Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER âlıvye" uyruğundan sayılıp, nufusa geçırılmelerıy dı Otuz ıkıncı Osmanlı suitanı Abdulaziz'ın (186118^6) Avrupa gezısınde berabennde göturduğu Velıaht Mural Efendı ıle Şehzade Abdulhamıt Efendi'nın İngıltere'de kendılerıyle tanıştınlan her genç kız ve kadın hakkında sovledıklerı, gelecefın devlet yonetıcılerının, kadın kulları ıçın hıçbır çağdaş gehşmeye onculuk edemeveceklerını belırtmesı yonunden çok ılgınçdır Abdulaziz'ın A.vrupa gezısının hemen ardından artık yabancılar da Osmanlı ulkesınde Hıcaz dışında mulk sahıbı olmava başiarlar Islahat Fermanı'nda bıldırılen duzenlemelerı sıkı ızlemeye alır1 lar, bu konuda nota ustune nota venrler Örneğın Fransızlar eğıtımde "ıslahat" dıye tutturup Fransızca eğıtım yapacak Galatasaray Sultanısı'nın gecıkmeden açılması ıçın vonetımın ustune varırlar ardından ılla "darulfunun" dıve zorlarlar Osmanhya "çağ atlatmak" ıçın ellerınden gelenı esırgemezler' Böylece çağdaşlaşan Osmanlı (') "nısa taıfesı"nı anımsar, basın, kadın konusunu ele alır "... Kuş, bır kanatla nasıl uçamazsa bekâyı nesıl dahı yalnız erkekler, yahut yalnız kadınlar ıle mumkun olmaz (...) Belki umumu uzennde erkek cınsi, kadın cınsine nısbet olunca daha akıllıdır..." dıyerek goruş bıldırır Bu konuda ıçten ve ınançlı bır uğraş \eren Namık Kemal de, "... Ne zamana kadar valıdeler kızlannı satılık meta gibı, seneierce her gun, bır esirci bakışlı gonıcunun onune sureceklerdır (...) İntıbah. ıntıbah! (Lyanın, uyanın)" dıye haykırmaktadır Bu uyarı, otuz vıl sonra da olsa kadınların bır kısmınca değerlendırılmış kı 1899'da kadınların çıkardı|ı bır gazetede, '\\araus ve (erbıyenın gereğı, kadınların yalmzca evde oturup dışıan.va çıkmaması, yahut çıktıklannda sıkıea ortunmesı degıldır..." dı yebılmışierdır Meşrutıvet'ın ıkıncı kez ılanıyla (1908) oiuşan özgurluk ortamında buyuk kent kadınlannın peçeye başkaldırışı gorulur, sokaklarda kadınlar peçesız dolaşmaya başlar, dahası "Her Muslumanı çileden çıkaracak bır davranışa geçerler, sokakta erkeğe hıtap ederier." Şerıatın çığnenıp elden gıttığını gören, orneğın aydın yonetıcıler tez onlem alırlar "Bır kadınla konuşurken suçustu yakalanan erkeğe 100 kuruş para cezası venlecek, kadın ıse falakaya yatırılacaktır" Yonetımde bulunan Ittıhat ve Terakkı ıktıdarı "kadının dogal ozgurluklerine sahıp olduğu" go ruşune ınanıyorsa da 1911'de Istanbul Muhafızı Cemal Paşa tarahndan "Kadıniann ortalarda, çarşı pazarda dolaşmalan" kesın bıçımde sınırlandınlıyor, bır bakıma yuz yıl öncekı yasaklama yınelenıvordu'1 Oysa kırsal kesımde va da ıpek, halı, tutun, ıncır ışınde kadının ellerı nasır tutup, tabanları çatlarcasına, gereğınde erkeklerle bırlıkte, çalışmasına, uretmesıne goz yumuluyordu Hıçbır sağlık koşulu gozetmeksızın hamıle kadınlar, ıpek, tutun ışlıklerınde (atölyelennde) gunde 14 saat çok duşük ucretlerle çalıştınlıp, Osmanlıva "çağ atlattırmanın" faturası bu gıbı emekçılerın sırtından odenıyordu Bu yuzden kentlı kadınlara uygulanan kımı baskı ve kısıtlamalar bu emekçı kadınlara pek ulaşmıyordu Yınede Ittıhat ve Terakkı'nın kadın konusundakı ınançlı uğraşıları göz ardı edılemez Nıtekım 1913'te kurdurduğu "Mudafaaı Hukukı Nısvan Cemıyetı" yılmayan çalışmasıyla, oğretmenlık dışında ılk kez bır kamu kuruluşunda, Telefon Şırketı nde, kadının gorev almasını sağlavarak bu yolu açmıştı Ne var kı bu gıbı asamalar kadını "ıkıncı sınıf kul", "ıkıncı sınıf vatandaş" yapan temele dokunmuyordu Başka bır anlatımla Erkeğın don kadın almasına, onun "boş ol" demesıvle gerçekleşen boşanmaya, hulle>e bır çözum getıremıyor, mırası erkek kardesleeşıtce boluşememesı, mahkemelerde kadının tek başına tanıklığının geçerlı olmaması gıbı eşıtsızlıklen de ortadan kaldıramıvordu Sultan Reşat'ın damadı, Ittıhat ve Terakkı'nın Enver Paşa'sı "uç boş ol" ıle kaıısını boşayıp yenıden evlenmek ısteseydı, "devletlu, ısmetlu Hanım Sultan Hazretlen" ıçın "hullecı" kım olurdu acaba 9 Gerçı 1917'de İttıhat Terakkı ıktıdarında çıkarılan "Hukuku Aıle Kararnamesı" adlı vasa, kımı haksızlıkları bıraz olsun torpulemek ıstemıştı orneğın "çok karılığın uygulanabılmesının ılk kadının ıznıne bağlanması" ya da "nıkâh akdının mahkeme karanvla oluşması" gıbı Hukukçular, htıhatçıların bıne yakın yasa yaptıklarını, bunların arasında şımşeklen en çok uzenne çekenın, en çok eleştırılenın ayrıca ıktıdar değışıklığınde ılk kaldınlanın (1919'da) bu yasa olduğunu belırtırler Tanzımat'ın az oncesınden 20 yVın başlarına kadar ula$an sureden alınan bu kesıt, bıze kadının ıkıncı sınıf kulluğunu, ıkıncı sınıf yurttaşlığını temelınden sokup atacak hıçbır venılıkçı atılımın gerçekleşmedığııu gösterıyor Gerçekleşemezdı de 3 Kasun 1839'dan 5 Aralık 1934'e Ulaşan Kadın Ne yazık ki gunumuzde, 90 yıl once "kadınerkek eşitliğinden" soz eden, ortunmenin "namus ve şerefin korunması demek olmadığını" ileri suren Osmanlının kimi torun çocukları, onJardan daha geriye "programlanıp" ortalara salıverilmışlerdir...* Turk kadımnın Ataturk'e şukran borcu, 55 yıl sonra böyle mi ödenmeliydi! PENCERE Liberal 5 ARALIK 198i MERİÇ KARACAOVALI Tanznnat'ın başlangıcını tanhçıler genelde III Selım'e kadar genye gölururler, Tanzjmat, III Selım ıle II Mahmut dönemı değışımlerının bır uzantısıdır derler Bu apdan bakılınca m . Sdim'ın (r89J807) "Nızamı Cedıt" ordusu, Osmanlı >aşamında onemlı bır değışıklıktı Bu değışıklığın en çarpıcı bıçımde goninduğu alan gıyımkuşam olmuştu Çunku bu atılıma, engelleyıcı kesımden gelen ılk ses buraya yonehktı "Askere selre panlolon ghdirip imanına halel getiren padişaha, Allah (evfıkatını (yardımını) çok gonır" dıyerek, yeruljğın >olu kesılmıştı Oysa III Selım de dedelerı gıbı "dın ve devlet" ıçıtı uğraşmaktadır "De\let ıçın" vaptığı Nızamı Cedıt öfkeyı ustune çekınce, sultan, "dın ıçın" gerekenı yapmak uzere "nisa taifesı"ne yonelır Çunku tam o sırada kadınların kantarın topunu kavinp "çarjıda, pazarda renklı feracelerle dolaşarak edepsızlık ettıklen" saptanınca, III Selım tez buvruğunu yayımlar "Fimabaal (bundan bovle) açık renk ferece ve badden zivade yaka gı>me\ıp, herkes edebıvle olması, ıktıza edenlere (eerekenlere) tenbıh edilecek, bu binm elbiseler de yasaklanacak..." Ne var kı kadının gırmesı kısıtlandığı çarşı pazarda, dolavısıyla tıcarelte "îngılterelu mustemınler" tam anlamı>la cırıt atmakta, ılkın Iı manlarda, ardından "Memalıkı Osmanıye"nın her köşesınde, yerlı tuccarın çok alfında bır vergıyle, "Devletı Alıyye"nın tum ıç, dış alım satımını avuç ları ıçıne alma sa\aşımını vermektedırler III Se lım'ın, kadınlan çızgıyegetıren fermanı bunlara pek etkılı olmaz, ulkede doruk noktasına tırmanan ruş vetle sorunlarını çozumleme yolunu tutarlar Otuzuncu Osmanlı padışahı II. Mahmut'un (18081839) neredevse "Tanzımat'ı ılan edeceğı" görüşu yaygındır Yerulıkçı yonu ağır basan sultan, ul kede bırçok "ıik"lenn öncusudur Orneğın ılk nu fus sayımını yalmzca erkek kullarınj saydırarak ger çekleştırır Demek kı hunkârın topraklarında "kadın Osmanlı vatandaşı" yoktur O>sa Kabakçı Mus tafa, sarayı bastığında, haremın kadınlan canlan pahasına onu kaçınp kurtarmışlar, böylece "devletı âlıyyenın bekâsı"nın bılıncınde olduklarını ka nıtlamışlardı Yarı Avrupalı gıysılerle tstanbul sokaklannda dolajan II Mahmut, her ne kadar amcaoğlu III Selım'ın kadınlar ıçm koyduğu gıvım kuşam, sokağa çıkma yasaklarını gevşetmemışse de bu konuyla bağlantılı ılgınç bır ferman çıkartmıştır "Bundan boyle hamamlarda gayrı muslım kadınlar da Musluman kadınlar gibı nalın gıyebıleceklerdır." öte yanda, ulkenın "subyan okullan"ında (mahalle mektepien) ılkoğretımın II Mahmut'ça zorunlu kılınmasının, geleceğın "nısa taıfesı"nı oluştu racak kız çocuklan ıçın de geçerlı olduğunu duşun mek boşunadır elbet Yıne de 45 >aşına ulaşan ta lıhlı kızların, bu >aşlardakı erkeklerle bırlıkte (Kuran okumayı, namaz kılmayı oğrenmek ıçın) bu okullara gıdebılmelerı "afakârnı şer'i jerifi" (kutsal şerıat kurallannı) konımakla vukumlu sultanın onlara cesur bır "ıhsanı"dır Oysa aynı "şer'ı şenf'te yer alan "faızın haram oluşu" göz ardı edılıp, yuzde sekız faızlı Haane bonolan çıkanhverrrus, "devlet ncalı"nın bırçok u>esı, (Ermenı, Rum ve Musevılerden oiuşan) Galata saıraflarıyla vaptıkları faızlı alışverışlerle, buyuk ser \etler edınmışlerdır Kadın ilk kez anımsandı 1839 Tanzımat, 1856 Islahat Fermanları ıle tum kulları ıçın bırçok bakımdan eşıtlık, alabıldığınce ozgurluk, guvence öngoren, bıreydevlet ılışkılerı nın duzenlenmesı>le ılgılı ozverılerde bulunan Abdulmecit'ın (18391861) yaptırdığı nufus sayımında kadınların da sa>ılıp yazılmaları, acaba kendılerıne bır soluk alma ıznının habercısı mıydı1' Kadınlara ozgu turlu yasaklamaiarla örulmuş şerıat kurallarından kaynaklanan kımı kısıtlamalarda bır hoşgoru belırtılen olabılır mıydı' Çunkü Tanzımat'ın ılanıyla bırlıkte, toplumun bazı etkınlıklennı duzenlemek ıçın art arda laık yasalar çıkartılıyordu Örneğın Tıcaret Yasası olduğu gıbı Fransa'dan aktarılmıştı Dahası, hazırlanan yenı Ceza Yasası da şer'ı yasalardan aynlmış, "faiı" de artık butun kurumlarıyla yerleşmış, Islahat Fer manı'nda muştulanan banka Osmanlı Bankası da kurulup tüm faızlı ışlemler yurutulmeye başlamıştı Bu durumda "şerıat bir noktadan delinmış" sa yılamaz mıydı7 Kadınların renklı feracelen ıçın der hal başkaldıran "ılmıye sınıfı"ndan ıse hıçbır ses çıkmıyordu Öte vandan Islahat Fermanı'nda, özeliıkie yer verılen eğıtımle ılgılı duzenlemelerde kadınların oğrenımıne yansıyacak hemen hıçbır ız yoktu 19 yy'nın ıkıncı yarısında koskoca Osmanlı ulkesınde kızlar ıçın henuz tek öğrenım kurumu vardı Mahalle mektepien Abdulmecıt'ın annesı Bezmıâlem Valıde Sultan'ın yaptırdığı "Valıde Mektebı"nın açılışına padısahın kuçuk kızı Fatma Sultan'ı da getırmesı büyük bır yenıhktı Ne var kı bu durum, bu okulda kızların da öğrenım göreceğı anlamını tasımıyordu lyı Fransızca bıldığı ıçın dönemın Fransız dergı ve gazetelenne abone olan, elçılıklerdekı balolara katılan, erkekler ıçın rüştıyeler (*) (ortaokul), öğretmen okulları, mulkıye açan Abdülmeeıt'ın, kadın kulları ıçın yaptığı tek yenılık, onların "devletı Sonuç Yukanda sozu edıldığı gıbı şenatın davandığı temel dıreklerden bırı, 1400 yıl oncesı Arap kadınına getırüen vasaklamaları, kısıtlamaları ıçeren yasalardı Şerıatla yonetılen Osmanlı ulkesınde, "şer'ı ş e n f dışında kımı vasalar vapılabıhr, dahası şerıatın "haram" saydığı faız, "mubah" olabılır, Osmanlıya "çağ atlatmak" ıstenır, bunun gereğı Osmanlı, bazı ozellıklenru bırakabılır, ama kadına öz gu şerıat kurallarına dokunulamazdı Oysa gerçek çağ atlamanın, onun temel koşullanndan olan, dınsel baskı ve kısıtlamaJardan sıyrılıp, kurtulmuş, laık bır yaşamla sağlanacağı kabul edılebılseydı, Osmanlı'ya çağ atlattırılmaz, bunu kendı yapardı tşte laık Turkıye Cumhunyetı, Atatürk'un önderlığınde bunu gerçekleştırdı, 1926 Yurttaşlar Yasası ıle genç cumhurıyetın kadınerkek tum yurttaşları uygar bır yaşamın gereğı olan yasal haklarına kavuştu Kadınlar ıçın eksık kalan polıtık haklar da 193O'da beledıve meclıslerıne seçme, seçılme, ardından da 5 Aralık 1934'te kabul edılen yasayla TBMM'ye uye seçme ve seçılme hakkı sağlanarak tamamlandı Ne yazık kı gunumuzde, 90 yıl once "kadınerkek eşıtlığınden" soz eden, ortunmenın "namus ve şerefin korunması demek olmadığını" ılerı suren Ösmanlı'nın kımı torun çocukları, onlardan daha genye "programlanıp" ortalara salıverilmışlerdir • Turk kadırunın Ataturk'e şukran borcu, 55 yıl sonra bdyle mı ödenmeliydi? (•) Kımı lanhpJer, ılk kız ruçtıyesı ıçın 18611 venrler Kajnakça • Ttıuımıl <1940) E. Z. Karal, R. Ş. Suvla, Y K Tengırşenk. S C Anlel Z F Fındıkoglu • Mufassal Osmanlı Tarihı (1963) cilt, 6 • T Z Tunava Turkne'de Sı>«al Partıler, cıli. 1 (1984) • H V Ydıdedroglu Aile Hukuku (1965) • Tanb vr Toplum, 7 Temmuz 1984 HESAPLAgMA BURHANARPAD Tütengîl On Yıl Once Oldürülmüştü ^ 58 yıllık omrune çok şey sığdırdı Tutengil. Yaşamıyla Turk eğitimine hizmet etmenin en guzel orneklerinden birini verdi. 1979'da bir sabah evinden universiteye ders vermeye giderken vurdutar onu. Bilim yoiunda, demokrasi yolunda şehit oldu. Küçük Gerçekler... Yabancı bır ülkeye, bırkaç günluğune de gıtmış olsam önemsız görünümlu bırçok şey gozume çarpar Oysa, yabancı ulkede kalmanın amacı doğa, tarıh, kultur alanında yenı bır şeyler tanımaktır Vıyana'ya her gıdışımde, günlük yaşamda bır sürü ayrıntı arasında küçük kuçuk gerçeklerı ılk görürmüş gıbı olurum Sağnak bır yağmurdan hemen sonra sokaklar ve kaldırımlar kupkurudur Pantolonlarınızda VB papuçlarınızda çamurun "ç"sı bıle yoktur Istanbul'dan gelmış bırısı ıçm şaşırtıcı bır gerçek1 Nedenını anlamadan bır sure duşunürsunuz' Sonunda durumu kavrayınca daha da şaşarsınız Büyük laftan, abartmalı sozden kaçınmasını bılen sıradan ınsanların kafayı çalıştırmayı, düşunmek dıye bır şeyler olduğunu kavramış olması1 Vıyana'yı son goruşumde boyle oldu Yağmur sularını toprak altı kanallara veren mazgalların üstünü naylonla örtmüşlerdı Ruzgânn getırdığı çopler ve kuru yaprakları bır ıkıncı temızlık ışçılerı gorup alıyorlardı Tikanma bu yoldan onlenıyordu Oysa bızım Istanbul'un kımı yollarında uygulanan mazgallar yrJlardır tıkanıktır En hafif bır yağmur serpıntısınde bıle kaldırımlarda derecıkler oluşur Kaldırım derecıklerınden kaçınayım dıye çabalarken yoldan geçen bır otomobılın zıfsuyla tepeden tırnağa çamur olursunuz Yurtdışına, ınceleme gezılenne gıden üst düzeyde burokratlarımız ve beledıyecılerımız bu kucuk gerçeğı bılmem hıç farkettıler mı' Belkı de hep kurak aylara rastlamıştır bu gezıler' Ya da gundüzlen alışverışten, gecelerı eğlence yerı dolaşmaktan vakıt bulamamışlardır' 1 Habsburglar Imparatorluğu gorkemlı havasının estığı Vıyana nın ana caddelerınde (şehır merkezı bırıncı bölgeyı çepe cevre saran genış ve bırbınnın devamı Kaertnernng, Opernnng vb) de ağaçlıkh orta yollar kımılerınde hem tramvay geçıyor, hem yayalar yuruyor Nasıl oluyor dıye duşunurken ılgınc bır durum göz'jme çarptı Yayalara aynlmış olan toprak parçasında çımler vardı Çımlerın çığnenmesını onlemek ıçm sık dokulu teller döşenmıştı Günlerce şaştım kaldım Kımın aklı, dıye Vıyana Beledıyesı Bahçeler ve Parklar Müdurluğu olmalıydı1 Bızde de buna benzer bır kuruluş vardır bıldığım kadarıyla Neler yaptıklarını ve yapmadıklarını gunumuz Istanbul'u gozler önune sermektei Istanbul'da bır başka çarpıklık goze çarpıyor Otomobılı yaya kaldınmına çıkarmak ıçın hafıf meyıllı bır rampa yapılıyor Bunu yaparken rampayı ana yoldan başlatrycrlar Böylece araçların hızlı geçtığı yolda engeller oluşuyor Oysa, başka ülkelerde bu uygulama daha başka yapılıyor Rampa kaldırımda bır parçayı çıkarıp atmakla gerçeklesıyor Vıyana'yı Vıyana yapan ozellıklerın başında genış caddeler, 19 yuzyıl mımarlık orneğı yap/lar, yeşıl alanlar ve parklar gelır Bakımlı ve sağlıklı kaynağı yeşıl alanlar ve parklar Vıyana şehır parkı basta gelır" Şehır parklarının ınsan sağlığı ıçın önemını goz onünde bulunduran Vıyana Beledıyesı bu konuda aşırı tıtızdır Parkın önemlı bır bölumu emeklı yurttaşlara ayrılmıştır Günun değışık saatlerınde parka gelen emeklıler sıra arkadaslanyla soyleşırler, gazetelerını okurlar. elden getırdıklerı ekmeklerı ufalayarak kuşlara serperler Vıyanalıların parklara verdığı onemı belırtmek ıçm şımdı çoktan unutulmuş bır olayı yıne anlatacağım Yınelemekte yarar var Istanbul'da Hılton Oteh'nın açılış torenıne Istanbul Beledıyesı'nın çağrılısının çağnlısı olarak gelmıs olan Mıster Konrad Hılton, donüşte Vıyana'ya uğramıstı Vıyana'da da bır Hılton acılsın ıstıyordu Ne var kı gorusrneler daha baslangıçta kesıldı 2ıra mıster Konrad Hılton, otelın Vıyana şehır pakkında yapılmasını ıstıyordu Oysa Vıyana Şehır Meciısı partı ayrımı gozetmeksızın, buna şıddetle karşıydı Yurttaşlann sağlık kaynağı vermeyız dıye kestırıp atmıstı Ne var kı Avusturya bır uzlaşmalar ve hoşgoruler ulkesıdır Sonunda otel şehır parkının karşısında bulunan hokey alanında yapıldı Istanbul'da ıse benzerı ısteğe sevıncten eteklerı zıl çalarak boyun eğdıler Gobek danslı tören o gunlenn cumhurbaskanı ve beledıye baskanı ve hukumetın ılerı gelenlerı sevıncle katıldılar Taksım bahçesı, Elmadağı ndan başlayıp Macka'ya uzanan yesıl alan da otele kurban edıldı Dolmabahce yamaçlarında gokdelen oteller yukseltmek kavgası suruyor Kuçuk gerçeKİer buyuk olayların habercısid' ARSLAN KAYNARDAĞ Felsefeci Türk halkının, Turk bıhm dunyasının her zaman kendısıyle övuneceğı Prof Cavıt Orhan Tutengıl'ı on yıl önce bugun kaybetmış tık Ülkeyı karanlıklara boğmak ısteyen guçler, böyle bır ınsanı 7 Aralık 1979 gunü öldurdıiler Onun olumuyle yen kolay doldurulmayacak bır kultur adamını, gerçek bır dostu yıtırmenın acısını tattık Tutengıl'e olan sevgıde bırleşmek şu anda tek avuntumuz. Bana öyle gelıyor kı onu şımdı eskısınden daha lyı anlıyor, daha çok sevıyoruz Tutengıl'ı Edebıyat Fakultesı Felsefe Bölumu'ne gırdığım yıl tanımıştım. Derslerde, semınerlerde karşılaşıyorduk Anadolu'dan gelmış bır halk çocuğu, ılgı alanı genış bır oğ ılgısının ne denlı eskı, ne denlı kokten olduğunu belırtmek ıstıyorum Felsefe ıle toplumbılım arasında boyle bır karşılaştırma yapılmaması gerektığım daha sonra o da çok ıvı anlamıştı 1944 yıhndaydık, fakültede bir konferans duyurusu yapıldı Konu şu ıdı, "Turkıye nasıl kurtanlabılır 9 " Pekı böyle bır çarpıcı konunun konferansrencı ıdı Onu bır gun arkadaşlarıyla tartışır çısı kımdı9 Az sonra oğrendık kı arkadaşımız ken gördum Konu şu ıdı Felsefe mı, sosyo Tutengil verecektı bu konferansı Kurtarmak, lojı mı önemlıdır7 Bıraz çocukça olan tartış kurtarılmak da ne oluyordu0 Çok geçmeden ma buvudu, bır öğrencmın basıt sorunu ol her şey anla^üdı Konferansçımız toplumbılımmaktan çıktı Tutengil, "Ulke ışlennde fel cı Prens Sabahattın'ın "Turki>e Nasıl Kurtasefeve mı, sosyolojıye mı daha çok onem nlabılır?" adındakı kıtabından soz edecektı venlmeh" dıye sormaya başladı Kımı "felsefe" Konferans verıldı, ılgıyle ızlendı Prens Sabadıyordu, kımı de "sosyolojı ıle felsefenın eş hattın, daha sonra Tutengıl'ın fakulteyı bıtırdeğerde olduğunu" öne suruyordu me tezı oldu ve bu konu uzerındekı ıncelemeTutengil, memleketın o kadar buyıik sorun lerını son vıllanna kadar surdurdu ları varken felsefenın kendısını ıkıncı derecede ılgılendırdığını, soyut değıl, somut şeyler Tutengıl'ın o vıllarda bır de dergı gırışımı le uğraşılması gerektığım o gun kesın bır dıl vardır Degirmen adında bır dergı çıkarırdı, oradakı bırçok yazıları kendı yazardı Sanınm le sovlemıştı Bu anımla Tutengıl'ın toplumbılıme olan (Arkası 16 Sayfada) Sevsınler lıberalı Ceketı, pantolonu utulu, kravatı düzgun bağlanmış, saçları taralı Kalıp kıyafet yennde Kbkteyllerde ıçkı bardağı elınde, gece kuluplerıne gıder, kansı son moda gıyınmeye bayılır, başı açıktır hanımın, mını eteğe bıle hayır demez Dans eder Şu cânım Turkıye'de karısı dans eden polıtıkacı ne olur 7 Liberal • Ya polıtıkacı bıyığını "sünnetı şenfe" uzenne kırpıp "hanımmın" da başını bağlasaydı ne olurdu? Muhafazakâr' Hanım az buçuk "tesettur"e uyuyor, kocası da kokteyflerde, resmı yemeklerde davetlerde ayran ıçıyor, cuma namazlarını kaçırmıyor taıfeı n/sa"ya yukarıdan bakarak erkeklığını vurguluyor Turklslam sentezı' * Muhafazakârlar bır yanda LıberaJler bır yanda Hangısını yeğlersın' Elbette lıberalı, değıl mı? Yafıu, adam hıç olmazsa uygar Nasıl uygar? Sırasmda ıçkı ıçıyor, dans edıyor, gece kuluplerıne gıdıyor, kadınh erkeklı toplantılara katılıyor ya Karısı da moda dergılerının bırını alıp bırını bırakıyor, sosyeteye hayran, o dukkân senın, bu butık benım demeden "monden" yaşamın gıysılennı arıyor Liberal çıft "ham ervah" değıl, "sofu" değıl Ama liberal polıtıkacı sıyaset yapmak ıçın gerekırse camıye gıdıyor, gösterış namazı krlıyor Sevsınler lıberalı' • Sayın liberal cezaevlerındekı koşullar ıçın ne söyleyek r > Hımmm Devlet duşmanlarını beş yıldızlı otellerde ağırlayacak değılız ya? 141 142, 163'uncu maddelen kaldıracak mısınız? Devletı de düşunmek lazım Nasıl'' Ceza Kanunu'nda bu maddeler kaldırılınca doğacak boşluk nasıl doldurulacak? Cıddı devlet adamı gıbı düşunmek ve tartışmakta yarar var, acele edılmemelı, toplumsal bır "consensus" gerekıyor Avrupa'da olanlara ne dıyorsunuz? Izlıyoruz, değışımın Turkıye'ye ne bıçımde yansıyabıleceğını hesap edıyoruz Aslan liberal * Bır ulke kı 12 Eylül faşızmının delı gomleğı ıçınde çırpınıyor, bır ülke kı çağdışı hukuk duzenıyle özgurlukler yasaklanmış, demokrasi kısıtlanmış, aslan liberal butun bunları değıştırmek ıçın kuçuk parmağını kımıldatmıyor ışkencelerı soğuk gözlerle ızlıyor, çoluk çocuk komunıstlık suçundan kelepçelenıp hapıshaneye atılıyor kıtaplar toplatılıyor yakılıyor, aslan lıberalın kılı kıpırdamıyor Ama gece kulübune gıdıyor ve de karısı mını etek gıyıyor dıye liberal oluyor Sevsınler lıberalı' * Turkıye'de her şey gıbı "liberal" kavramı da yozlaştırıldı Batı'da liberal lıberaJlığını özgurlüklerı genışletmek ıçın savaşım vererek kanıtlamıştır, tanhın bır dönemecınde ınsanlığa katkısı buyuktür Bızde ıstersen ozgurluk duşmanı ol ya da demokrasıyı umursama, ışkencelere goz yum, yıne de liberal olabılırsın Surat matruş Kravat yennde Sonra günunu gün edan ışadamlarıyla al takke ver kJtâh, sıkı fıkı ılışkıler Ama asıl ış hanımda Batı'da liberal polıtıkacı dunya görüşüne ve özgürlukçu tutumuna bakarak saptanır, bızde liberal polıtıkacı kansına bakarak saptanıyor Eğer polıtıkacının eşı başını örtmuyorsa, dekolte gıyınebılıyorsa mını eteğı sevıyorsa, adam liberal oluyor Sevsınler lıberalı Ö n c e kılık kıyafet AĞLAMAK VE GÜLMEK llhıo Selçuk > bası 3000 Iıra (KDV ıçmde) Çağdaş Yavmlan, TUrkocağı Cad 3941 Cağaloğlu Istanbul EVRAKLARINIZ Ciltleyin, Kaybolmasın /p£5\ ISTANBUL BAROSU'NUN \ S / İNSAN HAKLARI GÜNÜ TOPLANTILARI (TCY'nin 141, 142 ve 163. Maddeleri) • 9 ARALIK 1989 CUMARTESI 09 30 AÇILIŞ 10.00 BIRINCI OTURUM Oturum Başkanı Konu Bıldırıyı Sunan Tartışmalar Istanbul Barosu Başkanı Av Turgut KA2AN ın açış konuşması Av Hasan Basrl AKGİRAY Devletın korunması kavramı ve ınsan hakları Ord Prof Sulhl DÖNMEZER Prof Or Koksal BAYRAKTAR Av Gulçln ÇAYLIGİL Prof Dr. Ersan İLAL Doç. Dr. Yucel SAYMAN # "Insan Haklan kavramında yenı anlayış ve sımrlamalar Prof Dr Cetin ÖZEK Prof Dr Sahir ERMAN Doç Dr Fazıl SAĞLAM Av Nusret SENEM Prof. Dr. Duygun YARSUVAT KALMASIN ! C zeTi pıastık Scıral Z ıt Vta» naniı a her tu'tu raoor 'ertrf vb üc*jmanlar nızı 1 surat e c Ifleyifi ^e 5' ^'alı* 9S9 'anhıne r «ada sşağıcakı tampanvanzcan r vararanmak çın u fen bızı ara, n Dünya pazarlarına açılan pencere: Cılt Makınası + 300 adet Spıral + 6 paket ozel kapak» l yıl garantı 899 000 + KDV Sorular Yanıtlar Hcralb Sribunc M5M AMMUU Vt tBOAM SAH ITB ft! (?5 mak Sok 1/1 S nhıye ANKAR' Te 29 9 32 251 26 V fax 229 49 " 14 00 IKINCI OTURUM Konu Bıldırıyı Sunan Tartışmalar : Internatıonal Heraid Trıbune. dunyanın sayılı gazetelerınden bırıdır Her giın* 164 ulkede satışa sunulur IHT'nın okurlan ışadamlan \e burokratlardır Bu okur kesımıne seslenmek ıçın. Internatıonal Heraid Trıbune en etkın araçtır Internatıonal Heraid Trıbune. her gun 50 farkîı ış aJanına bılgı ve nıesaj verır Cayrı menkul alımsatımından ış ve tatıl j»e\ahatlenne. genel duyurulardan ozel urunlerın tanıtımına kadar her alanda pazar ımkânı ^unar Lrununuzu va da hıznıetınızı dunya pazarlarına Internatıonal Herald Trıbune ıle sunun. uıbar kazanın Sorular Yanıtlar • 10 ARALIK 1989 PAZAR 9 30 UÇUNCU OTURUM Oturum Başkanı Konu Bıldırıyı Sunan Tartışmalar Av Turgut KA2AN TC Anayasası na ve TCY na göre dtışunce suclan Prof Dr Orhan ALDIKAÇTI Av Husamettın CINDORUK Prof Dr Saıt GURAN Prof Dr EralpÖZGEN Doç Dr Bulent TANÖR SAITLIK Gumuşiuk Bodrum'da 1500 m ımarlı vılla arsası 2 Zekerıvakoy'de 230 m dublex vılla Silıvn Basınkent'te 4'te 55 rn' dublex vılla Tel 175376768 Sorular Yanıtlar 11.00 DORDUNCU OTURUM Konu Bıldırıyı Sunan Tartışmacılar Sorular Yan tlar Dusunce açıklama ozgurluğü acısmdan nasıl bır ceza yasası Prof Dr Nevzat TOROSLU Prof Dr Nevzat GURELLİ Prof Dr Zafer USKUL Prof Dr Erdener YURTCAN OZEL BORA SURUCU KURSU 29. Dönem kayıtlan başlamıştır. OKUL ÖSKÛDAR: 343 67 82 KOZYATAĞI .36247 33 MALTEPE : 352 21 21 TARABYA : 162 0818 ÇAĞLAYAN : 146 88 30 Oturumlann tartısma bolumlenne Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Muduru Yardımcısı Uygur AKTALAY Bakanlık adına katılacaktır 14 30 PANEL Oturum Baskanı ANAP Ao na SHP Adına DYP Adına DSP Adına RP Adına Av Turgut KAZAN Alpaslan PEHUVANLI Ankara Mılletvekılı TBMM Adalet Komısyonu Başkanı Hasan Fehml GUNE$ Istanbul Mılletvekılı Grup Baskan Vekılı Yaşar TOPÇU Sınop Mılletvekılı Av I Sahır YORUK Suleyman Arıf EMRE MKYK Uyesı Avnntılı bıleı aimak ve reklaın vavınlamak i(,ın lutfen Turkne Tem»ılcımız Saba Sarol a başvurun Tel 1) 149 45 0P 1 U 03 00 (4 hat> TIA 2b 388 odvı tr Istanbul Buyuksehır Beledtyesı Meclıs Salonu nda yapılacak olan bu toplantılar davetıyelı olup davetıyeler Istanbul Barosu ndan sağlanabılır