAYA NİĞDE — "Önceki yıllarda ya- pılan tüzük kurultaylannda, Nig- de'de ayn Ankara'ya vannca ayn tutum izleniyordu kurultay dele- gelerince. Bu tutum genellikle Ak- saraylı deiegeler arasında gözlenivordu" diyor bir parti üye- si. Geçmişte kurultay delegelerini çifte standart uygulamakla suçla- yan aynı üye, Aksaray'ın il olma- sıyla bu sorunun kalktığmı belir- terek, "Bu kurultayda genel baş- kan ve genel sekretere Niğde'den tam destek \erilecegine inanıyo- rum. Deniz Baykal'm bütçe görüş- melerindeki etkileyici konuşması çok delegenin fikir degiştirmesi- ne yetmistir" diyordu. Partililerin Niğde"de en çok üzerinde durduk- lan konu Baykal'ın Millet Mecli- si'ndeki konuşmasıydı. Bir il yö- netim kurulu üyesi, "Niğde'de ve ilçelerinde 6 kurultay delegesi var. Tüzük kurultayında oylar üçe üç olur düşüncesindeyim. Ancak Baykal'ın konuşmasından sonra ibrenin beşe bîr. genel başkan ve genel sekreterden yana döndüğü- nü tahmin ediyonım" diyordu. Altı kurultay delegesinin bulun- duğu Niğde'de 3 kurultay delege- si. Belediye Başkanı Ahmet Oguz Özmen, 11 Başkanı Biilent Kıvanç, Merkez İ\e Başkanı MusUfa Soylu aynışeyleri söylüyorlardı; genel başkana tam destek. Ancak henüz kunıltay delegelerinin se- çimli tüzük kurultayında izlenecek yol için toplantı yapmadıklanm, toplantıdan sonra durumun net- leşeceğini belrtiyorlardı. Diğer 3 kurultay delejesi Bor llçe Başka- nı Mehmet Öıdemir, Ulukışla ll- çe Başkanı Ö*an Oğuz, Çamar- dı llçe Başkan Mehmet Kurşurf- un tüzük kurutayında nasıl bir tu- tum içinde olscaklan merak ko- nusu olmaya devam ediyor, Niğ- de'deki SHPIiler arasında. Üyeler arasında bütünleşme NEVŞEHİR (Cumhuriyet) — SHP Nevşehir il örgütü kurultay- da SHP çatısının değiştirilmeme- si gerektiğini, ancak partinin ta- banını oluşturan organlann başın- da gelen Merkez Yürütme Kuru- lu'nda reyizyona gidilerek yetenek- li kişilerin görev alması yönünde bir tavır sergiliyor. Nevşehir, SHP il örgütü kurultaya 4 deiege ile ka- tılıyor. Kulislerde seçimli tüzük kurultayında daha dinamik bir SHP'nin oluşması için gerekli ana ilkelerin gündeme getirilmesi amacıyla yoğun bir çalışma orta- mında gözüken SHP il örgütü- nün, Genel Başkan Erdal tnönü ve Genel Sekveter Deniz Baykal'a tam destek vermeleri bekleniyor. Üyeler arasında da tam bir bütün- leşmenin gözlendiği SHP il örgü- tünde kurulıaya katılacak delege- lerin de bu izlenimden yola çıka- caklanna dair net görüntüler ku- lislerde tüm açıklığı ile ortaya ko- nuluyoı. İl Başkanı Fahri Ertik, "İküdar yanşındaki SHP'nin sağ- lam temellere dayalı bir politika- yı devam ettirmesi açısından ge- nel başkan ve gesel sekreter çatı- sının degiştirilmtmesi gerek. Ku- nıltaydaki .poliikamız Merkez Yürütme Kurulu'ıdarevizyonagi- dilerek daha yeteıekli kişilerin bu göreve getirümesinden yana olacaktr" şeklinde konuşuyor. Önce can YAŞAR AKKAMIŞ BİLECİK — Tüzük kurultayı öncesi SHP il örgütü partilileri dinliyor. SHP kımliği edinebilmek için örgüte akın eden partüiler, tü- zük kurultayının SHP açısından "önemini kavrayamamış" görüıı- seler de istifaların ne zaman du- racağım soruyorlar. U örgütünde uzun süre görev al- mış, adırun açıklanmasını isteme- yen bir pırtili ise şurüan söylüyor: "Tabandiki sade partili SHP ca- tısmda patlak vernüş fırtınadan babersiz. ÎHP'deki tnönü'ye rağ- men Baykıl diktatörlügünün aç- ügı büyiikraralann öncelikle sa- nlması genk." Partiliye »djmn belirtilmemesi isteğinin neoenini sorduğumuzda ilginç bir yant verdi: "Önce can, sonra canan.' StRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear