23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ARALIK 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 İSMAÎL GÜLGEÇ SEVEMA Insanlan TVnin karşısından çekip alacak bir başyapıt HAYVANLAR :1 4 tmparator'un acı gülümseyîşi "Son lmparator", ttalyan sinemasımn ustalarından Bernardo Bertolucci'nin 6 yıllık bir aradan sonra beyazperdeye dönüşü. Bertolucci, son Çin împaratoru Pu Yi'nin öyküsünü anlatırken, insan denen varlığm zengin gizemi uzerindeki ağır örtünün ucunu biraz daha kımıldatıyor, açıyor. MEHMET BASUTÇU PARİS Sinema bunahmından söz edümeyen bir ülke biliyor musunuz? Kuşkusuz hayır. Giderek yalana çobanın öyküsüne dönuşen bir yakınmadır gidiyor her yerde. Fransanın da tuzu, bu genel kuralın dışında kalacak kadar kunı degil elbette. Son aylarda özellikle sinema salonu işletmecileri gazetelere sayfa sayfa üanlar vererek ağlaşıyor ve devletten yardım elini uzatmasını istiyorlar. Pek haksız da sayılmazlar. Bir yıllık toplam seyirci sayısı 200 milyondan 130 milyonlara dek düşmüş. Seçim öncesı, Kültür Bakanlıği kesenin ağaru, biraz da olsa açıveriyor... Asbnda, kötümserlİğe pek yüz vermeyenleri haklı çıkaracak belirtiler de yok değil. Işte, insanlan televizyonun karşısından çekip alacak, sıcacık evlerinden çıkaracak, kırk yılda bir sinemaya gidenleri bile harekete geçirecek kadar olaganüstü bir başyapıt: "Son tmparator." ltalyan sinemasımn ustalanndan Bernardo Bertolııcci'nin tam altı yıllık bir aradan sonra yeniden beyazperdeye dönüşü... Bir geniş kitle sineması ömeği mi bu izlediğimiz? Evet, bem de estetik kaygılan olan, sinema dilinin iç tutarlılıgına önem veren, en etkili ve en güzel görüntuleri yılmadan arayan sanatsal bir çabanın ürünü. Tarihsel bir film mi? Yoksa, politik sinema türünün KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK AILA "YRttK$BtfmE İtalyan yunetmen Bemardo Bertolucci, "Son Imparator'u binlerce figuranla Çin'in göbeğinde, "Yasak Şehir"in içinde (sol ustte) gerçekleştirmiş Filmde Çin'in son imparatonı Pu Yi'yı John Lune (safl üstte), ımparatorun Ingıliz danışmanını ise Peter OToole (sağ altta) canlandırıyor. yeni ve değişik bir ömeği mi? Sakın ruhbilimsel yanı ağır basan, tarihsel olgularla toplumsaJ gerçeklerden çok, olağandışı koşuOarda çalkalaıup duran bireysel bir yazgırun sıradışı öyküsü olmasın? Evet, evet. Tüm bu sorulann ortak yanıtı, evet. Bertolucci'nin dehası da burada parlıyor zaten. lnsanlık dramından, insanhk güldürüsüne, oradan da dünyamızın gene tragedyasına geçerken, karşıt duygu ve olgular arasında yumuşak ya da sert, ama doğal ilintiler kurabilmesinde... Pn Yi, son Çin imparatorudur. Üç yaşında tahta geçmiş, bıyıklan terlemeye başladığında ise, gücü "Yasak Şehir"in kapısını aşmaya yetmeyen bir kukla imparator oldugunun bitincine varmıştır. Daha gençliğini yaşayamadan ülke dışına sürülmüs, ımparatorluk düşleri kunnuş, Japonlann oyununa gelmiş, M»o devrinin hapishanelerinde yeniden eğitilmiş ve 1967 yüında, Pekin'de, mutlu bir bahçıvan olarak yaşamdan aynlmıştır... Savaş, devrim, ıcformizm, insanlann ikiyüzlülüğü, dostluk, hainlik, sömürülea iyi niyetler, tuzaklar hazırlayan gizli oyunlar, devletlerarası çıkarlar, Japonya'run faşist politikası, Kızıl Çin'deki siyasi tutuklulann yasamı, Kültür Devrimi, aşk, kin, para ve hırs... Her sey var bü filmde... "Bu kadar çok şeytnoldutobir yenkbicbir sey yoktnr aslında. Bertotucci yine kannaşık ve kansık bir 'büyıik film' inualanuş galiba" diyorsanız, bu önyargınıza katılmıyoruz. "Son lmparator"u çok sevdik biz, o güzelim gorüntüleri iştahla kaşıkladık, öyküyü heyecanla izledik. Çünkü, sözflnO ettiğimiz bu klasik temalar yanında, insan denen varhğın zengin gizemi uzerindeki ağır örtünün bir ucunu biraz daha kımıldatmava, açmaya çalışmış Bertolucci. Tarihin tufanlarından birinin kabartuğı okyanuslarda, dümeni kınlmış bir teknede kürek çekmeye, yazgılanna sahip çıkmaya çabalayan insanlann çalkantılar ortasındakı yalnızbkları, umutları, hüzünlen, çıİgmlıklan, yanlışlan, eziklikleri ve acı gülümseyişlerle gerilmiş yüzleri ardında, dünyamızdaki yaşamın degişik boyutlanyla rengârenk yansıdığını görilyoruz. Savaş gerçegi üzerine yeni bir fılm daha... Hem de Vietnam savaşı üzerine. AmerikaJı yönetmenler ne de çok film yaptılar bu konuyla ilgili. (Bizim sinemamız, bırakın on dön vaşına giren Kıbns çıkartmasuu, Kurtuluş Savasımızı işleyen kaç fılm gerçekleştirdi acaba?) "Vietnam cehennemi" üzerine söylenecek yeni bir şey kaldı mı ki, diye düsüneceksiniz. Bu sorunun yanıtı, kimin, konuya nasıl yaklaşüğına bağlı. Söz konusu sanatçı Stanley Knbrick olunca, değişik bir savaş filmi görmeye hazırlıyor izleyici kendini. Kubrick de uzun bir aradan sonra ("ShMng"i 1979'da çekmişti) "¥vl\ Metal Jacket" ile sinemalarda. Ve Bertolucci örneğınde oldufu gjbi yine hoş bir surprizle karsı karşıyayız. Ancak Kubrick, valın ve özentisiz bir dil geliştiriyor. Bertolucci binlercefiguranlaÇin'in göbeginde "Yasak ŞebiTin içinde çalışırken, Kubrick'üı Vietnam'ı, Londra yakınlannda yıkılmaya bırakılmış bir endüstn merkezinde canlandınlmış... Savasa hazırlandıktan sonra Vietnam'a gönderilen genç askerler, yazgılarıyla baş başa kalan bireyler olarak işleniyor. Zor kararlar almak, bir seçim yapmak ve eyleme geçmek gereğiyle baş başalar.. Silah arkadaşlannı tek tek pusuya düşürerek öldüren Vietnamlı genç kızı yaralayarak etkisiz hale getirdikten sonra, onu can çekışmeye mi bırakmalı, yoksa isteğine uyarak başına bir kurşun mu sıkmaJı? Bireyler her an kendileriyle hesaplaşmak, inandıklan değerlerin birçoğuna aykın düşmek, bilinçlerinin en duyarlı noktalanna inen yumruklar altından fışkıran iç kanamalan dindirmek zorundalar... Her durum özgün ve özel. Her tepki bir noktada kışisel. Oysa askerlerin tümü ölüme koşa koşa gitmek için "ejitiın"dcn geçiriliyor, eziliyor, asağılanıyor. Bu arada Kubrick, aralarında en akıllı ve en gerçekçi olanlann, tüm çelisküeri Ozümseyerek, yaşam içgüdüsüne sığındıklannı gözlemliyor. En "zeki"ler, tüm pislikleri bir noktada kabuUenerek, yerieşik düzeni eleştirmelerine karşın, onu sürduren erlere dönüşüyorlar... lçlerinde en zayıf, en saf ve belki de en duyarlı olanı, eğitim sürecinde yaşanılan koşullandırmaya ve eziyete karşı başkaldıranlar arasmda en köktenci, en nihilist tepkiyı gösterenidir. Askerleri ölüm makineleri olarak gören acunasız subayı öldürmeye ve intihara dek giden, içgüdflsel ve duygusal bir tepkidir bu, aJula değil.. P İ K N t K PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ SA6AU jŞE 6İ0BZKEN PİOEÖ UAM2A' SECDET ŞEN aeçmş ÇuK ZARAf? oısuti AftAMCÜ KARA KARA İ HÜRKEH &VLPVM ..fllASA AlTıNA JVIA BTTİ6İM B\ michi LİGAUK J OA E M I I U I I f ı p o l ' i n " A v n ^ C l "Kanal"«"Bereketfi ToprakJar Clzeri'nde" adlı filmlerinden sonra C I U C İ I I M R I I I I I f t y l M 9 1 "Hakkâri'de Bir Mevsirrî'le geçen yıl Bertin Film Şenliği'nde Gumuş fyı ödulu'nü alan Erden Kıral'ın dörduncü filmi "Ayna". önümüzdeki hafta Osmanbey Gazi Sineması'nda gösterime giriyor. Osman Şahin'in "Acı Duman" adlı kıtabındaki "Beyaz Ûkuz" uykusünden uyarlanan filmde başhca rolleri Nur Surer (yukanda), Suavi Eren ve Hikmet Çelik paylaşıyor. ÇİZGtLtK KÂMtL MASARACl Londra Şenliği'nde yabancılann Türk sinemasına ilişkin görüşü 'Ârbk köy filmlerinden bıkük 9 "Artık Türkiye'den gelen köy filmlerinden bıktık" diyen bir kısım yabancı izleyici ve eleştirmene "Anayurt Oteli" başanlı bir yanıt verirken, Öyküsü köyde geçmesine karşın bambaşka bir konuyu anlatan "Yer Demir Gök Bakır" da taze bir etki yarattı. öte yandan, Sovyet yönetmen Sergey Ayzenştayn'ın 1925 yapımı "Potemkin Zırhlısı"m yeniden izlerken gerçek bir coşku yaşamamak elde değildi. MAHMUT T. ÖNGÖREN~ LONDRA 39 ülkeden 177 filmin gösterildiği 31. Londra Film Şenliği, kasım ayının 29'unda sona erdi. Dünyanın gösterim bakımından bu en zengin şenliğinde filmler arası yarışma yok, hiç kimseye ödül verilmiyor. Gerçekte odul alan, şenliği izleyenler oluyor. örneğin, bu yü Arjantin'den Zaire"ye dek dünyanın çeşitli ulusal ya da uluslararası şenliklerinde ödül alraış yapıtları Londra'da izlemeniz olanakhydı. Ben 18 günlük şenliğin ancak son 10 günündeki filmleri görebildim. Bu yıl şenlikte hemen hemen parasız çevrilen fümlerden bütçeleri milyonlarca dolan bulan ya da 8 milimetrelik filmle çekildikten sonra 16 milimetreliğe büyültülen yapıtlardan en yeni teknoloji ile haztrlanmış olanlara rastlarnak olanakbydı. Hem de sinemanın her türüne... Yapım ve dağıtım olanakları kısıtlı olmasına karşın, Üçüncü Dünya Ülkelerinin sineması, özellikle Çin yapımı ÜÇ ve Afrika Ülkelerinin yapımı dört filmle temsil edildi. Burkina Fasolu yönetmen Med Hondo'nun "Sarraounia", Malili yönetmen SiUeyman Cisse'nin "Brightness AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS AAÎcadî.rttfsîn? Bernm îçin ç k ç TARÎHTE BUGÜN AZfiON MftZttİYlE T 0 T B I K İ i r Londra Film Şenliği'nin en büyük surpnzterinden biri de, Ayzenştayn'm 1925'te çevirdiği "Potemkin Zımlısı" adlı başyapıtının, Edmund Meisel'in Hollanda Brabant Orkestrası'nca seslendirilen özgün muziği eşliğinde gosterilmesiydi. Parlaklık" ve bir de yasamı yılın basında trajik bir sonla noktalanan Hintli yönetmen John Abraham'ın "Report to Mother Bir Anneye Rapor" adlı politik içerikli ve binlerce küçük bağışla gerçekleştirilen filmi büyük ilgi gördü. Bu arada Türk sineması da Londra'da Ömer Ka•nr'un "Anayurt CMeli" ve Zülfü Livaneli'nin "Yer Demir Gök Bakır"ı ile temsil edildi ve gerçek övgüler aldı. "Artık Türkiye'den gelen köy filmlerinden bıkuk" diyen bir kısım yabancı film izleyicilerine ve eleştinnenlerine "Anayurt Oteü" basanlı bir yanıt verirken, öyküsü köyde geçmesine karşın bambaşka bir konuyu anlatan "Yer Demir Gök Bakır" da taze bir etki yarattı. Bu yılki Londra Film Şenliği'nde 34 filmle ABD ve 45 filmle de lngiltere en çok yapıt sergileyen Ulkelerin başında yer aldılar. Amerikalılar sinemada hâlâ Vietnam Savaşı'nın etkilerini anlatmayı sürdürürken, diğer konuları işleyen filmleriyle yıllardan beri tutturmuş oldukları düzeyin pek üzerine çıkamıyorlardı. Bu arada, Modern Sanatlar Müzesi Film Bölümü'nün kare kare elden geçirerek teknik bakımdan yenileştirdiği, ABD'li yönetmen Raoul VValsh'ın 1930 yapımı "Big Trail Buyük Iz" i ve Fred Niblo'nun 1925 yapımı ünlü "Ben Hur" adb yapıtınm sonradan renklendirilmiş kopyasını Londra'da izlemek de insana ayn bir tat veriyordu. Fakat gerçek coşkuyu yine 1925 yapımı "Potemkin"i izlerken yaşamamak elde değildi. Istanbul ve Ankara sinemateklerinde defalarca izlediğim, Sergey Ayzenştayn'ın bu başyapıtıyla Londra'da bir kez daha karşılaşmak çok tath bir sürpriz oldu. 45 filmle Londra Film Şenliği'ne katılan tngittere sineması ise Mike Hodges'ın "A Prayer For The DyingÖlenler tçin Bir Dua", Richard Attenborough'un "Cry Freedom Özgürlüğe Çağn", Tony Palmer'ın "Testimony Tanıkhk" ve Pat O'Connor'ın "Kent Dışında Bir Ay" gibi yapıtlanyla salt şenlikte değii, dünya sinemasında da 1987'de büyük bir sıçrama yaptığını kanıtladı. MÜMTAZ ARIKAS 11 Arahk 13O3 'PA 8U6ÜAI, ÜA/UJ FRANS'tZ PİLOTU LOUIS BLOZlOr (BLERYO'} , (JÇA&YLA İSTAN&UL'OA Bİ GÖSTERİ y/tPMfŞTT. 1O KASlM GÛNÜ TASVIttİ BFieÂe. 6Aze.7TES( 'Noe ÇIKAN eie. ÎLAH, eu uçuş. TAM SÖZ. eOEIS.EK,AMNŞ DENtZİ'Mİ tUC KEZ. UÇAKIA G£Ç£U BceZfOT 'A/i/A/, KASIM SOHLA&A1DA YAPACAĞIAIf OUyoeMUÇTU. UÇUŞ çeÇirLt MeOeML£RL£ 41 AGAUĞA £IZ.TE<JFtJKAİŞTr. TJt UMHA~Kie'D£H HAVALANAH gUE&ICT, UÇAĞIYLA KUfîTVUjŞ'A VÖUELMİŞT1'. AKICAH, ÇfKAN ŞıDOenJ RÜZJGAR. , UÇAĞIN DÜŞMESİMe YOL AÇMIÇTT{ A4ÖSYÖ gCJE&OT, ICAZAYf BİtSKAÇ TAIZAYLA ATLA7MIÇ, UÇ/tĞI fSE tCtGlLtotŞTt.'. Solda, eskı yaziL/fa Tasu/rı Efkâr 'da qıka* i(aı/ı görü/uyor. BLER/OZ ISTANBUL GOKLERINDEL 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Spor teşkilatı devlete geçiyor Ankara 10 (Telefonla) Cumhuriyet Halk Panisi tarafından Türkiye sporunun müstakbel tesekkıHü hakkında 11 Arahk 1937 beden terbiye< devlet teşkilatına bağlunmaktadır. Parti takriri bunun Başvekalete bağlı olması mealindedir fakat Başvekaletçe Maarif Vekaletine verilmesi ümitli bir ihtimal dahilindedir. Bundan 19371987 başka milli sporlarımızdan okçuluğun ihya ve inkişafı içinde tedbirler almmaktadır. İstanbulda kurulan okspor kulübünün ilk tesis ve teşkil masrafı olarak genel merkezce bin liralık yardım yapılması takarrür etti. bir müddettenberi yapılmakta olan tetkiklerin neticesi bir takdir halinde Başvekalete verilmiş ve buna bir kanun projesi de bağlanmıştır. Hususi bir komisyon tarafından ü'zerinde çahşacak olan bu layiha ile Türkiyede
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear