26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER de NATO ile olan ilişkileri açısından önemli dere F4'lerdir. F16'lar üretildikçe F104'lerin yerini alacede etkileyeceğini söylememiz hiç de yanlış değil caktır. F16, F4, F5, F104, RF5A, RF4E ve FlOOD'lerden oluşan Türk Hava Kuvvetleri'nin sadir. Geleceğimiz için önemli görüşmeler vaş uçaklannın büyük bölümü, artık öbür NATO ülkelerinde kullanılmamaktadır. Yunanistan uluslararası platformlarda oynadığı Dikkat edilecek olursa Türkiye'nin elinde var olan oyunlara burada da devam edecektir. Bu zorlukla ve bir kısmını da kullanmadığı 750 tane M47 tann yenmek için Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri kı, hemen hemen buna yakın top ve 200'ün üzerinve Milli Savunma bakanlıkiannın ve devletin ilgili de F104 mevcuttur. Bunlann yan adedini tahrip etkademelerinin hem çok iyi hazırlanmaları ve hem mekle % 15'lik indirimi yapabilir, bir bölümünü de de çok iyi organize edilmesi şarttır. Hatta Türkiye modern silahlannı imha durumunda olan AmeriBüyük Millet Meclisi'ne de zaman zaman bilgi ve ka, F. Almanya ve Fransa başta olmak üzere öbür rilmelidir. Türkiye"nin güvenliği ile ilgili bu önemli NATO ülkeleri ile takas edebilir. Türkiye*de zırhlı konunun, günluk uğraşlardan ayrı olarak ialim ve piyade savaş aracı ve silahlı helikopter olmadığındoğru şekilde izlenip değelendirilmesi gerekir. dan bu silahlarla ilgili indirim şimdilik Türkiye'yi Tank, top, zırhlı muharebe aracı, savaş uçağı ve ilgilendirmemektedir. Ancak satın alacaklarını ya helikopterlerde yapılacak olan < 15'lik indirim da ürettiklerini ilerde imha etmek durumunda da % (Aşağıda verilen rakamlar, 19881989 military ba kalabilir. lance, MSB tarafından yayımlanan Beyaz Kitap ve Kuvvet indirimine dahil edilmeyen bölgelerde kıMilitary Technology 189 kaynaklanndan alınmış sıtlamalar, kuvvetleri smırlama, büyük kuvvet kaytır.) Bu kaynak belgelere göre Türkiye'nin envante dırmaları yapmama, tatbikatlann uygulanmaması rinde 3600 tank, 3300 zırhlı personel taşıt araa, 2000 gibi konularda Türkiye'ye baskılar yapılabilir ve ontop, 320 helikopter ve 410 savaş uçağı bulunmak dan taviz vermesi istenebilir. tadır. Denetleme safhasında başta SSCB ve BulgarisTürk Kara Kuvvetleri'nin «nvanterinde mevcut tan olmak üzere Varşova Paktı'ndan ulkemize ge3600 tankın; 750 adedi M47, 1165 adedi M48 lecek olan gözlemcilerin masrafları tarafımızdan Al A2, 1615 adedi M48A5 ve 77 adedi LEOPARD karşılanma durumuyla karşılaşılabilir. lA3'tür. M48 tanklannın 1000'e yakını Amerika ve F. Al Sonuç manya ile ortak şekilde modernize edilmiştir. Bütün bu bilgilere göre TürkiyeNATO ilişkileTurk topçusunun 105, 155, 175 ve 203 mmiik top rinde ve ayrıca komşulanmızla olan ilişkilerimizlardan oluşan çekili ve kundağı motorlu topçusu de önümüzdeki günlerde zorluklarla karşılaşabilenun bir bölumunun modernizasyonuna başlanmış ceğini söylemek yanlış olmaz. Türkiye'nin bu getır. Toplarımızın büyük bölümü 2. Dünya Savalişmeleri; bir devlet bakanının başkanlığında ve yuşı'ndan kalan toplardır. kardaki satırlarda belirtilen bakanlık ve kuruluş Türk Kara Kuvvetleri'nde mevcut Ml 13 ve M59 temsilcilerinden oluşturulacak bir uzmanlar kuruzırhlı personel taşıt araçlan da oldukça eskimiştir. luyla izlemesinin, değerlendirilmesinin ve zamanınBunların da yenileri ile değiştirilmesi ya da moder da isteklerini uye ülkelere bildirmesinin, ulusal çınize edilmesi gerekmektedir. Ayrıca 1700 adet zırhlı karlarımız açısından yararlı olacağı değerlendirilpiyade savaş aracının ortak imalatı için Amerikan mektedir. FMC fırması ile anlaşmaya vanlmıştır. Bu araçlaAynca, gerçekten Türk ekonomisini savunma, nn önümüzdeki 10 yıl içinde üretilmesi planlanmış harcama ve yatırımlan yönünden rahatlatacak bir tır. durum da ortaya çıkmaktadır. Bu bazı NATO ülTürk Kara Kuvvetleri'nin envanterinde muhare kelerinin tahribe mecbur olduğu modern savaş uçabe güçlü helikopter, yani silahlı helikopter yoktur. ğı, zırhlı savaş araa ve modern topları Türkiye'nin Helikopter projesi için 1520 tane silahlı helikopter elindeki demode techizatla değiştirmede verecekleri alımı ya da ortak uretimi planlanmıştır. Ancak bu kararlara baglıdır. Eğer samimilerse bunu kolaylıkla programın ilk aşamasında 300 genel maksat heli yapabilirler. Bu da Türkiye'nin izleyeceği iyi bir pokopteri uretimi düşünülmektedir. litika ile kolaylıkla gerçekleşebilir. En az 1520 milTurk Hava Kuvvetleri'nin envanterinde mevcut yar dolarlık bir olanak yaratılarak, ekonomiye katsavaş uçalanndan en modernleri F16'lar ve kıda bulunulabilir. NATO, Geüsnıeler Savunmasını taktik nükleer silahlarla destekli konvansiyonel güce dayandıran Türkiye'yi, AKKUM görüşmelerinde pek çok sorun beklemektedir. Bu sorunların sadece konu ile ilgili Yunan rezervlerinden kaynaklandığını söylemek mümkün değildir. Geçen yıl indirime îabi bölgelerin sınırlarının saptanması ile ilgili anlaşmazlıklar giderilmişken, bu yıl da NA TO içinde rakamlar, sımrlamalar ve isükrar önlemleh üzerinde anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştır. PENCERE 14 EKİM 1989 Doruk Operasyonu METİN OKÇU Emekli General Amerika Devlet Başkaru Bush; yaptığı son dakika açıklamasıyla belki de NATO'yu kritik bir dönemece getirmiş oldu. Hatırlanacağı gibi, onun, Doğu Bloku'na sunduğu öneriler içir.de Avrupa'•daki Amerikan kuvvetleri de dahıl tank, top, zırhlı muharebe aracı, savaş uçağı ve savaş hehkopterlerinde % 15 indirim yapılması bulunuyordu. Ayrıca 6 ay içinde bir anlaşmaya vanlraası da öneriliyordu. Sonradan NATO içinde yapılan çalışmalarda oluşturulan ve Varşova Paktı'na sunulması beklenen NATO'nun öneri paketi içinde, bunlara ek olarak buyuk askeri tatbikatlar, seferberlik hazırlıkları, buyuk düzeyde askeri birliklerin kaydırılmaları gibi konularda uygulanması duşünülen kısıtlamalar, esaslar ve depolanacak siiah sıstemlerinin miktarı gibi konulara >ine ayrıca eklenen istikrar önlemleri, karşılıklı denetleme ve kısıtlama bilgileri yer almaktaydı. Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet İndirimı Muzakereleri (AKKUM), genelde paket olarak sayısal indirimleri, isükrar önlemlerini, bazı kısıılamalann tespitini ve karşılıklı denetlemeleri kapsamaktadır. lşin zor yanı sayısal indirimler ve sımrlamalar değil, istikrar onlemlerinin tespiti ile karşılıklı denetlemelerdir. Örneğin, NATO içinde tahrip edılmek üzere tespit edilen 30.000 dolayındakı tank, top ve zırhlı savaş aracının tahribi ne şekilde yapılabilecek ve işlem nasıl denetlenebilecektır. Depolanmak üzere saptanacak yuz binlerce araç nerelere konabilecektir. Uçak ve helikopterler buyuk bir manevra yeteneğine sahip olduklarından usulüne uygun şekilde kullanılıp kullanılmadıkları nasıl izlenebilecektir. Savaş helikopterlerinin silah ve savaşa yönelik sistemleri söküldükten sonra sivil amaçlarla kullarnlabileceklerdir. Bunlara yeniden silah yerleştirilmediği nasıl anlaşılacak ve der.etlenebilecektir? AKKUM göruşmeleri, sadece NATO ve Varşova Paktı arasında değil, aynı zamanda bu paktlan oluşturan 23 ulkenin her biri arasında da geçmekte ve sorunlara neden olmaktadır. örneğin, Türkiye sadece Bulgaristan ve SSCB ile değil, Yunanistan ile de arasında ortaya çıkan sonınlarla uğraşmaktadır. Artık TürkYunan sorunlarıyla uğraşmaktan bıkan NATO üyeleri, AKKUM görüşmelerinde ortaya çıkan anlaşmazlıklara pek de sıcak bakmamaktadjrlar. Savunmasını taktik nükleer silahlarla destekli konvansiyonel güce dayandıran Türkiye'yi, AKKUM görüşmelerinde pek çok sorun beklemektedir. Bu sorunların sadece konu ile ilgili Yunan rezervlerinden kaynaklandığını söylemek mumkun değildir. Geçen yıl indirime tabi bölgelerin sınırlannın saptanması ile ilgili anlaşmazlıklar giderilmişken, bu yıl da NATO içinde rakamlar, sınırlamaiar ve istikrar önlemleri üzerinde anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştır. Örneğin; Yunanlılar Kıbrıs'ın karşısına rastlayan bolgede bazı sınırlamalar getirilmesini istemişlerdir. Ayrıca bu bölgede de kuvvet indirimi yapılmasınj önermişlerdir. Böyle bir konunun Türkiye tarafından kabulü onu Güneydoğu Anadolu'da çok müşkül duruma düşurür. Kısaca, AKKUM görüşmelerinin, Türkiye'yi hem Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modemizasyonu ve hem EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Martılar Uçmaz Olacak! Martılar da ölüyormuş. O bembayaz kuşlar, Marmara'nın süsleri... Bir eski tangoyu anımsıyorum: "Martılar uçuyor etrafı.nda Sanki bak beni karşılıyorlar." Koskoca bir beyaz kuş gelir konardı Cumhuriyet'in eskı ahşap yapısının damına. Heykel gibi dururdu kıpırdamadan, dakikalarca. Martı, havadayken küçük bir kuşa benzer, öyle görünür. Ama bir de yakından bakın, tavuktan da iridir. Doğrusu, uzaktan güzeldir martılar Uzmanlar, martının acımasız, bencil bir hayvan olduğunu söyierler, hiç sevmezler. Oysa bızim için martı bir simgedir; huzurlu bir yaşamın, mutlu anların simgesı. En güzel anılarımızın içindedir, bir aşkın. bir duyarlı zaman parçasının... Martılar ölüyormuş. Zehirli balıkları yedikleri için. Açmışlar ölü bir martının karnını, zehirli bir balık görmüşler. Ne bilsin zavallı kuş, denızdeki balıkların birer ölum tuzağı olduğunu. Siz hiç, bir martının nasıl balık avladığını gördünüz mü? Ta tepeden görür avını, bir dikilir baş aşağı, ok gibi dalar suyun içine; bir de bakarsmız, gagasında çırpınan bir balık... Kıyılara vuran, su yüzünde yüzen binlerce balığı görünce kimbilir ne kadar sevinmişlerdir. Nerden bilecekler o cansız balıkların ölumlerine neden olacağını... Doğaya ne oldu? Bunu soruyor herkes birbirine. Ne olacak. Kendi elimizle öldürdük tüm güzellikleri! Bir yağmada yaşar gibiyiz. ilkokulda öğretmişterdi, Orta Asya'da koskoca bir deniz varmış, sonra kurumuş, çöl olmuş. Türkler de dört koldan yayılmışlar dünyanın başka yörelerine. Türkler yeşillik ararmış, nerde yeşillik varsa oraya yerleşirlermiş. Ne var ki bir süre sonra o yeşillik kalkarmış ortadan; deniz varsa deniz, göl varsa göl... Geçen gün İzmit Körfezi'nin yanından geçtım. Eskiden yeşil bir deniz vardı burda, yani yirmı otuz yıl önceleri. Şimdi bulanık bir bataklık; ne insan girıp yıkanabilir, ne balık yaşar ne de martı uçar. Bu körfezde yaşam ızı görülmüyor. Ölü bir deniz. Gerçek anlamda ölü. Ya güzelim Marmara? On beş yıl önce Florya, Ataköy kıyıları Istanbul halkının bayram yerleriydi. Ya şimdi?.. Bir mikrop yuvası, bir hastalıklar ortamı. İstanbullular denize girmek için Ege, Akdeniz kıyılarına gidiyor artık. Marmara, Yenikapı'dan neredeyse Tekirdağ'a kadar 'yasak' bir bölge! Haliç'in suyunu arıtarak Marmara'ya akıttılar. Ne oldu? Marmara da Haliç'e döndü! Dünyanın en güzel iç denizlerinden biridir Marmara. Bütünüyle bizim olan bir deniz. Şimdi elimizden alıyorlar. Kim alıyor? Düşmanlar mı? Hayır. Kendimız! Kendimizin düşmanıyız biz. Acımasızlığımız, aldırışsızhğımız, bilgisizliğimiz,. görgüsüzlüğümüz, fırsatçılığımız. Göz göre göre, yıllardır yapılan uyarılara kulak vermeden işlediğimiz bir cinayet! Bir tek insanı öldüren asılıyor, suresiz hapse mahkum edıliyor. Ya koskoca Marmara'yı öldürenler? Yani hepimiz! Bize hangi ağır cezayı vermeli? Neyse ki bunu doğa veriyor. Güzelliklerden bizi yoksun kılarak... Martılar da ölecek, balıklar da, daha nice eşsiz güzellikler de... Bilime, sanata, kültüre inanmayanların uğrayacakları sonuç budur. Sait Fait 1954 yılında bunu anlatmamış mıydı bir öyküsünde? Adada çimenlerın yok edıldiğinı, küçük kuşların öldürüldüğünü görünce dayanamamış, koşmuştu karakollara; polislere haber vermişti. Yollardaki çimenlerın sökülüp zengin evlerinin bahçelerine taşındığını bildirmişti, ama sonuç alamamıştı. 1 Şimdi gelin, Sait Faik'in 'Son Kuşlar adlı öyküsünün son bölümünü birlikte okuyalım: "Kuşları bogdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya degişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlannda toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil, ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşıllikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden söylemesi." Denizdeki balıkların zehirlenere^ karaya vuracağını, bu balıkları yiyen martıların öleceğinı Sait Faik düşünebılir miydi? Sanayileşme, uygarlaşma mıdır? Duhamel'ın bir sözünü anımsıyorum: "Uygarlık insanın yüreğınde değilse, hiçbir yerde değildir." Teknolojinin ürünleri insan için değil midir? İnsanın daha iyi bir yaşama kavuşmasının araçlan değil midir? Ama tam tersı olursa... Işte Yatağan'daki termik santralın doğaya, insanlara verdiği zarar! "Martılar uçuyor etrafımda" şarkısı bir gün gelecek uzak bir anı olacak! O bembeyaz kuşlar göklerımizden, denizlerımızden kaçıp gidecekler. Biz insanların elinden kurtulduklanna sevinerek... LIGHTS Talat Turhan'ın "Sorun Yayınları"nda çıkan "Doruk . Operasyonu" adlı kitabının önsözüne şöyle başlamışım: ; "Çağımız devletinin karmaşık bir yapısı var. Ancak bu kar '• maşık yapı içinde bir de 'devlet içindeki devleften ya da 'gizli iktidar'dan veya görünmeyen hükümeften söz açılıyor. Çoğu ülkede denetim dışında kalan bu ikinci devletin hal • kın gözünden uzakta bir mekanizma oluşturduğu biliniyor. is • tihbarat örgütlerinin, ordudaki özel dairelerin, bürokrasideki • yeraltı birimlerinin varlığı 'açık rejirrf kavramıyla bağdaşmıyor. Işîn ilginç yanı en 'açık rejim'e sahip olduğunu ileri süren ABD1 de CIA'nın egemenliğini kimse yadsıyamıyor. Amerika'ya bağlı ülkelerde ise konu daha dramatiktir. Çünku bu kez bağlı ülkedeki 'görünmeyen iktidar'la Washington arasındaki 'gizli ilişkiler' olaya gayri milli bir nitelik vermektedir. 'Devlet içindeki devlet ulusal varlığı bir başka yabancı devletin güvencesinde görürse sonuç ne olur? Bu kez 'açık rejim'in düş ya da yanılsamadan başka bir şey olmadığı görülecektir. 'Kapalı kapılar arkasında1 o ülkeye iliskin kararlar verilecek; ve bir 'silahlı siyasal parti'ye dönüştü • rülen ordunun dış destekli darbeleriyle bağımlı ülkeye yön vermek kolaylaşacaktır. Bu sorun kuşkusuz yalnız Türkiye'ye özgü değildir; ama bizim özel bir durumumuz var. Türkiye, bağımsızlığını hiçbir ülkeye borçlu değildir. Tumüyle • ulusun gerçekleştirdiği bir ulusal kurtuluş savaşından sonra '• Cumhuriyet devleti kurulmuştur. Ne var ki İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'nin Türkiy&: deki etkinliği çoğu eski sömürgede ya da ikinci Dünya Sava • şı'ndan sonra Amerikan ordusunun işgalden kurtardığı ülkelerde olduğundan daha güçlüdür. Nitekim bu gücün öTçüsü 12 Eylül darbesinde tam anlamıyla: saptanabiidi. Artık belgelendiği gibi; 1980'de dünya dengeleri ve Türkiye'deki özel konum Ankara"da bir darbeye gereksin • me gösteriyordu. Washington'un gözetim ve denetiminde 12 Eylül gerçekleştirildi. Bu olayın ülkemizdeki sol, sosyalist, devrimci ve demokratik halk güçleri adına ne demek olduğu, ancak yaşandıktan sonra anlaşılabildi. Talat Turhan, Türkiye'deki üç askeri darbeyi (27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül) içinde ve yakından yaşadıktan sonra deneyim. ve birikimlerini kitaba dönüştüren bir yazardır. Çileli hayatın; da 'gizli iktidar'la çok kez yüz1 yüze gelmiş ve çok kez çatış: maya girmiş bir insanın yalnız kitaplık bilgisiyle yetinmesi kuşkusuz beklenemez. Bu alanda kişisel deneyim, bilgi ve birikimin önemi sanıldığından daha değertidir. Bugün Türkiye'nin çoğunluğu demokrasiyi özlemektedir. Gerçi demokrasi kavramı, herkese göre biraz değişiyor; ama "açık rejim'e geçmek yolunda Türkiye zorlanıyor. Şimdiye dek demokrasi adına yürütülen 'sağa açık, sola kapalı çok partıli rejim'i aşmak için ülkemizde 'devlet içindeki devleti tanımak gerekiyor" • "Doruk Operasyonu"nun "Sonuca Doğru" bölümünde Talat Turhan diyor ki: "Doruklara hem kartallar, hem sürüngenler çıkabllir; kartallar uçarak, ötekiler sürünerek..." Bugünler Türkiye'de bir büyük "doruk operasyonu"nun arifesidir. Niçin? Çünku siyasal yapımız cumhurbaşkam seçimini bir 'operasyon'a dönüştürmektedir. Ülkede yaşayan her 100 kişiden 80'inin 'hayıf dediği ANAP Meciis Grubu, cumhurbaşkanını seçecektir. Bu 'oldu bitti' bir 'operasyorf dur. Ancak Özal'ın Çankaya'ya çıkarak 'devlet içindeki devletde mekanizmalarını ele geçirmesi, kolay mı? İlginç, eğlenceli, çatışmalı, karanlık ve belirgin bir sürecin perdesi açılıyor. Çocuğunuza Faydafı. egılıcı oyuncak 3TOYUNHAMURU Kırtasiye ve oyuncakcılardan arayın. Toplan sıparıs icin Tel 585 % 86 ROMANS SANAT GALERİSİ SABAHAT HASIRCIOĞLU RESİM SERGİSİ 14 Ekim3 Kasım Moda Cad. Köriez Apt. altı No: 7 Moda ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU SÜRÜCÜ SERTİF.KASI VERİLİR OKUL ÜSKÜDAR 343 67 81 KOZYATAĞI362 47 33 MALTEPE 352 21 21 TARABYA 162 08 18 ÇAĞLAYAN 146 88 30 ALSTRALIAN BUS1NQSSCOLL1:C.LS SJDNEYPERTft CANBERRA MEIBOURME AOELAIOE KİRAYA ORTAK Yalnız oturan bayana 250.C00 TL.'a kadar kira ortağı olmak istıyorum. Akşamlan 1924 arası 160 28 42 AYŞE AVUSTRALYA'DA İNGİLİZCE GENEL INGİLIZCETURIZMBILGISAYARYONETICILİK KURSLARI AVUSTRALYAAMERIKAINGIL'ERE UNIVERSITELERINE KESIN GIRIŞ EGlTIMINIZ SURESINCE °APT TıME ÇALIŞMA O L A N A Ğ I TEK AS 11) 36? 39 59 !)XH0 96 BAĞDAT CAÛ HO 510/i 80STANC ISTAHdÜL ıZUm İRTIBAT BUROSC <Sn 31 6 ' 24 PATRONSUZ OERGİ T.C. KARTAL 1. SULH CEZA MAHKEMESt Esas No: 1987/1708, Karar No: 1988/1665 HÂKİM: H. OKTAY KONURALP 15249 Yz. lşl. Md.: GÜLNUR BAYSAL Maltepe Bağdaı Cad. No. 141'de TAHSlN YAZlCI'nın sağlıgazararlıdondurmasattıgısübulbulduğundanTCK'nun 396'ncı maddesigeregınc* 3 ay hapis ve 5000 lira ajır para cezasıyla teczıyesiDe,64''/4'uncumad. gerefince 1 günfl Uç yüz lıra üzennden hesap edılerek i/.uuu lıra ağır para cezaMyU leczıyesine, TCK' nun 72'nci mad. geregince para cezaları loplanarak netıceten 32.000 lira agır para cezası ile teczıyesme, TCK'nun 402. maddesi geregı sanıgın hapis cezası Ue tecayesıne, TCK'nun 402. maddesi geregı sanığın hapıs cezası müddetıne musavı olarak cflrme vasıta kıldığı meslek ve sanatının, ticaretinin TATİLİNE, 7 gün tnüddetle isyerinin KAPATILMASINA karar verildı. 6 9.1989 KİRALIK ODA ARANIYOR BAYAN ÖĞRETMEN'DEN İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR. Tel: 582 70 04 Gen; doktor kiralık oda arıyor. Tel: 582 70 04 526709 no lu aikerı kimliğimi kaybettim. Uukumsuzdür. KADİR CERA\ YARIN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear