02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 KASIM 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/13 XT ile ticaret • ANKARA (ANKA) Yıhn ilk yedi ayında, AT ile yapılan ticarette geçen yıla göre Turkiye lehine gelişme gözleniyor. Türkiye, AT üyesi ülkelerden Federal Almanya dışındakilere yönelik ihracatını arttınrken, Yunanistan vc Hollanda dışındaki ülkelerden gerçekleştirdiği ithalatı azalttı. Devlet Planlama Teşküatı (DPT) verilerine göre Türkiye, bu yılın ocaktemmuz döneminde gerçekleştirdiği 6 milyar 129.9 milyon dolarlık ihracatın 2 milyar 904.5 milyon dolarlık bölümünü AT ülkelerine yaptı. ATye yapılan ihracatın toplam içindeki payı yüzde 47.4 oiarak belirlendi. ITÖ'da ipi Erez göğüsledi Arayış İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu seçimlerine katılan iki listenin liderlerinderi^ Yalım Erez 120 oy alarak seçim kazanırken rakibi Nazmi Akın 49 oyda kaldı. Ekonomi Servisi İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu seçimlerini Yalım Erez ekibi açık farkla kazandı. İTO'nun Meclis Başkanlığını da Kemal Yarar aldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetira Kurulu seçimleri de bugün yapıhyor. İTO'nun dün yapılan yönetim kurulu secimlerinde "sürpriz" sonuç çıkmadı. Seçimlere, Yalım Erez ve Nazmi Akın başkanlığında iki liste girdi. Yalım Erez'in listesi seçimleri açık farkla kazandı. 161 İTO meclisi üyesinin oy kullandığı seçimler akşama kadar sürdü. Seçim sandıkları saat 17.00'de açıldıktan sonra sayıma gecildi. Sayunlar sonunda, Yaiun Erez 120 oy ile seçildi. Yahm Erez ekibi ve aldığı oylar şöyle: Atalay Şahinoğlu (120), Celalettin Kurdogln (124), Erdoğan Nasır (89), Şemsettin Göfcbayrak (115), Hamdi Tombak (100), Mecil Babçıvan (107), Ömer Liilfü Özgü (102). Yarar, meclis başkanı Seçimle birlikte eski yönetim Yönetim kurulu seçiraleriyle kurulundan Hadi Türkmen, Sefer Ekşi, Muammer Çevik'in yerine, birlikte yapılan İTO Meclis BaşNermi Bekiroğlu, Erdoğan Nasır, kanlığı seçimine ise üç liste katılHamdi Tombak getirilmiş oldu. dı. Başkanlığı 72 oy ile kazanan 49 oy oiarak ipi göğüsleyemeyen Nazmi Akın'ın listesinde de şu isimler bulunuyordu: M.Zihni Kalsın, A.Naük Buda, Mustafa Kunnan, Mustafa Yüdınro, Nihat Ateş, Şevket Adayılmaz, Sinan Ece, Hamza Yıldız, Yusuf Dildar ve Nahil Kemal Bay. İTO Baskanı Yalım Erez, seçim sonuçlan alındıktan sonra yaptığı açıklamada, "Bu bir yanştı ve biz kazandık. Ama bundan sonra yine 161 uyemiz hep birlikte Türkiye ekonomisi için calışacağız" dedi. Kemal Yarar'ın listesindeki başkanvekili adayları Y a ş » Ünal ve Mustafa Fevzi Güngör seçilemediler. İTO meclis başkan vekilliklerine Refık Aras'ın listesinden giren Hadi Türkmen 75, Yılmaz Özgen de 6Q oy alarak bu görevlere seçildiler. Refik Sunol'un başkan, Kenan Öziç ile Haluk Tuncel'in de başkanvekilliklerine aday gösterildiği listeden ise hiç kimse seçilemedi. bir listenin daha çıkması bekleniyor. Bu arada lzmir Ticaret Odası'nda üç listenin oluşması, seçimin ortada geçmesi olasılığını da birlikte getirdi. ISQMN EVREMNDEN ŞÜKRANKETENCİ İzmir'de durum Öte yandan Izmir büromuzun haberine göre, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda yönetim kurulu seçimleri bugün yapıbyor. Ufıır Yüce'nin hazırladığı listenin karşısına DYP yanhsı Cengiz Hakao ile Aul Akkan'ın hazırladıklan ortak Çimento tüketiıııi azaldı • ANKARA (ANKA) Devlet Bakanı Saffet Sert, çimento tüketiminin ekim sonu itibanyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.5 oranında azalarak 20.3 milyon tona gerilediğini belirterek, "Tüketimdeki azalma tasarruf tedbirleri nedeniyle yatırım ve inşaatlardaki gerilemeden kaynaklanıyor" dedi. Devlet Bakanı Sert, çimento sektörüne yönelik oiarak düzenledigi basın toplanüsında Klinker üretiminin geçen yıla göre yüzde 4.9 oranında artarak 16.2 milyon tona, çimento üretiminin ise yüzde. 5.2 oranında artarak 20.7 milyon tona yükseldiğini söyledi. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda gözler bugün yapılacak olan yönetim kurulu seçimlerine çevrildi. Yaptığı açıklamalarla hükümet politikalannı eleştirmekle adını duyuran EBSO'da Ersin Faralyah'nın aday olmayacağmı açıklaması bir süre hareketlilik getirdi. Ancak sakin bir seçim bekleniyor. Faralyalı'nın başkan vekili Uğur Yuce'nin hazırladığı listede bir önceki yönetim kurulunda başkan vekili olan Murat Demirer ile Mustafa Ozman'm dışında kalanların tümü yeni kişilerden oluşuyor. Polly Peck tekstili bırakıyor Asil Nadir 'in yönetim EDtP EMİL ÖYMEN kurulu başkanlığını LONDRA Asil Nadir'in yöyaptığı Polly Peck netim kurulu başkanlığını yaptığı Polly Peck International, Hong International, Hong Kong'daki "Brave Dragon" tekKong'daki "Brave stil şirketindeki yüzde 74 hissesiDragon" tekstil ni satarak bu alandan çekiliyor. Asil Nadir'in Brave Dragon şirketindeki % 74 çıkararak tekstilhissesini satıyor. Polly hissesini eldenhaberi Ingiltere'de den çekileceği Peck'inyöneticisi Tim yayımlanan gazeteierin ekonomi Wood, şirketin tekstile sayfalannda önemli yer tuttu. Polly Peck'in yatınmlanndan soilişkin faaliyetlerine kin faaliyetin kârlılığını yitirmeye başladığı görülüyordu. Bir süredir de Asil Nadir'in "ilk göz ağn s " n ı gözden çıkaracağı söyleniyordu. Tekstilden elde edilen kâr 2.1 milyon steriinden, bu yılın ilk 6 ayında 200 bin sterline kadar düşmüştü. Şirketin uluslararası faaliyetlerini gözleyen uzmanlar, son girişimi yorumlarken, Polly Peck'in artık elektronik alanında isim Tekstil, Asil Nadir'in yapmaya yöneldiğnü, "Sansni"yi 1970'lerde Londra'da "Wear batmaktayken alarak bundan önde gibi, zordurn weil" şırKetıyie Daşladıgı Uk ışıy ce ae yaptığı gım,'"zor durumda& j , ^ ^ ^ yüiarda tekstiie iliş U sirketleri yeniden dirirtme uylerine de son verileceğini, Portekiz'deki "Agoli" ve ABD'deki "Saatana" hisseleri ile Ingiltere'deki "Joseph Le Shark" ve Dubai'deki " P a l m o n " hisselerinin de elden çıkanlacağını açıkladı. Hong Kong'daki hisselerin 38.3 milyon sterline, diğerierinin 10.8 milyon sterline sanşa çıkanlacağı bildiriliyor. Tüm satıştan Polly Peck'in kan da 27.5 milyon sterlin oiarak hesaplanıyor. Şirket, tekstil operasyonlannı satarak27.5 milyon sterlin kâredecek gulamasını sürdüreceğini, yaş meyve pazarlama şirketi " D e l Monte"yi almasının ise "ninslararaa bir marka sahibi olmak için bir adım" olduğunu belirtiyorlar. Buna rağmen, Batı Avnıpa'nm fınansal merkezı olin Londra'daki "City"nin, yaş meyve pazarlama konusuna "güvenle bakmadığını, daba sagJam yatırım aradıgınj" belirtiyorlar. Bu ihtiyatlı değerlendirmelere rağmen, "Dei Monte ve Sansui"den sonra Polly Peck'in hisseleri 6 sterline kadar fırladı. Üretici borçları • ANKARA (AA) 1989 yüında kurakhk, hastalık ve benzeri nedenlerle tanmsal işletmeleri ya da ürünleri en az yüzde 40 oranında zarar görmesi sonucu borçlan ertelenen ureticilcrin, Ziraat Bankası ve Tarun Satış Kooperatifleri'ne, borçlarının taksitlendirilmesi için yapacaklan başvuru süresi bir ay uzatıldı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karanna göre üreticiler, ertelenen borçlarının takside bağlanması amacıyla 8 Aralık 1989 tarihine kadar Ziraat Bankası ile Tanm Satış Kooperatifleri'ne başvurarak taksitlendirme talebinde bulunabilecekler. ennvorilnrofiini nrıklnriı rumlu yönetiasıTlm Woo«, şırSOnveril^Cegini UÇlKiaai. k e d n t e k s t U e y ^ ^ f a a l i y e t . ALMANYA Dünya Bankası Ddnci ekononıik mucize F . A Imanya Merkez Bankası Başkanı Karl Otto Pöhl, yılın ilk yarısında son 13 yılın büyüme rekorunu kıran ekonomileri için "Ülke tarihinde istikrarlıfıyatlarla bütünleşen bu kadar uzun bir ekonomik tırmanış olduğunu sanmıyorum "dedi. Ekonomi Servisi Federal Almanya 1990Tı yıllara hızh tempolu bir ekonomik büyüme ile giriyor. Baza uzmanlar bu ülkenin savaş sonrasında "ikinci ekonomik mucizesini" yaşadığuu belirtiyorlar. Almanlar ise bu yılın ilk yansında yıllık yüzde 4.6'ya ulaşan son 13 yılın en hızlı ekonomik büyümesinde yavaşlama olacağı yolundaki tahminleri reddediyorlar ve sanayi üretimini hızla arttınyorlar. Federal Almanya'da tüm ekonomik göstergeler hızla yukarı doğru tırmanıyor; sektörlerin büyüme oranlan, şirket kârlan, endüstriyel verimlilik ve ihracat. Yıun ilk yansuıdaki son 13 yıhn rekoru olan yıllık yüzde 4.6 büyüme oranının yıl sonunda yüzde 4'e düşeceği tahmin edilmesine rağmen Merkez Bankası Başkam Karl Otto Pöbl, "Ülke taribJnde istiknuü fiyadarU bütanlcşen bu kadar nznn bir ekonomik oramaaş oldo£una sanmıyorum" diye konuşuyor. Ekonomist Norbert V%lter ise tarihi perspektif açısından bunun Federal Ahnanya'nın ikinci ekonomik raucizesi olduğunu savunuyor. Federal Almanya'da sanayi üretimi de hızla artıyor. Otomobil, makine, elektronik, kimya sektörlerindeki birçok fabrika yüzde 90 kapasite ile çalışırken, bu fabrikalann yöneticileri daha kalifiye işçi isteklerini sık sık yineliyorlar. Ancak olumlu gelişmelerin yanında, geçen ay ülkenin önde gelen beş ekonomi enstitüsünün uyansmda yer alan "sürekii büyümenm öoemü befiratzükleri gnndeme getirebilecegi" türünden olumsuzluklar da var. Bunlardan biri de gdecek yü başlannda sendikalarla işverenler arasında daha da alevlenmesi beklenen haftalık çalışma saatinin 37'den 35'e düşürülmesi tartışmalan. trilyon dolarlık dev ekonominin 1990"da daha önceki tahminlerin üzerinde reel oiarak yıllık yüzde 3 büyümesinin beklendiğini ifade ediyorlar. Hızla artan ihracat ve güçlO yerli sermaye yatırımlan birçok sektörde kapasite arttınmmı gerektiriyor. 1989'un ilk 7 ayında ihracat, geçen yıhn eş dönemine oranla yüzde 18 artışla rekor kırarken, aynı dönemde ticaret fazlası 42.6 milyar dolara çıkn. Böylece 1988'de 67.4 milyar dolar olan ticaret fazlasının bu yıl 77 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Mal ve hizmet ihracatı Federal Aimanya'nın gayn safı milli hasılasının üçte birini oluşturuyor. Bu yıl en parlak dönemini yaşayan ve üretimin yüzde 3.1 artacağı tahmin edilen otomobil sektörünun yanı sıra robotlar, optik cihazlar, ubbi teknoloji ve havacılık sistemleri, ülkenin dış pazarlarda en çok satılan ihraç ürünleri arasında. özellikle Avrupa Topluluğu (AT) ü/deri F. Ahnanya'mn ihracatının önemli bir bölümünü gerçekleştirdiği bir pazar. Sanayideki canhhğın enflasyonu uyandırma tehlikesi de bulunuyor, ancak şimdilik değiL 1986 vüındaki sıfır enflasyondan sonra, bu yıl enflasyonun yüzde 3'e çıkacağı tahmin ediliyor. Borçiçin silahlanmayu sınır Dünya Bankası Başkanı Conable, bir ülkeye kredi verirken askeri harcamalarının durumuna bakacaklarını söyledi. Terlik ihracatı • ANKARA (ANKA) Terlik ihracatını araştıran Meclis Araştırma Komisyonu'nun görev süresi 3 Kasım 1989'dan başlayarak üç ay daha uzatıldı. Konuyla ilgili TBMM karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Meclis Araştırma Komisyonu, terlik ihracatına yapılacak ödemelerin yüksek tutulmasımn nedenlerini ve bundan kimlerin yararlandığını saptamak amacıyla kurulmuştu. Sanayideki canlılığın enflasyonu uyandırma tehlikesi de bulunuyor. Ancak şimdilrk değil. 1 I i 1 1 ! i 1 i | j (işgueü yüzdesi) 1 [ •ttBttar 75 i £y*ul •B8 OTTAWA (AA) Dünya Bankası, kredi kullandırmada yeni uygulamalara yöneliyor. Banka, ülkelerin askeri harcamalarını, kredi kullandırmada da kriter oiarak almayı planlıyor. Dünya Bankası Başkanı Barber Conable, Kanada'da düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada, bir ülkeye kredi verirken, artık ilgili ülkenin askeri harcamalarının durumuna bakacaklarını bildirdi. Dünya Bankası Başkanı Conable, "Dogal oiarak, askeri harcamalar konusunda uzman olamayız. Ancak yıllık bülçelerinin yansını askeri harcamalara ayıran birkaç ülke var. Bu ülkelerin askeri harcamalannı göz önüne almazsanız, onlardan nasıl saguklı bir kalkınma bekleyebiliriz?" şeklinde konuştu. Conable, askeri harcamaları çok yüksek olan ülkeler arasında Somali, Sudan ve Etiyopya'yı örnek gösterdi. Birçok büyük sendikanın genel kurulu aynı hafta sonunda çakışınca, var olan ilgisizlik, duyarsızlığa, bir de izleyememe eklendi. Çok sıntrlı birkaç haberle, sendikalarda ne olup bittiğini kavrayamadık. Oysa sadece geçen hafta sonunda 400 bin üzerinde işçinin çıkar orgutlerinin gelecek üç yılının yönetim kadroları belirlenmtş oldu. Ne yazık ki sendikaların genel kurullarının, sendikaların bu en yetkili organlarının, gelecek üç yılın çalışmalarını yönlendirme, işçi sorunlarına ışık tutma, seçilen yöneticilerin gelecek çalışmalarını belirleme işlevlerinden söz edemiyoruz. Kısır çekişmelerin en az yaşandığı, en kurumlaşmış, büyük sendikalarda dahi, sendika genel kurullarının bu asil işlevteri unutulmuş gibiydi. Çok az sendikada, görev ve sorumluluk duygusu ile bilgi birikimini bir araya getirebilmiş değerti birkaç uzmanın, çalışma raporlarında, ya da başkanların konuşma metinlerinde kalao önemli saptamalannı, sorunları dile getirmelenni saymazsak, bir genel kurullar zincirinin daha boşuna, işlevi yerine getirilmeden akıp gitmek üzere olduğunu söyleyebiliriz. Delegeler tarafından dahi okunmadan bir kenara atılan bu yazılı belgeler, şöyle bir tarandığında Türkiye'de işçi haklannda, çalışanların sendikal haklarını kullanabılmelerınde, ne kadar trajik bir noktada olduğumuz, nasıl da çarpıcı ortaya çıkıyor. Sorunların saptanması, geçen üç yılın yaşanan sorunlarının belgelenmesi içeriğindeki raporlar, çalışanların anayasa ve yasalardaki yasaklı düzenden gelen sorunlann Özal hükümetleri uygulamaları ile nasıl devleştiğini sergiliyor. Yasaklı bir düzende, işçi düşmanı bir siyasal iktidar uygulamaları ile çalışanların her alanda birden ne kadar çok hak yitirdiklerini bir arada gördüğünüzde, içinde yasadığınız, bildiğinizi sandığınız halde şaşırmaktan, şoka girmekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Türkiye'de sivil iktidar, demokrasi, sendikal haklar uygulamalannda nasıl aidatmacalı bir düzenin işlediği sergileniyor. Raporlar, aynı zamanda bir önyargımızla da çelişiyor Şu satırları okuyanlar arasında bir anket yapılsa, çogunluk, işçi sendikalarımızı işlevsiz örgütler oiarak nrtetendirecek, işçi haklannda savaşım verılmediğıni soyleyecektır. Üye işçinin dahi kendi örgütü sendikası ve hele de sendikacısı ile ilgili yargısı çok olumsuzdur. Oysa dünya sendikal hareketi ile bir kıyaslama yaparak sendika raporlarına giren sendikal faaliyetlere, çabalara şöyle bir göz atıldığında çıkan sonuç tam tersinedir. Yapılanlara bakarak Türk sendikacılık hareketini, şu anda Batı sendikal hareketi içinde, en dinamik, en çok eylem yapan ve siyasal iktidar karşısında işçi hakları doğrultusunda en yoğun tavır koyan örgütlenmeler oiarak da nitelendirebiliriz. Siyasal ıktıdara yönelik böylesine yoğun karşı çıkış, bu kadar çok eylem, miting, toplantı, pasif direnişler ve grevlere bir başka ülkenin sendikal hareketinde rasttamak kolay değıldir. Batı sendikal hareketınden çok daha dinamik bir sendikal hareket, neden başta üye işçiler olmak üzere, kimsenin beğenisini, onayını alamamıştır? Türkiye sendikal hareketindekı dinamizm, sorunlann çok yönlülüğü ve derinliğinden kaynaklanıyor. Bunca eyleme rağmen, çalışanlara hak kaybettiren düzende önemli değişiklikler sağlanamadığı için de işçiler ve kamuoyu, işçi haklannda önemli kazanım sağlayamayan sendikalardan hoşnut olamıyor. Grevlerde kaybedilen iş gününün 12 Eylül öncesinden daha fazla olması, işçinin grev hakkını toplu pazarlık düzeninde tırmanış için kullanabildiği anlamına gelmiyor ki. Grev hakkı gerçekten işvereni toplu sözleşme masasında anlaşmaya zorlayıcı, caydırıcı bir kimlikte kullanılamadığında, işlevi, hak olma anlamı kalmaz. Sendikaların tüm çalışma ve eylemleri işte bu çerçevede değerlendiğinde, sorunlann büyüklüğü karşısında çok şey yapılmaya çalışıldığı, ancak çok az olumlu sonuç ahnabildiği ortaya çıkıyor. İşçiler ve sendikaların kazanım hanesinde en büyük başarı ise, kısaca "bahar eylemleri" oiarak sayılan 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme uyuşmazlığı ile ilgili pasif direnişler oluyor. Evet, dışardan bakıldığında işçi sınıfımız ve çıkar örgütleri sendikaları hâlâ işlevsiz oiarak görebiliriz. Ancak 12 Eylülün onca köleleştirmeye yönelik önlemlerine, Anayasa ve yasalardaki yasaklı düzene. korkutma, caydırma, kancjırmadaki etkili yöntemlerine rağmen işçi sınıfımız ve örgütleri sendikalarda sessiz sessiz değişen pek çok şey var. En azından devamlı hak kaybetmeyi kader oiarak görmekten vazgeçmenin ürünu çok yönlü bir arayış, kıpırdanma, hareketlenme söz konusu. içten içe gelişen dinamizm, henüz düzenin zincirlerini kırmayı sağlayıcı etkinlikte değil belki. Yine de şu işlevini yapmadığını söylediğimiz gtnel kurullar zincirinde, bîraz daha dikkatli bir gözlem dahi gelecege yönelik pek çok şeyin değişmekte olduğunu gösteriyor Henüz sendikalar, genel kurulları gerçek işlevlerini yerine getiı ?kten çok uzakta kalsalar da, işçiler bahar eylemlerindeki v mizmlerini, sendika yönetimlerinde söz ve karar sahibi olma>a yansıtmayı başaramıyor olsalar da, kaderlerini değiştirmenin arayışı içindeler. Hep başkalarının kendisini kurtarması beklentisi içindeki bir kültürden gelen insanımız, işçi sınıfımız için bu tek baştna çok önemli, çok umut verici bir değişim değil mi? .(Milyar dolar) . Dtş ticaret fazlası^ ffl Serbeat bölge • ANKARA (UBA) Mersin ve Antalya serbest bölgelerinde 63'ü yabancı 551 firmaya çalışma izni verildi. Serbest Bölgeler Başkanlığı, iki serbest bölgede faaliyette bulunmak için başvurulanm incelediği 40 yabancı ve 293 yerli firmaya çalışma izni vermedi. 50 25 0 Tatırnm '82 / \ \ ! ! Tahırtrt Izmîr borsası rafta lan söyledi: İzmir'e bir menkul kıymetler borsasının kurulması tartışmaları sürerken, kuruluş zamanı "Sermaye Piyası Kurulu etütler yapb. Sonra bizc. yasal iştemiçin SPK'nın "evet"i bekleniyor. Ancak 88 lerin tamamlanması için en az bir başında açılacağına ilişkin sözlerin yerine yıl gerekir, dedüer. Bonun arkagetirilmesi için bir işaret bulunmadığı belirtiliyor. sıodan 45 ay geçli. Biz arök SPK tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosn) İzmir'de bir menkul kıymetler borsası kurulması konusu "yılan hikâyesi"ne döndü. Ydlardır, "Bagımsız bir borsa raı, yoksa İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın bir şubesi mi olsnn?" tartışmaları sürerken, İTO Başkanvekili Şahin Özbek, "Sermaye Piyasası Kurulu'nun bu işe 'evet' demesini beklemekten bıktık. İzmir'de bir borsa için yeterli potansiyel olmasa bütiin bankalar menkul değer için yeni birimler acar m ı " dedi. İzmir'de bir borsa kurulması konusu yülardan beri sürüncemede kaldı. Kaya Erdem, bakanlığı döneminde borsanın 1988 yüı başında açılacağına ilişkin söz verdi, daha sonra tzmir'e gelip giden bakanlar bu konuda yeni sözler verdi. Ancak bugüne dek somut bir gelişme olmadı. ö n c e İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın bir şubesi açılacağı belirtildi, bina aranmaya başlandı ancak daha sonra, "bagımsız bir borsa" kurulması düşünüldüğünden bundan vazgeçüdi. Sermaye Piyasası Kurulu'nun İzmir'de borsa kurulması fikrine pek sıcak bakmadığı bildirildi. lzmir Ticaret Odası Başkanvekili Şahin özbek borsa konusundaki gecikmenin anlaşılır gibi olmadığını belirterek şunile müzakerelerden, onlann bu ise 'evet' demesini beklemekten bıknk. Çok geç kalındı. Arok gerekM yasal duzenleme yapıldı, dünyaca ünlü borsa bankerleri Türkiye'de borsa açabilecek. Bu çok faydalı. Biz hâlâ tzmir'de bir borsayı kuramadık." Borsa için tzmir'de yeterii potansiyel olmadığı görüşüne kablmadığını vurgulayan Ozbek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sermaye Piyasası Kurula'nnn yeterii potansiyel yok, şeklindcki göriişü dognı degil. Yeterii potansiyel olmasa büyük küçük bütün bankaiar menkıtl değer için yeni şubeler, birimler açar mı? " DoğuAvrupa'nın bankeri 'anahtannın' Bonn'un bu ülkeye yapacağı rnali yardımda olduğunu ifade ediyor. Newsweek Dergisi'nîn bu haftaki kapak konusunda Federal Aimanya'nın Doğu Bloku'na yapılacak yeni yardımlarda lider görevini üstlendiği ve 'Dogu Avrupa ülkelerinin bankeri' olmayı istediği vurgulandıktan sonra bu ülkenin Doğu Avrupa ile olan ticaret hacmine dikkat çekiliyor. Avrupa Topluluğu'nun Doğu Avrupa'ya 37 milyar dolarlık ithalatımn üçte birini Federal Almanya gerçekleştiriyor. Hme Dergisi de Federal Aimanya'nın güçlü ekonomisinin bu yü sonuna kadar ülkeye girmesi beklenen 200 bin Demokratik AJman göçmenini sorunsuz bir şekilde emebilecek güçte olduğunu ve zorlajımadan Doğu Avrupa ülkelerine mali yardımları da sürdürebiIeceğini ifade ediyor. F.Almanya anahtar ülke Gtibreye standart • ANKARA (UBA) Tarımda yoğun kullanım alanı bulunan beş tür gübreye mecburi standart uygulaması getirildi. Sanayi ve Ticaret BakanlığYnca mecburi standart uygulamasına alıoan beş tür gübrenin piyasa denetimleri, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca yapılacak. Tanm Orman ve Köyişleri BakanlığYnın Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre süper fosfat, amonyum nitrat, amonyum sülfat, diamonyum fosfat ve kompoze gübrelerde mecburi standart uygulaması yürürlüğe girdi. Ekonomi Servisi Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan radikal değişimle birlikte Federal Almanya bu bölgenin bankerliği görevini üstleniyor. Newsweek Dergisi Federal Aknanya'nın Doğu ve Batı Avrupa arasında yeniden şekillenen ticari, politik ve ekonomik ilişkilerde öncülük yaptığını vurgularken, International Herald Ancak ekonomik büyümenin IKbnoe Gazetesi de Demokratik "durdurnlamaz" olduğunu savu Almanya'daki reformcu liderlerin nanlar da var. Ekonomistler, 1.2 yapacakları değişimlerin ENFLASYONUN ETKİLERİ Yoksııllıık sınırı yükselîyor ANKARA (ANKA) Yoksulluk sının enflasyondaki artışa paralel oiarak yükselmeye devam ediyor. Geçen aya göre 26 bin 295 lira artan yoksulluk sınırının, asgari ücretin 2.5 katına yaklaştığı belirlendi. ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Merih Celasun'un gelir dağıhmıyla ilgili çalışmalan baz alınarak yapılan hesaplamaya göre, bu yıhn ekim sonu itibariyle yoksulluk sının 372 bin 270 liraya yükseldi. Prof. Merih Celasun, 1985 yılında yoksulluk sınırıru 57 bin 20 lira oiarak hesaplamış, DtE'nin tüketici fiyat endeksindeki artışlar göz önüne almarak, bu sınınn 1989 eylül sonu itibariyle 345 bin 975 liraya yükseldiği belirlenmişti. Köprü ve elektrik getirine ortakhk ANKARA (ANKA) Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı ldaresi, yeni bir gelir ortaklığı senedini piyasaya sürüyor. Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, 2 yıl vadeli senetlerin geliri Türkiye'nin toplam brüt elektrik üretim geürleriyle Boğaziçi ve Fatih Köprüsü'nün brüt gelirlerine endeksli olacak. Elektrik enerjisi üretiminden kaynaklanan gelirin hesaplanmasında, söz konusu Uretimle baraj gelirinin Türkiye Elektrik Kurumunun (TEK) tarafından kamu ortaklığı Fonu'na aktanlmasında uygulanan elektrik Tıyatlan esas alınacak. 2 yıl vadeli ve 100 milyar lira tutanndaki senetlerin gelir paylan altışar aylık dönemlerde ödenecek. Anapara ödemesi ise son gelir payı ile birlikte yapılacak. Buna göre. senetler için ilk gelir payı 1990 mayıs ayında, iktncisi 1990 kasımında gerçekleştirilecek, üçüncü gel.r payj ödemesi mayıs 1991'de, anaparayla birlikte son gelir payı ödemesi de 1991 kasımında gerçekleştirilecek. Senetlerin gelir payı oiarak ilk iki ödeme dönemi için Türkiye1 deki elektrik üretiminden kaynaklanan gelirin yüzde l'i, son iki dönem için binde 6'sı, Boğaziçi ve Fatih Köprüsü gelirlerinin de dört dönem için yüzde 8'i ayı ılacak. 10 bm. 500 bin, 1,5 ve 10 milyon lirapk kupürler halir de çıkarılacak senetler vergisi. olacak. Toplu Konut ve Karr ı Ortaklığı Idaresi. gelir ortak. ğı senetlerinin eleVt.ik ge'irlcriyle köprt) gelirlerine bajliannvs'nda risk faktörünü en aza i n d i m e araac;run IOI oyııadığını açıkladı. Kozmetik sempozyumu • Ekonomi Servisi Türk Henkel'in düzenledigi Kozmetik Sempozyumu'nun açılış konuşmasmı yapan Türk Henkel Başkam Dr. Can Paker, Türk ekonomisinin son 10 yılda içinde bulunduğu dalgalanmalardan en çok kozmetik sanayiinin etkilendiğini ve bu nedenle de Türk Henkel'in uzuo vadeli bir çalışma politikası izlediğini belirtti. Prof. Dr. Merih Celasun'un gelir dağılımıyla ilgili çalışmalan baz almarak yapılan hesaplamaya göre bu yılın ekim ayı sonu itibariyle yoksulluk sınırı, bir önceki ayki 345 bin 975 Iiradan372 bin 270 liraya çıktı. Ailenin aylık net geliri (TL) TtksuUak «mn 1985 1986 1987 1988 1988 (aralık) 1989 (ekim) 57.020 76.769 106.604 186.983 238.403 372.270 Zengialik sının 342.120 460.612 639.624 1.121.898 1.430.418 2.233.611 tında kaldığı görülüyor. Tüm bireyleri en düşük memur maaşıyla çalışan 8 kişilik bir aile zenginlik sınırına bile >aklaşamıyor. ö t e yandan, enflasyondaki hızlı tırmanışın önümüzdeki iki ay içinde de sürmesi durumunda, yıl sonunda yıllık enflasyonun yüzde 80'e ulaşacağı, yoksulluk sınınnın da 400 bin liranın üzerine çıkarak 429 bin lira oiarak gerçekleşcceği hesaplandı. Böylece, yoksulluk sınınnın üç asgari ücrete yükseleceği, memur maaşının da 1.6 katınd?n f>.''a olacağı ortaya çıkıyor. Yıl sonunda 2 milyon 574 bir 73? lirava yüksdmesi beklenen zenginlik sınınna, tümü asgari ücretle çalışan 18 kişilik bir ailenin bile ulaşamayacağı gözleniyor. En düşük memur maaşıyla çalışan 9 kişilik bir ailenin de bu sınınn yanına yaklaşamayacağı görülüyor. Not: 1988'in aralık ve 1989'un ekim ayı dışındaki değerier yıllık ortalamalardır. sınınna yaklaşamadığı hesaplandı. Böylece, cumhurbaşkanlığına seçilen eski Başbakan Turgut özal'ın bir zamanlar savunduğu bir ailede tüm bireylerin çalışması halınde rahat içinde yaşanabileceği yolundaki görüş de geçerliliğini yitirmiş oldu. Yapılan hesaplamalarda 2 milyon 233 bin 611 lira oiarak belirlenen zenginlik sınınnın asgari ücretin 15.7 kat üzerinde olduğu dikkati çekiyor. Aynı şekilde yeni katsayıyla 265 bin 100 lira olan en duşUk memur maaşının yoksulluk sınınnın 107 bin 170 lira al da gözlenen yüksek artış sonucu, yoksulluk sımnnın, ağustos başından geçerli olan 142 bin liralık neı asgari ücretin yaklaşık 2.5 katına cıkarak 372 bin 270 liraya ulaştığı saptandı. Bir başka deyişle, iki bireyi asgari ücretle çalışsa biTüketici fıyatlard! ekim ayın le, 4 kişilik bir aiicnin yoksulluk
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear