24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 22 HAZİRAN 1989 ILO Türkiye'yi kara lîsteye aldı (Baştarafı 1. Sayfada) ILO'da, dün aynca Türkiye'nin 98 sayılı örgüllenme ve toplusözieşme haklarıru çiğnediği gerekçesiyle 'k»r« liste'ye (özel paragraf) ahnması da tartışıldı. lşveren grubu geçen yıl olduğu gibi bu yıl da karara direnince, Türkiye 'kara liste'ye alınmadı. Ancak, Türkiye'nin 'kara liste'ye alınmamasının, işveren grubunun direnmesi sonucu olduğu, aslında durumun bundan da ağır olduğu yolunda özel bir kayıt Türkiye ile ilgili karar prografına alındı. ILO Aplikasyon Komitesi'nin, dün sabah yapılan ve yaklaşık 2.5 saat süren toplantısında Türkiye'nin durumu tartışıldı. Türkiye, uygulamakla yükümlü olduğu Sözleşmeleri çiğnediği, yıllardır yapılan uyanlara karşı hiçbir olumlu düzeltme yapmadığı gerekçesiyle çok ağır bir tartışma ve karara muhatap oldu. Türkiye ile ilgili kararda, bugüne kadar yapılan yasa değişikliklerinin olumlu olmasına karşın, temele ilişkin konulardan herhangi bir olumlu gelişmenin yapılmadığı belinilerek, Türk hükümetinden en kısa zamanda gerekli bütün önlemleri alması istendi. İşçi grubunun, divan tarafından hazırlanan bu karara katılmakla birlikte, Türkiye'nin 88 sayılı sözleşme hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle kara listeye alınmasını istemesi sert tartışmalara neden oldu. tlk sözü Türk hükümetinin sözcülüğünü yapan Bilge Can Korel aldı. özet olarak Türkiye'nin ILO'ya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmede özen gösteren bir ülke olduğuna işaıet etti. Uzmanlar Komitesi raporunda yer alan ihlaller anlamında hükümet savunmasım yaparken, işkolu ve işnı, Türkİş almış. altına imzayı atmış, virgülünü bile değişlirmeden ILO'ya göndermiş, şikâvetçi olmuş. O konu görüşüldü. Bu konuyu özel paragrafa aldılar. Zaten bu konuda tasarı var. Çin: Enseye kurşıınla idaııı Gösteriler sırasında tutuklanan ve sayılarının 1600'ü bulduğu sanılan göstericilerden 18'i daha , İdam j ceZOSl Verildiği »/ •• kaydedîldİ. Dış Haberler Servisi Çin Halk Cumhuriyeti'nde daha fazla demokrasi istemiyle yapılan gösterilerin kanlı şekilde bastırılmasının ardından, tutuklananlar hakkinda verilen idam cezalan infaz edilmeye baslandı. Şanghayda dün 3 genç, Tienanmen Meydanı'ndaki göstericilere karşı girişilen katliamı protesto etmek için raylara yatan gençlerin üzerinden geçip altı kişinin ölümüne neden olan treni ateşe vermek süçundan, enselerine birer kurşun sıkılarak idam edildi. tnfazjn ardından yeni idam cezaJannın da verildiği belirtilirken, bu kişilerin sayısının 18'i bulduğu kaydediliyor. ABD ve Japonya, Çin'e karşı yaptınm uygularaa kararı alırken bu ülkeye verilen kredilerin durdurulması istendi. Şanghay Yüksek Mahkemesinin dün radyodan açıklanan kararı uyannca 6 haziran günkü olaylar sırasmda bir barikatı yaran treni ateşe vermekle suçlanan Xu Guoming, ve Yan \uerung adlanndaki işçilerle Bian Nahwu adındaki işsiz gencin ölüm cezalarırun kesinleştiği bildirildi. Bu duyurunun ardından dün öğle saat lerinde Şanghay'da üç gencin cezalan, Çin yasaiarı uyannca enselerine birer merrni sıkılarak halkın önünde infaz edildi. Üç genç geçen perşembe günü idam cezasına çarptınlmış ancak Yüksek Mahkemeye af için başvurmuşlardı. Gösteriler sırasında tutuklanan ve sayılarının 1600'ü bulduğu sakında daha idam cezası verildiği kaydediliyor. Reuter ajansımn Pekin radyosuna dayanarak verdiği habere göre Şandong eyaletindeki bir mahkemede "kamu dıizenini ciddi şekilde tehlikeye atdldan" iddia edilen bazı kişilerin idam cezasına çarptınldıkları belirtildi. Radyo, idam cezasma çarptınlanların Jinan'da yargılananlar olduğunu kaydetti. cilerin tutuklanmalarına devam ediliyor. . . ^ u ı . t l ^^ Pekin Gazetesi'ndeudün yer alan bif haberde, P^irtgTtmeİT üTe^ .„„»„ u: ı.:. I»IÎ:Î tutuklandığı yolunda haberler yer aldı. Gazete, söz konusu kişilerin sahte pasaportlarla ülke dışına çıkmak istedikleri için tutuklandıklarını duyurdu. Bu arada, Çin hükümeti, ülkeden çıkışlan kontrol altına almak amaeıyla daha önce alınan tüm çıkış izinlerinin geçersiz sayıldığını açıkladı. Açıklamada, yabancı Ulkelere gitmek için vize isteyenlerin önce çıkış izni almalan gerektiği de belirtildi. Karar uyannca, Çin polisinin vize almak için yabancı ülke büyükelçiliklerine gelen vatandaşlarından çıkış izni olmayanlan geri çevirdiği bildirildi. karann ülkede uygulanan baskıların ne derecede şiddetli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. îngiltere'de bulunan Avustralya Başbakanı Bob Hawk da Çin'de dün üç kişinin idam edilmesini şiddetle kınadı. Hawk, Londra'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Çin'deki olaylan büyük bir trajedi diye niteledi. Dünya Bankası da Çin Halk Cumhuriyeti'nde kanlı olayların ardından belirsizliğin artması nedeniyle, bu ülkeye vereceği 4 değişik tutarlı toplam 450 milyon dolarlık krediyi askıya aldı. Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, 450 milyon dolarlık dört kredi hakkinda kesin karann, Çin masasından sorumlu yetkili Jawed Burky'nin, bu ülkedeki durum hakkinda, yerinde ve kapsamlı incelemeler yaptıktan sonra verileceği belirtildi. • Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand, Çin yönetimini, idam cezasına çarptınlan diğer kişileri affetmeye çağırdı. Fransız ulusunun hoşnutsuzluğuna tercüman olduğunu kaydeden Mitterrand, " 3 genç göstericinin idamı karşısında insan vicdanı inciniyor" dedi. Fransa Ulusal Meclisi, idam edilenler için bir dakika saygı duruşunda bulunurken, Isveç'te bulunan Başbakan Michel Rocard da idamlan "igrenç" olarak niteledi. • Federal Alman hükümeti de Şanghay'daki idamlardan "büyük üzüntü duydugunu" açıkladı ve bu idamlann "insanlan hiçe sayan totaliter döneme tehlikeii bir dönüşnn" göstergesi olduğunu belirtti. • Belçika hükümeti de, idamlardan büyük bir "öfke duydağunu" açıkladı ve bu olayın Çin'i uluslararası toplulukta yapayalnız bırakmaktan başka bir işe yaramayacağını vurguladı. • Hollanda hükümeti ise, idamlan "dehşetle öğrendiğini" açıkladı. yeri barajlarını kaldmlması için Belki birönergeile TBMVI'dede hakkinda ne ısci ne de ısveren kesiminden 2'sır. Bunlar 4 bin 800 kı$ıymı$. rr* , ,ı az bir kısmı şu anda dışanda. Dolayısıyla o kanun uygulamasından mağdur sayısı hemen hemen kalmadı. Bu bin kişiye de tasarı bir yıllık daha süre getiriyor. Bunu abartma temayülıi çok fazla." TürkIş Genel Sekreteri Mustafa Başoğlu, Türkiye'nin beş yıldan berı çalışma yasalanndaki ILO normlanna aykınlıklar nedeniyle ILO gündemini işgal ettiğini hatırlatarak "Tiirkls'i suçlamak haksızhktır" dedi. Başoğlu, ILO'da Türkiye'nin "kara liste"ye alınması kararının çalışma yasalanndaki yasaklann, bir defa daha teyit ve tescili olduğu görüşünü savundu. TİSK Genel Sekreteri Kubilay Alasayar. dün yaptığı açıklamada, ILO'nun ilgili komisyonunda Türkİş temsilcisinin tenkit ölçütünü aşan ve Türkiye'yi küçük düşürücü boyutlara varan bir konuşma yaptığını ileri sürdü. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, Türkiye'nin çalışma yaşamı bakımmdan 12 Eyiül'den bu yana kara listeden hiç çıkmadığını belirtti. Çetin, birçok Afrika ülkesinde bile ILO kararlanna uyulduğunu, Türkiye'nin ise bu konuda direnmesinin demokrasi ayıbı olduğunu ifade etti. DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan' da bu konuda yaptığı değerlendirmede "ILO'nun aldığı karar bizim açımızdan sürpriz bir gelişme değildir. Türkiye, iş yasalarına ILO slandartlanna uygun düzenleme yapmadığı siirece ILO'dan dışlanması kaçınılmazdır" dedi. kümetin de yapacak bir şeyi olmadığını söyledi. Grev ertelemesi hakkının hükümet tarafından sadece bir kez kullamldığını, yapılan grev lerdeki yüksek iş günü kayıplarının Türkiye'de grev hakkının rahatça kullanıldığmm bir kamtı olduğunu savuhdu. Kamu çahşanlarına sendikalaşma yasağı konusunun ise Türkiye'nin 151 ve 87 sayılı sözleşmeleri imzalamanuş olması nedeni ile gündeme getirilemeyeceğini öne sürdü. Türkİş adına konuşan Av. Önder Aker ise bu yıl da olumlu herhangi bir gerçek gelişme olmadan, ILO Genel Kurulu'nun tartışmasının içinde olduklanna işaret etti. ILO'nun Türkiye'ye yönelik bütün iyi niyet ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sayısız uzmanlar komiteleri raporları, uzun görüşmeler, uyarılar, iyi niyet heyetlerinin, yolgösterici uyanlann yapıldığını anlattı. Türkiye'deki sendikal düzen, hukuk düzenınin sıkıyönetimin olduğu bir ortamda, işveren istemleri doğrultusunda, işçiyi korumak üzere değil, devletı işçiye karşı korumak üzere getinldiğini belirtti. Aker, uzmanlar komitesi raporunda yer alan ihlaller ve genel yasalardaki hak kısıtlamalan hakkinda bilgi verdikten sonra, ihlallerin aynen devam ettiğini ammsatarak, bu dunıma izin verilmemesini istedi. lürkiye tartışmasında çok sayıda işçi grubu temsilcisi söz aldı. Türkiye'deki durum çok ağır bir dille, ayrıntıları ile ele alındı. AT'ye girme iddiasındaki Türkiye'nin durumunda olumlu hiçbir gelişmenin kaydedilmemesinin üzüntü verici olduğuna işaret edildi. Hükümetten, olumlu gelişme(Baştarafı 1. Sayfada) lerin müjdecisi açıklamalar bekne kadar son günlerde parla lenirken, hükümet sözcüsünün mentoda bu yolda bazı girişim açıklamalarımn hiçbir iyileşmeyi ler varsa da sonuç değişmemiş ortaya koyamadığı belirtildi. İşçi tir. grubu sözcüleri bütün gelişmeleUluslararası Çalışma örgütü rin Türkiye'deki ağır tabloyu or(ILO) bu durumu "111 Sayılı ts taya koyduğuna işaret ederek, bu tihdam ve Meslek Bakımmdan durumun saptanması ile birlikte Aynmcılık Sözleşmesi"ne aykı yaptırım istediler. İşçi grubu sözrı bularak Türkiye'yi kara liste cüleri aynca Türk hükümetinin ye almıştır. yıllardır ILO'yu oyaladığına işaCerçekten de bir iktidarm ret ettiler. Sürekli taahhütlerde "keyfı" yaptınmiarıyla insanla buiunüp, bunîann geregi'ni'yerinn çalışma uzgürlüklerini çiğne ne getirmeyerek güvenirliğini yimek, kişilere "sakıncah" dam tirdiğini anlattılar. Artık söz degası vurarak aynmcılık yapmak, ğil, somut adım beklediklerini çağımızın hukukuna ters düş sövlediler. mektedir. Neyazık ki özalyönetiminin Tepkiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baçalışma yaşamındaki tutumu Türkiye'yi ILO kapsammda kanı İmren Aykut, Türkiye'nin "kara liste" ye geçirecek olum ILO'nun kara listesine ahnması suzluktadır. Yalnız 1402 sayılı konusunda görüşlerini açıklarken", yasayla sınırlanmıyor bu olum "Bunlar fevkalade doğal işlemlersuzluk; daha geniş kapsamda dir. ILO, zorla büyütülen, abartıgeçerlidir ve hükümetin ülkeyi lan bir konu haline getirildi" dedi. İmren Aykut, Türkiye'nin ILO1 "ucuz emek cenneri"ne çevirme da kara listeye değil "özel programıyla tutarlıdır. ILO daha başka konularda da Türki paragrafa" aJındıgını belirterek, ye'yi yıllardan beri uyar ILO'nun adeta canavar gibi gösterilmesinden yakındığını bildirdi. maktadır. Türkiye'nin özel paragrafa sırf Türkiye'nin uluslararası foTürkîş istediği için konulduğunu rumlarda saygtnlığı ve inandınifade eden Aykut, Türkiye'nin 111 cılığı gün geçtikçe yok oluyor. sayılı iş ve meslekte aynmcüık sözBunun da bir tek nedeni var: leşmesi nedeniyle özel paragrafa Çağdaş demokrasinin temel ku girdiğini anımsattı ve şunları rallarını Türkiye gümrüklefin söyledi: den içeri sokmamak... "1402 sayılı yasayla işten çıkaBatı Avrupa, demokrasinin nlanlarla ilgili sıkıyoneürn komubeşiğidir. Onlar bizim yurttaşla tanlannın yetkisiyle işten çıkartırımıza vize uyguluyorlar; biz de lan, başka yere gönderilen vs. gionların benimsediği demokrasi bi kişilerin tekrar kamu görevine ye vize uyguluyoruz. Bu gidişa dönememelerine ilişkin hususlaria ta "Batı ile bütünleşme" ya da ilgili olarak 111 sayılı sözleşme "dışa açılma" denebilir mi? devreye sokuldu. İnsan Haklan • • • Derneği'nin lıazırladıgı bir rapo Beyaz SarayYaptınmlar Bu arada, ABD yönetimi, Çin1 de daha fazla demokrasi ve özgürlük istemi ile başlatılan gösterilere ordunun kanlı şekilde müdahale etmesini protesto amaeıyla Çin'e karşı daha sert yaptırımlar uygulama kararı aldı. Beyaz Saray tarafından önceki gün yayımlanan bildiride, Pekin ile Washington arasında üst düzey temaslann askıya alındığı ve Washington'un, uluslararası mali kuruluşlardan, Çin'in yeni borç isteklerinin gözden geçirilmesini ertelemelerini isteyecegi belirtildi. . ABD yönetimi, daha önce, demokrasi istemine karşı alınan sert önlemler üzerine Çin'e silah satışını askıya almış, iki ülke üst düzey askeri yetkililerinin temaslannı durdurmuştu. Bu arada, adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, temaslann askıya alınmasının ilişkilerin bozulması anlamına gelmediğini belirterek, "Bu yaptınmlar, gördüklerimiz karşısında dnyduğumuz hoşnutsuzlugu dile getiren yeni işaretlerdir" diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanı Jantes Baker, Senato'daki Dış llişkiler Komisyonu toplantısında önceki gün yaptığı konuşmada, Başkan George Bnsh'tan, Çin'e karşı daha sert ekonomik ve siyasi yaptınmlar uygulanmasıru istemişti. Başbakanın açıklaması Çin Başbakanı Li Heng, demokrasi isteği ile gösteri yapanların büyük çoğunluğunun affedileceğini, ancak suçlu olarak niteledikleri ve elebaşılık yaptığına inandıklan küçük bir azınlığı ise sert şekilde cezalandıracaklarını açıkladı. Li, Pekin'i ziyarel eden Pakistan'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı'nı kabulünde yaptığı konuşmada, yetkili makamların bu iki grup arasında kesin bir ayrım yapacaklannı söyledi. Li, Çin televizyonu tarafından da nakledilen konuşmasında daha sonra, ülkede islikrarın sağlandığını ve hükümetin "ayaklanmayı" ezecek gücü olduğunu belirtti. Konuşmasında daha sonra, Çin'e ekonomik ve politik yollarla baskı yapmaya çalışan bazı iilkeleri "miyoplukla" suçlayan Li, tüm bu çabalara karşın bağımsız dış politikalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Öte yandan, Çin'de, karşı Tepkiler tdam cezalanna ilk tepki tngiltere hükümetinden geldi. tngiltere Başbakanı Margaret Tbatcnerin üç Çinli gencin idam edilmelerinden dehşete kapıldığı ve yetkililere, ülkede demokrasiye ulaşmanın yollannı arayanlara karşı bu tip cezalara başvurulmaması konusunda çağnda.bulunduğu bildirildi. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'nın ıdamlarla ilgili olarak yayınladığı bildiride, Avrupa Topluluğu üyesi 12 ülke tarafından yapılan af çağnlarına rağmen, üç Çinli genç hakkinda verilen cezaların infaz edilmesinden duyulan üzüntü de dile getirildi. lspanya Dışişleri Bakanı Francisco Fernandez Ordonez de bu OLAyLARIN AKDBNDAKI GERÇEK nılan kişilerin yaklajık 18'i hak devrimci olarak nitelenen gösteri SOSYALİST E N T E R N A S Y O N A L ' D E N NOTLAR SHP, oy birliğiyle tam üye (Baştarafı 1. Sayfada) Bulgaristan konusuna da yer verildi. Bildiride, Bulgaristan'ın zorla sınırdışı ettiği Türklerin durumuyla ilgili olarak "Bulgaristan'da kaydedilen olumlu ekonomik gelişmelere karşın, Türklere yapılan uygulamalar kınanmalıdır" denildi. SE'nin ikinci gününde Türkiye^ yi yakından ilgilendiren iki basın 'oplantısına da tanık olundu. Dün saatlerinde Kıbns Sosyalist Partisi (EDEK) adma düzenlenen ilk basın toplantısında konuşan parti sözcüsü Takis Hacıdimitriu, Kıbns sorunu ile ilgili olarak 9 yıldır sürdürülen ikili görüşmelerden hiçbir sonuç alınamadığını belirterek, Kuzey Kıbns'a 60 bin Türkün yerleştirildiğini anımsattı. Kıbns sorununun çözüme ulaşmamasında "ana faktöriin" KKTC Devlet Başkanı Rauf Denktaş olduğunu öne süren Hacıdimitriu, Denktaş'ın Bulgaristan Türklerinin Kıbns'a yerleştirilmesi kararını "son derece tehlikeii ve vahim" olarak niteledi. Hacıdimitriu, "Bu karar, diger etnik Türklerin de bölgeye yerleştirilmesi karanna yol açabilir" dedi. SHP lideri Erdal Inönü'nün SE Genel Kunılü önünde, "Kıbns konusunda ikili görüşmeler önemlidir" şeklindeki sözlerini de ele alan EDEK sözcüsü, "Bu ikili göriişmelerden hiçbir sonuç alınamamıştır" diyerek Inönü'yü "fa/la iyimser" bulduğunu söyledi. Bunun üzerine, basın toplantısında hazır bulunan SHP heyeti üyesi Korel Göymen söz alarak SE'nin "Kıbns sorununun çözümiinde birlikte çalışma yüriıtülmesi açısından önemli bir ortam oluşturdugunu" belirtti. SHP'rün hızlı çözümden yana olduğunu söyleyen Göyraen, "Biz Kıbns'ta iki halkın da zarar gördüğüne inanıyoruz. Çözüm. iki toplumu da yakından ilgilendirmektedir" dedi. tran Kürdistan Demokratik Partisi (PDK) ile Irak Kürt Yurtseverler Birliği de (PUK) dün öğleden sonra onak bir basın toplantısı düzenlediler. PDK lideri Dr. Abdurrahman Kasımlı, Kürtlerin genel sorunlarından söz ederken, "Kürtlerin yajılmış olduğu 4 ülke içinde en demokratik olanı Türkiye'dir. Türkiye, Kürtlerin ulusal kimligini tanımamıştır, ancak bu ülkede işlemekte olan bir parlamento vardır, belli ölcülerde bir basın özgüriüğünden de söz etmek mümkundür. Türkiye'de yasamakta olan 1215 milyon Kürdun özgürlükleri sağlanmalı, şiddeie açılan kapılar kapanmalıdır" dedi. SE Genel Kurulu'nun ilk gününde SHP lideri Erdal İoönü ile de bir görüşme yaptığını belirten Dr. Kasımlı, Inönü'ye, "Türkiye1 deki Kürtlerin sonınlannın çözumlenmesi için sizin ve partinizin önüne taribi bir fırsat çıkü" dediğini anlattı. Dr. Kasımlı, "Açıkça söylemek gerekirse, ne Özal'ın ne de Demirel'in bu sorunu çözüme kavuşturacağına inanmıyorum. Programlarında hiçbir çözüm önerisi yer almıyor" şeklinde konuştu. Kürt halkının ulusal haklan için 4 ülkede ortaklaşa mücadeleyi desteklediklerini anlatan Dr. Kasımlı, "Biz parti olarak demokrasi ve tran sınırlan içinde otonomi istiyoruz. 1945'teki Mahabad CumhuriyetPnden beri otonomi talebimizden vazgeçmedik, vazgeçmek için de bir gerekçe görmüyoruz. Hedefimiz, Iran'ın devlet bütünluğıı içinde otonomi ve demokratik sosyalizmdir. Kendimizi hem Kürt hem de İranlı olarak göriiyoruz. Her türlü şiddet ve terorizme de kesin olarak karşıyız" dedi. Dr. Kasımlı, "Türkiye'de hangi Kürt hareketine seınpati duyuyorsunuz" şeklindeki bir soru üzerine de, "Biz bütün bu saydığım ülkelerdeki Kürt hareketleri ile ilişki halindeyiz. Bunun tek bir istisnası vardır. O da PKK'dır. Biz siddete, adam kaçırma gibi e>lemlere kesinlikle karşıyız. PKK'nın yöntemlerini tasvip etmiyoruz" yanıtını verdi. "Neden otonomi de bağımsızlık degil" sorusu üzerine ise Dr. Kasımlı, "Bu gerçekçi bir çözüm degildir. Ben iktisatçıyım. Dağlık bir bölgedeki bağımsız bir Kürt devletinin ekonomik başanya ulaşacağını sannuyorum. Biz, sonınİann bu dört devletin kendi sınırlan içinde, var olan sınırlar kornnarak çözümlenmesinden yanayız" dedi. Dr. Kasımlı, Humeyni1 nin ölümunden sonra İranlı Kürtlerin durumu açısından iyimser olduğunu belirtti. PUK adına konuşan Mustafa Emin Nevşirvan da özal hükümetinin Irak'tan Türkiye'ye sığınan Kürtlere mülteci statüsü tanımasını istedi. Ne\'şirvan, "Kendilerine mülteci statüsü tanınmaması, bu insanlann dunımunu güçieştirmektedir. Dünyanın insan haklanndan söz ettiği bir dönemde, Iraklı Kürtlerin bu sorununa bir an önce çözüm bulunmalıdır" şeklinde konuştu. 'Demokrasi olmadan sosyalizm olamaz' ŞAHİN ALPAY STOCKHOLM Sosyalist Enternasyonal'in (SE) 18. kongresinin ikinci gününde uluslar arasında ekonomik ışbırliği ve dünyayı tehdit eden çevre sorunlan konulan tartışıldı. Willy Brandt 1992'ye kadar sürecek dönem için yeniden başkan seçildi. Teşekkür konuşmasında Brandt agırlığı yine Doğu Avrupa'daki gelişmelere verdi. "Bir zamanlar buna fanatik bir şekilde karşı çıkılan ülkelerde bile sorumlu insanlar demokrasi olmadan sosyalizm olamayacağını anlamaya başhyor. Hiç degilse, siyasi ve kültürel çogulculuğa, izin verme ekonomide piyasayn daha geniş bir yer ayırma geregi anlasılıyor" şeklinde konuşan Brandt, ortaya çıkan yeni koşullarda, "Bugnne degin bizden uzak duranlar, yeniden saflanmıza dönebilirier. Eskiden düşünülemeyecek işbirliği olanaklan dogabilir. Biz yarartı, samimi ve gerçekçi olduğu sürece her türlü işbiriiğine hazınz" dedi. Doğu ve Batı bloklan arasında yumusamanın başlıca mimarlanndan bin olan Brandt'ın bu sözleriyle Doğu Avfupa reformculanna çağrıda bulunduğu açıktı. "Ancak, bu yolda engellere ve gerilemelere uğramaksızın ilerlenebilecegi konusunda da bayale kapılmamalıyız" diyerek ihtiyatlı tutumu da elden bırakmadığı görülüyordu. Kulisten edinilen bilgiye göre, Brandt başkanlığı yeniden üstlenmekle birlikte, sorumluluklannın önemli bir bölümünü yardımcüan Finli lider Kalevi Sorsa ve Fransız lider Pierre Mauroy ile önemli ölcüde paylaşacak. Finli meslektaslardan öğrendiğimize göre, Fin Sosyal Demokrat Partisi önemli bir uluslararası rolü yüklenme hazırlığı içinde. Finlandiya Dışişleri Bakanı Paasio, 1990 ağustosunda Finlandiya'da sosyal demokrat, sosyalist ve (gerek iktidarda, gerekse muhalefetteki) komünist partilerinin katılacağı bir toplantı için girişimlerini sürdürüyor. Eğer gerçekleşecek olursa, 1917'den bu yana sosyal demokratlarla komünistler ilk kez bir araya gelerek sosyalizmin sorunlarmı tartışacaklar. Birkaç yü önce düşünülmesi bile olanaksız bir toplantı gündemde SE'nin ikinci gününde en "ideolojik" konuşmayı Fransa Başbakanı Michel Rocard yaptı. "Tarih, bizden önce gelen sosyal demokrat kuşaklann doğru tercihler yaptığını kanıtlıyor. Bundan meranunluk duymaya hakkımız vardır" diyen Rocard, "Mükemmel toplumu gerçekleştirecek reçeteye sahip değiliz. Mükemmel toplumu kurma ütopyalarının ne denli yıkıcı olduğu iyke anlaşıldı" şeklinde konuştu. Rocard sosyal demokrasiye yöneltilen eleştirilerin haksız çıktığını, sosyal demokratlann alçakgönüilülüğü bir yana bırakıp, demokratik sosyalizmin bayrağını yükseltmeleri zamanı geldiğini söyledi. "Toplumlanmızı şirketler arasında rekabetin getirdiği dinamizmden yoksun bırakmak istemiyoruz. Piyasayı devlet müdabalesiyle ve sendikalar aracılığıyla düzenlemeyi amaçlıyoruz" şeklindeki sözleri uzun büdirisinde ekonomi politikalanyla ilgili görüşleri özeth'yordu. Rocard'dan sonra söz alanlar arasında en dikkat çekici konuşmacılardan biri, dün SE asil Oyeliğine kabul edilen Brezilya Demokratik İşçi Partisi lideri Iiond Brizola idi. Kasımda yapılacak seçimlerde Brezilya başkanlığı için en guçlü adaylardan biri olan Brizola konuşmasının büyük bölümünü ülkesinin karşı karşı ya olduğu çevre sorunlanna ayırdı. Dünyamn en değerli doğal zenginliklerinden biri olan Amazon ormanlanmn bugünkü gidişle fazla geçmeden mahvolacağıru anlatan Brizola'run, çevre sorunlarını dış borç sorunlan kadar önemli görmesi çok ilgi çekiciydi. Kongrenin ilk günü genel kurulda buiamadığımız PASOK temsilcilerine dün ulaşabüdik. Seçimler nedeniyle Stockholm'e kongrenin ikinci günü gelebildiklerini söyleyen PASOK temsilcisi Vassilis Konstantineas'a göre, PASOK'un SE'de yalnızca misafir olarak buIunmasımn temel nedeni, SE'nin 1977'de Bülent Ecevit baskanlığmdaki CHP'yi üyeliğe kabul etmiş oluşu. PASOK şimdi SE'ye üye olmak için başvurmayı düşünüyor; ancak bu konuda kesin bir karar alınmış değil, SHP'nin üyeliğe kabul edilmiş olması artık bir engel olarak mütalaa edilmiyor. Yunanistan'daki genel seçim sonuçlarım yorumlayan PASOK temsilcisine göre PASOK ile sol partiler ittifakı koalisyonu en güçlü olasılık. Ancak bunun için konuşmak henüz erken. SE'nin 18. kongresi çahşmalarını bugün tamamlayacak. Toplantı 1951 tarihli llkeler Bildirisi1 nin yerini alacak yeni bildirinin ve kongre kararının kabul edilmesiyle kapanacak. GALERİ •ATÖLYE GALERİ PERA 146 97 3 8 1 3 2 64 26 VİNC[ USTALARDAN KARMASERGİ amurYDhıGunolApt No: 1 (T«j»ik.ve C*mi Ark«sıl İST TB:133 0619 DESTEK REASORANS S V I SANAT GALERİSİ ADNAN ÇOKER 12.5.198» Ratrospaktif R ı ı i n FEZA BAYKAL RESIMHEYKELGRAVUR 20HAZIRAN|8TEMMUZ Abdi ipekci C 75. Mack>131 28 32 12.7.1989 Sargiti Y1UJK89 Cumhunyet T.C. SENİRKENT ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Sayı: 1988/78 Esas 1988/82 Karar Hâkim: Hasan Ünal, 22559 C.Savcısı: Tufan Vural 22907 Kâtip: Ayşen Şahin 310 Mahkememizin 22.12.1988 tarih ve 1988/78 Esas 1988/82 sayıh karan ile sanık Arif 1 opçu hakkinda müdahil Senirkent Belediye Başkanı Bolat Tamer'e karşı "Yayın yoluyla Senirkent Belediye Başkanına görevi sebebiyle madde tayini suretiyle hakaret" süçundan dolayı açılan kamu davasının mahkememizde yapılıp bitirilen ve Yargıtay'ca onanarak kesinleşen yargılaması sonunda: HÜKÜM ÖZETİ: Sanık Arif Topçu'nun üzerine atılı basın yolu ile adiyen hakaret suçu sabit görülmekle, eylemine uyan TCK'nın 482/4. maddesi gereğince takdiren 3 ay haprs ve 2.000.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 273. maddesi gereğince cezası takdiren 1/6 oranında arttınlarak 3 ay 15 gün hapis ve 2.333.333 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasma, TCK'nın 81. maddesinin tatbikine yer olmadığına, 647 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince samğa verilen hapis cezasının bir günü 300 lira hesabı ile 31.500 lira ağır para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 72. maddesi gereğince sanığa verilen aynı neviden ağır para cezalan toplanarak 2.364.833 lira ağır para cezası olarak tatbikine, 647 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince sanığa verilen ağır para cezasının birer ay ara ile 20 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesihalinde geri kalan miktannın tamamının tahsiline, Sanığın geçmişteki hali, sabıkası ve sanığa verilen cezasının çektirilmesi halinde samğa daha etkiH ve uyancı olacağı gibi sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememize kanaat gelmediğinden 647 sayılı yasanın 6. maddesinin tatbikine takdiren yer olmadığına, 5680 sayılı yasanın 18 ve TCK'mn 487'. maddesi uyannca karar özetinin tirajı 100.000'den fazla Türkiye genelinde yayımlanan bir gazetede masraflar sanıktan alınmak suretiyle yayımlanmasına, Karar verilmiştir. Basın: 25080 10CAK198831 ARALIK1988 DERİMOD 7 GUN AÇIĞIZ Sahtlyohı, Beşkardeşler Durak, Kazlıçeşme 582 84 00 KÜLTÜR MERKEZİ 8»NATGÂLERİSİ"«"^k d i a Güleryâz Sabri Berkal Abtdin Dino Selim Turan Şükriye D*men Adnon Vannca Nejof Devrim Ömer Katafi Yüİcsel ArsJon GENÇ RESSAMLAR KUŞAĞI I BERNA ERKUN HAKAN ONUR SERDAR ŞIMGA 16 Haztror' 36lC|l ^ 7 Teranuz 1989 Pazar horiç l l . M ^ ^ m m • Zeki Fınd.koğlu Aytaç Krtı Huseyin Er' r*ç Fevzi Koralcoç Fuot Acoroğlu Mithot Ş«n S«lma Gürbuz Seyyıt Bozdogon Muslafa Altınra; Fİgen Aydmtoiboî 19 00 Kuyuiubostan Sok. 44/2 Ntşanta. Tel: 147 08 9 9 1 4 7 97 56 Nzeılerra: YAHŞt BAMZ \TATt Rk KL I TÜR MERKEZİ GÜMÜŞ ve ALTIN İSLEMECtLİĞİ İSTANBUL BAROSU LOKALİ ART DECO MOBİLYAvc AKSESUAR GALERİSİ Akkavak Sok. Tjnaman Çarsıs* T8 Nisant8Ş4146 2738 IKaiOtoparkı Alöl Takı ve ;<jyurr.cu:ı;k: Eınrr. İsunız SANATÇILAR Ramis Aydın Ealaban Orhan B«nli Hasan Kavruk Nuran Keskin VeG Sapaz Mehme) Pesen Erol ö ı d e n 20 Hozıran 3 Temmuz 89 Istanbul Cad. No: 83 BalurkSy (Cea Adlıyc Kaı«5i) H. HtLMİ BULUNMA2 •Lfefa» denetımmde ERDOÛAN SÎPAHİ *Usta* ysnetımmde Atöiye Ça 31 Mayıs 30 Haziran Resirh Sergisi Moda Cad. 220226 8130OModa346 97 14 EŞREF ÜREN KARMASERGİ Nuri Abaç Salih Acar Maide Arel Mustafa Aslıer Turgut Atalay Ibrahim Balaban Moiz Benezra Fikri CantUrk Habib Gerez Ruzin Gerçin Orhan Taner Hüseyin Yüce Orhan Tamer 16 Haziran 7 Temmuz Nispetiye Aytar Cad. Nîl Apt. 246Levent169BO14 Yılın en önemli olaylan, Cumhuriyet Gazetesi'nden seçme haberler, köşe yazıları, röportaj ve karikatürler. 1988 yılının tutanağı... Lüks ciltli, 456 sayfa, 10.000 TL (KDV dahil) imÜLKUYUMCUATÛLYESİ 52265855137431 Eşref Armağan İstanbul Eczacılar Odası Karikatür ve Fotoğraf Yarışmasına katılan eserler Mine Arasan Mustafa Kahraman 1230 Haziran 1989 EMLAK BANKASI SANAT GALERİSİ • Balyoz Sokak Yeni Han 4 2 Tunel. Be/oğ(u TEOMAN MADRA Multı Media Video Sergisi 1424/6/1989 A.KMde 153018.30 arasırda surekli UU%eXe YAZ BOYU KARMA RESİM SERGİSİ Muzodet Akyol TakmArtemel RamuAydm Ohaltun* OUoy Gündoy Yusul KaHpofllu Nevhb TanyM Onsallokeı ANAT GALERİSİ Birsen llter Berke Inel Ç I KTI Cumhuriyet Kitap Kulübü ve tüm temsilciliklerde. İsteme Adresı: Cumhuriyet Kitap Kulübü. Türtocağı Cad 3941, Cağaloğlulstanbul Tel: 512 05 05 / 516517 DAĞITIM: ŞAY Dagıtım: Tel: 528 17 54 512 21 58 Özgür Oağıtım: Tel: 526 25 13 519 14 49 14 Haziran Yaz Sonu Kuşdili Cad. Defegazlno Sok. 4 Kadıköy 345 40 30 345 40 28 ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU SÜRÜCÜ BELGESİ VERİLİR OKUL ÜSKÜDAR 334 22 69 KOZYATAĞI 362 47 33 MALTEPE 352 21 21 TARABYA 162 08 18 ÇAĞLAYAN 146 88 30 ÎNGİLÎZCE Almanca, Arapça 25.000, TL. aylıkla dilediğiniz yer ve zamanda öğretiyoruz. 140 73 87 147 07 34 TUALSASİ İHTİYAÇLARINIZ İÇİN ARAYINIZ ÖNDER ERGÜN 386 14 60 10 SANATÇI 10 İŞ: A NU AKM SERGİ SALONU KOIEKSIYON KüaULUŞLAHIIKIN KATKILARI'U GERÇEKLEgMIŞTİR A A 15 HAZİRAN 8 TEMMUZ r SATILIK DUBLEX DAIRELER Erdek Narlı köviinde Tel: (9) 1977 1137 Boğaziçi Üniversitesi'nden aldığım kimliğimi ve pasomu kaybellim. Hükümsüzdür. M. AYHAN AKMAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear