28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Belek'te 'Dalyan' ikilemi Sahıbı: Cumhun>« Matbaacılık ve Gaznecılik Tıl'k Anonim Şirketı adına N»dir NMH • Genel Yayın Mudüru H ı u Ccauü, Müessese MüdUrü Emiac Lfaktagil, Yazı Işlerı Müdürü Ok«y Göamsi», # Habcr Merkezı Mıidılrtl V»1ÇID Baycr, Sa>fa Düzenı Yöneımenı Ali Ac«r. • Temsılaler ANKARA Ahmel Tın, IZMtR Hikmel ÇMınkiyı, ADANA' Cttal Başhngıç lslanbul Haberlerı: Erkaa AkyıMız, Dış Haberler Erpu Balo, Ekonomı Ccagiz Ifarhaa, KUllUr CcU Üslcr, Spor Damşmanı: Abdalkadir VKcimu, Dılzdtmc RrHk DHTİM*, Araşlırma: Şakia Alpay, IşSendjka: Ş«kı u Keteori, Yurt Haberlen: Necdd Dotmm, Dızi Yazılar: Kcraa Çaliffcu, • KoordınatOr: AhaM Konıkaa, • Malı Işler: Erol Efknt, • Mubasebe: BakM k n • Butçc Planlama Srrfi Onnubcşcothı • Reklam T , Ek Yayınlar Haljı Akyrf # Idarc Hurjiı Glrer, lşletmr ÖMİer Çcttk, Bılgılşlem' NaU IML I it Yajnm. Cumhurı»ct Malbaicıhk ve Gamcalık TA.Ş TOrk Oajı Cxl J9/4I Cıjılothı 34334 Isı PK 246lsunbul Tcl 512 05 05 (20 hat), Tttaı. 22246 F u (1) 526 60 72 • Buralar Aakara: Zıya Gökalp Blv Inkılap S No 19/4. Td 133 II 4147, Tetat. 42344 F u (4) 133 II 41/428 9 lınir H Zıy» Blv 1352 S.2/3, TtL 13 12 30, Ttta. 52359 F»x (51) 19 53 60 # Adna: Inonu Cad 119 S No IKall, Tel 19 37 52 (4 hal), Tetot 62155, Fıx. (71) 19 37 52 TAKVIM: 11 HAZİRAN 1989 Imsak: 3.25 Güneş: 5.24 Oğle: 13.08 tkindi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.32 Kaplumbağa mı, Turizm Bakanlığı Antalya'nın Serik ilçesindeki Belek kumsalında 11 turisîik tesisin yapımına izin verdi. Belek kumsalma, kaplumbağa araştırma projesinde "chelona mydas" îürü kaplumbağaların yumurtladığı belirlenmişti. Prof. Baran, "Akıllı davranılırsa,kaplumbağalar zarar görmeden turizm yapılır" diyor. B. ECEVtT ANTALYA/SERİK Kapiumbağaların yumurtlama boigesi olan Antalya'nın Serik ilçesinin 15 kilometrelik Belek sahıline, Turiznı Bakanlığı tarafından 4 bin 256 yatak kapasiteli 11 tesisin yapımına izin verildi. Sahilde yapıİan araştırmada da kaplumboğalann birçok yumurta yuvalanna rastlandı. Dünya Tabiatını Koruma Vakfı'nın parasal desteği ile "Türkiye sahillerinde deniz kaplıunbağası türierinin coğrafi yayılışı" konusunda 1987 yılında Akdeniz sahillerinde araştırma yapan Türk ve Alman bilim adamlan 10 önemli yumurtlama bölgesi saptamışlardı. Belek sahilinin de aralannda bulunduğu bu bölgelerden Dalyan ve Patara korunmaya ahnmıştı. Belek'teki kaplumbağa türünun chelona mydas olduğu bildirildi. Belek sahili Turizm Bakanlığı tarafından turizm alanı ilan edilerek buraya tahminen 25 kadar tesisin yapımına izin verileceği öğrenildi. Şu ana kadar 8 fırraa toplam 11 adet tesis yapmak ıçın bakanlıktan yatırım belgesini aldı. Bakanlıkça bölgeye elektrik hattı çekildi, yol için arazi temizlendi. "Bdek Onnan" denilen bölgenin önündeki sahil şeridinin yaklaşık 500 tnetre gerisinden geçecek olan karayolunun yapım çalışmalarına önümuzdeki haftalarda başlanması bekleniyor. Bölgede tesis yapmak için izin alan fırmalar ve yatak sayılan şöyle: Seltan tnşaat ve Ticaret AŞ (643 yataklı 1. sınıf tatil köyu), Adora Dörtel Tekstil Örme Sanayii ve Ticaret AŞ (218 yataklı 1. sınıf tatil köyü ve 4 yıldızlı 432 yataklı otel), B.M.T. TUrizm Yaonm ve Ticaret AŞ (646 yataklı 5 yıldızlı otel), Sunler Turizm AŞ (218 yataklı 1. sınıf tatil köyu ve 432 yataklı 4 yıldızlı otel), Varan Otelcilik Turizm AŞ (400 yataklı 1. sımf tatil köyu ve 250 yataklı 3. yıldızlı otel), Emkayot Turizm ve tşletmeleri AŞ (218 yataklı 1. sınıf tatil köyu), Beytur Turizm Inşaat, Sanayi AŞ (5 yıldızlı 152 yataklı otel), Belköy Turizm Işletmeleri AŞ (647 yataklı 4 yıldızlı otel). Belek Akınlar köyunden tbrahim Özyurt kaplumbağaların yumurta yuvasını gösterirken, "Buralan otellerle, tatil köjleriyle dolduracaklar. Kcnlunun yaylası olarak kullamlan bu sahile, degil kaplumbağalar biz bile giremeyecegiz. Buna yer ayırmaları gerekir" diye konuşuyor. Sahilde, köy halkı ağaçtan, sazhklardan çardak yaparak yazı geçiriyor. özyurt, "Biz buralarda çok kaplumbağa göriıruz. Gelir yumurtalannı bırakıriar. Temmnz ayının ilk haftalannda da yavrular çıkar" dedi ve yörede "Çardak lnrizmi"nin desteklenmesini istedi. Hiroşima modacısı NECLA SEYHUN Kendine özgü bir modacı bu İssey Miyake. Eşi menendi yok. Yaptıklan, moda çizgisinde değil. Batı?... Değil. Doğu?... Değil. Dün, bugun değil. Yarın?... Değil. Belki hepsinden bir şeyler var. Belki de hiçbirinden... Issey Miyake, Issey Miyake işte!.. Moda dünyasının belki pek anlasılmayan, ama alkış tutulan, büyük bir sanatçı olduğu herkesçe kabul edilen modacısı tssey Miyake!.. tssey Miyake'nin yaşam çizgisinde başlangıç olağanüstü dramatik. Hiroşima faciasından annesini, babasım, tüm yakınlannı, tüm dostlarını kaybetmiş olarak kurtuiduğunda daha 7 yaşında. Ömür boyu duymaz mı bunun etkisini?.. Bugun kendini hiçbir ülkeye bağlı hissetmemesinde, küçücük bir çocukken dünyada yapayalnız kalmış olmanın etkisi yok mu?.. "Ben" diyor, tssey Miyake, " o günden bu yana 'sınır' tanımıyorura. Gerçekten bir vatanım yok benim. Hiçbiri benim ülkem değil. Ama diinyamn her yerinde de evimdeyim." Aslında yaşamının açmak, konuşmak istemedıği bir yanı bu. Çok az söz ediyor Hiroşima'dan, o acılı çocukluk yülanndan. Ama moda?.. Ondan söz açılınca da susmak bilmiyor. Doğum tarihi 1938 tssey Miyake'nin. tlk desen çalışmalanna 1959'da Tama Sanat Üniversitesi'nde başlıyor, Japonya'da. 1964'te okulu bitirir bitirmez soluğu Paris'te alıyor, sonra Guy Laroche'un asistanı oluyor 1966'da. 68'de Givenchy'ye geçiyor. 1969'da New York'ta. Geoffrey Beene'nin yanında. 1970'te kendi moda bürosunu kuruyor Tokyo'da. 1971'de New York'ta ilk defıle. 1974 Paris'te koleksiyon. 1975'te Paris'te ilk butiğini açıyor. O gün bugündür de gene 'Asya, Avrupa, Amerika' arasında mekik dokuyup duruyor. Dokuyor da dokuyacakda... Soluk soluğa yaşantısı. lçi içine sığmayan bir insan tssey Miyake. Ama bu Trajediden zirveye yükselen Japon moda dehası Issey Miyake FIEJ Genel Kurulu bıışladı İSTANBUL (AA) 4 gün sürecek FIEJ Genel Kurulu 'nun dün New Orleans'ta başladığı bildirildi. Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası 'ndan yapılan yazılı açıklamada, FIEJ'ın son toplantısında Türkiye'de ifade özgürlüğüne yapılan saldınlar ve düşünce suçlanndan dolayı hapis yatan gazeteciler konusunun ele alınacağı belirtildi. 3. İzmir Sanat Festivali başladı İZMİR (A A) tzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vak/ı'nca duzenlenen "3. Uluslararası tzmir Sanat Festivali" dun akşam Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda tzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın açılış konseri ile başladı. Konserde, orkestrayı ünlu şef Alexander Schwinck yonetti. Programda Beethoven 'in Trıple Konçertosu, Dvorak'ın 9. Senfonisi (Yeni Dünyadan) ve Ferit Alnar'm Prelüd ve 2 dansı seslendirildı. Konserde, Yury Boukoff (piyano), Rasma Lielmane (keman) ve Mark Brobinsky (vıyolensel) solist olarak çaldılar. Festıvalin ikinci programı, İstanbul Devlet Opera Balesı'nın 14 haziranda sahneleyeceğı Carmen Operası olacak. Gtiher ve Suher Pekinel Kardeşler'in konseri ise Efes Antik Tiyatrosu'nda 16 haziran gunü yapılacak. Yeşillerden tepki Yeşiller Partisi Antalya Şubesi Başkam Feridun Çalışır, sahilin koruma altına alınmasını istedi. Çalışır, "Dogal hayatın devamı için bu yöredeki sahil konınmalı. Bunun için kamuoyu oluşturacağız ve gerekli etkinlikleri yapacagız" diye konuştu. "Türkiye Sahillerinde Deniz Kaplumbagası Türierinin Cografi Yayılışı" konusundaki projenin Türkiye soruralusu olan 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakultesi Fen Bilimleri Bölüm Başkam Prof. Dr. tbrahim Baran, Türkiye'nin turistik tesislere de gereksinimi olduğunu, her yerin kaplumbağalar için kapatılamayacağını söyledi. Baran, "Akıllı davranıp kaplumbağalar da zarar görmeyecek şekilde sahil turizme açılabilir. Benim isteğim, bir enstitu kurulsun, Türkiye'nin tabii zengin liklerini antştırsın. Çunkü Türkiye'nin bitkileri ve hayvanlan talan ediliyor. Kontrol yok gibi bir şey. Kontrol etmek için Turkiye'nin her yerini kapatamayız. Bakanlıkla, bilim adamlanyla bir araya gelip projeler geliştirilmeli" diye konuştu. Issey Miyake'nin çeşitli şekılierde kullamlabılen çızgılı triko bir kıyafeti. çılgm tempo, bu çügınlık, modellerine yansımıyor modacının. O, zaman dışı modeller yaratma çabasında. Modellerinin çoğu giyilmesi zor cinsten. Alışılmışın dışında. Modellerine Uzakdoğu'nun ağırbaşlı lirizmi yansıyor. Kendine özgü çizgilerinde Uzakdoğulu kumaşlar kullanıyor Miyake. Ülkesinin doğaJ pamuk, keten, yün dokumalarını modern sentetik ipliklerle de karıştınyor. Garip malzemeler kullamyor modeüerinde. Pirinç sapları, bambu niizleri, garip kâğıüar hatta... Bir tür Japon yağlı kâğıdından pardösuler yapıyor. Bol, vücuttan uzak kesimlerin, kat kat giysilerin modacısı Miyake. Hindistau'da yaşadığı yıllardan edindiği bir drape tutkusu, içinden çıkılması zor biçimler halinde modasına yansıyor. Modellerinde ülkesinin estamp" larını, eserlerini anımsatan bir zevk, bir renk anlayışı var. Renkleri birbiri içinde eritıyor. Kakiden kahveye, kahveden maviye, maviden sıyaha dönuşen renkler kullanmış 8990 kışında. Bir garip modadır Miyake'ninki. Zamanın dışında. Herkes giyemez modellerini, tamam. Ama herkes, giysin ya da giymesin onun bir moda dehası olduğu fikrinde birleşıyor. Böylece pınl pınl, renkli bir dünyada başannın doruğuna ulaşarak kapkaranlık geçtnişinden öcunü alıyor tssey Miyake!.. İntepe Gençlik Kampı ÇANAKKALE (AA) tntepe Gençlik Kampı, iezona izcilerin yoğun çalışmalarıyla hazırlamyor. S ilden 80 izcinin Çanakkale 'ye gelerek kampa yerleştiklerini bildiren kamp yetkilileri, yaz sezonu boyunca binlerce yerlı ve yabancı gencin yararlanacağı gençlik kampında, izcilerin ellerinde çapalar ve kurekler ile temizlik çalışmalanna başladıklarım ifade ettiler. İzciler kısa sürede kampı pınl pınl yapacaklanm belirterek çevre temızliğiyle birlikte deniz kirliliğini de önemli ölçüde gidereceklerini söylediler. Issey Miyake'den üst üste giyılen bir pantolon takım. İZMİR Turistik tesislerde büyuk bir sorun olan personel açığını gidermek amacıyla açılan hızlı turizm meslek kurslan "kalitesiz eğitim vennekk" eleştiriliyor. Dört ile altı ay arasında eğitim veren bu kurslarda 140 kişilik sınıflar, konferans şeklinIZMtR (Cumhuriyet Ege Biiro de verilen dersler, niteliksiz eğiticiler, öğrencilersu) Taşınmaz Kultur ve Tabıat den yüksek ücretler isteme gibi sorunlar bulunuVarhklan Bölge Koruma Kurulla yor. Turizm eğitimi, üniversitelere bağlı turizm ve rı'nın eskı eserlerle ilgili karar almada buyuk yetkileri bulunmasına karşın, bu karariarın uygulanmasında yaptırım gucüne sahip olmamaları aksaklıklara yol açıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi MühendislikMimarhk Fakultesi Mimarlık Bölüm Başkam ve Antalya Bölge Koruma Kurulu eski Başkaru Prof. Mehmet Tiireyen, eski eserlerin değerinin Turkiye1 de son 5 yıla kadar anlaşılamadığını, ancak turizm hareketi ile bırlikte bu konuya önem verilmeye başlandığı söyledi. Yeni yeni ele alınan eski eserlerin, koruma kurulları oluşturularak korunmasına ve yeni işlevler kazandırılmasına çalışıldığını vurgulayan Prof. Türeyen, bundan sonra konuyla ilgili daha büyuk adımlar atılacağına inandığını belirtti. Konunun yeni olması nedeniyle bazı aksaklıklar olabileceğini kaydeden Prof. Türeyen, "Örneğin koruma kurullan karar almada biiyiik yetkilere sahip, ama yaptınm gucüne sahip değü" dedi. Arkeolojik ve doğal SIT alanlarıyla ilgili koruma kurullarımn iyi çalıştığını savunan Prof. Türeyen sözlerini şöyle surdurdu: "Koruma kurullan, bünyesinde çeşitli meslek dallanndan kişileri banndınvor. Hatta karariarın larafsız olabilmesi için universiteli bilim adamlan çoğunlukta. Kurullan n aldığı kararlann uygulanmasıyla ilgili yaptırım gıicu belediyelere ve muze raudurlüklerine ait Kurul kararlanna uymayanlar, aykın hareket edenler mahkemelere veriliyor. Ancak sonra ne oluyor bileraiyorum. Yaptınm gıicuniın tam anlamıyla oluşması elbette zaman alacak." Mekanizmanın sağlıklı çalışabilmesi için koruma kurullarının parasal yönden ve araç gereç bakımından yeterli derecede donanması gerektiğini vurgulayan Prof. Türeyen, "Bu tıir imkânların dar olması nedeniyie zorluklarla karşılaşılıyor. lleride çok daha iyi çalışacağına inanıyorum" diye konuştu. Eski eserlerin korunmasında en buyuk eksikliğin "halkın heniiz koruma konusunda duyarlı olabilecek kadar egitim düzeyine ulaşmaması" olduğunu savundu. Eskieser koruma kurullarının yaptırım gücü yok Turizmde eleman açığını kapatmak için 46 aylık hızlı kurslarda yetiştirilen "taze kuvvet" turizm personelinin istenilen nitelikte olmadığı ve bunun yeni sorunlar yaratacağı öne sürülüyor. ASUMAN ABACIOĞLU Turizmde kalitesiz eleman tehlikesi otelciük yüksekokulları, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı turizm meslek okulları ve Turizm Bakanlığı'na bağlı turizm eğitim merkezleri tarafından ytirütulüyor. Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın başlattığı beceri kurslan çerçevesinde turizme ilişkin kısa surelı kurslar da bulunuyor. Bu arada çıkarılan bir kararnameyle daha önce yalnızca Turizm Bakanlığı'nın açabildiği rehberlik kurslan özel kuruluşlar tarafından da gerçekleştirilebiliyor. Son birkaç yıl içinde nitelikli eleman sıkıntısını gidermek amacıyla açılan çok sayıdaki turizm kurslan bazı aksaklıklan da taşıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi ile DEYAT şirketinin işbirliği içinde açtıkları dört aylık turizm kurslannın "turizmle ilgili kişilerin bedavaya verdikleri konferanslarla dersleri geçirdikleri" belırtiliyor. Birçok kursiyerin, staj adı altında turistik tesislerde ücretsiz ve kötü koşullarda çalıştırılmaları nedeniyle kurslan yanda bıraktıklan da bir başka eleştiri konusu. tzmir Ticaret Odası'nın açtığı turizm kurslarına katılan öğrenciler de iş aradıklannda otel ve tatil köyu işletmecilerinin "turizm meslek kursu bitirmiş olma niteligini önemsemediklerini gördüklerini" söylüyorlar. tş bulabilenler ise yalnızca 200 bin lira civarında bir ücrete razı olma durumunda kalıyorlar. Yine Dokuz Eylül Üniversitesi'nce açılan rehberlik kurslarında adaylann 140 kişi olarak ders gördükleri belırtilerek, "Kâr gütmediğini ileri süren kurs yöneticileri niçin öğrenci sayısını iiçe bölmiiyor" görüşü savunuluyor. Turantik Acentesi'nin açtığı rehberlik kursu oğrencileri, üç aylık kurs için 1 milyon 250 bin ile 1 milyon 500 bin lira ücretler ödediklerini belirterek, "Bu ücretler iümizde açılan kurslann en pahalı olanıdır. Oysa kurs için tutulan hocalar diğer kurs hocalannın aynısı" diye yakınıyorlar. Kursiyerlerin diğer eleştirileri de şöyle: "Organizasyon tam bir felaketti. Programda keyfi olarak her hafta, her gün, her saat degişiklikler olabiliyordu. Sorumlu olduğumuz derslerin, kursun yansına gelmeraize ragmen teksir ve notlan dağıtılmamıstır ve henüz şirket tarafından derlenmemiştir. L'nutulmamahdır ki bizler kurs sonunda toplam 13 sınavı vererek kokartlanmızı alacağız." Rehberlik kursu öğrencileri, 1.5 milyon liralık kurs ucretinin yanı sıra, ödemeleri gereken diğer harcamalan, "Kurs sonunda yapılacak gezi sırasında 22 gecelik yatak ücreti, kahvaltı ve otobüs için 1 milyon 200 bin lira ödeyecegiz. Buna oğle ve akşam yemekieri ile müze ve ören yerleri giriş ücretleri dahil degildir. Bunlan da besaplayınca 700 bin lira ek raasraf \apmamu gerekecektir" diye sıralıyorlar. KemerFethiye, 'yeşil yoleuluk' ANTALYA (AA) Birkaç yıl öncesine kadar az sayıda tekne tarafından gerçekleştirilen FethiyeKemer yat yolculuğu, "yeşil yolculuk" adıyla ün kazanmaya başladı. ozellikle yabancı yatçılann rağbet ettiği 15 günlük yeşil yolculuk Fethiye'den başlıyor. Yatçılar tlbis Burnu'nu dolaşıp ölü Deniz'e uğradıktan sonra, Yediburunlar ve Çatal adalarını da geçerek Kalkan'a uğmyorlar. Yatlar daha sonra da Kaş, Kekova adalan, Kale ve Andreace üzerinden Finike'ye geliyor. Yolculuk sırasmda birçok ören yerini görme fırsatı da bulan yatçılar, Finike'de bir süre konakladıktan sonra, Gelidonya ve Adrasan burunlarını dolaşarak Porto Ceneviz limanına giriyorlar. Yatlar, yolculuğun son bölümu olan 17 millik bir mesafeyi de katederek Phaselis kıyılanndan Kemer Yat Limanı 'na giriyorlar. Yolculuk fiyatı adam başına 1243 mark. Deterjanlar yoluyla çevre kirliliğine yol açıyor Fazla 'ozonlanmayın' Ozon delındı, yaz güneşinin tadı kaçtı. Ozellikle 1989 yazı başlarken, dunyanın bütün basınyayın organları "aşırı güneşlenmeye" karşı uyarılarla dolup taşıyor. F. Almanya'da yayımlanan Stern dergisı de son sayısını "Güneşlenme ve cilt kanseri" konusuna ayırmış. Tam biı tatil çılgını olan Almanlarda güneşe karşı aşırı bir tutkunluk var. Ancak Stern, ozon delığının ıncelmesı ile b.iikte, özellikJe cılt kansenne yakalananların sayısının son ikı yılda 5 kat arttığına dikkat çekerek, "İnsan ne kadar güneş almalı?" sorusunu ortaya atıyor Bu konuda sıralanan bazı öneriler şöyle: 1) Özellıkle öğle güneşınden kaçının. Çünkü kansere yol açan UVB ışınları en çok bu saatierde etkın 2) Güneş yanığına izin vermeyın. çünkü den böylece daha erken yaşlanıyor ve kanser nsk artıyor 3) Densı geç yananlar, güneşlenmekte ısrar ederse kanser olasılığı coğalıyor 4) Bazı ılaçlar güneş ışınlarına duyarlığı arttırdığı ıçın doktora danışmak gerekıyoı. 5) Denızden çıkınca vucut ışınlara daha acık oluyor, onun için hemen kurulanmak ve yağlanmak derı sağlığı bakımınaan onem taşıyor Bunca onlemden sonra söylenecek bir şey kalıyor galiba "Güneşın eskı tadı kalmadı. " Çevre uzmanlan, deterjan üretimindeDDB'nin yasaklandığını, ancakfosfatın aşırı kullanımının önüne geçilemediğini söylüyorlar. TÜREY KÖSE İZMİR Kanserojen olduğu öne sürülen DDB'nin deterjanlarda kullanımının yasaklanmasından sonra, çevre kirliliğine yol açan fosfat kullammına da sınırlama getirilmesi istendi. Kimya Sanayicilerı Derneği Başkam Alper Biien fosfat kullammına sınırlama getirilmesine ilişkin çalışmalardan bugüne dek bir sonuç çıkmadığını söylerken, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bolumu oğretim uyelerinden Doç. Dr. Füsuıı Şeugül, "Bakanlık iki yıl önce bazı çalışmalar başlatn, ama sonra ses çıkmadı... Deterjanda çevreye zararlı olan fosfat kullanımını kademeli olarak sınıriamalı" dedi. Deterjanların insan ve çevre sağhğına etkileri iki yıl önce yoğun olarak gundeme gelmişti. "DDB kanserojen mi, değil mi" Fosfat sıııırlamııalı tartışmalan gunlerce surerken, sonunda 10 Şubat 1987 tarihinde dönemin Sağlık Bakanı Muslafa Kalemli başkanlığında yapılan toplantıda DDB hammaddesinin kullanılması yasaklandı. Bunun üzerine deterjan firmaları "yüzde 100 LAB'h" ürunlerinı piyasaya sürmeye başladılar. Bu arada çevreye zararı olan fosfat kullanımının da sınırlanması konusu gündemegeldi. Fosfatın su bitkileri için iyi bir gıda maddesı olması nedeniyle aşın buyumeye yol açtığı, bunun da daha fazla oksijen harcanıp canlı organizmaların ölmesini hızlandırdığı, göllerde erken yaşlılığa, su yaşamının kaybolmasma neden olduğu bildirildi. Başbakanlık Çevre Genel Mudürluğu'nden Ali Rıza Yılmaz fosfat oranı duşük deterjan üretimi konusunda çalışmalann sürdürüldüğünü söyledi. Dokuz Eylul Üniversitesi Çevre Mühendis liği Bölümu öğretim uyelerinden Doç. Dr. Füsun Şengül ise deterjan konusunun tartışıldığı günlerde SSYB tarafından bazı çalışmalann başlatıldığını, komisyonlar kurulduğunu anımsatarak şunlan söyledi: "Hiçbir gelişme olmadı. Konu sonra kapandı. Fosfat, çevre kirliliginde bu>uk rol oynuyor. Bu nedenle kullammına bir sınıriama getirilmeli. Ancak lamamen sıfırlayamazsınız. Çünkü temizleme işinde fosfat büyuk rol oynuyor. Bizim sular sert, bu nedenle bir miktar kullanılması lazım. Bizde yüzde 25 orarunda falan kullanılıyor, dunyanın birçok ülkesinde ise yüzde 510'a indirilmiş, hatta bazı ülkelerde sıfırlanmış. İsviçre'de öyle, ttalya'da çok sınırlandı, sıfırlanmak üzere. Bir anda fosfat kullanımını sfıriarsanız deterjan maliyetini yiızde 100 orarunda arttınr, fi>atlar çok yukselir. tkame maddeleri pahalı, üstelik ithal etmek gerekiyor. Ama kademeli olarak deterjanlarda fosfat kullanım oranlan duşuıülmeli." Devlet başkam birayı yasakladı NAIROBI (AA) Kenya Devlet Başkam Daniel Arap Moi, "Sarhoş bir ulusu yönetemem" diyerek bira üretimini ve içimini yasakladı. Moi, Kenya'nm Sesi Radyosu 'ndan dün yayımlanan konuşmasında, "Geleneksel bira yapımı ve içimi, törenleri de dahil olmak üzere bugunden itibaren durdurulmalıdır" dedi. Devlet Başkam, diğer alkollu içeceklerin yasaklanıp yasaklanmadığı konusunda bir açıklama yapmadı. Tıırizınde S^zervasyon' korkusu GÜNSELİÖNAL ANKARA Turizm Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Türkmen, turizmde "son dakika rezervasyonu" (late rezervation) korkusu yaşandığını bildirdi. Turistik yörelerin bu yıl boş olduğu biçimindeki haberlerin doğru olmadığını belirten Türkmen, Avrupalı tur operatörlerinin birkaç yıldır son dakikada yaptıklan rezervasyon için kapora vermediklerini söyledi. Türkmen, Avrupa'da son dakikada ilan edilen turlann fiyatlarının çok düşuk olduğuna dikkat çekti. Türkmen, 1990*da mevcut tesislerde doluluk oranlarını yukseltici önlemler alınacağını kaydetti. Turizm Bakanlığı 1994 yılına değin gerçekleştirilecek yatak artışını planladı. 1994 yılında işlet leri normalde gelip tesislerimize me belgeli 440 bin yatağa ulaşıl bakariar, beğenirler. Bir ön anlasmasını hedefleyen bakanlık, bu ma yapılır, kapora verirter. Ama nun maliyetini 29 trilyon lira ola son birkaç senedir kapora veren rak belirledi. de olmuyor. Belki kapasite arzınTurizm Bakanlığı Müsteşarı daki artmanın etkisiyle, belki de Türkmen, bir soru uzerine turis onlann pazardaki ağıriıklannın tik yörelerdeki tesislerin boş ol artması nedeniyle veya başka semadığını belirtti. "Birkaç gün ön beplerle kapora pek verilmivor. ce Antalya'da idim. Güney Antal Son dakika>a kadar bekleniyor. ya'daki tesisleri gezdim. Öyle bir Avrupa'da son dakikada ilan edidurum yoktu. Tesislerin hepsi do len turlar çok düşük fiyatlariadır. luydu" dıyen Türkmen, diğer tu Ödüm kopuyor ondan." rizm yörelerindeki tesislerde de böyle bir sorunun olmadığını bil"ŞimdiUk böyle bir boşluk gördirdi. Türkmen, sözlerini şöyle mediğimden pek tehlikeli addelsürdürdü: miyorum olayı" dıyen Türkmen, "Ama çok tehlikeli bir oyun en kötu olasılığa göre onlem alıııvar. Son iki üç senedir buna alı ması gerektiğini söyledi. Bu koşıldı. Late rezervation (son daki nuda alınabilecek olan önlemin, ka rezervasyonu) diye bir ola> "Bozulan rekabel orlamını ( vardır. Avrupa'daki tur operalör düzeltmek" olduğunu bıldırc ı. Vize ofisleri ANKARA (AA) İngiltere'ye girmek isteyen Türk vatandaşlanmn vize işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Ankara ve İstanbul'da, 19 haziran pazartesi günü vize ofislerinin açılacağı bildirildi. 1923 haziran tarihleri arasında sadece haziran sonuna kadar tngiltere'ye gidecek Türk yolcularm başvurması gerekıiği kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear