29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 OCAK 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN nleteoroloıı Genel tAûüürUığû nden alman bılgıye göre, yurdun kuzeybatı kesımien parçalı bulutiu, Batı Karade- raz Kiyterı yajjmurtı, yurdun doğu ke- simleri yer yer yo(jun oimak üzere sisl. diğer yerler az bulutfu ve acık ge- çecek. Hava sicakiığı amnaya devam edecek Rüzgâr güney ve batı yönler- den hafif, ara sıra orta kuvverte ese- cek DENIZLERİM1ZDE RÛZGÂR- Marmara, Ege, Karadenız'de kıble ve lodostan Akdenız'de gündoğusu ve poyraalan 3-5, BaB Karadeniztfe 6-7 kuvvetinde saatte 10-21. Batı Karade- nız'de 28-33 denız mılı rıızta esecek. Deniz mutedıl, Batı Karadenızde ka- ba dalgalı olacak Dalga yüksekliğı 2 5-15. Karadeniz'de 2-3 m. gûruş uzaklığı 10 km. dolayında bu- lunacak VAN GÛLÛ'NDE HAW Az bulutiu ve acık geçecek Rüz- gâr gûney ve baû yönlenlen hafif, ara sıra orta kuvvette esecek Göl kûçük dalgalı olacak Gcrüs uzaklığı 10 km dolayında bulu- nacak Acana Adapazan Mıyaman A'yon A4r Anka'a Amakya Anolya Artvın AyOm Balıkesr B.teok Bıngöı BıDıs Boiu Bursa Çanaktale Çorum Demzfc 16° 11° 2°E*™ 4° -10°Erzıncan 3° -8° Erzuruıf -11o-28°Esııi$etı<r 3°-8° Gaaantep 5° -2° Greson 14° 3° Gûmüştane B 4°-16°Hafckâri 16° 2°lsparta 13° -3» Istanbbl 6° -8° Izmır V -16°Kars 6° -8° Mamsa 7° -1° K Matas -4" -16°M«src -10°-28°Mu«la 0° -13°Kas6rotro 6 S e S A S 11° 2°Konya 2°-10°Küıalıya 12" 0°Malatya 8°-3° Nığde 8° 3°0nlu -2° -13°Ree 0° -14°Samsun 6° -7° Sıırt 11° 4° Sınoo 16» 6°Sıvas -4° »"letaroaî 3°-11o Trata>n -1° -12°Tunak 11° 2">Usa* 0° -14°Van 4° 8°vozgat 5D -11°Zonguk)alı * 14° 2° B 10"-3° A 16° 5° 8 15° 3° S 1*1." S -1° -10° B 9° 3° B K)° 5° B 11° 5° A V-J= Y 12° 3° s •*> -io» B 11° 3° s CPUP B 11° -5° B 0° -153 B 0°-1"° Y 10° *> y. ac* ı buluOu ^yajmurtu ^ aslc /Jlufiı A-açı* B-bulu0u frfluneşt K-kart f j Helsınkı C j ^ * ^ ? » Lenıngrati Moskova / v DÜNYA'DA BUGÜN Amsteıtfam Afnman Mna Bajda! Bvcdona Basel Betgmt Berin Boon Brüteel Budapeşte Cenevre Cezayıt C«toe Oubayi Franklurt ûme Heisnta Kahire Kouentıag Köln Letaşa Y 11° A 23° B 8° A 13° Y 19° Y 12» B 15° Y 9° Y 11° Y 11° Y 10° Y 11° B 18° A 21° A 20° Y 12° A 16° Y 1° A 21° Y 10° Y 13° A 17» Lenıngratf Londra Madnd M-ıano MontreaJ Mostora Mûnlı New YOfk OSJO Parıs K 2° Y 10° Y 14° B 7» K 0° Y 12° Y 11° A 22° B 16° B 5° A 14° B 12° Y 9° Y 7° B 8° B 5° VVısftınglonY 8° fflnh Y 12° Hıyad «oma Sofya Şam lunus Vjrsova Umedık Viyana BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Hastalığa yakalaıı- ma saplantısı. 2/ Ki- mi göçebe Türk boy- lannda birkaç aileden ve bunJarın çadırla- rından oluşan toplu- luk... Alevi-Bektaşi şairlerinin tarikatla- nyla ilgili şiirlerirıe verilen ad. 3/ Hay- vanlarda burun ucu... Hava basıncı birimi. 4/ Sıtma mikrobunu aşıiayan sivrisinek. 5/ llenme... Kiraya veri- lerek gelir getiren ev, dükkân gibi mülk. 6/ Türkiye'nin üçüncü yuksek tepesi. 7/ Avustralya- da yaşay'an bir cins devekuşu... Merha- met eden, acıyan. ,8/ Dört köşe yeiken- lerin yan yakalanna bağlanan halat. 9/ Sığırın öd kesesinden çıkan ve sarılı- ğı i>'i ettiğine inaıulan taş... Küçük ma- ğara. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Mehter takımında yer alan ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür da- vul. 2/ Yazı... Kötü işlerde aynı amaç- la ve birlikte hareket eden kimse. 3/ Kaçak ve yasak şe>lerin sak- landığı yer... Bir gosterme sıfatı. 4/ tmkân... Baryumun simgesi. 5/ Mısır. 6/ Ateş... Bir nota... Bir oyun ya da filmde dinlenme sü- resi. 7/ Karagöz oyunundaki kambur cücenin adı. 8/ Aruz ölçü- sünde, kısa okunması gereken bir hece>i kalıba uydurmak için uzat- ma... Kuçük erkek kardeş. 9/ Koca... Don, şalvar. • 60 YILONCE Cumhuriyet Milli bir film 27 OCAK 1930 HaJk türküleri tetkik hey'etinin 1929 senesinde Karadeniz ve Şark Vilâyetleri seyahatinde sinemaya alman memleketler ve yerli oyunlan dün ilk defa olarak Melek sınemasında davetlilere gösterilmiştir. Bu yeni film pek iyi yapılabilirken tertibine itina olunmamış ve daha doğrusu davetlüeri büyük bir inkisarı hayale uğratmıştır. Filim gördüğünüz yerlerde jehirlerin hayat ve hareketleri sinemaya alınacak iken bir kartpostal yapılacakmış gibi yalnız umumi manzaralarla iktifa edilmiş ve yanı zamanda filmin net almasına da hiç dikkat edilmemiştir. Ezcümle Samsun, tnebolu, Trabzon, Bayburt, Erzincan şehirlerinin sokak, çarşı ve pazarları ve daha en ruhlu yerleri filimde birer faslı mahsus teşkil etmek lâzım iken bu cih«e itina edilmemesi temaşa zevkini tatmin etmiyen en büyük bir noksan olmuştur. Yerli oyunlara eelince bunlar daha iyi olabiiir ve hele kadın rakısları daha cazip bir şekilde zapıolunabılırdi. Bütün noksanlarile beraber filim Türk sinemasına yeni bir eser ilâve etmiş oluyor'. Bu küçük tenkıdimiz şu işlerde çalışanların gayretlerini kırmak için değil milli filimlere çok itina edilmesini istediğimizdendir. Tünel şirketi Tünel şirketi, mukavelenamesi mucibince, vücude getirilmesi icap eden mebaniye ait teahhudünü hâlâ ifa etmemiştir. Bu meyanda, şirket, tünelin üst başındaki Metro hanı gibi cesim bir binayı Karaköy methalinde de inşa ettirecekti. Şehremaneti, şirketi bu teahhütlerini ifaya davet etmiştir. Hususî istihbaratımıza göre şirket buna cevaben 928 ve 929 blânçolarım 30-40 bin lira zararla kapattığından bahisle şimdiki bilet ücretlerinin masrafa tekabül etmediğini bildirmiştir. Diğer taraftan şirket, ayrıca müracaat ederek bilet ücretlerine zam talebinde bulunmuştur. Bu talep tetkik edilmektedir. Şirket mümessiUerinden birinin erkândan bir zata, zam yapmamak şartile idare edilmesi üzerine tünele ait bütün tesisatı hükûmet veya Emanete devre hazır bulunduklanm söylediği haber alınmıştır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Dış yardım programı 27 OCAK 1960 Birleşik Amerika Devlet Reisi Eisenhovver, bin kadar Amerikalı işadamı önünde konuşmuş; dış yardımı savunmuş ve hükümetin denk bir butçe ortaya koymak uğrunda sarfettiği samimi gayretlere ! Demokratların hücum etmelerini tenkid etmiştir. Başkan, dış yardım programını Eisenhower "boşa giden emek" şeklinde yorumlayanlann "koyu bir cehalet" örneği gösterdiklerini söylemiştir. Gayrimenkul işlerle uğraşan Milli Birliğin toplantısında konuşan Amerika Cumhurbaşkanı "barış istiyor muyuz ve hür dünyanın kuvvetli oimasını istiyor muyuz. istemiyor muyuz?" sualini onaya atmış ve Birleşik Amerika yardıma muhtaç hür memleketleri yalnız bıraktığı takdirde, onların ibtiyaçlarını dolardan daha pahalıya mal olacak bir para ile tedarik etmek mecburiyetinde kalacaklarını söylemiştir. Eisenhower, son olarak denk bir bütçe sayesinde enflasyonun önüne geçüebileceğini söylemiştir. Görüşmenin bedeli Şehrimiz Petrol İşçileri Sendikası Başkanı İbrahim Tepkin'den sonra sendika idare heyeti azası Fazıl Civelek'in de sendikacılık sıfatı bugün Ankara'dan gelen emirle kaldırılmıştır. tddialara göre Fazıl Civelek muhalif bir milletvekili ile temaslarda bulunmuştu. GEÇEN m BUGÜN Cumhunyet Bakanlık operasyonu 27 OCAK 1989 Başbakan Turgut Özal, "gençlik ve spor" ile "aile konularıyla görevli iki yeni devlet bakanlığı oluşturulduğunu, Költür ve Turizm Bakanlığı'nın ise "kültür ve "turizm" olarak iki ayrı bakanlık haline getırildiğini açıkladı. Özal, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın adının "Milli Eğitim Bakanlığı", Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın adının ise "Sağlık Bakanlığı" olarak değiştirildiğini söyledi. TARITŞMA Insanlık onuru9 yasalar ve kadın Kadınlar, tıpkı erkekler gibi meslekleri ne olursa olsun rızaları dışında kendilerine dokunulmasını istemiyorlar. Dokunacak olan sevgilisi veya kocası olsa bik. Anayasa Mahkemesi'nın 10 Ocak 1990 ta- rihli Resmi Gazele'de yavımlanan bir kararın- da, "Kanun ko>ucu fuhuşu kendine meslek edinen bir kadının kaçırılması \c ırzına geçil- mesi ile aynı e>lemin bu durumda bulunma- >an kadınlara karşı >apılmasının toplum ya- şamında yaralacağı farklı etkileri dikkale ala- rak suçtan zarar gören kişinin durumuna gö- re degişik cezalar verilmesini u>gun görmüş" olduğundan bahisle, "Anayasa>a olduğu gibi hukukun genel ilkelerine ve adalet duygusu- na aıkıniık olduğu >olunda ilert sürulen gö- riiş de yerinde bulunmamışlır" dherek aynı fiile maruz kalan kadınlara ilişkin duzenleme- de var olan aynmların devam etmesine yol aç- mıştır. Gönül isterdi ki 1926 yılında kabul edi- ien Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükmü üs- tunden yarım asırdan fazla geçtikten sonra 1982 Ana>asası ahkâmı karşısında çağdaş bir yaklaşımla ele alınabilsin. Anayasa Mahkeme- si, dört uyesinin karşı oyuna rağmen, yedi oy- la, yani oy çokluğu ile söz konusu kararı al- mıştır. Karşı oy veren dört üyeyi yürekten al- kışlıyorum. Aynca, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne gö- türen Antalya tkinci Ağır Ceza Mahkemesi he- yetini hassasiyetinden, göre» bilincinden ve önemli ve çağdaş tavrından dolayı kutlarken Anayasa Mahkemesi kararını aşağıdaki neden- lerle yerinde bulamadığımı belirtmek istiyo- rum. Birincisi, Anayasa Mahkemesi bu kararı ile hedef göstermektedir. tkincisi, Anayasa Mahkemesi'nin kararın- da, fuhuşu meslek edinmiş kadınların aşağı- laiimasına ilişkin bir önkabul vardır. Üçüncüsü ve en vahimi: Irzına geçilen, ka- dının iradesidir, yoksa sanıldığı gibi başka bir yeri değil. Bir insana iradesi dışında bir şey yapıyor veya yaptırıyorsanız burada mesleği- nin önemi yoktur. Anayasa Mahkemesi bunu gözden kaçırmıştır. Ne yapalım, Anayasa Mahkemesi'nin karar yönunde oy kullanan hepsi erkek üyelerine Su- zanne Brogger'i okumalarını salık verelim ba- ri. Diyor ki Suzanne Brogger: "Erkeklerin pek çoğu sevişmekle ırza geç- mek arasında aynm yapmazlar. Bu sav, kadın hiçbir istek göstermediği halde onunla yata- bilen, kansınm soguk kadın olmasından ya- kınan, ancak onu 'kanlık görevini' >-apmaya zorlayan bütün erkekler için gecerlidir. Ev'de huzursuzluk çıkmasın di>e çiftleşen bütün ka- dınlar bir ırz düşmanının kurbanıdırlar. 'Er- keklir, ister' di>e düşünen ninelerimizin hep- si aslında nzalannın dışında ırzına geçilen ka- dınlardı." Yazarın savı doğruysa, bu gibi kadınlar mahkemelere gitseler, mahkemelerin işi zor. Çunkü, kocaya cezanın tamamı verilecektir; yani, üçte üç. Adam akıllı ırz düşmanıysa, hiç değilse gitsin üçte biri kovalasın mı diyelim? Kadınlar, tıpkı erkekler gibi, meslekleri ne olursa olsun, nzaJarı dışında kendilerine do- kunulmasını istemiyorlar. Dokunacak olan sevgilisi veya kocası olsa bile. Erkek kültürü- nün bunu anlaması gerekiyor. Bence hakları var yerden göğe kadar. Bu hakları da salt in- san olmalanndan kaynaklanıyor. Bu bağlamda da hiç kimsenin, hiçbir orga- nın hiçbir grup kadına kendisini aşağılamaya yönelik bir önkabulle yaklaşmaya ve hakları- nı korumak için ayrımcı önlemler getirmeye hakkı olmamalı. Anayasa, insanlann ayrıma tabi tutulmamalan ve kendilerine eşit davra- nılması gereği ve serbest iradelerinin korun- ması konulannda gerekli hükümleri taşımak- tadır. Nitekim karşı oy yazısı yazan dört üye bunu gayet güzel açıklamaktadır. Bakın ne di- yor Anayasa Mahkemesi Başkanı karşı oy ya- zısında: tptali istenilen hükmün "insan hak- ları, insanlık onuru ve yasa önünde eşitlik il- kelerini agır biçimde zedeleyen bir içeriğe sa- hip olması nedenivle iptali gerekir." Bunu kitaptan böyle okumayanlar evveliyet- le doğru gözlük edinmeliler. Sonra da ivedi- likle, kafalarımızı ve birlikte yasalarımızı de- ğiştirmeliyiz. A. NOYAN TURUNÇ tzmir KTE4P/Y4MV OKTAY AKBAL'dan kitaplar 3. basım 10.000 TL ve yakında çıkacak olanlar: GEÇMİŞİN KUŞLARI (Günlük: 2 / 1968-1971) YERYÜZÜ KORKUSU (Günlük: 3 / 1972-1983) CAN YAYINLARI'NDAKİ ÖBÜR KİTAPLAR SUÇUMUZ İNSAN 0LMAK 8. basım / 6000 lira * GARİPLER SOKAGI 8. basım / 6500 lira * İNSAN BİR 0RMANDIR 4. basım / 5000 lira * DÜŞ EKMEĞİ 2. basım / 4500 lira EY GECE, KAPINI ÜSTÜME KAPAT 1. basım / 4000 lira * HİROŞİMALAR OLMASIN 4. basım / 9000 lira Açıklama: ' Ödemeti gönderemtyorvz. Tutan kadar OAMGA PULU gönderilmesi * Bu kitaplann hepsini Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden de alabilirsiniz. Babıali Caddesi, No: 19, Kat: 2 y Cağaloğlu. İstanbul Y A Y I N L A R I Telefon: 528 61 73 - 513 57 88 HrfzıVelder Vfelidedeoglu 12EYLÜL Karşı-devrim BEKTAŞİİLMİHALİ (KURALLAR) Alevilik ve Bektaşilik Üzerine Dağıtımı Yapılan Eserter. Ücretsiz Katalog Isteyiniz. Ayyıldız Yayınlan: Eti Pasajı No 28 Maltepe / ANKARA GÖRULMUŞTÜR İlhan Selçuk 6. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Odemeli gönderilmez. Amuda kalkarak ya da duş yaparken okunabilecek bir kitap." 2000e DOĞRU Akıllı saçması, deli hikmeti" bir kitap. TEMPO inter r'Vinları DEVRİM YILLARI (1905) Sergey Mstislavski .. Haksızlığınhak olduğu yerde, direnmek görevdir. Çarlık rejıminin azgın teröru altında ışçıler. demok- ratık ve Sosyal lyleştırmeler için Çarlık ıstibdadına karşı mucadele orgutlerler Roman 1900 - 1905 yılları arasında. 1905te ilk Rus devriminin patladığıdonemde geçer Leninizm Dizisi TARIM VE KÖYLÜ SORUNU 5. Defter "Geziye karar verdiğimde savaş ilanı. masanın üzerindeydi. Başkan Reagan Nikaragua'nm Sandinist rejimini, insan haklannı çiğneme, yalancılık ve askeri tehditle suçluyordu.. "... insanlığın ulaştığı yüksek uygarlık ilkeleri. bir kez daha, milrrarizm belası ile silinip. süpürülmektedir." ARNOLD TOYNBEE MİLİTARİZMİN KÖKENLERİ Tüm kitapçılgrda ve CUMHURİYET KİTAP KULUBÜ Temsilciliklerinde... YAYIIMLAPI j BİR ANNENIN ISYANI: | Niçin bu kitabı 3 yıl önce yayımlamadınız? | Oğlum şimdi 6 yaşında Ç-5 YAŞLARINDA ZIHİNSEL GELİŞME Prof. Dr. Ali S. GİTMEZ VERSOYaymcdık KONUR SOK. 13/7 TELEFON: 117 97 47 VERSO YAYINCILIK E.J. HOBSBAWM DEVRİM ÇAĞI: 1789-1848 Çev: A. Şenel-J. Ergüder P.K.: 359 YENIŞEHIR/ANK. TEL: 117 97 47 BARLAS OZARIKÇA TERS ADAM'ı 14-18 arasında (bugün) Kadıköy Kültür Kitapevi'nde imzalıyor. POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Dil ve Kültür Birliği... Çoktandır Sünni-Alevı kavgasını unutmustuk. Hele Azerbay- can olayları Sünniliğimizi değil Müslüman oluşumuzu anımsa- tıyordu. Gazetelerin, "Azerbaycan'ı kan götürü^jr" başlıklarını gördükçe içimiz kan ağlıyordu. Kimilerinin dili sürçmüş olacak ki ortaya Alevilik çıktı. Bizi ayırıcı nitelikteki bu sözleri duyma- mış olalım, unutalım. Hele muhalefet üstüne çok basmasın, bir kez söylendiği gibi unutulur da... Osmanlı tarihinde Alevilik üstüne tuz biber eken Padişah Ya- vuz Sultan Selim'dir. Padişah böyle bir dava icat etmiş, sonun- da kendi de yanlışını görmüştür. Öyle ki bir daha Sünni - Alevi sözü edilmesini istememiştir. Bir fermanında: "Bana bundan sonra kadehini şöyle tuttu içti; filan ayağını eşi- ğe şöyle basarak içeri girdi; hu çekti diye kimseyi gammazla- mayacaksınız!..." demiştir Böylece bir ûlkenin Müslüman halkı- nın birbirine kırdırılmasının gereksiz olduğunu anlamıştır. Sıya- set adamlarının mezhep kavgalarından yararlanması ülkeye za- rar vermiştir. Hâlâ da mezhepler üstüne siyaset kotaranların halini görmüyor musunuz? Küçük Lübnan'da bile siyaset mezhep üs- tüne yapılmıyor mu? Mezheplerin siyasette kullanılması zarartı oluyor. Başkan şu mezhepten, hükumet şu mezhepten gibi ay- rımlar, kargaşayı ve kavgayı önleyemiyor. Aleviler, bizim tarihimizde, Atatürk dönemınde rahat solukal- mışlardır. Cumhuriyetten sonradır ki ilk ağızda laisizm oturtul- maya çalışılmış, mezhep ve tarikat kavgaları rafa kaldırılmıştır. Konu geniş ve yaygın çapta tutulduğu, kâfir-Müslüman kavgası- nın unutulduğu bir dönemde Alevilik - Sünnilik olur mu? Nedir Alevilik? Alevilik İslam'da bir bölünme, açıkçası bir ikti- dar kavgasıdır. Belli bir süreç içinde sürmüş, sona ermiştir. Her ülkenin Aleviliği tarih içinde ayrıdır. Alevilik başta dil, sonra din ve kültür oluşmaları ile bir ayrılık olmaktan çıkmıştır Buoün ül- kemizde dil, din, küftür açısından bakıldığı zaman Aleviler ile Sün- niler arasında bir aynm yoktur. Anadolu Aleviliği ötekilerıne göre daha hoşgörülüdür. Orta As- ya'dan göç yoluyla gelen Şamanizm karşılaştığı din ve mezhep- leri etkilemiştir. Hıristiyanlık Anadolu 'da çoktannlı dinleri yok ede- medi. Anadolu'nun İslamlaşmasından sonra Şamanizm çoktan- rılı dinleri silmiştir. Bir ülkede dil, din ve kültür birliği altında yaşayan insanları mezhep kavgaları ile birbirinden ayırmak zordur İktidarda olan siyasetçiler böyle yanlış bir yola saptıklarında ülkeyi parçalamış- lardır. Bugün mezhep yoluyla ayrıcalıklar çıkarmak ısteyen siya- setçiler azdır. Mezhepler ayırıcı olduklan kadar birleştirici de ola- bilirler. Bunu yapan siyasal liderler büyür Yineleyelim. laisizme sımsıkı sarılan siyasetçiler birleştiricidir. Mezhep yolu tutanlar da her zaman ayırıcı olmuşlardır. Anadolu Aleviliği laisizmin yararını gördüğü içindir ki İran'da son patlak veren akımın etkısi görülmemiştir. Çünkü İran Aleviliği laisizm evresinden geçmediğı için bağnaz ve ayıncı olmuştur. Anadolu Aleviliği için de güleç görünmemiştir. Çünkü tarih içinde, Ana- dolu Aleviliği acı da olsa bir deney geçirmiştir. Hatta Yavuz'un bile bu deneyden pişman çıktığı söylenir. Tarih açısından bakarsak Alevilik Islam tarihi içinde bir röne- sanstır. İnsanlar arasında hoşgörüye, uygarlığa, sevgiye daya- nır. Aleviliği bölücülük gibi görme ve gösterme kimsenin işine yaramamıştır. Bundan sonra da yaramaz... ÇAUSANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL "İşyeri Hekimi O l a r a k " SORU: Uzman hekimim. 5 yıl 6 ay mernuriyet görevinden sonra 10 yıldan fazla süredir Bağ-Kur'a baglı olarak ser- best çalışmaktayım. Şu anda Bağ Kur'a 8. basamaktan prim ödemekteyim. Bağ-Kur dışındaki sosyal giivenlik kurumlanndan 4 yıl sonra emekli olabiliyonım. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı memuriyele donmek istemi- yorum. 1990 yılında işyerimi kapatıp Bağ-Kur'dan ay- nlarak bolgeradeki özel fabrikalann birinde işyeri hekimliğini üsllenmck istiyonım. 1) tşyeri bekimi olarak göre>- aldıktan sonra yeniden mo- ajenehane çalışmama dönebilir miyim? 2) tşyeri hekirnliğinden SSK'ca en yüksek yaşhlık aylığı (6.400 göslergeden) alarak emekli olmam murnkün mü? 3) Bir işyerinde kaç işçiden sonra hekim çalıştırma zo- runlugu vardır? Örneğin 30 işçi çalıştıran bir işyerinde işyeri hekimi bulundumlması söz konusu olabilir mi? 4) Birden fazla. örnegin iki işyeri hekimi bulundunıl- rnası 100-150 arası isçi çaJışIıran işyerlerinde söz konu- su mudur? YANIT: 1) Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 17.12.1974 tarih 5734 Esas ve 7231 kararında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın uy- gulanabilmesi bakımından bir kişinin sigortalı sayılabilmesi için çalışan ile çalıştıran arasındaki iüşkinin hizmet akdi olması yeter- li görülmemiş. Ayrıca hizmet akdi konusu çalışmanın da işverene ait işyerinde görülmesinin gerektiği belirtilmiş ve "doktorun, iş- yerinde çalışması olmaması nedeniyle sigortalı sa>ılamayacağı" vur- gulanmıştır. Hizmet akdine dayalı işverenin işyerinde işyeri hekimi olarak ça- lışmanız, sigortalı olmanıza engel değildir. Aynca kendi muaye- nehanenizde calışmanız da söz konusudur. 2) SSK'ca en üst gösterge olan 6.400 üzerinden yaşhlık aylığı ba|- lanabilmesi için aynı göstergeden kesiksiz 5 takvim yılı Malüllük, Yaşhlık ve Ölüm Sigortaları primi ödemek gerekir. 3) 19.2.1973 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "İşçi Sağlığı ve Iş Güvenliği Kurulları Hakkmda Tiızük" uyarınca "sanayiden sa- yılan ve devarah olarak en az elli işçi çalıştıran (Elli dahil), altı aydan fazla siırekh' işlerin yapıldığı işyerlerinde, her işveren bir iş- çi sağlığı ve işgüvenliği kurulu" kunnakla yükümlü tutulmuş ve bu kurulda da "işyeri hekimi" bulundumlması zorunlu kılınmış- tır. 50'den az işçi çalıştıran işyerlerinde "hekim" çalıştırıp çalıştır- mamak, işverenin isteğine bırakılmıştır. 4) Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdüriüğü'nün 3 Mart 1986 tarih ve 3 sayılı genelgesinde "Işyerine ikinci bir hekim için yetki talep edilmesi halinde, ikinci hekime ne sebeple ihtiyaç duyüldu- ğu hususunun açıklanması" öngörülmüş. olup, bir işyerine birden çok hekim atanamayacağına ilişkin bir hüküm getirilmemiştir. Aynı genelgede "Bir hekime iki işyerinden fazla işyeri için yetki tanınması uygun" görülmemiştir. Emre Kong 1 Hocaefendi'nin Sandukast Emre KonearR O M A N U 2. B A S I M C i n a y e t » A ş k » S e r ü v e n « • Esrar» Entrika»İşkence • islâm«Egzistansiyalizm • D i y a l e k ü k REMZİ KİTABEVİ EKIM YAYINLARI LENIN SON YAZILAR, SON MEKTUPLAR 3. BASKI, 1.500.-TL. PK. 328 - KONUR SK. 8/6 YENIŞEHIR/ANK. REFİK DURBAŞ GEÇTİ Mİ GEÇEN GÜNLER Dş.irier ADAM YAYINLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear