26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Seul'de ABD elçiligine saldın • Dış Haberler Servisi ABD'nin Seul Büyükelçiliği önceki gece silahlı bir grubun saldırısına uğradı. Emniyct yetkililerinin verdiği bildiye göre önceki gece saat 23.00 sıralannda büyükelçilik ikametgâhına gelen bir grup genç, duvarlan aşarak binaya patlayıcı maddeler attı. Büyükelçilik binasında önemli ölçüde hasar meydana geldiği ve saldırıyı gerçekleştirenlerin gözaltına alındıkları bildiriliyor. KKTC Cumhurbaşkanı'nın Temsilciler Meclisi ziyareti hareketli geçti Denktaş'ınKongre başarısı da yapabileceginiz en iyi hizmet hiçbir şcy yapmamakur" diye konuştu. Denktaş'ın VV'ashington ziyaretinin ana temasmı da bu cıimle oluşturuyor. Denktaş önceki gün başlayan Washington ziyaretinde Amerikan yönetiminden büyuk "hüsnü kabul" gördu. Yıllardan beri ilk defa Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na gitti, bakanlığın iki numarası Lawrence Eagleburger ile görüştO ve Eagleburger Denktaş'ı öğlen yemeğine alıkoydu. Amerika yönetimi Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemirin Denktaş onunına verdiği resepsiyonda da daha önce rastlanmamış biçimde bakan yardımcısı duzeyinde temsil edildi. Resepsiyona ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Reginald Bralhotomew'in yanı sıra ABD'nin Ankara'daki Büytikelçisi Morton Abramowitz katıldı. Denktaş'ın Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Avrupa ve Ortadoğu Alt Komitesi Dyeleriyle yaptığı sohbete ise Broomfield, Lanlos, Hamilton. Feighen, Owens. Myers, Solarz. Gillmaa, Toricelli katıldı. Sohbette ilk soruyu Broomfield sordu. Doğrudan konuya giren üye, Türk askerinin neden Kıbrıs'tan çekilmediğini sorunca Denktaş "Türk askeri Kıbns'a bizi knrtarmakiçin geldi. Biz de çekilmesini isteriz ama sizin yıizünüzden devam ediyor Kıbns meselesi siz öbiir tarafın faaliyetlerini tanımasaydınız bu duruma gelmezdi," diye yanıt verdi. Broomfield bu arada Denktaş'ın söziınu kesip yeni bir soru sornıak isteyince Denktaş, "madem sordunuz o halde dinleyin" dedi ve Kıbrıs Barış Harekâtı'nın neden yapıldığını anlattı. Denktaş, Amerikan Kongresi'nin müdahalelerinin konuyu daha da içinden çıkılmaz hale getirdiğini söyleyince Broomfield, Kongre'nin Kıbns'a ilgisinin doğal olduğunu çünkü "Aroerika'nın Tiirkiye'ye para verdiğini" söyledi. Denktaş bunun üzerine, "tşte böyle diişiindüğünüz için sorunları daha da kdtüleştiriyorsunuz. Sizin yn'ziinüzden Rumlar daha da uzlaşmaz oluyor, katılaşıyor" dedi. Bu diyalog sırasında sesler yüksek perdeden çıkmaya başladı ve Broomfield "Türfciye'nin size verdiği yardımın kesilmesini sağlayabiliriz" deyince Denktaş bu uyeyi azarlamaya başladı. Daha sonra söz alan Myers "Tnm cumhuriyetçiler aynı göriişleri paylaşmıyor" diye lafa başlayınca Denktaş "Allaha şüknr ki öyle" diye espri yaptı. Myers bunun üzerine, "pcki bn sonınun çöznmiine yardım için biz ne yapabittriz" diye sorunca, başkan "öbür tarafı da tanımazsanız ba iş çoznlür" diye cevap verdi. Denktaş Kongre'nin en azından Rum hükümetinin Türk Toplumu'nu temsil etmediğini kabul etmesi gerektiğini söyledi. Feighen ise direkt başkana yüklendi. Denktas'ın KKTC ilanı ve Bulgaristan'dan gelen Türklere kapılan açabileceği gibi faaliyet ve demeçlerinin sorunu güçleştirdiğiıü ileri süren üyeye Denktaş "yann sababa kadar sana anlatsam sen anlamayacaksn" karşılığmı verdi. Denktaş sözlerine devamla " M a r a ş ' ı sizin yüzünüzden acmadık" dedi ve "Yapabileceginiz en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır. Çünkü Rum lobisinin baskısı size tüm istediklerinizi söyleme olanağı vermiyor" diye konuştu. DUNYADA BUGUN Bir Olkenin yasama organı, yabancısı olduğu dıyartn tarihini yazabilir mi? Sorunun kendisi bile size saçma gelebilir. Ama Amerikan Kongresi şu günlerde, Turkiye'de 20. yüzyılın başında meydana gelen olayları, elinde yeterli veriler de olmaksızın, üstelik de gelecekte yepyenı anlaşmazlıklara, toprak istemlerine yol açabiiecek biçimde yorumlamaya koyulmuş bulunuyor. Insan düşünmeden edemıyor. Bu adamlar madem bu kadar tarihe meraklı, acaba neden yeryüzünün en büyük soykınmını ele almıyorlar? Hem de öyle bir soykırım ki Hitler'inkini bile gölgede bırakır Sözünü ettiğimiz, bugün ABO'nin olan topraklar üzerındeki Kızılderilı soykınmıdır Evet, bugünku Amerıkalıların ataları, yeni dünyanın şimdi kendilennın olan bolümüne ilk ayak bastıklannda bulduklan Kızılderililerin % 90'ını zaman ıçinde çeşitji yöntemlerle, ama sıstematik biçimde yok etmışlerdir. İkı yıl önce, Washing1on'da henüz açılmamış olan soykırım muzesinin kurucu, yöneticı heyeti üyeleri ile konuşurken, yukarıdaki soruyu sorduğumuzda aldığımız yanıt "Evet haklısınız, öyledir ama.." olmuştu. Ama biz konunun teoriK ve tarihsei kökenlerini şu an için bir yana bırakalım da olayın başka bir yönüne, başka bir soru ile değinelim: "Bir ülke bir pakt içinde ortaklık ettiği başka ülkenin toprak bütünlüğü üzerinde tartışmalar yaratacak bir gırişimde bulunabilir mı? Bulunursa eğer, orttifakındegerinden söz edilebilir mi? Ve bu durumda, topraklan üzerinde hak iddia editmesi tehlikesi doğan ülke, o ittifaka nasıl bakmalı, nasıl bir tepki göstermelidir?" Evet, ABD Kongresi'nin onaylamaya hazıriandığı karar, yarın öbür gün Türkiye'nin toprak bütünlüğüne yönelik Ermeni istemlerini gündeme getirebilecek olan bir davranıştır. Ve bu davranış toprak bütünlüğümüzü korumak amacıyla girdiğımız söylenen NATO'nun patronundan gelmektedir Bu durumda NATO'nun toprak bütünlüğümüzü ne ölçüde koruduğu sorusu, biçim değıştirerek şu anda toprak bütünlüğümüze yönelik en büyuk tehlıkenin nereden geldiğine dönüşüp gündemin ön sıralarına çıkmaktadır. Politikanın yalnız iyi nıyetler veya yüce kurallardan oluşmadığını, çıkarlar çekışmesındeki karşılıklı elensenin sonunda belirginleştiğıni bilenler, haklı olarak gerçek sorunun Türkiye'deki iktidara sorulması gerektiğini ilerı süreceklerdir. Evet Ankara bu tehdit karşısında şimdiye dek ne yaptı? Şu anda ve gelecekte ne yapmayı düşünüyor? Olayın odak noktası, bu sorunun yanıtında yatıyor. Hemen belırtelim ki, Ûzal iktıdarını şaşırtmış görünen songirişım, gerçekte hıç de şaşırtıcı değıldır. Açımz gazete koleksiyonlarını ve bakınız. Son Ermeni yanlısı girişim, Beyaz Sarayın olaya el koymasıyla başarısızlıkla sonuçlandığında, olayı yakından ızleyenlerin tümü, önerinin şimdılik rafa kaldırıldığını, ama bir, iki ytl içinde yeniden ve kaçınılmaz olarak gündeme gelecegıni yazmışlar ve söylemişlerdı. Ama günü gününe polıtika izlemekten başka bir becerısi olmayan Ozal bunları görmezden, duymazdan gelmiş, üstelik böyle bir tasannın kabulünün fazta büyütülmemesi gerektiğini söyleyerek degıl bir devlet adamına, ıkıncı sınıf bir politıkacıya bile yakışmayacak bir gaf yapmış, adeta Kongre'nin bu tür girişimlerine fazla tepki göstermeyeceğinı ima etmişti. Sayın Özal, o sıralarda ne pa, hasına olursa olsun, Amerikan desteğıni kendı yanında tutmaya çalışıyordu. Büyüklerden sağlanacak garip desteklerin garip satışa gelışleri de ıçerdiğini ise bilmeyen yoktur. Ozal'ın bu edilgin güvencesinden bu yana ise olaylar, Amerikan politıkasının zaman zaman boy gösteren açıklık ilkesme uygun biçimde geliştı. Bush seçim kampanyası sırasında Ermeni soykınmı savlarının kabul edılmesi gerektiğini açık bir biçemle sürekli olarak yineleyip durdu. Bush, Beyaz Saray'a yerleşeii beri de Ankara, etkin bir biçimde sözde Ermeni iddıalarının kabulünün ıkı ülke ilişkilerinde doğurabıleceği onarılmaz tehlikeleri ya açıklama girişiminde bulunmadı veya bulundu ise de başan kazanamadı. Şimdi görünen o ki, Beyaz Saray Kongre'de olanları büyük bir sessizlıkle ızlemekte, kılını bile kıpırdatmamaktadır. Beyaz Saray'ın hareketsizliği, Ankara'daki güçsüz ve tabansız iktıdarın nasıl olsa herhangı etkın bir girişimde bulunamayacağı konusundakı düşüncesınden kaynaklanıyor. Burada birbirimizi kandırmanın yeVi olmadığına göre Beyaz Saray'ın bu ongörüsünün pek yanhş olmadığını, kendı halkından çok Sam Amcası'nın desteğıne bel bağlamış olan Özal iktidarının etkın bir tepki gösteremeyecegini açık yüreklihkle söylemek zorundayız. Ermeni savlarının ABD Kongresi'nden geçirilmesi girişimlerinın doruğa vardığı sırada, Türkiye'deki üzücü görüntü şudur: iktidarın başı laf olsun diye bir iki sözcükie olayı geçiştırirken, devlet sorumluluğunu Türkiye'nin stnırları ve toprak bütünlüğü üzerinde belirecek tehlıkeye karşı etkın tepki gösterme yükümlülüğünü, bir kez daha muhalefet, özellikle ana muhalefet yüklenmiş bulunuyor. Doğal olarak bu durum, yalnızca kişisel çıkan üzerine polıtika oluşturan Ozal'ın işine gelıyor. Sayın Özal, Türk kamuoyunun çoğunluğunun görüşlerinı dile getıren bu satırlarda ilerı sürdüklerımizi yalanlamak istiyorsa, hemen telefona sarılıp Başkan Bush'u arayarak, kendısine etkili bir biçimde sözü edilen gırişimin nasıl onarılmayacak yaralar açacagını bildirir, bütün ılışkilerımızi nasıl gözden geçıreceğını anlatır ve Beyaz Saray'ı ikna eder. Evet, Özal Çankaya'ya en uygun aday olduğunu ıleri sürerken: Turkiye'de cumhurbaşkanlığına en fazla layık olan benım. Çünkü telefonu açıp ABD Başkanı Bush ile konuşabiliyorum, dıyordu Şımdı biz de ona diyoruz ki: Hadı açsana telefonu! "Açsana Telefonu" ALISIRMEN Rauf Denktaş, önceki gün başlayan Washington ziyaretinde ABD yönetiminden önemli ölçüde ilgi görürken, Kongre üyeleriyle yaptığı tartışmalarda rahat ve kendinden emin yanıtlarla duruma hâkim olduğunu gösterdi. VVASHINGTON (Cumhuriyet) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın önceki gün Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Avrupa ve Ortadoğu Alt Komitesi'ne yaptığı riyarette Denktaş ile koıhite üyeleri arasında yüksek perdeden tartışma çıktı. Denktaş, bazı üyelerin, "sabaha kadar anlatsa konuyu yine anlayamayacak" durumda olduğunu ima etti ve "Kıbns konusun Yunanistan'da yeni hükümet • ATtNA (AA) Yunanistan'da, 18 haziranda yapılan genel seçimler sonucu kurulan parlamento, Yüksek Mahkeme Başkanı Yanis Grivas'ın başkanlığında geçici seçim hükümeti kurulması nedeniyle feshedildi. Işgal topraklarında FilJstiııli kıyıım İsrail askerleri, GazzeŞeridive Batı Şeria'da3 Filistinliyi öldürdü, 20 Filistinliyi yaraladu KUDÜS (AA) İşgal topraklannda, İsrail askerleri ile Filistinli göstericiler arasında önceki gün çıkan çatışmalarda 3 Filistinlinin öldüğu, 20 Filistinlinin de yaralandığı bildirildi. Filistinli kaynaklardan edinilen bilgilere göre Gazze Şeridi'nde Şatti mülteci kampında, Filistinlilerin düzeıilediği bir gösteriyi dağıtmak isteyen İsrail askerlerinin ateş açması sonucu 20 yaşındaki Ali Hasan Mattar öldu, 3 Filistinli de yaralandı. Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus ve Rafah kentleriyle Cabaliya mülteci kampındaki çatışmalarda da 3 Filistinli yaraiandı. Batı Şeria'mn Nablus kentinde meydana gelen çatışmalarda ıse iki Filistinli oldu, 9 Filistinli yaralandı. Nablus kentine yakın köylerde çıkan çatışmalarda da 5 Filistinli yaralandı. Önceki günku olaylarla, işgal topraklarında Filistin ayaklanması tntifada'nın başladığı 1987 yılı aralık ayından bu yana ölen Filistinlilerin sayısı 575'e yukseldi. ö t e yandan, Fılistin Kurtuluş örgütü Yürutme Komitesi üyesi Ebu Mazen, İsrail ile görüşecek Filistin heyetinin, FKÖ dışında hiçbir kimse tarafından oluşturulamayacağını ve bu görüşmenin ancaİc bazı koşultarın kabul edilmesi halinde gerçekleşebileceğini söyledi. Filistin Haber Ajansı'na önceki gün demeç veren Mazen, îsrail ile Filistin arasında yapılacak görüşme gundeminin açık olması gerektiğini kaydederek, bu görüşmelerin uluslararası barış konferansı yapılabilmesine yol açması gerektiğinı bildirdi. Ebu Mazen, israil Filistin göruşmesinin gerçekleşebilmesi için istenilen beş koşulu şöyle sıraladı: Filistin heyetini oluşturacak tek yetkili organ FKÖ'dür. Önerilen görüşme gündemi önkoşulsuz ve açık olacaktır. Filistin tarafı Filistin barış girişimlerine sadık kalacaktır ve tartışma hakkını saklı tutacaktır. Önerilen görüşme, soruna nihai çözüm bulunabilmesi için uluslararası banş konferansı yapılması konusuna yardımcı olacaktır. önerilen görüşmeye, Birleşmiş Milietler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi, Mısır ve lsveç de katılacaktır. Bayrak yakma cezası ' • WASHINGTON (AA) ABD Temsilciler Meclisi, Amerikan bavrağının yakılmasını ya da zarar görmesini yasaklayan kanun tasansını onaylayarak Başkan George Bush'a yolladı. Tasarı, Temsilciler Meclısi'nde dün 43'e karşı 371 oyla kabul edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear