26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 EYLÜL 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Silahlanmada rekora doğru • WASHİNGTON (AA) DoğuBatı bloklan arasındaki yumuşamaya ve diğer barışçı girişimlere rağmen, silahlanma harcamalannda rekora doğru gidiliyor. "DUnyada silahlanma ve sosyal harcamalar 1989" araştırmasına göre, 1988 yılı sonu itibariyle global silahlanma harcamalarırun, ilk kez, 1 Irilyon dolar düzeyine yükseldiği tahmin ediliyor. Araştırmaya göre dünyanın süper güçlerinden ABD 1986 yılında savunma için yaklaşık 281 milyar dolar, Sovyetler Birliği 271 milyar dolar harcadı. Bu iki süper gücün toplam askeri harcamalardaki payı yaklaşık yüzde 62 oldu. Yüksek Sovyet iş başında Dış Hab«rier Servisi Sovyetler Birliği'nde ilkbaharda yapılan seçimlerle oluşturulan yeni parlamento (Yuksek Sovyet) dün Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un yaptığı açış konuşması ile ikinci çalışma dönemine başladı. Yüksek Sovyet'in gündemindeki en önemli maddeyi ise, ülkede giderek ağırlaşan ekonomik bunalıraa karşı alınması öngörülen ekonomik önlemler paketi oluşturuyor. Yüksek Sovyet'te özellikle ülkenin 120 milyar ruble (yaklaşık 190 milyar dolar) olan bütçe açığını yanya indirmek için alınması öngörülen önlemler üzerinde durulacak. Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov toplantıyı açış konuşmasında Azerbaycan'la Ermenistan'ın Dağlık Karabağ konusunda bir ar önce anlaşmaya varmadıkJan takdirde, Sovyet hükümetinin bunaIımı çözmek için "kararlı adımlar" atacağını söyledi. Sovyet lideri bu "kararlı adımlann" ne olacağını açıklamadı. Bilindiği gibi bir aydan uzun süredır Azerbaycan'ın ekonomik ablukası altında bulunaıuErmerüstan'da büyük besin maddesi sıkıntısı çekiliyor. Resmi Haber Ajansı Goftaçov Gündem yüklu Yüksek Sovyet üyelerinin dünkü genel kurul oturumlannda Devlet Başkanı Mihail Oorbaçov'un açış konuşmasmın ardından, ikinci çalışma döneminin gündemine kesin şeklini verdiklerini bildirdi. Yüksek Soyyet'in 24 kas>ına kadar sürmesi planlanan ikinci çalışma döneminin gündemine, ÇOğunluğu ekonominin işleyişine ilişkin 30 dolayında yasa tasansııu aldı. Ancak toprak mülkiyeti, özel sektör faaliyetlerine izin verilmesi ve kiralama (leasing) gibi yeni yöntemlerin ekonomiye sokulmasına ilişkin olduklan için hararetli tartışmalara yol açması beklenen bu tasarıların, 24 kasıma kadar tümuyle görüşülerek tamamlanması olası görülmüyor. Sovyet Parlamentosu'nun ikinci çalışma döneminde en önemli sorun ekonomik kriz DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Gorbaçov, dün yaptığı açış konuşmasında, Azerbaycan'la Ermenistan'ı uyararak aralarındaki anlaşmazlığa bir çözüm bulmalarını istedi. Maliye Bakanı Pavlov, savunma bütçesinin yaklaşık 10 milyar dolar azaltılacağını, Başbakan Yardımcısı Voronin ise tüketim malları üretimine ağırlık verileceğini bildirdi. (9,5 milyar ABD Dolan) azaltılmasının planlandığı açıklandı. Sovyetler Birliği Maliye Bakanı Valentin Pavlov, dün Yüksek Sovyet'e 1990 yıh bütçesini sunarken yaptığı konuşmada, bu yıl 77,3 milyar ruble olarak gerçekleşmesi beklenen savunma harcamalarımn 1990 yılında 70,9 milyar rubleye üıdirilmesinin planlandığını bildirdi. Pavlov, bu kesiminin, Sovyet askeri bütçesinin 1991 yılı sonunda yüzde 14 azaltılmış olması yolundaki planlann uygulanması yolunda önemli bir adım olduğunu belirtti. dnşmekte oldnfaan' bildirdi. Voronin, bu olumsuzluklan gidermeyi amaçlayan 1990 yıllık programının, kaynakların büyük bir bölümunü yeni yatınm malı üretiminden tüketim malı üretimine kaydırmayı amaçladığmı belirtti. Voronin, ayrıca 1990 yılında, askeri üretim tesislerinin savaş uçağı, askeri helikopter ve tank üretimini azalürken, bu tesislerde üretilecek gıda dışı tüketim mallan üretiminin yüzde 35 oranında artmasımn planlandığını bildirdi. ris Yeltsin'i aşağılayan yazısını basmasıyla ilgili olarak görüşme açılmasını istedi. Bu noktada, tartışmalara müdahale eden Yüksek Sovyet Başkanı Mihail Gorbaçov, konunun genel kurul yerine bir komisyon tarafından incelenmesini önerdi. Önerinin kabulü üzerine, Pravda'daki yaayla ilgili soruşturmayı yürütecek bir komisyon kurulmasına karar verildi. Öte yandan Sovyet Parlamentosu'nun 345 milletvekiünden oluşan ilk muhalefet grubu, radikal bir ekonomik reform programı haarladığını açıkladı. AP'nin haberine göre, muhalefet grubunun reform paketinde özel mülkiyet, piyasa ekonomisi ve bağımsız televizyona izin verilmesi isteniyor. Grubun liderlerinden Sergei Slankevicb, reform programlarının Yüksek Sovyet'te ateşli tartışmalara yol açacağını tahmin ettiğini söyledi. Muhalefet grubu, kırsal bölgede toprak kiralama ve özel mülkiyetin yaygınlaştırılmasım, piyasa ekonomisi kurallanna uyulmasını ülkedeki fabrikaların kararlarını kontrol eden büyük sanayi bakanhklarının yerine uzmanlardan oluşan ufak komisyonlann kurulmasını istiyor. Türkiye ve Avrupa Gerçeği Devlet Bakanı Ali Bozer, Lüksemburg dönüşü gittiği MersiıV de "AT Komısyonu'nda incelenmekte olan tam üyelik başvurumuza verilecek yanıtın yıl sonundan önce belli olacağını" söylemiş. Hangi sonuçları içerdiği daha önce gazetelerde açıklanmış olan bu rapor konusunda bilmiyoruz, Sayın Bozer'in en ufak bir umudu var mıydı? Hatta Sayın Bozer'in, Avrupa başkentlerine yaptığı gezilerde havanda su dövmekten sıkılıp sıkılmadığını kestirmek de güçtür. Eğer birbirini izleyen görüşmeler geliştikçe, Sayın Devlet Bakanı tam üyeliğin çok uzak ufuklarda olduğunu görememiş ise Türkiye ile Avrupa gerçeğini temelde kavrayamamış demektir. Istikrarsızlık dönemlerindeki çalkantıları bile artık belirli sınıflar içinde kalan AT ülkeleri, Ankara'yı salt ekonomik çalkantılarının sınırlarının genişliği yüzünden geri çevirmiş olsalardı, karşımızda ciddi, aşılması çok çaba isteyen, ama yine de fazla olanaksız olmayan bir engel duruyor diye düşünebilirdik. Bu durumda yapısal değil, konjonktürel bir engeli, hangi ekonomik örv lemlerle aşacağımız konusu tartışılırdı. Ancak Türkiye ileAT'yi ayıran uçurum yapısal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ürettiğinden çok üreyen ve sürekli olarak işsizler ordusunun saflarını kalabalıklaştıran bir ülkenin tam üyeliğinin doğuracağı sorunları, zaten kendi sorunlarıyla uğraşan bir topluluk neden kabul etsın? Üstelik, sözü edilen ülkenin üreme hızının çok altında gelişen üretimi, demokrasi ve çağdaş kurumlar oluşturma alanında da son derece kısır ise. Demokratik kurumları oluşturmak, salt yasa değişikliğiyle değil, kafa yapısının, dünya görüşünün tümden değişmesiyle sağlanabilecegine göre, Türkiye'de hiç değilse köklü bir iktidar değişikliği olmadan, siyasal kadrolar kadar toplum da demokrasinin bir uzlaşma, demokratik kurumları oluşturmanın bir katılım süreci olduğunu kavramadan bu alanda gelişme sağlanmayacağını artık açık seçik görmeliyiz. Avrupa ile ilişkilerirnizde görmemlz gereken bir başka nokta da AT'yi oluşturan yapının bir uluslar topluluğu olduğudur. Yalnız AT üyelerı değil, tüm Avrupa'da bu olguyu görüyoruz. Sözü edilen ülkeler, bizde bazılarının ileri sürdüklerinin tersine, bir Hıristiyan toplumlar toplamı değil, laiklik sorununu zaman içinde çözmüş, kilise ile devletin ilişkilerini yerli yerine oturtmuş, "Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tann'ya" çoktan vermiş, uluslaşma süreçlerini tamamlamış devletler olgusuyla karşı karşıyayız. AT sınırları dışında kalan, 40 yıllık sosyalist (bu kendine göre sosyalızmin irdelemesini yapacak değiliz şu anda) deneyine karşılık, kilisenin ezici ağırlığı toplumun her kesiminde görülen Polonya'da biie, kilisenin ulusal kimliğin bir parçasını oluşturduğunu yadsıyamayız. Evet, Avrupa, Hıristiyan kultürün etkisinde gelişmiştir, ama aynı Avrupa rönesansı ve reformu yaşamış, laik ulus bilincine çoktan sahip olmuş ve her biri aynı ölçüde olmasa bile' derece derece, aydınlanmanın etkilerini duymuş toplulukların diyarıdır. Rönesansı kısa sürmüş, ürünlerini verirken büyük darbe yemiş, laik bilinci devlet içine odaklanan ya da onu zorla ele geçirilen güçlerce baltalanmış Türklslam sentezi resmi ideoloji haline dönüştürülerek, ulus bilinci pekişmeye başladığı sırada tökezlemiş, ürettiğinden çok üreyen, demokratik kurumlar üretimi de güdük kalan bir toplumun yapısal değışıklikler geçirmeden, herhangi bir Avrupa kuruluşu içindeki tam üyeliğinin gerçekleşmesi düştür. Laiklik bilincini, cumhuriyet devriminin kazanımlannı akılcı milli eğitim politikası ve yüzü geleceğe dönük milli eğitim kadrolarıyla pekiştirmiş bir toplum, zaman içinde aynı politikanın tam tersini, yüzü geçmişe dönük kadrolaria uygulamaya başlar, akılcılığı skolastık düşünceyle değiştirirse, artık orada, tam üyeliği sağlayabilecek olan yapısal değişimi beklemek de gerçekçilikten uzak bir davranıştır. Özal'ın toplumun ağzına bir parmak Avrupa balı çalmaya başlamasından bu yana yineleyerek anlatmaya çalıştığımız gerçek, Türkiye'nin yöneticilerinin savları ne olursa olsun, Avrupa'ya yaklaşmadığı, tam tersine, uyguladığı politika ve oluşturmaya çalıştığı toplumsal yapı ile ondan uzaklaştığıdır. Zaten Özal'ın tüm alanlardaki politikaJarında olduğu gibi Avrupa politikasında da ciddiyetin bir damlasını bile bulmak güç olduğu gibi, toplum, hayal meyal görebildiği AT'ye tam üyeliğin gerçek anlamının ayırdında değildir pek. Önceki gün AT'nin önde gelen ülkelerinden birinin değerii büyükelçisi, her şeyde bir garıplik olduğunu üstü kapalı biçimde dile getiriyor ve "Şu GAP'a bakınız, diyordu. Türkiye için çok yararlı bir proje olduğuna kuşku yok, ama Türkiye'nin tarımsal üretimini ikiye katlaması beklenen (ileri sürüldüğü kadar kolay ve çabuk olmayacak aslında) bu proje, sürekli bu alandaki üretimini kısmaya çalışan Avrupa'nın politikasıyla taban tabana zıt." Yabancının bildiği bu gerçeği, Türk halkı önünde kim tartışıyor? Kim acaba çıkıp AT'ye girdiğimizde tarımsal üretimimizi kısmak sorunuyla karşı karşıya kalacağımızı söyleyebilir halka? Ama bu konunun tartışılmaması, belki de Avrupa ile Türkiye gerçekleri arasındaki uçurumun çok büyük olduğunu, bu başvuruyu yapanlarından da bilmesinden ve "canım nasıl olsa olacağı yok. Şimdi bir de tatsız tartışmaları neden açalım" diye düşünmelerınden kaynaktanıyordur. Ne dersiniz? Lübnan: Ateşkes ihlal edildi • BEYRUT (AA) Arap Birliği'nin girişimleri sonucu Lübnan'da iki gün önce ilan edilen ateşkes, Beyrut'un Hıristiyanlann oturduğu doğu kesiminin topçu ateşine tutulmasıyla ihlal edildi. Hıristiyanlann kontrolündeki Lübnan'ın Sesi Radyosu, 40 dakika süren bombardımandan Suriye birliklerini sorumlu tutarak Şam'ı banşı engellemekle suçladı. Bu arada Dürzi milislerin lideri Velid Canbolat, Lübnan'da her tflrlü çözümün ordunun temelden değiştirilmesiyle mümkün olacağını söyledi. Yüksek Sovyet toplantısında 1990 yılı programını sunan Sovyet Başbakan Yardımcısı Lev VoSovyetler Birliği'nin 1990 yılı ronin de 1989 yılında Sovyet ekosavunma harcamalarımn 1989 yı nomisinin 'dengesini yitirdigini' TASS, una göre yaklaşık 6,5 milyar ruble ve 'ekonominin dinaminninin Pravda için sonışturma Bu arada, ilk günkü tartışmalarda, bir milletvekili, Komilnist Parti'nin yayın organı Pravda'nın, Jtalyan 'La Republka' Gazetesi'nin Yuksek Sovyet üyesi Bo Kolombiyalı yargıçlar • BOGOTA (APAA) Kolombiya'da hükümet, uyuşturucu mafyasına karşı yürüttüğü mücadelede her geçen gün yeni engellerle karşılaşıyor. Son olarak, uyuşturucu mafyasının sürekli ölüm tehditlerine hedef olan 4.600 yargıç, hükümetin daha etkin koruma önlemleri almaması halinde bir hafta içinde greve gideceklerini bildirdi. Yargıçlar, daha önce de maaşlarının arttırılmasını, hükümetin kendilerine kurşun geçirmez yelek ve araba tahsis etmesini istemişlerdi. Piyasaya yönelmek şart Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği'nin önde gelen iktisatçılarından Oleg Bogomolov, Moskova'nın ekonomik değişim programının bir kaosa dönüştüğünü söyleyerek, grev ve etnik çatışmaların durdurulabilmesi için hızla serbest piyasa sistemine yönelinmesi gerektiğini belirtti. VVashinglon Post gazetesinin haberine göre, Moskova'da, "Dünya Sosyalist Sistem Ekonomileri Enstitüsü" Başkanı Oleg Bogomolov, Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen "Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitiisü"nün yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, komünist parti bürokrasisinin engejlediği ekonomik reformların bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Bogomolov, bu reformlar arasında toprakların kiralanması ve satılması işleminin yaygınlaştmlmasım, gerçekçi bir fiyat reformu yapılmasını ve rubİenin konvertibl yapılmasını da saydı. Bogomolov, "Ekonomik yönetimde piyasa yöntemleri hâlâ gerekU oldugu biçimde ağıriığım duyuramıyor, bu nedenle de olumlu sonuç alınamıyor" dedi. Ekonomide liberalizasyonun önde gelen savunuculanndan olan Oleg Bogomolov'un yönettiği enstitu, Sovyetler Birliği'nin en büyük üç ekonomik enstitüsünden biri. Bogomolov, konuşmasında reformların bir yandan bürokrasi tarafından engellenirken, öte yandan yönetimin de "ciddi hatalar" yaptığını, "istikrarsız ve kararsız" davrandığını söyledi. Sovyet iktisatçı, Moskova'nın özel kooperatiflere yaklaşımını ise "bir felaket" olarak niteledi. Bogomolov'a göre, devlet işletmelerinden hammadde alamayan özel kooperatifler bu maddeleri sağlayabilmek için rüşvet vermek gibi yasadışı yollara başvurmak zorunda kaldılar. Bu nedenle artan maliyetleri de fiyatlara yansıtular ve ürettikleri raallar çok pahalı oldu. Bogomolov'a göre devlet işletmeleri de işçilere yüksek ücret ödemeyi vaat ettiğinden ve özel kooperatiflerin de rekabeti olmadığından ucuz mal üretmediler. Sonuç ise enflasyon ve yolsuzluğun azması oldu. Bogomolov şöyle dedi: "Perestroykanın başanya ulaşabilmesi için bu iki tehlikeli hastalıgın kontrol aibna alınması zonınludur." Moskova ekonomik bunalımdan çıkabilmek için bir program hazırlamış durumda. Henüz uygulanmasma başlanmayan programda sınırlı ölçüde konut ve tahvil satışı, devlet sübvansiyonlarının azaltılması ve vergilerin arttırılması öngöriilüyor. VVashinglon Post gazetesine göregözlemciler, Bogomolov'un ekonomik bunalımla etnik huzursuzluk arasında bağlantı kurmasını anlamlı buluyorlar. Sovyet iktisatçısı Bogomolov uyardu KAMPUCYÂ 1op«n ucunda nostal^k dOfter Vietnam birlikleri, 11 yıldır ışgal altında tuttukJarı Kampuçya'dan aynlmanın son hazırlıklannı yaparken, Vietnam asken, bunca zamandan sonra kendisini nasıl bir Vıetnam'ın beklediğini düşunüyor olsa gerek. Lşgal bugün bitiyor PNOM PENH (Ajanslar) Kampuçya'da, 11 yıldır süren işgalin ardından, Vietnam'ın, son* askeri birliklerini de bugün geri çekmesi bekleniyor. Kampuçya Başbakanı Hun Sen, Vietnam birlikleri çekildikten sonra da ülkede savaşın süreceğinden endişe ettiğini soyleyerek, yabancı ülkelere Kızıl Kmerier 'e yaptıklan silah yardımını derhal durdurmaları çağrısında bulundu. Başbakan Hun Sen, önceki gün başkent Pnom Penh'de yaptığı açıklamada, Kampuçya'da banşın sağlanmasının, büyük ölçüde yabancı illkelerin tutumuna bağlı olduğunu belirterek şöyle dedi: "Vietnam birliklerinin çekilmesinden sonra Kampuçya'da savaş surecektir. Sanıvorum savaşın kaderi, yabancı ülkelere baglı. lşgalci Kızıl Kmerlere silaa yardımı yapanlara, politikalannı bir kez daha gözden gecirmelermi rica ediyonım. Kampnçya'da iç savaşı önlemenin en iyi yolu, silah yardımını derhal durdurmakbr." Bu çağrının, özellikle sınırlannı gerillalara açan Tayland'a ve gerilla birliklerine silah yardımmda bulunan Çin'e yönelik olduğu belirtiliyor. Hun Sen, konuşmasında ABD ile olan ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu da vurgulayarak, "Vietnam Savaşı sırasında kaybolan Amerikan askerlerinin bulanması konusunda ABD'ye her türlii yafdımı vapmaya hazınz. ABD, şimdiye dek bu konuda bizünle Uişkiye geçmeyi reddetti. İlişkiler, bundan sonra duzeltilmeli" dedi. Ortega yine başkan adayı • MANAGUA (AA) Nikaragua'da iktidardaki Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi, gelecek yıl şubat ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimleri için halen devlet başkanı olan Daniel Ortega'yı yeniden aday gösterdi. Devlet Başkan Yardımcısı Sergio Ramirez de bu görev için yeniden aday seçildi. Sandinista cephesinin önceki akşam yapılan genel kurul toplantısında tçişleri Bakanı Tomas Borge tarafından açıklanan adaylar, toplantıya katılan 1.746 delegenin alkışlarıyla kabul edildi. YUNANİSTAN Koskotas skandalı parlamentoda STELYO BERBERAKİS A T İ N A Yunanistan'da "Koskotas skandab" olarak tanınan banka yolsuzlukları, bugün yeniden Yunanistan parlamentosunun gündemine geliyor. Bugün başlayan parlamento görüşmeleri, yann gece yapılacak oylama ile sona erecek. Bu oylama da eski Başbakan Andreas Papandreunun Yüce Divan'a sevki ile ilgili... Amerika'da tutuklu bankacı Yeorgios Koskotas'ın sahibi olduğu Girit Bankası'nda yapılan 200 milyon dolarlık yolsuzluklardan "haberdar olduğu" halde bünlara " g ö z yummak" ve Koskotas'ın ifadesine göre 20 milyon dolan "zimmetine" geçirmekle suçlanan Andreas Papandreu, Yüce Divan'ın yolunu ikinci kez tutacağa benziyor. Papandreu ile birlikte PASOK hükümeti döneminde bakanlık yapmış 4 PASOK üyesi de sorumlu gösteriliyor. Bunlar Maliye eski bakanı Dimitris Tsovolas, Adalet eski bakanı Agamamnon Kovtsnge'a, Kamu eski bakanı Yaorsios Patsos, Ulusal Ekonomi eski bakanı Panayottis Rumaliottis. Koskotas skandalı için oluşturulan soruşturma komisyonu, araştırmalarını tamamladıktan sonra hazırladığı raporunda PASOK lideri Papandreu'nun Yüce Divan'a sevk edilmesini öneriyor. Bu öneriyi "geçici" hükümeti oluşturan ve parlamento içinde çoğunluğu bulunduran sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi (YDP) ile Komttnist Parti Milletvekilleri destekliyor. Oysa PASOK milletvekilleri söz konusu soruşturma komisyonunu terk etmiş ve yann yapılacak oylamada da yer almaması söz konusu. Çünkü PASOK lideri ve mületvekillerine göre, Papandreu'ya yöneltilen bu suçlamaJarın her biri "tutarsız" olup, siyasi çıkar amacıyla üretiliyor. Papandreu, geçen hafta içinde parlamentoda yapılan oylamada bu kez telefon dinlemeleriyle ilgili skandal için sorumlu gösterilmiş ve Yüce Divan'a sevkine karar verilmişti.. KONUTSUZ AİLELERE AÇIKLAMA Fas Krah İspanyafla • SEVtLLA (AA) Fas Krah Ikinci Hasan, dün Ispanya'nın güneyindeki Sevilla kentine geldi. Burada birkaç saat kaldıktan sonra başkent Madrid'e geçen Kral Ikinci Hasan'ın İspanya ziyareti "tarihi" olarak nitelendirüiyor. Sevilla Havaalanı'nda Başbakan Yardımcısı Alfonso Guerra ve diğer yetkililer tarafından karşılanan İkinci Hasan, Guerra ile bir süre görüştü. AZ SAYIDA ORTAK ALIYOR Konut, Turk aılelerı ıçın kutsal ve hayatî ıhtıyaçtır. Konutu olmayan bir aılenın geçım sıkıntısından kurtulması, huzur ve refah içinde yaşaması mümkün değildir Bu nedenle ülkemızde her aılenın bir konutu olması şarttır. Pekı ama enflâsyonun %100'e yaklaşbğı bir ortamda konut edinmek kolay rmdır? Zordur, takat miknkündür. Nasıl' Elbette çok ortakh addı kooperatifler aracılığıyla Ömeğın. BOyafcfhir'de arsa ve genel gıderler payı çok duşüktür. BOyflkşaMr. ıhtıyaç fazlası satılık arsalanyla kendı içinde özkaynak yaratıp değer artışını ortaklarına paylaştıran ve konutu önemli mıktarda ucuza maledebilen bir kooperatıftır. Büyâkfahir, Toplu Konut Fonu kredılerıyle diğer ıç ve dış kredılerden yararlanabtlecek konumdadır. B ü y O h f h i r , hızlı teknoloji ile Türkıye'nın (tek kooperatıfe aıt) çağdaş ilk uydukentını Istanbul Beylıkdüzu'ndekı 1.281000 m2'lık arsaları üzennde kurmaktadır. BüyÛkş«Mr, 7.488 konutu 1990 ve 1991 yıllarında ortaklarına teslım etmeyı programlamıştır. Halen ınşaata hızla devam ediimekte ve hazırlanın ornek daıreler gezılebılmektedır. Yüksek kıra odemekten kurtulmak, geleceğe guvenle bakmak ve kolay koşullarla konut edinmek isteyen yurttaşlarımız, B â y â k ş e H r ' e başvurarak kayıtlı 7,138 ortak gıbı ısabetli karar verebılirler. BDYDKSEHİR ABAP BİRLİCI TOPLANTISI Türkiye'ye Israil füzesi tehlikesf TUNUS (AA) Arap Birliği Genel Sekreteri Şadli Klibi, Israil'in Libya açıklarına balistik bir füze fırlatmasından ABD'yi sorumlu tuttu. Arap Birliği'nin, Libya'nın isteği üzerine dün yaptığı toplantıda konuşan Klibi, başta ABD olmak üzere, askeri alanda Israil ile isbirliği yapan bütün ülkelerin, bu düşmanca eylemden sorumlu olduğunu söyledi. Klibi, ABD'nin "uluslararası hukuk cerçr*esinde tsrailArap çatışmasına banşçı bir çözüm bulmak ya da işgal topraklanndaki Filistinliler ve Arap ülkderine karşı, kendi ülkesinde de geçerii olan ilke ve değerleri ihlal eden bir sanşt destekletnek" ikileminin içinde bulunduğunu belirtti. Arap Birliği Genel Sekreteri, Jericho2 füzesinin denenmesinin Israil'in nükleer silaha sahip ülkeler arasında olduğunu ortaya koyduğunu kaydederek, Israil'in, herhangi bir Arap başkentini vurabilecek bir silah geliştirdiğini belirttL ' Başkanı'na mektup göndererek olayı doğrulaması ile büyük boyutlar kazannuştı. Sovyet açıklamasından sonra bir Israil askeri sözcüsü, konuyla ilgili bilgisi olmadığını söylemiş ve yorum yapmayı reddetmişti. Denktaş, Kaddafi ile görüştü BİNGAZİ (AA) Uluslararası tslam Konseyi'nin "tslam Biriiği" konusunda düzenlediği toplantıya katılmak üzere Libya'nın Bingazi kentinde bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dün sabah Libya lideri Muammer Kaddafi ile görüştü. ORTAK OLUNABİLECEK KONUTLAR A U p i : Brüt 124 m2 Salon + 4 oda + mutfak + banyo/WC + tuvalet + 2 balkon AA tfpi: Brüt 173 m2 Salon + 5 oda + muttak + 2 banyo/WC + duş/WC + 2 balkon "Başarması için O'na destek verin.. Sağlam bir temel kazandınn!" Temel Britannica, temel eğitimdeki öğrencileri başarıya hazırlar. ÖDEMEPLANI Peşın Ödenecek Mıktar Konut tıpı A AA Arsa payı (TL) 1.000.0002 800.000Inşaat payı (TL) 6 446 0 0 0 12.072.000Toplam (TL) 7 446.000 14.872.000Arsapayı aylık taksitı (TL) 250.000300.000 / ; Arsa payı taksıtten Ocak/1990dan Arahk/1991 'e kadar 24 ayda odenecektır 2) Ocak/1990 aymeün ıbbaren ödenecek mşaat katıUm payı taksıtlen daha sonra yonelmt kurulu ve genel kurul tarafından belırleneceklır TEMEL BRİTANNİCA TFMFL FÛİTİM VE Kl'LTt'R ANSIKLOPEDISI BÜYÜKSEHBR Şa»^ Berl*duzuE5Karayokj(8UYÛKŞEMR)Tel Suıırlı Norumlu KONUT YAPI KOOPERATIFİ Merku tenklal Oau Odakule Iş Meıkaı Ka 7 Beyoçlu/ISTANBUL fel M4 89 78 (7 h») Teıeli» 151 <9 25 Teleı 24368 Myk ır 918818136/37 leleta 918833334 A r i » a femsılcıVgı Turalı H * n Cafl Seğmenter Iş Hanı 96J M Ka»akl«J«e/ANKAflA Tel 167 13 00 • 167 12 99 W*la« 46593 mkoo V Libya lideri Kaddafi görüşme sırasında, konferansın Islam âlemine yeni bir güç kazandırmak amacıyla düzenlendiğini belirterek, KKTC Cumhurbaşkanı Türkiye için tehlike Denktaş'ın toplantıya katümasıKlibi, bu tehlikenin Arap ülkeleri için olduğu kadar, Türkiye, nın yararına değindi. tran, Pakistan ve Afrika ülkeleri KKTC Cumhurbaşkanı Rauf için de geçerii olduğunu belirte Denktaş da, Kıbns'ı Yunanistan'a rek, bu tehdide karşı harekete geç bağlama mücadelesini 3035 yılme çağrısında bulundu. dır sürdüren Rumların, MüslüKlibi, her şeyden önce, İsrail'in man Türkler adına konuşma hakvurucu güçlerinin arttırılmasına kı bulunmadığım bildirdi. son vermek için Arap devletleriRumların, Kıbrıs'ın birleştirilnin çabalannı birleştirmeleri gemesi adı altında adayı Elen dünrektiğini ifade etti. yası içinde Müslüman Türklere Sovyet Savunma Bakanlığı'nın karşı vurucu bir üs haline getirme 1300 km metızilli bir balistik fü oyununa dikkati çeken Denktaş, zenin 14 cylülde Kudüs'e yakın bir Müslüman ülkeleri bu oyuna karbölgedcn fırlatıldığı ve Bingazi şı uyardı. nin 400 km kuzeyine düştuğü yoKKTC Cumhurbaşkanı Denklundaki açıklaması ile başlayan "fü/e ola>ı". Libya Dışişleri Ba taş, dun ayrıca Islam Konferansı kanı A/iz Kl liılhi'nin, BM Genel Örgütü Genel Sekreteri Hamid H Sekr.uerı ve Guvcnlik Konseyi Gabid ile de bir görüşme yaptı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear