Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 HAZİRAN 1989 * • • • CUMHURİYET/15 Dışardan okul bitirme ANKARA (ANKA) Ortaokullarla, lise ve dengi okullan dışardan bitirmeye ilişkin bazı koşullar ağırlaştınldı. Ortaokul ve liselerin ara sınıflanndan aynlarak dışardan bitirme sınavına girenTler, okuldan aynldıklan dönemden sonra konulan derslerden de sorumlu olacaklar. Bu arada daha once dışardan bitirme kapsamı içinde bulunmayan ticaret liselerinin de dışardan bitirilebilmesine olanak tanındı. Milli Eğitim Bakanlığı, ortaokul ve ortaöğretim kurumlannı dışardan bitirme sınavlanyla ilgili yönetmeliğin bazı maddelerini değiştirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik hükümleriyle, yalnızca imam hatip liseleri "dısardan bitirme kapsamı dışıoda" tutuldu. Liselerin belirli bir bölümü bitirerek diploma alanlara, daha sonradan diğer kollardan birini dışardan bitirme hakkı da tanındı. Üç gazeteci beraat etti KONYA (A.A.) Konya'da bir tecavuz olayırıın duruşmasını izledikten sonra yazdıklan haberde, polis memuruna hakaret ettikleri iddiasıyla yargılanan 3 gazeteci beraat etti. Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, polis memuru Recai Aslan'a yayın yoluyla hakarette bulunduklan iddiasıyla haklannda dava açılan, Konya'da günlük olarak yayımlanan Konya Postası Gazetesi muhabiri Osman Adarsa ile Anadolu'da Bugün Gaze'esi muhabiri Osman Avanoğlu ve İstanbul'da yayımlanan Güneş gazetesi muhabiri Tevfik Sezen, yazdıklan haberde herhangi bir suç unsuru bulunmadığını savundular. Mahkeme, sanıklan veşahitleri dinledikten sonra, söz konusu haberin yer aldığı gazetelerin de incelendiğini belirterek adı geçen 3 gazetecinin beraatini kararlaştırdı. Monroe'nun benzeri öldü eskı Başkanı Ronald Reagan'a "fahri" şövalyelik unvanı verdi. 4 gunlük bır gezi içın Ingıltere'de bulunan Ronald Reagan ve eşi Nancy. Buckingham Sarayı'nda kralıce ıle bırlikte yemek yedıler Reagan'a "fahn" şövalyelik unvanı, yemekten hemen sonra verildı. Ronald Reagan, ısmmden sonra bağlı olduğu şövalyeliğin getırdığı "GCB" harflerinı kullanabilecek. Ancak eskı ABO Başkam bır Ingılız yurttaşı olmadığı için "Sir" unvanı alamadı. Reagan. verılen şövalyelik unvanımn "kendısını son derece onurîandırdığını" soytedı (Fotoğraf AP) Reagan, "fahri" şövalye n p l f I Q f c l l f f ı 7 ABD'nin Connecticut eyaletinde George's Bank u c f I O M 1 I V U A kenti açıklarında yakaianan dev ıstakoz, yüzlerce meraklının kente akın etmesıne neden oldu.8 kilogram ağıhığındaki dev ıstakozun alışılmışın aksine kırmızı değil, mavi renkte olması deniz bilimcileri ve meraklı fotoğrafçıları George's Bank'a üşüştürdü. Istakoz'un birsüre bır deniz ürijnlen lokantasında sergılendıkien sonra Deniz Müzesi'ne göndenleceği bildiriliyor. (Fotoğraf AP) Ünlu yıldız Marilyn Monroe'nun ölumünden yıllar sonra benzerltği sayesinde milyonlarca sterlin kazanan fotomodel Kay Kent, yine Monroe'nun sonuna benzer bir şekilde yaşamını yitirdi. Ingiltere'nin Chatnam kentinöekı evinde, bir kadeh votka, birkac Marilyn Monroe fotoğrafı ile birlikte yatakta çıplak vaziyette ölu bulunan Kay Kent'in ölum nedenı araştırıhyor. Ûnlü yıldız Monroe da evinde ölü bulunmuştu. (Fotoğraf. AP) HABERLERİN DEVAMI TürkIş ILO'da çağrı yaptı /. Sayfada) Turkİş Başkanı Yılmaz, özel olarak Bulgaristan'daki Türkler sorununa yer verdi. Bulgaristan1 da Türklere yapılan baskılan şiddetle kınarken, dünya kamuoyuna, bu insanhk dışı tutumun önlenmesi için çağrı yaptı. Şevket Yılmaz, ILO genel kunıl konuşmasında Türkiye'de sendikal hak ve özgürlüklerden övgü ile söz edflip, ilkelerin çiğnendiğini söyledi. Bu alanda gelişme kaydetmek zorunda olduğunu belirtti. Aykut ise protokol dili çerçevesinde ILO standartlarının uygulanmasına ilişkin baskılardan yakındı. Bakan tmren Aykut1 un çağrısı ile geçen pazartesi günü hükumetişverenTürktş delegelerinin katıldıklan toplantıda, Türklş'e, ILO'da sendikal işlevden vazgeçilmesi, Türkiye'deki sorunların gündeme getirilmemesi konusunda yapılan baskılar yanında, Bulgar Turklerinin sorunlarının gündeme getirilmesi telkininde de bulunulmuştu. Ancak Türklş'e yapılan telkinlerin aksine ne işveren ne de hükümet adına yapılan genel kunıl konuşmalarında Bulgar Türkleri sorunu gündeme gelmedi. Bulgar Türkleri sorununu Türktş, ILO genel kurulu içinde gümdeme Şevket Yılmaz'ın konusması ile getirdi. Dun ILO genel kurulunun geleneksel konuşmalan içinde hükümet adına Çalışma Bakanı Imren Aykut konuştu. Aykut, bu yılki konferans konusunun "ekonomik düzelme ve istihdam" olarak seçilmesinden duyduğu memnunluğa işaret ettikten sonra Türkiye1 deki duruma değindi. Turkiye'nin 1980'den sonra yapısal değişme sürecine girdiğini, açık piyasa ekonomisine dönüşüm ile birlikte, ihracat, ticaret hacmi, yatırımlar ve üretimde büyüme ile birlikte işsizliğin azaldığıru söyledi. Hükümetinin bu gelişme hızını muhafazaya kararlı olduğunu bildirdi. Aykut, uluslararası çalışma standartlarını uygulamak için de buyuk çabalar gösterdiklerini savunarak Avrupa sosyal şartı ile dört ILO sözleşmesini kabul etme girişinılerini anlattı. Çalışma Bakanı, daha sonra protokol dili ölçüleri içinde ILO'nun Türkiye'ye yönelik uygulamalannı eleştirirken, özetle şöyle dedi: "Uluslararası örgiitler tavsiye ve politika onerileri geliştirirlerken ulusal koşullan dikkate almalıdırlar. Gerçekte teorik planlar çerçevesinde hazırlanan gelişme programlan birçok hallerde sosyal gerilimlere yol açmıştır. Lluslararası örgütlerin onerileri, ancak ülkeler düzeyindeki ekonomik ve sosyal koşullar uygulamalanna ciddi bir engel yaratmadığı takdirde amaçlanna hizmet edebilirler. Diger bir deyişle standartlar ülkelerin yeni ortaya çıkan ve degişen ihtiyaçlanna gerçekçi bir cevap oluşturraalı ve ILO'nun denetira faaliyetleri de hayatın katı gerçeklerinin bilincine dayanmalıdır. Bu nedenle, çalışma standartlannın geliştirilmesinde ve bunlann nygulanmasının denetiminde (uygulanabiürtik) başlıca kriter olmalıdır." Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz ise öğleden sonra yaptığı konuşmada, ILO genel direktörünün genel kurul sunuş raporunda da geniş biçimde yer alan kalkınma çabası içinde olan ülkelerin ekonomik büyüme adına yaşadıklan ağır sosyal maliyetler üzerinde durdu. Genei direktörün raporunda yer alan çalışan kesimlerin ödediği ağır bedellerin, 1980'li yıllarda Turk halkının geniş kesimi tarafından da yaşarldığını anlattı. Genel direktörün her ekonomik politikada insana ve sosyal hedefe ağırlık verilmesi gerektiği yolundaki çağrısına katüdıklanna işaret ederek insanı hedef almayan ekonomik poliükalann hiçbir aıılam taşımadığını söyledi. Sosyal dengesizliklerin ötesinden gelinmesinin, ancak çalışan kesimlerin, emekçilerin beklenti ve isteklerinin ciddi olarak değerlendiritmesiyle gerçekleşebileceğini vurgulayarak işçilerin istemlerine kulak verilmesini istedi. Yılmaz şöyle dedi: Kültur Servisi tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nca düzenlenen 17. Uluslararası tstanbul Festivali bugün saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda Viyana Müzik Oostları Derneği Korosu ve tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın konseriyle açılıyor. Erich Bergel yönetimindeki orkestra ve Heimutb Fronschauer'in yöneteceği koro, Italyan besteci Ginseppe Verdi'nin dört ses, koro ve orkestra için yazdığı dinsel yapıtı "Requiem"ı seslendirmek. Konsere solist olarak soprano Ruhsar Öcal, tenor fhsan Ekber, alto Jin Ok ve bas Ernst G. Schramm katılacaklar. 20 temmuza kadar sürecek olan festivalin konser ve gösterileri Atatürk Küitür Merkezi Büyuk Salonu ve Konser Salonu'nda, Aya lrini, Açıkhava Tiyatrosu, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Kültur Merkezi, Aynalıkavak Kasrı, Gülhane Parkı ve St. Aııtuan Kilisesi'nde gerçekleştirilecek. Müzikseverler tstanbul Festivali boyunca Capitole de Toulouse Ulusal Orkestrası, Moskova RadyoTV Büyük Senfoni Orkestrası, Liverpool Kraliyet Filarmoni Orkestrası gibi dünyanın önde gelen büyük orkestralarını dinleme olanağı bulacaklar. Orkestra konserlerinde piyanist Michel Beroff, kemancı Snna Kan, piyanist Diraitri Alekseyev, kemancı Yevgeni Buşkov, piyanist İdil Biret, çellist Caroline Dale gibi ünlü solistler de çalacak. Festivalin oda müziği bölümü büyük bir çoğunlukla Aya trini'degerçekleşecek. Avrupa Topluluğu Oda Orkestrası, Vladimir Spivakov'lu Moskova Virtüozları, ünlü şef Tamas Vasary yönetimindeki Londra Mozart Topluluğu, Brandis Dörtlüsu, Taller Ziryab Topluluğu, Stuttgart Oda Orkestrası, La Scala Yaylı Çalgılar Topluluğu gibi dünyanın sayıh oda müziği toplulukları arasında yer alan orkestralar Aya trini'nin konuğu olacak. Bu yılki Uluslararası Istanbul Festivali'ni resitalleriyle zenginlestirecek olan ünlü müzisyenler arasında ise kemancı Marianne Pikety, çellist Aleksandr Rudin ve piyanist Vladimir Skanavi, piyanist Alicia de Larrocba, gitarcı Daniel Küper, piyanist Dimitris Sgouros, flütçü JeanPierre Rampal yer alıyorlar. Bu yılın en büyuk surprizi ise, festivale katılması son anda kesinleşen Bob Dylan. 196O'lı yıllardan bu yana ABD'nin zengin halk müziği kaynaklanrun yatağını değiştirerek çok geniş yığınlan etkileyen Dylan, 24 haziranda Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verecek. Dylan gibi, müziğiyle olduğu kadar politik tutumuyla da yığınların sevgilisi olan Joan Baez bu yıl da iki konserle festivalde. tstanbul Festivali'nin caz bölümü yine şenlikli. Caz kemanının büyük ustası, Fransa'nın en önemli kültür simgelerinden Stephane Grappelli bu yılın yıldızları arasında. Caz dünyasının gelmiş geçmiş en büyük şarkıcılarından olan, cazın son 40 yılına sesini veren Sarah Vaughan da uçlüsüyle birlikte festivalde. Piyanist Ahmad Jamal, saksofoncu Charles Lloyd, George Duke ve Stanley Clarke, ünlü topluluk Spyro GyTa ve ilk kez bizden bir topluluk, tstanbul Klasik Caz Dörtlüsu cazseverlere coşku ve mutluluk dolu geceler yaşatacaklar. Sigara /. Sayfada) öngören cümleler öneriden çıkanldı. Yasa önerisinde sigara yasağı getirilen kapalı yerlerde tütün ve tütün ürünlerinin içilebilmesi için ayn yerler tahsis edilmesi öngorüldü. Ayrıca, tütün ve tütün ürünlerinin isim, marka veya alametler kullanılarak reklam veya tanıtımının veya bunlann istimalini teşvik veya özendiren kampanyalann yapılması yasaklandı. önerinin yasaklarla ilgili bölumünden "Vitrinlerde tütün ve tütün ürünlerinin teşhir edilmesi ve sergilenmesi yasaktır" cümlesi de çıkanldı. Yasa önerisine göre sigara içilmesinin yasaklandığı yerlerde buna ilişkin uyanlar, en az 10 cm'lik puntolarla yazılacak ve herkes tarafından görülebüir yerlere asılacak. Bu uyanların yapılmasından ilgili yerlerin yetkili veya amiri durumundaki İcişi veya kişiler sorumlu olacak. UGUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) GOZLEM Sağlığa zararlı Iki Requienı operalanndan çok daha öteye uzanan senfonik boyutlarıyla bir yandan Ortaçağ'ın sade Gregoryen şanını, öte yandan 16. yüzyıl Halestrina polifonisiyle 19. yuzyıl romantizmini birbirine bağdaştıran bir dev eserdir. Her iki eserin güçlü dramatizmi tiyatro ve sinema sanatçılarını derinden etkilemekte çağımızda. Peter Shaffer'in "Amadeus" oyununda Mozart'ın Requiem'i hem tiyatroda hem de sinemada nerdeyse başroldedir. Taviani Kardeşler'in ünlü "San Lorenzo Gecesi" fılminin esas dramatik gerilimini sağlayan, filmin başından sonuna aralıksız duyduğumuz Verdi Requiem'idir. Requiem ölümle yüz yüze gelmiş insanlar için elle tutulacak kadar somut bir öğedir artık. 17. Uluslararası tstanbul Festivali'nde bugün ve yann Verdi Requiem'i, 18 ve 19 haziranda da Mozart'ın Requiem'ini izleme olanağımız var. (Baştarafı 1. Sayfada) lorifer yakıtının litre fıyatı 369 liradan 384 liraya, 5 nolu fueloilin fiyatı 351 liradan 366 liraya ve 6 nolu fueloilin fiyatı ise 317 liradan 328 liraya çıktı. Petrol Ofisi böylece, yılbaşından bu yana üçünctı zammını yurürlüğe koydu. Yılbaşında geçerli fıyatlar baz alındığında Petrol Ofisi'nin kalorifer yakıtının fiyatını üç zamla yüzde 31.5 nolu fueloilin fiyatını yuzde 29 ve 6 nolunun fiyatını da yuzde 25 arttırdığı ortaya çıkıyor. Bir diğer KİT, EtBalık Kurumu ise dana etinin toptan satış fiyatını KDV dahil 4860 liraya çıkanrken, et ürunleri fiyatını da 5 hazirandan itibaren geçerli olmak üzere yuzde 9 civarında arttırdı. EtBalık Kurumu kıymarun KDV dahil fiyatını yüzde 5'lik zamla 5920 liradan 6230 liraya, kuşbaşının perakende satış fiyatını 6645 liraya, bonfilenin fiyatını 11 bin, kontrfilenin fiyatını 8500, pirzolanın kilo fiyatını 8000 lira ve bifteğin kilo fiyatını da 7500 liraya çıkardı. Bu arada, hayvan borsasında dananın kemikli satış fiyatının da 500 lira civannda arttınldığı oğrenildi. 4500 lira civarındaki kemikli dana etinin kilo fiyatı 5000 liraya yükseltilirken, kasaplar EtBalık'ın fiyatını arttırmasını da goz önüne alarak et üninlerine kilo başına 500 lira zam yaptı. Böylece kıymanın kilo fiyatı kasaplarda >iızde 7'lik zamla 7000 liradan 7500 liraya çıktı. Zanüar sıçrath Özel sektöıun inşaat malzemeleri, dayanıklı tüketim malları gibi bazı tüketim maddelerinde fiyat artışına "henüz gitmediği'* öğrenilirken, gıda ürünlerine zamların gelmeye başladığı belirlendi. Leverİş, Sana margarinin kilo satış fiyatını yüzde 15 arttırdı. Yeni zamla Sana margarinin kilo fiyatı 2440 liradan 2800 liraya yükseldi. Trakya Birlik, ayçiçek yağının kilo satış fiyatını 1650 liradan 1850 liraya çıkarırken, Piyale Makarna, makarna fiyatını yuzde 5, Ankara Makarna ise yuzde 11 arttırdı. Piyale Makarna'nın toptan kilo satış fiyatı 1100 lirayaçıktı. Kamu \e ozel sektor kurulu^larının yaptıklan zamlara kamuoyu (Baştarafı l. Sayfada) Hem Mozart'ın hem de Verdi'nin Requiem'leri normal kilise ayini boyutlanm fersah fersah aşan, başlı başına dramatik eserlerdir. Mozart da, Verdi de Requiem'in bilinen, yüzyıllar boyunca müminler tarafından binlerce kez tekrarlanmakta olan Latince tekstine sanki taptaze bir tekstmiş gibi davranırlar. örneğin, "Dies trae" bölümü "Hüküm Giinü" veya "Mahşer Günü" her iki besteci tarafından da stiller ve orkestrasyon ne denli değişik olursa ol"Tüm çalışanlann sendika özsun tüyler ürpertici boyutlarda etgüriüğunden her yönüyle yararlanabilmelerini, hükümetlerin ve iş kileyici biçimde yaratdmıştır. verenlerin empoze edebilecekleri Mozart, "TubaMirum" bolükısıüamalardan masun bir biçimmünde tekste harfiyen uyarak bas de çalışma koşullannı, yaşam kosolodan önce trombon soloya yer şullannı serbestçe, özgürce ınuzaveriyor. Trombonun pes sesleri kere edebilmelerini isteriz. Türki"Hüküm Günü"nün ağır geri döye bu alanda gelişme sağlamak nülmez kararlılığının simgesidır mecburiyetindedir ve bunu süratMozart'a göre. Verdi'nin Requile yapmak mecburiyetindedir. em'i ise bestecinin bütün operaTüm gücümüzle, ber şeyi, dogru larmın bir sentezi, hatta bütün olanı yerine oturtmak çabasını sarfetmeliyiz. Aşılamayacak sorun yoktur. Başansız kalırsak ILO ideallerine bağulıgımız konusunda te(Baştarafı 1. Sayfada) reddütlere yol açmış oluruz." baskılan parti denetimi olmaksızın Meclis ve Avrupa formlannda gündeme getirecek olmalan" tepki gösterdi. Türktş tarafından şeklinde açıklanıyor. Pazar günü yapılacak seçimleryapılan açıklamada, yönetim kurulu KlT ürünlerine yapılan son de 18 Turk kökenli railletvekili zamların giderek artan yaşam pa adayı, 300 sandalyeli parlamentohalılığını daha da çekilmez duru nun 2 veya uç koltuğu için yarışama getirdiği belirtilerek "1988 enf cak. Bu 18 adaydan 7'si ise bağımlasyon farkı işçi ücretlerine yan sız listelerden seçimlere katılıyorsıtılmalıdır. Son topiusözleşmeler lar. Gümülcine'den seçime katılan le işcilere verilen ücret artışlan ba bağımsız "Güven" listesinde gazehane edilerek başlatılan zaralar teci İsmail Rodopln, Avukat Sehenüz işçinin cebine girmeyen pa bati Emin ve Dr. Sadık Ahmet yer ralann fazlasıyla geri alınmasın aiırken, Iskeçe'den katılan bağımdan başka bir şey değildir" denil sız "tkbal" listesi Mehmet Emin di. Aga, öğretmen Kadir Yunusoğlu, Bu arada, ANKA tarafından eski öğretmen Mustafa Çakır ve yapılan bır hesaplamaya göre sa Rasim Murcanoğlu'dan oluşuyor. dece şeker ve Tekel ürünlerine ya Gözlemciler, bu adayların Meclispılan son zamlann vatandaşın ce te 1 veya 2 sandalye kazanmalarıbinden, gunlük olarak yaklaşık 3 nı bekliyorlar. milyar lira alacağı belirlendi. Türk kökenli adayların bir kısBu arada, etiket fiyatından sa mmın böylece ilk kez bağımsız listışların Tekel ürünlerinde ani ta telerden katılacaklan secimler önlep patlamasına yol açtığı belirlen cesinde Yunanistan'daki siyasi tandi. AA muhabirinin gözlemlerine siyon giderek artarken, Atina en göre, zamların duyulmasıyla bir yetkili ağızdan Türkiye"yi "içişlelikte, sabahın erken saatlerinden rine müdahaJe eünekie" suçlamaitibaren özellikle Tekel bayilerine ya devam ediyor. Nitekim Başbakan Andreas Pagelen tiryakiler, kiloluk paketlerde yeril 10 paketlik karton halin pandreu, onceki gün gazetecilerin de yabancı sigaralara hücum etti sorulannı yanıtlarken, Turkiye'nin ler. Zamdan bir süre için de olsa seçim kampanyasına kanştığını etkilenmeme düşüncesiyle günlük söylemiş ve buna karşı hükumeihtiyaçlanndan fazla sigara alan tin "bir dizi tedbir aldığım" betiryakiler, "Ne alabilirsek kâr..." lirtmişti. dediler. Ankara'daki yetkili çevreler, son Turkiye'nin ilk ozel sigarası günlerde yoğunlaştığı görülen ve Best ile ithal sigaralar arasındakı Yunan basınında önemli yer alan fark 800 liraya çıktı. Best Genel bu suçlamaları reddediyorlar. Müdur Yardımcısı Sacit Ertuğ ko "Başka ülkelerin içişlerine müdanuyia ilgili olarak yaptığı açıkla hale etmesine karşı çıkan Turkimada şöyle dedi: "Yabancı siga ye'nin Yunanislan'ın içişlerine ra şirketleri adeta kapütülasyon kanşmadığım" belirtiyorlar. Yulan hatırlatan koşullar öne sürer nanistan'da gerek iktidar, gerek ken, şirketimiz ber turlu riski goze muhalefet tarafından yöneltilen alarak ve Tekel'e şarl koşmadan suçlamalar hakkında Turkiye'nin yatınmda bulunmuştur. Buna görüşlerini ise şu şekilde ozetlekarşılık istediklerini elde edeme mek olası: diklerinde Ege'deki tütün ekicile Yunanistan'da iktidar ve murini cezalandıran Türkiye'ye ka halefet, yıldrrmak amacıyla uyguçak sigara gireceğini öne süren bu lanan tum kısıtlama ve baskılara dev multinational kunıluşlar açık rağmen Türk azınlığının kendi iç çası Turk hükümetine aba altın dinamiği ile ortaya çıkardığı badan sopa gostermektedirler. Çün ğımsız listeler ve diğer siyasi gekü bu kaçak gelecek olan sigara lişmelerden büyük rahatsızlık dulann uretildiği fabrikalara gerekli yuyor. Bunu fürkiye'ye fatura etteknoloji transferini knowhowı mek istiyor. Başka bir ifade ile hotütün reçelelerini ve lisans anlaş şuna gitmeyen bu gelişmelere bir malarını kim yapmıştır ki engel kılıf uydurmaya çalışıyor. leyemeroektedir?" Kazanma şansı olan bağımsız Türkiye'de üretilen veya ithal edilen sigara paketinin üzerine açıkça görülebilir ve rahatça okunabilir biçimde "Sağlığa zararlıdır" ibaresi konulacak. Bu ibare "bir cm" boyutundaki puntolarla yazılacak. Bu nitelikteki ibareyi taşımayan tütün ve tütün ürürüeri ithal edilemeyecek ve satışa çıkarılamayacak. TRT de ayda en az 30 dakika sigaranın zaFestivale bu yıl ilk kez Çin Halk rarlı alışkanlıklan konusunda Cumhuriyeti'nden bir topluluk uyana nitelikte yayınlar yapacak. katılıyor. Çin Halk Cumhuriyeti Öneriye gore kapalı yerlerde siUlusal Baieci AKM Büyük Salo gara içenlere, kolluk kuvvetleri ile nu'nda "tpek Yolu Masalı"nı su trafik ve belediye zabıtası tarafınnacak. lngiliz bale geleneğınin en dan şikâyet üzerine veya kendiliiyi temsilcilerinden Londra Şehir ğinden işlem yapılacak. Bu kişilere Balesi, Carios Saura'nın "Büyü 10 bin lira para cezası verilecek. lü Aşk", " C a n n e n " ve "Kanlı Ceza tutanağının tarihini izleyen Düğün" adlı filmlerinden tanıdı 3 gün içerisinde ceza tutan para ğımız, kendisine "Flamenko Ka ilgili maliye dairesine ödenecek. dın" ve "Flamenko Alevi" gibi Buna ilişkin makbuz, ceza tutanasıfatlar yakıştınlan Cristina Ho ğını duzenleyen kolluk kuvveti, yos ve Flamenko Dans Toplulu trafik veya belediye zabıtasının ğu, Sovyetler Birliği'nden Mosko bağlı bulunduğu daireye gönderiva Klasik Balesi ve alışılmış kalıp lecek. Süresinde ödeme yapılmaların dışına taşan Montreal Caz ması durumunda ceza, gecikilen. Balesi, festivalin bale ve dans bö günlerin katı kadar fazla alınacak. lümunde hiç de yabana atılınaya Ancak bu şekilde fazla tahsil olucak zenginlikte bir program oluş nan ceza miktan 100 bin lirayı geturuyorlar. çemeyecek. Sigari içiminin yasaklandığı yerlere "Sigara içilmez" uyarı yazısını asmayanlara da 100 bin liradan 500 bin liraya kadar ağır para cezası verilecek. Sigara reklamı içimini teşvik eden kampanyalar düzenleme yasağına uymayanlara ise 2 milyon liradan 10 milyon liraya kadar para cezası verilecek. Bu hareketlerin yinelenmesi durumunda da cezanın üst sınırı uygulanacak. Dolar derseniz, bır Amerikan Doları iki bin Türk Lirası'nı çoktan aştı; Alman Markı da bin Türk Lirasını. Enflasyon, yüzde seksenlere tırmanmış, gelir dağılımı Afrika ülkelerinden de kötü Ücretle geçinenlerin alım güçleri gün geçtikçe düşüyor, buna karşı, rant ve faiz gelirlerinin ulusal gelirdekı payları yükseldikçe yükseliyor. İşveren kazançları artıyor, işçi ücretleri düşüyor. 24 Ocak modeli, toplumun emekçi kesıminden sermaye kesimine "kaynak transferi" yapan bir araç olarak kullanılıyor. İşsizlik oranı gün geçtikçe artıyor İç borçlar, yeni bır "ranf/yes/n//"/"yaratmış. Bankalardaki trilyonluk paraların yarısından fazlası hesap sahiplerinin yüzde ikisı üzerinde. Dış borç, ülke ekonomisini ıpotek altına almış. Bütçenin yarısı iç ve dış borçlara ayrıhyor. Sanayi yatırımları durmuş. Bütün ağırlık, uluslararası tekellere açılan enerji ve turizm alanlarına verilmış. Başbakan'a sorarsanız durum çok iyi. Ekonomi tıkırında... Dış itibarımız yerinde... Öza/'ı kıskanan ise çok... Bütçeden her yıl sağlığa ayrılan pay düşüyormuş... Önemi yok!.. Eğıtime harcanan pay da her yıl daha çok azalıyormuş... Önemi yok!.. Eğitim düzeyi düşüyormuş... Bunun da önemi yok! Neyin önemi var? Hayali ihracatın.. Bu yolla sağlanan dövizlerin... Bu dövizlerın bir kısmıyla yapılan göz kamaştırıcı dış gezilerin. . Ayrıcalıklı şirketlere verilen finansal desteklerin... Bir türlü denetlenemeyen kamu fonlarının... Başbakanlara alınan süperlüks özel uçakların... Bu uçaklarla çıkılan hac seferlerinin .. Papatyaların... Papatya eşlerinin kazandıklan kamu ihalelerinin... Ve silah şırketlerinin... Ve futbolun... Portekiz diktatörü Salazar ne kadar haklıymış "lutbol olmasaydı ülkeyı nasıl yönetirdim" derken. Salazar, yıllarca "Üç F" ile yönetti ülkesıni. Fado/Fıesta/Futbol... "Fado" Portekiz 'in arabeskıdir, "Fiesta" da herhalde, Lizbon gecelerinde yaşanan Hasbahçe eğlenceleri... Futbol da bir spor yarışmasj olmaktan çok. yığırtların ılgisini siyasal konularından futbol maçlarına çeken bir tuzak. Spor kuluplenm ofsayttan destekleyen kamu kesımı müteahhitleri ile futbol, ülkemizde de yeni, yepyeni bir güç odağına dönüşüyor. Futbol, yığınların dikkatinı, siyasal konulardan uzaklaştırıyor. Portekiz'de inıltiyi andıran "Fado" müziği varsa. bizde iç bayıltan, yürek karartan, biraz uğultu, biraz cayırtı. iç sızıntısı, başağrısı, mazohist müzik türü arabesk var. Müziğin arabeski, siyasetin arabeskine eşlık ediyor. Siyasetin arabeski de kapıtalizmin alaturkasına "kanun" ile yol gösteriyor! Çiğ köfte, acılı kebap ve pastırma yiyip, üstüne cacığa viski döküp içen, gül suyu ve after shave kokulu. parmağı altın şövalye yüzüklü, elinde gümüş tespih, sırtında üç düğmesı açık ipek gömlek. göğsü madalyonlu, altında sarı Mercedes, yeni bir lumpen sermaye sınıfı doğuyor. "Fiesta" da Türkiye'de olup bitenler karşısında günü gün etmekle, köse donmekle ve vur patlasın cal oynasın feisefesı ıle eğlenceden çok aymazlığa dönüşüyor. Dolar iki bin lirayı çoktan aştı, iranlı mollalar Büyükelçiliğimıze saldırıyor, İngiltere yurttaşlarımıza vize koyuyor; Bulgarlar, soydaşlarımızı, hükümetimizle hiç görüşmeye bile gerek görmeden sınır kapılarımıza bırakıyorlar. Dış saygınlığı olan bir ülkeye bunlar yapılabiliyorsa, bu saygınlığını büsbütün yitirmiş devletlere neler yapılabilir acaba? Türkiye Cumhuriyeti hiç bu duruma düşmemişti, hiç, hiç! Batı Trakya'da seçim gerginliği adaylar "arkalannda Turkiye var" iddiasıyla si>rasi zeminden yoksun bırakılmaya çalışıhyorlar. Aynca dolaylı yoldan telkinde bulunularak, Turkiye'nin, "Yunanistan ile gdiştirmeye çalıştığım Uişkilerimi bozuyorsunuz" gerekçesiyle bağımsız adaylann yanştan çekiunesinin sağlanması isteniyor. Yunanistan'da bağımsız adaylara duyulan antipati, bu adayların kazanıp anayasal ve diğ T haklardan yararlanarak ve parti denetimi olmaksızın Türk azınlığına uygulanan baskılan gerek Yunan parlamentosunda, gerek Avrupa forumlarında gündeme getirecekleri endişesinden kaynaklanıyor. Nitekim bağımsız adaylar seçim kampanyalan sırasında bunu yapacaklarını defalarca açıkladılar. Yunanistan TRT'yi seçim kampanyasına müdahale etmekle suçluyor. Oysa TRT'nin yayınlannda bağımsız adayların listelerinin verilmesi, aynı şeyin BBC veya diğer bir yabana yayın kuruluşunun aynı şeyi yapmasından farklı değil. Türkiye'yi içişlerine müdahale etmekle süçlayan Yunanistan, ABD'de başkanlık seçimleri sırasında Dukakis'i destekleme toplantılan düzenlemiş basın ve yayın organları, Dukakis kampanyasını on plana çıkarmıştı. Yunanistan'daki bu gelişmeler ABD'nin içişlerine kanşma olarak rütelendirilmiyor da niçin Türkiye'deki basın ve yayın organlarının seçime ilişkin haberleri öyle sayılıyor? Bunun arkasında başka düşüncelerin olduğu doğal olarak akla geliyor. cine'de dun akşam Türkiye aleyhine büyuk bir gösteri düzenlendi, gösteriyi duzenleyen Gümülcine Metropoliti Damaskinos Turkiye'nin TRT aracılığıyla bölgedeki bağımsız milletvekili adaylarını desteklediğini öne sürdü ve Batı Trakya'da yaşayan Yunanlılanr olası gelişmelere karşı hazır bulunmalannı istedi. Gorbi çıkarması (Baftarafi 1. Sayfada) bakanı Lothar Spaeth'in konuğuydular. Burada da iş çevreleri ve bilim teknoloji dallanndaki kurum temsilcileriyle göruşmeler ön plandaydı. Bugün gezisini değerlendireceği bir basın toplantısı yapacak olan Gorbaçov, F. Alman Devlet Başkanı Von Weizsaecker'e veda edecek ve Dortmund'a geçerek çelik işletmesi Hoesch'ta işçilerle konuşacak. ötesinden gelen tedirgin bakışların da farkmda. Onun için yorumlann birçoğu da Batılı müttefik ülkelerin kamuoyularına yönelik "yaüştırma" niteliğinde. Bonn'un Batı'dan kopup SSCB ile kol kola yeni bir yol arayacağı endişelerinin yersiz olduğu her fırsatta tekrarlanıyor. Doğu ve Batı ittifaklarına mensup ülkelerde Genel Sekreter Gorbaçov'un Bonn ziyareti, ayrıntılı haber ve yorumlarla yakından izlenirken Doğu Almanya, dikkat çekecek ölçude "sürüden aynlıyor". Demokratik Alman gazeteleri ve televizyonunda Gorbaçov'un temasları ikincil önemde, haberler arasında iletiliyor. Ortak hildiri Gorbaçov'un ziyaretınin üçüncü gününde yayımlanan ortak bildiride ise iki ülkenin kimyasal silahların tümuyle yasaklanmasının ve yasaklamanm etkili bir şekilde denetlenmesinden yana oldukları bildırildı. Açıklamada bu konuda bir sözleşme imzalanmasını hızlandırmak için Cenevre'de sürmekte olan silahsızlanma goruşmelerine Paris'teki Kimvasal Silah Hoesch firması yıllardır önemli olçüde Sovyet ticaretiyle yaşayan bir işletme. Hoesch'taki toplantının ardından Gorbaçov'un Ruhr bölgesinin öteki çelik firmalarından temsilcilerle de bir araya gelmesi beklenıyor. Genel sekreterin F. Almanya gezisi, bugün saat 17 dolaylarında sona erecek. Konuk Devlet Başkanı Düsseldorf Havaalanı'ndan özel uçağıyla Moskova'ya hareket edecek. Sosyalist blokun lideri SSCB ile bugune dek görülmemiş nitelikte. "Doğusu'yla birlikte" geleceğin Avrupası'nı planlayan ortak deklarasyonla Bonn, bir yandan bu "tarihi adım"ın, başrolünu oynamanın keyfini yaşarken, bir yandan da yankıları izliyor. Alman kamuoyunda yankıların neredeyse nuanssız derecede olumlu olduğu kesin. Gerek yazılı basın, gerekse elektronik ifetişim kuruluşlarında Gorbaçov'un halkı, politikacılan ve gozlemcilerı inandırdığı, "kalpleri fetbettiği" gorulüyor. Yorumcuların anlaşmalara ve politik deklarasyona ekledikleri tek eleştiri niteliğindeki değerlendirme yine Gorbaçov'dan bir alıııtı: "Belgenin tarihi anlamı olup olmadığını, yine tarih gösterecektir. Sözden sonra şimdi iş gerekli." Almanya, içerdeki olumlu değerlendirmeler yanında sınırları € Cumhuriyet Kitap Kulübü Bakırköy Temsilciliği Karya Kültür Merkezi Konferansı'nda elde edilen sonuçlann bir an önce dahil edilmesi istendi. Öte yandan Londra'dan Edip Öymen'in haberine göre Mihail Gorbaçov'un Bonn'a yapmakta olduğu ziyaret Ingiltere'de basınyayının çok büyük ilgisini çekiyor. Haber ve yorumlar sayfalarca. Özellikle Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasimov, Sovyetler Birliği'nin, Batı Avrupa ile ilişkide anahtar ülke olarak Ingiltere'yi değil, Batı Almanya'dan gördüklerini açıkça söyledi. Ingiltere'den de aynen anlayış ve yakınlığı görmeyi beklediklerini belirtti. "Ingiltere bundan sonra ne yapabilir?" sorusuna Gerasimov şu cevabı verdi: "İngiltere ziyaret ettigimiz ilk ulkeydi. Ama aldığımız yanıt bellidir." Ilımlı \e liberal goruşleriyle tanınan Guardian bile bu havayı yansıtıyor. Başyazısında, Batı'yı gerçekçi olmaya davet ederek, Gorbaçov'u alkışlarken, kendi ülkesinde yaptıklanna da bakmak gerektiğini vurguluyor. Aynı şekilde Daily Telegraph da Çin'i örnek vererek, reform hareketinin bir gecede tersine çevrilebileceğini ve Batı'nın şaşkınlık içinde kalabileceğini yazıyor. Independent BonnMosko\a yakınlaşmasını ön sayfasında sadece iki küçuk sütuna sikıştırmış. tç sayfalardaki başyazısında da "Her ne kadar Bonn Anlaşması bazı ilginç yüklenimler ve kendi kaderini saptama gibi noktalar getiriyorsa da esasında dramatik değildir. Zaten Gorbaçov'un ziyareli özden çok simgesel anlama sahiplir. Başkan Bush'un ziyaretinden hemen sonra gelmesi, Batı Almanya'yı iki süper gücün de gozeltiğini gösleriyor" deniyor. İMZA VE SÖYLEŞİ 17 Haziran Cumartesi, saat 15.0018.00 ERDAL ATABEK CKK Bakırköy Temsilciliği, istanbul Cad. Adliye Karşısı, Te/: 542 11 72 Telgraflar Bu arada bağımsız Türk milletvekili adaylarının Avrupa Parlamentosu yetkililerine gondermek ıstedikleri telgraf Gümülcine'deki postane sorumlulan tarafından içeriğinde "Türk" kelimesi kullanıldığı ileri sürulerek kabul edilmedi. Guven ve İkbal listelerinde yer alan yedi Türk bağımsız milletvekili adayı tarafından imzalanan telgrafta, Avrupa Parlamentosu'nun secimler sırasında Batı Trakya'ya gozlemci gönderilmesi isteniyordu. Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in haberine gore Gümul KONYA LİSELİLER 100. Yıl Törenlerine Çağrı Konya (Gazı) Lısesi'nin 100. kuruluş yıldönumü, 1617 Haziran 1989 günlerinde törenlerle kutlanıyor. Konya Lisesı'nde okuyan, okulumuzu bitiren tüm Konya Lıseliler Konya'da yapılacak torenlere çağrılıdır. 1617 Haziran 1989'da Konya'da okulumuzda buluşalım. v e r ayırtmak .oteyenler 11 12 1712 46 49 no'da okul müdürlüğüne başvurabilirler. KONYA LİSELİLER