26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER 21 ARALIK 1989 p A R L A M E N T 0 DYP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı'nın hangi sıfatla konnştuğunu sordu G Ü N D E M 1 Parlamentoda bugün bütçe görüşmelerine devara edilecek. Bugün TBMM Genel Kurulu'nda Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü, Tanm Reform Genei Müdürlüğü ve Köy Hirmetleri Genel Müdürlüğü bütçeleri ela almacak. Bayındırhk, lmar, Ulaştırma Komisyonu'nda ise "Çevre koruma alanları ve çevre fonu kurulması" hakkında yasa tasansı görüşülecek. Görüşme saat 10.00'da başlayacak. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) Demirel: Ozal pişman olacak DEMİREL'den Özal, kim olarak konuşuyor? Sabık DPT müsteşan mı, başbakan mı, ANAP Genel Başkanı mı? TRT hükümete dokunan konuşmalarımıza yer \ vermiyor. Bir anahtar deliği bulacağım ve o zaman deveyi geçireceğim. Yüzde 70 enflasyon iyi, yüzde 22 işsizlik iyi, sanayileşme, ihracat durmuş iyi. ANKARA (Camhuriyet Bürosa) DYP Genel Başkanı Söleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Torgut Özal'ın Avrupa Topluluğu raporuna ilişkin sözlerini değerlendirirken "Sayın Özal kim olarak koBuşuyor? Sabık Basbakan mı, yoksa sabık ANAP GMMİ Başkanı mı, sabık Plaalama Müstesan olarak mı konnsayor" diye sordu. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dün Çeliklş Sendikası'nı ziyaret ederek yeniden seçilen sendika yöneticilerini kutladı. Demirel, bir gazetecinin, "Bugiin yeni bir parti daha kuruluyor, düşünceleriniz nelerdir?" şeklindeki sorusuna, "Hayırlı olsua. Parti knrmak serbesttir, ama yaşatmak önemlidir. 1923'ten bugüne kadar 100'e yakın parti kuruldn. Bugiin kaç tane var. Partiyi halk yaşatacakür. Yiizde 10 barajını aşamayan partiden balk oe bekler?" yanıtını vererek 1983 rejimini de güdümlü ve ısmarlama rejim olarak niteledi. Demirel, "*ai parti sol yelpazede yer alacakmıs, solda bir boşluk mu var?" sorusuna ise "Orada pek yok gibi. Herkes nasibini aiır. Bakın burada bir dükk&n var, yanında da bir dokkfin" yanıtını verdi. Demirel bir başka soru üzerine de "Özal kim olarak konuşuyor? Sabık DPT müştesan mı, başbakan mı, ANAP Genel Başkanı mı? Bir biisem ne olarak konusuyor, bir cevap alacak. Ne zaman alacagını ise bir yere yazdık. TRT büknmete dokunan konuşmaianmıza yer vermiyor TRT ise sansüre sahipür. Ben de TV'nin verecefi zamanı bulaca|ım. Bir anahtar deliği balacağım ve o zaman deveyi geçireceğim. Onlann öyle bir cevabı var ki dedigine pişman olacak. Hiçbir seyden haberi yok, 70'li yıilann dusmam" di P A R T İ L E R D EN 1 1 1 U 1 1 U G e n e j Madenlş Sendikasj'na bağlı Tunçbilek Garp Linyitleri İşletmesi'nde çalışan bir grup işçiyi TBMM'de kabul ederek bir süre görüştü. tnönü, görüşme sırasında yaptığı konuşmada, hükümetin geçici olduğunu öne sürerek "Bu iktidarın 1992 sonuna kadar gitme ihtimali yok. Daha evvel teslim olacaktır. En iyisi bir an evvel seçim yapmaktır" dedi. Erdal lnönü amaçlannın emeği ile yaşayanların haklannı daha iyi almalarını sağlamak olduğunu ifade ederek "Emeğin haJckını vermeden Türkiye'de ekonomi düzelmez. Işçiler de işverenler kadar güçlü olsunlar ki karşılıklı otursunlar ve emeğin hakkını alsınlar" diye konuştu. u. 32 kurucu üyeli Halk Partisi'nin amblemi beyaz zemin üzerine kırmızı renkte 6 oktan oluşuyor. Partinin kurucu genel başkanı ise ticaretle uğraşan Selahattin Bingöl. Halk Partisi'nin kuruluş bildirgesi dün saat 11 .OO'de Içişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ziyaettin Akbulut'a verildi. Kurucu Genel Başkan Selahattin Bingöl, kuruluş bildirgesini verirken Halk Partisi adı altında sosyal demokrat yeni bir parti kurduklannı söyledi. Bingöl, Siyasi Partiler Yasası'nın 80. maddesi uyannca kurulan partilerinin Atatürk ilkeleri doğrultusunda görev yapacağını, ulusal hak ve özgürlükleri savunacağını belirtti. Atatürk Bulvan 88/18 numaralı binada faaliyetlerini sürdürecek olan partinin 32 kurucu üyesi arasında Halkçı Parti eski Milletvekili ömer Necati Cengiz de bulunuyor. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) Sosyalist Parti bütün belediye başkanlanna bir çağrı yaparak yeni yılın başmdan itibaren maaşlarıru yörelerindeki en yüksek işçi ücreti seviyesine düşürmelerini istedi. SP Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Belediye başkanlığı halka hizmet makamıdır. Belediye başkanları her hareketleriyle topluma örnek olmalıdır. Eğer bir belediye başkanı gelir gelmez maaşını S kat arttınrsa topluma kötü örnek olur. Bu davranış Belediye başkanlığı yemliktir anlayışına yol açar. Çeşitli yolsuzluklara, suiisümallere önayak olur. (UBA) ' ANAP'tan aynlarak Bedrettin DaJan'm kuracağı parti için çalışmalarda bulunan tzmirli 'Dalancı'lar yan çizdi. Hareketi tzmir'de sürükleyen Karşıyaka eski Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu ile Sancar Maruflu, dün ortak bir açıklama yaparak "bir süre siyasi aktivitenin dışında yer alacaklanru" büdirdiler. Çobanoğlu ile Maruflu, son günlerde Türkiye genelinde yapıian kamuoyu araştırmalannda ortaya çıkan sonuçlann, Demirel, İnönü ve Ecevit'in başanlı konuşmalannın eklenmesiyle, Bedrettin Dalan'm kuracağı yeni bir merkez partinin siyasi yelpazede nasıl bir yer alabileceğini ciddi olarak düşündürttüğünü söylediler. (Barış Kudar/lzmir) Babkesir Sanayi Odası Başkanı Rona y^^ı^ "ANAPDYP birleşmesine açık davetiye" çıkarttı. "Ortanın sağındaki iki liberal partinin birbirlerinden bu kadar uzak olması siyasi güven ortamı yaratılmasını zorlaştırmakta ve bizlere, sanayicilere üzüntü vermektedir" dedi. Bütçede öngörülen hedeflerin gerçekleşmesinin zorluğuna dikkat çeken Yılcah, "Ekonomik yönetirain çokbaşlı durumdan kurtanlmasını" istedi. \ c \ i f o SHP Yıldırun llce örgütü'nde aralarında 131.M.CI i l ç e seitreteri Mikdat Yıldız'ın da bulunduğu 5 ilçe yönetim kurulu üyesi istifa etti. SHP'den ayrılmadıklarını, sadece yönetim kurulundaki görevlerinden istifa ettiklerini bildiren partililerin isimleri şöyle: Mikdat Yıldız, Nail Seven, Coşkun Bulgan, Nevzat Tabur ve Şadi özdemir (Bursa Cumhuriyet Bürosu) C T J D SHP'de olağanüstü kuruluya hazırlanan parti O T j l i içi muhalefet, "kurultay öncesinde partiden ayrılmaları yanlış" olarak niteliyor. SHP'deki muhalif üyelerin önümüzdeki günlerde 2728 ocak tarihlerinde yapılaçak^olağanüstü kurultay için delegelere yöyelik çalışmalarına "daha da hız verecekleri" öğrenilirken, bu aşamada partiden kopuşlara "olumsuz" gözle bakılıyor. Pani içi muhalefet sözcülerinden Yakup Kepenek, "olağanüstü kurultaya gidilirken, delegelerin partiden aynlmasının oy kaybına neden olacağına" dikkat çekerek, bu durumun kurultaydaki güçlerini azaitacağını anlattı. G e n c l B a 5 k a n ı Süleyman Demirel, tstanbul Hilton'da düzenlenen 1. Ulusal Oenizcilik Kongresi'ne katılacak ve bir konuşma yapacak. Demirel, daha sonra partisinin Şişli İlçe Merkezi'nin açılışını yapacak ve akşam Ankara'ya dönecek. •• T T\/p ç p ı r i o | Kurulduğu »983 yılında genel ve yerel \J Jf^ oayidl seçimlerin yanı sıra, halk oylamalannda ANAP destekli oyların fazla çıktığı Malatya'da ANAP üye sayısı 35 binden 15 bine düştü. Malatya ANAP'ta üye sayısının hızh bir bicimde azalması "kale yıkılıyor" endişesi ile karşılaşılmasına neden oldu. Yerel seçimler öncesinde merkez ilçede üye sayısının 35 bin olarak açıklandığı Malatya'da 15 bine düşmesi ANAP Merkez İlçe Başkanı Şemsettin Totik tarafından "Fotoğraf ve ikametgâh istenmesi nedeniyle J üye kayıtlanmn yenilenmemesi*'ne bağlandı. Totik, Malatya'da ANAP açısından "endişe verici bir dunım" olduğu yolundaki savlara katılmadığını belirtti. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) D Y P DYP'den Özal için suç duyurusu ANKARA (Comhariyet Bnroso)Cumhurbaşkanı secildikten sonraki girişimleri ve açıklamaları tartışmalara neden olan Turgut Özal hakkında Anayasa Mahkemesi'nde dava açüması için suç duyurusunda bulunuldu. DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topcn tarafından dün Cumhuriyet Bassavcıiığı'na yapıian "şikayet ve ihbar"da özal'ın "hervesileyle vegörevinta her safbasında pervasızca ve açikçakurallan çignedigi" kaydedilerek, hakkında TCK'nın 240. maddesinin uygulanması için dava açıimasını istedi. ANAP'ın birisi resmi, diğeri fahri olmak üzereiki genel başkanlı hale geldiğini savunan Topçu, özal'ın "Eski partimden hukokea koptnm, fakat kalben kopmayı düşünemiyorum" ve "EkoBomiyi yönkndireceğim" biçiminde konuştuğunu, ANAP'h delegeleri kabul ettiğini ve istedigi kişiyi seçtirmek için çaba harcadığını, ANAP kongresine mesaj gönderdiğini, ANAP Istanbul tl Başkanı Eymen Topbaş ile BeşiktaşAnkaragücü maçını izlediğini kanıt olarak belgelerlesundu. t n t t n ı i SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, TTc» 1 \r P o r t ı ci veni bir P™ 8 d a h a DEMİREL "Özal kim olarak konuşuyor, bir biisem." ye konuştu. DYP lideri Demirel, bütün tartışmalara rağmen Cumhurbaşkanı özal'ın AT raporuna olumlu baktığının haurlatılması üzerine de, "Yüzde 70 enflasyon iyi, yiizde 22 işsizlik iyi, sanayileşme, ihracat durmuş iyi. Her şeye şaşı bakanlann Avnıpa'dan dışlanmamıza yanlış bakmasını başka (Urlü değerlendirmemek lazımdır" yanıtını verdi. Demirel, Ortak Pazar'ın ülkenin milli bütünlüğünden taviz bekleyip beklemediğine ilişkin bir başka soruya ise o konuda hassas olduklan >>anıtını vererek "Azınlıklar ne demek? Bu fitnedir. Iç işlerimize kimseyi kanşürraayız" dedi. Süleyman Demirel, akşam da Anadolu Genç tşadamlan Derneği'nin aylık yemekli toplantısına katıldı. Dedeman Oteli'ndeki yemekte konuşan Demirel, genç işadamlarının "Nemelaam ben işimi, kazancımı bilirim" demeyerek dünya ve ülke sorunlanna ilgi duymalannı sevinçle karşıladığını belirtti. AT Komîsyonu raporunun tam metni BRÜKSEL (Comburiyet) Avrupa Topluluğu (AT) Komisyonu'nun Türkiye'nin tam uyeuği konusundaki "görtlş"ü, Bakanlar Konseyi'nin Türkiye için vereceğj karara temel oluşturacak. 18 aralık pazartesi günü Akdeniz havzasından sorumlu komisyon üyesi Abel Matuteb tarafmdan genel hatalanyla açıklanan ve 19 aralıktan itibaren konseyin mcelemesine devredilen dokuz buçuk sayfaLk "göriiş" metninin resmi olmayan tam çevirisi şöyle: Türkiye'nin Topluluğa tam üyelik başvurusu konusunda Komisyon'un görttşü: 1 14 Nisan 1987'de, Türk hükümeti, AT sözleşmesinin 237. maddesi, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu sözleşmesinin 98. maddesi ve Avrupa Nükleer Enerji Topluluğu sözleşmesinin 205 maddesine dayanarak Topluluğa tam üyeli k başvurusunu yaptı. Türkiye'nin ttyelik başvurusunu kaydeden, Konsey 27 Nisan 1987'de, metinlere uygun olarak Komisyon'dan bir görüş bildirmesi talebinde bulundu. Türkiye'nin üyeüğinin yol acacağı sonuçlan ve etkilerini değerlendirmek üzere Komisyon, gerekli bilgi ve beigeleri bir araya getirmesi için kendi yetkili servislerini görevlendirdi. Türk ekonomisinin yapısı ve gelişmesi hakkındaki "ek belge" bu çalışmaların sonucunu teşkil etti. Buradan pkarılabilecek değerlendirmeler ve Türkiye'nin siyasi durumuna ilişkin inceleme, Türkiye'nin başvurusu üstüne verüen göruşun oluşmasına izin veriyor. 2 On Ikiler Topluluğu 'nda gerçekleşecek herhangi bir yeni genişleme konusunda, Topluluğun alacagı her tavır daha önce alınan genişleme kararlanm aşan boyutta bir karar olacaktır. Olgu, gerek Tek Sened'in bize empoze ettiği Avrupa bütunleşmesi konusundaki yeni hedeflerle, gerekse üye devletlere getirilen yeni hak ve görevlerin artmış olmasıyla ilgüidir. Bu unsur, komisyonu, Türkiye'nin üyelik başvurusu konusundaki değerlendirnıe çahşmalannı, daha geniş bir çerçeveye oturtmasmı beraberinde getirir. Söz konusu çerçeve mevcut ve olası diğer başvurulardan kaynaklanıyor ve Topluluğu topyekün stratejik bir karar almaya sevkediyor. I Genel yaklaşnnlar: 3 Üçüncü genişleme karanndan ve tek senedin yürurlüğe girmesinden itibaren, Topluluk hızlı bir değişme içine girmiştir. Doğuracağı sonuçlann önemi yüzunden Topluluk, tüm enerjisini seferber ettiği yeni bir gelişme aşamasındadır. Bu asamanın başansı daha sonra Avrupa Birliği'nin gerçekleşmesine olanak sağlayacaktır. Avrupa Birliği, sözleşmelerin nihai hedefidir. Bunun doğurduğu sorunların geniş kapsamlı oluşu ve kannaşıkhğı, Tek Pazara erişmenin, hem ekonomik ve parasal birlik hem de siyasal birlîkle eşgüdüm içinde yürütülmesini gerektiriyor. Siyasal birlik, Topluluğun kendme görev edindiği çizgide olmalıdır. Bu çizgi, Avrupa'da gerilim odaklannı ve bölünmeleri azaltmaya yöneliktir. 4 Topluluk, tek senet hedefleri doğrultusunda yürfiyüşünü sürdürmekte, ekonomik ve parasal birlik yolunda ilerlemektedir. Aynı şekilde kurumsal işleyişini iyileştirmekte, böylece genişlemeyle derinleşmeyi bir arada yürutmektedir. Bu alanda elde ettiği sonuçlarda, nesnel bir değerlendirme yaptı kt an ancak sonra, Topluluk yeni genişlemelere ilişkin kararlannı temellendireceği unsurlardan birine (1) sahip olacaktır. Bu yönde atılacak olgunlaşmamış herhangi bir adım, doğuracagı sonuçlar iübariyle Topluluk için zararlı olacağı için çekince yaratacaktır. Bu gerekçe bile, Komisyon'un, en erken 1993'ten önce, çok istisnai durumlar hariç, Topluluğun tam üyelik müzakereleri başlatmasının, hem aday ülke hem de üye ülkder açısından akıllıca olmayacağını düşünmesi için yeterli bir nedendir. 5 Tam üyelik müzakerelerini başlatma hususunda görüş bildirebilmek için, komisyon, Büyük Avrupa mimarisi ve Topluluğun işleyişi hakkında derin bir siyasi değerlendirmeye sahip olmalıdır. Mevcut kurumsal mekanizmalarla yeni bir genişleme, Topluluğun iç ve dış politikasını uygulayabilraesi konusunda kapasitesini zayıflatıcı etkiler yaratma tehlikesi taşıyor. Bu iç ve dış politika, tek senedin ulaştığı başarı sonunda gerçekleşti. Sorun, Topluluğun, kurumsal işleyişini, bünyesinde yeni üyeler kabul edip, ama aynı zamanda, yönetim ve karar verme yeteneğini zayıflatmadan bu işi yapıp yapamayacağı sorunudur. Toplum, kendi kurumlan bünyesinde, karmaşık ve hassas kararlar verme durumunda olacaktır. Olaylar hızlandırılmaya ve aşamalar atlanmaya kalküırsa, bu gibi karar verme durumunda kahşlar tek senedin öncelik taşıyan sipünlere tahammül yeteneklerine sahip düzeyde bulunmahdır. Çünkü eğer ülke o düzeyde değilse, Topluluğun önumuzdeki yıllarda gerçekleşecek ilerleyişi zarar görecektir. Öte yandan Topluluk, bu ülkenin kademesi de olsa kendisiyle bütünleşmesinin yol açacağı problemlere karşılık verebilecek durumda olmalıdır. Türkiye'nin özellikleri yüzünden bu iki yönlü sorun, daha da önem kazanıyor. Çünkü bu ülke, büyük bir ülkedir, Topluluğun tüm ülkelerinden daha geniştir ve yakın bir gelecekte hepsinden daha kalabalık olacaktır. Aynca genel kalkınmışlık düzeyi Avrupa ortalamasmın altındadır. 1989 yılının son üç ayında Komisyon'un değerlendirebildiği kadarıyla, Türkiye'nin gerek ekonomik gerekse siyasal plandaki koşulları, üye olması halinde karşı karşıya kalacağı yeni düzenleme sorunlannın üstesinden gelebileceği kanaatı uyanmamaktadır. Son yıllarda Türkiye'de gözlenen olumlu gelişmelere rağmen durum böyledir. 8. Ekonomik durum: 1980'den beri Türkiye'nin gösterdiği ekonomik sıçrama dikkate şayandır. Gayri Safi tç Hasıla, (198188 ortalaması) yılda ytlzde melere rağmen, Türkiye ile Topluluk arasında kalkınmışlık düzeyi bakımından önemli bir fark mevcuttur. Bu fark, kişi başına G.S. iç hasıla, satınalma standardı rakkamları açısından Türkiye ile Topluluk arasında bire üçtür. Hızia azalacağı izlenimi uyandırmayan bu farklılık, iş sahalannın dağılışında da kendini gösteriyor. Farkhlıkların kısa zamanda azalmayacağım, tüm çabalara rağmen Turkiye'deki hızlı nüfus artışından yola çıkarak söyleyebiliriz. Nüfusun yüzde 50'den fazlası tarımla uğraşmakta, prodüktivite (verim) düzeyi öte yandan hayli düşük kalmaktadır. Türkiye 1980'den beri dış borçlannı istikrara kavuşturabildiyse ve dış öderae dengesini düzeltebildiyse de, aynı şeyi makroekonomik dengeler için ileri süremeyiz. Türkiye hem Topluluktan birkaç kat yüksek bir enflasyon, hem de aşın derecede önemli bir işsizlik sorunuyla karşı karşıyadır. Türk sanayiinde kalkınma, Topluluktakinden çok daha önemli korumacılık önlemleri altında gerçeklesebildi. Sanayiinin birçok sektörünu olduğu gibi tehlikeye atmamak için Türkiye, Ankara anlaşmasımn öngördüğü liberalleşme ve Gümrük Birliği tak8. 2 Bu soru işaretleri, Toplu keye yardım etmek Topluluğun luğun Türkiye'nin tam üyeliğinin menfaatinedir. Topluluk ortağı getireceği yük karşısında duydu Türkiye, büyüme halinde olan önemli bir ülkedir. Aynca strateğu kaygılarla birleşmektedir. Türkiye'nin yapısal fonlardan jik önemde bir jeopolitik konuyararlanma durumunun doğma mu olan, Atlantik ittifak çerçevesıyla meydana gelecek ek bütçe sinde Topluluk üyesi ülkelerle işvükü, ülkenin büyüklüğü ve dü birliği içinde olan bir ülkedir. şük kalkınma düzeyi gözönüne 13 Türkiye'nin modernleşme getirildiğinde son üye ülkelere oranla çok daha fazla olacaktır. çabalannda katkıda bulunmak Belli bir geçiş devresinden sonra üzere, Komisyon Topluluğa bu da olsa, Türk iş gücünün Toplu ülkeye kapsamlı bir önlemler diluk çalışma pazarına girişi, bu ül zisi önermesini tavsiye eder. Bu kede yüksek işsizlik oranı var ol önlemler dizisi, Türkiye'nin Topdukça çeşitli kaygılara neden ol luluğa üye olabilirliğine halel getirmeden, iki tarafın, şimdiden, maktadır. karşılıklı bağımlıhklannı ve bü9. Siyasal darum tünleşmelerini, (Ankara Anlaşma1980 askeri darbesinden sonra sımn imzalanması sırasında ifade Türkiye yeni bir anayasa benim edilen siyasal iradeye uygun olasedi.'Ârt arda reformlar ve deği rak), güçlendirici bir yola yönelşik seçimler sonucu yerleşen sis melerine izin verecektir. tem, Topluluk normlanna yaklaBu önlemler, Türkiye'nin ihtişan bir parlamenter rejimin koşulyaç ve özlemlerine uygun olarak larını yarattı. Gene de, kamu yaşamı, Toplu dört konuda olmalıdır. Gümrük lukla mevcut olandan hayli fark birliğinin tamamlanması; mali işh bir yasal yapının ağırlığı altın birliğinin yeniden canlandırılmadadır. Kamu yaşamı, ülkedeki si sı ve hızlandınlması; sanayi ve yasal güçler yelpazesine ve sendi teknolojik işbirliğinin güçlendirilkalara daha fazla açılabilmelidir. mesi; siyasal ve kültürel bağlann derinleştirilmesi... Bu önlemler, Son yıllarda meydana gelen halen Türkiye'nin Toplulukla ilişilerlemelere rağmen insan hakla kilerini düzenleyen Ortaklık Anrırun durumu ve azınlık kimlikle laşması çerçevesinde ele alınmarine saygı bir demokrasi için ge hdır. 13. 1 Gomrak Birliği'nin 1995'te tamamlanması: Anlaşma hükümlerine uygun olarak, Topluluğun Türk tekstil ve tanm urünleri aiışveriş rejimini gözden geçirmesini içeriyor. Gümrük Birliği'nin iyi işleyişi için gerekli ortak politikalann Türkiye tarafından benimsenmesi öngörülmelidir. Gümrük birüğinin kademeü tamamlanışı, Topluluğa Türkiye'yi tek pazarın işleyişine ortak etme olanağını verecektir. Bu arada, ekonomik farkhlıkların dayattığı kısıtlamalar gözönünde bulundurulabilecektir. Bu, Topluluk kurumlan ile Türk hükümeti arasmda, ekonomik ve sosyal politikalar hakkında istisare mekanizmalanmn güçlendirilmesini gerektiriyor. 13. 2 Mali işbiriigı: 4. Mali Protokolun serbest bırakılması sayesinde yeniden canlanacaktır. Aynca Topluluk, bundan bağımsız olarak ve Avrupa Yatınm Bankası (BEI) tüzüğünün 18. maddesi uyannca, hera kendi hem de Türkiye'nin ortak çıkarlarma uygun altyapı projelerini finanse edecek borçlann verilme olanakları Üzerine düşünmelidir. 13.3 Topluluk elindeki çeşiüi olanaklarla, özelliklerisklisermaye yoluyla, daha sıkı bir sanayi işbirliğini ve doğrudan yatınmlan teşvik etmelidir. Gümrük birliğinin tamamlanması, bu konuda önemli bir unsur olabilir. Aynı anlayışla Topluluk ve Türkiye bilim ve teknoloji alanında işbirliğini güçlendirmelidir. Bu amaçla Topluluk ihtiyaç ve imkânları oranmda Topluluk araştırma programlanna Türkiye'yi katma yolunu önermelidir. 13. 4 Siyasal baglann derinleştirilmesi: Bu nokta, mevcut siyasal diyalog yapılarından öteye gidecek biçimde öngörülmelidir. Aynca, Topluluk ve Türkiye açısından özel önemi haiz noktalan içeren tartışmalara Türkiye'yi de katmayı hedefleyen veya bir tarafın diğerine ilginç bilgiler aktarabileceği "ad hac" prosedürler öngörülebilir. Aynı şekilde egitim ve kiilrür alanlannda ilişkileri derinleştirici çalışmalarla, daha iyi bir karşılıklı anlaşma ortammın oluşmasına katkıda bulunabilir. Bu amaçla Türkiye birçok Topluluk programına, faydalı olacak şekilde ortak olabilir. • *• Bu eylemlerin tümü ve uygulamaya konma aşamasında sahip olunacak yaklaşım, iki tarafın ortak bir gelecek oluşturma iradeierine tanıkhk edecektir. DIŞtŞLERt kapısı Türkiye'ye kapatılmacb' ANKARA / BRÜKSEL (Cumburiyrt) rini basiatmaması doğal. Kaldı ki 1993'te Kıbns ile "azınhklar" konu&unun AT Komis AT'nin ne durumda olacağı belli değil. Hızlı yonu'nun Türkiye'nin üyeük başvurusuna iliş değişimîer, topluluğu da yerd yaklasımlara kin mütalaa raporuna dahil edilmesi Anka ulaştıracak. Öte yandan Dışişieri, Kıbns sorununun söz ra tarafından ".vadırgsiKİı." Ancak raporun diğer bölümleri Dışişieri Bakanlığı'nda "diş konusu rapora yansıtılmasının bu sorunun kınklığı" yaratmadı. Gerek Ankara'daki, ge çözümünü kolaylastırmayacağını vurgularrekse Brüksel'deki Türk diplomatları komis ken. Lozan Antlaşması dişındaki azınlıklar yon görüşünün "yeni bir Avrupa'nn iıışa sü tanunlamasınm Türkiye için geçersiz olduğurecimk Türkrve içia afnk acıct" yönler taşı nu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mural Snngar, dün düzenlediği haftalık basın dığııu savunuyoriar. Bu yaklasımın dayandığı üç temel gerekçe brifiginde, bir soru üzerineraporlailgili basında yer alan olumsuz havayı paylaşmadıkşöyie sıralanıyor: Komisyon, Türkiye'nin Avrupa'ya yö lannı belirterek, "RaponiB beklentijerimizi nelimini sürdürmesi, Türkiye'nin topluluğa tara manasıyla karşılammdig^ acık. Bomıaia üye oiabiliriiği konusunda kuşku yaratılma beraber. Türkiye'}e AT kapıiannın kapandıması konusunda büyük duyarltlık gösterdi. gı Tolundaki degerieBdirnielere kanİBiak da Komisyonun yeni siyasi oluşumJann hız mümkün değil. Türkiye'nin adaylığa ebfl olkazandığı bir dönemde Türkiye'ye karşılıklı duğu açıkhkla belirtömektedir" dedi. bağımhlığı (interdependence) arttıncı önJem Suugar, komisyon raporunda ilişkileri daha \er önermesi ve özellikle siyasal küHürel bağda yoğunjaştırmak için açık bir davçtin yer ları derinleşıirecek mekanizmalan gündeme aldığma da işaret ettikten sonra, raporda geürmesi, uluslararası arenada Türkiye'mn et Törkiye'nJn yaduga<lığı iki unsurun bulunduğunu belirtti. Bunlardan ilkinin Kıbns konukinliğini arttırabilecek. AT'nin 1993'e kadar üyelik görüşmele su olduğunu kaydeden Sungar, şunlan söyhedefleriyle kaçırulmaz olarak belli bir çelişmeye girecektir. Çok biçimsel nitelikteki rnüzakerelere girmek, esasa ilişkin konuların daha sonra ele alınmasını getirecektir. Komisyonun bu yolu önermesi düşünülmez. Tüm taraflann çıkarlan, her şeyden önce tek senedin gerçekleşmesini, aday üyelerin üye olma yetenekleri konusunda esasa ilişkin tartışmamn ise daha sonra yapılmasını emretmektedir. Topluluk böylesi bir tavıria yetinemez. Bu aşamada müzakere başlatmanm imkânsız oluşu, ancak bir dizi öneriyle birlikte ileri sürülmelidir. Bu öneriler, muhataplarımızı üydik hedeflerini terke teşvik etmemeli, aksine Topluluk ülkeleriyle daha büyük bir ortaklığın yollarını açacak olanaklar yaratmalıdır. II Tam üyelik müzakerelerini başlatma: 6. Komisyon, özel bir ülke ile tam üyelik müzakereleri başlamadan önce, olumlu sonucun mümkün oiacağına kanaat getirebilmenin gerekliliğine inanıyor. Bu olumlu sonuç olasılığı, gerçekçi ve makul bir sürede gerçekleşebilir olmalıdır. Bunun şartları şöyle öngörülebilir: Öncelikle, aday ülke klasik bir geçiş devresini takiben, bir süreden beri üye devletlere konan mukellefıyetlere ve di5.2 artmıştır. Bunu 12 Topluluk üyesi ülkenin yıllık toplam yüzde 2'lik artışıyla kıyaslamak gerekiyor. İhracat kalemleri çok hızlı artış göstermiş ve yapıian çeşitlenmiştir. thracatın yüzde 80'i imalat ürünlerinden oluşuyor. Savaştan beri ilk kez Türkiye 1988'de dış cari dengede fazlalık verebilmiştir. Ekonomik alt yapı yadsınmaz bir gelişmeye tamk olmuştur, (yol, elektrik, telefon, uçak, sulama). Bu sonuçlar, ülkeyi modemleştirmeyi ve uluslararası ekonomi ile bütünleşmeyi hedefleyen bir ekonomik politika sayesinde mümkün olmuştur. 8. 1 Türkiye'nin kaydettiği bu ilerleme devam etmelidir. Çünkü bu ülke karşı karşıya olduğu düzenleme sorunlanyla baş etme durumundadır. Bu amaçla; Gerek tanm gerekse sanayi dallarında mevcut çok önemli yapısal farklılıklardan, Bu yıl hız kazanan makroekonomik dengesizliklerden, Sanayiin önemli ölçüdeki korunmuşluğundan, Düşük sosyal güvence düzeyinden, kaynaklanan dört tip güçlük, üstesinden gelinmeyi bekliyor. 1980'den beri elde edilen gelişledi: "Kıbns sorununun bo mntalaaya yaasıblmış oünasıııın soranua çözümâaii kolajlastıracak bir basus olmadıfını beürtmek Isterim. Soruann, bir topitduk nyesiııfaı baskı ve jsranyU Törkije'nnı tam Mj^i De irtflMdasdınlması suretiyk, taraflana gerekH iyi «iyeüyle ve y%ptc\ tutama sahip oimalan baimde kısa sttrede çözöhnesi nıiimkan bir anjaşmazhğın belirsiz bir gekcete ertdenmesi riskinin istemeyerek slındıfuu belirtmek Isterim." Sungar, raporun topluluğu bir aniamda Kıbns sorunuyla irtibatlandırdığını da kaydetti. Bozer bflgi verdi BaÜcanlar Kurulu dün geceki topiantısında AT raporunu ele aldı, 4 saatten fazla süren toplanttda, Başbakan Yardıması ve Devlet Bakanı AM Boar, raporla ügiK olarak Bakanlar Kurulu üyelerine bilgi vererek son gelişmeleri ele aldı. Dışişleri Bakanı Mesvt Vılmaz da temasları hakkında aciklamaiarda bulundu ve değeriencirmelenni iletti. rekh' düzeye ulaşmamıştır. Türkiye ile bir Topluluk üyesi ülke arasında mevcut anlaşmazhk ve Kıbns'taki durumun meydana getirdiği olumsuz etkilere işaret edilmediği takdirde, Türkiye'nin tam üyelik sorununun siyasal verileri tamamlanmış sayılmaz. Avrupa Konseyi (AT Zirvesi) Kıbns konusunda geçen günlerde derin endişelerini bir kez daha dile getirdi. Kıbrıs'ın birliği, hükümranlığı ve toprak bütünlüğü, BM'nin önemli kararlarına uygun olarak belirtildi. III Sonuçlar 10 Genel yaklaşımlar bölümünden de anlaşılacağı gibi, Konsey değişim içindeki Avrupa'da, olgunlaşma halinde olan Topluluk'un yeni üyelik müzakerelerine girmesinin uygun olmayacağı inancındadır. 11 Aynca, Türkiye'nin ekonomik ve siyasal durumu, Komisyon'u, şimdiden bu ülkeyle tam üyelik müzakereleri başlatmasının yararh olmayacağı sonucuna varmaya yönelmektedir. 12 Bu ülkenin Avrupa'ya olan genel yönelişi hesaba katılarak Komisyon Türkiye ile işbirliğinin devam etmesi gerektiğine inanıyor. Türkiye ile ilişkisini derinleşıirmek ve aynca siyasal ve ekonomik çağdaşlaşmu mccini kısa zamanda tamamlaması için bu ül Semra OzaPa yeni protokol • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal'ın yurtiçi ve yurtdışı gezilerinde uygulanacak protokol esaslarının yeniden düzenlenmesi için Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmalann başlatıldığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Murat Sungar dün düzenlediği haftalık basın toplantısmda konuyla ilgili bilgi verirken, bu calışmalarda "Cumhurbaşkanlığı yüce makamının itibaruıın korunması, yerel koşullar, güvenlik ve gezinin niteliği" gibi unsurlann gözetildiğini söyledi. vimini ileri bir tarihe ertelemek durumunda kaldı. Aynca ithalat için anlaşma hükümlerine aykırı bir vergilendirme sistemi de getirdi. Bütçe açığı yoluyla karşılanan yoğun kamusal yatınm çabalanna ve sanayideki yüksek büyüme hızına rağmen, işsizlik endişe verici olmaya devam ediyor. Buna hızlı nüfus artış temposuna ilişkin öngörülen de eklemek mümkündür. Gelirlerdeki düzey düşüklüğü doğal olarak çalışanlann sosyal koşuüanna yansımakta, bu da Türkiye'nin, yakın bir gelecekte, Topluluğun şimdiden benimsediği sosyal nonnlanna ayak uydurmasını güçleştirmektedir. Türkiye'nin Topluluğa girişi konusunda, ekonomik durumun ve yapısal verilerin öne çıkardığı belli başlı sonmlar bunlardır. Aynı şekilde, yakın bir gelecekte, Topluluk ekonomisinin, tek senedin yürürlüğe girmesiyle daha da katılaşan kısıtlamalanna uyum gösterebüme güçlükleri de, bu durum ve verilerin sonucu olarak mevcuttur. Bu farklılıklar dizisi mevcut olduğu sürece, Türkiye'nin, Topluluk ekonomik ve sosyal politikalarının yol açtığı yükümlülüklere cevap vermekte büyük güçlüklerle karşılaşacağından endişe edilir. Ozal, Kalutsyan'ı kabul etti • ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Turgut özal, Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan'ı Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Kabule Kalutsyan'ın yanı sıra, Ermeni Patrikhanesi Ruhani Meclis Reisi Piskopos Sahan Sıvacıyan da hazır bulundu. Boğaz karanlıkta kaldı • tstanbul Haber Servisi Istanbul'un bir bölumü dün gece karanlıkta kaldı. Elektriklerin kesilmesinden özellikle Boğaz kesimi etkilendi. Beşiktaş'tan Rumelihisarı ve Etiler'e kadar olan bölgeye 2 saatten fazla elektrik verilemediği bildirildi. TEK yetkilileri arızaya Arnavutköy'deki 35 bin voltluk vericideki arızanın yol actığını büdirdiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear