24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 HAZİRAN1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAÎL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 Kerim Korcan'ın "Ateşten Köprü"sü 8 ay sonra aklandı \azarııı demokrasi hasreti s Kerim Korcan, kitabımn, yayımlanışmdan çok kısa bir süre sonra toplatılması konusunda, "Bu resmi ilgi bir taraftan da hayra yorulmah" diyor. Sonra da gülümsüyor: "Okuma sevgisi de yukardan mı gelecek yoksa!" CELAL ÜSTER Yıl 1938. İstanbul Polis Müdüriyeti'nde Birinci Şube Üçüncü Kısım Nezareti'nde. tşkenceden çıkmış bir arunda babasıyla yüzleştiriyorlar. Babasıyla sanlıp ağlaşıyorlar. O sırada on dokuz yaşmda. Yıl 1958. Aradan yirmi yü geçmiş. Vatan Partisi'ni kunnaktan gözaltında. Bu kez aynı kısımda oğluyla karşılaşıyor. Sanlıp kucaklaşıyorlar. Yıl 1988. Aradan otuz yıl geçmiş. Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde "Ateşten Köprii" adlı anı romanıyla ilgili olarak yargılanıyor. Savcı, Türk Ceza Kanunu'nun 142. maddesini ihlalden 15 yıla mahkumiyetini istiyor. Tek kaygısı şu: "Bu sefer de torunlanmla sanlıp kucaklaşacak mıyız?" Bereket, buna gerek kalmadı. "Ateşten Köprü" adlı kitabından aylardır yargılanmakta olan Kerim Korcan, 4 Mayıs 1989 günü beraat etti. Kerim Korcan, 50 yıldır snren bo baslolan nasıl yonımluyorsunuz? KORCAN Cezanm, acının, hasretlerin tiryakisi olmadığunız bilinir. Bu bakımdan ne yapmışsak bilinçli bir vatandaş olmanın sorumluluğunda yaptık. Bir toplumun siyasal ve sosyal çalkantılar içinde yaşıyor olması, özlenen demokrasinin bir türlü rayına oturmaması, oturtuimaması, Bter istemez yazarların eserlerine de yansıyacaktır. Bu verileri saptırmadan, aslına uygun bir şekilde ÇIKMAMAK tA ,,:' ,,«v^ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK . ^ "Ltaç"yenldençekilecek Kerim Korcan'ın 1967'deyayımlanan "Linç" romanı, 1970te beyazperdeyeaktarılmıştı. Korcan'ın verdiği bilgiye göre "Linç'in önümüzdeki aylarda yeniden sinemaya uyarianması söz konusu. Korcan, yazı masasının başında, torunu Yelda ile birlikte. (Fotoğraf: Yıldız Üçok) verebilmişseniz, mahkeme kapılarına düşmeniz da söz konusu oluyor, olabiliyor. Yani olayı bir baluma ola| a n mı karşdıyorsonuz? KORCAN Eh, biraz da öyle değil mi? Fikir savaşı alanına çıktığundan beri halkımızın gözleri önünde birtakım memleket gerçeklerini tartışmaya çahştım. Bir hayli de kitap yayımladım. Bunlardan "Anladık" adlı şiirim ve "Tatar Ramazan" adlı buyük hikâyem Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargüandı ve sonunda benimle beraber aklandı. Bu kadar ağır konular işleyip de kitaplanmdan dolayı sık sık kovuşturmaya uğramamam konusunu bir gün dostum Yümaz Onay'la tartışıyordum. Bana şöyle dedi: "Kerim Korcan, sen slogan edebiyatı yapmıyorsun ki bu da eserlerinin karşıt fîkirdekilerce de okunmasım sağlıyor." "Ateşten Köprii"yle yeniden mahkeme önüne pkanidınız. KORCAN Bu, "Ateşten Köprü" kitabımın ötekilerden bir hayli farklı bir içerikte olduğunu gösteriyor. Burası açık. Belli ki bu çalışmamda daha derinlemesine girmişim toplura olaylarına ve pervasız davranmışıra. "Ateşten Köprii"nüa yayımlannıasından çok kısa bir süre sonra toplatılması da ilginç. KORCAN Belki şaşacaksınız, bu gururumu okşamamış da değil. Kitap okunmaması konusunda ardı arkası gelmeyen şikâyetler yapılan bir ülkede bu çabuklukta gelen resmi ilgi, bir taraftan da hayra yorulmalı. Okuma sevgisi de yukardan mı gelecek yoksa? Kitabın yargılanması uznn sttrdii. Bu arada ne gibi tepkilerle karşılaştınız? KORCAN Çevremde söyle A o ı ı aradan yıllar geçti. nen şu klişe hüküm bir hayli düşündürdü beni ve üzdü: "Efendim, bandan bir şey çılunaz. Bngdan sana ceza veremezler!" tşte yerine oturmayan, ayakta da duramayan sözler, kanılar bunlar. Bu kadarcığıru olsun biz de bilmiyor muyuz? Asıl korkuncu, çok ciddi bir olayı böylesine hafıfe almak, gerçeklere yan çizmek. Çingeneyi aşağılayacağına, neden hep onlann ipleri çektiğini düşün, belki buradan bir yerlere varabilirsin. Elinde bir bin liraağırun olmaması, iki üç hap alamaması bir hastayı ölüme sürükleyebilir. PÎKNİK PİYALE Ama insanlann böyle bir ölüye 10 bin liralık çiçek gönderdiğini de biliyoruz. Soralım, insanca ilgi bu mudur? Amatör bir tiyatrodan Y (JZAT KOLUNU j genç bir aktörii 15 yıl ceza tehdidiyle yargılasanız, bu o kişi azerinde hiç degilse bir burukluk yaratmayacak mıdır? Ama bu, dar bir çevreden gelen bir tepkiydi herbaMe? KORCAN Doğrudur. Dar bir çevreden gelen, olumsuz, yüzeyden, art hesaplarla yüklü esintiler bunlar. Oysa bugün halkımız yazanna daha bilinçli bir değer biçmekte, daha sıcak bakmaktadır. Hakkımda verilecek karar konusunda olumlu ya da olumsuz duyguları bir arada yaşadım celseler boyunca. Ama savunmam, cesur avukat Galçin Çayhgil ve onun değerli arkadaşlannın elindeydi. Onlar son derece ağırlığı olan, bilimsel değerde bir savunma cıkardılar mahkeme karşısına ve yeni bir örnek yarattılar. Kerim Korcan, demokrasi bin bir yorumla sakatlandığında, insan üişkileri aşiret kavgalanna donttştürüldüğünde, bundan hiç kimsenin zaferle çıkamayacağı görüşünde. Yıl 1938. Donanma Askeri Mahkemesi'nde isyancılıktan 12 yıla mahkum oluyor. Yd 1958. tstanbul 2. Ağır Ceza'da, Vatan Partisi'ni komünist esaslarla kurmadığı anlaşılarak beraat ediyor, ama 2 yıl cabadan yatmış oluyor. Yıl 1988. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 8 ay süren tutuksuz yargılamadan sonra aklaruyor. Kerim Korcan şimdi 71 yaşında. "Demokrasiye hasret gidiyorum. Vatan sağolsan!" diyor. MADRA HIZLI GAZETECl NECDET ŞEN ÇİZGİLİK KÂMtl MASARACI İ n C 9 n M İ 2 i n istanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği İFSAK l l i o a i l I O I l Y önetim Kurulu üyelermden Faruk Akbaş, Ortaköy'deki Boğaziçi Ekin Sanat Derneği'nde "İnsan" konulu bir fotoğraf sergisi açtı. Fotoğraf çalışmalarını 5 yıldır sürdüren Akbaş'ın sergisinde siyahbeyaz ve renkJi 22 yapıt yer alıyor. Akbaş, 24 hazirana kadar sürecek olan sergisini önümuzdeki aylarda Tunus'ta da açacak. U Maddenîn yok ettigi insanlık AYŞE SAYIN ANKARA "Venedik'i sevmemin nedeni, diişb'ncelerime yakın olması. Batıyor, yok oluyor, ama olsnn. Ne kadar sevsem de onun yok olması gerekiyor, bu onun hakkı." İnsanlann, sahip olduğu deferlerin "değerini" anlayabümesi için "ellerinin yanması" gerektiğıne inanıyor ressam Ender Guzey, "Yani onlan kaybetmelidirier" diyor. Bunu da Venedik örneğiyle veriyor. 1975 yılında Münih Güzel Sanatlar Akademisi Resim, Heykel ve Grafik bölumlerini bitirdikten sonra aynı akademide Prof. Mac Zimmerman'ın asistam olarak çalışan ve burada doçentlik unvanı alan Guzey, sanat çalışmalarını da Federal Almanya'da sürdürüyor. Kendisine çalışma "üs"sü olarak Münih yakınlanndaki bir kasabayı seçmesine karşın, sanatcı tüm Avrupa ülkeleriyle biriikte ABD ve daha bircok ülkede "resim arayışr'nı sürdürüyor. Türkiye'de ilk sergisini kısa bir süre önce Vakko Sanat Galerileri'nde açtı Güzey. Resimlerinin yani sıra malzeme olarak kullandığı objeleri de sergileyen Güzey, sorulanmızı yanıtladı: Resimlerinizde madde karşısında saydamlaşmış, neredeyse "nıh" göriintüsü veren insanlar var. GÜZEY Bu tip çalışmalar insanhğın mater>alizmden, kendi materyalizminden çıkışını simgeliyor. fnsan tinsel bir varhktır. Madde bizi gittikçe kendimizden uzaklaştırıyor. Herhangi bir önemsiz malzeme değer kazanıyor. Yanlış anlaşılmasın, ben de maddileşmiş yaşantı içindeyim, ama madde insan için her zaman araç olmalı görüşündeyim. Resimlerimde, insanlığın madde karşısında yok oluşunu anlatıyorum. Bu yok oluş iyi de olabilir. İnsan, ancak kaybettiği şeylerin değericılar çekmeye başhyoruz. Ona kulak verebilmemiz için biraz çevremizi temizlememiz, yükleri atrnanuz lazım. Resimleriniz maddeci dünya Karşısında alınan bir tavır mı? GÜZEY Tavıra fılan vakit kalmadı. Bu içgüdü olayı. O noktayı düşünerek resmimi geliştirmiyorum, bir meditasyon olarak geliştiriyorum. O tuvalle benim aramda bir iletişim meydana geliyor ve kendimi ondan gelen şeye konsantre ediyorum. Bir de resimlerinizde kullandıgınız objeleri sergiliyorsunuz. GÜZEY KuUanmış olduğum motiflerin malzemesini yaşatmak istiyonım. Onlara farkh görünüm veriyorum, ama öz aynı. Benim amacım biraz daha öze yaklaşmak, gösteriden biraz daha uzaklaşmak. Bunları içgüdümle seçiyorum, bir yaşam görüyorsam alıyorum, ona yeni bir yaşantı veriyorum, yardımcı oluyorum. Türk resmine nasıl bakıyorsunuz? GÜZEY Bazı sanatcılann hoşuna gitmeyecek, ama şdyle bir değeriendirme yapayım: Kaybettikleri tek nokta, taklitçilikleri. Herkes kendi resminden sorumludur, taklitçi zaten kendisini bilir. Son yıllarda resim iyice dışâ açıldı. Grıceden ne resim sanatı ne de tarihi izlenebiliyordu. Şimdi kaç ülkede çalışmalarınızı surdürebiliyorsamz, bunlann babalarını, orijinallerini görme olanağı buluyorsanız, o zaman bazı şeylerin nereden ahnmış olduğunu görüyorsunuz. Biz öyle tiyatrocu bir milletiz ki. Bu yeteneğimiz çok yüksek. Ne güzel, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok oyuncuyu bir arada görmedim. Bu güzel, ama olumsuz yanları da var. Yeteneğiniz varsa neden kendinizi ortaya çıkarmayasıruz. Ressamlanmız arasında çok yetenekli, saygı duyduğum kişiler var, ancak görüyorum ki henüz taklitçilikten kurtulamanıış olanlar da var. Vakko'nun 3 kentteki galerilerinde Ender Güzey sergileri AĞAÇ YAŞKEJV EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Haziran PAHALIUK YOKMU? 13S*'PE Saeüu, İKrrstr ye r/c^eer SUL ' 73O'DAW 5?O'£' DÛŞÜGMÜŞTÜ. 3I&44Ç GÛN ÖNCE YAPILAN AÇIKLAMADA, YENt TAHIL FİYATLARINtN YÜKSEtOtSt NEDBNlYLE BU DÛZENLEMEYE SİPİLPİĞf BıLDi£.İLMıÇTİ. GÜAMLIK EKMEKLEt2JfJ SAT'ŞA GÜN rALESt'M DAHA FAZIA OtOUĞU VE NORMALİM Ü£TÜNt>£ ÇAUŞTTĞ/ O Sf&ALAG. &/# DEMEÇ CUMHUe/YET HAL/C P/ter/Çi GEUEL / ZAS/M SÜL£K. "TİJRtCİYE'OS PANALILI/C YOK. OlYEAJLEfSlN AICUfJA ŞAŞMAU " PEMIÇTİ. SergJ açrttşında *VUev Kuş«" Ender Guzey, Beyoğlu Vakko'daki sergisinin açılışında, ' Alev Kuşu"nu yakarak başka bir biçime ve kişiliğe dönüştürdü. Sanaüpıya göre bu eylemin gerisinde, ölümden sonra ruhun ya da yaşamın başka bir canlıda yeniden yaşaması düşüncesi yatryordu. (Fotoğraf: Yıldız Uçok) ni anlıyor. İnsanlann ogrenmeleri için "ellerinin yanmaa*' mı gerekiyor? GÜZEY Evet, çok kolay bir şekilde açıkladınız. Eğitim eğer hazmedilmezse çok yapay durur. tnsanlann güdülerine göre davranmalan gerektigine mi inanırsınız? GÜZEY Evet, herkesin içinde o içgüdü hâlâ vardır. Ona ne kadar kulak verebiliyorsunuz, asıl sorun o. Bazı kişiler biraz fazla veriyor, biraz az veriyor. Zaten insan midesinde kendini belli ediyor, istemediğiniz bir şey yapınca san y
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear