23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet iahıbı Cumkuri)cl Malbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadl, • Gcnel Yayın Müdürü H«s»n Ctmal, Müessese MudUrU: Eminc Upridıgil, Yazı tşlen Müdürü Oka) Goacosin, # Haber Mcrkezj Müdürü: Yalçıa Ba?«r. Sayfa Düzenı Yöneımenı: Ali Ac«r, # Temsıktler: ANKARA YaJçm Doğan, 1ZMİR Hikmet Çtlinkay», ADANA: Cclal Islanbul Haberlen: Reba Öz, Dış Haberler: Eıguı BaJcı, Ekonomr Osmu Ua»«y, Küllür: Cdml (Jıur, Basan ve Yayan. Cnmhuriytl Matbaacıük vc Gazoecılik T.A.Ş. TOrk Ocajı Cad. Magazın Mehmet Y«jin, Spor Danışmanı: Abdnlkadir YuCTİmmn, Düzelune: Reflk Durb*», BüımEğıum: 39/41 Cağaioglu, 34334 Isl, PK: 246Isıanbul, Tel 512 03 05 (20 hal). Tclex: 22246 • Ş«hin Alp«y, USendika: Ştiknn Kıund, HabcrAraştırma: Ufnk GuMtmir, Yurt Haberkri: Necdct Dogu Bumlar: Aıkara: Ziya Gökaig Bulvan Inkılap Sokak, No: 19/4, Td: 33 11 4147, Telex 42344 • tımir H. Zıya Bulvarı, 1352. Sok. 2/3. Tel: 25 47 0913 12 30, Telex: 0 Koordınaıör: Akmct Koruban, • Malı Işler: Eıtıl Erknt, • Rtklam: Ayjt Toru» Ek Yayınlar: 52359 • Ad»»«: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731, Telex: 62155. Halya Akyol • tdarc: Huseyio Garer, tşletmc: Öadcr Çciik, Bilgj!5lcm: NıU InaL TAKVİM 7 OCAK 1987 tmsak: 5.50 Güneş: 7.21 öğle: 12.15 tkindi: 14.37 Akşanr 16.58 Yatsı: 18.24 Moskova'da tslaııı kaygısı Dış Haberier Senisi Sovyetler Birliği'nde Kazakistan olaylarından sonra, Batı basınuıda Sovyet Müslümanlan konusunun sık sık işlenmeye başlandığı gözleniyor. Amerikan basınında da Time dergisi ile Internationai Henüd Tribune gazetesi, son sayılarında bu konuya eğildiler. Sonına "Bafanın gözliikleri" ile bakıldığını unutmadan, Amerikan basımnın Sovyet Müslümanları hakkında ne düşündüğünü öğrenmek yararlı olabilir. Time dergisi, geçen yıl kasım ayında, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un özbekistan'ın başkenti Taşkent'te yaptığı açıklamada, ük kez "dinsel gösterilere karşı ateist propagandaya luz venne gereginden" söz ettigine dikkati çekerek, Orta Asya cumhuriyetlerinde Islamın gücünü korumasının Sovyet yöneticilerini giderek kaygılandırdığını belirtiyor. Dergiye göre, MUslüman dünyada radikal tslam akımının gittikçe yayüması, Sovyet yöneticilerini düşündürüyor. Moskova, radikal tslam akımının, Sovyetler Birliği'ndeki Müsluman cumhuriyetlere de sıçramasından korkuyor. Sovyet yöneticilerini kaygılandıran diğer bir nokta, Orta Asya'daki Müslüman cumhuriyetlerde nüfusun hızla artması. MUslüman Türklerin nüfus artış oranı, Slavlann nüfus artış oranından çok daha yüksek. Time dergisi, Sovyet Anayasası'nda din ve inanç özgürlüğüne saygı ilkesinin bulunmasına ragmen, Moskova'nın pratikte, kilise, si Amerikan basınına göre, Müslüman nüfusun artması sorun yaratıyor Çin'den kömür ithali A nkara, (ÛM.J Ankara JM. Büyukşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy, hava kirliliğinin önlenebilmesi için Çin Halk Cumhuriyeti'nden de kaliteli kömür ithal edileceğini açıkladı. Çin Halk Cumhuriyeti'nden gelen bir heyet, konuyla ilgili olarak Altınsoy'u ziyaret etti. Büyukşehir Belediye Başkanı Altınsoy, heyet le görüşmesi sırasında kömur ithaliyle ilgili olarak şunları söyledt "Bizim temiz kömüre ihtiyaamız var. Çin'de de temiz kömür olduğunu öğrendik. Bu konuda resmi temaslara başladık. Çin'den aldığımız 50 bin tonluk komür ülkemize gelmek uzere yola çıkmış bulunmaktadır. 1987 yılında bu konudaki temaslarımız surecek." Bir Kazan camisinde namaz kılan Müslümanlar nagog ve camilere sınırlamalar getirdiğini ve "inananlara" karşı bir baskı politikası uyguladığını öne sürüyor. Yine Time'a göre, Sovyetler'de 18 yaşından küçük gençlerin dini eğitim görmesi yasak. Dergi, Hıristiyanlar için durumun daha istikrarlı olduğunu belirtiyor. Time, Islamın Moskova için özel bir sorun ve özel bir kaygı kaynağına dönüştüğünü bildiriyor. Sovyet Müslümanlan, ülkenin stratejik güney sınırlan boyunda yaşıyorlar ve komşu Müslüman ülkeleri ile temas içindeler. Moskova'nın kaygılannın, özellikle Afganistan' Time dergisine göre, Müslüman dünyada radikal Islam akımının giderek yayılması Sovyet yetkililerini kaygılandırıyor. Sovyet Orta Asya Cumhuriyetleri'nde Islamın etkisinin artması da Moskova'yı kaygılandıran diğer bir gelişme. Internationai Herald Tribune gazetesi ise, Müslüman cumhuriyetlerde nüfusun hızlı artmasının, Sovyet yöneticilerini kaygılandıran sorun olduğunu ileri sürüyor. un "daha açık toplum" politikasının önemli yeni bir göstergesi olduğu belirtiliyor. Gazeteye göre Kazakistan olayları, Moskova için ileride ciddi bir sorun olabilecek olan konuyu gündeme getirdi... Bu da Müslüman halkıh, Ruslardan daha hızlı çoğalması ve giderek artması. Gazete, son yıllarda orduda ve işçi sınıfında Müslümanların sayısının büyük bir hızla arttığına işaret ediyor. Müslümanlar, tüm nüfusun % 20'sini meydana getirmelerine rağmen, orduya yeni alınanlann yaklaşık üçte biri Müslümanlardan oluşuyor. Müslümanlarda doğum oranının çok yüksek olmasına karşılık, Slav halklarının doğum oranı çok düşük. Bu olguya ek olarak, Orta Asya cumhuriyetlerinde Islamın etkisinin giderek yayılması da Sovyet liderlerini düşündüren başka bir konu. örneğin, Pravda gazetesinde çıkan bir yaada, Özbekistan Cumhuriyeti'nde, Islamın öğretilerine karşı, ateist propagandaya yeterince ağırlık verilmediğinden yakımldı. Tacikistan'da ise yüksek düzeydeki bir yetkili, izinsiz vaaz veren hocaların sayısının artmasından yakınıyor. "Herald Tribune"e göre, Orta Asya cumhuriyetlerinde Islam etkisini giderek arttırırken, yeraltı Islam faaliyetleri de yoğunlaşıyor. Sovyet yetkilileri, son zamanlarda radikal Islam akımının da, Orta Asya cumhuriyetlerini etkileme olasıhğından kaygılanıyorlar. Foça Açık Ceıaevi'nde 250 müyon Ura kazanan mahküm Ali Karalepe, savcmın elint öperken. (Fotoğraf: axu) ın işgalinden sonra arttığı bildiriliyor. Sovyet Müslümanlannın çoğu, Afganistan'daki Müslüman gerillalara yakınlık duyduklanndan savaşa iyi gözle baİcmıyorlar. Time, Sovyetler Birliği'nde halen 300500 yasal olarak kayıtlı cami bulunduğunu bildiriyor ve Ekim Devriminden önce ülkede 24 bin cami olduğuna isaret ediyor. International Herald Tribune gazetesinde çıkan bir yazıda ise Kazakistan'da meydana gelen olayların TASS ajansı tarafından derhal dünyaya duyurulmasının, Mihail Gorbaçov' Haber Merkezi Milli Piyango'nun yılbası özel çekilişlerinde büyük ikramiyeleri kazanan taJihliler birer birer ortaya çıkarken, 1 milyarhk ikramiyenin isabet ettiği çeyrek biletlerden birinin sahibinin, Izmir Foça Yarıaçılc Cezaevi'nde hükümlü Ali Karatepe oldugu belirlendi. Bir bankanın Foça şubesi raüdürüne biletini vererek kendi adına 250 milyonu tahsil ettiren Ali Karatepe vekalet vermeve bile gerek duymadan banka müdürü Tayyar özden'e aldırdı. Taamüden birden fazla adam öldürmek suçundan 1975'te 30 yüa hükümlü Karatepe"nin 6 Haziran 1987 yüında tahliye olması bekleniyor. lstanbul Sultançifligi'nde inşaat malzemderi ticaretiyle uğraşan Muammer ve Mukbil Çclik adlı iki kardeş de dün 125 milyonluk ikramiyelenni alırken, "Pek ahum jahım bir para dejil" dediler. Milli Piyango'nun Aksaray Şubcsi'ndcn dün çeklerini alan iki kardeş, ikramiye kazandıklannı listeler açıklandjktan 3 gün sonra farkettiklerini, bu paranın kendileri için çok önemli olmadığını, işlerini genişletmekte kullanacaklannı söylediler. 250 rnilyon, mahkumun "Kırmızı telefon önerisi yok" A nkara, (anka) x\. Dışişleri Bakanlığı, Ankara ile Atina arasında özel bir telefon hattının kurulmasına ilişkin ABD'nin önerisi olmadığını bildirdi. Dışişleri sözcüsü Yalım Eralp, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un iki başkent arasında kırmızı telefon hattı kurulması önerisinde bulunduğu yolundaki Yunan basınında yer alan iddialarınm gerçeği yansıtmadığını bildirerek, "Araştırdık, böyle bir öneri yok" dedi. Sözcu, "Zaten müttefıkler arasında kırmızı değil, normal beyaz telefon olağandır" şeklinde konuştu. Türkler 20 saniyede âşık oluyor TARIK ERSOY Her akşam iş dönüşü yalnız olarak geçtiği yollardan yanında 1.90 boyunda bir erkekle geçmenin yolu daha kısalttığını söylüyordu. Türkiye'ye geleli birkaç ay olmasına rağmen akşam saatlerinde genç bir kadının çevredeki erkeklerin yoğun iltifatından ancak bu şekilde kurtulacağının bilincine varmıştı. En çok şaşırdığı şeylerin başında Türklerin bu kadar yoğun çalışma ve koşuşma ortamında kendisini gördükten 20 saniye sonra âşık olduklarını söylemeleri geliyordu. Bir de laf atanlar vardı. Alışkm olmadığı bu davranış şeklinden kaynaklanan psikolojik baskının söylenenleri anlaması halinde daha da artacağınm bilincinde miydi? Önceleri laf atanları "belki bir şey sonıyoriardır" diyerek örnek bir İngiliz nezaketiyle dinlemeye çalışmış, daha sonra da misafirperver Türk erkeklerinin kendisine yabancılık cektirmemek için İngilizce ko Öğretim görevlisi İngiliz Jenny Thain'ın izlenim ve tepkileri: Yanlarında bir kadınla yürüseler bile uzun uzun bakıyorlar. Ama biraz üstü kapalı bakış oluyor bu. Yanımda erkek arkadaşımın olması da genellikle bir şey fark ettirmiyor. Ama yanımda Türk olduğu ilk bakışta belli olan biri varsa pek sesleri çıkmıyor. nuşmaları üzerine sorunun ne olduğunu anlamıştı. Bir üniversitede İngilizce öğretim görevlisi olarak çalışan Jenny Thain kızıla çalan kıvırcık saçlan 1.83 boyu ve 906090 sınınnı zorlayan vücut ölçüleri ile laf atmanın dayanılmaz çekiciliğini daha keyifli bir hale getirmişti. Jenny artık kendisini takip edenleri de tanımaya başlamıştı. Bunlar sanki hep aynı kişilerdi. Belirli bir mesafeden fazla yaklaşmıyorlar, "platonik takılıp" laf da atmıyorlardı. Gezindikleri mekânlar da genellikle aynıydı. Platonik takipçilerin haricinde diğer bir grubu da "dokunmak sevmekrjr" ya da "sevmek dokunmaktır" ilkesinden hareketle yakın temasa geçenler oluşturuyordu. Bunların da genellik Paris, 1963. Kukla seyreden çocuklar. Zamanı donduran fotoğmfçı Magadn Servisi Amerikan gazete fotoğrafçılığının en önemli isimlerinden Alfred Eisensuedt'i anmak amacıyla Manhattan'daki Uluslararası Fotoğraf Merkezi'nde sanatçının 125 fotoğrafından oluşan sergi açıldı. Eisenstaedt, Avrupa'daki birçok sanatçı gibi Hitler rejiminden kaçarak 1935 yılında Amerika'ya goç etmişti. Life dergisini ilk sayısından itibaren fotoğraflarıyla süsleyen Eisenstaedt, derginin 92 kapağının da yaratıcısıydı. Tekniğini, gizli kameranın öncülerinden Erich Salomon'dan esinlenerek geliştiren sanatçı, Mariene Dietrich'ten Goebbels'e kadar birçok ünlünün unutulmaz fotoğraflannı çekti. Life'taki tüm görevlerinde, zamanın dikkatli bir gözlemcisi olan Eisenstaedt, Beyaz Saray'dan Hollywood'a kadar her yerde çalıştı. Kişiyle toplum arasındaki cizgiyi silikleştiren fotoğraflannda tarihsel açıdan önem taşıyan durumlan yakalamayı başardı. 1945'te Times Square'de zafer kutlamalan sırasında genç bir kızı öpen denizci fotografı, onun bu özelliğini çok iyi açıklayan fotoğraflanndan biri. " T i m e " dergisi, tüm fotoğrafçılar gibi geçen zamanı yakalayıp koruma güdüsüne sahip olan Eisenstaedt'in fotoğraflarının belli bir stilden çok, nıh taşıdığını belirtiyor. DİTAŞ Genel Müdürü Beltan: tSTANBUL, (a.a.) Türkiye'nin ithal ettiği petrolü taşımakla görevli Deniz lşletmeciliği ve Tankerciliği A.Ş. (DÎTAŞ) Genel Müdürü Ttırgay Beltan, zaman geçirilmeden petrol taşıma filosunun güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Gemi taşımacılığının zor durumda olduğunu öne süren Beltan, "Kısa süre içinde yeni gemiler devreye sokulmazsa, önümüzdeki ydlarda navlun fıyatlan iki katına çıkar" dedi. Turgay Beltan, uluslararası " M a r p o l " ve "Solaz" sözleşmelerine dayanüarak, birçok ülkenin 16 yasını askın gemileri limanlarına sokmadıklarına dikkat çekerek, 1990 yıhnda halen kullanılan Türk tankerlerinin yaş suıırını aşacaklannı ve devıe dışı kalacaklarını belirtti. Böylece 199O'lı yıllarda Türkiye'nin elinde kendi petrolünü taşıyacak kapasitede tankeri bulunmayacağına işaret eden Beltan, şöyle konuştu: "Yaşlı gemilerie petrol taşımacılığı yapamayacağunız için, yabancı bayrakh tankerlerie çauşmak zorunda kalacagız. Bu durum da maalesef bölgedeki etkinliklerinden dolayı Yunan bayraklı gemilerie çalışılmasına yol açacak. Elimizde kendi Geıııi taşımacılığı zor dıınııııda tankerlerimizin olmaması, yabancdann bizden yüksek navlun istemelerine neden olacak ve fıyatlar en az iki katına çıkacak. Bu dunıma diişmemek için, gerekli önlemleri şimdiden almalıyız. Krizin yaşandığı ve tersanelerin çok ucuza gemi yaptıgı bu dönemde biz de uygun fîyatlarla biç degilse birkaç büyük tonajlı tanker yaptırmalı veya satm almalıyız. DÎTAŞ'ın veya bir başka devlet kunıluşunun alacagı bu tankerlerie navlun piyasası kontrol edikbUir." DlTAŞ Genel Müdürü Beltan, 1986 yılında ithal edilen toplam 16.5 milyon ton petrolün yüzde 90'ını Türk tankerlerinin, yüzde 10'unu ise yabancı tankerlerin taşıdığını bildirdi. İthal petrol taşımasında Türk tankerlerinin payının 1985'te yüzde 96 olduğunu anlatan Beltan, bu oranın gerilemesinde, İran petrolünün düzenli olarak verilemeyişinin etkili olduğunu kaydetti. Turgay Beltan, bu yıl Iran'dan ithali kararlaştırılan 6 milyon ton hampetrolün, savaş alanı dışındaki Larak ve Sırrı adalarından yuklenecek olmasının, taşımayı daha güvenli kılacağım da kaydetti. New York, 1945. Bir denizci zaferi kutluyor. Iran Dışişleri Bakan l^rdımcısı Ankara'ya geliyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İran, bu ay sonunda Kuveyt'te yapılacak İslam Konferansı Zirvesi öncesinde toplantının gündeminde yer alan konular üzerinde destek aramak üzere Ankara'ya özel temsilci gönderiyor. Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mahallati, İslam Konferansı'na üye 40 dolayında ulkenin devlet başkanlan ya da basbakanlar düzeyinde katılacakları zirvenin gündeminde yer alan konulara ilişkin Iran'ın görüşlerini anlatarak, Türk tarafıyla görüş ahşverişinde bulunmak üzere bugün Ankara'ya geliyor. Mahallati'nin, Dışişleri Bakanlığı'nda yapacağı temaslar sırasında Iran'ın, İslam Zirvesi'nin Irak'ı destekleyen Kuveyt yerine Pakistan'da yapılması yolundaki öneriyi açıp acmayacağı bilinmiyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Yalım Eralp, gazetecilerin, "Tiirkiye'nin tran'ın bu istegi karsısındaki (ufumunu sormaiarı üzerine "Biz Kuve>1 zirvesine hazırianıyoruz. Bildiğiniz gibi, bu tiir zirvelerin hazırlanması çok uzun zaman alıyor" dcdi. 1. Doktorlar, reçetelere Uaç yerine formülündeki etkin madde adının yazılmasının yarar yerine zarar getireceğini söylerken, eczacılar bu uygulamanın Uaç sıkıntısını ortadan kaldıracağı görüşündeler. 2. Vitamin, ağrı kesici ve doğum kontrol ilaçlarının süpermarketlerde reçetesiz satılması için Uaç fırmalarımn başlattıkları girişimi eczacılar tepkiyle karşılıyor. İZMİR, (a.a.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın reçetelere ilaç adı yerine "formülündeki etkin madde" adının yazılması yolundaki ön çalışması doktorlarla eczacılar arasında görüş ayrılıklanna yol açıyor. Izmir Tabip Odası Başkanı Orhan Süren, doktorlara üniversitede ilaçlann eşdeğer etkin maddeleri konusunda eğitim verilmediğini öne sürerek, "Bu düşünce uygulamaya konulursa yarar yerine zarar verir" dedi. Orhan Süren, şunları söyledi: "Bugün ülkemizde ne bakanlık bünyesinde. ne de tıp eğitimi veren üniversitelerimizde (biyo yararlılık) konusunda sürekli çalışan bir kurum bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanılan ilaçların çogunun eşdeğerliği hakkındaki bilgiier eksiktir. Reçetelere ilaç ismi yerine etkin madde adının jazılması şeklindeki uygulamadan once, hekimlerimiz bu konuda eğitilmelidirler." ECZACILAR NE DİYOR? Öte yandan, eczacılar bu konuda doktorların görüşlerine katılmadıklarını bildirdiler. İzmir Eczacı Odası Başkanı Ahmet Karaca, reçetelere "jenerik" isim yazılması uygulamasına geçilmesiyle ilaç yokluğunun ortadan kalkacağını belirtti. Ahmet Karaca, isim farklılığı nedeniyle raflarda biriken ilaçlann tüketileceğini, hastanjn da elinde reçeteyle eczane eczane dolaşmaktan kurtularak tedaviye erken başlayabüeceğini söyledi. İlaç Danışma Kurulu'nun son toplantısında gündeme gelen onerinin bakanlıkça karara bağlanması halinde, hekimler reçetelere ilaç adı yerine tedavide ge Uaç tartışması rekli olan etkin maddenin adını yazacaklar. Eczacılar da adının ne olduğuna bakmaksızın formülünde o etkin maddeyi taşıyan ilacı hastaya verebilecekler. Yetkililer, reçetelerde "jenerik" isim uygulamasının pek çok Batı ülkesinde de uygulanmakta olduğunu belirttiler. Öte yandan, İzmir Cumhuriyet Bürosu'nun haberine göre ilaç üretici firmaların ağrı kesiciler, vitaminler, bazı hormon ilaçları ve doğum kontrol ilaçlarının "diş macunu gibi" süpermarketlerde de reçetesiz satılabilmesi için girişimlerde bulunduğu bildirildi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Ahmet Karaca bu uygulamanın ABD'de yaygın olduğunu belirterek, "Biz eczane dışında ilaç satılmasına karşıyız. Denetimi olanaksız, ayrıca bunun için yasaların değismesi gerek" dedi. Son günlerde ilaç sanayiinde "zamlar, ilaç ithalatı, ilaç reklamlan" gibi konular yanında bazı ilaçlann reçete kapsamı dışına çıkarılması gündeme geldi. İlaç sanayicileri pazar paylarını arttırmak, daha rahat satış yapmak için bu uygulamaya geçilmesini isterken, pazar paylarının daralması endişesini taşıyan eczacılar, uygulamaya karşı çıktılar. **. Bu adam ne istiyor?.. le aceleci bir mizaca sahip olduklan, duygularını belli bir bölge üzerinde yoğunlaştırdıktan sonra hızla uzaklaşmalarından anlaşılabilirdi. Jenny bütün bu anlatılanları nasıl algıhyordu? Türkiye'de yalnız bir yabancı kadın olmak nasıl bir duyduydu. "Artık bu konudan sıkıldım" derken bile yuzündeki gulumsemeyi eksik etmemişti. Erkeklerin tavn davranışlannızda ilk günlere göre bir degişiklik yarali) or mu? THÂIN" Evet, artık yollarda hızlı yürüyorum ve durmamaya dikkat ediyorum. Başım hep önumde ve insanlara pek bakmıyorum. Dışarıya çıkarken nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilerek çıkıyorum. İnsanlara ters davranmaya başladım bu yüzden. Benimle konuşmaya çalışanları da dinlemiyorum. Belki de bana arkadaşça yaklaşmak isteyenler de bu arada kaynıyor. Peki bunlar, kim neredeler? THALN Bebek'ten Beyoğlu'na kadar heryerdeler. Yanlannda bir kadınla >lıruseler bile uzun uzun bakıyorlar. Ama biraz üstü kapalı bakış oluyor bu. Yanımda erkek arkadaşımın olması da genellikle bir şey fark ettirmiyor. Ama yanımda Türk olduğu ilk bakışta belli olan biri varsa pek sesleri çıkmıyor. Bazen yolda giderken 34 araba sıraya giriyor yanımda. Pencerelerden sarkıp bakıyorlar. Ama sadece bakıyorlar. Korkutuyor mu bu sizi? THAIN Hayır, ama hiçbir şey yapamamak beni rahatsız ediyor. Otobüslerde nasıl? THAIN Otobüslerde mi? Aman Tannm, eğer yanımda beni tanıyan biri olursa sorun yok. Yanlızsam tiyatro başlıyor. Otobüsün sarsılması, durması kalkması, bana defalarca dokunmalan için iyi birer neden oluyor. Bu çerçevede size bakış tarzı nedir? THAIN Sadece takdir için olsa tamam, ama bazı bakışlar bitmek bilmiyor. Sanki onlar için yürüyorum caddelerde. Herhalde bana baktıklannda sadece bir kadın vücudu görüyorlar. Bir tepki gösterince de bozuluyorlar. Bazılanmn utandığını hissediyorum. O zaman bir obje değil de kişilik taşıyan biri olduğumu anlıyorlar herhalde. Bu davranışlara alışılıyor mu, yoksa her zaman aynı şekilde mi tepki gösteriyorsunuz? THAIN Evet, zamanla alışılıyor. Tam " a r t ı k kabul edivonım" derken, "Neden böyle olsun, neden kabul edeyim?" diyorum. Yapabileceğim fazla bir şey yok, ama "alıştım" dediğim zaman kendime kızıyorum. Vani iş sadece yollarda olanlaria bitmiyor. THAIN Evet, bir kadın olarak varolmam için başkasına yani bir erkeğe gereksinimim olması kadınlığımı incitiyor. Yanımda bir erkek varken bile geri planda kalıyorum. Önce beraber olduğum erkekle konuşuyorlar, sonra benimle. Ya Türkiye'ye yalnız gelseydim ne olacaktı? Peki aynı şeyler tngiltere'de olsaydı ne yapardınız? THAIN Fiziki olarak sataşan olursa ona bağırır, küfur eder, herkesin ortasında rezil ederdim. Etraftaki diğer kadınlar da gelip onu parçalara ayırırlardı. Boyle bir şeye hiçbir kadın kayıtsız kalamaz. Eğer İngiltere1 deki bir erkek böyle bir davranışta bulunmayı kafasına koyarsa gelecek tepkileri de göze alır. Ama buradaki erkeklerin boyle bir sorunu yok. Nasılsa fazla bir tepki gelmeyeceğini biliyorlar. Kiralık elbise modası okyo, (anka) Japonya'da Batı tipi pahalı "parti" elbiselerı giyme modasına uymak isteyen gençlerin gereksinimlerini karşılamak için açılan "kiralık elbise' dükkânları, mantar gibi çoğalıyor. Sadece Tokyo'da elbise kiralayan dükkân sayısı 50'ye ulaştı. Bunlardan yansının 1986 yılında faaliyete geçtiği belirtiliyor. Elbise kiralayan dükkânlarm çoğu, üyelik sistemi ile çalışıyor. Üye olmak için bin ile 5 bin yen (5 bin ile 25 bin Türk Lirası) arasında bir ücret ödeyen gençler, soz konusu dükkânlarda sağlanan birtakım hizmetlerden de yararlanabiliyorlar. Bu hizmetler arasında makyaj dersleri ve çeşitli eğlenceler yer alıyor. öte yandan, bu dükkânlarda genellikle değeri 60 bin yen ile 150 bin yen (yaklaşık 290 bin lira ile 715 bin lira) arasında değişen elbiseler bulunuyor. J Suyla çalışan saat yapıldı T\ allas, (uba) MJ Teksash bir mühendislik firması suyla çalışan saat yaptı. Suyla çalışan saatin yaratıası Ventu Researh firmasının yöneticisi Roger Hummer, "Saati çalıştırmak için sadece musluğun altına tutun yeter" dedi. Yeni saat bira, şampanya, portakal suyu ve birçok hafif içkiden enerji üretebiliyor. 12 milyar yıl önce oluşan galaksi F J asadena, (aa.) M Amerikalı gök bilimciler, ilk kez bir galaksinin oluşumunu gözlediklerini açıkladılar. California'nm Pasadena kentinde yapılan Amerikan Astronomi Derneği'nin toplantısına katılan uzay bilimcileri, gözledikleri galaksinin dünyadan 12 milyar ışık yılı uzokhkta olduğunu bildirdiler. Uzay bilimcilerin çoğunluğu, evrenin 20 milyar yıl önce meydana gelen bir patlama sonunda oluşıuğunu ve tüm galaksilerin de bu patlamanın ardından "hep birden" oluştuklarmı kabul ediyorlar. Boylece, 12 milyar yıl önce oluştuğu gözlenen galaksi, yukarıdaki kuramı çürütuyor ve galaksilerin hep birlikte değil, "birbiri ardı sıra" oluştuğunu kanıtlamış oluyor. F. Almanya ile uydu haberleşmesi A nkara, (anka) JM. Federal Almanya ile Türkiye arasında 238 kanallık uydu haberleşmesi başladı. Federal Almanya Usingen Yer istasyonu'nun açılışını yapan Almanya Posta ve Haberleşme Bakanı Schwarz Schilling, ilk görüşmeyi Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy ile yaptı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear