26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 HAZİRAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/13 Sofya'dan siyasi tuzak Haber Merkezi Bulgaristan dan gelenlerin sayısının kısa sürede beklenmedik sayılara ulaşması, Sofya'nın bir siyasi tuzak peşinde olduğunu ve sınırlarını açık tutmakla Türkiye'yi güç durumda bırakmayı amaçladığı belirtiliyor. Bulgaristan'ın Türk bölgelerinden göçü adeta teşvik edercesine, "isteyen gidebüir" çağnsı yapması da göçün aynı hızla sürebileceğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Geleceklerin sayısının hafta sonuna doğru yoğunluk kazanarak süreceği, bu sayının 30 bini bulacağı öne sürülüyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Mesul Yılmaz'm dün TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine basına kapalı toplantıda bilgi verirken, sınır kapılannın soydaşlarımıza sonuna kadar açık olduğunu, ancak gelecekler konusunda herhangi bir sayının kestirilemediğini söylediği öğrenildi. Bu arada görev süresi sona eren Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Ömer Lütem'in, önceki gün Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'a veda ziyaretinde bulunduğu öğrenildi. Kısa süren görüşmede, "durumu degiştirebilecek bir geüşmenin klydedilmedigi" belirtildi. Yeni Sofya Büyükelçisi Yalçın Oral, lemmuz başında yeni görevine başiayacak. Kapıkule'de bulunan arkadaslanmız İdris Akyüz ve Fuat Kozlukla'nun bildirdıklerine göre Bulgaristan'dan gelişler sürüyor. Dün gelenlerin sayısı 2019'u buldu. Bulgaristan Sorunu Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Devlet Bakanı Ercüment Konukman dün Kapıkule'ye giderek incelemelerde bulundu ve soydaşlanmızın sorunlannı dinledi. Soydaşlanmızın büyiik bölümü, yakınlanndan ayrıltnak zorunda bırakıldıklannı, askerdeki oğullan ile liseyi bitiren kızlarına çıkış izni verilmediğini söylediler. 1 Anlaşma çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren. Bulgaristan'daki Türklerin yaşadığı trajedinin sadece Türkiye'nin değil, insanlığın sorunu olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, insan hakları konusundaki ilgilerini değişik vesilelerle göstermiş olan tüm devlet, teşkilat, basm, yayın kuruluş ve mensuplarına bu trajediye bir an önce son verilmesi için çaba göstermeleri çağrısında bulundu. gönderdigini açıklamak zorundadır. Bütün suçlan Türk olmak ve Bulgarislan'da yaşamak olan insanlaj 20. asnn son çeyreginde insan haklarına saygının Avrupa'da ve dünyada en büyük deger olduğu bir donemde her turlü haklanndan mahnım edilmekte, kötü muameleye manız bırakılmakta, vatandaşı olduklan ülkeden zorla çıkanlmakta ve hatta öldiiriilebilmektedir. Bütün medeni milletlerin buna karşı çıkması en önemli insanlık görevidir. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak dünyaya sesleniyorum: Bulgaristan'da bir büyük trajedi, bir insanlık dranu ysşanmaktadır. Bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu degildir. Bu, insanlığın sonınudur. İnsan haklan konulanna ilgilerini degişik vesilelerle göstermiş olan ve aralannda bizim de yakından tanıdıkiarımız bulunan tüm devletleri, teşkilatlan, basınyayın kuruluş ve mensuplarını bu trajediye bir an evvel son verilmesi için çabada bulunmaya davet ediyonım." Cumhurbaşkanı Evren, Bulgaristan'ın Türk soyundan olnıadıklarını iddia ettiği vatandaşlarını zorla ülkesinden çıkararak Türkiye'ye gönderdiğini belirti. Cumhurbaşkanı şöyle dedi: "Böylece Bulgaristan suni olarak yarattıgı bir sorunu, tek başına çözemeyecegini kabullenmiş olmaktadır. Türkiye, soydaşlannın çilelerine son vermek amacıyla hudutlannı açık tutmaktadır. Ancak Bulgaristan'ın en kısa zamanda Türkiye ile arasındaki bu sorunu çözümlemek ve göçü düzenlemek için masaya oturması gerelunektedir. Bu sorun gönüllü veya zoraki göçle çözümlenemez. Bulgaristan'da kalacak Türk azınlıgı mensuplannın haklanna da tam saygı gösterilmesi şarttır. Unutmamak gerekir ki tarih, tutarsızlık, kin ve nefret duygulannı politikalannın içine sokan rejimlerin, bunun bedelini er geç ödediklerinin sayısız örnekleri ile doludur. Bulgaristan'daki soydaşlanmızın yaşamakta olduklan gnçlükler, Türkiye için bir ulusal dava haline gelmiştir. Bu nitelikte bir sorunun aşılması da politik çıkariardan uzak, tam bir ulusal dayanışmayı gerektirmektedir. Memnuniyetle belirtmeliyim ki bütün siyasi partUerimiz bu önemli konuda aynı duyarlılık içerisinde hareket etmektedirier. Türk milletinin bu önemli sınavı başan ile verecegine inanmaktayım." Özal'la telefon göriişmesi Devlet Bakanı konukman, daha sonra Belene kampında l.S yıl yatan Dr. Besim tsmailoğlu Rüstemogta'nu, Başbakanla telefonla konuşturdu. Dr. Rüstemoğlu, özal'ın sorulan üzerine şu yanıtlan verdi: "Bciene'de yatanlardan biriyim... Şu anda ne söyleyecegimi bUemiyorum. Teşekküriimü dile getirecek kelimeleri hafızamda buiamıyonım... Evet doktorum, Kırcaali Sancağı'nda yaşıyorum... En fazla Varna, o intibada kaldım. Ençok oradan gonderiyorlar... Gidin cennetinize divorlar... Ben iki gün içerisinde mecbur kaldım... Topladım ne toplayabildiyscm... Niyetleri benim (ahminime göre, yalnız hududu taşırmak ve böylelikle mecbur kalsın kapatmaya... Gideceksiniz diye zoriuyorlar ve her tarafa deklarasyon dagıbldı... Gitmek isteyenler gidebilir, 'Görüyorsunuz bizde demokrasi var' diyorlar... Herhalde demokrasinin tam manasını bilmiyorlar... Çok teşekkiir ederim, sagolun." Konukman, Kapıkule ve Kırklareli Kepirtepe mevkiinde kurulan çadırkentlere de soydaşlarımızın bugünden itibaren yerleştirüeceğinj söyledi. Bu arada Devlet Bakanlığı koordinasyonunda kurulan komisyonun, gelen soydaşlanmızın her türlü sorunlarıııı çözmeye çauştığmı bildirdi. Bakan Konukman, ayrıca il ve ilçelerde kurulacak komitelerle yurt çapında yardım kampanyası başlatıldığını, özellikle Diyanet tşleri Başkanlığı'nca, camiierde FakFukFon makbuzlanyla para toplandığıru söyledi. Bugüne kadar gelenlerden 853 ailenin çeşitli illere dağıtıldığı ve sağlık kontrollerinın yapıldığı bildirildi. Bulgaristan'dan Dereköy sınır kapısından son 24 saatte giren 1002 kişi ile birlikte bu kapıdan geçenlerin sayısı toplam S bine ulaştı. le'ye gelenlerin sayısının 20 bini dış politikaya değinirken, Bulgaaştığı belirtildi. ristan konusuna ağırlık verdi. Zorla sınır dışı uygulamasını inBakanlar Kurulu sanlık dışı olarak niteleyen İnönü, "Bunların hiçbiri olmamalıydı. Bakanlar Kurulu'nun dün akHükümet uyanyor, ama biraz geç şam 1.5 saat süren toplantısında, kaldı. Biz de uvanyoruz. ABD'Bulgaristan sorunu görüşüldü. nin Bulgaristan ile yapacağı anlaşHükümet Sözcüsü Mehmet Yamayı iptal ettiğini öğrendim. İşte zar, toplantıda, Türkiye'ye gelen böyle kamuoyu oluşur. Bu olaysoydaşlarımızın en iyi şekilde yerlar yanlış, sapık hareketlerdir" leştirilmelerine ilişkin alınan öndedi. lemlerin ılgıli bakanlarca anlatıldığınj, ayrıca bundan sonra alınaDSP Genel Başkanı Bülenl cak önlemlerin de görüşüldüğünü Ecevit, soydaşlanmızın çadırkentbildirdi. Yazar, dünyanın Bulga ler yerine tatile girildiği bir döristan'da yaşanan acı olaylar kar nemde okullara yerleştirilmelerişısında henüz uyanmadığını be niönerdi. Ecevit, şöyle dedi: lirtti ve dünya kamuoyunun ola"Bu konudaki önerilerimizden yı bütün çıplakhğı ile öğrenmesi biri, ivedilik kazandığı için bir kez için bazı önlemlerin düşünüldüğüdaha yineliyunım. Bu aileler tanü bildirdi. tilde bulunan okullara yerleştirilerek hem perişan olmaktan kurGöçmenler için 2 tasarı tanlmış olurlar hem de devlet buyük masraflardan kurlulmuş TBMM Plan Bütçe Komisyonu olur" dedi. da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Yasası'nda değişikGazeteciler Cemiyeti lik yaparak, Bulgaristan'dan göçe zorlanan soydaşlarımız ile Bulgaristan'nın Türk asıllı kiIrak'tan sığınanlan fon kapsamı şilere karşı olan insanlık dışı tuna alan tasarı benimsendi. Tasa tumunuadünya kamuoyuna yanrıyla fona olan borçlarının tahsi sıtılması îçin Gazeteciler Cemiyeti li amacıyla belediyelerin her tür Yönetim Kurulu FIJ, FIEJ ve lü gelırlerinin toplamından, ilgilı IPI'ya başvurdu. kuruluşa re'sen kesintı yapma imSorunun yayın organlannca kânı getiriliyor. Ayrıca bu borç uluslararası düzeyde ele alınmalar konusunda 6183 sayılı Amme sının sağlanması amacıyla yöneAlacaklarının Tahsili Hakkında tim kurulu adına Başkan Nezih ki Yasa uyarınca işlem yapılması Demirkent imzasıyla FIEJ Başkaöngörülüyor. nı Giovanni Giovannini, FIJ BaşHükümet aynca, Bulgaristan' kanı Mia Doornaert ve IPI Genel dan sınırdışı edilenlerin göçmen Sekreteri Peter Galliner'e telgraf sayılmaları ve iskân sorunlarını çekildi. Tdgrafta, "İnsan Haklan çözmek üzere hazırladğı bir mad Beyannamesi'nin Bulgaristan gidelik tasarıyı Meclise sundu. bi sosyalist bir ülke tarafından 14.6.1934 tarihli ve 2510 sayılı İs çiğnenmiş olması ilginçür. Bunkân Yasası'nda değişiklik getiren dan da önemlisi dunya kamuoyutasanyla, sınırdışı edilen Türk nun bu olaylar karşısında duyarsoylu kişilerin vatandaşlık işlem s»z kalmasıdır" denildi. Ierinin hızlı bir biçimde yürütülmesi ve 1 ocak 1989'dan itibaren getirecekleri eşyalannın tamamının gümrük ve resimlerden muaf olması hükme bağlanıyor. Şîkür kavuşturana Yer: Kapıkule sınır kapısı. Saat 03.00. Tampon bölgeyi geçip, Türk topraklarına adım atan Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden Türk ailesi sevinçle toprağı öpuyor. Yer. yağmurdan ıslak ve çamurlu. Ellerini havaya kaldıran ve babasını geride bıra verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Kenan Evren konuyla ilgili kan kadın, "şükür kavuşturana" diyor (Fotoğraf: Fuat Kozluldu) Cumhurbaşkanlığı Basm ve Dünyada tepkiler İngiltere, endişeli Dış Habeıier Servisi tngiltere, Buigaristan'ın ülkedeki Türk azıntığa karşı izlediği tutumdan, uzun süredir artan bir endişe duyduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Lynda Chalker tarafından yapılan açıklamada, Bulgar yetkililere bu konudaki görüşlerin ifade edilebilmesi amacıyla her türlü yaklaşımda bulunulduğu kaydedildi. Son günlerde binlerce Türkün Bulgaristan'dan sınırdışı edildiği ve bu Türklerin çoğuna, beraberinde para ve eşya almalarına fırsat verilmediği vurgulanan açıklamada, "Bulgaristan'ın bu sınırdışı etme politikasını giderek artan bir endişe ile izliyonız" dedi. Lynda Chalker tarafından yapılan açıklamada. "Giderek artan bu göc dalgasıyla gelenleri banndırmak yolunda Türk hüküraetinin attığı adımlan memnunlukla karşılıyoruz" denildi. Bulgaristan göçü hakkında tngiliz basınında kısa haberlere rastlanıyor. Financial Times Gazetesi'nin muhabirlerinden Judy Dempsey, halen görevli olarak bulunduğu Sofya'dan izlenimlerini BBC Radyosu'nun 24 Saat adlı haber programında anlattı. Gazeteci, Sofya yönetiminin bir "bekleme oyunu" oynadığını ve Türkiye'nin kendisine sığınan Türklerin getireceği yükü kaldıramayacağını açıkça ifade edinceye kadar sınırdışı etme uygulamasını sUrdüreceğini söyledi. Daily Telegraph, "Göç eden Türkler, Bulgariann bebekleri öldürdüklerini söylüyor." Guardian da "Türkler Bulgaristan'dan binler halinde kaçıyor" başlıklı haberlerinde Kapıkule'ye gelenlerle yapılmış röportajlar yer aldı. The Independent Gazetesi de Bulgaristan'daki Türklerin, rejim aleyhtarı Bulgarları da harekete geçirerek Devlet Başkanı Jivkov'u devirmelerinden korkulduğu için toplu göçe zorladıklarını öne sürdü. Alman Frankfnrter Allgemeine Zeitnng Gazetesi dunkü sayısında, Bulgaristan yönetiminin Türkleri zorla sınırdışı etme politikasına değindi. Bundan iki yıl öncesine kadar Bulgaristan'da yapılan resmi açıklamalarda, ülkede Türk olmadığı yolunda ısrar edildiğini kaydeden gazete, "Bulgariann resmi açıklamalanna göre, variıgı olmayan köylerde Türkler ayaklanmaya başladılar" ifadesini kullandı. Paris'te çalışmalarını sürdüren AGİK İnsani Boyut Konferansı'nda, İngiltere ve Belçika heyetleri adına yapılan konuşmalarda, Bulgar hükümeti, isim zikredilerek ağır bir şekilde eleştirildi. İZLENİMLER Miting karmaşası tstanbul Taksim'de 24 haziranda düzenlenecek miting konusunda parlamentodaki üç siyasi parti arasmda tam bir anlaşma sağlanamıyor. önceki gün TBMM'de ANAP, SHP ve DYP yetkililerinin kaleme aldıklan ortak metnin basına açıklanması, anlaşmazlık nedeniyle ertelenirken, dün de bu konuda bir ilerleme sağlanamadı. ANAP'hlar, DYP'nin 17 hazirandaki Sakarya mitinginden vazgeçmeyeceklerini, 24 hazirandaki Taksim mitingine örgüt olarak kendilerine destek vereceklerini ilettiklerini söylediler. DYP'liler ise Sakarya mitingine çağrılı olduklarını ve bu çağnyı kabul et r tiklerini bildirdiler. SHP'li yetkililer ise 3 partinin bir arada olması halinde 24 haziranda yapılacak mitinge desKk vereceklerini ifade ettiler. SHP Genel Sekreteri Baykal'ın, ANAP'lı yetkililere "Üç parti birlikte olursa, bu mitingi destekleriz. Sorunu aynca Sosy*list EnternasyonaTe de götüriiriiz" dediği öğrenildi. Bu arada DYP Genel ldare Kurulu'nda, Taksim mıtingiyle ilgili gelişmeler tartışıldı. Toplantıda, tstanbul'da ANAP, SHP ve DYP il başkanlannın da içinde bulunduğu bir miting komitesi oluşturulması ve mitingin hükümet ve parti mitingi hüviyetinden sıynlarak halkın mitingi biçimine dönüştürülmesi görüşünde birleşildi. SHP Genel Sekreteri Baykal'ın "Ankara'da bir komite kurulması ve Sakarya mitingmin iptali" yolundaki önerisi benimsenmedi. Sakarya mitingine Demirel'in katılacajı kesinleşirken, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Öısoy'un Taksim mitingini açıklamadan önce SHP ve DYP ile temas kurmaması eleştirildi. Başbakan Ozal, TCDD işyerlerindeki toplu iş sözleşmesinin imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün çok güçlü bir ülke olduğunu haurlattı ve "Onun için korkmuyorum. Bulgaristandan gelenler şu kadar da olabilir, bu kadar da olabilir. Soydaşlanmıza her türlü kolaylığı hem devlet, hem Türk halkı gosterecektir. Bundan hiç kimsenin şüpbesi olmasın" dedi. Bolgaristan'da harekât Kırklareli muhabirimizin haberine göre, soydaşlarımız son iki üç gün içinde Bulgaristan'da büyük bir askeri harekâtın göze çarptığını söylüyorlar. Harekâtın Karadeniz kıyı şeridinde Varna ve Burgaz ile Türk sınınna 1520 kiSHP Genel Başkanı Erdal tnölometre içeride yoğunlaştığı belirnü, dün Gazi Üniversitesi'nde öğtiliyor. Bu arada Dereköy ve Kapıku rencilere hitaben konuşmasında. (Baftara/ı 1. Sayfada) beni geceleri gizlice evden alıp yazıyı, arada bir yakıp sondürüyorlar. götürürlerdi. Bir kaç yıl işler Bulgariann TIR'lan, gümrük kapısına kadar getirip ihtar etmelerine rağmen iyi gitti. Sonra 500 leva karşılığında taşıdıklan birileri ne yaparsam polise bildirmeye soydaşlanmızın yüklerini boşaltıyorlar. başladı. Buradan da yük taşıma araçlanna Hangi yıl başladı sorgulamalar, eşyalannı yükleyen soydaşlanmız, neleri gözaltına alınmalar? var neleri yok, koşar adımlarla Türkiye tarafına getiriyorlar. Taşıma işini VELtYEF 1985 yılından itibaren hep yapanlar hem ağlıyor, hem de sorguya götürüldüm. O yıl da adlarımızı mutluluktan gülüyor. Beraberierinde değiştirdiler. Sünnet için komşu köylere getirdikleri ve çocuklann "Jivkov", anne giderdim. Sünnete gittiğim Sofular ve babalarımn da "coşku" diye köyünden Sıkı Cemil dediğimiz bir çağırdıkları, minicik köpeğin sağa sola Türkle, yine Türk olan Karakaş koşturup durduğu, pasaport işlem Pehlivan, ben çocuklannı sünnet ettikten bürosunun yanında yüklerini boşaltmış sonra ihbar ettiler. O zaman benzin ailenin yanına gidiyoruz. Bu aile, az istasyonunda çalışıyordum. Gelip önce kapıdan arabalanyla giriş yapıp götürdüler. Yaş 53'tü. Nikolo Kazhevo gümrük görevlilerinin ayakları önünde köyüne götürdüler. Orada büyük bir diz çöküp Türkiye'ye gelebilmenin sorgu evi var. Sorgu sırasında, Sıkı mutluluğunu yaşayan 50 yaşlarındaki Cemil'le Karakaş Pehlivan ve gelinini adamın ailesi... " H o ş geldiniz"den getirdiler, yüzleştirdiler. Onlar da benim hemen sonra onlar başlıyor anlatmaya. sünnet yaptığımı söylediler. Karakaş Zaten gelenlerin hiçbirisine ne, nasıl, Pehlivan'ın gelini Fatma, Bulgar niçin, nerede diye sormaya gerek yok. askerleriyle geceyi bir odada geçirdi. Onlar hem anlatıyorlar hem ağlıyorlar Sabah kalktı, bana bağıra bağıra "Sen hem sevinçten çevrelerine gülücükler benim kızanı sünnet ettin pis herif" diye dağıtıyorlar. Buruk mutluluk yaşayanlar bağırdı. Dayanamadım. Vallahi intihar da var. Onlar, geride askerlik yaşı gelmiş etmek istedim, ama kendimi öldürecek bi çocukları ve yaşlılarından bazıları şey bulamadım. Allah'a dua ettim, kalanlar. J0 yaşlarında olduğunu tahmin durdum. Dayak yedim, küfür ettiler, ettiğim adam tbrahim Ahmet Veliyef... sabrettim. Buradan beni Tervel diye bir yaşı 55... Elinde kırışıklıkların arasına kasabaya götürdüler. Orada da günlerce karışmış, irili ufaklı yaralar var. işkence edip bana sünnet işini yaptığımı BulgarisUn'ın hangi bölgesinden söyletmek ve kâğıt imzalatmak istediler. geliyorsunuz? Tervel'den de Tolbin kasabasına VELİYEF Şumnu Sancağı Karagözler götürdüler, polise, Sancak emniyetine r teslim ettiler. Kalbimin sıkıştırdığını kö> ünden. Bulgarca adı Karavelovo. söyledim, "İyi, iyi sıkışırsa bizde fazla Köyümüzde 15 evin dışındaki 200 evin uğraşmamış oluruz" deyip tokatladılar. tümü de bizlere aitti. Hepimiz Türktük. Buraya da Sıkı Cemil, Karakaş Pehlivan 6 yıl önce baskıya başladılar. Yani ve gelini Fatma'yı getirdiler. Orada da hissedilir, dayarulmaz hale gelen onlar aynı ifadeyi verip bana hakaret baskılar. Ondan önce de vardı ama pek ettiler. Bir iki ay kadar sürdü bu böyle. şey etmiyorduk. Camimizi kapattılar. Ardından 100 Türkü daha getirdiler Yetmedi, kahvelerde askerler benim aleyhimde ifade versinler diye. yaşlılarımıza, gençlerimize küfür edip Onlar hepsi tanımadıklannı söyleyince tükürür oldular her gün. serbest bıraktılar. Ama 6 gün sonra Ne iş yapıyordunuz siz? gelmemı söylediler. 6 gün sonra gittim, VELtYEF Ben sünnetçilik yapardım, amma gizlice, onlar beni ormanda, asfalt tutuklayıp Varna'daki kampa götürdüler. 198587 yılları arasmda Plevne'de, işinde çalıştırırlardı. Ben, izin verdiklerinde gittiğim cuma namazlarında Belene'de hapis yattım. Her iş yaptırdılar konuştuğum arkadaşlara, aman kızanları orada. Yük taşıdım, taş kırdım, dayak yedim. Ama dedim Allah'ım beni bu sünnetsiz komayahm derdim. Onlar da Baskı ve ihbar bir arada işkenceden kurtaracaktır. Eviniz ne oldu, satın aldılar mı.. Yammzda ne kadar para getirebildiniz?. Geride kimler kaldı? VELİYEF Evimiz vardı, 5 gözlü.. Satalım dedik, devletin malıdır, kime satacaksınız 'Pis Türkler' deyip boşalttırdılar. Pasapon için başvurahm diye köylerde duyuru yaptılar. 24 saat içinde hemen başvurmamız istendi. Askerlik yaşı gelenler, askerliğe bir iki yılı kalanlar pasaport için başvuramadılar. Onları göndermeyecekler. Başvurduk bankaya adam başı 120 leva yatırdık. tki gün içinde 500 leva da rüşvet alarak verdiler. Verdiklerinden sonraki 24 saat içinde neyimiz var neyimiz yok toplanmamızı ve köyün meydanına eşyalanmızı yığmamızı istediler. Gece yarısı saat 03.00'te tüm eşyalarımızı topladık. Köy meydanına, iki tank, dört beş araba dolusu asker geldi, sağı solu kuşatıp küfür yağdırarak kamyonlara eşyalanmızı yüklememizi söylediler. Kamyonları da parayla tuttuk. Ne alabilirlerse. Ben dedim bankadan paramı çekemedim. Bir subay anama avradıma küfür edip "göndermem seni,' süriinürsün Belene'de ha" deyip tokatladı. Hemen yükledik. Komşu Hüseyin'i görmek için yarım saat uzakhktaki evine gitmek istedim, döverek geri çevirdiler. Ona diyecektim "Benim Bursa'daki akrabalann yanına gel." Ama olmadı. Bankadan bizlere 65, çocuklara da 35 dolar yardım parası da verdiler. Ama kalabalık çok. 24 saatte Bulgaristan'dan ayrılma süresini geçirmemek için o parayı da alamadık. Var benim orada hanımın amca çocukları. Onlar da hazırlanmışlar. bakalım ne zaman gönderecekler. Sizin boşalttığınız köyleri yıktıklan, evleri yaktıklan söyleniyor? VELİYEF Bizim aşağımızdaki Sofular köyünde evleri boşalttıktan sonra yaktılar. Ama bizim köyde olmadı. Daha boşalan evler vardı. Onlan da yakarlar. Zaten Bulgarlar biz giderken, yani bizim köydeki Bulgar aileler, küfür edip eşyalannı koymaya, bazı evlerin duvarlarını yıkmaya başladılardı... açıklamasında şöyle dedi: "Bulgaristan'daki son gelişmeler, insanlık dışı baskılara maruz kalan Türk azınlığının yaşadığı trajediyi bir kere daha dünya kamuoyunun dikkatine getirmiştir. Bulgaristan, ülkesindeki 1.5 milyonu aşkın Türk azınlığının varlıgını 1984 yılı sonundan itibaren reddetmiş ve taraf olduğu tüm uluslararası anlaşmalarla, en temel insani prensipleri dahi inkar ederek insafsız bir asimilasyon politikası başlatmıştır. Bulgaristan^ daki Türk azınlığının variıgı, uluslararası anlaşma metinlerinin otesinde, Bulgaristan devlet adamlarının 1984 yılına kadar yaptıkları çok sayıda açıklamayla da kanıtlanmış bir gerçektir. Bizzat Bulgaristan Devlet Başkanı bircok vesile ile 1984 öncesinde Türk azınlıgı, Türk halkı, Bulgaristan Türkleri gibi ifadeleri kullanagelmiştir. Bunlardan bizzat bana da söz etmiştir. Bir hakikat, Bulgaristanda bir Türk azınhğı mevcuttur. Böyle bir azınlık mevcut oldugu için, bu azınlıgın statüsü ve haklannı düzenleyen, Türkiye'ye göçünü öngören parcalanmış ailelerin birleştirilmelerini sağlayan anlaşmalar iki ülke arasında aktedilmiştir. Durum buyken Bulgaristan'ın ülkesinde Türk azınlıgı olmadığını iddia etmesi inandıncı degildir. Bulgaristan, 80 yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak, uluslararası camiada yerini almışür. 75 yıl tanıdıgı bir gerçegi bcş yıldır inkar etmek istemektedir. Ancak Türk olmadıkiarı iddia olunan kişiler, Türk olduklannda ısrar etmektedirier. Ülkesinde Türk kökenli hiçbir kimsenin bulunmadıgını iddia eden Bulgaristan, şimdi binlercesini sınırdışı ettigi insanlann kim olduğunu, bunlan neden bir başka Müslüman ülkeye degil de Türkiye'ye Balkanlarda etnik kriz SABETAY VAROL PARİS Le Monde Gazetesi dün öğleden sonra çıkan sayısında başyazısını Bulgaristan Türklerine yapılan baskılara ayırdı. Yazıda Sofya'nın Türk nüfusunu kitleler halinde sınırdışı ettiğini vurgulayarak, Başbakan Özal'ın Batılı ülkeleri insan haklan konusunda çifte standart uygulamakla suçlayan sözlerine yer verildi. Fransız resmi çevrelerinin görüşlerini üstü örtülü biçimde yansıtmasıyla tamnan ciddi Fransız gazetesinin başyazısında Bulgaristan Türklerinin konu ahnması, Fransa'nın bu konuda yakında gösterebileceği tepkinin işareti olarak da yorumlanıycSr. Yazı, Sofya'daki komünist rejimin Türk kökenli vatandaşlarını kitleler halinde ülke dışına atmasının dramatik boyutlar kazandığını ifade ediyor. Gazetenin başyazısı, Bulgaristan'ın kendi ülkesinde yaşayan Türklerin geTçekte Bulgar asıllı olduğu ve adlannı değiştirmeleri gerektiği tarzındaki tezlerine yer verdikten sonra bu politikayı "zorla asimilasyon" sözleriyle niteliyor. Le Monde, zorla asimilasyon politikasının uygulama alanına konulmasıyla 1986 yıjından itibaren karışıklıkların başgösterdiğini belirterek, "Batılı insancıl yardım örgütlerinin ifadesine göre bu olaylarda yüzlerve kişi hayalını yitirdi" deniyor. Gazete, "Bulgar adlannı" benimsemeyi reddedenlerin iş bulma ve sosyal güvenlik gibi haklardan yararlanamadıklarıru da anımsatarak, geçen mayıs ayında olayların yeniden patlak verdiğine işaret ediyor. Başyazı; "Olaylar başlayınca. Sofya, başka yollara başvurma geregi duymadan direnen unsurları sınırdışı etme biçiminde önlemleri uygulamaya koydu" diyerek, kendini Bulgaristan ve Yunanistan'daki Türklerin koruyucusu sayan Türkiye'nin bu mülteci akını karşısında ciddi olarak kaygılandığını söylüyor. Le Monde'a göre, "Pek parlak olmayan siyasal ve iktisadi durumla karşı karşıya olan Türkiye zaten kendisine iltica eden binlerce Iraklı Kürdü agırlama dunımunda ve yogun mülteci akını karşısında güçlukle yüzyuze" diyor. Gazete, ABD'nin son AGİK toplantılarında gösterdiği sözlü tepkilere rağmen Batılı ülkelerin genelde sessiz kaldıklarını belirterek yazısını şöyle sona erdiriyor: "Romanya'da baskıya ugrayan Macariar ve V ugoslavy a'daki e(nik olaylarla birliktı Bulgaristan Türkleri meselesi. eskiden beri ulusal çatışmalara sahne olan Balkanlar'da, etkin azınlıklann ne kadar derin bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya koydu.." £t Mondt DUYURU BankaSigorta Işçileri Sendikası BASİSEN Ankara ve Iç Anadolu Şubesi'nin 3. Olağan Genel Kurulu, aşağıda yazılı gündem maddelerini görüşüp karara bağlamak üzere 2 Temmuz 1989 Cumartesi günü saat 9.00'da Ankara Dedeman Oteli Seminer Salonu'nda yapılacaktır. Çoğunluk sağlanarnadığı takdirde toplantının 15.7.1989 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacağı duyurulur. BAIVKASİGORTA İŞÇİLERİ SENDİKASI BASİSEN ANKARA VE İÇ ANADOLU ŞUBESİ YÖNETIM KURULU GÜNDEM: 1 Yoklama 2 Genel kurul başkanlık divanı seçimi 3 Açılış konuşması 4 Başkan, yönetim, denetleme, disiplin kurullan adayları ile sendika merkez genel kuruluna katılacak deiege adaylarının tespiti. 5 Yönetim kurulu çaüşma raporu ile denetleme kurulu raporunun okunması, görüşülmesi ve ibrası 6 Başkan, yönetim, denetleme, disiplin kurulları asıl ve yedek üyeleri ile sendika merkez genel kuruluna katılacak delegelerin seçimi. TEKSTIL VE HAMMADDELERİ İHRACATÇILARINA DUYURU AET'na yönelik kısıtlamaya tabi tekstil kategorilerinde (1, 2, 9, 20, 22a, 32, 56, 65) 1989 yılına ait ikinci serbest kota dağıtımı için müracaatlar 16.6.1989 Cuma günü 09.0018.00 saatleri arasmda kabul edilecektir. Serbest bölüme yalnızca imalatçı sanayici firmalar müracaat edebilecektir. İmalatçısanayici firmalardan müracaat edilen kategorilerdeki mal cinsine ilişkin kurulu kapasite raporu aranacaktır. Serbest bölümden imalatçısanayici Tırmaların bir veya birden fazla S.t.B. ile bir defada müracaatta bulunabilecekleri azami limitler ve asgari birim fıyatları aşağıda belirtilmiştir. KATEGORİ A.E.T. ASGARİ F1YATLAR (FOBNETDM) AZAMİ LlMlT GR 40 ton 1 Halen uygulanmakta olan baz fıyat skalası geçerlidir. 2 7 7 7 9 8 8 80 ton 6 8 6 8 14 9 17 18 13 18 16 10 40 ton 13 16 16 20 12 10 9 9 12 12 12 9 9 9 20 ton . 22a 6 5 limitsiz 32 18 limitsiz 56 10 10 limitsiz 65 8 40 ton Talepler, yukarıda belirtilen tarihte kapalı zarf içerisinde yalnızca tescil (iplik) veya S.İ.B. ve müracaat formu ile yapılacak ve teminat mektupları rezervin çözümü aşamasında verilebilecektir. Değerlendirme, her kategori ve ülkede dağıtılacak serbest kota miktarının %50'si miktar bazında müracaat eden firmalara, yapılan müracaat sayısına göre değil firma sayısına göre eşit olarak, %50'si ise FOB değer bazında ağırlıklı olarak dağıtılacaktır. Sadece kategori l'de değer bazı bölümünde halen uygulanmakta olan baz fiyat skalası, toleranslan ile birlikte baz olarak alınacak ve buna göre ağırlıklı olarak dağıtılacaktır. Tescil ve S.l.B.'lerinde ek liste tanzim edilmeyecek, her fıyat için ayn tescil veya S.I.B. ve müracaat formu düzenlenecektir. Bilgisayar girişlerinin sağlıkh olması amacıyla birliklerden temin edilecek müracaat formlarının eksiksiz ve doğru olarak düzenlenmesi gerekmektedrr. TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARINA DUYURU ABD'ye yönelik kısıtlamaya tabi kategorilerde 19891990 dOnemınc ait birinci serbest kota dagjtımı için müracaatlar 16 HAZİRAN 1989 Cuma günü 09.0018.00 saatleri arasmda kabul edilecektir. Serbest bölüme yalnızca imalatçısanayici firmalar müracaat edebilecektir. İmalatçısanayici firmalardan müracaat edilen kategorilerdeki mal cınsi ve miktannın 4 katı kapasite raporu aranır. Serbest bölümden imalatçısanayici Fırmaların bir veya birden fazla serbest ihracat beyannamesi ile bir defada muracaatta bulunabilecekleri azami limitler ve asgari birim fiyatlan aşağıda belirtilmiştir. A. KONFEKSİYON GRUBU KATEGORİ ASGARİ BİRİM FİYAT A Z A M İ LİMİT 237 Dz 60 S Dz 3.000 Dz 335 Dz 75 S /Dz 1.000 Dz 336/636 Dz 40 $ /Dz 2.000 Dz 338/339 Dz 42 $ /Dz 3.000 Dz 340/640 Dz 45 $ /Dz 3.000 Dz 341 Dz 2.000 Dz 45 S /Dz 342/642 Dz 60 S /Dz 3.000 Dz 347 Şrt. Dz 36 S Dz 348 Pan Dz 3.000 Dz 50 $ /Dz 350 Dz 170 $ 'Dz 1.600 Dz B. MENSUCAT VE İPLİK GRUBU BU KATEGORİ ASGARİ BİRİM FİYAT 200 3.00 S Kg 219 0.40 S / m ; 300 301 2.20 $ Kg 313 0.40 S m ; 314 0.30 S nv 315 0.30 S ' m : 317326 0.30 S 'nv AZAMt L İ M İ T 40.000 Kg 200.000 m' 50.000 Kg 200.000 m : 200.000 m : ; 200.000 m 200.000 ırr 40.000 Kg 200.000 nv 200.000 m 200.000 nv 200.000 nr 200.000 nv 40.000 Kg 20.000 Ad 604 6P 625 626 627 628 361 369S 3.00 0.30 0.30 0.30 0.30 0.30 2.00 2.50 S Kg S ,m; S /m: S 'm; S 'm; S m; S /Kg S Ad AKDENİZİSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYONEGEANTALYAULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ Talepler yukarıda belirtilen tarihte kapalı zarf içerisinde yalnızca bir nusha S.İ.B. ve bir müracaaı formu ile yapılacak ve teminat mekıupları rezervin çözümü aşamasında verilecektir. De|erlendirme, her kategori ve ülkede dağıtılacak serbest kota miktannın "t 50'si miktar bazında müracaaı eden firmalara. yapılan müracaaı sayısına göre değil firma sayısına gore eşit olarak dağıtılacaktır. ^o 50'si ise FOB değer bazında ağırlıklı olarak yapılacaktır. S.l.BMerde ek liste ıanzim edilmeyecek. her fiyat için ayn bir S.İ.B. ve müracaat formu düzenlenecek tir. Bilgisayar girişlerinin tağlıklı olması amacıyla birliklerden tcmin edilecek müracaat formlannın eksiksiz ve doğru olarak düzenlenmesi gerekmekıedir. NOT: Tekstil ve konfeksiyon muracaallarına ait zarflarm ayn ayn verilmesi ve zar/m üzerine kaç adet S.t.B. ve müracaaı formunun mevcut olduğunun belırtitmesi gerekmekıedir. İSTA!\BIL TEKSTİL VE KONFEKSİYON. EGK. AKDENİZ. l IX DAĞ İHRACATÇI BtRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear