26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel Sahıbı Cumhurıytt Maıbaaalık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadlr Nadi # Genel Yayın MüdUru' H B U Cemal, Müessese Muduru: Endae U»»klı»U, Yazı Işlerı Muduru Ok«> Goaeınia. • Haber Merkezi Muduru Y«ICIB Bayer, Sayfa Düzenı Yönctmcnı Ali Acmr, • Temsılcıler ANKARAAhmel T»a, İZMİR Hikmrl ÇeUnk«>», ADANA Crlai Ba^ıacıç. Dış Haberler Ergaa Balcı, Ekonomı: Ctn&z Turhu. Kültur Cttol Isler, Spor Danışmam Abdulkadir Yacclaua, Duzeltmc tttttk DartM«, Ara$tırma. Ş^ia AIp«y. IsSendika. Şukraa Krtcaci, Yurt Haberlerı Necdrt DoJM. Dıa Yazılar k>rem Çalifkıa. • Koordınaiör AhaKl Konılsan, • Malı fşler Erol Erkut, • Muhasebe Balcal Ytntr % BuıçePlanlama S*»gi Osmtnbeşcoglıı • Reklam Ayşe Toraıı, Ek Ya>ınlar Hal» Akyol • Idare HUM>I« Garer, Işlelme Onotr Çrfik, B.lgı Işlem Nail Inal. Basan * Yayçn. Cumhunyn Mattaaalık wGaznecılıkTA^. TürkOafcC*d. 39/41 Calaloüu 34334 1« PK 246lsunbul Td. 312 05 05 (20 haı). Tclo. 2224* Fu (1) 526 60 72 # Bumlar Ank.r.: Zıyı Gokalp Blv. bkılap S No 19/4. Td: 133 II «147, Tdou 42344 Fu (4) 133 II 4I/4M • Umtr. H Zıy» Blv 1352 SJ/3. Td: 13 12 30. Tefcı. 52359 Faı (54) 19 53 60 • A««M: lnOnüCad 119S. No I Kat 1. Td: 193752(4h«). Tde» 62155. F«. (7lı 1937 52 TAKVİM: 31 AĞUSTOS 1989 îmsak: 4.S1 Güneş: 6.22 öğle: 13.09 tkindi: 16.50 Akşam:' 19.46 Yatsı: 21.11 Nobel Ödülü 1 milyar TL. STOCKHOLM (UBA) Bu yılki Nobel ödülü sahiplerinin her birine, 1 milyar 375 milyon Türk Lirası değerinde para ödülü verileceği ve 1989 Nobel Ödülü Fonu'nun geçen yıla göre yüzde 20 oranında arttırıldığı bildirildi. Nobel Ödülü, ilk kez 1901 yılında dinamiti icat eden ünlü Isveçli fizikçi Albert Nobel'e atfen dağttılmıştı. Fizik, kimya ve tıp dallanndanki en iyi bilim adamlanna ve en iyi yazarlar ile dünya barışım koruma yolunda çalışanlara verilen Nobel ödülü Fonu, Fizikçi Albert Nobel'in ölümünden 4 yıl sonra 1900'de kurulmuştu. Vann deniz mevsimi açılıyor. Balıkçılar kaygdı, ama heyecan, umut yutdü yurekleri. Yuzlerindeki her çizgicle Karadeniz'in sert, acımasız yorgunluğunun izleri gizli sanki, ama çilekeş insanın eatdığinın yanı sıra "zor"u yaşamanm gururu da var gözlennde THK pilot yetiştirecek ANKARA (UBA) Türk Hava Kurumu (THK) Genel Başkanlığı'nca, pilot yetiştirilmek üzere erkek öğrenci alınacak. Pilot yetiştirmek üzere alınacak erkek öğrencilerde T.C vatandaşı olma, yaş tashihi yapılmamış ve fiziki özürü bulunmama şartı aranacak. öğrenciler ayrıca kurum tarafından da sağlık muayenesinden geçirilecek. Boyu 1.70 santimetreden kısa, 1.90 santimetreden uzun olmaması gereken adaylar bekâr olacak ve öğrencilikleri boyunca evlenmemeyi taahhüt edecekler. Dört yıllık yüksek okul mezunu olması gereken adaylann, askerliğini yapmış ve müracaat süresi sonunda 25 yaşmdan gün almamış olması eerektiği kaydedildu Balık mevsimi yarın açılıyor, denizin eski bereketi yok, mazot ateş pahası, ağlar el yakıyor, tekneler dert küpü Battı bahkçı yaıı gider... Çıkan balığın yarısı hamsi Türkiye'de yıllık toplam balık üretimi 580600 bin ton dolayında. Bu uretimin yüzde 82'si Karadeniz'de yapılıyor. Marmara yüzde 10 ile ikinci sırada, Ege'nin payı yüzde 4.5, Akdeniz'inki yüzde 3 civarında. Balık uretiminin yuzde 82'sini sağlayan Karadeniz değer olarak ancak yüzde 56.6 oranında bir katkıda bulunuyor. Marmara'da avlanan balığın değer oranı yüzde 20 kadar. Ege'deki balığın değer payı yüzde 14, Akdeniz'in yüzde 9. Türkiye'nin toplam balık uretiminin yüzde 53.4'unu Karadeniz'in sembol balığı "harasi" oluşturuyor. İkinci sırayı denizlerin vefakâı balığı "istavrit" yuzde 21.3'lük payla alıyor. Daha sonraki sıralama şöyle: Kolyos (yüzde 5), mezgit (yüzde 3.5), lüfer (yüzde 2.2), palaraut (yüzde 2), sardalya (yüzde 2.6), barbunya (yuzde 1), orkinos (yüzde 0.2), kefal (yüzde 0.5). 1987 yıh rakamlarıyla Türkiye'de toplam balık üreticisi sayısı 56.980. Bu sayının bu yıl 60 bine ulaştığı sanıiıyor. Trol teknesi 269, gırgır teknesi adedi 560, diğer taşıyıcı ve küçuk teknelerle toplam bahkçı tekneleri adedi 8.661. Yalmzca tstanbul'da 15 bin balıkçının ekmeğini denizden çıkardığı biliniyor. Dolayısıyla 50 bin kişi geçimini balıkçılıktan sağlıyor. lstanbul'da her av sezonunda 2040 bin ton arasında balık avlanıyor. Geçen yıl denizde işler biraz kesat gitti ve uretim 14 bin ton dolayında kaldı. Bu yıl tstanbul'da uretimin daha yüz güldurücü olacağını söyleyen Istanbul Balıkçılar Derneği Başkanı Kemal Yarar, bekledikleri rakamın 2530 bin ton civarında olduğunu belirtiyor. Bu yıl balıkçılık mevsimi açılınca ağlara ilk takılması beklenen balıklar Karadeniz, Marmara ve Ege'ye inen palamut ile lüfer. 1.5 ay sonra hamsi başlıyor. Torik de sırada. İstavrit ve barbunya ise İstanbul yöresınde artık çok fazla mevsime bağlı olmadan bulunan balıklar. HANGt BALIK NEREDE NE KADAR? B a k a n g e r e k l i Balıkçılann en B a l ı k nmudu Şileli balıkçılar büyük istemi, bir deniz ya da teknelerini gelin gibi hazırlamışlar yeni balıkçılık bakanlığının kurulması. mevsime. Yüzlerinden hem umut hem Kuruyan denizlere, dağınık çabalara de dert okunuyor. En büyük sahip çıkacak yetkili bir bakanlığın bulunması. sorunları, mazot parasının, ekmekparasını alıp götürmesi. Yasaklarla ilgili eleştirileri de var. Bu Kemal Reis balıkçılık için "Ne başı var ne kıçı" yıl "kanal oynamadığı" için iyi balık bekliyorlar. diyor.Kaçakçıhğa zorlanmalan balıkçıları üzüyor.. ZEHRA ÇAKIR Babası dedesinden, o babasından almış bu geleneği. Tek oğlu Bahattin de, "Nuh demiş, peygamber dememiş", vazgeçmemiş bu sevdadan. Butün balıkçı oğulları gibi, gördüğu göreceği balıkçılık olmuş onun da. Balıklar oyuncak, tekneler oyun yeri, denizler düş olmuş çocukluğunda; Bahattin'in ve daha nice balıkçı reislerin oğullarının. Mustafa Reis1 lerin, Mehmet Reis'lerin, Ömer Reis'lerin, Kemal Reis'lerin... Şile balıkçı barınağından "Vira bismillah.." deyip, yeniden denize açümayı beklerken, son hazırlıkları da yapıyordu Reisler. Tekneler "gelinlik kız" gibi hazırlanmıştı yeniden. Bakımı yapılmış, boyanmış, temizlenmiş, suslenmişti. I Eylul dedi mi "balık yasağı" kalkacak, pervaneler denizi köpürtecekti... Mustafa ve Ömer Reis'ler yılların deniz yorgunu iki balıkçı kardeş. Yarım asırdır Karadeniz'in hırçın dalgalan ile varenlik ediyorlardı durmaksızın. Yuzlerindeki her derin çizgide, Karadeniz'in sert, acımasız zorluğunun, yorgunluğunun izleri gizliydi sanki. Ama yine de pınl pınldı gözleri... •Az ötedeki balıkçı kahvesinde oturan diğer Reisler gibi, içleri kıpır kıpırdı... Heyecan, umut yuklüydu yurekleri... Ama galiba biraz da kaygı vardı balıkçı kahvesinde yaşanan. Biraz mı?.. Hayır, epeyce belliydi kaygıları. Ama çilekeş insanın ezikliğinin yanı sıra "zor"u yaşamanın gururu da vardı yüzlerinde. Sorunlannı dinleyecek birilerine öyle gereksinim duyuyorlardı ki, sozıi biri bırakıp öteki alıyordu. 53 yaşındaki Mustafa Gumrab, "Dogdugumdan beri balıkçıyım" diyor, "bize dedelerimizden kaldı bu iş, mecburen yapıyoruz. Atamayız, satama>ız. Oglum da balıkçı. Zaten bir oglum var, kaiktı o da balıkçı oldu. Liseyi bitirdi, hep iftiharla geçerdi. Oğlum dedim. bu işi sen yapma bari, okuma>a devam et... Bana, 'Baba' dedi, 'Satarsan bu takımları, soyadımı değiştiririm, bu eve de ugramam bir daha... Ben de senin gibi balıkçı oJacagım...' Şimdi Reis a Ben yanında gidiyorum." Bahattin'e dönüp bakıyorum, Bahattin gururlu... Verdiği karardan emin. Geçenlerde yine bir balıkçı reisinin kızıvla sözu kesilmiş... "Ya senin çocuklann?.." diyorum. Bizi zorla kaçakçılığa sevkediyorsunuz... Düşünün bir keda oynadığı zaman dip suyu iiste lik bir yerde ağ tamiri yapardı. çıkıyor. Deniz altüst oluyor. Yav "Çünkiı" diyordu, "bu ağın öiürular kıyılara atıyor kendilerini, li mu guneşlen olur... Denizde yılmanlık yerlere geliyorlar. Kanal larca kalsın, toprağın altında göoynadığı sene balık olmuyor..." mulii kalsın bir şey olmaz da giıneşte kaldı mı unufak olur... OyBalıkçılar gam yuklü. "Mazol" sa para bu ağlar, çook..." Ak sadiyorlar da başka bir şey demiyorkallan, çakmak çakmak gözleri ile lar. 60 yaşındaki Ömer Şendur, denizle yarenliğini daha uzun zaoğlu Mustafa, Kemal ve yeğeni man sürdüreceğe benziyordu. Mustafa ile balıktan yeni dönmüşAncak 70 yılın birikiminden mi ler. Zaten tum balıkçı oğullan Reis babalarımn tayfaları oluyor önce nedendi, Kemal R«;is daha bir dolikle: "Tam av yapacagımız zaman luydu sanki: "Biz dededen beri bayasak koyuyorlar. Yumurtlama lıkçıyız. Başka hiç bir tutar dalızamanı diye yasaklıyorlar, ama hiç mız da yok. Mevsimsiz ağaç meybir ilgisi yok. Zaten kalkancıların ve verir mi? Bize de o aylardan agına bir kilodan aşagısı vurmaz... başka bütiin aylan verseler yaraAma biz de kaçak maçak mecbur maz. Tam av yapacagımız zaman kalıyoruz... Bu tekneden 15 kişi yasaklıyorlar. Balıkçılığın ufağını ekmek yiyor. Zaman geliyor ma buyuğunu bir kapsama alıyorlar. zot parasını bile alamıyoruz yani. Hayır olamaz. Bu yasaklarda hep Cebimizden eklediğimiz çok olu bizim menfaatimiz duşünülüyor yor. İnanmazsınız, bir çanta ma biliyoruz. Fakat takım var ki sezot 20 bin liraya doluyor. Her gün nenin 10 ayı devamlı çalışır. Kal20 bin lira mazota. Dayanılır gibi kancı ufak balıkçıdır. Senenin bir buçuk iki ayında (nisan mayıs) ne değil. N'olur yazın bunu..." yapılır? Bizim de çoluk çocuğuYaşı 70'ti, ama balıkcıhSı bit muz var. Biz insanız değil mi? memişti Kemal Reis'in. Balığa çıkKemal Reis'e göre bu iş öyle bir madığı zamanlarda kıyıya gölge işti ki, "ne başı vardı ne kıçı". Av yasağı suresi içinde bütiin balıkçılann zor dunımda kaldığını anlatıyordu yana yakıla. Bu yasak döneminde jandarma motoru onun da üzerine gelmiş. Demiş ki ama: "Efendim ben 70 yaşımda çalışıyorum. Acaba zevkimden mi çalışıyorum. Ben 11 nufusa bakıyorum. Bizi zorla kaçakçılığa sevkediyorsunuz... Düşünün bir kere. Biraz anlayış gösterin!' Göstermişler de.. Kaş yöresine havalimanı ANTALYA (AA) Turizm sektöründe önemli gelişmelere sahne olan Antalya bölgesinde ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla bazı tesisler yapılacağı bildirildi. Demiryollan, Limanlar ve Havameydanları Inşaatı Antalya Bölge Müdurlüğü'nden aldığı bılgiye göre, Kaş, Alanya, Isparta ve Burdur'a havaalanı yapılması planlanıyor. Kaş'taki havaalanınm yapişletdevret modeli çerçevesinde özel sektör tarafından gerçekleştirileceğini kaydeden yetkililer, bin metre pist uzunluğuna sahip olacak bu havaalamna 100 kişitik uçakların inip kalkabileceğini söylediler. Kanal oynarsa... Karadenizli balıkçılar av yasağının yararına pek inanmıyorlar. En azından kendileri için. Mustafa Reis ve diğerleri ille de "kaaal oynarsa balığın kınlacağından" soz ediyorlar: "Biz tecriibe ediyonız bunlan. Bir iklim oluyor, 'kanal oynuyor.' Bakın bu sene hiç kanal ovnamadı. Bu yuzden umitlerimiz çok. Bu seoe >avnı var denizde" "Kanal oynaraası nasıl oluyor?" "Kanal oynamak, denizin soğuması oluyor. Buz gibi oluyor. Denize bile giremiyorsun iki uç gun. Hayvan o zaman kınlıyor. Kanal oynarsa, o zaman kınlıyor. Kanal Eski denize yeni kanunlar 1983'ten bu yana balıkların yumurtlama döneminde her yıl "genel avlanma" yasağı uygulanmaya başlandı. Denızlerimızde 250 balık turü yaşamakta. En çok balık turü Akdeniz ve Karadeniz balıklannın yumurta bıraktığı Marmara'da bulunur. Bu iç denizimizde 200'ün ustünde balık türü yaşar. 19. yuzyıl sonunda ve 20. yuzyıl başında tümuyle balıktan oluşan deniz ürünleri uretiminin yarıdan fazlası İstanbul'da gerçekleştirilirdi. 19. yüzyıl sonlarına dek balıkçılann kullandığı ağlar sicimci esnafı tarafından el çıkrıklarında, kendinden bükülen sicimlerden yapıhrdı. Ama zamanla yerli sicimler kaliteyi duşürunce balıkçılar ithal malı sicim ve ağlara yöneldi. Sicimcilik tarihe kanştı. Doğu Karadeniz aldı. 1940'ların sonunda Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Teşkilatı'nın (FAO) gündeme aldığı dünya su ürünleri potansiyelinın araştırılıp geliştirilmesi için uluslararası işbirliği ve koordinasyon çalışmalan Türkiye'yi de etkiledı. Turkıye 1952'de FAO'ya bağlı olarak kurulan "Akdeniz Genel Balıkçılık Konseyi"ne kurucu uye olarak katılırken, aynı yıl Et ve Balık Kurumu'nu kurdu. Kurum 1954'te Balıkçılık Araştırma Merkezi'ni kurup bu alanda eyleme geçerken, su ürunleri de 1955'te ilk kez istatistiklere alındı. Ancak Et ve Balık Kurumu balıkçılık çalışmalannda başarılı olamayarak bu Marmara ve Boğazların, Ak konudaki çalışmalarına 1978'de deniz ve Karadeniz balıklarının son verecekti. göç ve yumurta bırakma yeri olBu arada merkezi Monako'duğunu fark eden Duyunu Umumiye İdaresi, 19. yuzyıl so da bulunan Uluslararası Akdenunda Osmanlı devletinin balık niz Bilimsel Araştırma Komisçılık gelirlerine el koydu. Deniz yonu'na da uye olduğumuz hallerimizle ilgili ilk ciddi araştır de balıkçılığımızı düzenleyen mevzuat hâlâ Saydiye Nizamnamalar bu dönemde yapıldı. Su ürünleri konusundaki ilk mesi'ydi. 197O'te yine dış etkiyasal düzenleme olan Zabıtai lerle, balıkçılıkta onemli sıçraSaydiye Nizamnamesi bu araş malar gerçekleşti. 1970'teAnkatırmalar sonucu, 1882'de hazır ra'da imzalanıp 1971'de yürurlandı. Cumhuriyet döneminde lüğe giren Açık Deniz Balıkçılı1971'de yururluğe giren 1380 Sa ğının Geliştirilmesi Özel Top yıh Su Ürünleri Kanunu'na dek Projesi Uygulama Planı AnlaşZabıtai Saydiye Nizamnamesi ması yeniden ilgi merkezi oldu. Anlaşmanın yururluğe girmesıygeçerli oldu. Kurtuluş Savaşı sırasında ve le birlikte, Saydiye Nizamnamesonrasında ülkemizde yaşanan si'nin yerini almak uzere cumbüyuk demografik değişimlerle huriyet döneminin ilk Su Ürunbirlikte, Rum ahalinin Yunanis leri Kanu'nu çıkarıldı. tan'a goç etmesi, büyük olçude Deniz ürunleri potansiyelinin Yunanistan'dan gelen ve balık korunup geliştirilmesınde büyuk çılıkla ilgisi olmayan Türk göc yararı gorulmekle birlikte, menlerinin eski Rum koylerin 1971 'den başlayarak ayrı türler de iskân edilmesi bu cılız sektö için ayrı ayrı saptanıp uygularün hızla ortadan kalkmasina nan yumurtlama döneminde avyol açtı. İstanbul balıkçılığı da lanma yasağı önlemi, "istenmebuyuk gerileme gösterdi. Za den avlanan" yasaklı balıkların manla balıkçılığımızda RumU israf olması gibi bir sakıncaya nn yerini Karadenizli yurttaşla yol açıyordu. Bu nedenle uygurımız aldı. lama ayrı türler için özel avlan1950'den sonra Doğu Karade ma yasağı yerine, 1983'ten başniz kıyılarımıza yayılan balıkçı layarak her yıl yumurtlama dolık canlanma göstermeye başla neminde "genel avlanma yasadı, ilk sırayı Istanbul'un elinden ğT'na dönustüruldü. YASALARDA BALIKÇILIK Pİ sayısına milyar ondahk NEW YORK (AA) Çemberin çevre uzunluğunun çapına bolunmesi ile elde edilen Pî sayısımn (3.1416) üçten sonra gelen sonsuz sayıda ondahk rakamlardan, 1 milyar adedi hesaplanarak bu alanda yeni bir rekor kırıldı. IBM şirketince dün yapılan açıklamada, Pİ sayısımn 3 tam saytsından sonra 1.001.196.691 adet ondahk rakam ile yazıldığı belirtildı. Yukarıdan yürüyen kalem İlle de "Küçiik balıkçı eziliyor" demede yılların Kemal Reis'i. llginç bir tamkliğını da anlatıyor: "Geçen sene Erenköy'deki Su Üninleri'nde bir toplantıya gittim. Mudürler güçlu reisleri dinlerken kalemleri yazıyor, bizim gibi ufak balıkçı konuşurken kalem yunıyor. ama yukarıdan... Yazdığı filan yok... Onun için artık toplanti)a filan gitmiyonım. Hani derler ya, 'buyuk balık kuçuk balığı yular' diye. Onun gibi buyuk balıkçı da küçuk balıkçıyı yutuyor. Zaten ufak balıkçı ile büyük balıkçı düşman gibi oldular. Onların her sözü tutuluyor, bizi takan yok." Balıkçı kahvesinde balıkçılar denize değil, sanki kör kuyuya açılacaklardı.. Hepsinin de göıılünde yatan aslan şuydu: "Bize bir bakan lâzım. Ankara'da bizi düşünen, sesimize sahip çıkan bir bakan. Bir bakanımız olmadıkça biz bu çileyi çekeriz... Feliciano'nun Selçuk konseri SELÇUK (AA) Dünyaca unlii sanatçı Jose Feliciano'nun Efes Antik Tiyatro'da verdiği muhteşem konser, yaklaşık 15 bin kişi tarafından izlendi. "Rain" adlı şarkısı ile tanınan ünlü sanatçı Feliciano'ya izleyiciler zaman zaman ayakta eşlik ettiler. İki saat sahnede kalan ünlü sanatçının "Yesterday" adlı parçası da büyük ilgi gördü. Deniz tayfasız olur mu? Tayfaları en çok üzen iki şey, sigortalarının olmayışı ve kızların ilgisizliği. Ağız birliği etmişçesineyakınıyorlar: "Balıkçı mısın, tamam... Bize işsiz gözüyle bakıyorlar." Memleketteki kızlar içinse 510 milyon başlık ödemeleri gerekiyor. Balıkçıları zora sokan en büyük etken mazot. Bir gunlük mazot giderlerinin 20 bin lirayı bulduğunu söyleyen balıkçılanmın bir başka sorunu ağların pahalılığı. Kilosunun 25 bin liraya alındığı ağlar balıkçının eli ayağı durumunda. Bir tekne için uç ton ağ kullanılabilıyor. Teknesine göre ağ masrafı 100200 milyon TL. arasında değişiyor. Balık avı sırasında sık sık ağlarını sakatlayan balıkçılar için tamirat da yuklü bir bedeli gerektiriyor. Ancak çoğu balıkçı ailesi ağ tamiratını kendi üstlenmiş durumda. Balıkçı eşleri ve balıkçı kızları ağ tamiratı yaparak butçelerine katkıda bulunuyorlar. Özellıkle balıkçı köylerinde, orneğin Rumeli Feneri'nde balık ağını tumüyie ka! dınlar tam r ediyor. Balıkçı Kemal Reis, "Bizim kızlarımız balık ağı tamiriyle çeyizlerini kurarlar" dıyor. Dcnizlcr taytaM/ olur mu hiç? O balıklar tayfalar olmadan avlanabilir mi hiç? Tonlarca balık tayfasız ayıklanıp istiflenir mi? Elbette hayır. Ancak onlar da en az Reis'leri kadar, hatta onlardan çok kaygılı geleceklerinden. Bugunlerinden de... Hiçbirinin sosyal güvencesi yok... Avlanma yasağı suresince hiçbir işleri olmadan yaşıyorlar. Babadan oğula geçen balıkçılık geleneğinin tayfaları da balıkçı çocuğu oluyor genellikle. Ancak yine de yurdun değişik yörelerinden, balıkçı Reis'lerin himayesine sığınan tayfalarm sayısı hiç de az değil. lşte Mustafa ve Mehmet Reis'lerin teknelerinde sabah kahvaltısına konuk oluyoruz. O gun tayfaların ilk günu. Amasra'dan bir iki saat once gelmişlerdi. 10 kişiydiler. Bir 10 kişi daha gelecekti. Birkaç ay çalışıp, yeni av yasağı döneminde köylerine donecekler, bu süre içinde denizde yiyip denizde yatacaklardı. Yatakhaneleri teknenin alt katındaydı... Maas almıyorlar, yerine, kâr ortağı oluyorlardı. Dört yıldır tayfalık yapan 29 yaşındaki tayfa Hayri Yıldırım, aldıklan paranın sezona gore değiştiğini söylüyor, ama yaklaşık olarak iki üç milyon rakamını veriyor. Bütun yıl için bu paranın yetip yetmediği sorusuna da "Yetmiyor tabii" diyor... Hepsinin birkaç ay boyunca tek isteği vardı; denizde balık olsun yeterdı. Yine de stviyorlardı denizi... Zaten başka alternatifleri de yokmuş ya. "Bizim oralar kıraç, bizim için yine en iyisi bu" diyorlar ve aslında bir memurdan daha iyi kazandıklarını da vurguluyorlar. Ancak sigortalarının olmayışı ve "ille de" kızların ilgisizliği onları çok üzüyormuş. Amasrah tayfalar Hasan Kayık, Murat Çolak, Ersin Kamış, Nevzat Coşkun, Mehmel Çam, Hasan Ekşi ağız birliği halinde yakınıyorlar: "Kızlar bakmıyor bile. Balıkçı mısın, tamam... Bize işsiz gözüyle bakıyorlar." Balık avı sırasında sık sık aölannı sakatlayan balıkçılar için, tamirat da yüklu bir bedeli gerektiriyor. Ancak çoğu balıkçı aılesi tamiratı kendisi üsrJenmiş. Bugtin bu köşeyi, Zafer Bayramı'nı Afyon'da Kocaıepe'ye giderek kutlayan şair dostum Halim Şefık'in dizelerine bırakmak istiyorum. "Ya memlekeüeki kızlar?" Yanıt, kanayan bir başka yara: "Başlık parası istiyortar. 510 milyon civarında. Bu kadar parayı da biriktirmek kolay degil..."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear