29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyrı Maıbaaulık ve Gazeıeulık Turk Anonım Şırketı adına \adir Nadi. 0 Genel \a\in Muduru Hasan Ceraal, Muessese Muduru Emınr Lşaklıgıl. \aı\ lîlen Muduru Oka> Gonensın. 0 Haber Merkezı Muduru ^•içın Ba>er. Sa\1a Duzenı >oneımen' Alı Acar, # Temsıkıler ANkARA \alçın Dofıan. IZMİR Hıkmel (, eıpnk»». A D A N \ Mehmrl Mrrran TAKVIM 15 HAZİRAN 1986 Imsak: 3.24 Güneş: 52i Isıanbul Haberlen Reha Öz, Dış Haberler Erg»n Ralcı, Ekonomı O w u Ulıgay, Kültflr CtUI Us«er, Magazın Yalçın Pekjtn, Spor Danışmanı Abdulkadir Ysceinaa, Düzeltme Rrfik Dnrinş, Araşlınııa ŞaUa Alpay, lş Sendıka Şoknıı Ke«ad. HaberAraşünna. Vfmk Galdemir, 0 Koordınatör Ahmd Korabafl, • Mab Işler Erol Erkal, Rcklâm ve Halkla Ibjkıkr d d d c m Kofar, tdare Hnryin Gıırer, IşJrtme Ö»der Çdik. Bılgılşkm<!Val taal. Ogle: 13.09 Ikındı: 17.09 • KURŞUN GEÇIRMEZ KESE Yanm kılogramdan haftf olan bu keseye 357 lık bir magnum bıle va flelır Kurşun geçtrme; kese casus çantasının ıçıne veya sırta koruyucu olarak yeriestınlebılıyor Hareketlı okşu nedenıyle hertıangı kurşun geçırmez bir kılıftan daha koruyucu nıtelıfle sahıp Aksam: 20.44 Basan ve Yaıart CumhuriyH Malbaacıhk ve Gazcıccıhk T A Ş Türk Ocagj Cad 39'4I Cağaloğlu 34334 ls< , PK 24*lsıanbul. Tel M: 05 0M2U hai|Telex. 22246 # Burolar Ankan: Zı>a Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel 33 11 4147, Telex 42344 # Izmır H Z.ya Bul»arı 1352 Sok 2/3, Tel 25 47 0913 12 30 Tel« 52J59 • Ad.na: Çakmak Cad No 134 Ka! 3. Tel 1455019731 Tetoc 62155 Yatsı: 22.35 • YALAN MAKINESI flu mınyatOf ses ilcusiı ınsan sesındekı gergınJaği ve yapmacıOı keşfedıyor 3u alet sıze lormı yaJan kjmtn dojru söytedığım gerçek dostunuzun tam okhıiunu sdyluyor Bu mmyatur VSA her 1 alanında 5 kullanılmaya uygun ve pmfesyonel hukukçularm bugün kullandıkJan gıbı yuksek kaktelı • TEYP YERİNİ BULUCU: Bu araç buKınduOuntu odaya gdenmtş teyptenn yennı ç*Jx)cak bukjyor Yaydıjı ışıklar sra dosdojru teybtn bulunduğu yere gMüruyor Son derece kuçuk olan bu aygıt. her yere tasmabilir • BOMBA BULUCU CCX 1000 adlı bu aygıt bir yere göenmtş paöayKilan hemen buluyof Şuphe* pakeflen. maktuptan anmda oröya j çjkanyor • DINLENİYOR MUSUNU?» EJ 7 adlı araç konuşmalannızm kaydedılp kaydedılmedıOını hernen ortays çıkanyor Aracın q r i g ö r m n x?n casus çantayı açmama tnle gerek yok Cantanın içınde de gorevmı yapryor • GÛVENLİK FLAŞI' Bu geüsmış fenen saldırganın yuzune tutun Sakfırgan sersemleyecek. stz de kaçmak ıçın zaman bulacaksınız AL22 deralen bu aygıt karşınmfakıne ftzıksel bir zarar vermeyen guvenlı btr savunma aracı Hertıangı bir fener gıbı duruyor ama yaşamınızı kurtarabılır • EĞER KAÇIRILIRSANIZİçınde otomaük bir yon tayın eöıcı bulunan bu ıletıcı kaçıntdığınızda nerede ıstedıOınız yere sınyalle bıldınyor Bu mınyatur alet sıgara pakebnde duyma aracının içınde veya kemenncın çıtçmnda taşınabthr • TELS1Z TELEFON Bu telsız tetefon bulunduOunuz yerden 5 , bın kılometreye kadar etkjlı oluyor Konuşmalanni2 başkalan tarafından dınlenemryor çünku yabancılar ıçın ses geçırmez CENEVRE, <a.a.) Latin Amerika'nın unlü yazarlarından Arjantinlı Jorge Luis Borges, dun 86 yaşında öldu. ölüm haberi yabancı ajans bıiltenlerinde öncelikli olarak verilen Borges, yasamı boyunca yazılanm 30 cilt halinde toplamış ve eserlen yaklaşık 20 dile çevrilmişti. Roman üslubundan kendinı uzak tutan Borges, özellikle kısa hikâyelerin edebiyatın temeli olduğunu savunmuştu. Borges, 194J yılında yayımladığı "Fıccıones" kitabmda topladığı yaztlan üe ün kazanmıslı. Jorge Luis Borges öldü • KARANLIĞIN GÛZLERI Cebe sığafoıtecek boyuttaraakı bu araçla kesıf karanhkta bıle oörebılırsınc Aracın adı VR 221 Hükümeti eleştiren imam tutuklandı ERZURUM, (Cumhuriyet) Misafir olarak geldıği Erzurum'da camide verdiği vaazda, özal htikümetinin ekonomik gOnişünu eleştıren, Bursa'nm Çukurca köyü imamı Ltitfü Günbeyı (32), çıkarıldığı Aslıye Ceza Mahkemesi'nce tutuklandı. Bayram ızninı kullanmak uzere Erzurum'a gelen ve Çırçır Mahallesı'ndekı Sakıp Efendi Camıi'nde cemaatin ısrarı ile kürsuye çıkan Lütfu Günbeyi, vaazde faizı konu ederek, "Islamiyete göre faız vermek de, almak da haramdır. Faız veren de, alan da Allah'a karşı isyankârdır. Başbakan özal, Turkiye'defaizcüıği meşru hale getirmek için çaba harcamaktadır. Türk devletının sosyo ekonomik hayatınm dıni esaslara da dayandınlması şarttır" dedi. Cözaltına alınan Lütfü Günbeyı, çıkartıldığı Erzurum Ceza Mahkemesı'nde tutuklanarak cezaevine konuldu. Eski\ e rağbet fazla NECLA SEYHUN Bitpazanna nur yağıyor mu bilmem ama, eskiye rağbet olduğu bir gerçek. lnsanlar kendi yarattıklan bu kuru, monoton dünyadan bıkıp, eskilere kaçmaya çabalıyorlar. Kutu kutu apartmanlardan kırlara, evlere, yeşilliklere, yeni modalardan eskilere... Evet, eski modalara özlem... Kaç mevsimdir böyle bu. Yeni moda geliyor, gündemde "eski moda." tşin garip ya da garip olmayan yanı, kabak tadı da vermiyor bu! Dünyanın dört bir yanından gelen gözlerririler, gazetecüer, alıcüar bayüıyorlar bu "eski havaya." Nabız yoklayıp durum değerlendirmesi yapan modacılar da, mevsim üstüne mevsim eski modayı sürüyorlar, podyumlara, piyasaya. Kadın, milliyeti ya da yaşı ne olursa olsun, geçmiş yıllann o zerafetini, o romantizmini seviyor, özlüyor. lçinde bulunduğumuz yaz yaz demeye bin şahit ister eski yıllann zaferi modada. Gelecek olan kış da öyle. Aslında defıle seyırcilerinin alkış bakımından pek de cömert olduklan söylenemez Paris'te. öylesıne güzel şeyler sunulur ki bazen, çıt çıkmaz saJondan. Deli olur ınsan! Bir seferinde çok iyi anımsıyorum, ünlü modacı Givenchy'nin bir defılesi. Dört dörtlük! Hepsi şık, hepsi zarif modellerin. Böylesine dört başı oturtmak zordur bir koleksiyonu. Baştan sona. Gerçek bir usta isi. Oturduğum yerde sahnenin arkasını da görüyonım. Givenchy, hemen perdenin ardında. Podyuma çıkan mankenlerle özel olarak o ilgileniyor. Tek tek saçlanna, başlarına, aksesuarlanna son bir göz atıyor, bir kemeri düzeltiyor, bir drapeyi düzenliyor. En ufak bir kusur olmasın istiyor, görüyorum. Kusur gerçekten de yok. Ama alkış da yok ki! Oysa bir sanatçı için ne denli bir mutluluk, ne denli bir gönül alış, ödüllendiriştir o iki "şak, şak!" Ama gelmedi. Tablolar, modeller birbirini izledi, birbirinden güzel. Ama alkış gelmedi, çıt yok! Son sahneye sıra geldi. "Arük bir kocaman alkış kopar topUn" dıye düsündüm içimden. Inanılmaz bir donukluk. Bir iki cılız el çırpma seyrek seperek, yasak savarcasına. Sonra öteki defıleye yetişmek için bir telaş. Bir bardak su getirdiklerini gördüm, yardımcılanrun Givenchy'ye. Onca çabanın üstüne bir bardak soğuk su içti tam anlamı ile. Aslında değil. O denli donuk karşılanan koleksiyon sonradan yılın en basanlı modacısına verilen "altın yuksük" ödülü Ue değeriendiriidi o mevsim. Ama o baska, KADINCA Pierre Babnainin modelUrinden biri Siyah safipekten bir elbise. 40'LI YILLAR Geçmişe özlemde 401ı yıllar da var. tşte o dönemleri tmtmsatan bir kıyafet. Ungaro'nun, 86 yazı için hazırladığt bu model, ladvert beyaz. • MINİK TEYP Bummık teyp bir tek kasette 6 saat boyunca tüm konujmalan kaydedıyor Ne zaman ne söytodıOınıan kanıt olacak bu alet cepte tişmabtbr >. ' • ALARM Efl«r casus çantane çalınırsa bu anahttr alı derhal alvm ststermm harekete geçınyor Araç, aftı sanıye ıçuide harekete geçıyor bu başka. Alkışın yerini hiçbir ödül tutmaz sanatçı run gönlünde. Defıle sırasındaki mutsuzluğunu kim ödeyecek? Evet, işte çoğu kez o denli kıt alkışlı salonlarda bu bahar defilenin biri alkıştan inliyordu. Boylesi de görülmemiş! Her, ama her tablo inanılmaz bir coşkuyla karşılanıyor, kıyametler kopuyordu. Gösteriler 8687 kış modası. Alkışı bol bir mevsim de değildi. ötekı modacılarda böylesine bir beğeni yoktu. Sonunda podyuma çıkan küçücük Japon stilistinde ne vardı bu denli alkışlanacak?.. Balmain'in hazır giyimini hazırlayan bu küçük kadın neyi basarmıştı öteki modacılardan bunca alkışı çalmak için?.. Tek bir şey.. Geçmiş yıllann romantizmini sunmuştu. "Balmain dönuyor!.." adı altında basına dağıttıkları broşürde belirttikleri gibı, ünlü modacının unlü giysilerini 86 kışında gene modaya sunmuştu. Balmain'in sergısı de açıldı ya Paris'te bu bahar.. Dün de Balmain, bugünde Bİümain!.. Gün Balmain'in, kendı yok ama.. ModeUer eskiydi, eski havalıydı, müzik o yıllara çekip götürüyordu insanı. Baştan sona.. O güzel dekolteler, o incecik beller, o üstünde binbir taşın ışıldadığı uzun etekli, tül gece elbiseleri... Hayır, alkış bu küçük Japon kadının değildi aslında. Geçmiş güzel günlereydi, anılaraydı alkış!.. Evet bitpazanna nur yağmış olabilir!.. Bir Fransız yazar moda konusunda yazdığı bir yazısında ''1950lerde anuem, anneme benziyordu" diyor. "1960'larda da... Ama 80'li yıllarda annemi lanıyabilene aşkolsun!." Modada özgürluk!.. Klasik şıklık, zarafet kavramlannın hepsi rafta. Uzun, uzun daha uzun.. Bol, bol, daha bol.. Kat kat. Bunca kumaş kalabahğının, bunca kargaşalığın içınde her yaştan kadın vardı, her tipten kadın vardı. Ne analar belliydi, ne de kızlar.. O, anaların kızlanna özendiğı yıllardır. Bu, bu eskiye dönüşler, kızlann analarına özendiği yıllar... Klasik hatlar, klasik güzellik, zarafet, incecik beller, kadınca hatlar, kısaca romantızm gene ağır basıyor modada... Rei Kamücubo'nun öncülük yaptığı o sefalet modası, şu anda tarih. Moda bir zarafet değil de bir felaket habercisiydi sankı... Karanlık soünuş binbir özenle solduruunuş paralanrruş kıyafetler.. O pılüm pırtımlığa ödenen para... Yeni ve temiz görunümlü bir giysi en azından "ters"ti. O günun anlayışına, moda zevkine ters!.. Bir ruzgârdı, bir kasırgayd, tum moda kurallannı altüst ederek, geldi geçti. Yeniden eser mi, bılinmez.. Moda bu! Sağı solu bellı mı?.. •TElEFObl KONUŞMASI ÇÛZUCUSU PT4 101 adlı bu aygıt en karmajık teleton konuşmalannı bırkaç sanıyede çtszuyot Araç mınyatur boyuflarda • MİNI TELEVIZYON Bu tefeiz vKjeo ıstedR>mz gârüntuyu ıstedıjınız yere ıleOyor Mınyatur TV venası hef aç>dan totoCral çekeMryor Bir Amerikan Jirmast casuslar için çantayaptu New Yark, Londra ve Pttris'te sattşa ç ç çp ş çtkançantaiar, kurşun t d i geçtrmez keseden, konuftuğunut kişbtin yaian söyUyip söyUmedigini kontrol eden yaian makinesine, odanıza ytrleştirüen gizli teypuri bubnaya yarayan dhazlardan, saltbrganlan senemletecek ıpk saçan elfenerine kadar birçok atetle donatümış. Nontuti evrak çantast görünümündeki bu casus çantast, timsah derlstnden yapürtuf. l a nb u r*nntn ÇUİUU Ingihejvnhıpisliği işsizlere yamdı Başbakan Margaret Thatcher tarafından başlatılan temizlik kampanyasında, 5 bin işsiz genç görev alacak. Gençler, haftada 67 sterline sokakları temizleyecek, ağaç dikecek ve istasyonlardaki çöpleri toplayacaklar. Dış Haberler Servisi Üçuncu Dunya ulkelerinden sonra dünyanın en pis ulkesi olarak bılinen tngiltere'nin Başbakanı Margaret Thacher, sokaklardaki çöplere ve pısliğe karşı savaş açtı. Israil'e yaptığı ziyaret sırasında sokakların temizliğine hayran kalan Thatcher, ulkesine geri döner dönmez temizlik kampanyası başlattığını açıkladı 1985'de îngıltere'de yılın işadamı seçilen Richard Branson'un yöneticilığini yaptığı kampanyada 5 bin işsiz genç görev alacak. Gençler, haftada 67 sterline sokakları temizleyecek, ağaç dikecek ve istasyonlardaki çöpleri toplayacaklar. Kampanyanın yöneticisi Branson. Thatcher'ın bir yandan işsiz gençlere ış sağlayıp diğer yandan İngıltere şehırlen ıçın faydalı bır iş yaptığını belirterek "Başbakan bir taşla iki kuş vuruyor" önüne koyduklan çöp torbalannın en ufak bir ruzgârda açıldığını ve çöplerin sokaklarda savrulduğunu belırtiyor. tngiliz gazete yazarlarından Godfrey Smith "t'çuncu Dunya'dan sonra en pis ulke oldugumuz şuphe gotunnez, ustelik bunun eskiden beri gecerli oiduguna dair kanıtlar da var' diyor. Gerçekten de daha 14. yuzyılda Ingiltere'de sokaklara çöp atanlara para cezası verildiği biliniyor. Aynca Ingilizlerin "Pisliği olduğu yerde bırak, oynatttkça kokusu çıkar" deyişi de Smıth'ın sözlerini doğruluyor. ÇÖP KRALtÇESt Başbakan Thatcher'm temizlik kampanyası Ingılızlerin ünlu parkiarını da kapsıyor. Belediye başkanlan parklarm bugünku durumundan yerel yönetimlere yeterli mali kaynak ayırmayan Thatcher hukumetıni sorumlu tutarak malı olanaklanmn arttırılmasını istiyorlar. Temizlik lşçileri Sendikasının Başkanı John Edmonds ıse bunun mumkun olmadığıru, muhafazakârlann izlediği tasarnıf politikasının 1979 EN PÎS KENT Ingilizlerin sokaklara kâğıt ve sigara atma aüs yılından beri birçok temizlik işkanhğından vazgeçmemesi, zamanında toplanmayan çöp torbalaçısini yerinden ettiğini belirtiyor. nnm caddelere savrulması, Londra'yı pis bir kent haline getirdi. Edmonds, Başbakanı "Çöp KraJiçesi" diye nitelendırerek gıbı önemlı bir görev var. Der dıyor. Bugune kadar el attığı her "Temiziik kampanyası, Dovming Spiegel dergisi, sokaklara kâğıt işte başarıya ulaşan ve genç vaşStreet 10 numaradan Bayan ve sigara izmaritı atmanın lngıta multimilyoner olan BransonThatber'ı supürerek başlatılnulızler için vazgeçilmez bir alışun önünde, tngılızleri kökleşmiş ü" diyor. kanlık olduğunu, kapılarının alışkanlıklarından vazgeçirmek Afrika'yn şarth yardım ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Turkiye, kuraklık ve aclık çeken Afrıka ulkelenne yaklaşık 7 mılyar Iıra yardım yapacak. DPT tslam Ülkelerıyle Ekonomik tşbirliği Başkanı Yaşar Yakış, dun Afrıka 'ya yardım konusunda duzenlediği basın toplantuında, yurt içınde ve dışmda uygulanacak genış çaplı yardım kampanyasma 18 temmuzda başlanacağınısöyledı. Turkıye'ye ve özel sektöre yeni bır kaynak oluşturacak teknık yardıma ağırlık verüeceğim belirten % Yakış, şarth teknık yardanla ılgıli bilgi verirken, "Şart olarak Türk mamullerinin ve Turk muhendislerinin kuUanümasmı isteyeceğiz. Biz bu işleri yeni oğreniyoruz. Yıllardır bize yapılan teknık yardımlarda da ulkeler bize bu şartlan empoze ettiler. Çunkü yardım yaptiar isin katma değeri, yardım yapan ülkede kalıyor" dedı. Ataöı\ JSükleer Savaş Önleme KomitesVnde ANKARA, (a.0.) Nükleer Savaş önleme Bilimcıler Konferansı'nın oluşturduğu uluslararası komıteye Ankara Ünıversitesı'nden Prof. Dr. Türkkaya Ataöv de seçildı. Moskova'da toplanan nukleer savaşı önleme bilimcıler konferansında seçilen komıte, çeşitli başkentlerde toplanarak sureklı görev yapacak. Yuksek doz sakıncası BİSÎKLETLE DÜNYA TURU Kcüp hastalaru Aspirine dikkat! ANKARA, (ANKA) 16 yaşından küçuk çocukların geçirdiği kızamık, grip, su çıçeği gibi ateşli hastaüklar sırasında kullanılması halinde öldurücü olan "reye sendromu"nun görülduğu açıklanarak, îngiltere'de yasaklanan aspirinin bu kez de "dozajı" tartışılmaya başlandı. Turkiye'de yayımlanan Tıp Dergisi "Iiteratur"un îngiltere'de yayımlanan "The Lancet" dergisinden alıntı yaparak yayımladığı arasurma yazısmda, çeşitli dönemlerde aspirinın dozajına ilişkın olarak yapılan çalışmalann sonuçlan karşılaştınldı. Yazıda, "stabil olmayan angina" ile "miyokard enfarktüsıi" vakalarında görulen olumlerin ortalama 324 miligram aspirin kullanımı ile onlenebildiği kaydedildi. Yaaya göre yuksek dozda aspınn, "trombosit" denılen kan hucrelerinın kümelenmesını önleyen ve damarlann genışlemesinı sağlayan bu enzım olan "prostasiklin"in oluşumunu azaltıyor. tnsanlar ve hayvanlar iizerınde yapılan çeşitli deneylerin sonuçlanna yer veriien yazıda, her gun 3040 miligronlık dozlar halinde alınan aspirinin, kandaki enzimlerin oluşumunu etkilemediği belirtildi. 900 ile 2400 mılıgram arasında değişen miktarlarda aspirin alınmasının, kanın çeşitli aktivitelerini bozduğuna dikkat çekilen yazının sonuç bölümünde şöyle denildi: "Aspirinin bu çeşitli etkileri arasında en fazla onem taşıyanın bangisi olduğunu bilmiyoruz. Sonuçlan farklı olan klinik ça~ uşmalan, doza gore artan bir yarar sağlandığını ortaya koyamamaktadır. Ancak, rutin klinik uygulamada denenmiş olan (düşuk) dozlann kullanılması yerinde bir davramş olacaktır." 4 yılda 73 bin kilometre pedal basülar Dış Haberter Servisi Bisikletle dunya turu yapmak hiç de kolay bır iş değildi, hele yalnız başına hiç. Bu nedenle Federal Almanya'da sanat okulunda oğretmenlik yapan 33 yaşındaki VVolfgang Reiche bısikletle dunya turunda kendisme eşlik edebilecek buısıni aramaya koyuldu. Dağıttığı el ilanlanna ve gazetelerde yayımlanan duyurularına başvuranlann sayısı 30'u buluyordu. Ama VVolfgang yaptığı kısa söyleşilerden sonra boyle guç bir işi onlarla yürütemeyeceğmi hemen anladı. Tam dunya tumna tek başına çıkmaya karar venyordu kı, Ispanya'nın Santa Pola kentmde sekreter olarak çahşan Gudnın Brardt'tan bir mektup aldı. Gudnıo yıllardan beri buyuk bır Afrıka gezisı için para biriktirdiğini, ama bısikletle uzun mesafe yolculukları yapmadığını yazıyordu. VV'olfgang son umudu olan Gudnın'u denemeye karar verdi ve ikisi Ispanya'da on gun suren bir bisiklet turuna çıktılar. Birlikte 750 kilometre katetdikten sonra VVolfgang karannı vermişti. Boylece 4 yıl sürecek "Bisikletle Diınya Turu" 1981 temmuzu'nda Federal Almanya'nın Bremen kentinde başladı. VVolfgang ve Gudrun HoIJanda, Belçıka, Fransa ve Ispanya boyunca pedal çevirdikten sonra Fas'a geçtiler. Oradan da ucakla Brezilyaja, gunde yüz kilometre yol alarak Arjantin, Urugua> ve Şiliden geçip kuzeye doğru yöneldiler. Bolivya'nın ardından tartışmalı geçecek Peru gezısi boşlamıştı. Guney Amerika'dan sonra sırada Avustralya vardı. Izlenebilecek en elverişli yol AvustralyaÎRAN SOKAKLARINDA tran'dan geçerken başuu kapatan ve uzun giysüer giyen Gudrun Brardt, arkadaşı fVolfgangv HumeynVnin posteBlStKLET VE YÜKÜ 25 kilo ağırbğındaki bagajda değişen mevsimlere gore giysüer, Uaçlar, konserveler yer ahyor. n a^u bir binanın önünde bu pozu verdL ya ABD uzerınden geçmektı. VVolfgang ve Gudrun daha tura başlamadan once Amerıka Birleşik Devletleri'nden geçmemek konusunda hemfıkir olmalarına rağmen kendılerı için en iyi yolu seçerek bir AJman vapuruyla Ek\ador'dan Los Angeles'a doğru yollandılar. VVolfgang "Amerikan loplumnyla karşılaşmak bizirn için tam bir şok oldu. Bir >ıl boyunca Giıney Amerika'da dost insanlar arasında dolaşbktan ve içten gelen bir mısaferperverlikle agırlandıktan sonra ABD'de kendimizi kuşkuyla izleniyormuş gibi hissediyorduk. Bazı yerlerde bısikletle gitmemiz, bazı yerlerde de konaklamamız engelleniyordu. Her yerde yasaklar ve ceza tehditleriyle karşılaşıyorduk, ustelik kalabilecek ucuz yerler de yoktu" diyor. Daha sonra gemiyle Sydney'e geçtiler, bu arada dinlenmek için de iyi bir fırsat ele geçirmişlerdi. "Bisikletin özelliklerini bilmeden boyte bir turu yapmak olanaksız" dıyen VVolfgang daha gezinin başında ne gibi guçluklerle karşı karşıya kalabıleceklerını hesaplamış. Ama gezi boyunca uğradıkları zarar zıyanın hesabını cıkardıklannda durum hiç de içaçıcı görunmuyordu. 5 kere çark, 55 kere zincir kırılmış, 215 kere lastik, 10 kere de frenler patlamıştı. Ve daha bir surü aksilik. Doğal olarak 4 yülık dünya turu boyunca başlarından birçok ilginç olay geçmişti. Bunlardan belki en şaşırtıcı olanı, bır kere bile eşyalannın çalınmamış olmasıydı. Özellikle Üçuncu Dunya ulkelerındekı ınsanların çok durust olduğunu gozlemlemışlerdi. Gudrun "Hırsızuklann çoğuna görmemis gibi, mallannı sergileyen Avrupalılar neden olnyor" diyor. En tehlıkeli anlannı Hındistan'ın guneyındeki Mudumalaı'deki doğai parkta geçirmişlerdi. Bir fil surusunu gölcukte yıkanırken gören Gudrun ve VVolfgang fillerin fotoğrafını çekmek için bisikletlerini bir yana atmışlardı. Fillerden biri yıkanmayı bırakıp ustlerine dogru gelmeye başlayınca VVolfgang bisikletine atlamayı başarmış ama Gudrun olduğu yerde donakalmıştı. Fil Gudrun'un birkaç metre kadar yakınına geldikten sonra gerisin geri yıkanan arkadaşlarının yanına dönunce ikisi de rahat bır soluk almışlardı. Hındıstan'dan sonra Pakistan, Turkıye, Yunamstan, Macaristan ve Avusturya yolunu izleyerek ulkelerine geri dönmüşlerdi. Bremen'den yola çıktıkları noktaya tekrar geldiklerınde tarih 5 Ekirn 1985'ti. Bulikte dört yıl geçırmiş ve 73 bin 5 kilometre yol almışlardı. Gudrun ve VVolfgang gördukleri ülkeleri ve insanları anlatan bir kitap yazmayı planladıklarını söylüyorlar. Gelecekte yemden birlikte bir dünya turu yapmayı duşünup düşunmedikleri sorusuna ıse ikisi de "hayır" cevabını veriyor. Hatta gezinin başında birbirlerini bu kadar iyi tanımış olsalardı, hiç böyle bir işe kalkışmayacaklannı da söylüyorlar. Londra Belediye Başkanı geliyor Istanbul Haber Servisi Londra Belediye Başkanı Sır Allan Davıs, Istanbul beledıyelerinın davetlısı olarak bugün tstanbul'a geliyor. Londra Belediye Başkanı Sır A llan Davis ve beraberindeki heyet, Istanbul'un tarıhi ve turıstık yerlerini gezerek, resmı temaslarda bulupacak. Davıs ve berabenndekiler 18 haziran çarşamba günu ülkelerine dönecekler. A YDIN, (a.a.) Aydın 'da bır sure önce yapımı tamamlanan yeni cezaevının korunmasında özel yetiştirılmış kopeklerden faydalamlacağı bıldiriidı. Aydın Cezaevı yetküileri, Kadıkoy yakınlannda ınşa edılen ve 780 mılyon liraya mal olcn E tıpı kapalı cezaevınde yaklaşık 1500 mahkumun barınacağını bildırdıler. Yetkililer, mahkum nakline onumuzdeki gunlerde başlanacak olan cezaevınde guvenlığin sağlanması için kullanılacak özel eğitılmış köpeklerın Sıvas'tan getirileceğinı bildırdiler. Yeni cezaevine özel köpekler Eldem, Oslo'ya gidiyor ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Adalet Bakanı Necat Eldem Avrupa Konseyı Adalet Bakanlan Konferansı'nın 15. toplantısına katılmak uzere bugün Oslo'ya gıdecek. Avrupa Konseyı Adalet Bakanlan Konferansı ıkı yılda bır toplanıyor ve üye devletler arasında işbirlıği yapılması ile ilgılı konular görüşüluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear