26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EKİM 1989 KULTURSANAT SİNEMA CUMHURİYET/5 Huzurevi için koro konseri Tembe Dinozor' çıktı • Kültıir Servisi c \] r Garanti Bankası'nın çocuklar için hazırladığı kültür, sanat, magazin dergisi çıktı. Çocuklara yönelik karikatürlerin, söyleşilerin, tiyatro, müzik, sinema, bilmece bulmaca, çizgi romanlarla ilgili yazıların yer aldığı dergi ayda bir yayımlanacak. Tobloid boyda çıkartılan "Pembe Dinozor" çocuk dergisinin ilk sayısında Masal Gerçek Tiyatrosu, Istanbul Belediyesi Karikatür Müzesi, seramik sanatı üzerine haberler, Levent Kırca ile bir söyleşi, "Dinozor Lamaca" adh bulmaca köşesi, serigrafi, gravür ve film seti üzerine yazılar yer alıyor. Garanti Bankası'nın bol renkli olarak hazırladığı çocuk dergisinde ressam Bedri Baykam'ın kısa bir yazısı da sunuluyor. ariplîğe tarîh düşerken "Film Bitti"nin Antalya Festivali'nde dereceye girememesi yüzünden bana karşı biröfke, iftira vesaldırı kampanyası açıldı. Birjüri üyesinin yaptığı seçim konusunda hesap verme zorunluluğu yoktur. Ben, fılmler üstüne görüşlerini zaten kamuoyu öniinde açıklamak durum unda olan bir kişiyim. Cumhuriyet Gazetesi'nin sütunları değerlidir. Üstelik, diğer gazetelere kıyasla çok daha fazla yer aynlmış olmasına karşın, sanat ve sinema sayfalarına girmesi istenen, beklenen yazılar inanılmayacak kadar çoktur. Bu yüzden bir bölümü giremez, bir bölumü gecikir. (Örneğin bizim "Çalışan K«" eleştirimiz iki haftadır "Sinemalarda Durum" yazımız ise tam üç haftadır beklemektedir. Tümünün dökümünü yapmak istediğimiz Antalya fılmlerini henüz veremedik. Kimi ilginç okur mektupları ise yersizlikten sayfamıza giremiyor. Bu yüzden hele çok önemli bulmadığımız konulara bu sayfada yer vermememiz doğal karşılanmalı. özellikle bu nedenden, sinemayla yakından ilgili çevrelerin çok iyi farkında olduğu bir olaya da bu sayfada yer vermeye hiç ni>etim yoktu. Olay, Yavuz Özkan adlı yönetmenin, fılmi "Film Bilti"nin Antalya'da dereceye girmemesi dolayısıyla özellikle bana karşı yürüttüğü bir öfke, iftira ve saldırı kampanyasıdır. Hafta Sonu, Haftanın Sesi gibi haftalık gazetelerde başlayıp Giineş'te Duygu Asena'yla konuşmasıııa ve Hurriyet'te Ahmet Altan'ın sutununa dek yansıyan bu sözlere karRlm Bitti"nln setinden Yavuz Ozkanın (sağda) yönettiği, Zelıha Berk şı aslında söylenecek o kadar çok soy (solda) ile Kadır Inanır'ın (ortada) başrollerini paylaştığı "Film Bitti", şey var ki!.. Ama ben hiçbir şey Antalya Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu've En İyi Kurgu söylemek isteraiyorum. Bir jtıri üyesinin seçimleri üzerine hesap ödüllerine değer görülmuştu. (Fotoğraf: Yıldız Üçok) verme gereği yoktur. Kendi adıma ise şunu söyleyebilirim: Ben, fılmler üzerine görüşlerimi zaten kamuoyu öniinde açıklayan, açıklamak durumunda olan bir kişiyim. Bu açıdan, söz gelimi niye "Film Bitti"ye değil de "HanınrT'a, niye Yavuz Özkan'a değil de Halit Refiğ'e oy verdiğimi merak edenler varsa, bunu bu filmler için yaptığım ve yapacağım eleştirilerden öğrenebilirler. Ama bu olaydan yine de söz etmek gereğini duydum. Niye? Çünkü bu olay, bence çok daha ciddi ve "vahim" bir gelişmeye yol açtı. Yavuz Özkan, geçirdiği oldukça patolojik Ofke kriziyle, benim hakkımda bir "şikâyet meklubu" nu da yeni kurulmuş olan FilmYön (Yönelmenler Derneği) Başkanlığı'na yollamış. Dernek, bana bu mektubun bir kopyasıyla birlikte kendi yazdığı bir mektubu da göndermiş. Özkan, benim hakkımda örneğin şöyle diyor. (Yazılış biçimini aynen koruyorum): "Bir sanatçı olarak. Derneginizin bir uyesi olarak. sinema konusunda kendisini sürekli merkez alan. Kendisini herşeyin üstünde gören bu sinema yazannı şiddetle kınıyonım. Bi kişi bu gerekçelerie sorumsuzca davranışlanndan bir başkasını daha göstermiştir. Bu kişi bir film festivalinde adil ve haklı kriterlerle yanşacağını duşiinen diğer sinemacı arkadaşlanmızın haklarına saldırraıştır. (...) ÂTILLADORSAY Iivaneli konseri tepkileri • Kültür Servisi Zülfü Livaneli'nin konserlerinin 8 ve ve 21 ekimde yasaklanmasıyla ilgili tepkiler sürüyor. Konserlerin Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı ve Şişli Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasını rmizisyen Cem Karaca şöyle değerlendirdi: "Arkadaşım Zülfü Livaneli'nin ikinci konserinin de bu kez kaymakamlıkça 'Slogan atılabilir' gerekçesiyle yasaklandığını üzülerek öğrendim. ilgili ve saygıdeğer makanüara naçizane tavsiyem, bundan böyle futbol maçlarına da izin vermemeleridir. Zira maçlarda da izleyiciler hakemlere bağırmakta, hatta hızlarını alamayıp sahaya inmektedirler:' Eski Halk Oyunculan ve Belediye Şehir Tiyatrosu sanatçısı Sema öner de yaptığı açıklamada, "konseri yasaklayan zihniyeti" kınayarak, Yeşilköy'deki Merhaba Sanat Galerisi'nde bir hafta süreyle Livaneli müzik ve video kasetlerini izlettireceğini belirtti. Bu arada Ahmet Kaya'nm da Ankara'da vereceği konserlere Ankara Valiliği'nin izin vermediği öğrenildi. Ankara Valiliği, öğrenci olaylan nedeniyle Ankara'da havarun gergin olduğu gerekçesiyle konserlere izin vermedi. • Kültür Servisi Federal Alman Başkonsolosluğu, Nişantaşı'ndaki Alman Huzurevi'nin 25. kuruluş yıldönümünü bir koro konseriyle kutlayacak. 18 Bi kişbe Meslek Örgütümiiziın sa kasımda saat 17.00"de natçılara, yaratıcılara saygı duy îstanbul Belediyesi Konser ması gerektiğinin hatırlatılması Salonu'nda gerçekleştirilecek olan kaçınılmaz olrauştur." Mektup, bu minval üzerine ze konseri Reinhard Kammler hir zemberek gidiyor. Ya, gördu yönetecek. Augsburger nuz mü meğer ben neler neler yap Domsingkhaben mışım!.. Ve FiunYön Derneği, ba Korosu'nun vereceği na gönderdikleri mektupta, der konserde di Lasso, Schütz, neklerinin "Antalya Film Festiva Gabrieli, Mendelssonhn, linin düzenlenmesinin daha ilkeli Bartholdy, Bruckner ve ktstaslara göre kunımlaştırılması Bach'ın yapıtlannın yanı ve özellikle bu>ük jürinin (...) da sıra Alman halk şarkıları ve ha çok sanatçı ağırlıklı olması ko madrigaller de nusundaki uyanlar göz önune seslendirilecek. ahnmadığı için" festivali baştan boykot etme kararı aldıklannı anımsattıktan sora mektubunu şöyle bağlıyor: Göç yolculugu beyazperdede • Kültür Servisi Yönetmenliğini Isviçreli Xaivier Koller'in yaptığı dış göç sonınunu işleyen "Umut Yolculuğu" adlı filmin çekimlerine başlandı. Senaryosunu Feride Çiçekoğlu'nun yazdığı filmde başrolleri bu yıl Antalya'da En tyi Kadın Oyuncu secilen Nur Sürer ile Necmettin Çobanoğlu ve çocuk oyuncu Emin Sivas paylaşıyorlar. Bu yü Feride Çiçekoğlu da Antalya Film Festivali'nde En İyi Senaryo Odülü'nü "Uçurtmayı Vurmasınlar" adlı Fılmle kazanmıştı. Prodüksiyonu Penta Film tarafından gerçekleştirilen filmin cekimleri Kahramanmaraş, Istanbul, Napoli, Milano ve Isviçre'de sürdürülecek. tki ayda bitirümesi planlanan filmin görüntü yönetmenliğini de şu sıralar sinemalarda gösterilen "Hanna's WarHanna'mn Savaşı"nın iki görüntü yönetmeninden biri olan Elemer Ragaly yapıyor. 'Çalışan Kızl Amerikan rüyasınayeni bir övgü Gtildürüye güncellik sosu Çoltşan Ktx (Working Girl) / Yönetmen: Mike Nichols / Oyuncular: Melanie Griffıth, Harrison Ford, Sigourney Weawer, Alec Baldmn, Jane Cusak / Bir Fox fılmi (Site, Süreyya) Yükselmek için çeşitli yolları denemekten kaçınmayan hırslı bir sekreterin serüvenleri. Gövdiiğü eğitime karşın 30 yaşında hâlâ "bir yerlere gelememiş" olan kahramanımız, bunun için patronunun (patronu da kadındır) kimliğine bürunmekten ve "parlak fikri"ni satmak için her yola başvurmaktan kaçınmayacaktır. "Çalışan K«", 193040'ların klasik Amerikan guldürulerinin günümuzün soslanyla bezenmiş bir yeni versiyonu. Tek amaan 'ne pahasına olursa olsun başarmak" olduğu Amerikan toplum değerlerine yeni bir övgü, "Amerikan riiyası"nın yeniden doğrulanması. Bir zamanlann Amerikan güldürülerinin keskinliğine ve kı\Taklığına pek erişemeyen film, bunu temalarının, kişilerinin ve yaklaşımırun "modernligi"yle telafî ediyor. Melanie Grif fıth, başrolde gerçekten yetenekli, farklı bir oyuncu. Sigourney Weawer, her zamanki gibi iyi oyuncu. Harrison Forduysa onca egzotik serüvenden sonra çağdaş bir rolde, bir "kent filmi"nde izlemek, hajranları için ilginç olabilir. özellikle "genç patronlar", sekreterler, tüm çalışan kadınlar ve de geçen yıl "\*all Streef'i izle>ip sevmiş olanlar için. Türk Sineması Essen'e gidiyor • ANKARA (AA) Bilar A.Ş. tarafından 2429 Nisan 1990'da Federal Almanya'nın Essen kentinde, "Yeni Türk Sineması Şenliği" düzenlenecek. Essen Belediyesi sinema salonu ile film şirketleri, Türk işçi dernekleri ve Alman kültür merkezlerinin işbirliğiyle gerçekleştirilecek şenlikte, 20'ye yakın Türk fılmi gösterilecek. Şenlik dolayısıyla Türkân Şoray, Tank Akan, Hale Soygazi'nin yanı sıra, Şişli Belediye Başkanı oyuncu Fatma Girik, yönetmenlerden Atıf Yılmaz, Memduh Ün ve Ali özgentürk de çeşitli konferanslar vermek, açıkoturumlara katılmak ve seyircilerle söyleşmek üzere Almanya'ya gidecekler. Açıkoturumlara, Federal Almanyalı tamnmış sinemacılar da katılacak. öte yandan, ekonomik güçlükler nedeniyle ilk yönettiği fılmi tamamlayamayan senarist Barış Pirhasan'ın fılmi, senliğe kadar yetiştirilebilirse kapanış filmi olarak gösterilecek. "...Tartısmalann şimdiye kadar olduğu gibi kişisel çekişme duzeyinde değil, örgütlu ve ilkeli bir duzlemde vapılmasından ytına olduğumuzdan. iiyemiz Yavuz Özkan'ın talebini yanıtlayabilmemiz için, ekteki mektuptaki savlar konusundaki göriişunüzü bildirmentzi saygılarımızla rica ederiz." Nasıl, dehşet değil mi? Buram buram "kişisellik" kokan bir mektuptan yola çıkıp, tartışmayı "ilkeli bir düzleme" çekebilmek için, YönSen bir şenliğin jüri uyesinden, seçimleri konusunda açıklama istiyor. Hadi, adını koyalım, hesap soruyor. Ve bu dunya sanat tarihinde herhalde benzeri görülmemiş hesap sorma belgesinin altında kimin imzası var? Sıkı durunuz: Yavuzer Çetinkaya'nın'... Yavuzer Çetinkaya? O sinema yazarı ve oyuncusu değil miydi? Peki ne zaman "yönetmen" oldu da YönSen'e girip de "Genel Sekreler" oldu? Hani o kendi oynadığı filmlerin aynı zamanda eleştirisini yaparak, bu konuda yine dünyada herhalde eşi olmayan bir örnek veren (ve "canım o Yavuzer"dir yapar diyerek hoşgörüyle karşılanan) Çetinkaya, bir sinema yazarı (da) olarak, bir diğer sinema yazarına, bir şenlik jürisinde kuilandığı oyun hesabını soran bir yazının altına imza atmayı nasıl kendine yedirebildi? Evet, Cumhuriyet'in sütunlan değerlidir. Bu tatsız polemiğe bu kadarcık da olsa yer verip, başka yazıların hakkını yediğime üzgünüm, ama bence oldukça hayret verici olan bu olaylardan siz sinemasever okurları da bir nebze haberdar etmek ve bu ilginç olaylara tarih düşurmek istedim. Ayrıca FilmYön'ün tavrı hakkında, başta Antalya'da ödul alan Başaran, Livaneli, Refiğ, alamayan dilike Nichols ın 'Çalışan ğer ve de tüm yönetmenlerimizin Kız" adlı nimınin başrolünü Melanie neler duşundüğunü de gerçekten merak ediyorum. Gnffith üstteniyor. Alan Murphy öldti • LONDRA (AP) "Level 42" adlı pop müzdk grubunun gitarcısı Alan Murphy, Londra'da 35 yaşında öldü. Gnıbun plak şirketi Polydor'un yetkilileri yaptıklan açıklamada, Alan Murphy'nin zatürreeden öldüğünü, ancak tngiliz gitarcının uzun bir süredir AIDS'e yakalanmış olduğunu belirttiler. Murphy, "Lessons in Love" ve "Running With the Family" gibi çok satan plaklan bulunan "Levcl 42" topluluğuyla 18 aydır çalıyordu. Gözüyle' • ANKARA (AA) Atatürkçü düşünce topluluğu tarafından, ODTÜ Kütüphane Sergi Salonu'nda "Yabancı gözüyle Türk hareketi ve Atatürk" konulu karikatür sergisi açıldı. Sergi, Atatürkçü düşünceyi savunan ve bu konuda birçok yayını bulunan ODTÜ'nün ilk rektörü, bilim adamı Prof. Dr. Turan Feyzioğlu'na adandı. Prof. Dr. Turan Feyzioğlu'nun eşi tarafından açılan sergi, 30 Ekim 1989 tarihine dek görülebilecek. 'Langadank' şiirler • ANKARA (AA) Limon Dergisi yazarlanndan Metin Üstündağ'ın günlük olaylardan politik gelişmelere, insan haklanndan kültür çarpıklıklarına kadar çeşitli konulan ele alan "Langadank" adh kısa şürleri kitap haline getirildi. Yazann "Yaşadığımız olaylann Metin'ce mealleri" olarak tarumladığı şiirlerde, kelime oyunlanndan ses çağrışımlanna, Absürd (saçma) mizah örneklerinden atasözlerinin ve deyişlerin farklı kullammlanna kadar birçok unsur bulunuyor. Istanbul ve Ankara'da sinema Yedi Türk romanı Rusça'da • Kültür Servisi Moskova'da ünlü Raduga Yayınevi, yedi Türk yazanndan birer romanı içeren bir kitap yayımladı. Sırasıyla Yaşar Kemal'den "Yılanı öldürseler", Abbas Sayar'dan "Yılkı Atı", Bekir Yıldız'dan "Ve Zalim ve Inanmış ve Kerbela", Demirtaş Ceyhun'dan "Apartman", Irfan Yalçın'dan "ölümün Ağzı", Afşar Timuçin'den "Gece Gelen Eski Dost", Pınar Kür'den "Asılacak Kadın" adlı yapıtlarını içeren kitap, "Ölümün Ağzında" adını taşıyor. Yapıt, Türkoloğçevirmen Vera Feonova tarafından yayına hazırlandı. Salonlara çekidüzen yer alacak. Lâle I ve 2, yaz sonunda sırayla kapanarak revizyondan geçtiler. 2 salon arasında eksik olan izolasyon yapıldı, koltuklar, vs. değişti. Lâle2, bir sanat sineması olarak kullanılacak. Her 2 salonda da oncelikle Avşar Film'in ve diğer bazı firmaların fımleri yer alacak. Yeni açılacak olan Beyoğlu sineması ise özellikle lstanbul Film Ajansı'nın yanı sıra birkaç kaliteli Amerikan filmine de yer verecek. Bu salonun "dünya standartlannda" olacağı ve kasım ayında açılacağı söyleniyor. Emektar Atlas sineması da yenileşmeden payını aldı. Gümuş perdeyle donanan, DolbyStereo'su yakında gelecek olan sinema, geçen günlerde açıldı. Atlas, VV'arncr Bros, Erler Film ve Met Film'in "avantiir" filmlerini oynatacak. Yine emektar Elhamra'da ise Yeni Tual Film'in avantürleri surecek. Şişli Sile, Özen Film'in filmlerini sürdüruyor. İstanbul'un DolbyStereo'ya geçen ilk salonlarından biri olan Site'nin gumüşlü perdesi de var. Gazi'de ise yenijenen perde ve DolbyStereo ile UİP'nin ve Standart Film'in fılmleri oynayacak. Türker Inanoğlu ve İrfan Atasoy'un yarı hissesine onak oldukları soylenen Şişli Kenl sineması, yakında açılıyor. Amerikan filmleri \e Erler Film'in filmlerinin gösterileceği sanılan salonun Standart Film'in beklenen yapıtı "Seks Yalanlan" ile açılacağı söyleniyor. Osmanbey İnci'nin ne göstereceği tam olarak belli olmadı. Geçen yıl perdesini ve ses duzenini yenileyetı Harbiye As, yine FilmPop'un filmlerini göstermeyi surdürecek. Karşı yakada, Moda sineması kendisini yeniledi (Perde, projeksiyon, ses düzeni, vs.). Bu sinemada bu vıl özellikle Özen Film'in nitelikli filmleri oynayacak. Kimilerine göre "İstanbul'un en iyi salonu" olan Süreyya, bağımsız biçimde, kendi seçtiği değişik firmalardan filmleri oynatıyor. Aynı şey. Kadıköy sineması için de soz konusu. Reks sineması, Emek'le birlikte aynı filmleri gösteriyor ve 4.30 sanat matinelerini sürdüruyor. Eks Film'in yonetimine geçen Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi ise yine kendi seçtiği ve sanat ağırlıklı filmleri tek başına oynatacak: "İmagine", "Bird". "Paris'te Son Tango", vs. tstanbul ve Ankara'da sinema salonlan kendilerine oldukça çekidüzen verdiler, veriyorlar. Dansı tüm ülke sinemalarının başına!. tşte yeni mevsimde lstanbul sinemalarının durumundan yansımalar... Beyoğlu'nda Warner Bros ve Met Film filmlerini sunacak olan Emek, '"UUraTStereo" bir ses düzenine geçti. Özen Film'in Sinepop'u, yıllardır yakımlan "basık perde"sini yükselterek, filmlerin gerçek formatlarıyla gosterilmesini sağladı. Bu sinemada DolbyStereo da var. Dünya sineması, mal sahibiyle olan anlaşmazlık yüzünden gerçek bir Dolby'ye geçemiyor. Bu salonda yine UİP'nin yanı sıra değişik fırmaların kaliteli filmleri ve ayrıca seçme Türk yapımları yer alacak. Üstteki Fitaş sineması, kasım ayı içinde (bir aylığına) kapanarak revizyondan geçecek, bu arada Fitaş'ın hemen üstünde bir yeni salon da yeni yıla yetişecek. Bu 2 sinemada da değişik fırmaların filmleri 'Gençler' fotoğraf sergisi • Kültür Servisi İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği İFSAK'ın haziran ayında düzenlediği 1618 yaş grubu temel fotoğraf kursunu bitiren Ebru Düzdar, Nisvan Erkal, Evren Karpak ve Deniz Tortop'un ortak fotoğraf sergisi 2 kasım perşembe günü tFSAK'ta açılacak. 29 adet renkli baskıdan oluşan sergi, 25 kasım cumartesi günü kapanacak. fc Dünya Fikir Mimarlan' • ANKARA (AA) Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan, Avusturyalı yazar Stefan Zvveig'in "Dünya Fiİcir Mimarlan" adlı yapıtının birinci cildini satışa sundu. Prof. Dr. Gürsel Aytaç tarafından Türkçeye çevrilen yapıtın ilk cildinde, 3 Alman düşünür Kleist, Nietzsche ve Hölderlin'in yaşam hikâyeleri yer alıyor. Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan, "Ünlü Kişiler Dizisi"nin onuncusu olarak hazırlanan "Dünya Fikir Mimaılan" adh yapıtın, "Kendileri ile Savasanlar" başlığını taşıyan birinci cildi 253 sayfadan oluşuyor. Üç cilt olarak hazırlanması planlanan yapıtın yayın çalışmaları devam eden ikinci ve üçüncü ciltlerinin Türkçe çevirisi Ayhan Yörükhan tarafmdan yapıldı. nimi ayakta tuiantar Menahem Golan'm "Hanna'nın Kaderi" adlı filmi abartılı bir melodram. Rlm sayılı soylu anlarını Ellen Burstyn ile Marushka Detmers'in güzel oyunlanna borçlu. 'Hanna'nm Kaderi' de 'Küçük Vera'yla aynı kaderipaylaştı Makasa döntiş mü? H a n n a ' n ı n K a d e r i (Hanna's War) / Yönetmen: Filmin 2 buçuk saatlik uzunluğundan oldukça kesilmiş olmaMenahem Golan / Oyuncular: Maruschka Detmers, sı da caba. Sahi, artık sona erdi Ellen Burstyn, Anthony Andrews, Donald Pleasence, sandığımız "film kesme" olayı David Warner, Vincenzo Ricotta, Rob Jacks / Cannon yeniden mi başhyor? "Küçük VeFilms yapımı / Lale, Kadıköy) ra"dan sonra "Hanna'nın Kaderını, Ellen Burslyn ve Maruschka ri", bu konuda artık oluştuğunu Detmers'in guzel oyunlanna sandığımız bilinçlenmeye aykırı düşuyor. borçlu. The Clash, Prince ve U2 • NEW YORK (AA) Rolling Stones Dergisi, Ingiliz punk rock topluluğu The Clash'ın "London Calling" adlı çalışmasını 80'li yıllann en iyi albüfnü seçti. Bu albümün 1979 yılında piyasaya çıkması ve 80'li yıllann pop müziğiyle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen en iyi albüm seçilmesi, 'ilginç" olarak nitelendi. Punk şarkılannın bir araya geldiği "London Calling"in Madonna gibi Amerikalı pop ilahlarımn ortaya cıktığı 1980'lerin muziğini yans^madığı, tam aksine 70'li yılların sonlarında Ingiliz punk gruplannm yaptığı çıkışın sonunu belirlediği savunuluyor. Rolling Stones Dergisi ise bu albümü birinci seçmesine gerekçe olarak şöyle dedi: "The Clash, geleneksel rockın smırlannı kırıp gerek müzik açısından gerekse siyasi ve duygusal olarak gelecek on yılın gündemini tek başına belirledi. Rolling Stones Dergisi, dağılmış olan "The Clash" grubunun bu albümünden sonra 80'li yıllann ikinci en iyi albümü olarak ise Prince grubunun "Purple Rain" adh film için yaptığı aynı adlı film muziğini seçti. lrlandalı rock grubu U2'nin 1987'dC çıkarttığı "The Joshua Three" ise en iyi üçüncü albüm seçildi. Uluslararası çalışan Israilli yapımcı yönetmen Cannon Filmsi in sahip ve kurucuuı Menahem Golan, Israil'de ulusal kahraman kabul edilen gerçekten yaşamış bir Yahudi kadınının Hanna Senesh'in yaşammdan yola çıkarak kotardığı bu gosterişli filmi kendisi yönetmiş. Savaş öncesi Budapeşte'sinde kimi Yahudi karşıtı davranışlardan sonra Filistin'e kaçan Hanna, savaşın sonlarına doğru İngiliz ordusuna katılıvor, paraşut birlıklerıyle Yugoslavya'ya iniş yapıyor, sonra ülkesine, Macaristan'a geçerken Nazilerce tutuklanarak işkence görüyor. Film, Hanna'nın acılı öykusünden, kahramanca davranışlannın dö kumunden, cellatlarıyla ve annesiyle olan ilişkilerindm oluşuyor. Menahem Oolan, gerçek bir yaşamöyküsünü sinemalaştırırken, filmini uluslararası Yahudi davasının parlak bir belgesine dönuşturmek istemiş. Elbette ki tarihinin en buyuk kıyımına uğramış Yahudi ırkına sempatiyle doluyuz, ama Yahudi dramına boylesine abartılmış melodramlarla değil de örneğin bir "Sophie'nin Seçimi" duzeyinde yakldşan bir film elbette daha saygın. Savaş, ırkçılık, Naziler, işkence vb. şey'ere alabildiğine klişelerle yaklasan, dur durak bilmeyen bir fon muzığinin ise her sahnenin "lonunu" kafaya vurarak bil1 dirdiği bu film, sayılı soylu anla BUGÜN • Erbulak imzalryor Füsun Erbulak "Delikır ile Krrmızı Bashklı Seyirci" adlı kitabını saat 15.0018.00 arası Hacettepe Kitabevi'nde imzalayacak. • İnsan Sesi' tstanbul Devlet Opera ve Balesi saat 18.30'da F. Poulenc'in 'İnsan Sesi' adlı lirik trajedisi ile Stravinski'nin "Askerin Öyküsü" adh müzikli yapıüm AKM Büyük Sahne'de sunacak. Sotheby's Katılmaktan gurur duyduğu 5. Uluslararası tstanbul Antika ve Sanat Fuan'na başarılar diler. BİLSAK'TA BUGÜN BİLSAK'TA BUGÜN 27 Ekim Cuma: 19.00 TİYATRO: "TaranCa Babuya Mektuplar Jokond ile SiYaL" Yazan: Nazım HlKMET Oynayan: YENİ SAHNE Yöneten: Güneş YAKIN 10.00 CAFEFOYER 18.0001.00 arası CAFEBAR 19.0001.00 arası RESTAURANT Yeni bir mönü Yeni fiyatlar Farkb bir muzik Yeni bir anlayış. BİLSAK, Sıraselviler, Soğancı Sk. No: 7 Cihangir 143 28 79 143 28 99 , KayserTde tiyatro gösterileri • KAYSERİ (AA) Kayseri'de kasım ayı içerisinde çeşitli tiyatroların oyunları sergilenecek. Kayseri Büyükşehir Tiyatro Salonu'nda 2 kasımda başlayacak gösteriler, 22 kasıma kadar sürecek. İlk olarak 24 kasım günleri arasında Devlet Tiyatrosu sanatçılannm oynayacaklan, "Kasabın Hayalleri" adlı oyun sahnelenecek. Victor Haim'ın yazdığı, Hakan Tartan'ın Türkçe'ye çevirdiği iki bölümlük oyunu, İsmail Akgül yönetecek. Oyunun dekorlannı Sertel Çetiner, kostümlerini de Fatma Sankurt hazırladı. 11, 12 ve 13 kasım günlerinde de Nejat Uygur Tiyatrosu, "Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi" adlı 2 bölümlük güldürüyü Kayserili tiyatroseverlerin beğenisine sunacak. SOTHEBYS FOUNDED 1744 27 Ekim4 Kasım Yıldız Sarayı Silahhane
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear