24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKÎM 1989 CUMHURİYET/7 ANKARA İYİÜKSAĞLIK DIPLOMASI KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK Beyoğlu değil Bolu Geçen pazar günü, Yunan Büyükelçiliği'ne "nazar değdiğini" bildirmiştik. Nazardan payını alanlar arasında olan birincı kâtip Aleksandros Rallis'in de Beyoğlu'ndasaldınya uğradıöına değinmiştik. Daha sonra öğrendiğimize göre, Rallis Beyoğlu'nda değil, Bolu'da saldırıya uğramış. "Beyoğlu'nda gezmesi" Yunan Dışişleri'nde değişık şayialara yol açan genç ve bekâr Rallis'in söylentılere kurban olmasını ıstemedik. Yanlışın "telaffuz hatası"ndan kaynaklandığını belırtiriz. HAVASI Şıvgın'ın emriyle, yılbaşından itibaren bakanlık hastanelerinde "Çin usulü'tedavı uygulanacak. Çin'den gelen iki akupunktur uzmanı, Türk doktorlarına kurs vermeye başladı. Uygulamaya karşı olanların ise tek bır tesellisi var: "Bakan Altahtan önceden bir Afrika devleti ile pariamentolararası dostluk grubunun başkanı değildl. Oyle olsa, büyüyle tedaviyi de getirebilirdi." İNATC1HİLMİ Ya AfrikaTya gitseydi Sağlık Bakanı Halil Şıvgın bakan olmadan önce Türkiye Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı idi. Defalarca Çin'e giden Şıvgın, bu gidişlerinden birinde "Çin tecrübes'f'ni ıSemra Özal'a "mihmandartık" yaparak kullandı. Semra Hanım'la Çin'de pek iyi anlaşan Şıvgın, bir süre sonra da Sağlık Bakanı oldu Şıvgın, şimdı Çin'e olan vefa borcunu ödemsye çalışıyor. Vali de bakan da yetmedi Ali Seydi Yılmaz, iki kardeşini lıseye kaydettirmek ıçin köyden Malatya'ya iner. İniş o iniş. Yılmaz, mecburen Ankara'ya kadar uzanan yolculuğun hikâyesini şöyle anlatıyor. "Malatya Lisesi Müdürü Hilmi Bey, çocukların, okulun tam karşısındaki dayılarının evinde kalacaklarını söylememe karşı n, bana sadece üç ortaokuldan mezun öğrencileri kaydettiklerini söyledi. İnanıp çıkacaktım ki, benim köyden birini kayıt yaptırırken gördüm. Benimle aynı durumda olmasına karşın torpille işi nalletmişti. Bunun üzerine müdüre yine başvurdum, kapıdan kovuldum. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gidip durumu aktardım. Haklı bulup, bir yazıyla okula gönderdiler. Müdürün inadı inattı. Vali yardımcısıyla görüştüm, okula gittim. Tam müdür yardımcısı kayıt yapacak, Müdür Hilmi Bey yine çıktı geldi;""Olmaz!" dedi. O sırada Devlet Bakanı Çiçek Malatya'daydı. Durumu aktardım. Onun da gücü yetmedi. Şimdi Ankara'ya geldim. Milli Eğitim Bakanlığf nın ve Devlet Bakanlığı'nın kapılarında bekliyorum. Dilekçeler verdim." Kardeşlerinin, uzak olduğu için başka okula da gidemediklerini belirten Yılmaz şimdi soruyor: "Okullar neredeyse yarıyıl tatiline girecek, bakalım ne zaman yanıt gelecek?" P t K N İ K PtYALE MADRA SENDE.VALNIZ DEĞ1LSİKJ TBMM Genel Kurulu'nda SHP'li Önder Kırlı konuşuyor. ikide bir eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın olduğu yana dönerek "Sanık Vuralhan" diye sesleniyoc. Kırlı'ya göre, devlete zırhlı arâç alımındaki usulsüzlüklerde Vuralhan'ın sorumluluğu olduğu ortaya çıktı. Soruşturma raporu da hazırlandığına göre, "sanık" sıfatı uygun düşüyordu. ANAP'h Başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu'na göre ise uygun düşmüyordu ki, Kırlı'yı uyardı: Lütfen 'sanık' diye değil, Sayın Vuralhan" diye hitap ediniz. Kırlı aldırmadı ve konuşmasını yine 'sanık Vuralhan' diye bitirdi. Vuralhan bunun uzerine 'sataşma' gerekçesiyle söz almak istedi. Hocaoğlu, kendisinin Kırlı'yı uyardığını, "söz almakta ısraıiı olup olmadtğım" sordu. Bu arada da SHP sıralarından "Söz ver", "Söz ver, kürsüye gelsin bakalım" sesleri yükseldi. Ancak Vuralhan bu desteğe pek inanmadı ki, söz almakta ısrarlı olmadığını söyleyerek yeniden yerine oturdu. Söz savunmanındı YER1NDE OTURDU HAFTANIN F0T0R0MANI HIZLI GAZETECt NECDET ŞEN f. EDİRNE'Jtn ZülfNe. UAYMAUAd™ MEÜ. ÖSMAN, CEVAT. ANKARA'J»n 08TuFAtJ. MbCiOE. FATO, SUAPl/£y«n Af$. , fl PATıHtan MECıP, İBKAAM, MÜMÜR. M'ıİeSs£H Keçeciler, sen ne demiştin, ne demiştin? RAUHt. SEU4L. AUMIT. AİSE. İ R PAYÛ0 . ATİtikdaıt STeiiO vt. ' fW?6ten UiuwV 60R.Öİ vc pbLİTbüRO üY£LERiuı>i UsPSı /A'd /MUflMME)?. Ş İ L i d e f l AUĞUSTo : eRTüGRUL «ÜMfCÇU vC ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI GOZLERIMIN RENGİ ANKARA'DA Dinçerler, sorulara rte cevap verrjin bakalım? HALEFEÇAĞRI Herhalde yalan dolan Eski İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın, bir grup liberal milletvekilleri peşine takıp parti kuracağı söylentileri Ankara'ya ulaştığında ortalık birbirine girdi. Parlamento kulisindeki Ankara bürokrasisinde söytenmedik laf kalmadı. Yok Dalan Başbakanlık Konutu'ndan Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne kazıklı yol çekecekmiş, yok Gençlik Parkı havuzundaki suyun rengini gözlerinin rengine benzetecekmiş. Daha neler... Sayın Dalan, herhalde hepsi yalan dolan. Sen gel Mehmet Keçeciler, Özal sonrasmda ANAP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayınca çok sayıda mektup almaya başladı. Ozan Türkmen adlı bir "Keçecilersever" duygularını şiirle dile getirdi: "Anavatan denen nazli gemim, tHırçın dalgalarda yürüyecekse, sen gel, özal ile yurduma ekilen fıdan, kuruyup kırılmadan büyüyecekse, sen gel" Keçeciler, bu şiirdeki öneriyi tutacak gibi... AĞAÇ YAŞKEN EĞtlİR KEMAL GÖKHAM GÜRSES VAJ SÎZ. i Cevaplar çok güzel. Bu iş tamam. ŞİLİTÜRKİYE GARFIELD JM DAVIS Estağfurullah Şili Dışişleri Bakanı Ramon Valdes, Ankara'yı ziyaret etti. Onuruna verilen öğle yemeğinde de bir konuşma yaptı. Valdes'in konuşması her nedense pek coşkuyla karşılanmadı. Bu "narf" konuşmayı kısaca aktarıyoruz: "Türkiye'yle benzer tarihi olaylar yaşamış olan Şili'nin bugün tarihinin en öncmli aşamalarından birini gerçekleştirdiğini vurgulamak istiyorum. Bunun yanı sıra Türkiye'nfn maruz kaldığı gibi, Şili de pek çok kereler eleştiriler almış ve çoğu kez yanlış anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra ülkemde uygulamaya konulan ekonomik politikadaki uiaşılan başarı, toplumsal yapının modernieştirilmesi ve kurumlaştırılması. bugün istikrarlı bir demokrasinin güvence altına almmasını sağlamıştır... Şili'nin olumsuz imajı yıkılmıştır." Konuşmayı dinleyenlerden biri, diğerinın kulağına fısıldadr. Estağfurullah... UYUM Yegâh Dolmabahçe Sarayı'nın diğer bölümlerinin hizmete açılması için hazırlıklar sürüyormuş, Sarayın Veliaht Dairesi bitmek üzereymiş. Hareket Köşkleri bitmiş. Önümüzdeki yıl Cariyeler Dairesi, Harem Avlusu, İç Hazine ile Gedikli Cariyeler Dairesi de açılacakmış. Dolmabahçe, günümüzün "Sultani yegâh" siyasetine mi hazırlanıyor ne?.. H A R B İ SEMİH POROY Artık benı Köşk telefonundan ararsınız. (Fotoğraflar: Hasan Aydın A.A.) SİYASİ İCAT MESELESİ Parlak Eski Devlet Bakanı Adnan Kahveci, geçen hafta bu köşedekı bir yazı ile ilgili açıklama gönderdi. "Karadenizli olduğum için kolay kolay bir şey icat etmemiz zaten mevzubahis değildir" diyerek, çılgın futbol taraftarı "hooligan'ları önlemek için açıkladığı projenin Balıkesir Milletvekili İsmail Dayı'nın fikri olduğunu söyledi. Kahveci şöyle dedi: "Maçlarda seyirci ve oyuncular iyi davrandığı takdirde saha muşarudi ve hakemlerin ortak kararıyla haftaymda kura çekilecek. Seyircinin bilet numarası kuraya girecek ve kura ile altın, TV gibi ikramiyeler verilecek. Fikir tamamen Sayın Dayı'nındır. Ayrıca şunu da söyleyelim. Benim üzerinde çalıştığtm konuların yüzde 99'u çok dinlediğim, çok konuştuğum halktan gelmiştir. Ben gecekondudaki vatandaştan üniversitelı gence kadar herkesle "forum" yaparım. Ben konuşmam. Onları dinlerim. Sorularına cevap veririm. Meclisteki 450 milletvekilinden vatandaşla en iyi diyaloğu kuranlardan biri benim değil olduğumu zannediyorum. Vatandaşta, özellıkle çalışan, sorunlarla boğuşan vatandaşta çok güzel, tutarlı çözüm önerileri var. Çözümler halktan geliyor. Benim yaptığım tek şey, bu çözüm önerilerini olgunlaştırmakt". Halka gerçekten inerseniz, ona kulak verirseniz çok güzel çözümler bulabilirsiniz. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARlKAS 14 Ekim Çözümleri kahvede oturandan değil; tarlada, fabrikada çalışanlardan alabilırsiniz. İsterseniz sizle sık sık yaptığım "akşam gecekondu forumlarına" gidelim. Göreceksiniz, halkımızda pırıl pırıl fikirler ve çözümler var. Yeter ki birisi dinlemeye zahmet etsın. Bu yazıyı size niçin yazdım. Çünkü Türkiye'de çözüm üretmek veya üretmeye çalışmak hâlâ 'küçük' görülüyor. 130i M BUGÜN N4POLYOM BOHAPAer SINPAKl StJyUK F/SANS/2 *Xt</( ^ YENMİŞTl. NAPOLYON, mAPALGAIZ. P£UIZ SAVAÇl'KlıN MESİNOBM SONGA, AVRlJP/* 'OA TVP&4K ANAP Milletvekili Mükerrem U6I P/k/eıM£ A6Iİ2UK Y££tolŞ, OZ.ELLIKL£ OGTTA Taşçıoğlu: "Özal'ın V£ DO6U AI/GuPA 'YA YOUELMİŞri P&CJSYA 'NIN yıprandığına inanıp onore İNGlLrE/Z£ f £ e<JSXA IL£ AMLAŞMASI Ü£E/&edilmesi gerekiyorsa, altın heykelinı yaptınp, bayramlarda NE, ZAMAN Y/r/RMEPEN /ILMA/VYA'YA SEF£/£ AÇMtşn. 8t4EKtM AKASINM SÜ££N ÇAZPIŞMAelini öpmeli." Ahkam kesmek, genellemelerle uğraşmak LAR SONUNOA, HAPOLYON', PKuSYA P*£NSı HOHENdaha 'saygın' görülüyor. Meclis'te devamlılığı Elinizi çabuk tutun heykelin LOHE'U BOZ&UNA uĞ£AneK£fJy GEUERAL DAvOur parası Hazine'den çıksın! arttırmakla ilgili 'parlak' fikir benim değil, DA PRUSrA lAHPAgATOKu FRIECHZtCM WtUt£UH 'İN başkasının fıkrı. Sakın sızin olmasın. Saygılar. KUVVETCEKlNt YENMIŞTI BU SAWAf, UHLÜ KUTSAL Başarılar dılerim " fiOMA G£RM£N İAApAgAVOfZUJ&JNUN SONUVOU.. A//IPOLYONUN JENA ZAFERIL Şinasi Nahit Berker
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear