22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 OCAK 1990 Yığınsal Tepkiyi Lstîkrar h Demokrasiye Döııüşfürnıek Toplumlan bunahmdan belirli kişilerin umut konumuna yukseltilmesi ya da birilerinin alaşağı edilmesi kurtaramaz. Halkın orgutlu ve bilinçli katılımı kurtarır. Bunu gerçekleştirmek için, bunca deneyimden sonra ve dunyadaki gelişmelere de koşut olarak toplumumuzun çağdaş demokrasinin gerektirdiği siyasal erginliğe ulaşmadığını da rahatça söyleyebiliriz. Prof.Dr. YAKUP KEPENEK Sıyasal yaşamımızda, Cumhurbaşkanlığı seçımı- ne uzanan sureç ve bunu ızleyen gelışraelerın ya- rattığı ka>gılar surmektedır Gelışmeler, bır vonuyle 12 Eylul - ANAP rejımının, bu haksızlık, vurgun ve talan dönemının ömrunun uzamasını sağlıyor öbur yonuyle de ıstıkrarh bır demokrasıye geçışı engelleyıcı ogeler taşı>or Her beş seçmenden dor- dunun ıstememesıne karşın, bu olguyu hıçe saya- rak özal'ın curahurbaşkanı olması ve ANAP'ın hu- kümet etmesı çok sağhksız ve sonu karanlık bır sı- yasal ortam yaratıyor Toplumun değışık kesımle- rınden yukselen bıreysel ve yığınsal tepkılerı yok sayarak ve özellıkle tek kışıye dayalı bır guç odağı oluşturma, ne ulkemızde toplumsal ozlem ve ıstem- lere, ne de dunyadaki gelişmelere uygun duşuyor Bu durumda sıyasal partıler başta olmak uzere, ör- gutlu toplum kesımlerıne, özel ışlevler, gorevler duşmektedır Yığınsal tepkiden örgütsel tepkiye... 12 Evlul - ANAP rejımıne karşı halk, tepkısını gösterıyor 26 Mart I989'da oylarıyla bu rejımı mahkûm etmış bulunan halkımız, bu konuda ya- pılan mıtıng ve toplantıları dolduruyor, tepkısını dıle geürıyor Ancak bu yığınsal tepkıler sağlıklı bır demokrasıye geçışı, demokratık doğuşu -henuz- sağlayamıyor, daha doğrusu sağlamaya yetmıyor Once, vığınsal tepkı, doğal olarak bellı bır kışı, Cumhurbaşkanı Özal uzerınde yoğunlaşıv or Top- lum Ozal'dan kurtulma konusunda koşullanıyor Oysa sorun bır kışıden kurtulma onu "alaşağı etme" sorunu değıl, tum yasal duzenlemelerı, ıç ve dış bağlantılan ve baskıcı uygulamalarıyla surdu- rulmek ıstenen 12 Eylül - ANAP rejımıdır Tepkılenn, bır kışıyeyönehk olması, kaçımlmaz olarak bunun karşıtı bır gelışme yaratıyor Yığın- lar, çozum arayışlarını, belırlı kışılere ındırgıyor, kurtancı arayışma >önelıyor. Belırlı kışılenn umul olması, kunancı olması beklenıyor ya da ısteruyor Sonuçta sıyaset, somut sorunlar ve bunların çözu- mune ılışkın bır duzlemde ve özellıkle buradakı farkhlaşmalar uzerıne kurulamıyor, tersıne çozum farkhlaşmalarının bulunmadığı bır nıtelık kazanı- yor Yığınlar çözumsuzluğe suruklenıyor Yığınsal tepkının somut sorunlara ve bunlann çö- zumune ılışkın farklılaşmalara dönuşmemesı, bır başka olumsuzluğu daha bırlıkte getırıyor Bu olumsuzluk, özellıkle orgutlu hak arama yolları- nın kapalı olduğu, 12 Evlul - ANAP rejınilerının baskıcı ortamında ya da benzerı durumlarda, yı- ğınsal tepkırun gıderek şıddet eylemlerıne donuş- mesı olasılığıdır Toplumun demokratık sureçlerın tıkanması sonucu şıddet onamına suruklenmesı de bılınen sonucu venvor, askerı darbeler, daha bu- yuk bır vıkımla bırlıkte gelıyor Bu nedenlerle, Turkıve'de sıvasetın, salt yığın- sal ve kışıselleştınlmış tepkılerden kurtanlması, so- mut onermelere dayalı ve orgutlu tepkılere dönuş- turulmesı, kesın bır zorunluluk durumuna gelıyor Çağımızda yığınların tepkılennın içenk kazan- ması, demokrasinin esasını oluşturuyor Herhan- gı bır konu ya da sorun uzerınde tartışılması, so- mut çozum önerılen gelıştırılmesı ve tepkılenn bellı çozumlerı amaçlavan bır nıtelık kazanması, sağlıklı bır demokratık ışlevış ıçın vazgeçılmez oğeler olu- yor Sıv. asette orgutlu tepkının araçları, sıyasal par- tüerdır Öbur sivıl toplum örgutlerı, özellıkle sen- dıkalar, dernekler, kooperatıfler ve bunlann bır- lıklen ve basın, bu °;ureçte destek gorev ustlenebı- lır Ancak bu konuda birinci derecede sorumlu olanlar, sıyasal partılerdır 12 Eylul rejımı>le başından butunleşen ve onu surduren AN\P'ı bır yana hırakırsak, başta ana muhalefet partısı SHP olmak uzere, muhalefet par- tılerının sıyasal tartışmaları somut sorunlar uzerın- de voğunlaştırmalan, daha doğrusu somut konu- lara, somut çozumlere eğılmelen gerekmektedır Bu oluşumda, ana muhalefet partısı SHP'nın onculuk etmesı toplumsal konumundan doğan bır zorun- luluk, kaçınılmazlıktır Duşunce ve örgutlenme öz- gurluğu uzenndekı sınırlamalann kaldınlması, çağ- daş sendıkal haklann yaşama geçırılmesı, yargının bağımsızlığı, unıversıte özerklığı, eşıtlıkçı, demok- ratık bır seçım yasası ve benzerı konularda, SHP'nın somut onenlennı yapması, toplum kar- şısında obur partılerın de bu sorunlara eğılmelen sonucunu verecektır Bu sureçte, A partısırun ne ölçude demokrası yanlısı olduğu ya da B partısı- run nasıl bır genel af ıstedığı açıklık kazanacaktır. Somut bır demokrası programı ve bu program çer- çevesınde toplumun tum demokrasıden yana güç- lennı ışbırhğıne çağırma, SHP'nın kaçınamayacağı, kaçınmaması gereken önemlı sorumluluğudur. Giiç birligi Somut bır demokrası programının gelıştırılmesı ve sıyasetın bunun uzennde netleşmesı, bırçok ba- kımdan yararlı olacaktır Once. 26 Mart seçımle- nnden sonra görülen, son gunlerde yemden yoğun- laşan "muhalefetın, muhalefete muhalefetı" gıbı bır saçmalıktan, 12 Eylul-\NAP rejımının ekme- ğıne vağ surmekten başka bır ışe yaramayan boş bır dıdışmeden muhalefet panılen kendılennı kur- tarabılecekur Sonra ve çok daha onemlısı, toplu- mun gozunde, muhalefet partılennın sorunlara sa- hıp çıktığı ve özellıkle ıstıkrarh ve kalıcı bır demok- rasıye geçılebıleceğı kanısı yaygınhk kazanacaktır Kaldı kı bu tur bır demokrası ıçın güç bırlığı sure- cı, 12 Eylul - ANAP rejımının haksızlık, yolsuz- luk ve vurgunlanndan besap sorulacagını. demok- ratık ve toplumsal bır hesaplaşma rararldığın] ıçer- melıdır. Bu tur bır hesaplaşma yaklaşımı, 12 Eylul- ANAP rejımıyle yandaşlarırun daha az saldırgan olmalarını sağlayacağı gıbı, bu rejımın bır an ön- ce >ıkılmasınm da yollannı acacaktır Turkıye'de sıyasetın gundemındekı temel sorun, 12 Eylul-ANAP rejımını, ıstıkrarh ve kalıcı bır de- mokrasinin yollannı açarak sona erdırmektır. Bu- rada bır noktanın altı önemle çızılmelıdır Demok- rasıye geçışı, bır partı tek başına yapacak guçte olsa, yapılacak genel seçımde gerekh Mechs çoğunluğunu yakalasa bıle, bu sureçte uzlaşmacı bır yaklaşım yeğlenmehdır Salt Mechs çoğunluğuyla tek bır par- tı, kalıcı ve ıstıkrarh bır demokrasıye geçışı ustle- nemez Bu nedenle, 12 Eylul-ANAP rejımıne kar- şı olan sıyasal partılerın, somut önenler uzennde demokrası ıçın uzlaşmaya hazır olduklannı önce- den kanıtlamaları gerekır Yapılabılecek en guzel uzlaşma, demokrası ıçın uzlaşmadır Oturmuş ve kalıcı bır demokrasıye gecış ıçın bu olgu gereklı- dir, ancak yeterlı değıldır Toplumun yenıden bır şıddet ortamına suruklenmemesı ve gıderek buyu- yen ıç ve dış sorunlann sağlıklı çözumü ıçın, yığın- ların tepkısının somut demokratık önermelerle bı- çımlendınlmesı kesın bır zorunluluktur Toplum- lan bunahmdan belırlı kışılenn umut konumuna yukseltilmesi ya da bınlerının alaşağı edilmesi kur- taramaz Halkın orgutlu ve bıhnçh katılımı kurta- rır. Bunu gerçekleştirmek ıçın, bunca deneyimden sonra ve dünvadakı gelişmelere de koşut olarak top- lumumuzun çağdaş demokrasinin gerektirdiği sı- yasal erginliğe ulaşmadığını da rahatça söyleyebi- liriz EVET/HAYIR OKTAYAKBAL Katılımcı, Çoğulcu, Emekten Yana... "Ülkemızın var olan sıyasal yelpazesı daha belırgın sınıfsal temellere ve tercıhlere gore oluşturulmahdır Btrbırınden farksız merkez partılen ıle hem Turkıye nın somnları çozümlenememek- te hem de toplumun emek katmanlan yeterınce guçlu bır bıçımde temsıl edılemedığı ıçın genış kıtlelerın yaygın somuru ışleyışle- rıyle ekonomık, sosyal ve sıyasal alanda guçsuzleştırılmesı on- lenememektedır' SHP'den Onur Kurulu kararıyla uzaklaştırılanlarla, bu olaydan sonra partıden ayrılanlar şu gunlerde yenı bır sıyasal oluşum ara- yışı ıçındedırler Gurkan, Başturk, Isıklar Koçak, Turk Canver, Onal, Kahraman Ekmen Sumer Alınak, Sağ, Eren Bınıcı, Ak- soy bır yanda, Anadol, Ateşoğulları ve Husnu Okçuoğlu bır yan- da Basturk'le Gurkan ın Mehmet Alı Aybar la daha başka sos- yalıst aydınlarla, polıtıkacılarla bır suredır yaptığı görüşmelerın ne gıbı sonuçlar vereceğını bılmıyoruz Ama daha ılk adımda yenı bır sol partıde bır araya geleceğı sanılan on yedı mılletvekı- lı arasındakı kopma, doğrusu ya umut kırıklığı yaratmıştır Cuneyt Canver'ın gönderdığı Ortak Açıklama'da Anadol ve ıkı arkadaşının ımzası yok' Anadol 'Marksıst bır partıden yana' bır tavır almış Ikt arkadaş» da ona uymus Ote yandan 15 mıttetve- kılı ıle SHP'nın ılk Genel Başkanı Aydın Guven Gurkan bır ara- dalar Ne olur ne bıter, şımdıden kesın bır şey soylemek zordur SHP'nın, DSP'nın solunda bır emekçı partısı mı kurulur yenı bır sosyal demokrat bırlıktelık mı oluşturulur'? Şurası kesın Partı- den uzaklaştırılan ve kendı ısteklerıyle uzaklaşan polıtıkacılar enınde sonunda yenı bır sıyasal kuruluşta bırleşerek kamuoyu- nun karşısına çıkacaklardır 16 ımzalı açıklamada, "Özgurluk, çoğulculuk katılımcılık ve demokrası öğelerı daha da guçlendırılerek yenılenmış, evren- sel ve ulusal sol değerlere sahıp çıkan ve çağdaş bır orgutlen- me modelını yaşama geçıren yenı bır sol sıyasal oluşuma Turkı- ye'nın gereksınımı vardır" denılmekte Bu savın doğru olduğu ortada SHP, programında kendısını "emek ağırlıklı bır kıtle partısı" olarak gostermış, ama son ıkı yıl ıçındekı uygulamalar ve tutumlar SHP'nın çalışan halk yığınlarının sorunlarını ön plana almak yerıne, sermayeye yakınlık duyan, programındakı ılkele- re uymaktan kaçınan bır nıtelık aldığını gösterıyor CHP'de on- de gelen bır polıtıkacı ıken çevresıne topladığı bır avuç ' arka- daş"la kendı egemenlığını kurmak ısteyen bır kışı, şımdı de ay- nı tutumu SHP'de sergılemektedır Onumuzdekı gunlerde An- kara'da toplanacak tuzuk kurultayı bu hızbın egemenlığıne son mu verecek, yoksa bu hızbın egemenlığını daha da mı güçlen- dırecek"? SHPde dengelı, sağlam tutarlı, bellı kışılenn hırslı dav- ranışlarından kendını kurtarmış bır merkez yonetımı kurulursa SHP sosyal demokrası doğrultusunda, yanı emek ağırlıklı nıte- lığıne yenıden kavuşursa, başka sıyasal oluşumlara gerek kal- mayacaktır Belkı de partıden atılanlar ve kendılıklerınden ayrı- lanlar yenıden SHP'de yer alacaklardır Kurultayın bellı bır hızbın egemenlığıne son vermesı genel baş- kanın kesın tutumuna bağlıdır Genel başkanın böyle bır davra- nışta bulunması soz konusu olsa bıle turlu yollardan kurultay de- legelıklerını yandaşlarıyla doldurmuş bır hızbın yenık duşmesı- nı genel başkanın ısteklerıne boyun eğmesını ummak da güç- tur O zaman gerçek sosyal demokratların önemlı bır bölumunun SHP'den kopması kaçımlmaz olacaktır Yenı oluşumun nıtelığı- nı Açıklama" şoyle ozetlemış ' Çağımız hosgoru çoğulculuk, katılım, dıyalog ve demokratık uzlaşma gıbı değerlenn yuksel- dığı bır çağdır Bu nedenle bır yenı sıyasal oluşum, bır sol dok- trın partısı nıtelığınde olmalıdır Bunun ıçın duyulan toplumsal gereksınım ozgurlukçu çoğulcu, katılımcı, emek yandaşı ve bu nıtelıklerı ıle ılerıcı demokratık bır sol kıtle partısıdır' Bu da "evrensel tanımlara uygun bır demokratık sosyalıst par- tıye evrımlenmeyı kendıne hedef tutan bır oluşum"dur Ne ya- pacak bu yenı sol oluşum' "Yenı bır anayasa cevresınde, oz- gurlukçu, çoğulcu ve katılımcı demokrasıyı, örgütlü bır sıvıl top- lumu ve her turlu ayrımcılığın kaldırılarak her yurttaşın kendı kım- lık özellıklerını ve bu arada kendı etnık, mezhepsel külturel ve cınsel kımlığını ozgurce gelıştırebıleceğı bır demokratık yapıyı gerçekleştirmek " Katılımcılık, çoğulculuk gıbı değerler sık sık vurgulandığına göre, kurulması düşunulen yenı sol partı genış bır emekçı ve ay- dın kıtlesını kendıne çekebılecektır Ama bu sözler yalnızca kâ- ğıt ustunde kaJmazsa Gercı "partı orgutlenmesınde ve kadro- laşmasında profesyonel' polıtık kadrolar yerıne, emek katman- larının sade ve bılınçlı ınsanlanna oncelık verıleceğı" bıldırılmek- tedır, ama onceden topluma vaat edılen kararların tutumların sonradan ne hale getırıldığını çok gorduk bu yuzden bu ıstek- lenn ıçtenlığıne en başta emekçı kesımını lyıce ınandırmak ge- rekmektedır Gorulen şu SHP den uzaklaştırılan ya da kendılıklerınden ay- rılan polıtıkacıların önemlı bır bolumu ' sosyalıst demokrat" ya da "demokrat sosyalıst' ıçerıklı bır partıde bır araya gelecek ve kurdukları partı saflarına'sol' aydınlan emekçılerı toplumun ılerıcı katmanlarını toplamaya çalısacak Bu atılımın başarılı olup olmayacağını onumuzdekı gunlerde, belkı aylarda hep bırlıkte goreceğız Şımdıden olumlu ya da olumsuz gorus belırtmek yan- lış olacaktır Her şey SHP'nın tuzuk kurultayında alınacak sonuclara, ka- rarlara bağlıdır Solda bırlıktelığı, sosyal demokrat cephede guçlu bır sıyasal oluşumu hep desteklemış olanlar SHP kurultayının başanlı bır demokrası sınavı vermesını beklıyorlar SATILIK OTO 87 model Şahin 30.000 km'de sahibınden Tel.: 512 05 05ten (486) gündüz tlniversite Yöııetieileri: Seçim veya Atama... Yöneticilerin atanmasındaki sakınca, kendilerini atayan merciin amaçlarına gore öğretim uyelerinin düşuncelerini, araştırmalarını, oğretim programlarını yönlendirmek ve kısıtlamak isteyebilecekleridir. Prof.Dr. HAMİT FİŞEK Boğaziçi Üniversitesi Bugunlerde unıversıte yasası, ıkı ANAP mıl- letvekılmın hazırladıklan söylenen bır >asa taslağı ıle guncellık kazandı Bu taslağın akı- betı ne olursa olsun, kısa vadede unıversıtele- nmızde venı yasal duzenlemelere gıdılmesı ka- çımlmaz gorunu>or Lmarım venı duzenleme- ler, eskılenne gore daha az tepkısel, daha fazla akılcı nıtelıkte olur Yasal duzenlemeler ger- çekleşmeden once yaygın tartışmaların yararlı olacağı kanısı ve tartışmaya belkı benım de bır katkım olabılır umudu>la bazı konulardakı duşuncelenmı paylaşmak ıstıvorum Ünıversite vasası soz konusu olduğunda ılk akla gelen konu yönetıalerın göreve gelrne şek- lı oluyor Konu çok önemlı olmakIa bırlıkte, sanıyorum dıkkatlerın bu noktada çok yoğun odaklaşmasının nedenı seçme / atama tercıhle- rının unıversıte sorunlarına genel yaklaşımla- nn sımgelerı hahne gelmış olmasıdır Ancak 6u durum, bazan, görevlendırme vöntemlerı- nın bır araç değıl bır amaç olarak ele alınma- sma ve esas amaca yonelık dığer konulardan soyutlanmasına neden olmaktadır Bu nedenle en baştan başlayarak konuj-a bakmakta varar olduğunu duşunuyorum Amaç, akademik özerklik Unıversıte yonetım şeklını behrlemekte bı- rıncı amaç, akademik ozerklığın sağlanması- dır Akademik ozerklığın gereğı, bıreysel du- zevde oğretim uyesının duşuncesme ve duşun- celerının ıfadesıne kanşılmaması, dersıru kendı ıstedığı şekılde verebılmesı, araştırmasını ıs- tedığı konuda ıstedığı yönde yurutulebılmesı- dır Bolum duzeyınde ıse akademik özerklik, bıhmsel kararları konuda uzman oğretim uye- lerının bırlıkte oluşturmasına davanır \ka- demık ozerklığın ılk sorunu akademik yone- tıcılerın bu özgurluklerı kısıtlayabılecek yet- kılendır YOK düzenının bır hatası yönetici- lerin atama ıle goreve gelmesı ıse on hatası ku- rullar yerıne yönetıcılerde toplanan vetkıler- dır Sanıyorum ki bu denlı yetkılı yonetıcıler seçılmış olsalar bıle bılımsel ozerkhğe onem- lı ölçude zarar verebılırlerdı Tabıı soylemeye çalıştığım, yöneticilerin se- çılme veya atanmalan konusunun önemlı ol- madığı değıl, akademik ozerklığı etkıleven dı- ğer taktorlerle bırlıkte ele alınması gerektığı Yonetıcılenn atanmasındaki sakınca, kendı- lennı atavan mercıın, kı bızde sıyasal otorıte- dır, amaçlarına gore oğretim uyelehrun duşun- celerını, araştırmalarını, oğretim programla- rını yönlendirmek ve kısıtlamak isteyebilecek- leridir Seçımın sağladığı avantaj ıse seçılmış yönetıcmın kendısını seçen akademik ozerk- lığın sahıplerınden başka kımseye bır yukum- luluğu söz konusu olmamasıdır Bu ıkı yon- temın sakıncaları ve vararlan akademik ozerk- lığı etkıleyen dığer faktorlerce dengelenebılır Ancak bızım durumumuzda yukanda ornek olarak verdığım çarpık vetkı dağılıını gıbı, soz konusu dığer faktörler de yöneticilerin atan- masının sakıncalannı dengelemıyor, tersıne pekıştınyor kanısındayım Bu kanımı, atama tercıhım yapanlar genelhkle Amerıkan unıver- sıte sıstemını örnek gosterdıklerı ıçın bu sıs- temden orneklerle açıklamak ıstıvorum Amerikan sistemi Amerıkan unıversıte sıstemınde yonetıcıler atanır Ancak Amerıkan sıstemının bıze göre ıkı açıdan farkı vardır Ilk önce o sıstemdekı atama yontemının bızdekıne uzaktan yakın- dan benzer bır tarafı voktur Sonra, daha da önemlı olarak, o sıstemın akademik ozerklığı temın eden dığer özellıklen vardır. Atama yön- temındekı farklaragelınce ılk dıkkat edılecek nokta Amerıkan unıversıte sıstemımn ozel urö- versıte ağırhkh olmasıdır, dolayısı ıle atama- yı yapan, çoğunlukla sıyasal otonte değıldir. Gerçı devlet unıversıtelerınde sıyasal otorıte devreye gırmektedır, ama yıne bızde olduğu şekılde değıl Bu konuyu ve "mutevellı heyetı" uvgulamalarını ayrıca ele almak ıstedığım ıçın burada uzerınde durmayacağım. Atamanın şeklıne gelınce yıllarca evvel iz- ledığım bır rektör seçımı ıle orneklemek ıstı- vorum Ilk önce bır "arama komısyonu" ko- mısyonu ve onun talı komısyonları kuruldu Bu komısyonlar oğretim uyesı ağırlıklı ıdı, an- cak mutevellı heyetı uyelerınden ve oğrencıler- den de temsılcıler vardı Komısyon ada> ara- mava başladı, herkes, oğretim uyesı, oğrencı, mezun, ada> gosterebılıvordu - yuz kusur ısun- den bır aday lıstesı oluşturuldu. Komısyon lıs- teyı elemeye başladı Adaylar ve aranacak nı- telıkler her tarafta tarıışılıyor, gazetelerde ya- zılar çıkıyor, mezunlar, öğrencıler arasında an- ketler vapılıvor, komısyon sık sık son durum hakkında bılgı verıyordu Komısyon çalışma- ları, elenen adayları rencıde edebılecek şeyler dışında açık tutulmaya çalışılıyordu Bır yıl- lık bır çalışma sonucunda komısjon, lısteyı don adaya ındırdı Mutevellı heyetı de bu dört kışıden bınnı bır ayhk bır çalışma sonunda atadı Bu >ontemın bızde yapılan atamalara benzer bır tarafı var mı 1 Bir örnek Bır dığer ornek verebıhrım Geçen yıl mı- safır oğretim uyesı olarak bulunduğum bır Amerıkan unıversıtesınde mısafın olduğum bolumde, bolum başkanı atanmasıru ızledım Evet, bolum toplanıp seçım yapmadı, ama de- kan herhalde herkesle konuştu, defalarca gruplar halınde oğretim uyelerı dekanla ko- nuşmava gıttıler Dekanın ılk başkanlık tek- lıt ettığı kışı bolumde herkesle konuşup ken- dısıne desteklerını sordu, çoğunluğun destek- lemedığını gorunce dekana gorev ı kabul etme- dığını soyledı Bır grup oğretim uyesı dekana bır ısım onerdıler, dekan da onu kabul etme- dı Bu ış dort ay bo>le devam ettı (ağustosta böh'tn başkanımn suresı dolacak dıye bu su- reç şubatta başlatılmıştı) ama sonunda herke- sın kabul ettığı yem bır bölum başkanı atan- mış oldu Amerıkan sıyasai,sureçlentun "da- nışma ve onay" özellıklen bıze çok yabancı, onlardakı atama ıle bızdekı atamayı aym say- mak anlamsız Yonetıcılenn atanmış olmasına rağmen Amenkan unıversıte sıstemınde akademik ozerklığı koruyan dığer faktörlere gelınce, bunları uç kalemde özetlemek mumkün 1) Unıversıte ve çevresındekı özerklik kulıüru, 2) Yasal duzenlemeler, 3) Sıstemın çok odaklı ol- ması Akademik özerklık kultumnu ancak bır ör- nekle anlatmaya çaUşabüınm. Altmışh yülarda Amenkan gençlığının Vıetnam harbıne duy- duğu ınfıal eyleme donuşurken ben de orada bır unıversıtede doktora yapıyordum Bu dö- nemde öğrencı eylemlerıne katılan öğretim uyelerınden bırısının görevıne, çok aşırıya gıt- tığı suçlaması ıle unıversıte vönetımi son ver- dı. Yaklaşık yırmı >ıl sonra aynı unıversıteyı ayaret etme fırsatım oldu Zıyaretım sırasın- da göz gezdırdığım bır yerel gazetede ıkı oku- yucu mektubu dıkkajumı. sektı, b.u oğretim uyesının ışten atılmasmı tartışıyorîardı Olay hâlâ bumemışü, değıl unıversıtenın ıçensın- de, cevresınde bıle hâlâ dıkkat topluyordu Amenkan öğretim uyesı, uruversite vönetıcısı karşısında toplumun akademik özerklığe de- ğer verdığınr bılerek durur Bızde ıse bu tur toplumsal değerler henuz gehşmemıştır, bu- nun bılıncınde olarak davranmamız gerekır Bır külturde ışleyen mekamzmalar başka bır kulturde de ışler dıye bır sosyal bılım kuralı yoktur. Külturel değışım yavaş gelışen bır su- reç olduğuna gore bızım akademik ozerklığı korumak ıçın dığer vonlerde daha fazla çaba gostermemız lazım Akademik özerklik kültürü Yasal duruma gelınce, \merıkan umversı- tesınde goreve başlayan genç oğretim uyesı altı yıl ıçınde değerlendırmeye tabı tutulur Bu su- rede yetersız gorulurse gorevme son venlır, aksı halde "tenure" almıştır, bır daha yönetım ta- rafından ışten uzaklaştınlması, çok özel du- rumlar harıcınde mumkun değıldır Bızde ıse oğretim uyesının yasal ış guvencesı voktur Bu- gun unıversıtede bır oğretim uyesımn gorev- den alınması, bır ıdan memurun görevden alınmasından çok daha kolaydır Görevden al- maktan öte yonetıcılere yasalarla tanınan vet- kıler, öğretim uyesını tam bır ezıklık ıçerısıne ıtecek nıtelıktedır Ulkemızde oğretıra uyesı- nın bılımsel ozerklığı ıçın yasal destek tam ola- rak sıfırdır Atama Amerıka'da ozerklığı ze- delemıyorsa burada nıye zedelesın denebılır mı? Amerıkan sıstemınde öğretim uyesının yo- netıcı karşısmdakı en onemh guvencesı, unı- versıte sıstemının çok odaklı olmasıdır Öğ- retim uvesı yönetıcısını her zaman başka bır unıversıteye gıtmekle tehdıt edebıhr ve pratıkte etmektedır de. Bır Amerıkan unıversıte yone- tıcısı ıçın en buyuk ayıplardan bırı, değerlı bır oğretim uyesını başka bır unıversıteye kaçır- maktır Bızdekı durumu tanf etmeye gerek var mı 9 Turk oğretim uyesının seçılmış yönetıtı- lere olan gereksınımı Amerıkalı meslektaşına gore çok daha fazladır TEMİZ BİR HAVADA HUZURLU BİR EV ATMOSFERİNDE DİNLENMEK İÇİN _ Ozel Grup Fiyat Cuma/Pazar Pazartesı/Cuma 7 gece/8 gun 125 000 TL 300 000 TL 375 000 TL (') Kifi başına yanm pansiyon ücretleri olup 1 Nisan 1990a kadar geçerlidir. Somestır jrogramı ve fıyatları hakkında bılgı ıçır $ILE OTEL DEĞİRMEN: Tel (9) 1992 1148 den Rezervasyon COSMOS TUR: Tel 3566884 JollyTour Tel 140 60 03-147 9811- 131 50 18 İREM TUR: Tel 1451826-1494906 Tel 1411565/9 hat 1517335/5 hat I M Z A G U N U 20 Ocak Cumartesi • 14.00-18.00 METİN ÜSTÜNDAĞ Cumhurıyet Kıtap Kulubu Kadıkoy Temsılcılığı Moda Sıneması Moda Sıneması, Bahanye Kadıkoy I Tel 33701 28 S.S. Gazeteciler Yapı Kooperatifi hissemi devretmek istiyorum. Tel: 512 05 05'ten / 494 9.30-17.00 ELAZIĞ 1. ASLİYE CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN ESAS NO 1989 224 KARAR NO 1989 3b5 Resmı evrak tanzımı sırasında valan be>anda bulunmak suretıyle dolandırıcılık suçundan mahkememLZin 14 9 1989 gunlu ılamı ıle Ab dullah oğlu 1932 doğumlu lstanbul Emınonu IKesı Kemalpasa Ma hallesı hane 3^'de nufusa kayıtlı bulunan Tarık Numan Koruman'ın C k. 143 1 maddesı uvarınta 3 av hapıs cezasının 64"1 savılı kanu- nun 4 maddesı uvarınca 27 000 lıra ağır para cezasına çevnlerek er- telenmebine karar verılmış olup, \enlen 15 bu gıvabı karar vapılan tum aramalara rağmen sanığa teblığ edılernemıstır ^20! savılı teblıgat kanununun 29 madde<.ı u\arınca karann ıla nen teblığıne ve gazetede neşrınden ıtıbaren 15 gun sonra kesınleş mış sayılacağı \e ılan ucretının sanıktan alınacağı ılanen teblığ olu- nur PENCERE Mezhepci Cumhurbaşkanı Olur Özal sağlık denetımı ıçın Amerıka'ya gıttı, Allah şıfalar versın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bır kışının sıradan sağ- lık denetımı ıçın zırt vırt Amerıka'ya gıtmesını artık yadırgamıyo- ruz alıştık yozlaştık tepkılerımız zayıfladı Ulkemızde tedavısı nzıkolu ya da olanaksız bır hastalığın önune geçmek ıçın yabancı bır ulkeye gıtmek doğal sayılmalı, ama, Çan- kaya da oturan kışı sıradan sağlık denetımı ıçın ABD'ye nasıl gı- debıhr? Ankara'da hastane mı yok'' Hekım mı yok' • Beyaz Saray Ozal'ı tutuyor Sıkı tutsun Turkıye'de halkın tutmadığı ve muhalefetın dışladığı bır Cum- hurbaşkanını Mr Bush tutunca ne olacak'' Sayın Ozal, Amenka gezısınde gazetecılerle de soyleşmış, so- rulara yanıtlar vermış, her bır yanıtında kocaman bır çam devır- mış, orman yangınından beter bır ağaç katlıamı ortaya çıkmış Bır cumhurbaşkanı düşünun kı kendı ulkesındekı basını yaban- cı tekellere açmak ıçın ılışkılere geçıyor, bızım gazetelerı beğen- mıyor ve kafasındakı tasarımı açıklıyor '— Bızım gazeteler doğru yazmaz Doğrusunu yazın kardeştm, yazın, ama doğrusunu yazm> Ben uç yabancı gazete okuyorum, hepsı de doğru yazar Bızde de 10 yıl ıçınde böyle gazeteler ola- cak Hatta Asıl Nadır Kıbrıs'ta bır tesıs kuruyor, orada basacak- mış Basına da yabancı sermaye gelecek Ingılız gazete sahıple- n ılgı duyuyor Maxwell değıl, bın daha var Kımdı o ' Geçende te- lefonda konuştuk, ılgı duyuyorlar" Sen şu Cumhurbaşkanına bak1 Türkıye Cumhurıyetı'nın ba- sınını yabancıya satmak ıçın can atıyor • Cumhurbaşkanımız mezhepçı Laık değıl, Islamcı da değıl, daha da ayrımcı bırı, mezhepçılık yapıyor özal'ın mezhepçılığı daha once de ortaya çıkmtştı Istanbul1 da 18 Eylül 1989 gunu Genç Işadamları Derneğı'n\r\ duzenledı- ğı toplantıda Ozal'a sorulmuştu '— Turkıye'de ırtıcaın gucü nedır7 Turkıye ılerdekı bır zamanda iran gıbı olur mu?" Özal — Iran Alevı bır ûlkedır Turkıye'de ıse Sünnıler büyuk çoğun- luktadır Sünnıler ıle Alevıler arasında ıse önemlı bır aynm var Bun- dan dolayı Iran'dakı olayın Turkıye'de taraftar bulması, guçlene- rek hâkım duruma gelmesı mümkun değıldır" (Cumhurıyet 1991989) O sırada Özal'ın mezhepçılık yaptığını bu köşede yazmıştım Ancak TO, gazetemıze bır açıklama gondererek boyle konuşma- dığını ılerı sürmüştu Inanmadım Nıtekım Ozal ın kafasının nasıl ışledığı bu kez bır daha kanıt- landı Amerıka'da Internatıonal Club'te yaptığı konuşmada, Azer- baycan sorununa ılışkın soruyu şöyle yanıtladı '— Azenler Şııdır, bız Sunnıyız Azerbaycanlılar, Anadolu'dakı Turk halkından daha çok Iran Azenlenne yakındtrtar" Turkıye Cumhurıyetı Devletının Cumhurbaşkanlığı koltuğun- da oturan kışı ne dıyor — Bız Sunnıyız " Mezhepçılık yapıyor Ulkemızde yaşayan yurttaşlar arasında çeşıtlı dın ve mezhep- ten mılyonlarca ınsan var TO'nun kafasındakı mantık, laık bır cumhurbaşkanına deöıl, Islamcı bır sıyasal partı lıderıne de de- ğıl, koyu mezhepçı bır gerıcıye yakışır turdendır Azerbaycan'a bakışını mezhepçılık temelıne oturtan sıyasal yaklaşım düpeduz çağdışılıktır • Özal, Amenka'da '— Ben" demış "ÇavuşBsku değılım." „ . , Kım olursa olsun, kime benzerse benzesin, Sayın Özal'ı Çan- kaya'dan yasal yollaria aşağıya ındırmek ıçın butun yurttaşlar el ele vermelıdır Çünkü laık Turkıye Cumhurıyetı'nde 56 mılyonu, mezhepçılığı benımsemış bır kışı temsıl edemez 1 1 •İ& An experienced, qualified OPERATING MANAGER is required to joın our fast-food restaurant ın Tunalı Hılmı, ın Ankara Condidates should have ; • Unıversıty degree • Experıence ın related subject (preferably ın abroad) • Ages between 30-40 If you have the qualıfications to successfully meet the demands of thıs positıon, pleasejelephone as soon as possıble to Ms. Örgü DALGIÇ for an appoıntment All the appılicatıons wıll be kept strictly confıdentıal. Kennedy Cad 37'A-3 Kuçukesat Ankara Tel: (4)117 62 40 m 1 M m m m m m mmm TOPLANTI DEMOKRASI İÇİN KADINLAR SİYASETE! // Kadın Komısyonu 'nca duzenlenen toplantı SHP Genel Başkanı Sayın Erdal İnönıi 'nun katılımıyla yapıiacaktır. ERCAN KARAKA^ İSTANBUL İL BAŞKANI Gun 21 1 199C Saat 11 OC \e\ Beledıve Dugun Saravı Taksım/Istanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear