Catalog

5 ARALIK 1989 HAVA DURUMU Meteoroloıı Genel Müdürlügü'nden alınan bılgıye göre, yurdun kuzey kesımlen parçalı çok bulutlu, Trakya. : Marmara, Karademz ıle İç Anadolu nutı kuzeybatısı yağışlı, öteki yerler az buluttu ve açık geçecett Yağışlar Marmara'nm Güney ve doğusu ıle Karadenız kıyılannda yagmur, ötekı yerterde karia karışık yağmuc ve kar şeklınde olacak Yurdun iç ve doflu kesımCAKLIGI PT^AR nUtUMFl .Adapazan Adtyarnan Atyon A$n Ankara Anofcya AnBtya Artvın A 14° 2°Dıyamatar V 9° 1°Edıme B 9" 3° Erancaı A S •15°25'>Eski5elw S S°S°GxD»kp 4° 3° Gıresun B Y 3° 6° Hakdâfi Y 13° 1°ls»ra Y 9°T° İstanbul Y 9" tftzmrr B 2»7» Kars S 0°11°KasannniJ Y y Y 9° 0° Kırttuei Y 9° 0°Konya Y 0»«° Kutahya A 10° T> Uaiatya 10° T U CUMHURİYET/17 TURKIYE'DE BU6UN A Y S 5 A 6 Y 10° y Mansa 4° 2° k Maraş 6° 14°Me'Sin ^«"S^MuSU 5° 5° Muş W 1° N4d« 9° 2»Ordu 3°4° Samsun 6">S°S«rt 12° 2°S«as DUNYADA BUGUN Amsttfdam Amman Atrna Bağdat S 7° A 20° BarctJona Berbn 8onn Bnüsal Ccnevre Cesyvr Cidde Duöayı FranHurt B 13° A23V W S 0° M'« Balıtesır Sıteak Bıüs Bolu eSeCek DENIZ' * * e>*U*<*nt,\t l/mHfuuı u.,U4rını4i 1 A >«r uw 89 kuvvetınde. saatte 1021, Karıfcnıztte 4147 denız mrii hızte U H 8° fSinoıı Lefıınçrad Londra Madnü Mlano Maareal Uoskova Munt< NeoYofk Oslo Pans Prag K 2° S T> Y 10» B 9° MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Hinthorozu'yia Ertan Ünver Görüşmesi: 2 Bmgöl mizde ruzgâr Marmara ve Karadenız gunbansı ve lodos. otekı denızlenmız de yıkta ve karayelder 35, Karadenız Q': Bursa Çanakkale Çonjnn Oeraaı S 7» 2r*tortaj F& tabzon B 8° M?%ncai Y 9 ° P Uşak B 3°7» Van S 3° 8° ZonauBalı *' k , auunu ^Yifnut, ^sıst A a c * B CukıOu G gune$* K o n Hcemu KarOre KopwhaQ Köm B A B S B B A S S B 21° 24° 2G° 4° 17° 3° 22° S» 5° 9» A Y Roma K Sofya A S»m B üd Aviv B Tunus S B Vfeıedft B Vıyana VtelungtonB Zurih S »yad 26° 14° 4° 20° 13° 12" 1° 14° 4° 9° 1° İstifalar Geriye, İhraçlar İçeriye... Torbalı BelediyeBaşkanı Ertan Ünver SHPGenel Merkezi'nde Hinthorozu Erdal Bey'le görüşürken, çok rahattı. Partide, bir genel yazmanın bile genel başkanla böyle konuşamayacağını biliyordu. Ertan Ünver'i tanıyordum, gıllügişli, yani gizli hiçbir yani olmayan bir kişiydi. Konu, belediyelere gelmişti, o konuda da şöyle dedi Erdal Bey'e: :.. Azönce söyledim, Sayın Genel Başkanım, gelelim belediyeler konusuna; belediyeler nerde, iletişim nerde? Bir kurultay topladınız baştan savma! Ben hüngür hüngür ağladım o kumttayda. Ama sevincimden değil. Kurultay toplandı, siz konuştunuz, genel sekreter konuştu, üç validekent (Anakent demek istiyor) başkanı konuştu, ne oldu? Herkes evine döndü! Belediye başkanlarının bırçoğu özel araçlarıyla geldi. Mercedes1 ler, BMVV'ler, 19 Mayıs Stadyumu'nun çevresinde SHP'nin üstün çalışmalannı sergiledi! Uç aylık belediyeler ne yaptı? Yiğit Bey'e (Gülöksüz) şunu söyledim: "Bu kadro mu Türkiye'de belediyecilik yapacak? Genel Başkan bu işe el koymazsa, ANAP; tan da maskara oluruz!"Soruyorum genel başkanım, şimdi memnun muşunuz belediyelerinizden? Ne yapıyorlar, soruyorum. Süt dağıtıyor İstanbul Belediyesi, su bulunamayan kentte süt dağıtılıyor! Olur mu böyle şey? Ve biz, bilinçli bir izlenceyle, taslakla Türkiye'nin karşısına çıkmazsak zaten iktidar olamayız. O olamayacağına göre ne uğraşıyoruz? Kazara, kaza kurşunuyla iktidar olursak ne yapacağız? Seçim kazanmaya dönük, propagandaya dönük çalışmayı beledıyelerde yapmak zorundayız. Belediye başkanlarımız büyuk çoğunluğuyla öyle çalışmalı ki 'İste bu parti ıktıdara layık' desin toplum önce, sandığa dönük, propagandaya dönük çalışma bitsın. Sonra deneyimsiz kadrolar deneyim kazansın, sonra bunlar iktidara geldiği zaman, kimisi bakanlığa gelsın, kimisi milletvekilliğine gelsin, kimisi partinin iktidarını yönetsin, yönlendirsin. Öneri ve üretim ve ürün versin. Ama hiçbiri yok. Partibelediye eşgüdümünü genel başkan sağlar. Siz bu soruna, bir yandan kıhcınızı vururken düğümu çözmek için, bir yandan da belediyeleri devreye sokarak, yaklaşabilirsiniz. Bizim 'Barış' ve 'Totaş' projelerimizden söz etmeye gerek yok; Torbalı'da bir nüfus patlaması var, sanayi patlaması var, biz toplu konutta buna önlemler alıyoruz, Torbalı halkının kişi başına geliri 1740 doiar, Selçuk'un 4700 dolar, turizmden. Biz Torbah'nın ulusal gelirdeki payını 1740 dolardan beş yıl içinde, beşe katlamayı düşünüyoruz. İlginç bir projeyi yürürlüğe koyduk, yönlendirmeye çalışıyoruz. Açık söylüyorum Sayın Genel Başkanım, Torbalı'dan başka 676 belediye hiçbir şey yapmıyor! Tek kalmaktan uzülüyoruz..." (Ertan Ünver, "Bana soracağınız soru var mı bu arada?" dıye sordu. "Bu gelişmelerte ilgili ya da öbürleriyle". Erdal Bey soru sormadı, şöyle dedi:) Yani, şimdi bu olaylar. bu bozukluklar fılan, bir eşgüdümsüzlükten, bir örgütlenme bozukluğundan çıkıyor diyorsun, burada, bu tartışmayı kesmek için beiediyelerin örgütlenmesinden bahsediyorsun... Evet, özellikle Küçük Kurultay'dan sonra bu model olabilir. Örneğin, kılıç yerine. katalizör olarak bu belediyeler konusu gündeme gelebilir; "Belediyeler Küçük Kurultay'ı" toplanabilir. Yani, bu baylar, bin sağda bin solda, eğleniyorlar Sayın Genel Başkanım! Biri, birınin bıyığını beğenmez, biri birinin yürüyüşünü beğenmez. Bu salon dinleniyor şimdi değil mi, öyle demiştiniz, partiyi dinliyorlar, burasını da dinliyorlar. Dinlesinler! Yani, böyle konuşuyorum diye trafik kazasından mı gideceğim ben? Ohooo, Torbalı'da Erta,ı çok. İşte Torbalı örgütlenmesi budur. Ben gitsem Torbalı halkı var; haaa, ufak tefek yanlışlıklar, farklar, biçem ayrılıkları olacak, ama Torbalı'da Ertan var, Ertanlar var! Güzel, çok güzel! Nasıl görüyorsunuz, partinin durumunu dışarıdan? Efendim, herhalde beni çoğullaştırmak için söylemediniz bunu. Torbalı halkı, Ege demek istediniz... Tabii, tabii... Ben açıkça görüyorum durumu, üzücü görüyorum. "Bunlar eğleniyorlar" dedim ya, aslında millet de tırnak kaşıyor, "iktidar alternatifi bir partide böyle şeyler çıkmaz" diye düşünüyor halkımız. Çıkar, ciddi kavgalar çıkar, belki cinayet çıkar, ama cıddi nedenlere bağlıdır. Şurdaki neden, çoluk çocuk nedeni, bunu halkımız da biliyor, "Ulan bu parti böyle yapıyorsa, biz de kafa bulalım" diyorlar aşağıda Sayın Genel Başkanım! Sen, üstünden üstünden iğneliyorsun! Peki, ne öneriyorsun' Efendim, şu önerim: istitalar geriye, ihraçlar içeriye: Siz klama karşı değit misiniz? (Hinthorozu başını öne eğdi). idamla, ihraç arasında ne benzerlik var? Özleri de benzer aslında. İdam, yaşamla bir insanın ilişkisini kesmektir. İhraç, yaşamla partisinin ilişkisini kesmektir. Siz, idam veriyorsunuz. Geriye dönüşü yok. "Kesin ihraç" diyor karar. Bir adamı yaşatabilir misiniz idamdan sonra? Siz karşı değil misiniz Sayın Genel Başkanım idama? (Erdal Bey, başını öne eğdi; yere, ayakkabılarına baktı). Buraya gelmişken, şunu da söyleyeyim; partiden ihraçlar, doğrudan ve dolaylı etkilenme sistemini ortaya çıkarır. Ben, 1.5 yrida yoğun bir biçimde sosyoloji öğrendim; Evren beni 19801983 arasında izne çıkarınca! Sosyolojide doğrudan ve dolaylı etkilenme olayı vardır; siz Kürt kökenli yedi adamı ihraç edersiniz, ya da ona yatkın düşünceli yedi adamı çıkarırsınız, inanın hiçbir şey olmaz. Sanıyor musunuz ki sağcı olup da Kürt kökenli olmayan kimseler, "Aaaa, benim bak ne güzel SHP'm, Kürt kökenlilere karşı radikal önlemler alıyor" deyip, sola döner size oy verir? Hiç vermez! Ama öte yandan etkilenen 859 milyon Kürdün, 4.5 milyon ya da 3 milyon oyu, yüzde doksanıyla etkilenir, 2 mijyon 700 bini gider, karşınızdaki alternatif olacak partiye. (Ertan Unver, alternatıf parti diye Bülent Bey'in partısini kastediyordu). Bu, doğrudan ve dolaylı etkilenmedir olayda. Her toplum bu konulara çok dikkat ediyor artık... BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Dağhk ve ormanlık bölgelerde yaşayan, güvercine benzer bir kuş. V Mehil... Emek, çaba, güç. 3/ Tannlar tarafından kendisine verilen kutuyu merakına dayanamayarak açan ve umut dışında bütün kötulüklerin dunyaya yayılmasına neden olan mitoloji kahramanı. 4/ Doğal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruraa alttna alınan alan... Türkçede adın durum eklerinden biri... llkel benlik. 5/ Sanat, hftner... Emik Zola'mn tanınmış bir romanı. 6/ Gezinti yeri... Bir akademik unvanın kısa yazıbşı. 7/ Taht... ttalya'da bir ırmak. 8/ Nişan... Istatistıkte uzun süreli eğilime verilen ad. 9/ Ateşte kızartılmış taze mısır ya da buğday... Hayat arkadaşı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Temayül. 2/Öğutulmüş lahıl... Ko kusu hardala benzeyen zehirli bir savaş gazı. 3/ Kuşkuculuk. 4/ Muğla'nın bir ılçesi... Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı. 5/ Neodim elementinin simgesi... Kabul etmeyerek geri çevirme. 6/ Kendir tohumu... Bir nota...7/ Kimliği belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen dd... Kimi giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası. 8/ Elmastan sonra en sert mineral. 9/ Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını saptayan aygıt... Tavlada bir sayı. TARTIŞMA Düşünce Suçu tnsanların düşüncelerinden, düşüncelerini serbestçe ifade etmelerinden dolayı, örgütlenme özgürlüğünü kullanmalarından dolayı yargılanmaları, cezalandınlmalan düşünülemez. Kamuoyu artık, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü hakkının kullanılmasını 'suç' olarak kabul etmiyor. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü gibi, en temel siyasal haklarını kullandıkları için, insanların yüzlerce yılla ölçülebilen hapis cezalarıyla cezalandınlmalan, ancak engizisyon hukukunda yer alabiliyor. Demokratik muhalefet odaklannın varhğı ve kamuoyundaki birikim, gelinen noktada, düşünce ve basın özgürlüğünün, örgütlenme ozgürlüğünün önüne dikilen yasal ve fıili engelleri işlemez, işletilemez hale getirdi. Düşünce ve basın özgürlüğü hakkını kullandıkları için onlarca devrimci basın mensubunun TCK'nın 141, 142,158,159, 311 ve 312. maddelerine dayamlarak, yüzlerce yıllık cezalarla 9 yıldan bu yana cezaevlerinde tutulmalanna, işkencelere, idamlara, Eylül yargılamalanna karşın, bugün de birçok devrimci basmyayın organının varlığını sürdürmesi, basın geldiğinin göstergelerini oluşturuyor. 141142 tartışmalan, böyle bir ortamda, siyasal bir gösleriye vesile yapvlmak isteniyor. örgütlenme özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün gerçekleşmesini engelleyer TCK'nın 141 ve 142. maddelerini tümuyle kaldırmayan, basın özgürlüğünü sınırlayan TCK'nın 158, 159, 311 ve 312. maddelerini yeni bir düzenlemeye tabi tutmayan, askeri mahkemeleri kaldırarak eylül yargılamalannın bütün sonuçlanyla birlikte iptal edilmesini getirmeyen, işkence suçlarını cezalandırmayan şu veya bu yönlü bir yasal düzenleme girişimi, kamuoyundaki tepkinin yumuşatılmasına, ortaya çıkan demokratik birikirain eritilmesine ve reformculuğa yasal çıktş kanallan açılmasına hizmet eder. Dünyanın En Yaşlı Siyasal Tutuklusu Bilmem acaba siyasal görüşleri yüzünden tutuklu bulunan daha yaşlı biri var mı dünyada? 1957 seçimlerinden biraz önceydi. O zaman lisenin birinci sınıfında bir gençtim. Seksen küsur yaşmdaki emektar gazeteci Httseyin Cahit Yalçın'm tutuklanıp hapse atılışını gazetelerden okumuştum da içim öfkeyle dolmuştu zamanın hükümetine karşı. Aradan otuz iki yıl geçmiş. Ne degişmiş ülkemde? Şimdi de seksen dokuz yaşındaki Mebraet Bonşık yurda dönüşünde, Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuklu. 8 Kasım 1989 günlü Cumhuriyet Gazetesi, Bozışık'ın salıverilme isteminin Devlet Güvenlik Mahkemesi Savalıgı'nca geri çevrildiğini yazıyor. Bu yüzyıhn bütün yıllannı yaşamış kıdemli bir yurttaşımız 23 eylülden beri Ankara Kapalı Cezaevi'nde. Her günkü olaylann tuhaf yanlannı çok mu kanıksadık, nedir? Her şey bir yana, yalnızca geleneklerimiz, göreneklerimiz bu yaşta bir insaıun yaşına saygı göstermeyi gerektirmez mi? Bilmem, acaba siyasal görüşleri yüzünden tutuklu bulunan, daha yaşlı, başka biri var mı dünyada? tnsanların düşüncelerinden, düşüncelerini serbestçe ifade etmelerinden dolayı, örgütlenme özgürlüğü hakkını kullanmalarından dolayı yargılanmaları, cezalandınlmalan düşüyayın organlannda yasa/k/lann sürekli ihlal nülemez. edilmesi ve 'düşnnct soçtanrun cczm yaponmına konu edilmeroesi yolnnda yaygın ve et VELt YILMAZ OSMAN TAŞ Idn bir ortamın oluşması' gerekçesiyle mah TunıkloHüknmln Yaa tsleri Müdürieri kemelerin tahliye kaıarlan almaya başlama özel Tip Cezaevi sı, artık beüi yasaların fiiliyatta işlemez hale Bartın/Zonguldak 6 0 YIL ONCE Cumhuriyet Hakiki çehreleri 5 ARALIK 1929 Dünkü nüshamızda Terkos kumpanyası memurlarından ekserisinin, yüzde yetmiş beşinin Yunanlı, Rum, Ermeni, Yahudi yani gayri Türk olduğunu yazmış ve tstanbul'un yanmasındaki saikin ne olduğu artık anlaşılmıştır demiştik. Filhakika her lstanbullu bilir ki, tstanbul da ne kadaı yangın çıkmışsa hep susuzluk yüzünden büyümüş ve hep susuzluk yiızünden söndürülememiştir. Hiç bir yangın bilmiyoruz ki itfaiye yetiştiği zaman terkos borularmda bir damla su bulunabilmiş olsun.. Bununla beraber su hiç te gelmez değildi. Gelirdi ama, yangın bacayı sardıktan sonra, yangın t>âşladıktan bifkaç saât sonra. Ve o zaman yangın o kadar büyümüş olurdu ki onu artık su değil, mert itfaiye neferlerimizin ölümü göze alarak canla basla çalışmalan Foioğraf makinenizle değil, ancak belki bir tufan tesbit ediniz. söndürebilirdi... Bu yangınların böyle büyümesinin sebebi ne idi ve nedir? Buna verilecek ce\ap kısaca: "Terkos kumpanyasıdır". Fakat sırası gelmişken kaydedelim: Okuyuculanmız pek iyi bilirler ki "Cumhuriyet Gazetesi" herhangi bir mesele hakkında etraflı tahkikat ve tetkikat yapmadan o meseleyi ortaya atmaz ve onunla mücadele etmez. Bugün eldeki kanunlara nazaran şirketlerde yüzde yirmi beşten fazla gayri Türk o da mütehassıs yani o i$i yapabilecek Türk olmadığı takdirde kullamlmayacağı raeşmt iken bakınız Terkos kumpanyası kimlerden ibarettir ve İstanbul'un hayatı, sıhhati, serveti kimlerin elindedir ve kimlerin eline bırakılmak isteniyor? Gönül saflığını koruyan, yaşama karşı duyarlüığı olan herhangi bir insanın, bu olay karşısında içinin öfke ve isyanla kabaracağını düşünüyorum. Ülkemizi yönetenlerin ise adalet duygusunun yani sıra, sorumluluk bilinçlerinin de toptan yok olmadığı yolundaki umudumu kommak istiyorum. Adaletin gecikmediği, uygarlığın daha çok, haksızlığın daha az olduğu bir Türkijt'yi bütün gönlürnle özlüyorum. Türkiye"nin 89 yaşındaki bir insanın düşüncelerinden ötürü hapse atıldığı bir ülke olma görüntusünden kurtulmasım, ülkemin saygınIık Ve onumnun daha fazla zedelenmemesini istiyorum. CAVLI ÇL'LFAZ Siyasal Bilimci/Londra EL KOYDULAR AMA YENIDEN BASTIK İKİYAKA OLAYINDA BU TELAS NİYE? Türkİş Kongresi'ne doğru KODAK MİLYARDER ŞEVKET'E GüLE GüLE Şevket Yılmaz'ın düzende yeri sağlam. Ama Türkİş'de değil... Yılmaz sülalesinin malmülkgelir dökümü. Milyarderliğin aniamı. "Yeni Beşli" için kulisler. Türkİş için BaykalDemirel anlaşması. Şevket Yılmaz'ın yeni destekçisi TBKP. • MALTA'DA GORBAÇOV'U KURTARMA ZİRVESİ. • İSLAMCIGENÇLER: "ŞİDDETE BAŞVURMAK ZORUNDAYIZ". • ŞEHİR TİYATROLARINDA YASADIŞIYÖNETİM. • KonyaKarapınarltlar'ın alçaktan uçuşa tepkısi: "Gürüttüye, zınKıya, NATO'ya karşıyız". • Asil Nadir olayı Partamento'da. Mehmet Yazar "Halk zaten antipatik bakıyor" • Borsada neler oluyor? • Abo Nidal'ın örgütü dağılıyor • 20O0'e Doğru, Mustafa Kamıl Zortı ıle görüştü • Rasin sordu, Kasım Koçafc yanıtladı • Hasan Yalçın: "SHP neden parçalanıyor?" • Cemal Süreya: "Dünya noteri" Turan Dursun, Hz. Muhammed'ın Tann'yia namaz pazarlığını yazdı • Necati Cumalı'dan üç ömek Batılı. 30 Y I L ÖNCE CumhuriYet Ulaştırma Bakanı 5 ARALIK 1959 Ulaştırma Bakanı Muzaffer Kurbanoğlu bu sabah istifa etmiştir. | KurbanoğJu'nun Bakanhktan aynlacağı bir müddetten beri söylenmekte ve bu söylentiler bazı sebeplere istinat etmekte idi. Son defa Başbakan tarafından tstanbula davet edilen Muzaffer Kurbanoğlu, Başbakanla yaptığı Muzaffer Kurbanofclu göruşmeden sonra evvelki gün Ankaraya dönmüştü. Kurbanoğlu'nun Deniz Yollarının mubaya edeceği gemiler meselesi ile alakalı olarak Babakanla görüştüğü söylenmekte idi. Bu akşam telefonla Kurbanoğlu'nu aradık. Telefona çıkan Bayan Kurbanoğlu istifayı teyid etmiş, ancak sebebi hakkında malumatı olmadığını söylemiştir. ANMA Aramızdn aynlışııun 10. yılında tüm güzelliğiyle içimizde yasayan, banş, sevgi dolu insan, değerli öğretmen 1 ARALIK 1975'te Şişli'de öldürülen NİZAMİYE ÖZTOFu sevgiyle anıyor ve özlüyoruz. Kızları: SERAPÖZGÜR E«i: tRFAN ÖZTOP ABD askerleri Amerikan Ordu Bakanı Wilbur, perşembe günü müttefik topraklarındaki Amerikan askerlerinin komunizme karşı en müessir ve vazgeçilmez bir unsur olduğunu söylemiştir. Bakan, "maalesef bütün enerjinin ve gayretin fazla projelerine, uzun menzilli silahlara verildiği bu devirde ordunun banşın korunmasındaki büyuk hissesi yeteri kadar anlaşılamamaktadır" demiştir. Amerikan Milli Sanayi Kongresinde bir konuşma yapan WUbur, Amerikan ortiusuna mensup muhtelif sınıfta silahlı kuvvetin 70 den fazla müttefik memlekette yerleştirilmiş olduğunu söylemiş ve ordunun banş için neler yapmakta olduğunu yabancıların Amerikanm kendisinden çok daha iyi takdir ettiğini söylemiştir. HAIİL PELİTÖZÜ'nü, CEZMI YILMAZ'ı Unutmadık, unutmayacağız. MÜŞFİK EREM, ASUMAN ERDOST, YÜKSEL BtRDAL. MJRTE> TTÎNÇ, NEVZAT METÖS, HASAN ŞEKER. EROL DEMlR. MURAT TUNCAY, AÜ ŞtMŞEK. NERMİN COŞKLN, HÜSNL' ONUR, NEVREHAN ERK, İŞITAIN GL^SDÜZ, ALİ KARAKURT, SÜLEYMAN Ö\EÎN, TAMER KARAHAN, StNAIS HATIRNAZ, NERMİN COŞKUN, TUNCA KARTAL, BAHİSE PtRİM, İSMAİL KOYU^CU, MUSTAFA ATALAY Toprak Çanaklarda Güneşi içenlerin Türküsü Nazım Hikmet BU BİR TÜRKÜ TEKEL TÜTÜN, TÜTÜN MANfULLERİ, TUZ VE ALKOL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜFETTİŞ YARDDVfCILIĞI GİRİŞ SINAV1 1 Genel Müdürlüğümüz Teftiş Kurulu Başkanlığı'nda sozleşmeli statüde çalıştınlmak üzere alınacak Müfetüş Yardısncıları için Yanşma Sınavı açılacaktır. Müfettiş Yardımcdığı Yarışma Sınavının yazıh bölümü 13. 1.1990 ve 14.1.1990 günlerinde İstanbul, lzmir ve Ankara'da yapılacaktır. 2 Hukuk, Siyasal, İktisat, Işletme, Iktisadi ve tdari Bilimler Fakültesi, tktisadi ve Ticari llimler Faküheleri ile tktisadi ve Ticari Ilimler Akademüeri'nden veya muadili yerli ve yabancı bir fakülteden birini bitirenlerden; Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde yazılı koşullan taşıyan ve sınavın açüdığı yüın ocak ayın başında (30) (Askerliğini yapmış olanlar 32) yaşını doldurraamış olan, askerlik görevini bitirmiş ya da erteletmiş bulunan adaylar sınava giriş şartlannı ve sınav konulanru gösteren broşür ve gerekli belgeleri bizzat ya da mektupla; A İstanbul'da Atatürk Bulvan No: 27 Unkapanı adresindeki Genel Müdürluk Teftiş Kurulu Başkanhğı'ndan, B Ankaru, tzmir, Bursa, Eskişehir, Adana, Samsun, Erzurum, Diyarbakır, Gaziantep, Antalya, Trabzon, Van, Malatya, Sıvas, Konya, Kayseri, Edirne ve Zonguldak Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmudurluk lerinden, Terain edebilirler, 3 Adayların istenilen belgeleri, en geç 29.12.1989 gunü çalışma saati sonuna kadar Teftiş Kurulu Başkanhğı'na tevdi etmeleri gerekmektedir. (Postada vaki gecikmeler nazara alınmaz.) 4 Müfettiş Yardımcısı olarak alınanlar üç yıllık staj devresinin sonunda yapüacak yeterlik sınavını başararak müfettiş olduktan sonra Teftiş Kurulu Yönetmeüğindeki esaslar dahilinde, kuruluşumuzla ilgıli çeşitli konularda inceleme yapmak uzere, yabancı ülkelere gönderilecektir. Duyurulur. BARAN KASETİ ÇIKTI. ÖEÇEN YIL BUGÜN Cumhuhyet" TEŞEKKÜR Sevgili eşim Enflasyon yüzde 87.5 5 ARALIK 1988 Enflasyon 1988'in doruk noktasına ulaştı. Devlet tstatistik Enstitüsü (DİE), tüketici fiyatlannın Türkiye çapında son bir yıllık dönemde yuzde 87.5 oranında yükseldiğini açıkladı. Reuter Haber Ajansı, bu rakamı dünyaya "Türkiye'de enflasyon hızı, askeri müdahale sonrasının en yüksek düzeyine ulaştı" diye duyurdu. DlE'ye göre, kasım ayındaki fiyat artışı yüzde 6.9 olarak gerçekleşirken, toptan eşya fiyatlarındaki yıllık artış hızı da ilk kez yuzde 80'i aşarak yüzde 80.2 olarak gerçekleşti. İstanbul Ticaret Odası tTO'da, lstanbul'da perakende fiyatların bir yılda yüzde 84.4 arttığını belirledi. DlE'nin iller bazında yaptığı enflasyon hesaplamalarında da ilk kez yüzde 90 sınırı geçildi. Samsun'da yıllık enflasyon hızı yüzde 91.6'yı buldu. FAZİLET TÜREL'in vefatı dolayısı ile ziyaretime gelerek, çelenk göndererek, T.E.Vtna bağışta bulunarak acımı paylaşan tüm akraba ve dostlanma sonsuz teşekkürlerimi sunanm. MUKDtM TÜREL GAZETECİ EV ARIYOR 1 oda 1 salon (Kaloriferli) 300 B i n T L 512 05 05 452 MUZIK YAPIM VE PAZARLAMA I M Ç 6 Blok 6204 UnKapanu İstanbul Tel U t 512 3 0 9 2 513 2 2 3 7