23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 ARALIK 1987 + *** CUMHURİYET/15 AlaskaVla şiddetli deprem PALMER (AA) ABD'nin Alaska eyaletinde dün Richter ölçeğine göre 7.4 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Merkez üssü Alaska Körfezi'nin yakınlannda olan deprem, bölgede fazla bir hasara yol açmadı. OtobüsTIR'a çarptı: 14 ölti ERZURLM (Cumhuriyel) Erzurum'a 35 kilometre uzaklıktaki IspirAşkale yol ayrımında meydana gelen trafik kazasında 14 kişi yaşamını yitırdi. ArdahaıVdan İstanbul'a gitroekte olan Gülpaşa Aydın yönetimindeki 34 DHT 93 plakalı yolcu otobusu anza nedeniyle yol kenarında park etmiş bulunan 08 AE 263 plakalı TİR'a carpn. Kazada olenlerden 13'ünun kimlikleri şöyle: Mehmet Ruşen, Cevdel Hamitoğlu, Süphan Tahiroğtu, İsmet Avşar, Eflatun Deli, Makbule ÇeKk, Zafer Deli, Efra1 Deli, Nurettin Yılmaz, Hatice Vıl1 maz, Düber Yılmaz, Seher Ydmaz ve Ulviye Yılmaz . Yaralanan 5'i ağır 12 kişi ise tedavi altına alındı. İzmit'e bağlı Gebze'de manevra yapan çöp kamyonu Tank Şimşek (5) ve Ozgür Yalçın'a çarparak olümlerine neden oldu. Istanbul Şirinevler'de otomobil kamvon çarpışmasında dışarı fırlayan Mevlut Topaloğlu can verdi. Teme) sajjlık hizmetterinde Çocuk Sağlığı (Workshop) kursu başladı. UNICEF tarafmdan desteklenen, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı iie Istanbut Ünrversitesi Çocuk Sağlığı tarafından yuaıtuten Workshop'a Türtdye'nin her yoresinden sağlık hizmetlerinde görevli 30 kişi katıltyor. Bu yıl 8.'si yapılan çocuk sağlığı uygulaması Turkiye'de ilk kez 1985 yılında başlatıldı. İ.Ü. Çocuk Sağlığı EnstrtusCı Mudüru Prof. Dr. Olcay Neyzi bugüne kadar 118 sağlık göreviisinin bu yöntemle eğitildiğini soyledi. Çocuk Sağlığı Kursu Ancak yetkililer, depremden sonra dalgalann kabarabileceği ihtimalini göz onünde tutarak, deniz seviyesine yakın kıyı şeridinde yaşayanlara, evlerinden aynlmalan yolunda uyarıda bulundular. Alaska'daki Palmer kentinde yer alan Tsunami Uyarı Merkezi de bir açıklama yaparak kıyı şeridinde yaşayanlan uyardı. Wiçük bir köyü olan Saint Maudan, son rj^ç haftadır her aksam ustu binlerce kuşun üzerinde toplanarak adeta bir kuş bulutu oluşturmasına sahne oluyor. Ancak bu ısrarlı ve fazlasıyla uzun süren ziyaretterde oluşan kuş bulutunun havanın olağandan erken kararmasına yol açması çevre sakjnleri tarafından htç de hoş karşılanmıyor. (Fotoğraf: AP) F [ a n s a n ı n Unlu Fransız ressam Edgar Degas'nın, "Çamaşırcı Kadınlar" adlı tablosu, Londra'da duzenlenen açtk arttırmada 13.69 milyon dclara altcı buldu. Satışı duzenteyen Christie's muzayede salonunun sözcusü, 1870 yılının ortalannda yapılan tablonun, en fazla 7.3 milyon dolara satılmasını bekJedikJerinl belirterek, bu rakamı "rekor bir fiyat" olarak değeriendirdi. Tabloyu kjrnin akJığı hakkında ise açıklama yapılmadı. 19. yuzyıl empresyonist Fransız ressamlannın en tanınmışlanndan olan Degas'nın, "Çamaşırcı Kadınlar" adlı yağlı boya tablosunun ebadı, 81'e, 76 cm. 1 13müyariıktablo HABERLERİN DEVAMI Ecevifin Son Yıllardaki En Doğnı Karan... (Baftarafı 1. Sayfada) kanlara bile rastlanabHlyor. ANAP'ın kurmayfart, sandafye sayısmı arttırabitmek konusunda umutlannı DSPye bağladıkJannı hiç sakJarnryohar. SHP oytormı DSP ne kadar çok bötebiUrse, ANAP'ın bundan o kadar kârlı çıkacağını, s&çim sisteminin bunu mumkün kıldtğmı söyluyorlar. DSP oylannın toplam yüzde 6'nın ustune çıkmasının, ANAP'ın çok işine geieceğini belirtiyortar. Haksız da değitter" Dünkü sonuçlan gördükten sonra, "hakfı" oldukları apaçık ortaya çıkmıştır. 29 Kasıma dönük oyunlannı tamamen ve ustaca DSP üstüne kuran ANAP kurmaylannın hedefe tam isabet kaydettikleri söylenebilir. Sayın özal'ın burada oyununu çok profesyonelce oynadığı teslim edilmelidir. DSP'nin toplam oylan, ANAP'ın temennisi doğrultusunda yüzde 6'nın üzerine çıkarak, yüzde &5'a oturmuş ve böylece SHP'yi birçok seçim çevresinde barajın altına çekmiştir. ANAP bu sayede fazladan 58 milletvekili, DYP de 16 milletvekili çıkartabilmiştir. Oysa sosyal demokratiar seçime tek parti halinde katılmış olsalardı, SHP'nin bugün kazandtğı 99 sandalye yerine, 173 sandalyeye sahip olacaklardı. Buna karşılık ANAP'ın 292 değil, 58 eksiğryie, 234sandalyesi olacaktı... Olamadı. DSP yüzde &5'la parlamento dışında kalırken, ANAP'ın, neredeyse üçte bir oyia üçte iki çoğunluğu elde etmesini sağlıyor ve ona iktidar kapısını ardına kadar açıyordu. • Böyle bir olasılık konusunda DSP lideri Bülerrt Ecevit, sürekli olarak uyanlmıştı. Yukanda alıntı yaptığımız 12 Eytüt tarihli yazımızın bir bolümünde, Ecevit'le yaptığımız sohbetin ışığında, solda bölünmüşlüğün yol açabileceği tehlikenin altı bir kez daha şoyle çizilmişti: "önümüzdeki seçimterde solu böyle bir tehlikenin beklemekte olduğunu söylemek, karamsarlık değil, gerçekçiliktir. Dun sabah Sayın Bülent Ecevif le sohbet ederken, kendisi seçim sistemini 'Rus ruletP ne benzetti. Tek kurşun var tabancada, her1 kes kazaya uğrayabilir dedi. Şimdilik 'Rus ruleti'nde 'kazaya uğraması' daha muhtemel olan tarafsoldur; onunla birlikte de demokrasinin kendisidir. Sağın tamamen tekeline girecek bir siyasal sistemde dengoler altüst otacağı gibi, demokrasiye dönük umutiar da buyuk darbe ytyebitecektir. Sayın Ecevif in bir zamantorki deyişiyie, tek kanatlı bir kuş nasıl uçamazsa, solsuz bir demokrasi de oiamaz. Turkiye'de demokrasinin yedeşebUmesi için, öemokratik sağ ve so/ arasında bir isbitiiği, bir güçbiriiği şimdiye kadar nasıl kurulamamış ise, bugunku asamada iki sosyal demokrat parti arasmda da böyie birşeysöz konusu degüdir. Demokratik sağ ile demokrasi için 'işbirtiği'nden söz edebilen Sayın Ecevif in, ay nı seyi SHP için telaffuz etmeyi bile içine sindiremediği söylenebilir. (Bu sohbetimiz sırasında Sayın Ecevit, SHP ile seçimde bir işbirliğinin kesinlikle söz konusu olamayacağını açıkca belirtmişti. Ancak seçime beş kala, kendine özgü o taktik çıkışlarından birini yaparak, SHP'ye 'işbirliği' önermisse de, tabi'ı, inandıncı olamamıştı.) .Ve Ecevit siyaseti bıraktı (Baştarafı 1. Sayfada) kat bu seçim kampanyasında, bildirgeler. programlar, gündeme bile gelmemiştir. Dikkatler, bol masraflı kampanya teknikleri ve reklam firmalannca ürelOen sloganlar uzerinde >ogunlaştınlmıştır. Başka partilerin milyarlan su gibi harcadıgı bu seçimlerde, Demokratik Sol Parti, çalışmalanıu ancak yaklaşık 200 milyon lirahk bir seçim butçesiyk vurutmek zonında kalmıştır. Maddi mane>i bu>uk fedakâriıklaria katlanarak çalışan arkadaşlanmıza ve orgiılumuze leşekkur ederim. Partimize oj veren tum seçmenlerimize ve o arada, benim adav oldugum bolgede partimizi birinci parti durumuna getiren aziz Zonguldaklı hemşerilerime de aynca, şukranlanmı sunanm. 29 Kasım seçimlerinden kazançlı çıkmış gibi gönuıen uç.parti de yani Anavatan Partisi de Sos\al Demokrat Halkçı Parti de Doğru Yol Partisi de aslında, bu seçimlerde büynk ov kaybına ugramçlardır. Bu seçimlerin asıl galibi, yüksek barajlarla ulusal iradeyi çarpıtan adaletsiz seçim sistemidir. Sosyal Demokrat Halkçı Parti, ancak yüzde yirmi dort buçuk dolaylannda oy almıştır. O>lsa 1983 seçimlerinde, Halkçı Parti SODEP birleşmesinden önce, Halkçı Parti'nin tek başına aldığı oylar bunun çok üstündodi: Yuzde 32'yi aşmaktaydı. Bundan on yıl once ise Cumhuriyet Halk Partisi döneminde, sosyal demokral oylar yuzde 42'yi aşmıştı. Sosyal demokrat oylan yüzde 42lerden yüzde 24'lere indirmek, bir başan olmasa gerektir. Demokratik Sol Parti seçimlere girraeseydi de SHP'nin oylan Halkçı Parti'nin dört yıl önceki oy düzeyine, yani yüzde 321ere varamazdı. Çünkü bi^ok demokratik solcu. bugunkü yapısı ve lutumu ile SHP'ye o) veremezdi. DSP ile SHP arasında, gerek yapı gerek tutum bakımından ciddi aynlıklar vardır. Bazı çevreler bu gerçegi gözden saklamaya ugraşıyorlar. Dünkü seçim sonuçlanndan sonra ben, faal siyasetten çekilmeye karar verdim. Partimizin ilk genel başkanı ve şimdi genel başkan yardımcısı olan eşim Rahşan Ecevit de benimle biriikte, faal siyasetten avnlmaya karar vermiştir. Siyasetten aynlma karanmı, çarşamba günü toplanacak olan Merkez Karar ve Yonetim Kurulumuza SUP»cagım. Ardından da uygun bir tarihte, Kurucular Kunılumuzu toplantıya çagıracağım. Yönetimde boşluk olmaması için genel başkanlıktan istifamı, Kurucular Kunılu toplantınuzda işleme koyacagım. Türkiye'nin gerçek demokrasiye ve saghklı bir sosyal demokrasiye kavuşması için gençligimizden beri her riski ve güçluğu goğusleyerek yurüllüğümüz mucadeleyi, eşim de ben de faal siyaseti bıraktıktan sonra da bir yurttaşlık görevi olarak sürdürecegiz. Demokratik sol dünya goruşünün ve insanlık anlayişının tohumlan, geniş halk kesimlerinin bilincine yerleşmişlir ve filizlerini vermiştir. Daha önce bir başka vesileyle yaptığım bir benzetmeyi bu konuda da yinelemek isterim: Halktan yükselen o filizler, kayalan delip gumüzüne çıkan incecik otlar gibi, her engeli aşarak, ergeç, loplumu Itaplayacaktır." ğı karan saygı.via karsılıyorum. Faal siyasetten çekilmekle beraber, sosyal demokrat hareketin gelişmesi için duşunceterini. gonışlerini >azar, fikir adamı, üstun deneyimli ve inancjı bir siyaset adamı olarak açıklamava devam edeceğine inanıyorum. Turkiye'de sosyal demokratlann giiçlenmesi doğrultusundaki davranışlar, seçmenlerin bizden beklediği hareketlerdir diye düşünüyorum. Sayın Ecevit'e toplum hayaDmıza her alanda yapmaya devam edeceği katkılarda basanlar dilerim." UĞURMUMOJ GOZLEM Basın toplantısı Ecevit, aktıf siyasi hayattan çekildiğini yazılı olarak açıkladıktan sonra düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorulannı cevaplandırdı. Ecevit, bu kararla kendisini destekleyenlere haksızlık edip etmediğini soran bir gazeteciye şu karşılığı verdi: "Hayir. Öyle duşünmek uygun olmaz sanınm. Çünku ben gecmişle. koşuDar ne kadar zor olursa olsun yine gorevimi yapmaya, mucadelemi yapmaya çalıştım. Askeri yönetim döneminde bile ağır yasaklar v e baskı altındayken, hapse girerek mucadelemi surdurdum. Şunu anlalmak istiyorum: Koşullara gore insanın mucadele yöntemlehni değiştirmesi mumkün olabilir." Aktif siyasi yaşamı bırakmanın mucadele olup olmadığını soran gazeteciye de Ecevit, "Politikacılar kolay kolay yerlerini bırakmaz sanılır. Ama ben bundan once de belli görevleri bıraktım" dedi. 12 Mart döneminde, o zamankı liderinin. askeri mudahale karşısındaki tavrını onaylamadığı için genel sekreterlikten istifa ettiğini hatırlatan Ecevit, şöyle de\am etti: "Mücaddemi yine surdurmüştum. O mucadele sonunda da, demokratik sol hareket CHP Ue en yüksek oy duzeyine erişmişti. 1974' te başbakanlıktan. düşurulerek değil, yine kendi isteğimle aynlmıştım. Yine 1979da başbakanlıktan düşurulerek değil, kendim aynlmıştım. 12 Eylül'den sonra da askerierin beni görevden almasını bekkmeden geneL başkanlıktan kendi isteğimle aynlmıştım. Ama, bu aynlışlann hepsinden sonra mucadelemi yine değişik yontemlerie surdbrme olanağı bulmuştum. İnşallah yine öyle olur." Deıtıirel ve Erbakan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de BBC muhabirine verdiği demeçte, Ecevit'in karannı uzuntu ile karşıladığını söyledi, "Benim karşımda olabilir, senelerce karşı karşıya kalmış olabiliriz, şu olur, bu olur ama siyasel sahnesinden çekilmelerini Turkiye için kayıp sayanm, çunkü siyasetçiler kolay yetişmiyor, yani zaman siyaselçiyi yeliştiriyor" dedi. RP Genel Başkanı Necmetlin Erbakan Ecevit'in aktif politikadan çekilmesinın Türkiye açısından buyuk bir kayıp olacağını soyledi ve etrafındaki çalışma arkadaşlarınm kendisini böyle bir fcarardan vazgeçırmelerini temenni ettiğini söyledi. Vb//ar aynlmıştır artık. Rus ruletinde kimin kazaya uğrayacağını hep biriikte göreceğiz." • Gerçekie kimin "kazaya uğrayacağı" baştan beri çok açıktı. DSP lideri çeşitli kişi ve kuruluşlarca sürekli uyanlmıştı. Ama ne yazık ki Sayın Ecevit, tüm uyanlara, yalnızlığına gomülerek direnmeyi yeğledi. Ve sonuç, polrtikanın o bilinen acımasızlığıyta şimdi apaçık orta yerdedir. Sayın Bülent Ecevit, siyasal hayatının üstüne çarpı işaretini koyarken, gecikerek de olsa son yıllardaki en doğru karannı vermiştir. Ülkemizde demokrasiye ve sosyal demokrat düşünceye yaptığı katkılar hiç kuşkusuz hiçbir zaman unutulmayacaktır. Ve yine Ecevitler, yalnızlığa doğru çekilen bir yaşam çizgisinde yeni bir dönemeci daha biriikte dönmüşlerdir. DSP nasıl ANKARA'dan Y/OÇIH DO6AW (Boştorafı 1. Sayfada) men aynı dakikalarda TV'den yayını izleyen Bülent Ecevit kendi elleriyle hazırladığı "siyasal intihannı kışısel bir bunalıma" dönüştürürcesine, çevresıne sürekli aynı cümleyı tekrarlıyor: "Kişi olarak ben as/a SHP ile birleşmem... Kişi olarak ben asla SHP ile btrteşmem... Kişi olarak... Kişi..." Başbakan özal bu durumu uzaktan gözlercesıne dün düzenlediği basın toplantısında insana garip gelen "tespitlerde" bulunuyor. Meclise altmış dolayında milletvekili sokmuş DYP'yi "misyonu kalmadı" bıçiminde nitelendıren Başbakan, yüzde 10'luk barajın altında kalan DSP'yi, aynen "bir seçim için daha çaltşırsa DSP'nin belki barajı aşma umudu olabılir" sözlerıyle körüklemeye çalışıyor. Yaklaşık on dokuz saatlik bir çalışmadart sonra Özal Başbakanlık Konutu'nda beş saat uyuyor. Dün sabah kalkar kalkmaz ilk işi bilgisayarın başına geçmek oluyor Sürekli milletvekili hesabı yapıyor. Kendisinin bilgisayardan çıkardığı sonuç: 291 ANAP, 100 SHP, 59 DYP. Seçim günü ise, daha oy verme işlemi sürerken seçime dönük düşünceleri şu başlıklar halinde dile geliyor: Seçim, kavgasız ve gürültüsOz olsun. bu çok önemlı... Eskiler arbk elensın. Yasak dediter, eşıt değıliz dediler, şunu dediler, bunu dediler... Ama artık millet bu eskileri sandıkta tasfiye etsin ve bu iş de bitsin... Biz Meclıse rahat bir çoğunlukla gelelim, ama öyle çok aşın ve çok büyük bir çoğunlukla, mesela 350400 gibi bir çoğunlukla gelmeyelim, muhalefet de olsun... Küçuk partiler elensın, gelecek seçime üç partı kalsın ve milletin kafası kanşmasın..." Sandıklar açıldıkian sonra bellî bir gerginlıği gözlenen Özal'ın, saatler iierledikçe rahatladığı açıkça bellı oluyor. Hele de dünkü basın toplantısında "rahatlık herkesle dalga geçmeye" dönüşüyor. ömeğin, önceki seçimlerde yüzde 50'lerle yabancı bir gazeteci "Avrupalı partek başına iktidar gerçekleşti. /a/nenferterin tutuklu TKP'lilerle göDönup dolaşıp aynı noktaya ge rüşmesine izin verecek misiniz/?" soliyoruz. Azınlık oylannın egemen olrusuna vetdıği yanîtta, "TKP'lileh yaduğu bir parlamentoyla gerçek denağından mı öpecek Ai/rupalılar" demokrasiye geçışın zorlaşacağını mesi, rahatlığın dozunu biraz kaçırsöylüyor, ınanıyoruz. Ama Başbadığını gösterıyor. kan, daha ilk saatlerde seçim sisŞimdi herkesın beklentisi "Hüküteminde adil olmayan yanları aynen mete kimler git&cek" sorusunun karsaklı tutacağını söylüyor, hatta bu şılığı. Ancak bu konuda Özal hiç sistemle bir kez daha iktidar arayakimseye tek bir ipucu vermiyor. Çecağını irdeleyen kimi sözlerı basın şitli spekülasyonlar olabilir, ama şu toplantısında dile getiriyor. ana dek hiç kimseye tek söz söyleSorun. Başbakanın anlamazlıkmiş değil. tan geldığinden ötede, çok basittir. Başbakan bugün Houston'a uçuOrta yerde yüzde 36 oyla iktidarını yor. Özellikle de "gözündeki pekıstiren bir siyasal anlayışla buna karşı çıkan yüzde 64'lük bir oy sorunla" ilgili. Birkaç gün önce yepotansiyelı vardır; yeni beş yıla bu niden sağlık denetiminden geçiyor oranlarla açılıyoruz. Yüzde 64 oy ve kalbinden herhangi bir sorunu olmadığı. sağlık konusunun öncepotansiyelı ıçinde bir bırey olarak, "yeni beş yıllık safhada da" üzerimi likle "gözüyle" ilgili olduğu kendisine bir kez daha hatırlatılıyor. ze düşen görevi sürdürürüz. Hem Başbakanlık Konutu'nda "seçıde onurla hem de kıvançla. Anlamin dışında" Başbakan yarın ve yayana sivrisinek saz, anlamayana rından sonra New York'ta uluslaradavul zurna az!.. rası bankalarla yapacağı toplantılaBaşbakan, anayasayı değiştirme ra hazırlanıyor. "Yurtdısındaki sağeğiliminden de şimdilik vazgeçmiş lık kontrolünü Türkiye'nin 1988'deki görünüyor. Haklıdır. Çünkü 300 dodış borçlan ödeme planıyla" bütünlayında çoğunluk, "ıstikbaliyle ilgili leştiriyor. 1988'de kendisini ve Türksaptadığı safhalarda" önüne hiçbir iye'yi tam altı buçuk milyar dolaıiık engel getirmiyor. Dilerse 1989'da borç ödemesi bekliyor. Bunun en Cumhurbaşkanı seçtirir kendisini, azından A5 milyar dolarını "yeniden Başbakanlığa ya çok yakınını ya da borçla ödemek" durumunda. inandığı bir başkasını getirir. Bu çoSeçim gecesi bir ara Özal "dış ğunlukla "yukandan devleti yönetborç ödeme planım" düşünürken, mek" basittir, çok basit. DSP genel merkezinde Bülent EceNiçin genel af çıkarsın?.. Yeni havit "kararmış bir yüzle" çevresine pishaneler inşa ettiriyor. Neden dedönüyor ve "Beni aydınlar yıktı, TV valüasyon yapsın?.. Her gün sürekli ve basın beni tırpanladı" diyor ve arbu gerçek yaşanıyor. Sağlık konularınaönem verecekmiş. Niçın ver kasından ekliyor: "Henüz ne yapacağıma karar vermedim." mesin?.. Günü birlik yeni zamlarla Seçim sonuçlarıyla biriikte, DSP artacak hastalığa karşı paralı örgütünün bir bölümü önce "kendiönlem alması gerekmez mi? ni feshetmeyi" öneriyor. Bir bölümü ABD'ye sağlığını kontrol ettirmek ise "aldığımız öy oranıyla devam için gidiyor Başbakan. Bu arada edebilınz" iddiasını taşıyor. ekonominin sağlığıyla ilgili kimi ilişEcevit, sabahın erken saatlerinkiler kuracak, görüşmeler yapacak. de karannı veriyor ve "politik yasaTabii bu yıl yedı milyar dolar borç mını noktalıyor". Türk solu 1987 seödeyecek bir ülke, bu miktarın 4 ^ çimlerini ve Ecevit'in "siyasal milyannı dışardan bulmak zorunda. intihannı" hiçbir zaman aklından çıBorç, 33 milyan aşarmış. Ne denir karmayacak. Ecevit, bundan sonra kı, borç yiğıdin kamçısı. artık "anılannı yazacak" ya da belBasını eleştirirken, "Senden büki bazı iskandinav ülkelerinde "üniyük Allah var" demış Başbakanımız. versitede konferanslar" verecek Senden de! <i Partide ağlayanlar Bulent Ece\it'in siyasetten aynlma kararını, Ecevit'e bağlıhklarını açıklamak için geldikleri DSP Genel Merkezi'nde öğrenen partililer adeta şok olduklarını söylediler. Bazı bayan partililerin ise ağladıkları göruldu. Bu arada DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in ani bir kararla faal siyasetten çekilmesi, çeşitli tepkilere neden oldu. SHP Genel Başkanı tnönü, "Saygı Ue karşıhyorum" derken, SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, "1977lerin Bülent Ecevit'ini kurtarma karan" olarak niteledi. ANAP Seçim Işleri Başkanı tbrahim Özdemir, "onuriu karar" olduğunu söyledi. DSP Genel Sekreten Nuri Korkmaz, seçim sonuçlan ile hem Ecevit'in hem de Inönu'nün "tükendiğini" one surerek, sosyal demokratların yeni bir lider bulmalan gerektiğini söyledi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Murtaza Çelikel ise, "Bu kadar önemli bir karan kişisel olarak vermeye hakkı olduğunu zannetmiyonım" dedi. (Baftarafı l. Sayfada) karamadı. Buna karşılık, geçerli oyların yüzde 24,8'ini alan SHP ise 99 milletvekilliği kazandı. 12 Eylül öncesi son genel milletvekili seçimlerinde en yüksek oy düzeyine ulasan sol partiler, toplam kayıtlı seçmenler göz önüne alındığında, 1987 seçimlerinde de 1977 seçimlerinde e4de ettikleri başanya ulaştılar. Ne var ki, oy oranlarına yansıyan bu başan, milletvekili kazanma açısından aynı düzeye ulaşamadı. 1977 genel milletvekili seçimlerinde toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 29,3'ünün oyunu alan sol partiler, 1961'den bu yana en yüksek oy oranına ulaşmıştı. 1977'de katılımın düşüklüğü nedeniyle yüzde 40'lann üzerinde bir ağırhğı yansıtan bu oylar, katılımın yuksekliği nedeniyle 1987 seçimlerinde ancak yüzde 33,3'lük bir oy kazanımını yansıttı. İllere göre kaybedilenler Seçimlere ayn ayrı katılan DSP ile SHP, eğer seçimlere tek parti olarak katılmış olsalardı, ANAP 58, DYP de 16 milletvekili daha az çıkartacaktı. Böylece, ana muhalefet partisi olarak sosyal demokratiar Meclise 74 milletvekili daha fazla sokarak, Mecliste 173 milletvekilinden oluşan bir grupla muhalefet yapma olanağına kavuşacaklardı. özellikle tstanbul, lzmir, Adana, Bursa, Zonguldak gibi kentsel bölgelerden yeni milletvekillerini Meclise sokma olanağını yitiren sosyal demokratların ayrı ayn seçime girmeleri nedeniyle kaybettikleri milletvekiUerinin illere göre dağılımı şöyle: Adana 4, Adıyaman 2, Afyon 1, Ağrı 2, Ankara 1, Artvin 2, Bolu 1, Bursa 2, Çanakkale 2, Diyarbakır 1, Edirne 1, Elazığ 1, Gaziantep 1, Hatay 2, Istanbul 10, lzmir 2, Kars 2, Kastamonu 2, Kayseri 1, Kırşehir 1, Kocaeli 2, Konya 2, Kütahya 1, Manisa 1, Mardin 1, Niğde 2, Ordu 1, Rize 2, Sakarya 1, Samsun 1, Siirt 1. Sinop 1, Sivas 2, Trabzon 2. Van 2, Yozgat 2, Zonguldak 7. CUHEYT ARCAYUREK yaz.yor (Boştorafı 1. Sayfada) yapagetdığimız görevin gereklerını yerine getirmeye çalışırdık. Oniar bu yanıtın içeriğini bir türlü anlayamazlardı. Sergiledikleri mantığa göre, halkın ikinci kez iktidara getirdiği bir partiye karşı çıkmak, ne demekti?.. Artık "çatlak ses" çıkmamalı, siyasal ortam, basın, hele parlamento, dikensiz gül bahçesine dönüşmeliydi. "DikBnsiz gür inancı o kadar pekişmiş ki, dün bizim bahçeye Özal1 dan bir taş geldi. Basının seçimde "çok fazla etkiir olmadığı yargısına varırken, ad vererek okuduğu yazılardan ne "safhaiardan gectiğimi" anlamış, şimdi "ümıtlerim hep kınldı şarkıstnt" söylememi salık vermiş. Teşekkürler Başbakana. Ne besteciliğim ne güfteciliğim var. Belki gelecek seçimden sonra ANAP'ın narika buluşlanyla Cınlenen yandaşları böyle bir türküyü, şarkıyı besteler, hep biriikte söyleriz. Ömur boyu çok partili gerçek demokrasi savaşımı yapanların umutları hiç kırılmaz. Bize bu dersi ismet Paşa vermişti. Seçim yitınr, yine aym heyecanla üstlendiği görevi sürdürürdü Hatta kimi kez hayret ederdik, ama o, "Muhalefet görevimize onuria devam edeceğtz" derdi. Ne kadar haklıydı ne kadar haklıymış. Kimi zamanlar söylediği bir başka söz vardı, "insan, hemen her gün gelişen, ileriye açılan vartıktır" derdi. Her gün "yeni bir şey" öğrendiğini söytediğinde yaşı yetmişleri aşmış bir insandaki yenıye açılma tutkusu, hatta sevdasını ımrenerek izlerdik. Ömeğin İsmet Pasa'nın muhalefetteki ilk on yılı, tüm oylan parlamentoya yansıtmayan seçim sistemine karşı büyük savaşımla geçmişti. Çoğunluk sıstemiyle bugünkü yasanın adı nisbi, kendisi çoğunluk olduğu göz önünde tutulursa halk temsılcihğinin parlamentoda gerçekleşmediğini vurgulamıştı. 1961 den sonra çoğunluktan nisbi yönteme geçildı. Seçim yasalarında hiçbir zaman yüzde 36 oyla 300 dolayında milletvekili getirecek bir sistem icat edilmedi. Daha (Baştarafı Spor'da) torlük olarak biliyoruz. Bunlar bize dekanlıkça da intikal etti ve yatırım prograrruna alındı. Ama bunlar çok büyük rakamlar gerektiriyor. tnşallah önümüzdeki 88 bütçesinde bunlan prograraa koyduk. Ama bu yılki butçede maalesef inşaat ve onanm ödenekleri çok yetersiz. Oradaki sorunlann bir bölümünun çözümü için sanıyorum büyük bir bütçe harcaması gerekmıvor. Biliyorum bir kısmı da normal bakım ve temizlik mahiyeünde. O konuda tabii dekanlığın gerekli şeyi yapması öngörulecek, sayın rektöre arz ettik. Aslında bir takım yerlerde daha da aksakhklar var, odeneği gerektirmeyen durumlar da var. O tamamen idari yapıyla ilgili bir sorun. Öğrenciler, sorunlarını içeren dilekçeleri dekanlığa verdikten sonra ailelerine mektup gönderilmeye başlanmış. Dekanın gönderdiği mektuplarda öğrencilerin bu girişimi geçmişte yaşanan olaylara benzetilerek velilerden çocuklanna sahip çıkmaları isteniyor. Siz ne söyleyeceksiniz? Bunu sizin gazetedeki haberden öğrendik, rektör beye de söyledik. Rektör İnönii: Saygıyla karşıhyorum SHP Genel Başkanı Erdal Inonü, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in faal siyasi hayattan çekilmesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı. tnonü açıklamasında şöyle dedi: "Sayın Bülent Ecevit'in açıkladı (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP, oyiann yüzde 36'sı ile milletvekilliklerinin yüzde 65'ini kazanmıştır. Herüç seçmenden birininoyu ile parlamentoda ulaşılan oran, yuzde altmış beştir. Bu başlıbaşına bir adaletsizliktir. Bu sonuç, ister istemez, 1957 seçimlerini anımsatmaktadır. 1957 seçimlerinde Demokrat Parti'nin aldığı oy 4 milyon 372 bin 621'dı. Bu sayı, toplam seçmenin yüzde 47^3'ünü oluşturuyordu. DP, aldığı bu yüzde 47'lik oranla milletvekilliklerinin yüzde 685'ini kazanmıştı. CHP'nin 1957 seçimlerinde aldığı oy 3 milyon 753 bin 136'ydı. Bu sayı, CHP'ye 178 milletvekili getirmişii. Kazanılan milletvekili oranı yüzde 29.2'ydi. Cumhuriyetçi Kuyiü Millet Partisi'nin 652.069 oyu bu partiye 4 milletvekili kazandırmıştı. Hürriyet Partisi'nin 350597'lik oyu da 4 milletvekili getirmişti. Üç muhalefet partisinin toplam oylan, 4 milyon 755 bin 802'yi bulmuştu. Bu oylarta üç muhalefet partisi toplam oylann yüzde 51.4'ünü almıstı. Ama bu oran, üç muhalefet partisine 186 milletvekili kazandırmıştı. Yüzde 473 alan DP'nin elde ettiği milletvekili sayısı ise 424'tü. Bugün, ANAP, oyiann yüzde 36'sı ile milletvekilliklerinin yüzde 65'i kazanılırken, oyiann yüzde 64'ünü alan muhalefet partiterinin bir kısmı barajı aşamadıklan için partamentoya giremedıler. Bu barajı aşan iki muhalefet partisine 158 milletvekili düştü. Sonuç olarak, azınlık oylan ile çoğunluk elde edildi, çoğunluk oylanyla da azınlığa düşüldü! 1957 seçimlerinde DP hiç olmazsa oyiann yüzde 47'sini almıstı; ANAP'ın topladığı oylar, yüzde 47'nin de artındadır. ANAP'ın azınlık iktidarı yüzde 36'ya dayanmaktadır. Bu sonuç daha önce gorülmüş, olacaklar bir bir yazılmış ve çizilmişti. Üç muhalefet partisi "geceyansı yasası" gorüşülürken, eğer aralarında«nlaşıp "boykot çağrısı" yapsalardı, ANAP, hiç şüpheniz olmasın, geri adım atmak, yasayı değiştirmek zorunda kalacaktı. O geceyi anımsayın; önce DSP'nin eski Genel Başkanı Sayın Rahşan Ecevit, SHP Genel Başkanı inönu'nün odasına gitmeyi bile kabul etmedi; DYP, SHP'ye, SHP de DYP'ye güvenemedi. ANAP, bu güvensizlikten yararianarak yasayı parlamentodan geçirdi. Anayasa Mahkemesinin iptal karanndan sonra konu yine gündeme geldi. Aynı güvensizlik yine söz konusuydu. Üç muhalefet partisi boykot konusunda birbirterine güvenemiyorlanjı. ANAP, ikinci kez bu güvensizlikten yararlandı ve yasayı kendi yaranna yontarak yeniden çıkardı. SHP, başvurulacak boykotun bir gerilime yol açmasından ve bu geriiimin de bir "rejim bunalımı"na dönuşmesinden endişeliydi. Bu yüzden, boykota pek istekli görünmedi. Oysa "boykot" yapmak ayrı bir olaydı; "boykot çağnsı" ile sonuç almak ise başka bir olaydı. SHP, bu olguyu ve bu olanağı değerlendiremedi. Sağ partiler bölünmüştü. Sosyal demokratiar eğer birleşebilselerdi, bu bölünmüşlükten yararlanıp, belki de iktidara bile gelebilirler; özal'ı kendi kazdığı çukura düşürebilirlerdi. Ancak ortada "Ecevft faWönj" vardı. ANAP'ın bütün hesabı "Ecevit faktörü"ne göre yapılmıştı. ANAP'ın bu hesabında ne kadar gerçekçi olduğu önceki günkü seçimlerde iyice anlaşılmış oldu. 1973'lerde ve 1977'lerde sosyal demokratlann "umudu" olan Sayın Ecevit, ne yazık ki 1987 seçimlerinde ANAP'ın seçim hesaplarında bölme işlemi yerine geçmişti. özal'ın Ecevit adıyla yaptığı bu "bölme işlemi" ile elde edilen sonuç karşısında Ecevit "aktif siyasetten çeküec&ğini" açıklayarak. bu kez kendisi Ecevit adı üzerine bir "çarpı işareti" koymuş bulunuyor. Bu bir "siyasal intihar olayı"yd\. Ne yazık ki Ecevit, bu dramı çok geç anlayabildi. Giderayak, sosyal demokratlara verilebilecek en büyük zaran vererek siyaset sahnesinden çekildi. Eyet, bin yıllık dersler dolu bir seçim yaşadık... Yıl, 1987 değil, sanki 1957. ve sanki geriye doğru sayıyoruz. DP'nin azınlık oylanyla çoğunluğu ele geçirip kurduğu, "azınlık oylu çoğunluk diktatoryasr DP'ye nelere mal olmuştu? Umarız, tarih bu açıdan "tekerrür" etmez! Umarız bu "azmlık diktatoryast" yeniden rejim bunalımlanna yol açmaz! Hepimize bu aşamada büyük görevler düşüyor. En büyük görev, demokratik çözüm yollarının sonuna dek açık tutulmasıdır... 30 yıllık politikacı (Baştarafı 1. Sayfada) hakları sağlayacak tasarıları tektek Meclise gonderdı. Çalışma yaşamı ile ilgili sistematik \e demokratik duzenlemeler onun döneminde gerçekleşti. Ecevit'in parti içinde yıldızı, özellikle 1965'te AP'nin tek başına iktidara gelmesinden sonra daha da parladı. Seçimde ağır bir yenilgiye uğrayan CHP'de parti içi gelişmelerde genç kadronun gozleri uzerindeydi. CHP'nin "ortanın solu" sloganının simge&j haline gelmişti. Bu slogan artık" soz olmaktan öteye geçmeli, CHP'ye damgasını vurmalıydı. Genel Sekreter Ecevit ve genç kadrosu, Kemal Satır ve arkadaşlarınm egemenliğindeki parti ust yönetimini devre dışı bırakmayı başardılar. Hele 1969 seçimlerinden sonra, ulkedeki sosyal ve ekonomik kıpırdanmalann ardından Ecevit adı bir simge haline donuşmüştu. 12 Mart 1971 muhtırası, CHP'de yaşlı lider lnönü ile genç Genel Sekreter Ecevit'in politik yaşamlanndakı dönüm noktasını oluşturdu. 12 Mart askeri müdahalesine farklı bakan genel başkanla genel sekreterin anlaşmazlığı, 1. Erim kabinesine CHP'den bakan verilmesi noktasında doruğa ulaştı. Ecevit, 12 Mart'ın CHP'nin iktidarını engellemek için ortaya konmuş bir senaryo olduğunu soyleyerek, genel sekreterlik görevinden çekildi. Artık Genel Sekreter Ecevit'le Genel Başkan İsmet Paşa arasındaki kopruler tam anlamı ile atılmıştı ve yeni Genel Sekreter Kâmil Kırıkoğlu'nun yönetimindeki Ecevitçi kadro, parti içinde tsmet Paşa'ya karşı iklidar mucadelesine başladı. Ecevit, yaşlanan İsmet Paşa'yı 1972 yılmdaki kurultayda devirmeyi başardı ve Genel Başkan oldu. Artık, Ecevit'in yıldızının pırıltısı kitlelerin de gozlerini kamaştırmaya başlamıştı. 1973 seçimlerinde CHP oy patlaması sağladı, ancak tek başına iktidar kazanılamadı. Bunun uzerine Ecevit, MSP ile birleşti ve ortak hükümette başbakan oldu. Kıbrıs harekâtı, onun başbakanlığı döneminde gerçekleşti. "Barış Harekâtı" adını verdiği askeri başansını, siyasi başan haline donüştürmek amacıyla koalisyonu dağıttı ve seçim karan almak istedi. Ancak, TBMM'de başarılı olamadı. Yine 1 kasım günu (1974'te) başbakanlık gorevinden istifa ederek, hükümetten çekildi. MC hükümetlerinin başlangıcı, bu karar sonucu doğdu. Demirelli, Erbakanlı ve Turkeşli hükümetler dönemine giriliyordu. Ecevit, 1977 seçimlerinde CHP'ye yuzde 41 'in üzerinde oy sağladı. Seçim gecesi, genç kurmayları kendisine iktidar olunduğunu bildivdiler. Bunun üzerine Ecevit, Fârabi sokaktaki parti genel merkezinin onundekı halka geceyarısı, "halk iktidan"mn kurulduğunu ilan ediyordu. 12 saat geçmeden, "bu ilanda bazı küçük hatalar" olduğu ortaya çıkmıştı. CHP, 226'yı sağlayamamış, 217'de kalmıştı. İkinci bir MC hukumeti kuruldu. Ecevit'in şans ibresi duşeceğine yine de yukseldi. Kitleler, kendisini başbakan görmek istiyordu. Bu isteği, "paıiamenlo içi transferlerie" ve guneş Moteli'nde AP'lilerle girıştıği "bakan pazarlığı" sonucu gerçekleşti ve hükümet kurulabildi. Ekonomik gjdiş ve sosyal kıpırdanmalar, "umudumuz Ecevif'in ustesinden gelemeyecek boyutlara ulaşmıştı. Grevler, dış yardımlar ve ABD ambargosu ile boğuşmak zorunda kalmıştı. 22 aylık bu mucadele sonunda pes etmek zorunda kaldı. 1979 ara seçimlerinde ağır yenilgiye uğradı. Bunun üzerine hukumeti Demirel'e bıraktı. CHP içinde büyük bir parti içi çekişme patlak vermişti. Ve öbür yanda terör, ciddi boyutlara ulaşmıştı. 12 Eylül 1980 harekâtı sonucu "uziaşmak" için butun zinde guçlerin zorladığı AP Genel Başkanı Demirel'le yazgısı Hamzakoy'da birleşti. Ecevit, CHP Genel Başkanlığı'ndan 3 Ekim 1980 günü istifa ettiğini açıklıyordu. Ortada zaten faaliveti yasaklanmış bir parti vardı ve partiden istifanın anlamı tartışılıyordu. Ecevit, 1982 Anayasasf yla 10 yıllık yasaklılar listesine alındı. Bu arada askeri yonetıme karşı eski mesleği gazetecilık çerçevesınde kurduğu " A r a y ı ş " adlı dergisinde olanaklar ölçusunde siyasi mücadeleye girişti. Ancak, başarılı olamadı ve dergi kapatıldı. Demirel'le birleşen yazgısı 6 Eylül 1987'deki halk oylamasıyla yeni bir boyuta ulaşmış, siyaset sahnesine bir anlamda af sonucu yeniden dönmuştü. CHP orgütünü toparlayacak eylem içinde olması telkinlerine hep karşı çıktı.. Bir başka parti istiyordu. CHP'nin eski kadrolarıyla bir yere varılamayacağı inancındaydı. Tüm başvurulan geri çeviriyordu. DSP hareketi böyle başladı. Partiyi kurdurdu, başına eşi Rahşan Hanımı geçirdi. Halk oylaması sonucu, emaneti kendi üstüne aldı. Butün guvendiği Özal'ın aldığı seçim kararında SHP içindeki bazı "sagnksu geüşmeleri" de kullanarak, yuzde 10 genel barajını aşmak ve Meclise ginnekti. Daha önce eleştirdiği TBMM'deki milletvekiUerinin bir bölümünü partisine çekerek, Mecliste temsil edilmeyi başardı. Bu anlamda, hesapları doğru çıkıyor gibiydi. Ancak 29 Kasım gecesi Ecevit'in hesaplannın yanlışlığını TRT bilgisayarlan dakika dakika halka ilan ediyordu. I957'de aktif siyaset sahnesine çıkan Ecevit, 1987 yılı kasımının son gunünde, "fiili polilikayı bıraktığım" açıklıyordu. 30 yıllık siyasi yaşamı bir anlamda demokrasinin de, Turk solunun da fazla kısa olmayan bir bivografisi gibiydi... Lukovcan (Baştarafı Spor'da) Fenerbahçe bana hiçbir şey kazandırmadı." Fenerbahçe yönetim kurulu hiçbir futbolcunun kiralık olarak başka takımlara verilmeyeceğini açıkladı. Dün yapılan haftalık toplantı öncesi kulübe gelen Eskişehirspor Başkanı Aydın Begiter eski futbolcuları Zafer'in kiralık olarak Eskişehirspor'a istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear