16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ŞUBAT1986 EKONOMt Geçen hafta RAHMtKOÇ Koç Holding Yönetim Kurulu Başkant. 1930 doğumlu. Robert Kolej ve Ingiltere'de London University'de eğitim gördü. Diplomasını Amerikan John Hopkins Üntversitesi'nden aldt. Meslek yaşamına 1958 yılında Ankara'da otomotiv grubunda başladı ve Uk yıllarda deneyimlerini geliştirmek üzere çeşitli düzeylerde yöneticilik yaptı. Rahmi Koç'un üst yöneticilik görevi 1970 yumda Koç Holding'in 7 kişilik lcra Komitesi'nin başkanlığtna getirilmesiyle başladı. Bir Rotaryen olan Rahmi Koç, 1976'da Istanbul Rotary Kulübü Başkanlığına getirildi. Koç ayrıca Hacettepe Ûniversitesi'nin 4 vakfında ve Amiral Bristol Hastanesi Direkturler Kurulu'nda görev yapıyor. dikkatli olmaktan geçmektedir. Bugün en önemli faktör nakit akışını doğru sağlamaktır, en az stokla, fabrikalann dunnası pahasına dahi olsa az stokla çahşmak mecburiyeti vardır. Bu şartlar alünda çok büyuk rakamlara mal olacak fabrikalar kurmak da fevkalade zor hale gelmiştir. Dolayısıyla netice şudur: Bundan böyle artık az sayıda, daha büyük boyutta fabrika kunılacaktır, daha modern teknoloji ve en gelişmiş teçhizat kullamlarak fabrikalar kurulacak ve rekabet etme gücü olacaktır.Hükümetler müsaade etse de aynı konuda beş fabrikanın birden kurulması mümkün olmayacaktır.. Bu degindiğ>niz tipte, dana büyük boyntln, modern teknolojiye uygun, daha büyük miktarda sermaye gerektiren fabrikaian kurarken yabancı ortaklarla birlikte hareket etmek gnndemde mi? CUMHURİYET/9 EKONOMDE DIYÂLOG M Dolar üzerine tahmin zorkiğu 1986'nın ilk ayı bitmesine karşın uluslararası döviz piyasalannda dolann önemli paralar karşısmda şu andaki düzeylerinde mi kalacagı yoksa daha da aşağdara mı çekUecegi sorusuna yanıt bulunamıyor. Uzmanlar Amerikan Dolan'nın ocak ayı içinde genellikle düşüş eğilimi içinde olmasına karşın istikrarlı bir gelişme göstermediğine işaret ediyorlar. Dolar örneğin hafta boyunca Ingiliz Sterlini ve Kanada Dolan dışında tüm sen paralar karşısında son güne kadar sürekli düşüş gosterdi. Özellikle Japon parası karşısında 1978'ten bu yanaki en düşük değerinden işlem görerek 190 yen sınırını zorlamaya başladı. Alman Markı karşısında ise 2.40'hk psikolojik limitin altına inmeyeceği görüşü yakm zamana kadar ağır basarken, hafta içinde dolar fazla bir paniğe yol açmadan 2.37 marka kadar geriledi. Yine Isviçre parası karşısındaki değerinin de nerdeyse 1 dolar eşit 2 Isviçre Frangı düzeyine gelmesi haftanın dikkati çeken başka bir gelişmesiydi. Dolann sen paralar karşısındaki bu kontrollü aşağı sürüklenişinin devam edeceği inancı iytce döviz piyasalanna yayılırken, son günde dolar birden yükselişe geçti. Dolar lngiliz parası dışında değer kazarurken, 2.39 marka, 2.02 isviçre Frangı'na ve 193 Yen değerlerine ulaştı. lngiliz Sterlini ise hafta içinde indiği 1.38 dolarlık en düşük değerinden haftanın son gününde 1.41 dolara kadar tırmandı. Bu gelişmeler karşısında çeşitli ekonomi k çevrelerde dolann izleyeceği eğri konusunda farkb görüşler savunulmaya başlandı. Bazı uz önceki dönemde içe dönük, kapalı bir ekonomide çalışıyor, ne yaparsak satıyor, iyi para kazanıyor ve gelişigüzel fabrika kurarak her türlü malı yapmaya yöneliyorduk. Yapılan hatalan da enflasyon örtüyordu. Şimdi iç talebin kısıldığı ve dışa açılmanın başladığı bir devirde, yapılan hataların kolay silinmeyeceği bir dönemde yatınm karan alırken çok daha ciddi düşünmek zorundayız. KOÇ Efendim, yabancı ortağın yüzde 90'nı gözünü Türk piyasasına dikmektedir, yani senede 1000 dolar kişi başına geliri olan 52 milyonluk mahaili piyasayı hedef almaktadır. Oysa bizim yeni yaptığımız veya tasarladığımız son yatırımlarda ihracat hedefi ön plana ahnmaktadır. Burada yabancı sermaye ile gerek teknoloji alırken yahut onları ortak ederken bir menfaat çelişmesi onaya çıkmaktadır. Bazı yabancı sermaye kendi giremediği veya boykot edildiği pazarlara girmemize izin vermekte fakat bizim esas üzerinde durduğumuz ve istikrarlı pazarlar olan Batı Avrupa ve Amerika'ya girmemize sureti katıyede musaade etmemektedir. O bakımdan orada bir sıkıntı vardır.. Siz gelecegin güvenilir ve istikrarlı pazarian olarak Batı pazarlannı görüyorsunuz.. KOÇ Behemehal, behemehal. Orada da tabii rekabet çok kesiftir, fevkalade "sofistike" mala ihtiyaç vardır, servisi, parçayı, bakımı da beraberinde götürmeniz lazımdır. O piyasalarda bizim kendi markamızla yaptığımız mamullerle rekabet etmemiz mümkün Dolar (döviz alış) Subatj 21 W "â S T| manlar 148 milyar dolarla 1985'te rekor düzeye çıkan dış ticaret açığırun dolan güçten düşürdüğünü bütçe açığı sorunun hâlâ çözümsuz kaldığım ve bu nedenlerle Amerikan para birikiminin genellikle aşağı iniş eğiliminde olacağını öne sürüyorlar. Kimi uzmanlar ise son günlerde dolann değer yitirişine yönelik güçlü bir direniş ortaya çıktığına işaret ederek, piyasanın önümüzdeki haftadan itibaren dları yeniden yukan zorlayacağını savunuyorlar. Dolann dışardaki değer yitirişi Türk Lirası 'na da büyilk ölçüde yansıdı. Merkez Bankası hafta başında 584.45 TL olan dolann döviz alış kurunu hafta içinde 581.05 TL'ye kadar düşürdü. Ancak son günde dolar kazarunca Merkez Bankası'da alış kurunu yeniden 583.05 TL'ye çıkardı. Batı Alman Markı da haftanın beş gününde toplam 335 kunış değer kazandı ve 244.35 TL'ye kadar tırmandı. Son günde ise 244 TL'ye düşürüldü. Serbest piyasa diye bilinen Tahtakale'de ise dolar dün 612 liradan alıcı buldu. OcaK Yatıruıı kararlarmı rahatlıkla verdiğimiz dönem geride kaldı Sayın Koç, ben size Uk olarak Tttrk ekonomisinin ve Türk sanayünin 1970'İerin sonunda vardığı tıkanma noktasında gündeme gden dışa açılma ve diınya ekonomistyle bütünleşme tercihi konusunda bir sorn yöneltmek istiyonım: Sizce bu tercib bir zonınluiuk haline gelmiş miydi 1970'li yülann sonunda? KOÇ 1970'li yıllann sonunda Türkiye'nin dışa açılması, bu yönde bir şeyler yapması zonınlu hale gelmişti; çünkü ekonomi tıkanmıştı, dövizi yoktu, ihracaü 2.5 milyar dolar tutarken yalnızca petrole ödenen para 3.5 milyar dolar civanndaydı. Türkiye'nin ilanihaye borç parayla hayatını idame ettirmesi mümkün değüdi ve gerek Türkiye'ye borç veren bankalann zorlaması gerekse hükümetin bu fıkri benimsemesi Türkiye'nin dışa açılmasına neden oldu. Bu şarttı, çünkü Türkiye Ortak Pazar'a, AET'ye bir yerde angajeydi ve Ortak Pazar'a girme şartlanndan biri de Türkiye'nin zamanla dışa açılmasıru öngörüyordu. Kaldı ki dünyadaki trend de bu yöndeydi ve komünist Çin bile kendini yavaş yavaş dışa açmak mecburiyetinde kaldı... Siz bir sanayici olarak <U bu ihtiyacı, dışa açılma ihüyacını hissediyor rnuydnnuz o döncnıde? Efendim ben de yaünmlar konnsnna deginmek istiyordum. Görebildigim kadanyla Türk özel sektör sanayii 196O'lı ve 1970'li ydlardaki yatınm hevesini, yatınm coşkusunu son yıllarda bulabilmiş degil. Sizce, özel sektörun yatınm bevesini sınırlayan başlıca etkenler neler? KOÇ Şimdi efendim eskiden ıçe dönük, kapalı bir ekonomide çahşıyordunuz, ne yaparsanız satıyordunuz. Daha evvel de söylediğim gibi "albenisi"ve rekabet gücü olan mal yapmaya lüzum yoktu. Dolayısıyla fabrikalar gelişigüzel planlanıyordu, her türlü malı yapmaya eğiliyorduk. Yaptığımızı da hakikaten satıyor ve iyi de kâr ediyorduk... Sanınm o dönemde yatınm kararlan çok daha kolay verilebiliyordu... KOÇ Fevkalade kolay veriliyordu ve yapılan yanlışlıklar da telafi oluyordu.. Yani sistemin bünyesi içinde hatalar örtülebiliyordu. KOÇ Bu patırtı içerisinde, bu rahat ve bol para kazanma devrinde hatalar kolaylıkla kapanıyordu. Dünyaya açıldığımız ve i ç t e talebin kesildiği bir devirde yapılacak yatınmların çok iyi düşünülmesi, yapılacak hataların kolay kolay silinmeyeceğinin bilinmesı gerekiyor. Bütün bunları düşünerek dikkatli ve planlı hareket etmek zorundayız, bilhassa teknolojiyi iyi seçmek durumundayız. Şimdi biliyorsunuz 1970'li yıllardan 198O'li yıllara geçerken bir defa bir nefes alma, konsolide olma, darboğazları giderme, eskiyen makineleri yenileme dönemi vardı. O devri geçirdik. Bugün mevcut kapasitenin yüzde 5560'ını kullanıyoruz ve yavaş yavaş yeni yatınm dönemine gelmiş bulunuyoruz. Tabii burada talebin kısılmış olması, yüksek faizlerin bize varlık teraküm ettirmemesi, halka açık şirketlerin kârlannın yüzde 50'sini dağıtılma mecburiyeti var. Bunları üstüste koyduğunuz zaman fazla bir para kalmıyor yatırıma.. Efendim ben de o noktaya deginmek istiyordum, bugün görebildigim kadar Türk Lirası degeriyk bir yatırımın mali portresi, rakamlan çok büyümüş durumda. Aynca mevcut operasyonlan mevcut işleri sürdiirmenin parasal gerekleri enflasyona paralel olarak artıyor. Butun bunları düşanürsek yeni ve büyük yatırımlara girişecek bir yatınm fonu yaratabiliyor mu sanayi? KOÇ Biliyorsunuz eski devirde negatif faiz uygulaması vardı, dolayısıyla döner sermaye ihtiyacınız yoktu, ne kadar borçlansanız o kadar kârhydınız, enflasyon bütün hatalan kapatıyordu. Şimdi vaziyet tamamen değişmiştir, kaynak birikimi fevkalade yavaş ve Ulagay sordu, Rahmi Koç yanıtladu Yabancı sermaye gözünü öncelikle 52 milyonluk Türkiye pazanna dikmekte, kendi girdiği pazarlara bizi sokmak istememektedir. Bu bakımdan bizim dışa açık olarak düşündüğümüz yatırımlarda yabancı sermayeden teknoloji almamız veya ortaklık kurmamız kolay olmamaktadır. değildir, ancak oradaki büyük dağıtım yapan fırmalann bize vereceği markalan malın üzerine koyarak satmamız mümkündür ki bu da olabilir, olmaz diye bir şey yok. Ancak bu biraz zaman alacaktır, bunu iyi planlamamız lazımdır. Efendim bundan sonra girişilecek, sizin belirttiginiı gibi büyük ölçekli, ileri teknoloji içeren. dış pazara yönelik yatınmlardan söz cttigimiz zaman sektör bazında hangi alanlar akla gelebilir? KOÇ Şimdi yabancı sermaye ortak olacak ise onların ürettiği mamullerin ara malını yapan fabrikalar bence önem kazanacaktır. Onun dışında turizm yatınmlan Önem kesbedecektir. Madencilik ve istihraç yatınmlan, madenden elde edilen ürünlerin satılmasına dönük yatınmlar ve tabii gıda mamulleri. Gıda mamullerinde iyi bir teknoloji alırsak ihracat yapma şansımız çok olabilir.. Otomotiv sektörünü nasıl görüyorsunuz? KOÇ Otomotiv mamullerinin geleceği konıma derecesine bağlı. Eğer koruma derecesi çok düşerse otomotiv sanayünin bu adetlerle ayakta kalması mümkün değildir. Eğer mevcut koruma devam ederse iç piyasaya mal yapan otomotiv sanayünin dış pazarlara yan mamul ve parça yapması kolaylıkla mümkün olabilir. Nitekim biz bazı fabrikalarımızda bunu şimdiden yapıyoruz.. Sayın Koç, sizin soykediklerinizdea anladıgım kadar sanayiide gelecek giderek daha büyuk fabrikaian, daha büyük üniteleri gerektiyor. Bu arada son yapılan yasal duzenlemeyle mali güçlük içindeki firmaların devralınması için getirilen kolayhklar var. Bunu sanayinin yeni yapıya kavuşma surecinde önemli bir imkân olarak göriiyor musunuz? KOÇ Efendim bu çok enteresan bir karardır, daha evvel ahnmış olsaydı çok daha iyi olurdu. Bugün hakikaten hastalanmış görünen bazı şirketler bu derece hastalanmadan başka şirketler tarafından birleşme şekliyle, füzyon şekliyle, devralma şekliyle iyileştirilme imkânı, tedavi imkânı bulacaktı. Fakat gene de geç değildir. Göreceğiz, önümüzdeki dönemde birçok büyük şirket aynı sahada veya başka sahada çalışan küçuk ve hasta şirketleri bünyesine dahil edecektir. Bu şekilde daha buyuk, daha sıhhatli, daha rasyonel çahşabilen şirketler meydana gelecektir. Bu trendi Avrupa'da ve Amerika'da uzun süredir görüyoruz, TUrkiye'de de başlamış olması sevindiricidir. Siz kendi bünyenizde de bunu düşünüyor musunuz? KOÇ Biz kendi bunyemizde buna benzer operasyonlar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bugün personel fevkalade pahah bir unsur haline gelmiştir, dolayısıyla bu rekabet devrinde çok az adamla büyuk iş idare etmek zorunlu hale gelmiştir. Nitekim biz de kendi bünyemizdeki şirketlerin bazılarını birleştirerek ve birleştirme çalışmaları yaparak bu gelişmeye uymaya çahşıyoruz. Artık gruplann bünyelerindeki şirket sayısının çokluğuyla övündükleri dönem sanınm geride kalmıştır, bünyede 100130 şirket yerine sağlıklı 3040 şirket bulundurmak daha akıllıca bir seçün olabilir bugünün şartlarında. İ970'lerin sonunda Türkiye'nin dışa açılması zonınlu hale gelmişti ve biz de sanayici olarak bu ihtiyacı hissediyor, hükümete bu yolda telkinde bulunuyorduk. Bugün "ne yaparsan, kaça yaparsan yap, yeter ki ekseriyeti Türkiye'de yapılsın" zihniyeti ve kapalıekonomi devri bitm'ış, Türk sanayii de fevkalade ciddi adımlarla kendini değişen şartlara uydurmustur. KOÇ Biz bu ihtiyacı hissediyorduk ve hükümetlere zaman zaman o mealde telkinlerde bulunmuştuk, kapalı ekonominin Türkiye'ye hiçbir zaman fayda getirmediği, dışa açılmak lazım geldiği şeklinde tavsiyelerde bulunmuştuk. Şimdi efendim Tttrk özel sektör sanayii biliyoruz ki öncelikle iç pazara dönük bir yapı içinde kuruidu ve bilahare dediginiz gibi zorunluluklann gerektirdigi noktada dışa açılma ihtiyacını hissetti. Ancak 1980'den bu yana uygulanan dışa açılma ve diinya ekonomlsiyle bütünleşme politikasına özel sektör sanayii ne ölçude uyum saglayabildi, adapte olabüdi ve bu siireç içinde ne gibi sorunlaria karşıiaştı? KOÇ Şimdi geçen devredeki hükümetlerin sanayileşme politikası "ne yaparsan yap, kaça mal olursa oisun, yeter ki ekseriyeti Türkiye'de yapüsın" şeklindeydi ve kapalı ekonomiye dönük çalışıyorduk. Tabii bu şekildeki bir sanayileşme politikası "sofisüke" olmayan malı, yani kaba malı çok pahalı fiyatlara malediyordu. Halbuki 1980'den sonra kendimizi içinde bulduğumuz yeni atmosfer gayet güzel yapılmış, albenisi olan malı rekabet kaldınr fıyatlarla dünya piyasasına satmamızı gerektiriyordu. Kanaatimce Türk sanayii fevkalade ciddi adımlarla ve çok çalışarak bu birdenbire değişen şartlara elindeki imkânlar ölçüsünde kendisinı uydurmustur. Tabii daha avantajh olduğumuz tekstilde bu Uk olarak kendini göstermiş, ondan sonra yavaş yavaş diğer sanayi dallarına da sirayet etmiştir. Bugün biliyorsunuz sanayi mallan aşağı yukarı ihracatımızın yüzde 77'sine kadar çıkmıştır. Bu bence çok enteresan bir gelişmedir ve kısa sayüabilecek bir sürede gerçekleşmiştir. Tabii sanayi mamullerimiz daha ziyade Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine ihraç ediliyordu ve rekabet gücümüzün olduğu tekstil ürünlerini de gelişmiş Baü ülkelerine, Avmpa ve Amerika'ya sevkediyorduk. Yalnız oralarda da maalesef kota uygulamasıyla karşı karşıya geldik.. Korumacı eğilimlerie karşılaştık. KOÇ Evet, korumacıhk çıktı karşımıza.Bununla birlikte zannediyorum ki bizlerin ve politikacıların iyi cahşmasıyla bu kota ve tavan sırurlamalarmdan, tahditlerinden de kurtulabilece|iz... Yani siz bir sanayici olarak Türk sanayünin dışa açılma polifikasına uvum surecinde ümitvar adımlar attığını savunuyorsunuz... KOÇ Evet. Tabii ihracat bir gunden bir gune kolaylıkla olmaz. İhracat dış piyasalarda tanınmakla, yerleşmekle, itimat telkin etmekle, malı zamanında vermekle ve devamlılık sağlamakla olur, yani bu konuda bir geçmişimizin olması lazım. Yoksa dıinyarun her tarafından mal ithal etme imkânına sahip ülkelere birdenbire, gun aşırı girmek fevkalade zordur. Bilhassa bakım ve servis isteyen mamulleri satmak daha da zordur... Haftanın ilk gününe hem dış borsalarda hem de Kapalıçarşıda yüksek değerlerle giren altın son gunde değer kaybına uğradı. Pazartesi günü Londra Borsası'nda 358 dolara, Frankfurt ve Hong Kong borsalannda da 361 dolara kadar fırlayan altının 31.1 gramhk onsu cuma günü 349 dolara geriledi. Böylece altının haftanın ilk gününe kıyasla toplam değer kaybı yaklaşık 9 dolara ulaştı. 1985 yılına ilişkin rekor düzeydeki ABD dış ticaret açığırun dolar üzerinde baskı kurmasıyla altın fiyatlan salı günü indiği 353 dolarlık değerinden hızla yeniden 358 dolara doğru tırmandı. Ancak altının bu ürmanışı kısa ömürlü oldu ve bilinmeyen bir nedefrie tüm borsada hızlı bîr "altını elden çıkarma" dalgası yaşandı. Bu dalga sonucu altın fiyatlan borsalarda 9 dolara varan düşüşler gosterdi. Altının Altını elden çıkarma dalgası 46.750 «.500 Cumhuriyet Altını I Subal 31 29 dışardaki hızlı düşüşü Kapalıçarşı fiyatlanna tam yansıtılmadı. Cumhuriyet altını dışardaki 9 dolarhk duşüşe karşın sadece 200 lira aşağı indi ve dün Kapalıçarşı'da 46 bin 300 liradan işlem gördü. 24 ayar külçenin gramı da hafta başında 7050 liradan satılırken, dün 6050 liraya indi. Ocak önümüzdeki dönemde büyük şirketlerin küçük ve hasta şirketleri bünyelerine dahil ederek daha büyük, daha sıhhatli, daha rasyonel şirketler meydana getirdiklerini göreceğiz, Bugün personei fevkalade pahalı bir unsur haline gelmiştir ve bu rekabet devrinde çok az adamla büyük iş idare etmek kaçımlmaz olmuştur. NELER OLDU? Merkez Bankası'nın altın rezervi 225 milyon dolar değerlendi Merkez Bankası, altın mevduaüaraun değerini yükselterek resmi ons fiyatını 216.65 dolardan 277.95 dolara çıkantı. Merkez Bankası yetkilileri, bu düzenlemeyi uluslararası piyasalarda altın fiyatlanndaki artış nedenıyle yaptıklannı belirttiler. Böylece Merkez Bankası'nın 1985 yılı içinde 805820 milyon dolar arasında bir değer veren altın mevcutlan, 1986 yılından itibaren 1 milyar 40 milyon dolar,dolayında bir değere artınlmış oldu. 1986 yılı için belirlenen yeni altın değeri de rezervlerde kâğıt üzerinde 225 milyon dolarhk bir artış meydana getirmiş bulunuyor. 277.95 dolarlık yeni altın değeri sonucu, 24 Ocak 1986 itibanyla Merkez Bankası'nın alun mevcutlan 810.5 milyon doi lardan 1 milyar 39.8 milyon dolara yükselmiş oldu. (ANKA); Elmisyon hacmi 24.6 milyar daraldı ANKARA 1724 ocak tarihleri arasındaki hafu içinde piyasadan 24.6 milyar lira çeken Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını sertleştirdiği gözleniyor. Piyasadan son hafiada yapılan para çekimi sonunda, yılbaşında 1 trilyon 365.2 milyar lira düzeyinde olan para miktan toplam 97.1 milyar lirahk bir daralmayla 1 trilyon 267.9 milyar liraya düşmüş oldu. Geçen yılın eş döneminde piyasadan çekilen para miktan 61.5 milyar lira olmuştu. Piyasadaki para miktannı kontrol amacıyla bankalar kesimi ve genelde kamu kuruluşlanna yönelik kredilerini kısıtiayan Merkez Bankası yılbaşından 24 Ocak tarihine kadar kendi kaynağından Hazine'ye toplam 107.7 milyar lira sağlaması sonucu Hazine kısa vadeli avans miktan 913.4 milyar liraya yüksekilmiş bulunuyor. Böylece Hazine'ye, Bütçe finansmanı için sağlanan destek, piyasadaki para miktannın yüzde 72'sine eş bir değere ulaştı. (ANKA) T.M.M.O.B. GEMİ MÜHENDİSLERİ ODASI 30. GENEL KURUL ÇAĞIRISI Odamız 30. Genel Kurulu aşağıdaki gün ve adreslerde yapılacaktır. Üyelerimize duyıuulur. 29. Dönem Yönetim Kurulu Çoğunluk sağlandığı takdirde 15/1621986 günü oda merkezinde çoğunluğa bakılmaksızın 2221986 günü saat 10.00 Reks Düğün Salonu Sıraselviler Cad. No: 69/2 Taksim ve 232.1986 günü saat 10.00 Gemi Mühendisleri Odası FINDIKLI GÜNDEM: 1. Gün 22.2.1986 1 Açılış 2 Başkanlık Divanı seçimi 3 Saygı duruşu 4 Çalışma raporlannın okunması ve görüşiümesi a) Yönetim Kurulu çalışma raporu b) Saymanlık raporu c) Denetleme Kurulu raporu d) Onur kurulu raporu 5 Yönetim ve Denetleme Kurulunun aklanması 6 1985 Yılı Bütçe Tasansı'nın göriişülmesi ve karara bağlanması 7 "Serbest Meslek Mensuplan ve Büro Tescil Yönetmeliği" ve "Mesleki Uygulama ve Asgari Ücret Esaslan Yönetmeliğj"nin görüşülüp onaylanması. 8 Öneriler ve dileklerin görüşuknesi 9 Oda organlan için adaylann belirlenmesi a) Yönetim Kurulu b) Denetleme Kurulu c) Onur Kurulu d) TMMOB Yönetim Kurulu e) TMMOB Genel Kurulu 0 Türk Loydu Vakfı Genel Kurulu 2. Gün 23.2.1986 10 Seçimler ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI 30. OLAĞAN GENEL KURUL ÇAĞRISI Odamız 30. Olağan Genel Kurulu 15 Şubat 1986 Cumartesi gunü saat 10.00'da oda lokalinde (Ihlamur Sokak 10/1 YenişehirAnkara) yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde Genel Kurul 22 Şubat 1986 Cumartesi günu &aat 10.00'da Bayındırlık ve tskân Bakanhğı konferans salonunda (Necatibey Cad. No: 63 YenişehirAnkara) çahşmalarına başlayacaktır. Delegelerimizin oda kimlik kartıyla birlikte katılmasını rica edcrün. Saygılanmızla. 29. Dönem Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1. Gün: 1 Açüış ve Başkanlık Divanı seçimi 2 Saygı duruşu 3 Anıtkabir'e çelenk koyacak kurulun seçimi 4 Oda Başkanı'nın konuşması 5 Konuklann konuşması 6 Komisyonlaruı seçimi 7 Çalışma ve denetleme raporlarımn okunması ve göriişülmesi 8 Aklama 9 Komisyon raporlarımn gcrüşülmesı 10 Dilek ve öneriler 11 Seçime katılacak adaylann belirlenmesi. 2. Gnn: 12 Seçimler (Oda lokalinde) a) Oda Yönetim, Denetim ve Onur Kurullan b) TMMOB Yönetim, Denetim ve Onur Kurulu adaylan c) TMMOB delegasyonu. TMMOB Sanayici bugün artık ileri teknotojlye ve gerekli biiyüklüğe sahip, dış rekabet şansı olan yatınmlara yöneliyor. Bu bakımdan sanayicinin başhca isteği hükümetin sanayileşme ve dışa açılma politikasında yeni zikzaklar çizmemesi, bugünkü politikalann sürekliliği konusunda sanayiciye güvence vermesidir. Efendim Türkiye özellikle 1980'den sonra ekonomisini dışa açarken beili bir politika izledi, adım adım beüi bir yolda Uerledi. Siz bu izieoen dışa açılma yöntemini nasü degeriendiriyorsunuz? Aynca Türk sanayünin bu poiitikalara daha iyi uyum sağlayabilmesi için ne gibi önerileriniz var? "Şöyle bir yol izlemcUyiz" diyebiliyor mu&unuz? KOÇ Bir defa sanayünin dışa açılması, gerekli yatınmlan yapmasına, gerekli teknolojiye sahip ve gerekli büyüklükteki kuruluşlan zamanında gerçekleştirmesine bağhdır. Biliyorsunuz bir projeyi kâğıt üzerindeki safhadan mal üretme safhasına getirene kadar üç sene, üç buçuk sene gibi bir zaman geçiyor. Bu devrede sanayünin, sanayicinin özellikle erain olması gereken hususlardan bir tanesi hükümetin yeni sanayileşme ve dışa açılma politikasında zikzak çizmemesidir. Bu bizi en çok düşündüren konudur. Yeniden yatınmlara başhyonız ve bu sefer dışa açık olan tip yatınmlara giriyoruz, kendimizi gene eskisi gibi bir durumda bulmamak için nefaseti olan mallan üretmeye, maliyet avantajımız olan kısımları burada yapıp.rekabet edemeyeceğimiz kısımları ithal etmek suretiyle üretece|imiz bir malı dizayn etme yoluna gidiyomz. Şimdi burada hükümet politikası tersine dönerse, yani değişirse kendimizi çok zor durumda buluruz. Bence sanayicinin üzerinde dunnası gereken ve ona teminat verilmesi gereken en önemli konu budur.. Yani siz bir zaman perspektif i içinde bu politikaiann sürekliliği ni görmek, bundan emin olmak istiyorsunuz? KOÇ Evet, bu olduğu takdirde zannediyorum ki, sanayi kendini kolaylıkla yeni iklime ahştırabilir ve rekabet gücü olan mallan üretmeye doğru gider.. ' Yani dış pazariarda da rekabet etme imkftnı olan maJlara.. KOÇ özellikle dış pazariarda.. ~ ' ' '"" " ' " " <LJ."SM«.'«W"J."9«\WeW . Döviz tevdiat karşılık faizleri Merkez Bankası, döviz tevdiat munzam karşılıklanna şubat ayında uygulanacak faiz oranlannı belirledi. Merkez Bankası uluslararası para piyasalarındaki gelişmeler doğrultusunda, Amerikan dolan karşıhklanna uygulanacak faiz oranını yükseltti. Döviz tevdiat munzam karşıhklanrun şubat ayındaki faizi yılhk olarak Amerikan Dolan için yuzde 7.7/8, Alman Markı için yüzde 4.1/2 tsviçre Frangı için yüzde 4, Japon Yeni için yüzde 6, Ingiüz Sterlini için yüzde 1Z5/8, Kuveyt Dinan için yüzde 7.1/4, Fransız Frangı için yüzde 16.1/4 olarak belirlendi. (ANKA) Almanya'daki işçilerin kredi hakları Federal Almanya'daki Türk işçilerinin "yapı tasarruflanndan kaynaklanan kredi haklan"nın Türkiye'ye transfer edilebilmesi konusu kesinleşti. Türkiye ile Federal Almanya arasında yapılan uzun görüşmelerden sonra hazırlanan yasa dün Alman ikinci meclisi olan Eyaletler Meclisi'nde kabul edildi. 31 Aralık 1993 yıhna kadar yürürlükte kalacak olan bu yasaya göre Aimanya'daki Türk işçileri, yapı tasarnıf hesaplanndan Türkiye'ye 60 bin marka kadar tnesken kredisi götürebilecekler. Kredi hakkını kullananlar, daha sonra vazgecerlerse, borcu geri ödemek şartı ile Almanya'da kahnak hakkını kaybetmeyecekler. Kredi kullananlann eş ve çocuklannın Almanya'da kahna hakları da kaybolmayacak. Sadece krediyi kullanan kişi, 4 yıl içinde dönüş yapacak. Yapı kredisi Türkiye'de ilgili bankaya transfer edilecek ve Türkiye'de kullanılmaya başlandığı gündeki kur üzerinden Türk lirasına çevrilecek. TEŞEKKÜR Eşim Şadiye Mavi'yi yeniden sağlığına kavuşturan Cerrahpaşa Kadın Doğum Servisi'nin müşfik insanı tSTANBUL TEKNİK ÜNtVERSİTESÎ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 1887 sayılı dıploması kaybolan tnsaat Fakaltesi 19491950 haziran dönemi mezunlanndan Muhittin Özdirim'e duplicat diploma verileceği, bu husustaki yönetmeliğin 6. maddesı uyannca ilan olunur. •MMMMvfMr «Btgrt EJm Öjretım El«manla;ı Doç. Dr. VtLDAN OCAKa ve onun yardımcılan Dr. FAHRİ ÜÇER, Dr. Fatma TULUNOĞLU, Dr. Işık AYDINLI, Dr. Serpil BOZKURT ile Hemşire Semra ERTAN, Guler MEÇO, Necla SUNGUR'a teşekkür ederiz. Karadeniz tütünü piyasaya hazır Karadeniz bölgesi 1985 ürünü ekici tütün piyasası 4 şubat sah günü Samsun'da Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemuçin tarafından açılacak. Üreticüer, farkh fiyat teküf eden; tüccar ile tekel arasında seçim yapamıyor. Tüm bu geüşmelere karşın, sah günü piyasada tüccann 4.5 mil; yon kilo dolayında tütün alması bekleniyor. Tüccann ahm yap; tığı tütünler, yörede yetiştirilen en kaliteü tütünlerden oluşuyor.' (THA) Serjıs 1 Tl ŞutHt 1986 dört boyut sanat gateria CAD i<»4. ?ı CACOtBOSfAN 556 99 78 SUNGUR MAVİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear