26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 KASIM 1989**** HABERLERİN DEVAMI Turgut Özal, 12 Eylül'e sürekli sahip çıkmıştır. Son konuşmalarında onun ürünü olduğunu da kendi ağzıyla itiraf etmiştir. Altı yıllık başbakanlığı döneminde de 12 Eylül'ün siyasal rejimini olduğu gibi korumuştur. Onun için 12 Eylül noktalanmadı henüz. Noktalanabilmesi için, 12 Eylül zihniyetinin Çankaya'dan inmesi şarttır. 12 Eylül'ün sona ermesi için, her şeyden önce Türkiye'de ulusal konsensüse dayanan, sağdan sola tüm siyasal güçlerin onaylayacağı demokratik bir anayasanın yapılması ve seçim, siyasal partiler gibi temel yasaların yeniden düzenlenmesi gerekir. 12 Eylül'ün bitebilmesi için, geniş kapsamlı bir genel affın çıkarılması da yapılması gerekli işlerden biridir. Askeri yönetimlerin çare olmadığını kanıtlamanın başka yolu yok. Demokrasinin çoksesli özelliğine Türkiye'de de bir an önce kavuşmalıyız artık. Bu rejimde herkes sesini duyurabilmelidir. Sayın Kenan Evren'in veda mesajında şu satırlar dikkatimizi çekti: "Bugüne kadar sizlere, tam ve doğru oiarak açıklamadığım hiçbir şey kalmamış olmasına rağmen, isnat, tariz ve iftiralar, belki bundan sonra da devam edecektir. Cevap vermem gereken hususlan radyo ve televizyon aracılığı ile sizlere duyurmam mümkün olmayabilir. Onun için bu gibi haksız saldırıların yargısını, siz sevgili vatandaşlanmın güven ve inanç beslediğim sağduyusuna bırakıyorum." Yıllar geçtikçe insan neler görüyor? Yıllarönce, 12 Eylül'ün lideri Evren, o radyo ve televizyondan, bangır bangır bağırarak ne kadar çok insanı suçlamıştı! Barış Derneği... DİSK... AydmlarDilekçesi... CHP, AP liderieri... Hiçbirinin söz hakkı yoktu o zaman. Çoğu demk parmaklık arkasındaydılar. Değil radyo ve televizyondan, yazılı basından bile yararlanma olanağına sahip değillerdi. Bir ara fotoğraflarını basmak bile yasaklanmıştı gazetelere. Askeri mahkemelerdeki savunma hakları da çoğu zaman fena halde kısıtlanırdı. O günlerde, siz Sayın Evren, TRT'den onları bağıra bağıra suçlarken, napishanelerdeki kimi dostlann ve yakınlannın çektikleri acıyı şimdi bir kez daha ammsadım. Sayın Evren, unutmayınız, insan hakları bir gün herkese lazım olur. Türkiye'de radyo ve televizyon ne yazık ki devlet tekelinde. Artık siz de sade bir vatandaş olduğunuzagöre, bundan böyle sesinizi kamuoyuna duyurmayabilir TRT. Ama merak etmeyin; sizin düşüncelerinize, haber değeri taşıdıkları sürece, Cumhuriyet'te biz yer vermeye devam ederiz. TRT ekranlarından tek taraflı suçlanırsanız eğer, cevap hakkınızı da savunmayı, demokrasi anlayışımızın bir gereği sayanz. Bakın Sayın Evren! Aradan tam dokuz yıl geçti, neler yaşadık birlikte... Siz geldiniz gidiyorsunuz Marmaris'e, biz ise yazmaya devam ediyoruz. Ve 12 Eylül de hâlâ sürüyor ne yazık ki! Ne ekonomi, ne demokrasi oturabildi yerli yerine... Onun için, sivil, asker herkesin öncelikle öğrenmesi gereken bir nokta var: Demokrasiyi kurtarmak için demokrasiyi katletmekten vazgeçilmelidir! Sorunlara çare, sivil asker hep birlikte ve demokrasi çerçevesinde bulunmalıdır. Bunu öğrenebildiğimiz zaman, demokrasi de rayına oturmuş olacak bu ülkede. CUMHURÎYET/19 PORTRE KENAN EVREN Henüz Bitmedi 12 Eylül. Bunun için önce, 12 Eylül'ün geçirdiği değişik aşamaların belirli özelliklerine dikkat edijmeli. Üç yıl süren birinci aşamada demokrasi tamamen askıya alınmıştı. Türkiye, temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı bir ortamda emirle yönetiliyordu. Ülkede herkesin ve her şeyin yazgısı, en başta, Devlet Başkanı, Milli Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'le kuvvet komutanı dört arkadaşının iki dudağının arasında sayılırdı. Zira yasa hükmündeydi her kararları. 12 Eylül'ün bu ilk döneminde, demokrasi ve insan hakları açısından utanç verici işler yapıldı. Gayet sistemli biçimde sürdürülmüş olan işkenceyle, insanlık tarihine ülkemiz adına kara lekeli sayfalar eklendi. Olağanüstü sayıda idam cezası infaz edildi. İnsanlar düşüncelerinden dolayi, komünisî diye, (slamcı diye, şudur budur diye demir parmaklık ardına atılabildi, mahkum edilebildi, işinden olabildi. Tonlarca kitap toplatıldı, imha edildi, filmler yakılabildi. Askeri sansür acımasızca işletildi, dergiler, gazeteler kapatıldı. Atatürk'ün vasiyeti çiğnendi, Dil ve Tarih Kurumlarının kapısına kilit vuruldu. Din dersleri ortaöğretim kurumlarında zorunlu kılınarak laiklik ilkesine cumhuriyet tarihinin en büyük darbesı indirildi. Siyasal partiler kapatıldı ve beşer, onar yıllık siyasal yasaklarla da en temel demokratik haklar ayaklar altına alındı. Acımasız bir kıyıma sahne olan üniversite, YÖK'le kışla düzenine sokulmak istendi ve Türkİslam sentezcilerinin egemenliğine doğru itildi. 1982 Anayasası ve temel yasalarla da, Türkiye'ye, Batı demokrasileriyle pek öyle ilgisi olmayan, son derece dar, hatta haklı bir deyişle deli gömleği gibi bir siyasal rejim dikildi. Arkasından, tümüyle güdümlü bir seçim yapıldı. Büyük Türkiye Partisi kapatıldı; Dogru Yol ve SODEP seçime sokulmadı; parti kurucuları, milletvekili adayları askeri yönetimin süzgecınden geçirildi, veto mekanizması çalıştırıldı. Turgut Özal'ın ANAP'ı ise askeri yönetimin onayından geçebildi. Bu olanların tümü hiç unutulabilir mi? 0 kadar çok acı olay yaşandı ki, onları biz unutsak, unutmaya kalksak, tarih unutmaz. Yineliyoruz: 12 Eylül'ün birinci döneminde demokrasi ve insan hakları açısından tarihimize utanç verici sayfalar eklendi. • İkinci aşama, Turgut Özal'ın 1983 sonundaki başbakanlığıyla başladı, bugüne dek tam altı yıl sürdü. Şimdi soruyoruz: Bu altı yıllık başbakanlığı boyunca Turgut Özal, 12 Eylül'ün getirdiği rejimin demokrasiye aykırı hangi yanını düzeltmiştir? Hiçbir yanını. 12 Eylül'ün siyasal düzenine elini bile sürmedi, ona olduğu gibi sahip çıktı Özal. O kadar ki, Anayasanın geçici maddelerinde yer alan beşer, onar yıllık siyasal yasakları bile korumak istemiş, özellikle Demirel'in yasaklı kalması için, referanduma gtderek hayır kampanyalan açabilmiştir. * Şimdi Sayın Evren ayrılıyor Çankaya'dan, yerine Sayın Özal geliyor. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığıyla 12 Eylül'ün üçüncü aşamasına giriliyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Evren'den son konuşma (Baştarafı I. Sayfada) 12 Eylül 1980 günü Türk SUahlı Kuvveüeri'nce gerçekleştirilen askeri darbeyle yönetime el koyan Milli Güvenlik Konseyi'nin başkanıyken, 1982 yılında anayasa oylamasıyla birlikte "aynı sandıkta" yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 91.5 oy alarak cumhurbaşkanı olan, eski Orgeneral ve Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, görevi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a devrinden 14 saat önce televizyondan yaptığı konuşmayla halka veda etti. Evren, veda konuşmasında yaptıklan her şeyin gücünü halktan aldıklarını belirtti, "Yapüklanmın sonucunda arkamda bir hoş scda bırakılmişsem, bu benim için mutluluklann en büyügü olacaktır" diyen Kenan Evren, şunlan söyledi: "Görevimin sona ermesi dolayısıyla radyo ve televizyon aracılığıyla Cumhurbaşkanı sıfatıyla son defa olarak hepinize seslenmek, bazı dnygu ve düşüncelerimi iletmek istiyonım: Cumhnrbaskanlığı görevimin sona ennesine daha birkaç yıl varken başlayan ve yakın zamana kadar devajn eden çok sayıda vatandaştan gekn raektup ve telgraflarla veya sozlü olarak yapılan müracaaüaria anayasamıza göre mümkün olmamasına ragmen, bir dönem daha görevde kalmam istendi. Böyle düşüoen o vatandaşlanmın gösterdikleri bu sıcak ilgi ve güvenden dolayı tesekkür ediyonım. Ancak şu hususun bilinmesiude yarar görüyorum. Bazılanmn begenmediği bu anayasa taslağı Danışma Meclisi'nden Milli Güvenlik Konseyi olarak önümüze gddiğindc, ilgili maddesinde cumhnrbaşkanının üst üste iki defa seçilmtsi irnkanı tanımyordu. Bu maddeyi kendisi için böyle hazırlattı derler düşüncesiyle degiştirttim ve bir dönem olmasııu sagladım. Zira cumhurbaskanınuı seçimi Türkiye Büyük Millet MecUsi'ne bırakılmıstı. Ben aslında comhurbaşkanlannın halkın oyu ile seçilmesini arzu etmeme rağmen, çogunlugun istegine uyarak bu arzumdan vazgecmek zonında kaldım. Bö>le olunca da Meclis tarafından secilen bir cumhurbaşkanının ikinci defa seçüebilmek için mevcut iktidara istemeyerek de olsa taviz vermesini önlemek ve mümkün olduğu kadar tarafsızlıgını korumasını sağlamak maksadıyta bir döneme mahsns seçilmesinin doğru olacagını düşündum. Hal böyle iken benim tekrar bir dönem daha cumhurbaşkanhğına seçilmem için yapılacak anayasa değişikliğine peki demem, kendi kendime ters düşmem demek olurüa ki benim böyle bir yamlgının sahibi olamayacagımı siz sevgili vatandaşlanm herhalde çok iyi takdir edersiniz. Buna rağmen basın danışmanım aracüıgıyla tekrar tekrar bir beklenti içinde olmadıgımı açıkladığım halde, bazı yazarlar yine de tersini yazabildiler. Demokrasinin en güzel tarafı dogrulugu, çalışmayı, bilgi ve beceriyi degerlendirrnesi. yapılan her seçimde yeni kabiliyetlere imkân tanımasıdır." Sitemli veda aldık. Fakat inanıyorduk ki milletin yegfine gnvencesi olan silahlı kuvvetlerimiz milletten alacağı güçle bu belanın hakkından gelecektir. Nitekim harekât da düşündüğümüz şekilde cereyan etti ve bir sene gibi kısa bir siire içinde ülkenin her yerinde huzur ve güven sağlandı. Bizi ea çok üzen hususlardan birisi, bu harekâta bir sene öncesinden karar verdiğimiz ve bunun için de sıkıyönetim komutanlannın anarşi ve terönin üzerine bilerek gitmediği şeklindeki haksız ve insafsız beyanlardır. Bu yakışbrmayı bir defa daha şiddetle reddediyorum. Silahlı kuvvetlerin hiçbir ferdinin böyle çirkin bir düşüncenin içerisinde bulunacagını asla tahmin edemiyorum. Eğer bizler böyle bir düşüncenin sahibi komutanlar olsaydık, herhalde üç sene sonunda birçok «ukınülan halledilmiş, anarşi, terör ortadan kalkmış ve enflasyonu yüzde 107'lerden yüzde 30'lara düşmüş bir dunıma gelmiş ulkeyi, seçimle gelecek bir iktidara buyur deyip kısa sürede leslim etmezdik. Eğer cumhurbaşkaniığında ve konsey üyeliğinde uzun süre kalma gibi art duşüncelerin sahibi olsaydık. anayasayı 1961 Anayasası'nda olduğu gibi o imkânı verecek bir şekilde hazırlardık. Evren'e eleştiri yağmuru AN KARA (ANKA) Manisa'da Kenan Evten adıyla bir universite kurulmasını öngören tasan TBiMM Milli Eğitim Komisyonu'nda tartışmalardan sonra ANAP'lı üyelerin oylaııyla kabul edildi. SHP Ankara Milletvekili Rıza Yılmaz, Manisa'da üniversite kufulmasına karşı olmadıklarını, ancak bu universiteye Kenan Evren adının verilmesinin 12 Eylül Harekâtını ve "darbecileri" meşrulaştırmal; anlamına geleceğini söyledi. Yılmaz, "Darbeyle ülke yönetimine el koyan, TBMM'yi kapatan, demokrasiyi ortadan kaldıran kişinin adını yaşatmak bizim görevimiz olamaz. Biz bu yasayla, demokrasiyi katledenîeri ödüllendirivoruz" SHP Hatay Milletvekili Ali Uyar, maddeye karşı çıkarken, "Biz siviller demokrasiyi yaşatacaksak, demokrasiyi katleden insanlan ödüllendirmemeliyiz" dedi. Uyar, diktatörlükle yaşayan ülkelerde demokrasiye geçildikten sonra gelen yönetimlerin diktatörleri cezalandırdıklarım hatırlattı. Uyar, "Onlar hesap soruyor. Biz ise ödüllendiriyonız" dedi. ANAP Konya MUletvekili AdU Küçük ise Evren'in 12 Eylül'den sonra Türkiye'de demokrasinin kunılması için büyük çaba gösterdiini söyledi. 12 Eylül öncesinde insanların köşe başlarında öldürüldüğünü haurlatan Küçük, " 1 2 Eylül öncesinde hiikiimetler itzerine düşeni yapnıadı ki, başlarına bu musibet geldi" dedi. Manisa'da üniversite kurulması komisyonda kabul edildi SHP Çorum Milletvekili Rıza TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda konuşan SHP'li Yılmaz, "Darbeyle ülke yönetimine el koyan, TBMM'yi Ilımar da konuşmasında 12 Eylül'den önce sokaklarda insanlakapatan, demokrasiyi ortadan kaldıran kişinin adını 12 Eylül savunması nn öldüriilmesinin ardındaki güçyaşatmak bizim görevimiz olamaz. Biz bu yasayla Konuşmasında, askerlik görelerin henüz ortaya çıkartılmadığıdemokrasiyi katledenîeri ödüllendiriyoruz" diye konuştu. nı belirtti. Ilıman, " 1 2 Eylül'den vini seçişi ve ailesiyle birlikte gesonra Evren döneminde de cezaevinde, işkence odalannda insanlar öldünılmekteydi. Halkımıza diktatörce davrananlann isimlerini kurumlardan anndırmak gerekir" diye konuştu. DYP'li Tahk Şaşmaz ise, 11 eylülde milletvekili olarak yattığını 12 Eylül sabahı vatan haini ilan edilerek gözaltına alındığını belirtti. Şaşmaz, universiteye "Evren" adı verilmesine karşı çıkarken, "Eğer bu memlekete bir şey yapmıssa, 9 yıldır Köşk'te oturdular, mükâfabnı gordüler, bu yetmez mi" dedi. Daha sonra yapılan oylamada, Manisa'da Kenan Evren Üniversitesi kurulmasına ilişkin madde komisyonda ANAP'hların oylanyla kabul edildi. DYP Genel İdare Kurulu bildirisi 4 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) D Y P Genel tdare Kurulu'nca yayımlanan bildiride, bugünkü devir töreni ile ilgili olarak "Ara rejim kapanmayacak, yann (bugün) kendisine yaraşan bir törenle el degiştirecektir. Bu törende millet yoktur. Bu çarpık rejimin içinde de millet yoktur" denildi. Milletin çoğunluğunu temsil etmeyen parmaklann sayısından Ara rejinı el değiştirecek' meşruiyet çıkmayacağı belirtilen bildiride özetle şöyle denildi: "Bir toplumda yüzde 80'lerin kanaatinin ve arzulanrun çiğnenerek yüzde 20'lerin menfaatlerinin tesis edilmesi ne pozitif hukuka, ne de meşruiyet kavraraına uyar. Bir rejimde Cumhurbaşkanlığı makamı hukuki meşruiyeti böylesine tartışmalı bir şekilde işgal altında bulunursa, o rejime eumburiyet diyebilmek güçtiir. Cumhurbaşkanlığı makamı üzerindeki bu takas ve tayin olayı ile cunıhuriyetin yalnız gerekleri degil özü de zedelenmiştir." Bildiride böyle bir tayine doğrudan veya dolaylı yardımcı olan herkesin sorumlu, seyirci olan herkesin de vebal altında olacağı öne sürüldü ve DYP'nin mücadelesine meşruiyet içinde devam edeceği belirtildi. Bildiride, " B u mücadele meşru olmayan bir işleme karşı meşruiyet arayısıdır" denildi. Islahatçı Demokrasi Partisi Genel Başkanı Ayknt Edibali, TBMM Başkanı Yddınm Akbulnt'a gönderdiği telgrafta, partisinin bugün yapılacak cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılmayacağını belirtirken Sosyalist Parti G«nel Sekreteri Yalçın Büytikdağlı da vatandaşlan, bugün törenle cumhurbaşkanlığı görevini devralacak özai'ı alkışla protesto etmeye çağırdı. çirdiği günlerden de bahseden Kenan Evren, 12 Eylül harekâtının yapıbş nedenlerini ve Türkiye'nin o günlerdeki sosyal ve ekonomik durumunu da şöyle anlattı: "Ülkemizin o dönemde içine süriiklendigi korkunç ve şimdi hatırlamaktan bile çekindiğimiz anarşi ve terör ortamı, çok az bir kesimin kabullenmemesine rağmen, çogumuzun gözleri önünde hâlâ daha tazeliğini konımaktadır. Memleketinuz Lübnan'da olduğu gibi hızla bir iç savaşa doğnı süriUdenmekte, vatandaşlar yannından ümitsiz, bir çıkıs yoln aramaktaydılar. tste böyle bir ortarada 12 Eylül harekâb diye isimiendirdigimiz harekfitın icrası kaçınılmaz olmuştu. Silahlı kuvvetlerin en üst kademesinde bulunan arkadaşlanmla bu harekâta karar verirken, 'Ya muvaffak olur, memleketi bu anarşi ve bataklıktan kurtarırız, Allah korusun ya da karşımızdakiler muvaffak olur, memlekete istedikleri rejimi getirirler. Türkiye daha uzun seneler bu anarşi ve terör ortamı içerisinde çalkalanıp duramaz' diye düşündük. Muvaffak olmak kadar az da olsa olamamak riskini de hesaba kattık. Milletin selamete ulaşması için bu riski de seve seve göze konuşmada, "İç ve <h$ Cumhurbaşkanlığı görevi güçler adeta el ele çalısıyor. süresi sona eren Kenan Şoiıu çok iyi bilmenizi Evren, 1918 yılında Manisa'run Alaşehir ilçesinde isterim ki, bu vatanı kimse böiemez. tsteyea tecrübe dofdu. 1936 yılında Maltepe etsin" dedi. 27 Ağustos Askeri Lisesi'ni, 1931'de 1979'da Zafer Bayramı Harp Okulu'nu bitirdi. 1946 Haftası dolayısıyla yılına kadar topçu yayımladığı mesajda, Türk birüklerinde takım ve Silahlı Kuvvetleri batarya komutanlıklan me&suplanna, " İ ç H i z a c t görevlerini yapan Evren, Kananu'nuB saaa »erdiği 1949'da kurrnay subay oldu. 1964 yılına kadar Kara Harp Türkiye Cambnriyeti'ai koramak ve kollamak Akademisi ögretmenliği, görevini gerekttğinde tam Kore Türk Tugayı Harekât •nlanuyla ve k a s a n u olarak ve Eğitim Şube Müdürlüğü yerine getireceğin ve Kurmay Başkanlığı mubakkaktır" diye sesbndi. görevlerinde bulundu. 1961 1979 sonunda, kuvvet yılında bir ara ordudan komutanlarıyla birlikte ayrılmayı düşündü. Zamanın Cumhurbaşkanı'na Uettiği Milli Birlik Komitesi üyesi, " n y a n mektubu"nu sonraki Cumhurbaşkanlığı Genel vülarda, "Hükümet dahil Sekreteri, sınıf arkadaşı bütün partflertik, Osman Köksal'a soayasal yazdığı mektupta, kandaşlaıu "Res'en emekHye dikkatiai sevkedilmesiDİ" Çtkmek" için istedi. Ancak verdiklerini bu isteği söyledi. Mayıs gercekleşmedi, 1980'de 1964 yılında katüdığı tuğgeneral oldu. NATO askeri Tuğgeneral komite rütbesiyle toplantısından Kara Kuvvetleri dönüşünde, Komutanhğı Anayasa oylaması tstanbul Okullar Daire Yeşilköy Başkanlığı Dokuz yıldır karşınızdayım. Havaalanı'nda görevine atanan Millet olarak beni herhalde insaf verdiği demecte, Evren, 1967'de terazisinde tartünız. Böyle bir yaCumhuıbaşkanlığı seçimi tümgeneralliğe terfı etti. kışünnaya lâyık olup olmadıgıma turlanrıın uzaması TOmen komutanlığı ve ordu en iyi karan verecek olan sizlerkonusuna değinirken, kurmay başkanlığı siniz. Ben sizierin içten desteğjnizBrüksel'de "Neden görevlerinde bulunduktan le üstiendiğim bu yüce görevi de Cumhurinskaaı sonra 1970'te korgeneralliğe ifa ederken hatalardan korunabilseçemiyortanuz?" diye yükseldi. Kolordu meye ve iyi bir ornek olabilmeye komutanlığı, Kara Kuvvetleri sorulduğunu, "Galiba bizde azami dikkat ve özen gösterdim. Denetleme Kurulu Başkanlığı seçilecek adam yok d» Bu yolda sevginiz, desteğiniz ve ondan " karşüığıru verdiğini ve Kara Kuvvetleri Kurmay verdiğiniz guç ve şevkle bütün bu anlattı. Başkanbğı görevlerinden ve buna benzer, haksız ve kasıtlı Bütün bunlan bilerek kötülük tarizlere memleketi yeniden sen ve kavgalan bıraktıgımız ve hu sonra 1974'de orgeneral olan 30 Ağustos 1980'de de yayımladığı mesajda, ülkenin Evren, bir yıl sonra Ege ben kavgasına süriikleyip siyasi zurumuzn, hırslanmızı feda etzor günler geçirdiği görüşüne Ordu KomutanlığYna tansiyonu yükseltmemek, vatan mekten vazgeçerek el ele verdiğiyer veren Evren, 12 Eylül geürildi. Ardından daşlann huzunınu bozmamak ve miz takdirde, her türlü musibeti 1980'de yönetime müdahale Genelkurmay İkinci Başkanı gerçeğin nasıl olsa bir gün ortaya ancak bu suretle uzaklaşbrabilir, ederek Devlet Başkanı oldu. 1977 yılında Kara çıkacagı inancı ile katlanmayı ter her türlü engeli bu yolla aşarak unvarunı aldı. Kuvvetleri KomutanlığVna cih ederek cevap verme lüzumu kalplerimizde yuşatbğımız hayal1982 yılında atanan Evren, 7 Mart lerimize ulaşabiliriz. nu duymadım. anayasanın halkoylamasına 1978'de Bülent Ecevit Ancak, cumburbaşkanlığı maAncak, büyük Atatürk'ün ilke sunularak kabulüne kadar hükümeti döneminde kamının bir oldubilti ile işgal edil ve inkılaplanm, sö^de Atatürkçü Genelkurmay Başkam ve Genelkurmay Başkanı oldu. diği şeklindeki haksız ve yersiz ya geçinerek çıkarlan uğruna istisMilh Güvenlik Kurulu Evren Genelkurmay Başkanı kı>lırma en ağınma gidenlerden mara kalkışanlann oyuncagı olBaşkam sıfatlarmı "Devlet birisi olmuştur. Yapılacak kısa bir mamak için onlan çok iyi incele olduktan sonra, ülkedeki Başkanhğı" göreviyie birlikte politik duruma ilişkin araşbrma ile anayasa yapılırken mek ve anlamak gerektiğini de yürüten Evren, 9 Kasım görüşlerini değişik fırsatlar; benim, birkaç cumhurbaşkanı unutmayalım." 1982'de 7. cumhurbaşkanı değerlendirerek açıkladı. 3 adayı tespit edilmesini ve seçimin oldu. Evren, 9 yü 58 gün Mart 1979'da Sarıkarnış'ta anayasa oylamasından ayrı bir Özal'a devir yürütmenin başmda görev askeri tatbikat nedeniyle sandıkta yapılmasını istediğimi yaptı. bulunduğu sıraoa yaptığı pekala öğrenebilirlerdi. Maalesef Konuşmasının son bölümünde bu isteğimi gerçekleştiremedim. görevini "anayasa gereği" CumGercekleşseydi yine seçilir miy hurbaşkanı secilen Turgut özal'a dim, seçilemez miydim bilemem, devrettiğini anımsatan Evren, ama şimdi böyle bir iftira ile kar şöyle dedi: şı karşıya kalmazdım. "Sevgili vatandaşlanm, Kabul edemedigim ve inanıyoSözlerimin başmda da belirttirum ki sizin de çoğunuzun onay ğim gibi, her gününe cöraertçe ve ANKARA (Cumhuriyet Buro böyle bir şey söylemedira, üslulamadığı diğer bir yaklaşım da ' 12 gönülden desteginizle değer katsu) DYP Genel Başkam Süley bum değildir" karşılığını verdi. Eylul hiçbir şeyi halletmedi. Şim bğınız, amlanmı, kalplerinizdeki man Demirel, Cumhurbaşkanı Daha sonra kullandığı sözcüğün diki durum 1980'den de daha kö sevgi çiçekleriyle süslediğiniz Kenan Evren'in veda konuşması tevplerde oiup olmadığını soran tü... Terör derseniz şimdi yine Cumburbaşkanlığı görevimi anaile ilgili bir soruyu yanıtlarken Demirel'e banttan bu sözcüğü var. Ekonomik ve sosyal durum yasa gereği yann Sayın Turgut Evren için "bu h e r i f deyimini kullandığı dinlettirildi. Demirel, ise 12 Eyül öncesinden daha Özal'a devrederek sakin ve sade kullandı. Demirel daha sonra bu bunun üzerine "herif" sözcüğüberbat' şekliadeki suclamadır." hayabma döneceğim. nu duzelterek bu sozcuğü kesin nü kullandığını kabul etti. AnEnflasyonu biz indirdik ve Bu görevim boyunca, yurduma likle "Cumhurbaşkanı Evren'i cak, bu sözcüğü kesinlikle Cummilletime faydalı katkılar sağtahkir etmek" anlamında kullaıı hurbaşkanı Evren'i "tahkir Evren, kendilerinin yönetime layabilmiş ve sizler için iyi bir örmadığını belirtti ve "Bu herif der etmek" anlamında kullanmadıgeldığinde "Türk milletine, Hit nek verebilmiş isem, bu naçiz haken bu adam, bu zat, bu bey ğıru belirtti. Demirel, şöyle devam ler'in Alman halkına verdiğine yabmı dolduran en büyük bahtimanasındadır" dedi. etti: benzer sözler vennediklerini" be yarlık olacakbr. Demirel'e dün DYP Genel lda"Ben o çeşit konulara girmem lirttiği konuşmasında, 12 Eylül Bundan sonra sizierin aranızda, re Kurulu toplantısına girerken zaten. Benim üslubum değildir. döneminde enflasyonu yüzde bana verdiğiniz eşsiz şevk ve mutbir gazeteci Evren'in veda konuş Yani ben böyle bir şeyi o cümle30'la yeni yönetime teslim ettik lulukla yaşarken en içten dileğim, masında "Bizi en çok üzen hu nin gelişi içinde soylesem bile, bu lerini söyledi. Evren, şöyle hepioizin sevdiklerinizle biriikte suslardan birisi, bu harekâta bir o zatı tahkir etmek değildir. Akkonuştu: yaşamınızı, sağlık, esenlik ve basene öncesinden karar verdiğimiz lımdan geçmez, yani 'bu adam' "Biz 12 Eylül harekatından şanlarla sürdürmeniz olacaktır. ve bunun için sıkıyönetim komu manasına söylemişimdir. O masonra Türk milletine, Hitler'in AlBizler hepimiz faniyiz. Ancak, tanlannın anarşi ve terörün üze nada söylenmiş değildir. O adam man milletine 100 senelik istikbâl yüce Türk milleti, aziz vatanımız rine bilerek gitmediğimiz şeklin manasındadır, yahut 'bu kişi, bu vaadi gibi bir vaatle 'Artık bir da ve uğrana cammızı feda edebiledeki haksız ve insafsız beyanlar bey' manasındadır. Ama ben geha Türkiye'de anarşi ve terör ol ceğimiz sevgili bayrağımız şanla, dır" şeklindeki sözlerini anımsat nellikle o çeşit kelimeleri kullanmayacak, ekonomik durum hiç şerefle sonsuza kadar hür ve ba tı. Demirel bu soruya yanıt verir mam, hafızam da bana yardımbir zaman bozulmayacak' şeklin ğımsız yaşayacak ve dalgalanaken "Yani bu herif hani bunun cıdır. Gereği yok, ben zattn şu de söz vermedik. Hatta aksine cakür. hesabını tarih yapsın diyordu. Ta anda böyle bir çatışmaya girmek birçok konuşmamda 'Eğer ileriBugün buna inanmamn engin rih neredeyse bir gün çıkacak or istemem. Bu anın meselesi değilde dikkatli olmaz, ipin ucunu bı hnzunınu taşıyor ve sağlıklı sağta yere. O muhasebeyi yapacak. dir. Benim şu anda Sayın Evren rakır, eskiden olduğu gibi yine sen duyulanmızla, bemen hepinizin Acele etmesin" diye konuştu. diye bir hedefim yok. Şu anda diben kavgasına düşer, birinin be her fırsatta onayladığınızı daima Yaklaşık 3 saat süren GİK top yorum. Söylediği şeylere cevap yaz dediğine öteki kara derse, memnunivetle gördüğüm ve artık lantısından çıkarken gazeteciler vereceğiz gayet tabü. Şu anda deanarşi ve terör yeniden geride kalan bu dönemi, kadirşiDemirel'den bu kez "herif' nite ğil, başka zaman veririz. Yani bu horüayabilir' dedim. Enflasyonu nasuğı kadar hükmü de kesin olan lemesine açıkhk getirmesini iste herif derken, bu adam, bu zat ise )üzde 107den 1982de yüzde tarihe tevdi ederken, aziz milletim diler. Demirel bunun üzerine manasındadır. Kesinlikle bir tah24'e düşürdük ve 1983 sonunda için, görevim boyunca daima en kir veya bir nezaketsizlik aklım"yukanya çıkalım" dedi. da yüzde 30 ile teslim ettik. Şim doğru ve en güzeli, en iyi şekilde Demirel, parti genel merkezin dan geçmez." di enflasyon yüzde 70'ler dvann yapabilmiş olduğumu görmeyi ve deki makam odasında gazeteci Demirel bugünkü yemin töreni ile da ise bunun kabahatini 12 Ey yurdunjun huzur ve güven içinde, lerin bu soruyu yöneltmeleri üze Özal'ın katılacağı 10 Kasım törelül'e mi yüklemek lazım? Acaba birlik ve beraberlikle ulu önder rine sinirli bir tavırla önce "Ben nine katılmayacaklannı bildirdi. ekonomi 12 Eylül'ün teslim etti Atatürk'ün gösterdiği ve her zaği seviyeden daha iyi bir düzeyde man heyecanla savundugum yololsa ve terör olayına da hiç rast da, hızla Ueriemesini, Uelebed hür lanmasa idi, iyi ki 12 Eylül hare ve bağımsız yaşamasını yürekten kan yapddı mı diyecekJerdi? Yok diliyorum. (Baştarafı 2. Sayfada) sa iyilikleri kendilerine mi mal Bu inanç ve duygularla sizlere sınde olmamıştır. Ancak ileride, aynı suçu işlemiş bir başka peredeceklerdi." veda ederken, bana ber zaman eşsonele, aynı işlem yapılmadığında, başlangıçta her şeye razı ol12 Eylül yönetimine yöneltilen siz bir içtenlikle gösterdiğiniz sevmuş o insanı, ebedi bir isyankâr olarak görmemek mümkün de"haksız ve isnatsız" suçlamalan gi ve desteğiniz için hepinize tekğildir. bundan sonra yanıtlama olanağı rar yürekten tesekkür ediyor, sevToplumun ve çalışanların kadennde önemli rol oynayan, üst bulamayabileceğini de dile getiren gilerimi ve saygılanmı sunuyodüzey yöneticilerinın, sıradan insan davranışı niteliğindeki, tuEvren, halka, "Onun için bu gi rum." bi haksız saldınlann yargısını siz sevgili vatandaşlanmızın güven ve inanç beslediğim sağ uuyusuna bırakıyonım" dedi. Konuşmasının bir bölümünde Türkiye'ye yönelik dış tehditlerden bahseden Kenan Evren, din konusunda çok duyarlı davranılması gerektiğini vurguladı. Evren, bu konuci.a şunlan ifade etti: "Yıllardır, jeopolitik ve jeostratejik önemi dolayısıyla tükenmek bilmeyen hırslann odağı haline gelen cennet vatanımız, zaman zaman siyasi oyunlara da sabne olmuş ve maalesef, bu oyunlara alet olanların yarettığı gerginlikler, milletçe hepimize üzüntü ve sıkınblar venniştir. Bu yüzden, yapılan kavgalar, hırçınlıklar yalnız sahiplerini değil aynı zamanda, ortak kaderi paylaşan bütün milleti rahatsız etmekte ve zarara uğratmaktadır. Yapılan kötnlüklere aynen karşılık vermek suretiyle soranlan çözümlemek yerine yapacağı tahribab unubnadan, gösterilecek i>i niyet ve akıkı davranışlaria onlan etkisiz hale getirmek hepimizin kazancı olacakbr. Kişisel çıkar hırslanmn, kısacık insan ömrüne sıgdınlmaya çalışılan doymak bilmez iştahı ile içinde yaşanan topluma verilecek zarann, ileride sahibini de yok edebilecek korkunç bir silah haline dönüşebileceğini habrlatmakta yarar gördüm. Özellikle dinimizin kutsallığını ve diğer milli ve manevi değerlerimizi bu yolda kullanmanın teblikelerini unutmamak ve unutarak istismara kalkışanlann oyuncagı olmaktan da dikkatle sakınmalıdır. Dinimiz, insanlan istismar etmek için değil sevgi için, temiz ahlak için ulaşacagımız ilahi âlera için vardır. 7. Cumhurbaşkanı Evren'e 'herif dedu, sonra düzeltti ARADABIR İlkokul Türkçe Kitapları Baştarafı 2. Sayfada harf" ve "küçük temel harf" denmiş. Böyle denmiş, ama bunda da tutarlı olunamamış, üçüncü sınıf kitabında "büyük harf" ve "küçük harf" terimlerini de kullanmıştır. Harflerimizin böyle temel harf olarak öğretümesi neden gerekli görülmüş? "Temel olmayan harflerimiz de mi var yoksa? Öte yandan hem "sesli harf", "sessiz harf", hem de "ünlü harf", "ünsüz harf" terimlerini kullanıyorlar. Boylece de terimsel kanşıklık doğmuş. Burada "eşanlamlılık"m söz konusu olduğunu sanmıyoruz ve iyi ki "sesli temel harf" ya da "ünlü temel h a r f dememişler diye avunuyoruz. nili kitaplarla çağ atladığını sanmamalı. Çağatlamak için, kitapların içeriği de, yazımı da tutarlı ve çağdaş olmalı. Türk tslam sentezi doğrultusu, daha bu kitaplarda kendini ortaya koyuyor. Bakanlık, bu kafalan değiştirmeli ve çağdaş Türk yazarlanndan, Türkçenin usta yazar ve ozanlarından korkmamalı. Onlardan seçilmiş metinlerle Türkçeyi öğretmek, daKonya Selçuk Universitesi Seha iyi sonuçiara ulaştmr ulusal natosu görev süresi sona eren eğitimimizi. Cumhurbaşkanı Kenan Evreo'e Bakanlık, yeni Türk Dil Kuru bir şükran mesajı gönderdi. Senamu'nun yazımına uymak zorun to adına Rektör Prof. Halil Cin da değil. Uzun yılların deneyimiy tarafından gönderilen mesajda sele geliştirilmiş, bunca yıl uygulan natonun, " 1 0 yıldan beri Tark mış yazınımızı, böylesine bir ka milletine ve Türk yüksek ögretinşıkhğa atmak doğru yol olamaz. mine Bİzmetlerinden dolayı zatı Doğru olmadığı bu kitaplarda devleüerinc minnet ve şükanlanSonuç açıkça görülüyor. nı ifade etmeyi gorev telakki Milii Eğtim Bakanhğı, bu albeDilerız, sağduyu üstun gelsın! etügi" belirtüdi. tum ve davranışlarını geçmişte bırakmaları, toplum adına, kendilerine tevdi edilmiş görevlerinın gereğidir. Adaletin güvenli idarecilerin elinde, gerçek değerini bulacağı düşüncesi ile adına ne denirse densin, devlet adına üst düzey noktalarda görev yapan tüm yöneticilerin, görevleri sırasında, birer guven sembolü olmaları, ileride, tarih önünde vereceklerı sınavda, en büyük gurur puanını oluşturacağı bir gerçektir. Yannlara ümitle bakmak istiyorsak, toplumumuz bireyleri olarak. hepimizin görevi önce adil olmak ve birbirimize karşı güven duygusunu zedeleyecek, kişisel zayıflıklardan kaçmmak, dürüst, ınançlı ve açıkyürekli gençlik yaratmanın yollarını tıkayacak, millet olarak ıSeride faturasını ağır ödeyeceğımız, saygı duyulmayan büyükler ordusu yaratmak talihsızliğine düşmememizdir. ŞEYHMUZ BİNDAK 1.7.1957 16.10.1984 Onurlu yaşamak zordu... Onurlu \e De\nmci Öğretmen olmaksa. Daha zor... Zor olanı seı;tın... Bir olumun kolaydı: Ona da daşanmak zor'... Anısı >a>avacaktır. L'nutmavacağız! \K>I( KOBM.I I)K\KİM( İ DKMOKKVTI.VK \ l ) l \ \ K\MM Kl/.H K\\ \ A n ı f I f ü h î r ' r i p Cumhurbaşkanı olarak son kez Anıtkabir'i zıyaret eden Kenan Evren. AtaM I I I U V u U I I U v turk'ün kabrine çelenk koyup saygı duruşunda bulunduktan sonra Misakı Milli Kulesi'ndekı özel deften imzaladı. Evren. deftere yazdığı yazıda. "Atatürk ılke ve inkılaplanm yozlaştırmak ve milleti çajdaş uygarlık düzeyinin gerisıne götürmek isteyen zihnıyetle mücadelemi. şımoıye kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdüreceğime söz veriyorum" dedi. Evren'in ziyaretinde Ankara Valisı Sattet Arıkan Beduk ve Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın da bulundu. (Fotoğraf: AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear