26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Iwleteorol0|i Genel Mudurluğu'nden alınan Hgiye gfife yurdun batı Kesimlen çok buMkı, Trakya üe Marmara yaSmuriu. ötetd yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. HMA SICAKLIĞI: Biraz ariacak RU2GÂR: Guney ve batı yönlerden hafii, ara sıra orta kuvwtte esecek. Demzlenmızde tıava: Marmara. Ege ve Batı Karadeniz çok bulutlu Marmara yajmuriu ötekt denizlerimi2 parçalt 1 ve az bulutlu geçecek. Rüzgâr Karadenız de gundoOusu tteki demaenrrazSe kıUe ve todostan 35 kuvvetinde saatte 1021. Karadeniz. Marınara ve Ege'de 67 kuvvetinde saatte 2833 deniz mU tala esecek Demzienmiz muteoıl dalgalı, Marmara. Ege ve Karadeniz açıkian kaba dalgalı otacak Datga yukseklijı 12 m. açıkiarda 253 m. Adana Adapazarı Adıyaman Afyon Ağrı Antara Antanya Antatya Artvın Aydın Balıkesir Bılecık Bingöl HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN B 29° 13° DiyaröaKtr B 26° 9° Mariisa B 22° 10° Edirne B 22° 9° K Maraş B 26° 10° Erancan B 20° 8° Mersın B 22° 6" Erzurum B 17° 3° Mugla B 17° 4°Eskİ5ehır B 22° 4°Muş B 24° 9°Gasarttep B 25° 10° NKİde B 29° 14" aresun B 18° 10° Ordu B 28° 15° Gumüştıane B 16° 9° Rıze B 16° 5° Hakkân B 20° 6° Samsun B 28° 13° Isparta B 18° 6°Siırt B 23° 9° Istanbul B 20° 10° Sinop B 20° 8° îzmır B 26° 13° Smas B 18° 4° Kars B 16° 3°1e*inlag B 26° 12° B 27° 12° B 28° 15° B 25° 12° B 20° 7° B 20° 6° B 18° 10° B 15° 4° B 18° 10° B 27° 11° 8 20° 10° B 21° 8° B 20° 9° 14 NİSAN 1989 DÜNYA'DA BUGÜN Y 11° B 26° B 21° B 32° B 16° Basel Y 14° Y 17° Betçrad Bertın Y 15° Bonn Y 15° Brukse! Y 10° BubacKste Y 18° B 14° Cenevre B 23° Cezayır B 31° Cidde B 30° Duhaı Frank*urî Y 16° Gırne 6 23° helsnkı > 11° B 26° Katıre Kopenhag Y 14° Y 12° Köln B 23° Lefrcşa Amstertam Amman Atna Bagdat Leningrad Londra Madrid Mılano Montreal Moskova Münıh Ne* Vbrk Oslo Paris Prag «yad Roma Sofya Tunus Varşova Venatk Vıyana Zürih Y 17° Y 16° B 15° B 14° Y 16° B 18° Y 11° Y 12° Y 17° B 30° Y 18° B 16° B 26° B 20° B 18° Y 17° Y 17° Y 15° B 10° Y 15° Y 1° 1 B 16° ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKIMOGLU Güzel Bir Başlangıç Geçen hafta bir sabah yüzlerce kadın, Anıtkabir'in aslanlı kapısında buluştu. Yaşlı kuşaktan beyaz saçlı kadınlar, kızlarının koluna yaslanmışlar, belki güçlükle yürüyorlar, ama bir eyleme katılmaktan geri kalmıyorlar. Bir komutan eşi, Ankara üniversitelerinin değişik kürsülerinden öğretim üyeleri, avukatlar, doktorlar, devlet sanatçıları, diplomat eşleri, ev kadınları, başlarına yemeni bağlamış birkaç işçi kadınla, değişik kesimlerden bir kadın mozayiği. Aslanlı kapıdan mozoleye kadar uzanıyor dalga dalga. Kimileri mutlu, kimileri mutsuz, kimileri barut fıçısı, kimileri serinkanlı, ama hepsi kararlı. Daha kalabalık olabilirdik, diyenler var. Daha iyi örgütlenebilirdik, diyenler var. Çok geç kaldık, diyenler var. Çok doğru bu sözler. Daha kalabalık olabilirdik, daha iyi örgütlenebilirdik ve elbet geç kaldık. Ama güzel bir başlangıç bu. Başlayan bir olay durmaz artık. Bu olay birçok açıdan uyarı bence. Önce kadınlar birliği açısından. Bu birliğin kadın kesiminde, ülke yaşamında etkin, olumiu bir izlemi yok yıllardır. Değişmeyen başkanlar ve yöneticilerle durağan bir kuruluş niteliğinde. Kadın sorunlarına nasıl bakar, nasıl eğilir, tutucu, gerici davranışlara, Atatürk devrimlerini zedeleyen olaylara nasıl tepki gösterir belli değil. Tepki ve eylemlerini kanıtlamadı hiç. Geniş örgütiü bir kadın kuruluşu düzeyinde çalışamadı. Artan fıyatlar. eğitim sorunları, konut sorunları, demokratik örgütlenmede kadının konumu sorunlarına bakışı, yaklaşımı nedir bilinmiyor! Bir süredir yöneticiler değişti, ama kamuoyu bu değişikliğin ürünlerini hissetmedi henüz. Anıtkabir'deki saygı duruşunaçağrı, birliğin olumiu bir davranışı bence. Kimi derneklerin bu çağnya katılmaması da hayli düşündürücü. Kimileri çok bireysel düşündüler, öncülüğünü yapmadıkları bir eyleme katılmamayı yeğlediler. Kimileri siyasal bir eylem sanıp çekindiler. Kimileri de çağrı kımden gelirse gelsin katılmak istedi. Telefonlara. "sakallılar saldıracak" diyenlere, "ramazan nedeniyle yürüyüş ertelendi" diyenlere aldırmadan Anıtkabir'in yolunu tuttu. Hasta yatağından kalkıp gelenler, Anıtkabir'den sonra uçağa binip yurtdışına gidecek kişiler gördüm o kalabalıkta. Ortak bir eylemin dışında kalmak istememişler, bir saygı duruşuna, bir seslenişe katılmak özlemi duymuşlar besbelli... Bu olaya siyasal yorum yapmak çok yanlış elbet. Ancak bir kararlılığın simgesi bu yürüyüş. Gumhuriyetimizin temel bir ilkesi zedelenirken gösterilen bir tepki. Siyasal hesaplarla hiç ilgisi yok. Hesabımız özümüzle. Kadın haklannı çiğnemek eğilimlerine direnecek miyiz direnmeyecek miyiz? Alanı, laikliği yaşamımızdan silmek isteyenlere mi bırakacağız yoksa? Ankara ve İstanbul yürüyüşlerini bu sorular doğrultusunda yorumlamak gerekir. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kuruluşunu da böyle değerlendirmek gerekir. Kadın devrimi, laiklik ilkesiyle bütünleşen bir devrim her şeyden önce. Laik olmayan bir ülkede kadın haklan yaşanabilir mi? İnsan hakları, demokratik haklar yaşanabilir mi? Çağdaş yaşamı desteklemek için kurulan derneği, bir kadın derneği olarak görmek yanlış olur. Belli bir kesimin, dar kapsamlı bir kuruluşu olarak düşünmek de yanlış olur. Çağdışı eylemlerin, politikaların, laikliğe karşı dinsel bir devlet özlemini eyleme dönüştürenlerin tehlikesini hisseden herkes bu çalışmaları desteklemeli. Elbet bir derneğin boyutlarını aşan bir durum var ortada. Siyasal kuruluşlann, cumhuriyetimizin temel ilkeleri, devrimler doğrultusunda bir davranışa girmeleri de öncelik taşıyor. Laikliğe ters düşen politikalara sessiz kalarak demokrasiden, insan haklarından söz edilemez. Din sömürüsü ile oy almak kadar sömürücülere karşı çıkmamak da tutarsız bir politika. Laiklik ılkesinden sapanları iyi tanımak gerekir. Ne zaman, kimlerle başladı, nasıl gelişti? Kimler Atatürk'ün laik değil, islam devleti kurduğunu öne sürüyor? Ayasofya'nın camiye dönüşmesini kimler istiyor? İran'dan, Suudi Arabistan'dan gelen devlet konuklarının Anıtkabir'e gitmemesine kimler göz yumuyor? O göz yumanlar, Ortak Pazar'a girmeyi içtenlikle isteyebilir mi acaba? Bugün İran ile diplomatik ilişkileri yavaşlatmak neyi çözer, neyi değiştirir? Yıllarca hoşgörü havasında göz yumulmadı mı birçok olaya! Atatürk ilkelerine, laikliğe karşı, saygısız davranışlara sessiz kalmak, tepki göstermemek büyük ödün değil mi? Bu ödün nereye getirdi bizi? Dış politikada da iç politikada da? Konya'da kadın hastanesi kurulacağı söyleniyor, kız ve erkek öğrencilerin ayrı otobüslere binmesi isteniyor. Acaba yalnız Refah Partisi'nden ötürü mü? Bir süre önce bir Tokat Milletvekili de bilgisayar ile kadın ve erkek yolcu sayısının saptanmasını ve haremselamlık yolculuklar yapılmasını öneriyordu! İstanbul'da Köprü ile Kadıköy, Adalar ya da Boğaz vapurlarında kadın yolcular en alt katta yolculuk ediyorlar cumhuriyetin ilk yıllarına kadar. Galiba 1923 yılında vapurun her yeri kadın yolculara da açılıyor. ister kamarada, ıster güvertede tüm yolcularla eşit koşullarda. Aradan bunca yıl geçiyor, şimdi kız ve erkek öğrencilere ayrı otobüsler, kadınlara ayrı hastaneler, nereye doğru gidiyoruz iyi bilmek gerekir. Uyumak değil, uyanmak gerekir. Konya'daki öğrencilerin tepkisi çok sevindirici. Geriye gidişe karşı çıkıyor genç öğrenciler. Yalnız öğrenciler değil, Anıtkabir'den eve dönünce gündelikçi kadın açtı kapıyı, iki gözü iki çeşme... Ben de gelmek istiyordum, yetişemedim... Birkaç gün önce Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kurucu üyeleriyle bir konuşmamızı anımsadım. Karanlıkta yaşayanları uyarmanın, iletişim güçlüklerini aşmanın yöntemlerini tartışıyorduk. Ben de aranızda olmak isterdim, diyor Sıvaslı bacı. Kızını okutmak için gece gündüz çalışıyor. Kocası kapıcı, o gündelikçi, ama kızlarına özel ders aldınyor, iyi okullarda okumasını istiyorlar. İyi okullar bitirip bir meslek edinmesini, kula kul olmamasını, insan gibi yaşamasını. Okul dergilerinin fiyatı arttı, sana bir gün daha geleytm, dergi paraiarını rahat ödeyeyim diyor. Bu özveri nasıl bir özlemi içeriyor kimbilir? Köşeyi dönmenin büyük başarı, paranın en yüce değer olduğu bir dönemde bu özlemi duymak çok önemli bir olay. Bu özlemi de iyi değerlendirmek gerekir. Burada dernekleri aşıyor olay, siyasal kuruluşlann da politikalarını bu özlemler doğrultusunda üretmeleri gerekiyor. Elbet çekişmelerden, kişisel hesaplardan vakit bulabilirlerse! KarademzveEgedeaçtorda^m goruşuzaklıgı 10km yaöışaian « J denizlenmızde yağiŞ anında 35 m. dolayında Uulunacak. Van Gölünde hava: Parçalı bulutlu geçecek Rjzgâr gunev yönlerden hafîf ara sıra orta kuvvette esecek. Göl muteöil dalgalı. dalga yıikseklığı 0.515 m. göruş uzaklığı 10 km dolavında bulunacak. : â(k ) Sululu ^ Çanaidgie Çorum Denizii B g £Kasu™nu B g^M» B 21° 10° lCrMaıelı B 23° 12° Konya B 22° 6°Kütahya B 25° 12° Malatya B "r B 22° B 22° B 23° 9°Uşak 6°Van 9°Yozgat 7°ZonaulöaK BV p B 23° 9° B 21° 8° B 22° 8° B 20° 10° Kahire» is.sl A açı« B buluHu K tt"ıS sıst V BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bibliyografya. 2/ tskambilde koz... Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi. 3/ Done... Akarsu yatağı. 4/ Güney Amerika'da yaşayan bir tukan türü. 5/ Sahip... Sermaye kuruluşlarında ortakların ödenmeraiş sermayeyi tamamlamaya çağnlması. 6/ Buğdaygillerden bir bitki... Bir nota. 7/ Gerçek... Belirli bir iş ya da hizrneti başarabilecek güçteki en küçük askeri birlik. 8/ Bir oyun ya da filmde aniden yaratılan komik durum... Hz. Muhammed'in annesinin adı. 9/ Bir elma cinsi YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Halk dilinde fıtığa verilen ad... Bir spor kulübümüzün kısa yaalışı. 2/ Tanntarumaz... Büyük delikli kalbur. 3/ Dik yokuş... Kuzey gökküresinin en parlak yıldızı. 4/ Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü. 5/ Bir renk... lri ve tombul kucak çocuğu. 6/ Şekersiz bisküvi... Bir nota. 7/ Savaşlarda giyilen zırh... Ruh. 8/ Bir tiyatro oyuncusunun, sanki diğer oyuncular duymuyormuş gibi düşünmesi ya da konuşması... Boks yapılan alan. 9/ Anlatımı güçlendirmek için sesçe benzer sözcüklerin üst üste kullanılmasına dilbilgisinde verilen ad. Kumltaya ret (Baştarafı 1. Sayfada) SHP'de böyle bir olağanustü kurultay gündeminde seçim rnaddesinin yer alıp almaması konusunda da farklı görüşmeler ortaya çıktı. Aydın Güven Gürkan, Genel Başkan Inönü'yü dün parti genel merkezinde ziyaret ederek, tüzük değişiklikleri için olağanustü kurultay önerisini iletti. Gürkan ile tnönü arasında genel merkezde başlayan ve daha sonra bir restorandaki öğle yemeğinde devam eden görüşme 2.5 saat sürdü. lnönü, göriişmeden sonra Gürkan'ı da makam otomobiline alarak, TBMM'ye geçti. tnönü, Mecliste kalırken, otomobili Gürkan'ı evine götürdü. Edinilen bilgiye göre, Gürkan, görüşmede Jnönü'ye tüzük değişikliklerini olağanustü kurultaya götürmek konusunda kararlı olduklarını bildirdi. Gürkan, parti içindeki tartışmalarm uzamaması ve baska boyutlara ulaşmaması için, olağanustü kurultayın delegelerin beste biri yerine genel başkan tarafından toplantıya çağnlmasını istedi. Inonü, Gürkan'ın gerekçelerini de dinledikten sonra, "Önerinin üstünde diisünmek ve danışmak gerekliliğiui duyduğunu ve degerlendirece gini" söyledi. M. Manyet Türk muhibbi bir hususunda mevcut olan zattır. Yapmakta olduğu bir cereyan büyük bir alaka uyandırmıştır. tenezzüh seyahatinden bilistifade iki gün kalmak üzere Istanbula gelmiştir. Yarın Marsilya tarikile Belçikaya avdet edecektir. M. Manyet dün kendisile görüşen bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur " Türkiyeye ilk defa olcrak geliyorum. Vapurumuzun uğramasmdan bilistifade İzmirde de bir gün kaldım. Fakat bu kadar az bir zaman zarfmda yeni Türkiyeyi Inönu, Gürkan'a, "Birbirimizi Parti Meclisi'nde ikna edebiliriz, bir erken seçim öncesi kurulgörmek kabil değildir. taya gitmeden ve biiyütmeden soBelçikada Türkiye ve runu çözebiliriz diye düsünmüşBelçika Ayan Meclisi reisi M. Türklere karşı bir muhabbet rüm. Ama tabü bu durumda imve teveccüh vardır. Bilhassa za toplayarak kurultaya gitmek Manyet dün Piyer Loti vapurile şehrimize gelmiştir. memleketinizde garplılaşmak istenebilir..." dedi. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Belçika Ayun reisi Gürkan'ın açıklaması Aydın Güven Gürkan înönü ile görüştükten sonra evinde gazetecilere görüşme hakkında bilgi verdi. Genel merkezin yaptığı tüzük İdris Arıkan'ın keşfe katılıııa talebine ret 30 YIL ONCE Cumhuriyet Kıbrıs'ta anayasa toplanüsı 14 NİSAN 1959 Lefkoşede Londra anlaşması tahtında kurulan Müşterek Anayasa Komitesi bugün ilk toplantısım yaprnıstır. Kıbnslı Türk ve Rumlardan maada Türkiye ve Yunanistan hükümetlerinin temsilcilerini de ihtiva eden komite yeni Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti için bir anayasa tasarısı hazırhyacaktır. Türkiyenin temsilcisi Prof. Erim'in işaret ettiği veçhile •'• komitenin vazifesi siyasi olmaktan ziyade hukuki ve tekniktir. Kıbnslı Türklerin delegesi Denktaş, Kıbrıs meselesinin gerek Türkler, gerekse Rumlarm faydalanacağı bir şekilde halledilmesini arzu eltiğini oeurtmiştir. Yunan delegesi hususunda her iki tarafa da Çaços'un söylediğine göre, yeni tekliflerde bulunmuş Kıbrıs, Türkiye ile olduğu anlasılmaktadır. AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Sürt MUletvekili Abdürrezak Ceylan'ın ölumüne neden olmaktan hakkında idam istemiyle dava açılan ANAP Siirt Milletvekili İdris Artkan, dün 3. kez yargıç önüne çıktı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, pazartesi günü saat 10.00'da olayın meydana geldiği Meclis koridorunda keYunanistan arasmda daimi şif yapmaya karar verdi. Ankandostluğa kılavuzluk edecek ın keşfe katılma isteğiyse kabul bir yıldız haline gelmelidir. Çaços'a nazaran ilk safhada edilmedi. Önceki duruşmalarda olduğu bazı güçlükler beklenebilir. gibi sanık İdris Ankan, geniş güKıbnslı Rumlarm temsilcisi Klerides, gayesinin müttehid venlik önlemleri altında duruşma salonuna getirildi. Salonda foto bir Kıbrıs yaratmak için muhabirlerinin ve TRT'nin çekim Türklerle işbirliği yapmak yapmasına ilişkin olarak Mahkeolduğunu söylemistir. me Başkanı Ekrem Çelenk, İdris Bu ilk nutuklardan sonra Arıkan'a, "Flaşlara ve spotlara komitenin toplantılarına gizli alışıksınız" deyince, Arıkan ayacelse halinde devam ğa kalkarak "psikolojik açıdan iyi edilmiştir. degilim" diyerek fotoğraf çekilmeÖte yandan Kıbrıs Genel sine son verilmesini istedi. Valisi Foot, gerek Türk Duruşmaya tanık olarak çağrıcemaati ve gerekse Rum lan ANAP Diyarbakır Milletvekili cemaati liderleri Küçük ve Nurettin Dilek gelmedi. Ankan, Makarios ile adanın belli Dilek'in tanık olarak dinlenilmebaşlı şehirlerinde ayrı ayrı si gerektiğini söyledi. belediyeler kurulması Mahkeme heyeti, olay yerindemeselesini görüşmüştür. ki keşfin 17 nisan pazartesi günü Genel Valinin meselenin halli yapılmasını kararlaştırdı. Knnıltay ineris) SHP eski Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, Genel Başkan İnönu'yü partı ger.sl ziyaret ederek. tüzük değişiklikleri için olağanustü kurultay önerisini iletti. İnönüGurkan görüşmesi daha sonra öğle yemeği için bir restoranda devam etti. degişıkliklerinin mutlaka kurulta şöyle anlattı: ni duyduğunu" da söyledi. ya götürülmesi gerektiğini belir"Bu yapılan degişiklikler o katen Gürkan, "Birçok örgüt, dele dar önemlidir ki, bunları bizim İnönü kabul etmedi ge ve sade üye ile milletvekili "nin kurultaya götürmekten vazgeçmeSHP Genel Başkanı tnönü, bu düşüncede olduğunu söyledi. miz. bunlann kurultaydan kaçı Gürkan'la göriişmesinden sonra Genel merkezin "demokrasi, ya nlmasına ortak yapılmamız anla olağanustü kurultayı toplantıya sa, tüzük ve siyasal gelenek dışı" mına gelir, knrultayda aldıgımız çağırması önerisini değerlendirdi. bir eylemi gerçekleştirdiğini anla güvenoylanna ihanet edemeyiz. TBMM'de Genel Sekreter Baykal tan Gürkan, konunun kurultaya Bunları kurultaya götürmek ko ile de görüşen tnönü, daha sonıa götürülmesinin demokrasinin ge nusunda karariıyız. Bu durumda Merkez Yürütme Kurulu'nu topreği olduğunu bildirdi. Gürkan bizim sizden bekledigimiz. bu gö ladı. Edinilen bilgiye göre tnönü, şöyle konuştu: revi üsllenmenizdir. Çünkü eğer MYK'da olağanustü kurultay "Eğer SHP kendi içinde de bizler götürmek zorunda kalırsak çağnsı yapmayacağını bildirdi ve mokrasinin asgari gereklerini ko çok daha fazla zaman yitirilecek, "Bizim bu aşamada kurultayı olarumak konusunda kayıtsızlık ve parti gündemi çok daha fazla ğanustü toplantıya çağırmamız inançsızlık gösterirse bu Türkiye' meşgul edilecektir. Belki çok ge söz konusu degil" dedi. tnönü, de demokrasinin bütünüyle sahip reksiz sürtüşme ve kutuplaşmalar tüzük değişikliklerine karşı çıkan siz kaldığı anlamına gelir. tşçile olacaktır. Belki yönetim tarafın ve olağanustü kurultayın toplanrimizin yasal haklannı kullanarak dan başka taraflara çekilmek is masını isteyenlerin yeni tüzük hüonurlu direnişler gösterdiği bir tenecektir. Bunun için, benim siz kümlerinin partide bir tasriye için dönemde partimizin gündeminin den, partili, partisiz lüm demok kullamlacağı kaygısı tasıdıklanna gereksiz sorunlarla işgal ediliyor rat kamuoyu adına ricam partiyi da dikkati çekerek "Partide bir olmasından çok derin Uzüntü du bu imza toplama zorunluluğun tasfiye mümkiin degil. Bu hüyuyoruz. Nasıl işcilerimiz, kendi dan, zaman kaybından, sürtüşme kümlerin antidemokratik olarak konumlannda, kendi sonınlanna den çıkarmak, sizin çağnnızla ku kullamlacağı kaygılan da yersiz. demokratik direnişler göstermesi rultayın toplanmasını sağlama Bunlann antidemokratik kullanıhaklan ve görevleriyse, büyük de mızdır. Bunu 15 gün içinde yapa lacağına inanmıyorum" diye komokrasi görevi yapıyorlarsa biz biliriz. Kurultayda otunır kollan nuştu. tnönü, delegelerin beşte bide kendi konumumuzda, kendi sıvar, çok nesnel, verimli bir or rinin imzası ile olağanustü kurulsonınomuzda aynı direnişi göste tam içinde bizler gerekçelerimizi tayın toplantıya çağnlmasuun ise anlatınz. Yönetim gerekçelerini doğal bir hak olduğunu belirtti. riyor, aynı savaşı veriyoruz." anlatır. Kurultayımız karar verir. tnönü'nün, kurultay çağnsı yapGürkan'dan İnönü'ye Hepimiz gönül huzuru içinde as raama kararını bugün Gürkan'a li görevimize döneriz. Sorunu bir iletmesi bekleniyor. Inönü'nün, "Tüzük değişikJik imza kampanyasına bırakırsanız, lerinin kurultaya götürülmesine partinin bütünleşmesine degil, tnönü'nün, kurultayı kendisiçalışılmasının ve değişikliklere çok gereksiz aynşmasına yol aç nin çağırması önerisini kabul etkarşı çıkılmasının en doğal ve de mış olursunuz. Onun için lütfen memesi üzerine tüzük değişiklikmokratik h«k olduğunu" söyledi kurultayı siz çağırın." lerine karsı çıkan milletvekilleri ve ğini de bildiren Gürkan, "Sayın parti meclisi üyeleri, delegelerden Genel Başkan bu çabalara olumÎnönü, Gürkan'ın anlattığı ge imza toplama çalışmasına hemen suz bakmadığını ve olumsuz ol rekçeleri, "Çok ağırhkJı, manbkb başlayacaklar. Milletvekilleri ve mayacagını söyledi" dedi. Gür bulduğunu ve üstünde ciddiyetle PM üyeleri, bu hafta sonundan kan, İnönü'ye söylediklerini ise düşünmek, danışmak gerekliligi itibaren örgütleri gezerek tüzük değişikliklerinin "içeriğini" ve "amaanı" anlatacaklar. Bu çalışma sırasında delgelerden noter aracılığıyla olağanustü kurultay (Baştamfı2. Sayfada) çağnsı için imza alınacak. Milletzannıdır. Bu yanlış açıklamayı yapanların maksadı Islamların kâ vekilleri de çağnya örgütleri ile beraber imza koyacaklar. Bu arafirlere tutsak olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hocasanmayın, hocaolmak sarıkia değil dimağ da tüzük değişiklikleri ile ilgili olarak bir broşür hazırlanıyor. Olaladtr." Bu konuda ne denli duyarlı olduğunu kanıtlayan olaylardan ğanustü kurultay çağnsı çalışması bu broşür biri de Gazi Mustafa Kemal'in 1924 sonbaharında yaptığı Ana yapanlarca hazırlananbaşta deleönümüzdeki günlerde doru gezisinde Kayseri'de yaşanmış: geler olmak üzere tüm örgüte Memleket Hastanesi'nin açılışını yapmak için kapıdaki kırmı gönderilecek. ARADABIR GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet SEİA sonrası ilk buluşma 14 NİSAN 1988 ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ronald Lehman \başkantığındaki Dışişleri ve 'Savunma Bakanlığına mensup sivıl ve askeri uzmanlarla 12. Kongre danışmanından oluşan kalabalık bir ABD heyeti dün tstanbul'a geldi Lehman başkanlığındaki ABD heyeti, dün Istanbul'da üst düzey askeri yetkililerle temaslar yaparak Çakmaklı'daki ABD üssünü ziyaret ettiler. Bugün öğleden sonra İstanbul'dan Ankara'ya geçecek olan ABD heyeti, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı 'nda 3 gün süreyle iemaslar yaptıktan sonra 18 nisanda Yüksek Düzeyli Orta Savunma Grubu'nun (YDOSG) 9. dönem toplanmasma katılacaklar. TürkABD Savunma ve Ekonomi İşbirliği Antlaşması'na (SEtA) ek mektubun geçen şubat aymda onaylanmasmdan sonra, iki ülke arasındaki ilk askeri işbirliği görüşmeleri niteliği taşıyor. Görüşmelerde Türk tarafımn azalan Amerikan askeri yardıım karşısında savunma sanayiinde daha bu fazla işbirliği formülüne ağırlık vermesi bekleniyor. Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı tstihbarat Dairesi Başkam General Perroots Ankara'daki temaslarını gizlilik içinde sürdürüyor. Hacı Mirza'ya 17 yıl hapis ADEM SAĞLAM îsviçre'deki dava sona erdi Sarp kapısı görüşmesi Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Ertan Yülek başkanlığında Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkililerinden oluşan bir heyet, Sarp sınır kapısı ve kara ulaştırma konusunda görüşmelerde bulunmak üzere bugün Moskova'ya gidiyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Inal Batu dün düzenlediği basın toplantısında, Sovyetler ile ZÜRİH tsviçre'ye 100 kilo eroin ve baz morfin sokmak suçuyla yargılanan Hat .irza 17 yıl, arkadaşlan Mehmet Mutlu ve Vakkas Izgi ise 8.5'er yıl hapis cezasına çarptınldılar. İsviçre'de hükümet bunalımına yol açan uyuşturucu davasında, Hacı Mirza'run Italyan ortağı Nicola Giulietti'ye de 12 yıl hapis cezası verildi. Bir Türk TIR'ınjn gizli bölmelerinde 21 Şubat 1987 günü ele geçirilen 100 kilo eroin ve baz morfin davasının kararında, "yakalanan uyuştunıculann piyasaya süriılmesi halinde, binlerce insanın öldüriicü zehirden etkileneceği" görüşü yer aldı. Duruşma savcısı Dick Marty Hacı Mirza için "Büyük çapta bir organizatör, Türkiye'de büyük boyutlarda uyuşturucu işine kanşmış, ancak elini hiç kirletmemiş" dedi. Savcı, Mirza'nın İtalyan ortağı için ise "lnanılmayacak boyutlarda her işe girmeye hazır, o daha önce yapılacağı ayrıca bundan sonraki eroin paraçıklanan kara ulaştırması ve tisinin getirilmesinde de başka alıSarp sınır kapısıyla ilgili cılarla ilişki kurmak istiyordu" görüşmelerin "tahakkuk diye konuştu. Davada yargılanan aşamasma geldiğini" ve 8'er yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptınlan iki Türk şoför Mehmet açıkladı. Mutlu ve Vakkas tzgi'nin Tessin Batu, Türk Hapishanesi'nde calışarak ülkelehükümetinin 1522 n'ısan rinde kazandıklarından daha faztarihleri arasında Moskova'da iki ülke arasında la para kazanabileceklerini belirten Dick Marty, "Böyle insanlar karayoluyla yolcu ve eşya her zaman vardır. Ancak, 100 kinakliyatı konusunda resmi lo eroin işine kanşmalan hiçbir görüşmeler yapacağını yerde hoş karşılanamaz" dedi. bildirdi. zı beyaz kurdeleleri kesmek üzere makası eline alırken oradakilerden biri, "hoca" kılıklı bir kişiyi göstererek "Efendim müsaade buyurunuz bir dua yapsın" deyince Gazi şöyle yanıtlamış onu: "Hoca efendinin dua yapmasına gerek yoktur. Tanrı benim diliml de anlar. Duayı ben yaparım." Sonra da bu kuruluşun Kayseri halkına gerçek bir şifa yeri olması dileğinde bulunup burada çalışan ve çalışacak değerli doktorların başarılı olacaklannı vurgulayarak böyle kuruluşlann tüm Türkiye'ye yayılması gereğini belirtmiş ve kurdeleyi kesip içeri girmiş. Onun bu örnek davranışından nice uzun yıllar sonra günümüzde Türkislam sentezi düşüncesiyle yapılan nice toplantıların Arapça dualarla açılışı acı acı düşündüruyor insanı!.. Yine o Anadolu gezisinin ilk durağı Dumlupınar'da Büyük Utku'nun 2. yıldönümü töreninde verdiği söytevde: "Safsatalar, hurafeler kafalardan çıkmalıdır. Her türlü yükselme ve gelişmeye yetenekli olan ulusumuzun toplumsal ve düşünsel devrim adımlarını kısaltmak isteyen engeller herhalde yok edilmelidir" derkende o, yine yıllar sonrası Türkiyesi'nde nice geri ve küflü düşüncelilerı uyarır gibidir. O sonbahar gezisi onun devrimler konusundaki duşüncelerini de yansıttığı için üzerinde önemle durulmaya değer. Giresun'a gitmek için Rize'den ayrılmak üzereyken bir "hoca" kalabalığı Gazi'ye başvurarak kapatılan medreselerin yeniden açılmasını dilemişler. O zaman Mustafa Kemal yurdun, ulusun uğradığı yıkımların nedenlerini onlara açıkladıktan sonra: "Okul istemiyorsunuz. Oysa ulus onu istiyor. Bırakınız artık bu zavallı halk, bu yurt çocukları yetişsin. Medreseler açılmayacaktır. Ulusa okul gerektir" diye yüksek sesle kesin bir yanıt verince oradaki halkla öğrenciler kendisini coşkunlukla alkışlamışlar. Bu kesin yanıtıyla o, Öğretim Birliği Yasası'nı da savunmuş oluyordu. Ama bugün kimileri, her camide oluşturulan eski medrese benzeri Kuran kurslan ve sayıları hızla artan imamhatip okulları ile o devrim yasasını geçersiz duruma getirmediler mi? Hem de "Atatürkçüyüz!" diye bağıra bağıra!.. Oysa Atatürkçülük onun yaptıklarını benimsemek, özellıkle devrimlerinin üzerine titremek ve onları sürdürmek değil midir? Gezisinin Samsun'daki günlerinde öğretmenlerle konuşurken: "En önemli, en temelli nokta eğitimdir, eğitim sorunudur. Eğitimdir ki, bir ulusu özgür, bağımsız, şanlı, yüce toplum halinde yaşatır ya da bir ulusu tutsaklık ve yoksulluğa bırakır" sözüyle eğitimin toplum yaşamındaki önemini belirtmiş. Bu sözün uyarısıyla günümüzdeki eğitim sorunları hepimizi düşündürmeli: Yalnız paraya dayanan, ancak vartıklıların yararlanabileceği özel kurslar, özel dershaneler, özel okullar; fırsat eşitliğini ortadan kaldıran türlü türlü örnekler!.. Nereden nereye gelmişiz meğer, nereye gidiyoruz diye düşünmemiz gerek. 1924 eylülünde gittiği Trabzon'da Gazi: "Arkadaşlar! Ulusun sevgi ve güveninden emin olarak üzerinde bulunduğumuz uygarlık ve yenileşme yolunda azimli ve tereddütsüz yürüyelim" deyişiyle de yalnız o gün oradakilere değil, yıllar sonra hepimize yol gösteriyor hiç kuşkusuz!.. Onun gösterdiği uygarlık yolunda yürümek, çağa ayak uydurmak, yeni yeni atılımlara yönelmek zorunda olduğumuz ne acıdır ki son yıllarda iyice savsaklandı. Oysa Atatürk'le onurum. ı kurtulmuştu tüm dünyaya karşı!.. Bu ateşi taa içimizde duyarak el ele verip çalışmak, uygarlığın ön safına bir an önce ulaşmak için hızlanmak zorundayız. Atatürk'e saygımız, sevgimiz, bağlılığımız böyle kanıtlanır ancak. Tüzük için toplanacak kurultayın gündeminde seçim maddesinin yer alıp almaması konusunda da parti içinde farklı eğilimler belirdi. Başlangıçta, gündemde seçim maddesi yer almasını da düşünen parti içi muhalefet bu konudaki "yalnızca tüzük güudenıli kurultay" karan verdi. Ancak, genel merkeze egemen olan Baykalcılar böyle bir kurultayın gündeminde seçim maddesinin yer alması görüşünde. Baykalcı olarak bilinen milletvekilleri bu konudaki düşüncelerini imza kampanyası için hazırlanan milletvekillerine de açarak, "Gündente seçim maddesini de alın, hesaplaşma tamamlansın" önerisini ilettiler. Tüzük değişikliklerine karşı olağanustü kurultayın öncülüğünü yapan Gürkan, Cumhuriyet'in bir sorusu üzerine, "Çok önemli tüzük değişikliklerinin göriişüleceği kurultaya bir üst yönetim kavgası gölgesinin düşmesini istemiyoruz" dedi. Olağanustü kurultayı bir demokrasi şöleni olarak düşündüklerini bildiren Gürkan, şöyle konuştu: "Biz bu kurultayın, birtakım insanlann bazı yeriere tırmanma çabası içinde değil, bir demokrasi uğraşı ile geçmesini amaçlıyoruz. Örgülün haklanna sahip çıkması saglansın isliyonız. Böylece, demokratik haklan ellerinden alınan toplumun her kesimi için bir toplumsal örnek olmasını düşünüyoruz. SHP içinde olağanustü kurultaya doğnı bu gelişmeler olurken, genel merkez yönetimi konuşmama tutumunu yeğliyor. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal parti içi gelişmeler konusunda şimdilik konuşmayacaklannı bildirerek, "Zamanı geldiğinde gerekirse kamuoyunu aydınlatınz" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü de dün Gürkan ile görüşmesi öncesi nde ve sonrasında gazetecilerin sorulannı yanıtsızbıraktı. tnönü, Gürkan ile her zaman konuştuğunu söyledi ve "Ama bu defa gazeteciler daha fazla ilgi gösteriyor. Ona da minnettanz. Her gün iktidara biraz daha yaklaşan bir partinin artan bir ilgi loplaması beklenen bir olav" dedi. (Baştara/ı 2. Sayfada) PENCERE Bugün Türkiye'de yasalar çalışma yaşamını antidemokratik bir düzenlemenin çuvalına sokmaktadır. işçilerin eylemleri ve direnişleri bu nedenle çeşitli yöntemlerle sürdürülüyor. Ama yürüyor... Sonuç: Demek ki emekçinin haklannı kısmak da ülkede hiçbir şeyi çözümlemiyor. • Ve alınacak ders: ( Büyüklerimizi dürtelim... / Demokrasi yolunda yürüsünler diye. VEFAT ve BAŞSAĞUGI Başmüdürlüğümüz Sağlık ve Sosyal İşler Müdürü OĞUZ ani bir rahatsızlık neticesinde kaybetmenin sonsuz acısı içindeyiz. Kederli ailesine ve tüm PTT camiasına başsağlığı dileriz. PTT İSTANBUL YAKASI TELETON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ VACANCY AMERICAN CONSULATE GENERAL has a vacancy for a TELEPHONE OPEARATOR who will be serving as a shift operator in the Consulate General svvitchboard. Completion of high school and good working knowledge of English required. Application forms are available at the gate of the Consulate in Tepebasi. Dedline for applications: April 25, 1989. Tel: 151 36 02
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear