Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
Le Monde'da
Türkiye
• PARİS (Cumhuriyet) —
Fransa'nın ciddi gazetesi Le
Monde, dünkü sayısında
Türk ekonomisine geniş bir
yazı ayırdı. Sophie
Gherardi'nin kaleme aldığı
yazı, "Özal boys"un son
ekonomik önlemlerle ölüm
kalım savaşı verdiğini
yazıyor. Le Monde'a göre,
özel tüketimi arttırmaya
yönelik bu girişim, Türk
sanayisine karşı bir çeşit
meydan okuma... Bakan
Güneş Taner'in güven verici
sözlerine karşılık, cuma
günü yıllık raporunu
yayımlayan OECD'nin aynı
iyimserliği paylasmadığını
vurgulayan yazı: "OECD
yüzde 3-3.5'Iuk bir
kalkınma hızı öngörüyor.
'Alaturka' makro ekonoraik
önlemlerin etkili olup
olmayacağı konusunda
OECD alafranga bir
yaklaşımla görüş
bildirmekten kaçınıyor"
diyor.
Kâgıt fiyatlan
• ANKARA (ANKA) —
Son on yıllık dönemde
yapılan zamlarla en büyük
darbe kultüre indirildi. 24
Ocak 1980'den bu yana
geçen sürede en fazla
zammın gazete kâğıdına
yapıldığını bunun dogal bir
sonucu olarak ikinci sırayı
gazetenin aldığı görüldü.
Ocak 1980'de 10 bin 750
lira olan bir ton gazete
kâğıdının fiyatı, bir milyon
457 bin 500 liraya yükseldi.
Bu değerlere göre gazete
kâğıdı 135 kat zam gördü.
Gazete kâğıdına yapılan
zam, gazete fiyatlanna
daha düşük oranda yansıdı.
On yıllık dönemde gazete
fiyatlan 119 kat artarak 5
liradan 600 liraya çıktı.
Sahte hisse
senedi
• GAZtANTEP (AA) —
Sahte hisse senetlerini
Ankara'da bastırdığı
belirlenen ve Gaziantep*te
yakalanan Mevlüt
Yalçındağ, lstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nden gelen bir
ekip tarafından
sorgulanmak üzere
götürüldü. Yetkililer,
Yalçındağ'ın Gaziantep'te
alınan ifadeleri
doğrultusunda Ankara'da
yapılan operasyonlar
sonucu, sahte hisse senedi
şebekesinde yer alan
Cüneyt Aktaş ve Mehmet
Doğan'ın da yakalandığını
bildirdiler. Öte yandan
tktisat Bankası tarafından
yapılan açıklamada,
Çukurova Elektrik hisse
senetlerinden satın alıp
banka nezdinde muhafaza
eden müşterilerin tüm
haklarının banka teminatı
altında olduğu ve bu
nedenle doğacak tüm
kayıplann banka tarafından
karşılanacağı kaydedildi.
Yugoslavya'nın
OECD tiyeliffl
• Ekonomi Servisi —
Yugoslavya, tam üye
olabilmek için Ekonomik
ve Kalkınma Işbirliği
Örgütü OECD'ye başvurdu.
Yugoslavya'nın tam üyelik
başvunısunun geçen
perşembe günü OECD'nin
Paris'teki merkezinde
örgütün Idare Konseyi ile
Yugoslav üst düzey
yetkililerinin katıldığı özel
bir toplantıda ele alındığı
bildirildi.
Tüketici paneli
• Ekonomi Servisi — Tüm
Tüketicileri Koruma
Derneği'nin düzenlediği
"Kartellere ve Tekellere
Karşı Alınacak Önlemler -
Anti Kartel Yasa Tasarısı ve
Tüketicinin Korunması"
konulu panel dün yapıldı.
Panelde konuşan Tüm
Tüketicileri Koruma
Derneği Başkanı Mehmet
Barak, Türkiye'de serbest
piyasa ekonomisinden söz
edilemeyeceğini birçok
sektöre tekel ve kartellerin
hâkim olduklarını
belirterek, enflasyonun
gerçek sorumlularının
bunlar olduğunu söyledi.
Samsııııg
Türkiye'de
• Ekonomi Servisi —
ÖNSEL AŞ, Güney Kore
yapımı Samsung faksimile
makinelerinin, Türkiye'deki
tek distribütörlüğünü
üstlendi. Böylece alanında
ilk kez bir Güney Kore
yapımı faksimile makinesi
Türkiye'de satılmaya
başlandı. Güney Kore'nin
en buyük ihracat
şirketlerinden olan
Samsung'un bünyesindeki
Samsung Electronics Co.
Ltd., 1960'da kuruldu ve
hızla büyüyerek elektronik
alanındaki ürünlerde
ülkesinde en büyük üretim
ve ihracatçı oldu.
ÎŞO'dan sonra TÜSIAD'da da 'irtica' konuşuldu
ica tedîrgîııliffiABDURRAHMAN
YILDIRIM
tstanbul Sanayi Odası'ndan
sonra TÜSİAD da "irtka" uyarı-
sı yaptı. TÜStAD Genel Kurulu'n-
da Başkan Cem Boyner,
"1990'lara girerken en büyük ih-
tiyacımız açık fikirliliktir, yenilik-
çiliktir. Taassup ve hele hele geri-
cilik hiç değildir" dedi. Boyner,
Atatürk'ün kurduğu laik Turk
Cumhuriyeti yerine, "Ortaçağ ka-
ranlığını getirmeye kimsenin gü-
ciiniin yetmeyeceğini" vurguladı.
Cem Boyner ve ekibinin bir üye
dışında yeniden göreve geldiği
TÜSİAD Genel Kurulu'nda, TÜ-
SİAD'ın önceden beri savunduğu
"toplumsal uzlaşma" çağnsı yine-
lendi. Savunma harcamalarının
serbestçe tartışılması istendi. Özel-
leştirmeye hız kazandırılması iste-
nirken borsanın özelleştirmeye ve
halka açılmaya elverişli hale gel-
diğine dikkat çekildi ve bu tarihi
fırsaıın kaçırılmaması gerektiği
vurgulandı. Özelleştirme konu-
sunda sert birlislupla konuşan Sa-
kıp Sabancı ise "Devlel adına ya-
pılmış anlaşmalann bozulmasının
Türk devletine karşı uluslararası
piyasalarda güven buhraııı
yaratacagını" savundu.
Yönetim
TÜSİAD Genel Kurulu'nda tek
liste çıkarıp kazanan Cem Boy-
ner'in yeni yönetim kurulunda sa-
dece Ersin Faralyalı'dan boşalan
üyeliğe yine tznıir bölgesinden
Muharrem Kayhan seçildi. Halis
Komili ile Bülent Eczacıbaşı'nın
başkan yardımcısı olarak görev al-
dıklan yönetim kurulunda Giiler
Sabancı, Yıldınm Aktiirk, Vural
Akışık, Erkut Yiiceoglu, Yüksel
Pulat ve Haluk Özsanıhan yeni-
den secildiler. Sakıp Sabancı'dan
boşalan TÜSİAD Yüksek İstişa-
re Konseyi Başkanlığı'na ise Rah-
mi Koç gctırildi.
Geçen yıllarda olduğu gibi yi-
ne Etap Marmara Oteli'nde top-
lanan TÜSİAD Genel Kurulu'na
Izmir grubunun katılmadığı göz-
lendi. "Teşkilallanma ve tabana
yayılma" açısından TÜSİAD'ı ye-
tersiz bulan Izmir grubunun Ege
bolgesinde benzeri bir dernek kur-
ma girişiminin bulunduğu öğrenil-
di. Bu grubun öncülüğünü Çl-
MENTAŞ Yönetim Kurulu Baş-
kan Vekili ve TÜSİAD üyesi Ömer
Akkerman'ın çektiği, Ersin Faral-
yalı'nın ise "parçalanmama" gö-
ruşunu savunarak ayrılmaya taraf-
tar olmadığı belirtiliyor. Genel ku-
rula TÜSİAD'ın kurucularından
Vehbi Koç'un yam sıra Şarık Ta-
ra, tbrahim Bodur, Nunıllah Gez-
gin gibi sanayicilerin kanlmadık-
ları görüldü.
279 üyeden 150'sinin hazır bu-
lunduğu genel kurula İstiklal
Marşı'nın topluca söylenmesiyle
başlandı. Sakıp Sabancı'nın kısa,
Cem Boyner'in uzun konuşmala-
rı coşkulu alkışlarla noktalandı.
DPT eski Müsteşan Yıldınm Ak-
türk'ü ilk kez geçen dönem yöne-
tim kuruluna alan TÜSİAD yeni
üyesi, Merkez Bankası eski Baş-
kanı ve Hazine Dış Ticaret eski
Müsteşan Yavuz Canevi'ye de yö-
netim kurulu yedek listesinde yer
verdi. TÜSİAD, Güler Sabancı-
dan sonra ikinci bayan üyesine de
Ishak Alaton'un kızı Leyla Ala-
lon'la kavuştu.
CEM BOYNER'DEN
Eğitim sistemimizi laik,
Atatürkçü şemsiye
altında birleştirmeliyiz.
1990'lara girerken en
büyük ihtiyacımız açık
fikirliliktir,
yeniiikçikliktir. Taassup
ve hele hele gericilik hiç
değildir.
Dini Ttirkiye'yi
karanhklara itrnek üzere
siyasi amaçları uğruna
istisrnar etmeye yönelik
zihniyet başarılı olamayacaktır.
Tarafian daha iyi bir Türkiye için anlaşmaya,
uzlaşmaya tekrar davet ediyoruz.
Erken seçim isteyenler, bu karann uzlaşmaksızın
alınmasmı daha mı kolay sanmaktadırlar?
Tabulann yıkıldığı bir dönemde, para ve insan
gücünün Silahh Kuvvetler'ce verimü bir şeküde
kullanılması konularının, serbestçe tartışdması
zamanı gelmiştir.
SAKIP SABANCrDAN
"Ne biz yapabiliriz,
çünkü paramız yok. Ne
başkalarma yaptırınz,
çünkü onlar yabancı. Ne
biz alabiliriz, çünkü
paramız yok. Ne
başkalarma sattınnz,
çünkü onlar yabancf'
politikasını sürdürürsek
Türkiye'de devlet
işletmelerinin
özelleştirilmesi ve yeni
yatınmiar mümkün olmayacak demektir.
Devlet adına yapılmış anlaşmaiarm, verihniş sözlerin
bozulması. Türk devletine karşı uluslararası
piyasalarda güven buhranı yaratır.
Doğu Avrupa ve SSCB'deki ge-
lişmelerin de konuşulduğu genel
kunılun ardından TÜSİAD üye-
leri. Dışişleri Bakanı Mesut Yıl-
maz'dan uluslararası gelişmeleri
ve Turkiye'nin dış politikasını din-
lediler.
Neler konuşuldu?
TÜSİAD Genel Kurulu'nda ya-
pılan konuşmalar şu ana konular-
da toplandı:
Toplumsal uzlaşma: TÜSİAD
Başkanı Cem Boyner, "Erken se-
çim isteyenler bu karann uzlaş-
maksızın alınmasını daba mı ko-
lay sanmaktadırlar" diye sorduk-
tan sonra şoyle dedi: "Tarafları
daha iyi bir Türkiye için anlaşma-
ya, uzlaşmaya tekrar davet ediyo-
ruz... Dünyadaki gelişmeler ışığın-
da iktidarlar ülkeleri anlaşarak,
danışarak, paylaşarak yönetmeyi
öğreneceklerdir. İş âlemini, işçi
sendikalarını, universiteyi, basını
yok sayarak, rakip sayarak, 'gü-
cüm var, dolayısıyla istediğimi
yapanm' dönemi sona ermektedir.
Çeşitli birimler olarak, hükümet,
muhalefet, bürokrasi, iş âlemi, işçi
sendikaları, tarım kesimi, üniver-
site aniaşmayı sağlamak zorunda-
yız. İşbirliği olmaksızın yaşam
dünyada kalmadı"
trtica: Cem Boyner konuşma-
sında irticaya değinerek şunları
söyledi: "Eğitim sistemimizi laik,
Atatürkçü şemsiye altında birleş-
tirmeliyiz. 1990'lara girerken en
büyük ihtiyacımız açık fikirlilik-
tir, yenilikçiliktir. Taassup ve he-
le hele gericilik hiç değildir... Ata-
türk'ün kurduğu laik cumhuriye-
tin yerine ortaçağ karanlığını ge-
tirmeye kimsenin gücü yetmeye-
cektir. Kutsal bir kavram olan di-
ni, kişi vicdanı ve Tanrı arasında
bir kavram olmaktan çıkarıp ka-
mu düzenini yönlendirmek, Tür-
kiye'yi karanhklara itmek üzere si-
yasi amaçları uğruna istismar et-
meye yönelik zihniyet başarılı ola-
mayacaktır"
Savunma harcamalan: Cem
Boyner, Türk ordusunu modern-
leştirme çalışmalarının yavaşlatıl-
ması yönünde heyecan ve roman-
tizmin aklın önüne geçmesine en-
gel olunmasını istedi ve şöyle de-
vam etti: "Ancak tabulann ve du-
varların yıkıldığı bir dönemde sa-
vunma giderlerimizin, kaynakla-
rın, özellikle para ve insan gücü-
nün Silahh Kuvvetler'ce verimli bir
şekilde kullanılması konularının
serbestçe tartışılmasının zamanı
gelmiştir. Kavramlann dokunul-
mazlığı savunanın arkasına sığına-
rak doğruyu bulabileceğimiz ka-
nısında değilim. Ulusça heyecan-
la uyum göstereceğimiz açıklık
akımının, savunma giderlerinin
tartışılmasında da etkili olmasını
bekliyoruz:'
9O'lı yıllann gündemi: "Boşa
geçirecek günümüz yoktur" diyen
Boyner, dünyadaki gelişmelerin
ışığında 1990'larda yöneticilerin
halka daha fazla güvenmeleri ge-
rektiğini savunarak şunları söyle-
di:
"Daha katılımcı toplum, daha
çok uzlaşma, danışır yönetim, da-
ha çok insana saygı, daha adil ge-
lir dağılımı, daha çok halka gu-
ven, daha çok devlet insanlar için,
daha az insanlar devlet için ve ni-
hayet vergimi ödüyorum, dolayı-
sıyla karşılığında hizmet bekliyo-
rum sesleri. Bunlar gündemlere
yerleşecek"
Özelleştirme: TÜSİAD Başka-
nı Cem Boyner, özelleştirme ko-
nusunda şöyle konuştu: "Dilerim
devletimiz fazla kilolannı atıp sağ-
lıklı yaşam biçimini benimser. Di-
lerim KİT'lerin ve kamu bankala-
rının özelleştirilmesi artık konuş-
ma konulan olmaktan çıkıp iş ko-
nuları haline gelir. Bu bağlamda
hur, bağımsız özel televizyon ya-
yınlanna bir an önce izin verilmesi
ornek bir adım olacaktırJ' Sakıp
Sabancı ise özelleştirme programı-
nın hızla ve ciddiyetle yürütülme-
sini isteyerek sözlerini şöyle sür-
dürdü: Özelleştirme hatalı başla-
mış, hatalı yürümüş, bu sebeple
nerede ise işlemez hale gelmiştir.
"Biz ne yapabiliriz. (Çünkü pa-
ranîız yok.) Ne başkalarma yap-
tınrız. (Çünkü onlar yabancı.) Ne
biz alabiliriz. (Çünkü paramız
yok.) Ne başkalarma sattınnz.
(Çunkü onlar yabancı)" politika-
sını sürdürürsek, Türkiye'de dev-
let işletmelerinin özelleştirilmesi
ve yeni yatınmiar mümkün olma-
yacak demektir.
Son zamanlarda devlet adına
yabancı sermaye ile yapılmış an-
laşmalara karşı özellikle siyasi
partilerin önderliğinde başlatılan
ve yürütülen kampanyaların dev-
let işletmelerinin serbest piyasa
koşullanna geçişini ve özelleştiril-
mesini olumsuz etkileyeceği orta-
dadır.
Devlet adına yapılmış anlaşma-
lann, verilmiş sözlerin uluslararası
anlaşmazhklara, hukuk ihtilafla-
rına neden olabilecek biçimde bo-
zulması, askıya alınması şu veya
bu kişiye, şu veya bu partiye değil
tümüyle Türk devletine karşı ulus-
lararası piyasalarda güven buhranı
yaratır."
Borsava çağrı: Genel kurulda
Finansbank Yönetim Kurulu Baş-
kanı Hüsnu Özyeğin borsa hak-
kında şunları söyledi: "Borsanın
hem özelleştirme hem de halka
açılmaya elverişli hale gelmesiyle
Türkiye Cumhuriyeti'nin ekono-
raik, sosyal ve siyasal dengesinde
gelmiş geçmiş en önemli fırsatlar-
dan biri kapımıza gelmiştir. Bu
borsaya lütfen sahip çı kalım. Eğer
Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı
İdaresi yilbaşından itibaren eliıı-
de bulunan iştirak hisselerinden
300-400 milyar liralık hisse satsay-
dı hem başarılı bir özelleştirme ya-
pacaktı hem de borsa endeksi yıl-
başındaki düzeyi olan 2200'lerde
kalacaktı. TKKOt'nin alım ve sa-
tım yetkisi arttınlmalıdır. Borsa
yoluyla yüzde 8-12 arasında bir
maliyetle finans temin etmek
mümkün. Borsanın bina sorunu
var. Bir de endeks yanlış hesaplan-
maktadır. Piyasa değeri üzerinden
vupıJan bu hesaplamada çok az iş-
lem gören hisseler bile endekse
büyük etki yapıyor. Bunu düzelt-
meliyiz. Elimize geçen tarihi fır-
satı kaçırmamalıyız."
UretîciTEJC aıııpııl kavgası
AmDulcülerden tavsiveler
• & & •
• Ampulü yazılı voltajın üzenndeki voltajda
kullanmayın
• Ampulün dıp taraf:ndakı "mareket yeşlli" boya
katıverengiye dönüştüğünde ampuiünüzü değiştırin.
• Ampullerin ekonomik ömrü sabit voltajda
kullanıldığı takdırde 700 saattır.
• Ampulün takıldığı elektrik tesısıntn kalıteli olmasına
ve çok sık açıp kapama yapılmamasına dikkat edın
• Ucuz diye tanınmamıs narka almayın.
Dikkat edildiğı halde zamansız kullanılmaz hale
gelen ampullerıniz içın hakkınızı
mutlaka arayın.
Ekonomi Servisi — lstanbul Ti-
caret Odası'nın elektrik ampulle-
ri ile ilgili sorunları tartışmak için
düzenlediği toplantıda ampul üre-
ticileri, toptan satıcıtan ve TEK
birbirini suçladı. TEK, ampulle-
rin kalitesiz olduğunu belirtirken
üreticiler elektrik voltajının sürekli
değişmesine ve tüketicinin bilinç-
sizliğine suç buldular. Ampul sa-
tıcıları ise bozuk çıkan ampulle-
rin üreticilerce geri alınmamasın-
dan yakındılar.
Toplantımn açış konuşmasını
>-apan tTO Meclis Başkanı Kemal
Yarar, tüketicilerin ampullerin çok
çabuk arızalanmasmdan ve patla-
masından şikâyetçi olduğunu be-
lirterek konunun sadece ampul
üreticilerini değil elektrik şebeke-
sinden armatür yapımcılanna ka-
dar zincirin bütiin halkalarını il-
gilendirdiğini söyledi. Yarar, top-
lantıda kuruluşlann hatalarını de-
ğil, Avrupa Topluluğu'na uyum
aşamasındayken durumun nasıl
düzeltileceğini tartışmak gerekti-
ğini vurguladı.
Daha sonra söz alan TEK ls-
tanbul Müessese Müdürü Rama-
zan Doğramacı, ampuüerle ilgili
şikâyetlerin düşük gerilim olan
hatlar yerine yüksek gerilim olan
hatlarda yoğunlaştığına işaret ede-
rek, son yıllarda butün hatlarda
gerilimin yükseldiğini, bu neden-
le ampul üreticilerinin yüksek vol-
taja dayanıklı ürün çıkarmaları
gerektiğini savıındu. TEK Mües-
sese Müdürii'nü yanıtlayan Tekfen
yetkilisi Kamuran Sertel. ampul-
lerde hiçbir sorun olmadığını be-
lirterek TEK'in voltajın sürekli de-
ğişmesi sorununu çözmesi gerek-
tiğini vurguladı. Sertel, "Biz hangi
voltajda iiretirsek üretelim gece
başka giindiiz başka olan voliaj
ampullerin ömnınü kısalüyor" di-
ye konuştu.
Ampul satıası Taçkın Elektrik
yetkilisi Erdem Taçkın, voltaja suç
bulmanın yetersiz kaldığını belir-
terek "Üretici firmalar bozuk çı-
kan mallan geri alraalılar. Çünkü
bu çok sık oluyor, zarar ediyoruz"
dedi.
Taçkın'ı yanıtlayan Philips
yetkilisi Tuncay Aksoy, florasan-
larda iadeyi kabul ettiklerini ha-
tırlatarak "Ancak butün bn tarüş-
malar yerine Türkiye'de üretilen
ampullerin hepsini bir araya geti-
rip tarafsız bir yerde test ettirsek
daha iyi olmaz mı?" diye sordu.
Aksoy'un önerisini benimseyen
İTO Meclis Başkanı, odanın önü-
müzdeki günlerde bu testi gerçek-
leştireceğini söyledi.
Ihracatçıyaprim desteği39 malın destekleme prim tutarları arttınldı. Et
ihracında ton başına 170 dolar olan destekleme
primi 300 dolara çıkanldı. Yüz metrekaresi 500
dolar olan halı ihraç primi, 800 dolara çıkanldı.
ANKARA (AA) — Para ve
Kredı Kurulu, ihracatında Destek-
leme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan
prim ödenecek malların listesini
yeniden belirledi.
Buna göre, 39 malın ihracatın-
da odenen destekleme prim tutar-
ları arttınldı. 32 malın ihracatın-
da Destekleme Fonu'ndan ödene-
cek prim üst sınırı duşürüldü, 7
mal da destekleme kapsamından
çıkanldı.
Para ve Kredi Kurulu'nun dün-
kü Resmi Gazete'de yayımlanan
tebliğine göre, ihracatında Destek-
leme Fonu priminden yararlandı-
rılan madde sayısı 122'den 116'ya
düşüruldü.
Tebliğ ile et ihracında ton başı-
na 170 dolar olan destekleme pri-
mi 300 dolara yukseltildi. Malt ih-
racında 30 dolar olan prim de 50
dolara çıkanldı.
Daha önce ton başına 100 do-
lar olan meyve suyu konsantresi
ihraç primi yeni düzenleme ile 250
dolar olarak uygulanacak.
Kauçuktan mamul dış lastik ih-
racında adet başına 1.5 dolar ye-
rine 2 dolar, ton başına da 100 do-
lar yerine 200 dolar destekleme
primi ödenecek. İplik ihracatında
ise ton başına 100 ve 130 dolar
olan destekleme primi 150 dolar;
kadife, peluş, tırtıl ve havlu cinsi
mensucat ile tül ve diğer ağ men-
sucat için ödenen 150 dolarlık
prim de 225 dolar olarak belirlen-
di. Sentetik ve suni ipliklerden üre-
EKONOMIDE KULIS
MERALT4MER
Koç-Amex: Ayrılıyorlar mı?Koç-Amerikan Bank, önü-
müzdeki aylarda yeni gdişmdere
aday göriınüyor. Koç Grubu'nun
banka yönetimiyle ilgili olarak
Amerikan Expre:s'le yaptığı 5
yühk yönetim anlaşması 1991 yı-
lı şubatında sona eriyor. Aynı
statünün devam edip etmemesi-
ne ise en geç haziran sonuna ka-
dar karar verilmesi gerekiyor.
Ekonomi kulislerinde dolaşan
haberlere göre Koç Grubu
Amex'le olan ilişkisinden mut-
lu değil. Aradan geçen 4 yıl için-
de bankanın yeterince büyüye-
mediğini düşünüyor ve bu ise
"dur" demek istiyor.
Koç Grubu üst yönetimiyle
Amex'çiler arasında bu konuy-
la ilgili müzakereler bir süredir
sürüyor. Şu anda bankanın yüz-
de 51 hissesi Koç Grubu 'nda,
yüzde 49'u Amex'te. Bankanın
sermayesi ise 13,5 milyar lira do-
laylannda.
Banka sermayelerinin 50 mil-
yarlar, 100 milyarlarda dolaştı-
ğı bir ortamda. Koç-Amerikan
Bank'ın faaliyetleri 13,5 milyar-
lık sermayeyle ister istemez
"güdiik" kalıyor. Koç Grubu^
nun isteğine rağmen yabancı or-
tak sermaye arttırmaya yanaşmı-
yor. Bu durumda da Koç Gru-
bu önemli bir tercihle karşı kar-
şıya kalmış oluyor: "Tamam mı,
devam mı?..
Kulislerdeki hava, Koç Gru-
bu'nun özellikle yönetim anlaş-
masına 1991 şubatından itibaren
devam etmek istemediği yoiun-
da. Yani o konudaki tercihleri
"tamam"! Ama ortaklık konu-
sunda eğer Amex'çiler fikirleri-
ni değiştirip de sennaye arttın-
mına katılmak isterlerse "buyur-
sunlar", yani "devam".
Fakat bugüne kadar, ustelik
yönetim de kendilerindeyken
sermaye arttırımına sıcak bak-
mayan Amex'çiler, bundan son-
ra neden fıkir değiştirip deTürki-
ye'ye para getirsinler? O zaman
o İconuda da "tamam".
Koç Grubu artık "adına" ve
"boyutlanna" yakışır büyük bir
banka istiyor ve bu banka eğer
Amex'çilerle olmayacaksa, bel-
ki tek başına sermaye arttırımı-
na gıderek Amex'in yüzde 491uk
hisse payını yıllar içinde eritmek
çözüm olabilir. Ya da Amex'le
ilişkiler tümüyle kopar ve o za-
man Koç Grubu yeni bir banka
izni için Hazine'ye başvurabilir.
Çünkü bu ortaklık sürdükçe,
Koç Grubu'nun bankacıhk ala-
nında Amex'in onayını almadan
tek başına karar alması müm-
kün değil.
Hatta bu çerçevede İş Banka-
sı'mn yeni Bankalar Yasası çer-
çevesinde satmayı düşünebüece-
ğinden söz edilen iştiraki Dıs-
bank'ın bile adı geçiyor. Banka-
cıhk aianındaki faaliyetlerini en
kısa zamanda genişletmek iste-
diği beh'rtilen Koç Grubu'nun,
diğer seçeneklerden hızlı sonuç
alınamazsa, Amex'le ılişkilenni
tümüyle kestikten sonra Dış-
bank'a talip olabileceği dile ge-
tiriliyor.
Sankiküçük TUSIADTürk-Amerikan İş Konseyi'-
nin hafta içinde toplanan genel
kurulunun ardından verilen ye-
mekteydik. Başkan Sedat Aloğ-
lu, tek bir degişiklikle yeniden
seçilen yönetim kurulunu okur-
ken, bir anda kendimizi TÜSİ-
AD'da zannettik. 10 kişüik TÜ-
SİAD Yönetim Kurulu'ndan
başkan ve başkan yardımcıları
dahil 4 kişinin Türk-Amerikan
tş Konseyi'nin de yönetiminde
yer aldıklarını gördük. Üstelik
TÜStAD'dan "fazla" olarak
burada halef-selef 2 başkan bir-
aradalar.
Yönetim kurulu listesine ba-
kın, siz de bize hak vereceksiniz:
Başkan Sedat Aloğlu, Ömer
Dinçkök (TÜSİAD eski Başka-
nı), Cem Boyner (TÜSİAD Baş-
kanı), Bülent Eczaabaşı (TÜSİ-
AD Başkan Yardımcısı), Halis
Komili (TÜStAD Başkan Yar-
dımcısı), Vunü Akışık (TÜSİ-
AD Yönetim Kurulu üyesi),
Ceffi Kamhi, Temiz Üstün ve
yeni üye Mnstafa Koç.
Koç ailesinde üçüncü kuşağın
iş hayatındaki ilk temsilcisi
.Mnstafa Koç, Türktrade'ye ön-
cekj hafta başkan olan Ram Dış
Ticaret'in murahhas azası Evren
Artan'ın yerine Türk-Amerika
tş Konseyi'ne girdi.
Bülent Eczacıbaşı'na "Biz
farkına vgrmadan TÜStAD'ı
Türk-Amerikan İş Konseyi'nc
taşımışsınız..." diye sorduk.
"Bu konsey Türkiye açısından
çok önemli" cevabını aldık.
Koç "kapılarını" aralıyor
Koç Grubu, Vehbi Koç'un kuruculuğu
hariç 19 yıllık TÜSİAD'da ilk kez Rahmi
Koç'la "başkanlık" koltuğuna oturmayı
kabul etti.
Koç Grubu, Vehbi Koç'un ku-
ruculuğu hariç 19 yıllık TÜSİ-
AD'da ilk kez çok önemli bir gö-
reve talip oldu. Koç Holding Yö-
netim Kurulu Başkanı Rahmi
Koç, dünkü genel kurul sonu-
cunda Sakıp Sabancı'dan boşa-
lan Yüksek tstişare Konseyi Baş-
kanlığı'na seçildi.
Oysa Koç üst yönetiminden
bir temsilci, bugüne kadar TÜ-
StAD yönetiminde hep yer aldı-
ğı halde, Koçlar genel "kapalı"
tavırlarına paralel olarak TÜSt-
AD'da da ısrarla ön planda gö-
rünmemeye özen göstermişler ve
en fazla "başkan yardımcılığı"
sandalyesini doldurmayı kabul
etmişlerdi.
Ekonomi çevrelerinde önceki
gün akşama kadar "Acaba Rah-
mi Koç son anda cayar mı" di-
ye küçük de olsa bir kaygı var-
dı. Ama dendiğine göre Rahmi
Koç karannı daha 1989 basında
veımişti ve cayması da söz ko-
nusu değildi. Hatta başkan ada-
yı olarak Feyyaz Berker ve Me-
lih Özakat'm yani sıra Bornsan
2
ın sahibi Asım Kocabıyık'ı da
Yüksek tstişare Konseyi Başkan
Yardımcıhğı'na davet etmişti.
Koç Grubu üst yönetimi her
ne kadar "bizim tavnmızda de-
ğişiklik yok" dese de kulislerde
yapılan yorum, düne kadar içe
dönük olarak yaşayan ve başına
çıkmamaya özen gösteren bu
büyük grubun artık kapılarını
aralamaya karar verdiği yolun-
daydı. Nitekim Koç Holding
tdare Komitesi Başkanı Can Kı-
raç'ın "Koç'Mann bakış açısında-
ki bu değişiklik sonucu çeşitli
konferanslarda konuşmaa oldu-
ğu hem Can Kıraç'ın hem de Su-
na Kıraç'ın yine aynı çevrede ga-
zetelerde tam sayfa röportajlan-
nın yayımlandığı ifade ediliyor-
du.
Son olarak geçen hafta Koç
1
-
un dış ticaret şirketi Ram'ın mu-
rahhas azası Evren Artan, Türk-
trade'nin başkanlığına seçilmiş-
ti. Gerek Artan'ın, gerekse TÜ-
StAD Yüksek tstişare Konseyi
Başkanı sıfatıyla Rahmi Koç'un
zaman zaman kamuoyu önüne
çıkıp görüş belirtecekleri kesin-
di. Bu durumda kimine göre
Koç Grubu artık yeni bir strate-
ji izlemeye başlamıştı. Üst yöne-
timden Erdogan Karakoyunln-
nun TtSK yonetimine girmesı,
yine üst yönetimden Trvfık Al-
tınok'un YASED Yönetim Ku-
rulu'nda yer alması, genç Mus-
tafa Koç'un Türk-Amerikan tş
Konseyi Yönetim Kurulu üyeli-
ğine seçilerek meslek kuruluşla-
rıyla "tanıştınlması" acaba hep
tesadüf müydü?
İ
YarıyıF turizmi canlandı
ESER ATİLLA
Yorucu geçen 4 aylık bir okul
maratonundan sonra yarı yıl tati-
line giren ilk ve ortaöğretim öğren-
cilerini ve onlarla birlikte yorulan
velilerini "dinlendirme" yanşı tüm
hızıyla sürüyor. SOmestr turiznı-
cileri öğrenci ve velilere "Tuna'da
vals, Mısır'da Nil sefası, L'zakdo-
ğu ipek ve incileri" gibi "dinlen-
me" seçenekleri sunarken yurtdı-
şı gezilerinin faturası bu yıl bir
milyondan başlıyor. Yurtiçi turlan
ise tek kişi için 300 ile 800 bin li-
ra arasında değişiyor.
Geçen yıla oranla talebin ol-
dukça fazla olduğunu belirten
acenteler. birçok turun dolduğu-
nu ve henüz karar vermemiş olan-
ların ellerini çabuk tutmalan ge-
rektiğini belirtiyorlar. Yurtiçinde
Uludağ ve Abant turlarının tama-
men dolduğunu söyleyen Setur
Yurtiçi Turizm Müdürü Murat
Murathanoğlu. aşırı lalep nede-
niyle son anda Pamukkale turları
düzenlediklerini belirtiyor.
Uludağ fiyatlannı pahalı bulan-
ların ise daha çok Bursa'yı tercih
ettikleri ve gunü birlik dağa çık-
tıklan belirtiliyor. Duru Turizm1
in Iç Turizm Müdürü tbrahim Te-
mel ise Uludağ'daki otellerin enf-
lasyonun çok altında bir fiyat art-
tınmına gittiklerini savunuyor. Te-
mel, Türkiye çapında açılan yeni
ve kaliteli otellerin yerli iç turiz-
mi körüklediği ve müşterinin yurt-
dışına gitmektense yurtiçinde gez-
meyi tercih ettiği görüşünde.
Yurtdışı turlarına da talebin
fazla olduğu belirtiliyor. Bu yıl
Uzakdoğu ve Singapur ile kayak
'Yarıyıl"da kaça dinleneceksiniz?
Yurtiçi
Uludağ (T.P.)
Abant (T.P.)
Antalya (T.P.)
Bursa (Y.P.)
Yurttm
Maldiv Adalan (Y.P.)
Singapur/Bangkok/Hong Kong
Paris-Londra
Amerika
Mısır'da Nil Sefası
Moskova
Budapeşte - Viyana
Sarajevo (Y.P.)
Sire
(lin)
5
5
7
8
13
10
9
15
7
7
7
7
1 M$l
1000 TL
600- 300
440- 520
389 - 575
315 • 770
3.661
4.440
2 832
5.652
2.101 - 2.185
2.344
2195
1.026 - 1.073
4 kişi
1000 TL
2.400 - 3.200
1.760-2.080
1.540-2.300
1.260 - 3.080
14.644
17.760
11.328
22.608
8.404 - 8.740
9.376
8.780
4.104 - 4.292
merkezlerinin gözde olduğunu be-
lirten acenteler, "Bu iş fiyal işi. Fi-
yatı iyi tutarsaruz talep görüyor"
diyorlar. Turlann geçen yıla oran-
la döviz bazında aym olduğu, fi-
yat artışlarırun döviz kurlannda-
ki artışa paralel gittiği belirtiliyor.
Yurtdışına tur düzenleyen acente-
lerin en büyük sorunları ise her üç
ayda bir gelen THY zamları ve
100 dolarlık konut fonu. Setur-
un Dış Turizm Müdürü Bozkurt
Cendey, uçak bileti fiyatlarına yıl-
da ortalama yüzde 40 zam geldi-
ğini belirtiyor. Cendey, bunun dı-
şında Avusturya'nın son dakika-
da vize koymasının can sıktığını
vurguluyor. SSCB'de yaşanan son
olaylardan da yakınılıyor. Yılba-
şında bu ülkeye uçak kaldırdıkla-
rını belirten bazı acenteler, yarı-
yıl tatili için böylesine yoğun Xa-
lebin olmadığını belirtiyorlar.
Tüm söylenenlerin aksine bu yıl
daha önceki yülara oranla müşte-
rinin azlığından yakınan acente-
lere de rastlanıyor.
Yurtdışı turlannda ödemeler
dolarla ve peşin parayla yapılıyor.
Ayrıca yurtdışı tur fiyatlarında
konut fonu hariç tutuluyor. Yur-
tiçi turlarda ise 2-4 ay taksit yapı-
lıyor. Vade farklan taksit mikta-
rına göre ayda yüzde 5 ile yüzde
15 arasında değişiyor. Yurtiçi tur-
lannda bazı acenteler peşin öde-
melerde indirime gidiyor.
Öte yandan Uludağ'daki turis-
tik tesisler, sömestr tatili için tüm
hazırlıklarını tamamladılar. Bazı
oteller, özel eğlence programları
düzenledi.
tilen mensucata da ton başına 200
dolar yerine 300 dolar prim veri-
lecek.
Daha önce 100 metrekaresi için
500 dolar olan halı ihraç primi de
800 dolara çıkanldı. Deri ve kau-.
çuktan ayakkabı ve bot ihracatın-
da ödenen destekleme primi ise
3-5 dolardan 1-3 dolara düşürul-
dü.
Tebliğe gore, yerli üretilen demir
çelik kütük ve blumların ihraca-
tında 20 dolar olan prim 30 dola-
ra, dövme taslaklarının primi 115
dolardan 140 dolara, demir çelik-
ten uzun hadde mamulleri 45 do-
lardan 60 dolara yukseltildi.
CanonFaks'layın... Canon'layın
Tek k
«faks"
hesmatI BURO MAKINELERI TİCARET A.Ş.
I Tel: (1) 151 59 20 (9 hat) Faks (1) 143 78 16