23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 1986 HABERLER Yunanistan'ın engellemesi boşa çıktı CUMHURTYET/11 Gündemlerinde hukuk ve demokrasi var Avrupab parlamenterler Gazetecüer Cemiyeti, Baro ve TÜSİAD'ı ziyaret etti lsUnbul Haber Servisi TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonu'nun davetlisi olarak TürkiyeMe bulunan Avnıpa Parlamentosu Siyasi Işler Komisyonu Başkan Yardımcısı Klaus Hansch ve Federal Almanya Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Lndwig Fellermaier dun saat 16.00'da Gazetecüer Cemiyeti ve TÜStAD'ı ziyaret ettiler. TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonu Başkaru Denizli Milletvekili Aycan Çakırogullan ile Tokat Milletvekili Enver Ozcan'ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasında yabancı konuklar, Gazetecüer Cemiyeti Başkaru Nezih Demirkent'e basının sorunlanna ilışkin çeşitli sorular yönelrtiler. Demirkent kendisine yönelülen sorular üzerine, Gazetecüer Cemiyeti'nin devletten yardım almadığmı, TKT ve basındaki habercilik arasında da birtakım farklıhklar bulunduğunu ve TRT'run haber değerlendirmelerine çok defa katılmadıklannı soyiedı. Ludwig FeUermaier'in Türkiye basınında 19801986 arasındaki dönemde iyi gelişmeler gördüğunü bcürtmesi üzerine Demirkent. "1980 öncesi yayınlar gözönüne ahnarak Basın Kanunu'na birtakım hükümler gelirildi. Görunurde olmasa da birtakım sorunlanmız var. Gazete çıkartmak ve duşunce belirtmek serbest olmasına karşın. halen bazı arkadaşlanmız duşuncelerini açıklamaktan çekiniyor. ya da kaçınıyor. Hakkında dava açılan bazı gazeteler var. Ancak 1 bunlar isim leşhiri ve Basın Kanunu na mohaJefelten gdiyor' şeklinde 1 konuştu. Ziyaret sırasında Türkiye de küçükleri rauar neşriyattan koruma amacıyla bir de yasa çıkanldığını arumsatan Demirkent, kurulda 11 uye icinde basının sadece bir üye tarafından temsil edildiğini söyledi. Demirkent, TürkiyeAET ilişkilerine ilişkin bir soruya da "Siz bizi, biz sizi aolayamıyonız galiba. Türkiye'nin bakış açısı her zaman Avrupa'ya yonHiktir. Sorunlanmızı da konusa koouşa çözecegiz" yanııını verdi. TürkiyeAET Ortakhk Konseyi 16 eylülde toplanacak Lüksemburg'ta dün yapılan AET Dışişleh Bakanlan toplantısı öncesinde, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, üye ülkelerin başkentlerine birer mektup göndererek, toplulukla Türkiye'nin ilişkilerinin normalleşmesine karşt oiduklannı yineledi. AET Dışişleri Bakanlan toplantısında Hollanda Dışişleri Bakanı Vandenbroek'un kararlı tutumu, kararın ahnmasında etken olurken, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Pangolos'un engellenme çabaları etkisiz kaldı. HADİ ULUENGtN tfîhtrt] I m m nstrr\jrtei Cumhurbaşkanı Kenan Evren tamftndan 25 Mart 1986 tariM.8IIU4, MMIljJlAllJliai ı ] , rOpaketük ana çocuk sağbğı ve aile planlah i n d e baf att a/ f mast kampanyasuan üçüncü bötianünü oluşturan, ' 'Ağızdan hhal Tedavisi Kampanyası'' dün başladı. Kampanyantn başlaması nedeniyle lstanbul Ana Çocuk Sağhğı Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Sağltk ve Sosyal Yardım Bakanbğt Aile Plarüaması Genel Müdürlüğü Tandoğan Tokgöz, ülkelerin getişmişliğinin artıkfert başma düşen mittigelirle değO, sağbk sorunktnnm çözümüyie öiçüldüğunü söyiedi. Türkiye'de durumun anne ve çocuk sağhğı bakvnından iç açıa otnuuhğını kaydeden Tokgöz, "10 bin canh doğumdan 208 anne ölüyor" dedi. Tokgöz, 10paketlikprogramın aileplanlamast böUimünün de 24 haziranda başlayacağını hatırlattı. Törende UNICEF ile haztrlanan brofürler ve tuz şeker kanşunmdan obtşan ishal önleme poşetleri dağıtüdı. (FotoğraJ; CUMHURTYET) LÜKSEMBL'RG Yunanistan'ın son ana kadar sürdurdüğü engelleme çabaları na rağmen, dün Lüksemburg'ta "şeytaıun ayagı" kınldı ve 12 Eylul müdahalesinden bu yana gerçekleşmeyen Türkiye AET Ortaklık Konseyi'nin önümüzdeki !6 eylül tarihinde bir araya gelmesi kararlaştınldı. Söz konusu karar, Atina temsilcisi Teodoros Pangalos'un itirazına rağmen, oy çokluğu ile alındı. Dünkü karar öncesinde Avrupa topluluğu uyesi ülkelerin başkentlerine bir mektup gönderen Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu da, Türkiye'nin batı komşumuzu tehdit ettiği iddiasını yineledi ve ülkesinin Ankara ile ilişkilerin "normalleşmesine" karşı olduğunu bildirdi. Ancak hem Papandreu'nun mektubuna, hem de Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Pangalos'un dunkü engelleme çabalarına rağmen, altı yıldır bir araya gelmeyen ve Ankara Bruksel ilişkilerinin "beItrli ölçiide salâha kavuşması" anlamına gelen Türkiye AET Ortaklık Konseyi'nin bakanlar düzeyinde toplanması kesinlik kazandı. Avrupa topluluğu dışişleri bakanlannın dün Lüksemburg'ta yaptıklan olağan oturumda Türkiye AET Ortaklık Konseyi'nin birleşim tarihinin saptanması goreceli bir sürpriz oluşturdu ve esas olarak topluluk dönem başkanı sıfatını taşıyan Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Vandenbroek'nin inisiyatifiyle gerçekleşti. Oturumda Türkiye konusunun gundeme gelmesiyle birlikte söz alan Hollanda Dışişleri Bakanı, Ortakhk Konseyi'nin önümüzdeki 16 eylul tarihinde ve bakanlar düzeyinde gerçekleşeceğini bildirerek, "Itirazı olan varsa şimdi son defa konuşsun" şeklinde bir giriş yaptı. Bunun üzerine söz alan Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Pangalos, ulkesinin bilinen gerekçelerini sıralayarak Atina'nın Türkiye AET ilişkilerinin normalleşmesine karşı olduğunu duyurdu. Pangalos'un saydığı nedenler arasında, Türkiye'nin Istanbul'daki Rum mal varhklarının transferini yasaklaması ve Türk işçilerinin serbest dolaşımının Yunanistan'ın güvenliğini tehlikeye düşürdüğü birinci sıralarda yer aldı. Ancak toplantıda tecrit olduğunu farkeden Yunanistan Bakan Yardımcısı "Türkiye'ye ilişkin kararlar için o> birliği gerekmektedir. Ortakhk Konseyi'nin toplanması ise başlı başına bir 'içerik karar' anlamına gelmediginden, yani bu bir usul k*rar oldugundan oy birliği gerekmez" şeklinde konuşarak diplomatik gözlemcilerin deyimiylc "zevahiri kurtardı." Pangalos, oturum ertesinde Türk gazetecUerine yaptığı açıklamada Ortaklık Konseyi'nin "içerikten" yoksun bir araya geleceğını vurgularken, diplomatik gözlemciler, karann dün nihayet alınabUmiş olmasının olumlu bir gelişme şeklinde nitelendirilmesi gerektiğini vurguladblar. Bu karann Hollanda'nın inisiyatifiyle gerçekleştiğine işaret eden aynı gözlemciler, AET sorumlusu Cheysson'un yann başlayacak Ankara gezisi öncesinde Türkiye'ye bir "yeşil ışık" işareti verildiğini de kaydettiler. Ancak gözlemciler, Ortaklık Konseyi'nin toplanmasını usul açısından engellemeyen Atina'nın, konsey toplantılarının içeriğini oybirliğı ilkesinden dolayı reddetmeyi "kafasına koyduganu" belirttiler. Bilindiği gibi, Türkiye ile AET arasında en yüksek organı oluşturan Ortaklık Konseyi en son 30 Mayıs 1980 tarihinde toplanmış ve 12 Eylül müdahalesi ertesinde de Bruksel, Ankara ile bakanlar düzeyinde bir araya gelraeyi reddetmişti. öte yandan, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun 14 haziran cumanesi günu bütün AET başkentlerine ve Ortak Pazar Komisyonu'na bir mektup gonderdiği öğrenildi. Üç bölümden oluşan bu mektubun iki bölumunde Ortak Pazar'ın mali dunımu ve nükleer serpintiden korunma yöntemleri konusu işlenirken, bir bölümde de Atina'nın Türkiye'ye ilişkin siyaseti hatırlatılmakta. "Türkiye'nin dlkemizi tehdit poKtikası devam etmekte ve Tiirk bıikumeti son gunlerde yaptıgı açıklamalarla saldırgan siyasetini tıntıandırnıaktadır" denılen bu mektupta, Yunanistan'ın Türkiye AET ilişkilerinin normellestinlmesine karşı olduğu belirtilmekte. Turkiye'nin "Kıbns'ı «şgal elmiş otdugu da" vurgulanan söz konusu mektupta, demokrasinin korunmasının bir AET ilkesi olduğu hatırlatılıyor ve topluluk devletlerinin Türkiye ile şartsız bir yakınlaşmayı gerçekleştiremeyecekleri ifade ediliyor. Gözlemcilere göre, Yunanistan Başbakanının cumanesi günu yollamış olduğu bu mektup, başta Ortaklık Konseyi'nin toplanması olmak uzere Ankara Bruksel ilişkilerinin "iyilestirilmesini" engellemek için yapılmış en ust duzeyde bir girişim. Yine aynı gözlemcilere göre, hem Papandreu'nun mektubu, hem dedun Lüksemburg'ta alınan karar, Yunanistan'ın 2 6 2 7 haziran tarihlerinde La Haye'de yapılacak AET zirvesine Türkiye konusunu getireceğinin işareti. Ahmet Kabakh Uğur Mıuncu'ya 750 bin tira taznünat ALMAN PARLAMENTERLER TÜSİAD'DA ödeyecek tstanbul Gazeteciler Cemiyeti'nden sonra Türkiye Sanayici ve Işadamlan ANKARA, (Cumhoriyet Bürosu) Tercüman Gazetesi yazarlanndan Ahmet Kabakh, yazdığı bir yazı ile gazetemiz yazarlarından Uğur Mumcn'ya hakaret ettiği gerekçesiyle, 750 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Ahmet Kabakh, Tercüman Gazetesi'nin 4 Aralık 1982 tarihli sayısında yazdığı bir yazısında Uğur Mumcu hakkında, "komıinist, komünist ideolojinin uşağı, şerefsiz, rnubbir, fıkir ve haysiyetten yoksun" şeklinde sözler sarfetmişti. Bu yaa üzerine Ahmet Kabakh ve Tercüman Gazetesi Yazı Işleri Müdürü Yüksel Baştnnç hakkında hukuk ve ceza davalan açümıştı. Kabakh ve Baştunç bu ceza davasında üçer ay hapis cezasına çarptmlmışlar, ancak bu ceza daha sonr^l4'er bin jira ağır para cezasına çevrilmişti. Gazetemiz avukatlanndan Emin Deger'in, Ahmet Kabakh ve Yüksel Baştunç haklarında Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı hukuk davası dün sonuçlandı. Yargıç Ahmet Kabaklı'nın yazdığı yazı ile Uğur Mumcu'ya hakeret ettiğini belirterek, Kabakh ve Baştunç'u 750 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Pakdenürti 'dertf dinledi LONDRA, (ajı) İngiliz Meyve ve Sebze İthalatçılan Birliği, Hazine \e Dış Ticaret Müsteşan Prof. Ekrem Pakdemirli'ye, kendilerine kötu mal gönderen, sözünde durmayan Turk ihracatçılannı şikâyet etti. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Prof. Ekrem Pakdemirli, Londra'daki temas ve incelemelerine dun sabah New Covent Garden meyve ve sebze halini gezerek başladı. Meyve ve Sebze İthalatçılan Birliği Başkanı David Formosa'nın davetlisi olarak sabah hale gelen Prof. Pakdemirli, birlik üyelerı ile bırlikte kahvaltı yaptı, daha sonra hali gezerek ilgililerden bilgi aldı. Ekrem Pakdemirli, bu arada beraberindeki Türk özel sektör temsilcileri ile îngiliz Meyve ve Sebze hhaiatçılan Birliği'nin duzenlediği bir toplantıya katıldı. Yılda toplam değeri 1 milyar sterlin olan yaklaşık 34 milyon ton taze meyve ve 1.5 milyon ton civannda sebze ithal eden Ingiltere pazarma girebilme yollarının araştınlmasını hedef alan toplantıda, tngiliz ithalatçılar, Turk meyve ve sebzelerinin kalitesizliğinden yakındılar. Türk ihracatçılannın ve resmi kuruluşlannın hiçbir prensibe dayalı olmaksızın birbirlerinden bağımsız çabştıklanna, Türk üreticilerin de kuralsız plansız ürün yetıştirdiğine dikkati çeken tngiliz ithalatçılan, Türkiye'nin Avrupa pazarlarına girebilmesi için yetersiz ambalajlama, kalite, depolama, nakliye sorunlarını ivedilikle çozumlemesini, aynca ihraç pazarlarına uygun meyve türlerini üretmesini ve üretimde uzmanlığın geliştirilmesini istediler. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Prof. Ekrem Pakdemirli, kendisine "dert" yanan İngiliz ithalatçılann, Türk ihracatçıların topluca gemi kiralayarak, deniz yoluyla taze sebze ve meyve göndermeleri önerisini ilgiyle karşıladığını belirterek, konu uzerinde çalışmalar yapacağını soyledı. Öte yandan İngiltere Sebze ve Meyve hhalatçılan Birliği Başkanı David Formosa, konuşmasında, Turkiye'nin mevcut sorunları ortadan kaldıracak önlemleri "buyıik çaba" göstererek alması halinde beş yıl içinde İngiltere meyve pazarında önemlı bir ülke durumuna gelebileceğini belirtti. İngiliz ithalatçılar kötü sebze meyveden şikâyetçi Derneği'ni (TÜSİAD) ziyaret eden Hansch ve Fellermaier, dernek genel baskanı Sakıp Sabancı'dan çeşitli konularda bilgi aldılar. Sakıp Sabancı, Alman parlamenter Hansch'ın "Türfciye'deki demokrasiyi nasıl degerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusunu yanıtlarken şöyle konuştu: "Tiirk demokrasisi 50 mil>onun kabnl ettiği bir sister.ıdir. Biz demokrasiyi ogrenirken çok agır faturalar odedik: hâlâ da ödemeye devam ediyoruz. Ancak yine de tam oğrenemedik. Gelişmiş loplomlarda dahi demokrasi aksayabiliyor." Klaus HanschMn Sencflkalar Tbsası'na ilişkin sorusuna, "Sendikalar işçilerin haklannı iyi aramalıdır" yanıtıru veren Sabancı, "Tiirkiye1* bu tip sendikalar olup olmadtgı" şeklindeki soruyu da şoyle yanıtladı: "Avnıpa'daki gibi degil ama, şu andaki şaıtlan unutup hızlı gilmemek lazımdır." lki konuk parlamenter dun ayrıca tstanbul Barosu Başkanı Sulfai Tekinay ile de bir görüşme yaparak çeşitli hukuksal sorunlar Uzerinde dı:rdular. Başta DtSK davası olmak uz?re, sıkıyönetimin kalktığı illerde askeri mahkemelerin görev yapması ve yasaklı siyasüer konulanna da değinen Alman parlamenterler, TRT'nin yayınları ve hükümetTRT ilişküen konusuyla da ilgilendiler. Hansch ve Fellermaier, dün akşam gittikleri Ankara'da Devlet Bakanı Mesul Yılmaz'la da bir göruşme yaptılar. Iraıva dışsatım için doping arayışı ANKARA, (Cumhurivet Bürosu) lran'a yönelik ihracatımızın yan yarıya düşmesi tehlikesini doğuran sorunlara çözum, başkentte temaslarını sürdüren konuk heyetle yapılan göruşmelerde aranıyor. lran Ağır Sanayi Bakanı Behzad Nabovi başkanlığındaki konuk heyet, Türkiye'nin Iran'dan petrol dışında ithal ettiği kalemleri arttırmasını talep ediyor. Türkiye'nin Iran'dan petrol dışında ithal edebileceği çok fazla kalem bulunmadığmı belirten Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz ise, çözümu "Müteahhitlik hizmetleri ile üçüncü ülkelere yonelik petrol satışı"nda görüyor. Başbakan Turgnt Özal'ın bu yılın başında lran gezisi sırasında taraflar arasında imzalanan bir anlaşma ile karşılıklı dış ticaret hacminin 2.5 milyar dolar düzeyinde hedeflenmesi kararlaştırılmıştı. Bu rakamın 1.2 milyar doları Türkiye'nin Iran'a yönelik ihracatından oluşacaktı. Turk tarafı bu ihracat hedefıne eşit değerde petrolü Iran'dan satın almayı taahhut etti. Ancak imzalanan petrol anlaşması yurürlüğe giremedi. Türkiye Iran'dan, dünya borsalanndaki fivat düşuşüne paralel olarak ihraç fiyatında indirim yapmasını istedi. Yurutülen pazarlıklar sonucunda, Iran'dan Netback sistemine göre petrol alımı yapılması konusunda anlaşıldı. Türkiye lran'a ilhalatımn üstünde ihracatta bulunamayacağından, petrol faturasındaki indirim etkisi, ihracata da yansıvacak. Başka bir deyişle Türkiye Iran'dan 500 milyon dolarlık petrol alıp, bu değerde mal satacak. Taraflar arasında beliren bu soruna çözüm bulmak üzere Türkiye işlerinden sonımlu tran Ağır Sanayi Bakanı Behzad Nabavi başkanltğındaki 60 kişilik bir heyet onceki gün Türkiye'ye geldi. Nabavi'nin beraberindeki heyette, 30 kadar işadamının bulunduğu görüldü. Türk yetkilileri, heyette yer alan işadamı sayısına işaret ederek, "tran, sorunlara çöziimii, Türkiye'nin petrol dışı ürunterindeki ithalabnı artOrmasnda goruyor" dediler. tran işlerinden scrumla Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, konuk heyetle görüşmelerine ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "tran'la imzalanan karma ekonomik komisyon prolokolünde, Turkiye'nin bu ulkeden petrol dışında ithal edebileceği kalemler sayılıyor. Genet bir degeriendirmesi yapıldıgında Türkiye'nin bu listede fazlaca ihtiyaç duydugu kalemler yok. Diger yandan Turkiye'de dış ticaret dolar kontrolunde degildir. Iran'dan ithalatımızı çeşitlendirmek isteyebiliriz, bu yonde gayretlerimiz de var. Ama ne kamu ne de ozel kunıluşlara tran1 dan herhangi bir malı almalan yönunde direktif veremeyiz" Titiz, "tran'a yönelik ihracatımızın bu yıl 500600 milyon dolar düzeyinde kalacagı" yolundaki endişelerin ammsatılması üzerine de şunları söyiedi: "Bizteı de amacumz, ihrecatımızın bu diizeyde kalmamasıdır. Bu nedenle müteahhillik hizmetlerine onem veriyonız. Gelen resmi heyette, tran1 da yeni oluşlumlan "Yeni tnşaa' adlı bir kunıluşun yetkilisi de var. Türk muteahhitleri tran'ın y^niden nnannda önemli görevler iıstlenebilirter. Aynca şu anda 44.5 milyon ton olarak hedeflenen petrol ilhalatının biraz daha yukseltilmesi duşunulebilir. Türkiye, İran'dan alacagı ihtiyaç fazlası petrolu uçuncu ülkelere satabilir. Pazarlıklar bu yönde yürülülecek." Konuk Bakan Nabavi, tran Başbakanı Mir Hüseyin Musavi'nin bir mesajını Başbakan Turgut özal'a iletmek üzere dün Diyarbakır'a gitti. BAŞSAĞUĞI İş ortağım, kardeşim ve şirketimizin Genel Müdürü Köksal Anadol'un kıymetli annesi, şirketimizin kurucu ortaklarından Reşat Anadol'un vefakâr eşi, muhterem, iyi insan, fedakâr anne ACIKAYBIMIZ Şirketimiz ortağı ve Genel Müdürü Sayın Köksal Anadol'un sevgili annesi, kurucu ortaklarımızdan Em. Kur. Albay Reşat Anadol'un değerli eşi, HAMFE ANADOL hanımefendiyi kaybetmenin sonsuz acısı içindeyiz. Nur içinde yatsın. HAISİFE ANADOL'u kaybettik. Acımız sonsuzdur. Aziz naşı 17 Haziran 1986 Sab günü Kuzguncuk Iskele Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Kuzguncuk Nakkaştepe'deki Aile Kabristanı'nda defnedilecektir. Nur içinde yatsın. ERSIN AJRIOGLU VE AİLESİ 1API MERKEZÎ ŞİRKETLER GRUBU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear