Catalog

C UiVltl Uti.1 IHİ/1U 51 1*00 EVET/HAYIR (Baştarafı 2. Sayfada) dığını bulmadı. Annem ise eve kapandı. Çok piaman, ama diyemiyor. Dönme imk&nımız otsa dönerdik." "Türkıye'de kadın erkek eşitliği var dense bile eşitlik yok. Çalışmak için bile kocanın nzası gerekiyormuş ı kanunen", "En çok oradaki sosyal yaşamı arryorum. Okul durumunu da \ arryorum." • Gülten Dayıoğlu'nun "Geriye Dönenler" adlı kitabından alıntılar.. Bu sözleri uzun yıllar Almanya'da kakJıktan sonra Türkiye'ye dönmüş gençler söylüypr. Hepsi 'Neden gekjik?' demekteler, anneler, babalar, çocuklar... özellikle çocuklar, gençler! Orada yaşamak bir rleri, gerı dönüp buradaki yaşam koşullarına alışmak ayrı dert! Dayıoğlu'nun bu kitaptaki öyküleri, röportajları hep 'gerıye dönenlerle' ilgili. Biraçıdan beigesel öyküter AJmancı'lann soaınunu sergilıyoriar gözterimizin önü POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL C4G0A$ (AHNIAR! OKT4Y AKBAL Nadir Nadi İki Deli Öyküsü Deli öykülerini severim. Bunlardan bir yenisi şöyle: Gayrettepe'den Selimiye'ye, oradan da sivile göndermişler dördünü. Sivilde de delisi bol dördüncü koğuşa vermişler. İkisi başlamış sosyalizm propagandaşına... Propagandanın içine, 'Allah var mı, yok mu" da girmiş. İkisi, Allah yok der dururmuş. Zırdeli sormuş: "Allah var mı?" "Yok" demiş. Koşmuş, zuiadan sivriltilmiş iki demiri çıkarmış, dikilmiş ortada: "Madem Allah yok diyorlar, ben bunları temizleyeceğim, görsünler." Dördünü de almış mı bir korku. Geceleri de, gündüzleri de dördü birden uyumuyor, nöbet tutuyorlar. Deli elinde sivriltilmiş demirler, düşmanca bakıyor. "Hele bir uyuyun da ben size gösteririm." Ne yapacaklar? Ellerinden bir şey gelmiyor. Gardiyana söyleseler olmaz, erkekliğe sığmaz. Dört kumru düşünüp duruyorlar. Sonunda biri akıl vermiş: "Yanımızda beşinci koğuş var ya, onun ağası bu delinin hakkından gelir. Ağaya sığının, sizi deliden kurtarsın... Malta boyunda herkesin voltaya çıktığı bir saatte ağanın yanına varmışlar. "Aman ağam şöyle şöyle... Bu deli elinde sivri demir, bizi öldürecek..." "Merak etmeyin ben hakkında gelirim" demiş ağa. "Yarın birini salarım, deli muma döner." Tenha bir vakitte elinde bir gaz bidonu, adamını dördüncü koğuşa salmış. Adam deliyi karşısına almış: "Lan, ne var bu bidonun içinde?" "Bilmem ki ne var." "Gaz var." "Ne yapacan gazı?" "Dokecem koğuşa, koğuşla birlikte seni yakacam." "Beni mi yakacan?" "He, seni yakacam." Başlamışlar bidonlu adamla deli birbirlerine... Süzer dururlarmış birbirlerini... O da bir şey demiyor artık, öteki de... Epeyce bakışmışlar: "Beni de yakacan, damı da öyle mi?" "Dökecem gazı seni de, damı da yakacam." Gene durmadan bakışırlarmış. "Demek yakacan ha?" "Ver demirleri, yakmayım." "Demirleri mi istiyorsun?" "Evet demirleri istiyorum." Bidonlu adama bakmış deli, çevresine bakmış, bir süre durmuş. "Al demirleri..." demiş. uzatmış. "Yanmaktan kurtuldun." "Koğuş da kurtuldu mu?" "Koğuş da kurtuldu." Koğuş kurtulmuş, dördü de kurtulmuş. Bir daha Allah vardı, yoktu tartışması da bitmiş. Bir ara deliyle dost bile olmuşlar. Deli sorarmış: "Allah var mı, yok mu?" "Karıştırma bu işi.." "Sahi Allah var mı?" Susarlarmış. Bakmışlarolmayacak, bircuma günü namaza durmuşlar Içerdeki bir imamın gözetiminde namazı kılmışlar. "Ha şöyle" demiş deli. "Benimle dalga geçtiğinizi biliyordum." Bu deli öyküsü, bir başka deli öyküsünü anımsattı. Delinin biri minareye çıkmış, bir türlü inmezmiş. Kalabalık toplanmış, nasıl indireceğiz diye düşünürken, biri çıkagelmiş: "Bulun bana bir testere, ben deliyi indiririm" demiş. "Nasıl indıreceksin?" "Siz bana bırakın." Getirmişler testereyi. Minaredeki deliye bağırmış. "Ulan ya in oradan, ya keseceğim minareyi!" Başlamış testereyi minarenin dibine sürtmeye; deli yukardan bağırırmış: "Aman ağam kesme şimdi iniyorum." Gerçekten inmiş de. pne... h Bugünlerde ilginç bir başka kitabı da okumaktayım: Günter WaMraff ın "En Atttakiler"i. Avrupa'nın kıtap listelennde ön yen alan bir kitap bu. Milyonlarca satıldı, satılryor, ödülter veriliyor yazanna... Wallraff ne yapmış? Bir Türk emekçisi gibi Almanya'da çeşitli alanlarda iş aramış, bulmuş, çalışmış. Başından geçenleri bir ses altcısı ile toplamış, akıcı bir anlatımla sunmuş okuıiara... Şöyle anlatıyor bu serüveni: "Bu rolü ilk kez 1974 yılında denedim. Görünüm açısından o zaman da başanlıydım. Beni annem bile tanryametmıştı... Bu ilk aşamada projenin adı 'Ali'ye teklaşma Denemelen' idi. Nedeni şu, bir Alman olarak bir Türk işçisinin duydukJannı, yaşadıklannı hiçbir zaman tam antamıyla kavrayamayacağımı bfflyotrtum. Baştma pervk geçirmem, onlann arasma kanşmam, buna benzer dış etkenler bunu pek değiştirmeyecekti. Yurtianndan kopanlmış otmalannın yanı stra işguçlerini sattklan, sağMdarmı yitirdHderi bir ütkBtopkjmununonlan d&amasnm eoküğini kjmse onlar gibi duyamaz." VVallrarf yiyecek çantasına yerteştirmiş gizli kamerasını, tatografını ve ses alma aracını, 'Ali' olarak iş yasamına katılmış. Ağır çaltşma koşullarına kendisini hazırlamış; örneğin düzenli spor yapmış, maraton koşucusu olmuş. . Kendisini bir Türk babanın Yunanistan'da doğan, dolayısıyla Turkçe bilmeyen bir cocuğu olarak tanrtmış. Girişmiş işe... "Kertdimi toplumdaki zayrflardan yana bir yazar olarak değil, zayrftardan bih olarak goruyordum. Kendi yaşamımda, dikkatieri üstüne çeken, oarbezesi olan biri değilim, oldukça sesstz bile sayılınm" diyor. "En Atttakiler'ın uyandırdığı geniş yankı, Türk isçilerinin sorunlannı ön plana getirmiştir. Bu gerçeklerle ilk kez karşılaşan Almanlar, belki de Türklere karşı eskisı kadar katı, acımasız davranamayacaklardır. Daha saygılı, hoşgorulü olacaklardır umudunda! 'En Alttakilerte Dayıoğlu'nun 'Geriye Donenlertni birlikte okumak çok daha ilginç oluyor Bir Türk, üstelik kadın yazar 'Geriye Donenler'm sorunlannı anlatıyor, bir Alman da, kendini Türk olarak tanrtıp, en ağır işterde catışmış bir AJman yazan da Aimanya'daki emefcçitenmizin çetin yaşam koşullarmdan çarpıcı örnekler vehyor... Bir milyondan çok ınsantmız VVallraff'ın çizdiği ağır koşullarda yaşıyor. Yine de çoğunlukla hoşnutlar durumlarından1 Horlanmak, ezilmek, yıkıcı bir çalışmanın ağırltğına karlanmak.. Geriye donenterin çoğu doriduğüne pişman yine de! Bu bir çelişki mi? Geriye dönenlerden biri şöyle konuşuyor: "Sevdim oralann yaşantısım. Serbest hayat var orada. Biidtğın gibi yaşıyorsun. Sekiz saat çalıştım mı işim bitiyordu. Dmlenip geziyordum geri kalan zamanı." VVallraff'ın krtabını okurfcen insan öfkeleniyor, üzülüyor, insanlarımızın bu denli ağır koşullarda yaşamasının sorumluluğunu birey olarak duyuyor. Ama o özgur yaşamı, o sıkı çalışma düzenini, o kazançlı günleri arayanlar, döndüklerine pişmanlık duyanlar da, özellikle genç kuşaklar arasında az değil... VVallraff'ın 'En Atttakiler'm beigesel bir çalışma olarak incelemek gerek. Bugüne dek hiçbir Türkün yapmadığtnı, bir Alman yazan yapmış. Bunu bir Türk yazan yapabilir miydi? Yapsa, dünyanın ilgisini bu denli çeker miydi? Sanmam. 'işte Batı uygar• *gv, işte Alman demokrasisıT diyor Wallraff. Yalnız Almanya'da dört ayda , iki mılyon satan bu kitapta sergilenen gerçekler çeşitli soruşturmala|ra konu olmuş, bu yüzden 'iyileştirme' girişimlerı başlamış. Bu da gerçekçi bir yazarın başarısı... Evet, 'En Alttakilort de, Dayıoğlu'nun 'Gerive Donenlertni de okumalı, el kapılannda ekmek parası kazanmak için yıllarca gençlıklerıni, güçlerini. güzelliklerinı kısacası insanlıklarını bozuk para gibi harcamaktan çekinmeyen yurttaşlarımızın durumunu, bir Alman yazarından dınlemelı. . Sonra da bir Türk kadın yazardan, o ülkelere gıdenterle geriye dönenlerin gerçek yasam öykülerinı ögrenmelı. Bu da bir çeşit yurttaşlık görevidir... UYANMAK Dostum Mozart I 3 ayda 3. basısı da tükenen bu kitabın: 4 basısı • çıktı Ederi: 800 lira Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu istanbul Cumhuriyet Gazetesi'nde 12 EylüVe Beş Kala adıyla özeti yayımlanan CÜNEYT ABCAYÜHEK açıklıyor dİZİSİllİn 10. kitabı DEMOKRASI DUR 12 Eylül 1980 Nisan 1980 Eylül 1980 ACI KAYBIMIZ Merhum Omer Lütfu Bey ve merhume Feride Hanım'ın oğulları, Türkân Özüer, Müjgan Gencer ve Savaş Akdik'in sevgili babaları. tlkay Akdik, Mustafa Gencer ve Bulent özüer'in saygıdeğer kayınpederleri, Çiğdem, Orkun, Atınç, Kıvan< ve Barış'ın biricik dedeleri ve Meserret Akdik'in çok kıymetli eşi Emekli ilköğretim müfettişlerinden . BUtün kitapçılarda KDV dahil 2530 Lira BlLGt YAYINEVt, Meşrutiyel Cad. 46/A ANKARA Tel: 31 16 65 31 81 22 SADRETTİN AKDİK 30 Mayıs 1986 günü vefat etmiştır. Cenazesi 31 mayıs cumartesi günii Fatıh Camii'nde kıhnacak ikindi namazından sonra ebedı istirahatgâhına tevdi edilecektir. Nlodern Egitim Fen ^Dersanesi İlhan Selçuk CAUŞANLARIN AİLESİ DEMİRÖREN ŞİRKETLER GRUBUNDAN TAHVİL SAHİPLERİNE DUYURU Banker Kastelli Menkul Değerler Anonim Şirketi aracılığıyla pazarlanan ve yatırımlan tamamlanmayan gayri faal Demirören Ham Yağ Fab. A.Ş. ve Marmara Gıda San. A.Ş. tahvillerının itfa tarihi tahvilin arkasında yazılı 7. madde gereğince 1987 yjhnda nihayete ermektedir. Marmara Gıda San. A.ŞInin 1987 yılında biımesi gereken tahvillerinden 73.000.000= TL. ve Demirören Ham Yağ Fab. A.Ş!nin 1987 yılında itfa edümesi gereken tahvillerinden 120.000.000 kalmıştır. Her iki şirketin tahvilleri itfa tarihinden ewel 1986 faizleri ile birlikte 79 aylık vadeli düzenlenen ve gerekli teminata haiz emre muharrer bonolarla grubumuza dahil aşağıda belirtilen şirketlerimiz tarafından satın alınacaktır. Satın Alacak Firmalar: İstanbul: Parda A.Ş. Okçu Musa Cad. 39/51 Arşimidis Han Karaköyİstanbul Tel.: 149 95 60149 98 83 Ankara: Milangaz Ankara Bölge Md. G.M.K. Bulvarı Onur İşhanı K. 2 No. 20 Kızılay/Ankara. İzmir: Osman Malak A.Ş. Sanayi Cad. No. 5 Bornova'İzmir. • 1 /kVCf REHBER • .^ SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL SSK'de emeklilik yaşı 10 Ocak 1986'da yürurluğe giren 3246 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'na Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesine İlişkin Yasa ile Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılanna kademeli oiarak yaş sının uyguiaması getirilmiştir. Yasa ile "Yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için sigortalının kadın ıse 20, erkek ise 25 yıldan beri sigorlah olması ve en az 5.000 gıin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunması" gerekmektedir. 3246 sayılı yasa, sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayının yanı sıra emekli olabilmek için belirli bir yaşı da doldurmuş bulunmak koşulunu da getirmiştir. Kademeli yaş sınırı u^gulamasını getiren yasanın yürurluğe girdiği 10 Ocak 1986'da en az 15 yıl (dahil) sigortalılık süresi bulunanlara yaş koşulu aranmaksızın "istekleri halinde yaşlılık aylıgı" bağlanacaktır. 10 Ocak 1986'da; "a) 10 (dahil)15 yıl sigortalılık süresi bulunanlara, kadın ise 41, erkek ise 46 yaşını, b) 5 (dahil>10 yıl sigortalılık süresi bulunanlara, kadın ise 43, erkek ise 48 yaşını, c) 5 yıldan az sigortalılık süresi bulunanlara kadın ise 45, erkek ise 50 yaşını, Tamamladıkları tarihten itibaren "istekleri iizerine emekli aylıgı" bağlanacaktır. Bu yaşları dolduranların, kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı bulunmalan ve en az 5.000 gün prim ödemiş bulunmalan gerekmektedir. Yaş sınırı uyguiaması 10 Ocak 1986 ile 31 Aralık 1989 arasın. da sigortaya giriş yapan kadın sigortalılar için 50, erkek sigortalılar içinse 55 yaşa yukselecektir. 1 Ocak 1990'dan sonra sigortalı bir işe ilk kez başlayan kadın sigortalılar 55 ve erkek sigortalılar 60 yaşın bitiminde emekli olabileceklerdir. Yaş sınırı tablosu: Siaortablık Prim EmcklHik Siresl (yıl) odeme yaşı Sifortara jiris Kadıı Eıfcek |uı say. Kaiın Erkek 20 25 5000 her yas her yaş 10 Ocak 1971 ve öncesi 15 3600 15 50 yaş 55 yaş 20 25 5000 41 yaş 46 yaş 11 Ocak 197110 Ocak 197E 15 15 3600 50 yaş 55 yaş 20 25 5.000 43 yaş 48 yaş 11 Ocak 197610 Ocak 1981 15 15 3.600 50 yaş 55 yaş 20 25 5.000 45 yaş 50 yaş 11 Ocak 19819 Ocak 1986 15 15 3600 50 yaş 55 yaş 20 25 5.000 50 yaş 55 yaş 10 Ocak 198631 Aralık 1989 15 15 3.600 50 yaş 55 yaş 20 25 5.000 55 yas 60 yas 1 Ocak 1990 ve sonrası 15 15 3.600 55 yas 60 yas Mjf l f | WtA7./:A7./.w]j • ^ı I ^v T h R C I " JA ÎSTEME YUBT ADRESLERÎ: KABGÛ SEBVİSt A.Ş BUROLABl ÎÇt MEF DERSHANESİ Beg lktagİST. TEL: l&O 54 SERENCEBEV ıeı & e Samim Lütlü (Ali Sirmen) KELEPCEU YAZILAR Kelepçeli [Yazılar ! Samim Lütfü (Ali Sirmen) Tekin Yaymevi Fiyatv 880 TL. (KDV dahil) Fiyatı: 800 lira, Çağdaş Yayınları, Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu İstanbul DEMİRÖREN ŞİRKETLER GRUBUNDAN TAHVİL SAHÎPJ.ERİNE DUYURU Banker Kasteri Metlkul Değerler Anonim Şirketi aracılığıyla pazarıanan'ancak işletme faaliyeti yanıtı kalan gayri faal Ankara Pazarları Süpermarketçilik İhracat İthalat San. ve Tic. A.Ş. tahvillerinin itfa tarihi tahvilin arkasında yazılı 7. madde gereğince 1987 yılında nihayete ermektedir. Ankara Pazarları Süpermarketçilik Ihracatİthalat San. ve Tic. A.Ş.nin 1987 yılında bitmesi gereken tahvillerinden 95.000.000r, j L k a l m ı ş t ı r . Bu şirfcÖ&Çtahvilleri itfa tarihinden evvel 1986 faizleri ile birfikte 79 aylık vadeli düzenlenen ve gerekli teminata haiz emre muharrer bonolarla grubumuza dahil aşağıda belirtilen şirketlerimizce satın alınacaktır. Satın Alacak Firmalar: İstanbul: Parda A.Ş. Okçu Musa Cad. 39/51 Arşimidis Han KaraköyIstanbul Tel.: 149 95 60149 98 83 Ankara: Milangaz Ankara Böige Md. G.M.K. Bulvarı Onur İşhanı K. 2 No. 20 Kızılay/Ankara. İzmir. Osman Malak A.Ş. Sanayi Cad. No. 5 Bornova/İzmir. Nüfus kâğıdıraı kaybettim. Geçersizdir. BEDRİ AKKOÇ Kitaplanmızı yerinizden değerine alınm. Tel: 345 10 79 Atatürk Yaşadı mı • Yaşayıp Görmek • Yazmak Yaşamak • Bayraklı Kapı • Anı Değil Yaşam • Suçumuz İnsan Olmak • Hiroşimalar Olmasın ve öteki kitaplannı OKT4Y AKBAL İMZA GÜNÜ fi TMİP APAYDIV Köy Enstitüsü Yıllan • Hem Uzak Hem Yakın • Akan Sulara Karşı • Hendek Başı ve öteki kitaplannı Bugün (cumarteei) 14.3017.30 arası YARGI ONUNDE SAVUNMA Abdullah Baştürk KDV dahil 2750 Lira Çağdaş Yavmlan, Turkocağı Cad. 39/41 CağaloğlutSTASBUL Dhanilhan Kitabevi'nde imzalayacaklar. Übanilban KiUbevi Bayındır Sokak 27, YenişehirAnkara, 33 14 22 ILAN ACIPAYAM ASLİYE HLTCLTi MAHKEMESİ Sayı: 985 459 Davacı Acıpayam Odurgalar kasabasından Mehmet oğlu Mehmet Dana tarafından davalı Mehmet kızı Akile Dana aleyhine açılan boşanma davasının mahkeraemizde yapüan açık yargılaması sırasında davalı adına çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğ edilernediği gibi davalının yapılan araştırmaya rağmen adresi de tespit edilemediğınden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup davalı Mehmet kızı Akile Dana'nın duruşmanın atılı bulunduğu 14.7.1986 günü saat 09.00'da raahkememızde hazır bulunması, gelmediği veya kendisini bir \ekille temsil etıirmediği takdirde HUMK'nun 377'nci maddesi gereğince yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verileceği ilanen lebliğ olunur. 20.5.1986 Basın: 21827 FERIT OGUZ BAYIR DÜŞÜN VE SANAT ÖDÜLÜ BU YIL ROMANA VERİLECEK Türk kültürüne ve sanatına katkılar getirmek amacıyla kurulan "Ferit Oğuz Bayır Kultur ve Sanat Ödülü"nün bu yıl " r o m a n " a verilmesi kararlaştırıldı. Vedat Günyol, Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Fakir Baykurt, Sami Karaören ve Emin özdemir'den kurulu seçici kurul 1985'te inceleme turüne verilen ödülün, 1986'da " R o m a n " a verilmcsini uygun buldu. 1986'da yayımlanan tum romanlar katılma koşulu aranmaksızın değerlendirmeye alınacak. Değerlendirme sonucu Köy Enstituleri"nin kunıluş vıldönümu olan 17 Nisan 1987'de açıklanacak, ödul bir törenle sahibine verilecek. Ferit Oğuz Bayır Duşun ve Sanat Ödülu: 150 BİN TL'dır. Ferit Oğuz Bayır Duşıin ve Sanat Odulü Yazmanhğı Değirmenyolu Cad. Kumrular Sk. No: 11 KüçukyalıIstanbul GALATASARAYLILAR 1 Haziran 1986 Pazar günü saat 10.00'dai PİLAVIMIZDA BULUŞALIM.