Catalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER cumhunyetın varhğını tehlıkeve sokacak kertede eyleme geçmesı yuzunden, başansızlıkla sonuçlanmasaydı, tek partılı rejunden çok partılı rejune daha o zamanlar geçmış ve şundıye değın bu doğrultuda çok yol almış olacaktık Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nın uçuncu dönemını açarken Atatürk'un yaptığı konuşmadan, söz etmekhğımın nedenı budur Çünku aktardığımız alıntıda o, gunumuzun dılı ıle"Turkıye Buyük Mıllet Meclisi (yanı demokratik parlamenter yasam) Türk ulusunun yuzyıllar suren arayışlannın özü ve ulusun kendı kendısını yönetme bdmcının canlı sımgesıdır" dıyerek parlamentoya olan ınanç ve saygısının nedenını açıklamıştır O' na göre, devlet yonetunınde esas, demokratik siyasal yasamdır. Bu nedenledır kı Ataturk, başta 1924 Anayasası olmak uzere bütun yasalan ve özellıkle Yurttaşlar Yasası'nı, ötekı devrım yasalannı ve yenı devletın çağdaş yasalar La donanımını, Terasılcıler Mechsı, Danışma Meclisi ya da Kurücu Meclıs gıbı olağandışı Meclıslerle değıl, normal parlamento çahşmalanyla oluşturmuştur 1924 Anayasası oluşturulurken, Turkıye Büyuk Mıllet Mechsı'nde geçen ateşlı gönışmeler ve kımı zaman çok şıddetlenen tartışmalar, TBMM Tutanak Dergılen'nde yazıhdır ve söyledıklenmızın kanıtıdır • •• Şunu da anımsatmak gerekır kı, Ataturk gıbı tnonu de kendi iktidar doneminde ülkeyı hıçbır zaman parlamentosuz bırakmadı ve parlamenter çalışmalann asken mudahalelerle kesıntıye uğratılmasına ızın vermedı Burada Albay Talat Aydemır'ın 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 ıhtılal gırışımlerını buyuk bır yureklıhk ve polıtık manevra yeteneğı ıle başansızlığa uğratan Başbakan tsmet İnonu'nun azıh muhalıflen de ıçınde olmak uzere Meclıs'te butun partılere mensup mılletvekıllen tarafından dakıkalarca ayakta alkışlandığını da anımsayalım Kımılerınce "lcra kuvvetini guçsuzleştirdi" dıye eleştırılen 1961 Anayasası'na gore, ıktidarda ve koaJısyon hukumetımn başında bulunan İnonu'nun ana>asal yetkisi bu ayaklanmayı bastırmak için yeterlı olmuştu. Bır de şımdı "kuvvetii icra Ukesini benımsedigj" söylenen 1982 Anayasası'na göre tek başına çoğunluğu sağlayarak iktidara geçen partinin başkanı ve devletin Başbakanı olan zatı dınleyehm 17 Ocak 1986'da TV'de yayımlanan basın toplantısında Cumburiyet Gazetesi'nın Ankara Temsılcısı Yalçu Dogan, Başbakan'a soruyor "Bugunku sıyasal rejım, kıtlelenn ağırhklannı polıtıkaya koymalannı en gellıyor Sızın demokrasi anlayışınız bundan yana mı, değıl mı 7 Bu ınsanlar seslerını nasıl duyuracaklar 1 '" Özal'ın yanıtı şoyle "..Kamu kurumu nıtehgindeki kunıiuslar, sendikalar ve bunnn yanında demekler anayasanın dışında, memleketın her çeşıt meselesinde fikir beyan etmeye baslarsa, bu bizi 12 Eylul öncesinin anarşisine goturur. Ama zamanla Tarkiye daha dikkatli bir şekılde yunıtalnrse bu anayasa, bu kanunlar degişir..." Göruluyor kı, butun yetkılı ağızlarda dolaşan şey, 12 Eylul öncesıne dönuş tehdıdı' Guneş Gazetesı'nden Guneri Cıvaoflu soruyor "Bugün bu rejıme tam anlamıyla demokrasi dıyebılır mısınız'' 2%9 sayılı kanunun dördüncü bendını(4) ıçınıze sındırerek uç yıl daha görevınıze devam edebılecek mısınız''" İktidar partısının başkanı ve devletın Başbakanı bu soruva da şöyle yanıt venyor "...O maddenın değışürilmesını ben sahsen arzu edı>onım (...). Ancak ıfade edeyim ki, biz anayasanın geçici dorduncu (5) maddesinı veya maddelennden berfaangi birini degıştırme gucune sahıp defiUz. Bu pariamentodan bu mesele çıkmaz. Bız de muaffak olamayacagımız bir ıse girmeyiz." Parlamentoda çoğunlukta bulunan iktidar partısının başı, Başbakan, kendısının ve parlamentonun bu aczını Türk halkı karşısında açık açık ıtıraf ederse, bu rejıme ne denır 7 Adını sız koyunuz Başbakan burada Cumhurbaşkanı'nın yetkılerını ve referandum olasıhğını anımsatıyor Açıkçası, "Cumhurbaşkanı ıstemedıkçe bu ış olmaz" demek ıstıyor Şu halde anayasal kavram olarak "kuvvetii ıcra" denılırken, siyasal partıler hahnde orgutlenmiş Turk ulusunun temsilcilennden oluşan parlamentoya dayalı hukumetin kuvvetı degil, 12 Eylul mudahalesınin esen olan anayasadakı kurallara dayanan Cumhurbaşkanı'nın, yanı tek kışinın ıradesı onumuze dikiliyor ve bu da Ozal hukumetinin çok isine gelryor. Sonra da bizkrden, "Oh, oh, çok şukur, artık demokrasiye kavuştuk" diye sevinıp yazmanuz bekkni>or. Hey gıdı dunya' Bız yıne demokrasi arayışını surdureceğız (lj Sıvasal partı kaıramı ve Meşnıtıyel dönemmdekı snasal partı ve demekler hakkında belgelere dayalı denn bılgı edm mek ıçın Saym Prof Dr Tank zafer Tunajm'mn büyuk boyda 66S sayfatık "Türkıyt 'de Sıyasal Partüer I" kıtabma bakılmalıdır Bu mukemmel yapmn öte kı cütlenm de sabırsızlıkla beklemekteya (2) Turkıye de yasama mecltslen taa 1876 Osmanh A nayasası 'ndan ben her yıl kasun ayuun iik gunu açıhrdı 1924 ve 1961 Cumhunyeı anayasalannda da bu gelenek surdUrutdu Ataturk un kurduğu Dıl ve Tanh Kurumlan 1982 Anayasası uvann ca devletlestınlıp büyuk kurtancımn va nyeinamesı nasıl bozuldu ıse. yukankı ge lenek de Oylece bozuldu ve aynı anayasa nın 93 maddesınde Turkıye Buyuk Mıl let Kieclısı nın "Her yıl eylul ayının ılk gunu " toplanacağı kuralı konuldu li) TBMMZabti Cendesl, Devre 111, Cılt 1 s 4 (4) 2969 sayılı yasanın Id) harfı ıle ısaret lenen 4 berub loyiedır Anayasa 'mn ge çıcı dorduncu maddesımn (a) bendınde beiırtılen kısılerden Turkıye nın ıç ve dıs polıtıkasını menfı yönde elkıleyecek söz lu veya vazılı beyanda buiunanlar ( ) uç aydan bır yıla kadar hapıs cezast ıle ceza landınlırlar Bu suçiarm yayın vasıtasıy la ışlenmesı halınde venlecek ceza bır mıs lı arttırüır ' (5} 1982 Anayasası'nın bırçok sıyasal ya sak koyan geçıct 4 madesmin (a) btndı de soyiedir 11 Eylul 1980 tanhınde ıktı darpartısı ve ana muhaJefet partısı duru munda bulunan partüerın I ) '1 Ocak 1980 ve daha sonrakı tanhlerde genel baskan genel başkan yardımcıları veya vekılterı, genel sekrelerterı bunların yar dımcüan ve merkez yunetım kurulu veya benzen organlann uyeterı anayasanın halk oylaması sonucu kabulu tarıhmden başlayarak on yti sure Be sıyası partı ku ramazlar anayasa hukümlenne dayalı olarak kurulacak sıyası partılere uye ola mazlar bu partıler lara/ından veva ba ğımsız olarak mıUervekılı genel ve ara se çımlennde mahallı seçımlerde aday gOs tenlemezler ve aday olamazlar Sıyası par tılerle herhangı bır şekılde bağlantt kura rnazlar ve sıyası partilerde fahrt olarak bıle herhangı bır görev alamazlar " 'Bu bentte ve geçıcı 4 maddentn otekı bent ve fıkraiannda konulmuş olan tur den yasaklara, ozgurlukçe Batı dunyasının hıcbır anayasasında rastlanmaz. 2 ŞUBAT 1986 Demokrasi Arayışı ve Siyasal PartilerII HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Geçen haftakı yazıda görduk kı, sıyasal partıler [I] hem eskı, hem yenı anayasamıza göre, "Demokratik siyasi hayaün vazgeçilmez unsurlandır." Ne demektır bu 9 "Unsur", bır seyı, ya da bır kavramı oluşturan öğelere, temel parçalara denır Bu nıtelıktekı parçalardan bın eksık olursa, o şey veya kavram da butunluğunü yıtırır ve yok olur Hele unsur, "vazgecilmez' nıtemıyle pekıştınlmışse, bu konuda en kuçük bır duraksama olasılığı yoktur; "vazgecilmez" sözü kesınlığı belırtır ve "onsuz olmaz" anlamına gelır Herkesçe büınmesı gereken bu kısa açıklamaya göre, bır ulkenın pohtıka arenasında sıyasal partıler yoksa veya ohıp da ışlevlerini geregi gjbi yapamıyoriarsa, o ülkede yıne devlet vardır, devlet olan yerde de, doğal olarak, sıyasal hayat vardır, ama bu, yurürluktekı anayasamızın 68 maddesınde öngörulen "demokratik siyasi hayat" değıldır öyle olunca da o ülkede demokrasuıın varlığından söz edılemez, arada sıyasal partüerın >er aldığı bır parlamento bulunsa bıle, bu partılenn hareket özgurluklerı bırtakım anayasal kurallar ve ceza yaptınmlan ıle sıkı sıkıya kısıtlanmışsa, durum yıne a>nıdır. Bu nedenledır kı, 22 Aralık 1985 günkü vazımızda, bızımkını "gorantu demokrasi" olarak nıtelemıştık 26 Ocak 1986'da çıkan yazımızı da, 12 Eylul 1980 mudahalesını davet eden, "tktidar boşlugunun olusmasında kabahat, 1961 Anayasası'nın boyle bır durufflun olasabikceginı ongonnemesinde mi, yoksa anayasadakı boşlugu doldurmayan sıyasal partilerde mi?" sorusuyla bıtırmıştık Bızce bunun yanıtı şudur Anayasalar da ıçınde olmak uzere bütün yasalar, toplumsal yasamdakı olay, olgu ve olasıhk ların tumunu mce ayrıntılanyla önceden görüp, her bırı ıçın ayn bır kural kovamazlar Buolanaksızdır ve olanaksızlığı tarıhte saptanmış ve kanıtlanmıştır Şöyle kı. Pnısya Kralı II Fredenk, 18 yüzyılın sonlarına doğru, dönemın ünlu hukuk bılgınlerınden oluşan bır kurul kurup onlardan, hukukça düzenlenmesı gereklı olan butun bıreysel ve toplumsal olgu ve olaylan duzenleyecek buyuk bır yasa hazırlanmasını ıstemış, uzun yıllar suren çalısmalar sonunda 1794'te bıtırılen ve "Prusja Devleti Genel Yasası" adını taşıyan yasayı yürürlüğe koymuştu Bu gınşım fıyasko ıle sonuçlandı, çünku daha ılk aylarda öyle olaylar ortaya çıktı kı buniar, tam on yedi bin maddelik o koca yasada öngörulmememıştı tşte 1961 Anayasası'ru hazırlayanlar da, parlamentoda uyece azmtıkta balunan bir partinin, süresı dolan veya ölen cumhurbaşkanının yenne seçılecek yenısının ılle kendı partısının adaylan arasından seçümesınde dırenecegını ve bu yuzden cumhurbaşkanının seçımı ıçın tur ustune tur atılacağını, devletın uzun süre cumhurbaşkanı vekılı ıle yönetılmesıne sebep olacağını öngörememışlerdı Yasada öngörülmeyen bır durumun, daha doğrusu bır kural boşluğunun ortaya çıkması durumunda ne yapılması gerektığını Turk Yurttaşlar Yasası'nın (Medenı Kanun) bınncı maddesı şöyle belırlemıştır "Yasada konuya ılişkın bir kural yoksa yargıç, gelenege gore, gelenek de >oksa, kendisi yasakoyucu olsaydı o konu için nasıl bir kural koyacak idiyse ona gore karar verir." Dahası var, Yurttaşlar Yasası'nın ıkıncı maddesıne göre. "Herkes haklannı kullanırken (...) husnunıyet kurallanna uymakla yukumludur. Bir hakkın sırf baskasına zarar veren kotuye kullanılmasını (suııstımalını) yasa himaye etmez." Isvıçre'nın çok ünlu hukukçulanndan 1937'de Turkıye'ye gehp Istanbul'da ıkı, Ankara'da bır konferans vermış olan Prof. August Egger, Turkçeye de çevrıimış olan kıtabında, bu maddedeki kuralın yalnız ozel hukuk alanında degü, kamu hukuku alanında da geçerii olduğunu belırtmıştır O halde yukanda sözunu ettığım kabahat, 1961 Anayasası'nda değıl, onun husnünıyet çerçevesınde uygulanmasını engelleyıp, bütun dünya parlamentolanndakı geleneksel uygulamalan gözönune almayanlarda ıdı Bu tutum, demokratik sıyasal yasamın 12 Eylul 1980'de kesmtıye uğramasının en buvuk nedenını oluşturmuştur • * * Turk tanhınm en karanlık ve tehlıkeh yıllannı Bırincı Donem (19201923) Büyuk Mıllet Meclısı'nden ve dolayısıyla ulustan güç alarak asan ve ülkeyı bağımsızlığma kavuşturup Cumhunyetı kuran Ataturk, 1 kasım 1927'de (2) bu Mecüsın üçancn Donemi'nın açış konuşmasının sonlanna doğru şöyle demıştı "Sayın Uyeier; Bnynk MUIet Meclisi, Tork miHetinin asıriar suren laharri) atının (arayışlarının) hulasası ve onun bızzat kendisinı ıdare etmek şuunınun (bılıncınm) canlı tımsaiidir (sımgesıdır) Turk mılletı mukadderatını (yazgısını) Buyuk Millet Meclisi'nin kifayetli (yeterlı, guçlu) ve vatanperver eline bırakügı gunden ıtibaren karanhklan sıyınp kaldırmış ve umutlan bogan felaketlerden. mılleüerin gözlerini kamaştıran guneşler ve zaferier çıkarmıştır." (3) Büyük Ataturk bu sözlen söyledığı tarıhten daha önce ve daha sonra yaptığı butün açış konuşmalannda Turkıye Buyük Mıllet Mechsı'ne karşı besledığı büyuk saygıyı ıçtenlıkle açıklamaktan bır an bıle gerı kalmadı Eğer 1924 ve 193O'da olrnak uzere Ataturk doneminde ıkı kez yınelenen çok partılı yaşama geçış gırışımlen, ırtıcaın laık PENCERE "Türiciye'nin Durumu İyi, Türklerin Durumu Kötu..." On yıl kadar once bır yabancı uzman ulkemıze gelmış, ekonornık göstergelere bakmış, ıçınde bulunduğumuz durumu çarpıcı bırkaç tumceyle dıle getırmıştı Iş bu kerteye varınca, bızde denır kı Durum cıddı, ama umutsuz değıl Oyle goruyorum kı sızde durum umutsuz, ama, cıddı değıl Herkes gulmüştu Oysa gulunecek halımız yoktu, eloğlu bır nukteyle gerçek ğı 12'den vurmuştu Turkıye bır çıkmazın ıçınde çırpınıyordu, ama, bızım lıderımız ya da polıtıkacımız koltuktayken ışlerın lyıye gıttığını, koltuktan duştukten sonra da tersını soyleyerek sıyaset yapmayı gorenekleştırmıştı Dunya ekonomısı petrol şokunun depremınde yaşıyordu da kımse TV'ye çıkıp durumun "cıddıyetı"nı halka anlatmıyordu Petrol ıçın gereklı dovız gıderı, dışsatımın dortte üçune ulaştığında bıle halka nınnı soylenmıştır * 1950'ler, 1960'lar, 1970'ler hep boyle yaşanmıştır Iktıdardakı polıtıkacı atmayı sever Mucızeler yaratıyoruz Halk Ikıncı Dunya Savaşı ndan çıkmış, yol baraj, apartman, su, elektrık, telefon, fabrıka traktor, otomobıl, gıdım gıdım ılerlıyoruz, ama butun dunya ılerlıyor, dunku sömurgeİ9r sanayıleşme atılımları yapıyorlar Komşuda pışıyor, bıze de duşuyor Istesen de ıstemesen de kalkınacaksın, çünkü Ay'da değıl, bu gezegende yaşıyorsun Kapıtalıst babaları, bır ölçüde Turkıye pazarını da zengınleştırecekler kı muşterı palazlansın Pekı, gerçek kalkınma bu m u ' 1950'den bu yana uç kez askerı mudahale yaşanmış, darağaçları kurulmuş, parlamentolar dağıtılmış, terör ve anarşı sokakları sarmış, demokrasi kuruiamamış özgurlukler hep çığnenmış acaba neden, nıçın' • Bır ülkede kalkınma yeterlı ve gelır dağıhmı dengelı olunca, ınsanların bırbırının boğazına sarılması mahpushanelerın sıyasal tutuklularla dolması, ışkencenın yavgınlaşması, hukuk kurallarının yazboz tahtasına dönuşmesı olanaksızdır Askerı mudahale, bırkaç yuksek rutbelı subay ıhtılal heveslıdır dıye olmaz, anarşı ve terör bır avuç genç yuzunden ortalığı sarmaz, kımı kotu kışıler ıstıyorlar dıye sıyasal rejımle kurulup dağılmaz, anayasalar bozulup yazılmaz, parlamentolar dagılıp toplanmaz Yakın tarıhımızı serınkanlılıkla gozden geçırıp anlamaya çalışmanın gunu gelmıştır, geçmışte yaşananlardan ders almasını bılen kışılerın gerçeklerı gormesı zor değıldır, ayıp da değıldır • Ya bugun neredeyız' Bır gazetede okudum, Turkıye'ye ılişkın bır raporda Batılı uzman demış kı Turkıye'nın durumu iyi Turklerın durumu kötu Içınde yaşadığımız durumu bundan daha iyi anlatacak bır soz duydunuz m u ' Batılı kapıtalıste gore elbette her şey tıkırında gıdıyor Suresı dolan borçlarımızı oduyoruz, yenıden borçlanıyoruz Altı yılda dış borçlarımız faızlerıyle bırlıkte 27 mılyar dolara tırmandı Dış borç taksıtlerıyle petrol odemelerı dış satımın yuzde 70'ını goturuyor Turk Lırası'nın değerı sureklı duştuğunden ulusal uretım dışarıya daha ucuza satılıyor Batılı fırmalar Turkıye pazarı uzerıne ıhale borsasında bırbırlerıyle yarış edıyorlar Batı kapıtalızmının babaları Turkıye'den hoşnut Ya Türklerin durumu' " *""" Kuçuk memur ne yapıyor' Işçının halini soran var m ı ' Köylu ıç guveysınden hallıce m ı ' Esnaf ne dıyor' Batılı ozetlemış Turkıye'nın durumu çok iyi Turklerın durumu kotu EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL Otuz yıl 1956'dan 1986'ya1 Şubat 1956'da başladim köşe yazarlığına 'Vatan' gazetesınde 'Kısaca koşesınde bır gun ben bır gun Sadun Tanju yazıyorduk Daha sonra Duşle Gerçek en sonunda da 'Evet Hayır' başlıklı köşelerde yazdım Bır ara da bır Ankara gazetesınde 'Önce' başlıgını kullanmıştım Otuz yıl' Insan geçmışe donup baktığında yurudüğu yolun çok kısa olduğunu goruyor Ne çabuk geçtı bunca gun, nasıl yazıldı bunca yazı dıye acı acı duşunuyor Ozdemır Asaf'ın şıırını anımsıyorum ıster ıstemez ' Oyle çabuk geçıyor kı günler Hele sen de bır bak hayatına Daha (Arkası 10. Sayfada) OKURLARDAN Doçjruların Önünde Akıanarak... Boş zamanlarınızda ne yaparsınız ? Geçen gunlerde televızyonda bır bılgı yanşması yapıldı ve mesleğının öğretmen olduğu anlaşılan bır yarışmacıya Mevlana 'nın bu yıl kaçıncı ölum yıldönumunde anıldığı soruldu Yanşmacı, 61 yanıtını verınce yarışmayı sunan kışı dahıl herkesın tebessum etıığı göruldu Tablo ınsanı guldurduğu kadar da duşunduren bır gorunumdeydı Yanşmacı öğretmen bu tarıhı hatırlamayabılırdı ama yuzyıllar once (712 yıl önce) ölen Mevlana'nın Selçuklular doneminde yaşamış olması ona uç aşağı beş yukarı bır fikır verebılır, örneğın 700 yıl önce dıye yanıtlayabılırdı Selçuklular doneminde yaşamıştır dıyebılırdı veya hatırlamıyorum, tam bır rakam veremıyeceğım dıyerek susabüırdı Ama Mevlana'nın Kurtuluş Savaşı sonrasında Cumhurıyet'ın ılanmın akabınde ölduğune karar veren bu öğretmen ınsanın acı acı duşünmesıne neden olmalıdır Cunumuzde eğıtım ortamı yurekler acısı bır tabloda yansımaktadır Bırçok okulun venı bır kadro doğrultusunda laık eğıtım çızgısınden kaydırılmaya çalışıldığı dıkkat çekıcıdır Durum boyle olunca bırçok öğretmen de ıpın ucunu salıp "nerede ıncelmışse kopsun" boşverıcılığı ıçınde göze çarpmaktadır Öğretmemn kendını tazeleyıp bılmesı uretmesı gerekır kı öğrencı donansın, ıvı yetışsın Yerı gelmışken bu tur yarışmacılar ıçın bır de şu anımsatmayı yapmak gerekır "Boş zamanlarınızı nasıl değerlendırıyorsunuz'' sorusuna yarışmacılar "kıtap okuyorum" dıyerek yanlış bır yanıt \ermektedırler Çunku kıtap okuyan kışı bıraz olsun bılgı sahıbı olur Oysa yarışmanın akışı ıçınde bırakımz kıtabı bır gazete bıle okumadıkları anlaşılıyor Belkı ınsanın aklına başka bır yanıt gelmedığınden "kıtap okuyorum" vanıtı klasık bır cevap olarak ortaya çıkıyor Ne var kı "Balık tutarım'',' 'kazak orerım'', "maçlara gıderım", "kahvede oyun oynarım" gıbı yanıtlar daha gerçekçı ve daha ıçten olur Böylelıkle Mevlana'nın ruhu da aklanmış olur ABDULLAH TEKİN ANTAKYA Bazı apartmanların çatılarında miZOCAM'U SAGLAYACAGlNtZKÂZÂÜC ısı izolasyonu yoktur. Sadece bir kıs boyuncaL Marmara Böfgesi'nde 280.000. TL Onların kalorifer kazanları Iç Anadolu B&gesi'nde 620.000. TL âdeta bir canavardır. Doğu Anadolu Bölgesi'nde : 1.100J000. TL Onlar ısınmak için, gerekenden alınan yapı, 288 metre kare çatı alanı olan, Örnek 4 katlı bır apartmandır Bu yapının çatısına daha fazla yakıt harcar, İzocam kaplanma malıyetı sadece 230 000 lıradır. çok daha fazla yakıt parası İzocam la sağlanan tasarruf, butun daıre Ister bınncı katta öderler. Siz, çatınıza İzocam sakınlerıne para kazandırır ıster çatı katında, oturun, ıster uçuncu katta, kaplatın. Paranızı yakmayın! yakıt masrafınız mutlaka azalacaktır. çatınıza izocam kaplatın paranızı yakmayın İZOCAM RAKİPStZDİR İzocam, ızolasyon değerı en yuksek yalıtım malzemesıdır. 5 cm'lık İzocam, 28 cm kalınlıkta gaz betonuna, 1 metre kalınlıkta tuğla duvara eşdeğerde ızolasyon sağlar Naklıyesı ve döşenmesı kolaydır Hafıf ve pratıktır Yanmaz Çürumez Sudan etkılenmez Sonsuz omurludur. çatınızda Izocam yoksa bodrumda canavar vardır IZOCA/VV Istanbul 1554910(5hat) Ankara 268089 Izmır 134859 Bursa 124 70 Samsun 19910 Adana 22980