28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı. Cumhuriyet Matbaacılık *c Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nldfr Nadi 0 Gencl \ıyın Muduru Hasan l>m«l. Muessese Müduru Emi» Upklıgil. Yazı lşlcn Muduru Ok«y Goacnsin, 0 Habcr Merkezı Muduru: Yllfın Bayer, Sayl'a Duzenı Yönnmenı Ali Acu. • Temsıkıler ANKARA. Ahmcl Tan. 1ZMİR Hikrarl ÇrtinkayB, ADANA Cdal BifİMgıç. Isuııb ı ll.ıhvıkrı I rhan \ktıldı/. I >ii H jbcHı I r]jun Balcı. i k . w m ı C eneı/ lurhan. Nülıı.r ( elall \lcr. Spor I Un^nıam \hdulkadır Vucelman. DU/CI'ITK Refik Durhaş. Ardjîırrru ^ahın 4lpa>. I>St.ndıkd >ukran keı leıu. Vur HJ*XTLTI Necdel Ongan. Dı/ı W ı U r Kerem (,alı>ltan. £ koordınalor Mımet Knrulsan. • M ic trı>l trlıııı. # \lur,dcx Bulent WIMT 9 Buı v cPUnlama Vvgı (Knıaııht>enftliı # R t k . j r \»r I T»n. I • \,ıııii,ı Hulııı \k\ı>l 0 lüarc Huse>ın durrr. Ivletme Onder (.elık. BI'IM Nlerr \>ıl Injl fiasö/3 ^ ^H^n Cumhurı>vt Vatbaacılık .T Gareıecılık T \ Ş Turk Ocağı Cad 39/41 Cıgaloflu 34334 |M PK 246Istanbu, Td 512 05 05 (20 hal) Tele» 22246 Fax. (!) 526 60 ^2 # Bumlar A a k a n : Zıya Gukalp Bh Inkılap S No 19 4 Tel 133 11 4147 Tdcx 42344 F u ( 4 | m II 41428 • lunfe H Zıya BK i 3 5 2 S 2 3,Tel 13 12 30 TCICT 52359 F M (51) 19 53 60 InenuCad 119 S No 1 Kaı 1. Tcl 19 37 İ2 (4 haı l. Tckx 62155, Faj ( 7 I H 9 37 52 TAKVİM: 13 MART 1989 İmsak: 4.48 Güneş: 6.13 Öğle: 12.18 tkindi: 15.36 Akşam: 18.14 Yatsı: 19.33 4 Dalyarta proje Fethiye'ye makyuj GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Özel Çevre Koruma Bölgesi Başkanı Tunca Toska>, hazırlanacak bir imar planıyla. Dalyan'ın "Şirin bir yerleşim yeri" olarak kazandınlacağını sovledi. Turkiye'de denize kıvısı olan yerleşme yerlerinin en onemli problemlerinden birinin "kıyı duzenleraesi" olduğunu bildiren Toskay, Fethiye ve Göcek kıyı şeritlerinin güzelleştirileceğini belirtti. Bütün Akdeniz ulkelerinde deniz kıyısında şehrin en güzel yerlerinin olduğunu vurgula>an Toskay, Fethiye ve Göcek kıyı şeridine "makyaj" yapılacağını kaydetti. Yapılacak makyajla, ilk bakışta gorulen binaların cephelerini guzelleştirmek için, o yörenin ozelliklerine gore cephe giydirme çalışmaları vapılacak. Özel Çevre Koruma bölgelerinde yapılan çalışmalar; Cumhuriyet'e anlatan Toskay, belediye imar planına sahip olan butun yerel yönetimlerin imar planlarının teker teker incelendiğini ve Fethiye imar planının revize edildiğini sovledi. Belediye sınırları dışında kalan ve valilik ile Bayındırlık Iskân Mudürlüğu'nun kontrolundeki imar etkinliklerini yuruten yerleşme yerleriyle ilgili planiarda da birtakım değişiklikler yapıldığı kaydeden Toskay, "Birtakım kısıtlamalar, saçak şeklinden binaların ustlerinin ortülmesine kadar birtakım yeni ozellikler getirildi. Onu da çok aynntılı biçimde yazarak vaUliğe bildirdik. Orada da hem daha evvel ruhsal almış, hem de yeni ruhsat alıp da inşaal faaliyellerini başlatacak olan kişilerin yapılaşma işlemleri serbest bırakıldı" dedi. Akyaka imar planının incelendiğini ve Dalyan imar planının çahşmalannın surdürüldüğünu bildiren Toskay daha önce yapıldığı halde onaylanmamış eskiz halindeki imar planının da koruma hedeflerine uygun olarak bitirilmesinı isteyeceklerini anlattı. Dalyan uzerinde önemle durulduğunu kaydeden Toskay, "Eldeki planı da inceledik. Ufak tefek rötuşlaria Dalyan'ı, çok güzel, şirin bir yerleşme yeri olarak kazandırabilecek bir imar planını en kısa sürede uygulaınaya verme imkânına sahibiz" dedi. TuncaToskay'dan yeni imar planı Orhan Şaik Gökyay'ın öğretme ve çalışma tutkusu hiç sönmedi Dede Korkut'un torunu' PORTRE ORHAN ŞAİK GOKYA Y Orhan Şaik 67 yıldır öğretmen. "Ben vakıfım" diyor. "Bir hizmet yapıyorum ve çocuklar bir şeyler öğreniyorlar diye zevk alıyorum." "Benim Türkçem halkın Türkçesidir. Çocuklara söylüyorum: Erkekler kahveye, kızlar düğüne, nişana gitsin. Türkçeyi halktan öğreneceksiniz." ALPAY KABACALI ~ Öğretmenlikle dolu yaşam 19O2'de Inebolu'da doğdu. Istanbul'da Edebiyat Fakultesi Edebiyat Bölümu'ndeki öğreniminin ardından birçok lisede öğretmenlik, Ankara Devlet Konservatuvan'nda müdürlük (194144), Londra'da öğrenci müfettişliği (195154), Londra Üniversitesi'nde okutmanlık (195962) yaptı. Bu gorevieri dışında yaşamı hep öğretmenlikle geçti. Emekli olduktan sonra öğretmenliğini sürdurdü. Şimdi Mimar Sınan Üniversitesi'nde. Dedem Korkut'un Kitabı (1973) ile Kâtip Çelebi'nin kitapları başta olmak üzere birçok kultür yapıtım inceleyen ve günumüz Turkçesine aktaran Gökyay, eleştirilerini Destursuz Bağa Girenler (1982) adlı kitabında topladı. Gökyay Hoca "Ben niye bu işten yapıyoum? Onu psikolog bilir. Ama bikjiğım kadarıyla ben bir hizmet yapıyorum. Zevk aldığım muhakkak." Dergilerde çok sayıda inceleme ve makalesi ile bilımsel kongreler için hazırladığı bildirileri yayımlandı. Çalışmalanyla dünya bilim çevrelerinde saygın bir yer edindi. dönemdeki öğrencileri (Orhan Şaik, Pertev Naili Boratav, Nihal AtSJZ. Ziya Karamuk) kadar yetenekli ve çalışkanına rastlamadığını söyleyecek... limcilerle (VVittek, Ritter, Duba) ilişkiler. tki tarafın da çok şeyler öğrendiği, gerçekten yararlı ortak çalışmalar. "Wittek'e, Peçevi Tarihi'ni okuttum. Orada benim bilmediğim ne kadar Latince, Yunanca kelime geciyorsa, ondan ögrendim. Bir eser nasıl okunur, çalışma nasıl olur, ögrendim." Fakülte bitince, 1931'de, öğretmenliğe donuyor. tki buyuk tutkusundan biri öğretmenlik. Divan şiirini sevdirmiş öğrencilerine! "Dersi kaynatmak için" şiir okunmasını isteyen öğrenci bile, sonradan Yahya Kemal tutkunu olup çıkmış.. Orhan Şaik Gökyay, 1967'de eğitim enstitüsü öğretmenliğinden "yaş haddi" gerekçesiyle emekliye ayrılır. Ama öğrencilerinden ve derslerinden ayrılmak istemediğınden, bakanlığa dilekçe vererek, ek ücret almaksızın derslerini sürdürmesine izin verilmesini ister. Üç yıl daha kalır. 1983'te Marmara Üniversitesi'nde görev alır. Şimdi, Mimar Sinan Üniversitesinde... Orerfde 4 yeşîl kazı Revize edilmeden once Fethiye imar planının, "tstismar edilebilecek, yapılaşma açısından yerieşme yerini çirkinleştirecek, mevcut altyapımn kaldıramayacağı kadar nufusun belli merkezlerde yoğunlaşmasına neden olabilecek" çok buyük problemler getirdiğıni belirten Toskay, bu sakmcaları engelleyici önlemler alındığını bildirdi. Fethiye için Yeşiller bugüne kadar gönde tehlike oluşturabilecek konularrilen raporlardan olumlu bir so da kesin kurallar getirildiğini nuç çıkmaması nedeniyle, Ören1 vurgulayan Toskay, "İnşaat yode eyieme başlıyorlar. Bugün Ge gunlugu, kal yuksekligi şöyle nel Başkan Celal Ertuğ'un yanı olacak diyerek, planiarda eksik sıra tzmir ve Bodnımlu Yeşillerin bırakılan yerleri tamamladık. Bir de katılımıyla Ören'de sembolik iki yerde de inşaat yoğunluğunu bir "kazı" eylemı yapacak olan indirdik. Bu pLanlan gönderdiğiYeşiller, "Bövlesine önemi olan miz yerlerde, Fethiye'de inşaat bir tarihi yerin, daha ortaya bile yapmak, başlamışlarsa devam etçıkarılmadan yok edilmesine göz mek, yeni inşaat ruhsatı atmak imkânı var" dıye konuştu. yummayacağız" dediler. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Burhaniye Ören'deki tarihı Adramytteion kentı, daha ortava çıkarılmadan, hızlı yapılaşma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bugüne dek Ören'de, tarihi Adramytteion kentinin ortaya çıkarılması ıçin hiçbir ciddi çabanın gosterilmediğini belirten doğa korumacılar ve Yeşiller, beledıyenin tarihi kentin bulunduğu belirtilen alanı imara açmasını eleştirerek "Bir an önce önlem alınmazsa, çeşilli kaynaklara gore Bergama gibi son derece onemli bir tarihi kenl beton altında kalacak. Bu talanın mutlaka onune geçilmelidir" dediler. yımlanan "Açıksoz" Gazetesi'nde, ruyor. Ikisi Fransızca diyor, biri "İzmir'e Doğru"da ve Balıkesir fngilizce: "Ben hiçbir yabancı diAdı, Hüseyin Yehbi. Kurtuluş de arkadaşlanyla birlikte çtkardığı li bilmiyordum. Sanınm hiçbiriSavaşı sıralarında, Hamdullah "Çağlayan" Dergisi'nde (1925 miz bilmiyorduk. Ama bilmiyoSuphi'nin (Tanrıöver) mılli eğitim 1926, sayı) >ayımlanıyor bunları. rura dersem okula almazlar korbakanlığı döneminde, oğrencilerkusuyla, 'Almanca' dedim. Bu ya"Herkesin hayatının her tarafı lan, sonradan çok işime yaradı. den Turk adı almaları istenmiş, o da Orhan adını almış. Şaik adıııı enteresandır. Ya da hiçbir yeri en tki ay sonra Köprülii, Almanca da çok sevdiği bir arkadaşından teresan değildir. Bizim enteresan agır bir makale verdi. Bir fıkıh alıp mahkeme kararıyla nüfusu saydığımız taraflar, belki hayatın makalesi. Tiirkçeye çevirmemi isbazı köşelerine serpilmiş olan ha tedi. Onu çözmek için södükler na geçirtmiş. tıralardır. Onlar da insanın haya yetmedi. Almanca bilen tanıdıkYbksul öğrencilik yılları.. "tstını çerçeveleri bir bakıma. Anlat lara, hocalara da giderek soklum. tiklâl Savaşı'nın içinden geldik" maya deger veya değmez." tki ay sonra bir makale daba... Aldiyor. Ailesine yardım amacıyla mancam, Köprulü'den başlar." Kastamonu'da memurluklar. AnDarülfünun ve Köprtilü Yazarlığı da o sıra başlıyor: "Bikara Darülmuallimî'ninin (oğretmen okulu) son sınıfına yazılış, 1927'de Istanbul Darulfunun ze verdiği, 'Şu kitabı oku, şu derorayı bitirince Giresun'un Piraziz (universitesi) Edebiyat Fakultesi giyi incele, şu kaynağı tara' gibi nahiyesinde, Samsun'da, Balıke (Yuksek Öğretmen Okulu) öğren görevler, bizim için bir stajdı. sir'de öğretmenlikler (19221924). cisi... Hocası, Fuat Köprülıi. Fa Ama hiçbir övünmeye yer bırakŞiirle giriyor edebiyata. Romantik külteye girmek için "mülâkaf'a madan soyleyeyim, biz üzerimize duygularla dolu, aruzla kaleme gelen dört öğrenciye, "Hangi ya aldığımız işi hakkıyla yapmaya çaalınmış dizeler. Kastamonu'da ya bancı dili biliyorsunuz?" diye so lışıyorduk." Sonradan Köprulü, o ANKARA (AA) Lüksemburg Büyük Dükalığı Veliahtı Prens Henri başkanlığmdaki ekonomi ve ticaret heyeti görüşmelerde bulunmak üzere bugün Ankara'ya geliyor. Lüksemburg Veliaht Prensi Henri başkanlığmdaki ekonomi ve ticaret heyeti, 1316 Mart 1989 tarihleri arasında temas ve incelemelerde bulunacak. Ev sahipliğini Devlet Bakanı Ali Bozer'in yapacağı Lüksemburg ekonomi ve ticaret heyeti, Başbakan Turgut özal tarafından kabul edilecek. Lüksemburg heyeti Türkiye'yi ziyareti sırasında Ankara'da TOBB, İstanbul'da Istanbul Ticaret Odası ve Türk Sanayici ve tşadamları Derneği TÜSÎAD yöneticileriyle görüşecek. Lüksemburg Prensi Ankara'da Su kirliliği yönetmeliği Tek başına küttiphane Köprülü'nün yanı sıra, öğrenme tutkusunu yonlendiren, bugün de saygıyla andığı kişiler var: Farsça profesorü Ferit Kam, Beyazıt Kütüphanesi Hafızî Kütubu (mudürü) İsmail Saip Sencer, vb. "Köprülii, bana Arapçadan bir tez verdi. Konusu, cahiliye devrinde bir Arap şairinin divanı. Saip Bey'e giderdim. Kucağında kedileri... Adlan Hamra, Semra, Humeyra... O tek başına bir kütıiphane, görülmedik bir hafızaydı 'Şu kitabı çek, falanca sayfayı aç' derdi, aradıgımı orada bulurdum." Ve Almanya'dan gelen Doğubi "Ben vakıfım" JAPOTVYA'DA BORSA YOLSUZLUĞU Imparatorun ölümiL, skandah unutturamadı Borsa skandalını soruşturan özel komisyon, çalışmalarını sürdürüyor. Şu ana kadar tutuklananların sayısı 12'yi bulmuş durumda. Dış Haberler Servisi Japon nedi alımsatımında da adları geya'yı aylardır sarsan Reıruil çen kişiler... Cosmos borsa skandalı her geçen Muhalefetteki Demokratik gun yeni bir boyut kazanıyor. Sosyalist Parti başkanı ve bu parImparatorun cenaze toreninin ar tinin Osaka ınilletvekili de Recdından tum dikkatler yeniden ruit hisse senetlerinden çıkar sağskandal üzerine toplanırken, ladıklarını kabul ettiler. Osaka skandalı soruşturan özel arastır milletvekili Takumi Leda, "kama komisyonu da çalışmalarını ranlık görüşmeler sonucu" bu hızlandırdı. hisse senetlerinden kendisinin de Recruit skandalı 70'li yılların aldığını itiraf ediyor ve hataya ortalarında patlak veren ve dö düşen oteki meslektaşlarına da nemin başbakanı Kakeui Tana kendisi gibi ıstifa etmeleri çağrıka'nın devrilmesine yol açan sında bulunuyordu. Lockheed skandalından bu yana Son üç ay içinde Takeshita kagörulen skandalların en buyüğu. binesinden maliye, ekonomi ve Skandah sorusturan özel araştırma komisyonunun başında unu adalet bakanlan da skandala kanü Lockheed skandalı soruştur rıştıkları gerekçesiyle istifa ettimasına borçlu olan Yasuki Yos ler. RecruitCosmos'un Liberal Demokratik Parti'ye seçım kamhinaga var. panyaları sırasında 1976 yılından Geçen yıl yaz aylarında muhabu yana yüklu tutarlara varan lefet partileri tarafından ortaya yardımlar yaptığı da ortaya çıkçıkarılan skandala, 150dolayıntı. Imparatorun ölümü üzerine da üst duzey politikacı, bürokrat dikkatlerin bu yöne çekilmesine ve işadamının adı karışmış duumut bağlayan politikacıların rumda... beklentileri boşa çıktı. Skandalı Japon sermayeli gayri menkul soruşturan özel komisyon hareşirketi RecruitCosmos'un hisse kete geçmekte zaman kaysenetlerinı, 1984 yılında piyasabetmedi. ya sunulmadan once ucuza kapaSkandalla ilgili olarak tutuktıp 1986'da borsada işlem görmeye başladığında, dort misli fiyat lananların sayısı şu anda 12'ye tan satarak tatlı kârlar sağlayan yükselmiş durumda. ların arasında kimler yok ki... Sıradan insanların Tokyo'da tktidardaki Liberal Demokratik uzerinde yaşayacak bir metre kaParti'den eski Başbakan Yasuhi re alan bulmakta zorlanmasına ro Nakasone ve yine a>Tiı parti karşın, bir gayri menkul şirketiden şımdikı Başbakan Noboru nin değerlenen hisse senetlerinTakeshita ile her iki başbakanın den politikacıların yarar sağlakabinelerinde yer alan eski ve ye ması, halkın skandala olan tepni bakanlardan birçoğu, hisse se kisini daha da arttırdı. Kendisinden yardım isteyen doktora öğrencilerine, araştırmacüara da tam bir özveriyle yardınılarda bulunuyor: "Ben, vakıfım" diyor: "Bir çocuk, şimdi doçent oldu, on ay geldi. Bazen haftada iki gün... Sabah onda geldi, akşamın altısında gitti. Bir gün, 'Ücreti konuşmadık' dedim. Kızardı. 'Tabii hocam' dedi. 'Siz ne münasip görürseniz! 'Benim münasip şördüğiım ücreti verebilecek misin?' dedim. 'Vermeye çalışırım' dedi. 'On aydır seninle meşgulüm' dedim, 'yarın sen profesör olacaksın, doktora tezi vereceksin. Öğrencilerinle, benim seninle ilgilendiğim gibi ilgileneceksin. Ücret bu! Doğrusu da bu!" Hoca, "Ben niye bu işleri yapıyorum?" diye soruyor ve ekliyor: "Onu bir psikolog bilir. Ama bildiğim kadanyla ben bir hizmet yapıyorum. Zevk aldığım muhakkak. Yanlış yapıyorlar diye degil, bir şeyler öğreniyorlar diye zevk alıyorum." ANKARA (AA) Su kirliliği yönetmeliği idari usuller tebliği ile suda tehlikeli ve zararlı maddeler tebliği yayımlandı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan idari usuller tebliğine göre kurum, kuruluş ve işletmeler, tehlikeli ve zararlı maddeleh uygun şekilde zararsız hale getirdiklerini belgelemeleri halinde, ilgili idarece kendilerine uygunluk belgesi verilecek. Tebliğde, su ortamları için tehlikeli ve zararlı maddeler, tehlike derecesine göre dört sınıfa ayrıhyor. Alıcı su ortamı için "çok tehlikeli ve zararlı" maddeler şunlar: Akrimonitril, aseton siyanhidrin, benzen, cıva (2) klorur, PPDDT, disodyum hidrojen arsenat, epi klorhidrin, etil paration, etilen imin, gümüş nitrat, hıdrazin hidroksit, kadmiyum nitrat, kurşun tetra etil, lindan, merkaptan ve sodyum siyanür. Ağaçlan dırma çalışmaları 'Ah o yanlışlar' Yanlışlar... Ah o yanlışlar... Orhan Şaik Gökyay'ın, "bir Osmanlıca doçentine en koyu Osmanlıcayla verilmiş nefis bir yanıt" olan "Duçentnâme"yi ve "Destursuz Bağa Girenler" başlıklı zehir zemberek eleştiri kitabını yazmasına, "ignelevici, azarlayıcı" bir üslup kullandığı kanısımn yaygınlaşmasına yol açan yanlışlar... 1984'te ABD'de yayımlanan iki ciltlik "Orhan Şaik Gökyay Armagam'nın kapağına Hoca'nın adı "tuğra" biçiminde yazılmıştı da Mete Tunçay, "Osmanlı padişah tuğralannda" el muzaffer daima' (her zaman zafer kazanır) denir. Hoca için de 'elmuhacim daima' (her zaman hücum eder) yazdmalıydı!" deyivermişti... "Evet" diyor Hoca, "Benim dilim sivridir. Ama neden bu birbirinden beter yanlışlan yaparlar? Bir Bana bile bile kötülük etmeye kalkmışlardır. Londra'daydım. Türk Dili Dergisi'nde, Dede Korkut'la ilgili bir yazı: 'Orhan Şaik neşrinin artık hiçbir ilmî kıymeti kalmamıştır! Ben notlarımı bunu yazan doçente vermiştim. Geri istediğimde, 'Nereye koyduğumu bulamıyorum' dedi. Cahit Öztelli buldu: 'Orhan Şaik'in geri vermediği notlan, onun kitabındadır' dedi. Bunları, kendi kitabını bastırmak için yapıyor... İki: Seni beni hiçe sayıyor. Yani yanlış yapıyor, yanlış olduğunu belki bilmiyor 'ama o yanlış bana koyuyor' ya da 'bu adam, bu yanlışın farkına varmaz' dijor." Yanlışlar karşısındaki titizliğini, geçmiş yuzyılların bilim ve edebiyat yapıtlannı inceler, bugunku dile aktarırken de gösterir. Konuyla ilgili her aynntıyı bir bir ele alır. Bu alandaki çalışmlarının en onemli verimi, "Dedem Korun Kitabı"dır. 1100 sayfayı aşkın bu çalışmanın yayımlanmasından sonra bilim çevreleri Gökyay'ı "Dede Korkut'un tonınu" diye tanımlar olmuşlar. Azerbaycanlı bilim adamı Cemşidov, bu kitabı "Dede Korkut Kitabhanesi" olarak nitelemiş... Hoca, aiçakgonullülükle, "Çalışmaya başlamışsam" diyor, "Aklıma yemek gelmez, kahve gelmez, dinlenmek gelmez. Dedem Korkut, İngiltere'nin uninudur bir bakıma. Orada üniversite külüphanesinden bana yarayacak allmışyelmiş kitabı eve taşıdım, kimse bir şey demedi. Yalnız olduğura için, geceleri üç bu(Devamı 17. Sayfada) DİYARBAKIR (A A) Antikçağda Aşağı Mezopotamya 'nın kereste ihtiyacmı karşılayacak kadar sık ormanlara sahip olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yeniden ağaçlandırılmasına çalışılıyor. Bu amaçla, Diyarbakır ve Mardin 'de 10 bin hektarlık bozuk baltalık alan, enerji ormanma dönüştürüluyor. Diyarbakır Orman îşletme Müdürlüğü 'nce yürütülen çalışmatarda, bugüne kadar 4 bin hektarlık alan tel örgüyle çevrilerek, canlandırma kesimleri yapıldı. 10 bin hektarlık alanın iemizlenmesi ve korumaya alınması da bu yıl sonuna kadar tamamlanacak. Doktorların parasız bayramı ANKARA (AA) Ankara Tabip Odası, 14 mart tıp bayramı yaklaşırken, hastane başhekimliklerine bir yazı göndererek, doktorlara maaşlarından avans verilmesini ya da vergi iadelerinin erken ödenmesini istedi. ATO Başkanı Dr.Selim ölçer, 14 mart günunün, doktorların ve diğer sağlık personelinin birlik ve beraberlik günü olduğunu belirterek, "Doktorlar geleneksel olarak, 14 mart günlerinde balo düzenlerler. Ancak bu yıl ekonomik yönden büyük sıkıntı içindeler. Maaşlarını ayın 15'inde aldıkları için de hiç paralan kalmadı" şeklinde konuştu. Ölçer, üyelerinden gelen talep üzerine, hastane başhekimliklerine bir süre önce bir yazı gönderdiklerini kaydetti. yaprnıştım, ancak zaman birçok ilişki gibi bunu da kemirdi" diyor. Kıskanç, dikkafalı ve aklına koyduğunu yapan Madonna, en büyük hatasınm sabıryıllarda gençliğin en ünlü "idol"ü. Bütün dünyada aynı anda ekranlara ge sızlık olduğunu söylüyor SirenFilm adlı yeni bir sınema firması da kuran len Pepsi reklamıyla, yeniden pop pazariamanın doruklarmda geziniyor. Ma Madonna'nın şu anda en çok şikâyet ettiğı konu uykusuzluk. Genellikle şiddonna. 5 milyon dolar aldığı Pepsi reklamının aynı zamanda yeni çıkan al dete dayalı düşjer gördüğünü belirten ünlü pop yıldızı, "Rüyalanmda babümü "Like A Prayer" için de iyi bir destek olduğunu söylüyor. Çunkü plak zen birileri beni izliyor, bazen de orta yerde çınlçıplak kalıyorum" diye yakışirketleri reklama fazla para ayıramıyor. Reklamdakı muzik, yeni albümün nıyor ve bazı geceler hiç uyuyamadığını söylüyor. Madonna ABD'de siyahde ilk parçası. Stern Dergısi'nin Madonna ile yapılan bir söyleşiden yayım ların yoğun yaşadığı Potniac'da büyüdüğünü ve küçüklüğünden beri siyahladığı bölümlerde pop yıldızı "Ben eski kafalı bir kızım. Romantik bir evlilik lara özendiğini belirtiyor. Madonırfmn uykıtsuz geceleri % 'Çiçekleri korumuyoruz' Her on kişiden birinde sarılık var Prof. Dr. Sadun Koşay, sarılık hastalığı taşıyıcılarımn Türkiye'deki oranının yüzde 812 dolayında olduğunu, aynı oranın İskandinav ulkelerinde binde bir olduğunu hatırlattı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Turkiye'de sarılık hastalığı taşıyıcısı olan kişilerin oranının yuzde 812 civarında olduğu belirtilerek, aşılama konusuna gereken önemin verilmediği ileri süruldu. Dokuz Eylül Universitesi Tıp Fakultesi oğretim üyesi Prof. Dr. Sadun Koşay, onemli bir toplumsal hastalık olan sanhğın, "karaciğer dokusunda illihaplanma ve karaciğer hücrelerinde işlev bozuklugu"' şeklinde tanımlanacağını bildirerek, "Ozellikle B tipi sarılık, karaciğer sirozuna ve kansere yol açması bakımından A tipine gore daha tehlikelidir. Yılda dıinyada 2 milyon kişi sarılık nedeniyle ölmekledir. Bu rakam, bize gore gerçek rakamdan daha düşük bir tıir, çiinkii bütün sarılık vakaları ozellikle az gelişmiş ülkelerde yetkililere bildirilmemektedir" dedi. Dünyada B tipi sarılık geçiren, ancak daha sonra tekrar virusle karşı karşıya kalan ve hastalık belirtileri göstermeyen "200 milyon taşıyıcı" bulunduğunu vurgulayan Prof. Koşay, B tipi sanhğın yuzde 20 oranında karaciğer sirozuna, yüzde 5 oranında da kansere yol açtığını söyledi. A tipi sanhğın gripal enfeksiyon tarzında başladığını ve yaklaşık 10 gün sonra sarılığın ba»ladığını belirten Prof. Koşay, sözlerini şöyle surdürdü: "Sarılık insan dışkısıyla bulasmış su ve yiyeceklerin ahnmasıyla bulaşmaktadır. Altyapı hizmetlerinin yetersiztiği, sosyoekonomik diızeyin düşuklüğü, kişisel temizliğe özen gösterilmemesi durumlannda hastalık oranı artmaktadır. B tipi sanlık hastalığında sanlık belirtisinin gozlenmemesi çok tehlikelidir. Çiinkü hastalık anlaşılamamaktadır. Sarılık geçirenlerde normal insanlara göre 200 misli daha fazla kanser göriılme şansı vardır.' Kan bankalarının verilerinegoreçeşıtli ulkelerde hastalığı taşıyıcı kişilerin oranı konusunda bilgi veren Prof. Sadun Koşay, "İskandinav ulkelerinde taşıyıcılann oranı binde 1, İngiltere, ABD ve tsviçre'de binde iki, tspanya'da yüzde 2, İtalya ve Japonya'da yüzde 3, Yunanistan'da yüzde 7, Türkiye'de ise yüzde 8 ve 12 civanndadır" dedi. ADANA (AA) Türkiye'de, doğaya ve çiçeklere yeterince sahip çıkılmadığı bildirildi. ÇÜ Ziraat Fakultesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erdoğan Gültekin, insanların, doğanın birer parçası olduğunu, ancak insanların doğaya ve dolayısıyla çiçeklere gereken önemi vermediğini one sürdü. Gültekin, ulkemizde halkın çiçeklere ilgisiz kaldığını bildirerek "Şunu üzülerek belirtmek gerekir, dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'deki kadar çıçek tahrip edilmiyor" diye konuştu. Gültekin, çocuklara aile eğitimi sırasında, çiçek sevgisinin de aşılanması gerektiğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear