Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 ŞUBAT 1986 Ozetle HABERLER CUMHURÎYET/7 SHP Genel Başkam Aydın Güven Gürkan, Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Soares 'e dün bir kutlama mesajı gönderdi. Gürkan, mesajında ozetle "Portekiz halkımn bu seçimi, tüm sosyal demokrat ve sosyalist harekete yeni bir övgü ve ivme kazandıracaktır" dedi. Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit de önceki gün Soares 'e bir kutlama mesajı göndermişti. Gürkan, Soares'i kutladı SHP'den Mecüs atağı SHP Grubu, işkence, laiklik, YÖK, memur sorunlan, dış ticaret, bankerlik ve bütçe dısı fonlar konusunda Meclis araştırması, TRT, tanmhayvancılık, pahalılık ve işsizlik konulannda genel görilşme açılması, güvenlik soruşturmalan konusunda da hükümet ve tçisleri Bakanı hakkında gensoru önergesi verilmesini kararlastırdı. AxNKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP Grubu, Meclis araştırması ve gensoru isteyeceği konuları belirledi. Grupta aynca Kahramanmaraş Milletvekili Turan Beyazıt'ın Siyasi PartileT Yasası'ndaki değişiklik önerisi tartışıldı ve önerinin en kısa zamanda Meclis'e sunulması kararlaştınldı. SHP Grup Sözcüsü Coşkun Bayram'ın yaptığı açıklamaya göre SHP, işkence, laiklik, YÖK, memur sorunlan, dış ticaret, bankerlik ve bütçe dışı fonlar konusunda Meclis araştırması isteyecek. SHP aynca TRT, tarım, hayvancılık, pahalılık ve işsizlik konuiannda genel görüşme önergesi hazırlıyacak. Güvenlik soruşturmalan ile ilgili olarak da hükümet ve tçisleri Bakanı hakkında gensoru verilecek. Kahramanmaraş Milletvekili Turan Beyazıt, grupta yaptığı konuşmada hazırladığı Siyasi Partiler Yasası değişiklikleriyle ilgili bilgi verdi. SHP'nin benimsediği önerinin ilkeleri şöyle: "• Anayasanın, siyasal hayatın vazgeçilmez unsurları kabul ettiğimiz siyasi partilerin anayasada raevcut kısıtlamalar yetmezmiş gibi kanunda yer alan kısıtlamalardan anndınlmast gerekir. Devlet denetimi anayasa çerçevesine ve zoronlu hallere indirgenecek. Partiler, siyasi parti işlerine her aşamada katılabilecekler. Ön seçim demokratik katılımı azami düzeyde sağladığı için kurulacak parti merkezinin ön seçimi yönlendirme yetklsi en aza indirilecek. Yurt dışındaki vatandaşlann oy kuHanmalan genel ilke olarak benimsenmesine karşılık, bu sistem uygulanabilir ve yurt dışındakilerin büyük oranda katılacaklan bir biçimde düzenlenmelidir." Coşkun Bayram, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalanndaki değişiklik önergelerinin ANAP'ın önergesiyle birlikte tartışılması için en kısa zamanda Meclis Başkânlığı'na verileceğini bildirdi. SHP aynca çeşitli konularda araştırma yapmak üzere 16 ayrı komisyon oluşturacak. Komisyonlara milletvekillerinin yanı sıra SHP'nin yöneticileri de katılacak. 7 araştırma, 3 genel görüşme, 1 gensoru önergesi geliyor Halefoğlu: Tfesislerde denetim, Ttirk subaylarda Caaver'dea Halefeglu'na: Tesislerin yönetimi Türk subaylannda ise, tncirlik'te Türk işçilerinin üzerine köpekleri kim saldırttt? Herhalde bu köpekleri Türk işçilerinin üzerine saldırtanlar Türk subayları değildi. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Türkiye'deki Ortak Savunma tesislerinin yönetiminin ABD'ye verilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver'in soru önergesini yanıtlayan Halefoğlu, Yunanistan'ın Papandreu'nun iktidara gelişinden sonra "Rogers Planı"na karşı çıktığını belirtti. NATO yetküilerinin Ege'de komuta kontrol sahası içinde Rogers Planı'nı savunduklarını söyleyen Halefoğlu, Türkiye'deki ortak savunma tesislerinin komutanlannın Türk subayları olduğunu belirterek, "Ortak savunma tesislerinin yonetiminin ABD'ye verilmesi soz konusu değildir, bu tesislerin denetimi Türk subaylan tarafından yapılmaktadır" dedi. Önerge sahibi Canver ise, Türkiye'nin ABD ile ilişkisinin yeniden gözden geçirilmesini önererek, •'Türk.\BD ilişkilerine yeniden bir bakalun ve bu ilişkiler Türkiye'ye ne kazandırmış ve ne kaybettirmiş, degerlendireü m " diye konuştu. Canver, Yunanistan'ın NATO'nun şımank çocuğu rolü oynayarak, Rogers Planı'nın uygulanmasını engellediğini belirterek, Rogers Planı'nın uygulamaya konuşu ve Yunanistan'ın NATO'ya dönüşü konusunda Türkiye'nin ödün verdiği iddialarının da bugüne kadar yanıtlanmadığına dikkati çekti. Canver, "Ortak tesislerin yönetimi Türk subaylannda ise, İnciıiik'te Türk işçilerinin üzerine köpekleri kim saldırttı. Herhalde bu köpekleri Türk işçilerinin üzerine saldırtanlar Türk subaylan degildi" dedi. *• PEKŞEN Daha Önceleri Neredeydiniz? 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra ansızın özgüriük meleği kesilen eski Başbakan Süleyman Demirel, arkadaşımız Yalçın Doğan'a partisinin 25. kuruluş yıldönümü nedeniyle şunları söylüyor: "Çağın devleti benim anlayışıma göre hukukun işlerliğini esas alan deviettir. Çağın devietinde ülkenin kişisi Kendi haklarını bilecektir." Şimdi bu sözleri bir kenara koyarak H.Basri Aydın'ın öyküsüne gelelim: Aydın, Anadoiunun çeşitli yerterinde 24 yıl boyunca görev yapmış Atatürkçü bir öğretmendir. Ülkenin sorunlarına kafa yoran bir kişi olduğu için 1976 yılında Malatya'da öğretmenlik yaparken yöreselbir gazeteye aşağıdaki ilanı vermiştir: "Bir ortak arıyorum. Kitaplıklardan korkan, kitap toplattıran bir Milli Eğitim Bakanının zamanında öğretmenlik yapmaktan utanç duyduğum için yeni bir iş tutmak zorunluluğu ile karşı karşıya gelmiş bulunmaktayım. Çekırdekten yetişme mobilyacı olduğum halde, sermayeye dayalı mılliyetçiliğimın kıtlığı nedeniyle bir baltaya sap olamadım. Gerçek bir mobilya şirketi kurmaya gücümüz yetmedi. Hayali mobilya şirketi kurma konusunda da babamızdan, ya da amcamızdan alınmış bir bilgimiz yoktu. Şimdi ise aklım başıma geldi. Milliyetçi olup zertgin olmak istiyorum. Bu nedenle gerçek, ya da hayali mobilya şirketi kurmada uzmanlaşmış bir ortak aracılığı ile sanatımı değertendirmek istiyorum. Bu konuda sayın gazetenizin yardımlarını bekler, tercihan Sayın Yahya Demirel'in ya da başka bir uzmanın adresini bildirmenizi dilerim." Hepsi bu kadar... Hasan Basri Aydın, o sıralarda ortalığı kasıp kavuran "hayali mobilya ihracatı" ile ilgili olarak mizahi bir eleştiride bulunmak istemektedır. Üstelik eleştirisinde haksız da değildir. Haksız olmadığı, daha sonra İsviçre'ye kaçacak olan yeğen (o zamanki adıyla "milli yiyen") Yahya Demirel'in bu suçtan yargılanarak cezalandınlmasından da anlaşılmaktadır. Süleyman Demirel H. Basri Aydın'ı bu yazısından dolayı mahkemeye vermiş, ama bir şey tutturamamıştır. Malatya toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi "söz konusu yazının müşteki Süleyman Demirel'in şahsına matuf olmadığı" gerekçesiyle aklanmasına karar vermiştir. Hasan Basri Aydın aklanmıştır, ama zaman hâlâ "Devri Süleyman"dır. 1980 yılında Hacı Bektaş Usesi öğretmeni bulunduğu sırada Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nca yukarıdaki yazı nedeniyle mesleğinden çıkanlmtştır.. 24 yıllık öğretmenin o gün başlayan çilesi hâlâ sürmektedir. İşsiz kalan Aydın, çareyi B.AImanya'da işçi olarak çalışan eştnin yanına gitmekte bulmuştur. Bu sırada 12 Eylül Harekâtı yapılmış ve yurt dışında bulunan H. Basri Aydın, bir iftiraya dayalı olarak Hacı Bektaş Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında verilen tutuklama karan nedeniyle 2. Ordu ve Sıkıyönetim Mahkemesi'nce yargılanarak yine aklanmıştır. Ancak mahkemece aklandığından haberdar olmayan İçişlerı Bakanlığı'nca kendisine "yurda dön" çağnsı yapılmıştır. H.Basri Aydın durumunu öğrenmek için tümü elimizde bulunan belgelerte Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı'na Cumhurbaşkanlığma, İçişleri Bakanlığı'na Hacıbektaş, C. çıkanlmış olan H. Basri Aydın'a yabancı muamelesi yaparak kendisini 6 aytık ikâmete bağlamıştır. İstanbul'da yapacak işi olmayan Basri Aydın, hakkındaki kararın düzeltilmesini beklerken, İstanbul Emniyeti Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne başvurarak, Almanya'ya dönmesinde bir sakınca bulunup bulunmadığını sormuş, sakınca olmadığının belirtilmesi üzerine, yeniden eşinin ve çocuklarının yanına dönmüştür. Beklediği kararın bir türlü çıkmadığını gören Aydtn, işlemleri hızlandırmak için yeniden Türkiye'ye dönerken, eski yakalama emrine dayanılarak Edirne Emniyet Şube Müdürlüğü'ne getirilmiş ve elinde bulunan sucsuzluğunu kanrtlayıcı tüm belgelere karşın 47 gün süre ile kışın en şiddetli günlerinde polis karakolunun nezarethanesinde göz altında tutulmuştur. Bu süre içinde soğuk ve nem yüzünden bir ayağı yarı felç durumuna gelen eski öğretmenin tüm vücudunda romatizma ağrılan başgöstermiştir. 47 gün sonra İçişleri Bakanlığı'ndan Hasan Basri Aydın'ın suçsuz olduğuna dair bir yazı gelince serbest bırakılmıştır. Daha sonra dosyası yeniden İçişleri Bakanlığı'na gönderilen Aydın, bugünlerde hâlâ güvenlik soruşturmasının tamamlanarak vatandaşlığa alınmayı beklemektedir. Bu arada Almanya'dan ayrılarak yurda kesin dönüş yapan öğretmen, 12.12.1985 tarihinde tüm eşyalannı Karaköy gümrüğüne indirmiştir. Ancak Karaköy gümrüğü H. Basri Aydın'ın Türk vatandaşlığından çıkanldığı gerekçesiyle eşyalannı teslim etmemekte direnmektedir. Şimdi işsiz, güçsüz, evsiz barksız ve eşyasız İstanbul'da beklemekte olan Aydın bizim aracılığımızla herkese şunları sormaktadır. Mahkemelerin vermiş ol , duğu beraat kararlarının bir değeri yoksa, bu kararlara saygı gosterilmeyecekse, bu mahkemeler ne diye kurulmuştur? Mahkeme kararlannın hiçe sayıldığı bir devlete hukuk devleti denebilir mi? Bundan böyle güveneceğimiz ve haksızlığa karşı başvuracağımız makam neresidir? Biz de bu soruları hem şimdiki yetkililere, hem de H. Basri Aydın'ın çilesini başlattıktan sonra "Çağın devleti benim anlayışıma göre hukukun işlerliğini esas alan devlettir" diyen Demirel'e sormak istiyoruz. Daha önceleri nerelerdeydiniz? İnönü ve Gürkan Avrupa\a gidiyor SHP Genel Baskanı Aydın Güven Gürkan, mart ayının ikinci yansında Almanya, Fransa, tspanya ve Portekiz 7 kapsayan bir geziye çıkacak, Gürkan, bu gezisi sırasında gittiği ülkelerin .sosyal demokrat ve sosyalist li,derleriyle görüşecek. Erdal İnönü 'nün de nisan ayı başında Danimarka, îsveç, Norveç ve Finlandiya'yı kapsayan bir geziye çıkacağı öğrenildi. SHP'nin başvurusu • Anayasa Mahkemesi, SHP'nin kamuoyunda vergi paketi olarak bitinen 3239 sayıh vergi yasasının iptali için yaptığı başvuruyu eksik buldu ve bu dosyayı iade ederek eksiktiklerin tamamlanması için SHP'ye 15 günlük süre tanıdı. Anayasa Mahkemesi, Bankalar Yasası'nın anayasaya aykırüığı yolundaki basvurunun görüsülmesini ise bir başka güne erteiedi. FUipinler benzetmesi . DSP'ti dört miüetvekili dün TBMM Başkam Secmettin Karaduman 'ı ziyaret ederek, Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları'ndaki değişiklikler için tüm partilerin katılacağı ortak bir çalışma sağlanmasım istediler. Karaduman, görüsmede SDP'lilere önerüerini inceleyeceğini bildirdi. DSP'li Süleyman Koyuncugü, Nuri Korkmaz, Mehmet Ertan ve Şükrü Babacan görüşmeden sonra yaptıklan açıklamada, siyasi partiler ve seçim yasalarmdaki değişikliklerin demokrasiye aykın hükümler tasıdığmı öne sürerek, "Iktidann bu yasaları kendi çıkarlarına göre değistirmesiyolu açüırsa Türkiye'deseçimler giderek Fiü'pin demokrasisindeki seçimlere benzer" dediler. MHP davasım MÇP yöneticileri de izle Kapatılan MHP Genel Baskanı Alpaslan Türkeş ve parti yöneticisi arkadaşlanyla ülkücükuruluşlann yargılandıklan MHP davasınm dünkü duruşmasında savcmın, esas hakkındaki mütalaaSITIJ tamamlayabilmek için 8 'incikez süre istemi kabul edilerek duruşma 18 mart gününe ertelendi.4. Kolordu Komutanhğı 1 Sumarah Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan davanın dünkü durufmasını Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Baskanı AU Koç ile partinin başkanlık divanı ve genel idare kurulu üyeleri ile Ankara il baskanı da izledi (Fotoğraf: aa.) Nesiıı: Başbakan siyasetle ktiltürü bîrbîrine karıştırıyor Menemen'de Knltür Servisi Ekin Danışmanhk Bilar A.Ş. Yönetim Kurulu Baskanı Aziz Nesin, "Başbakanın siyasetle kültürü birbirine karıştıgını" söyledi. Başbakan Özal'ın Londra'ya giderken "Aziz Nesin niye o kadar ısrar ediyor? Gitsin daha solda bir parti kursun, ne yapalım" şeklindeki sözlerini yanıtlayan Aziz Nesin, "Biz neyi ne zaman kuracağımızı biliriz" dedi. Aziz Nesin dün UBA ajansına yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Başbakan Özal, bizi de kendisi gibi izinli örgüt kurabilecek sanıyor. Biz neyi ne zaman kuracağımızı biliriz. tster sendika. ister dernek, i.siersek parti kuranz. Bizim için bağlayıcı olan saJt yasalardır. Biz şirketimizi ynsalara harfi harfiyen uyarak kurduk. Dunım böyleyken Sayın Başbakan benim meslek alanıma tecavuz ederek mızatı yapmaktadır. Biz savaşımızı sürdüriip hakkımızı arayacağız, alacağız." Nesin, özal'ın "Koç ve Sabancı da siyasetle ugraşırlarsa ne olur?" diye sormasına karşılık da "Koç ve Sabancı politikayla uğraştıklan için böyle olmuştur. Sonunda bu hal Özal'ı Başbakan yapmıstır. Ben Özal'ın gerçekten bir Başbakan olduğuna hiç inanmadım. Türkiye'yi hükümetten çok, gizli guçler yönetmektedir. Başbakan siyasetle kültürü birbirine karıştırıyor" dedi. Ekin Danışmanhk Bilar A.Ş. Genel Müdürü Yalçm Kuçük de, amaçlannın parti kurmak olmadığını belirterek "YÖK diploma satıyor, biz bilim satarak para kazanıyoruz. Bu çalışmalanmızı gelecekte başka şirketleritniz aracılığıyla sürdürecegiz. Korku bunun korkusu" dedi. İZİN BAŞVURUSU Yalçın Küçük dün Istanbul Vaüliğine bir dilekçe daha sundu ve "Hukuk dışı engellemelere son vererek, bütün programlan ile 'Banş TUrküleri' etkinligine izin verildiğinin en kısa zamanda bildirilmesini' istedi. EKİNBtLAR OLAY1 MECLİS'TE SHP Genel Sekreteri Yardımcısı Halil Ibrahim Şahin, Ekin A.Ş.'nin etkinliklerini engelleme çalışmalarını Meclis kürsüsüne getirdi. TBMM'de gündem dışı bir konuşma yapan Şahin, kısa adı EkinBilar A.Ş. olan danışmanhk şirketinin şubat ayında düzenlediği programlann valiliklerce durdurulması ve Ankara Sanat Tiyatrosu ile Çankaya Sineması'nın kapatıhnasını sert bir dille eleştirerek, hükümetin yanlış davranjşlar içinde olduğunu öne sürdü. "Sayın valiler. sayın bakanlar ve Başbakan, kültür etkinliklerinin halka sunulmasını önleyici yasal olmayan girişimlerinizden vazgeçiniz, devlet yetkilerini yanlış kullanmayınız" dedi. Açık eksiltmeyle işçi alımı Meclis'te DSP Gaziantep MUletvekili Süleyman Koyuncugil, Tekel'in açık eksiltmeyle işçi almasım Meclis 'e getirdi. koyuncugil, Genel Kurul'da yaptığı gundem dtşıkonuşmada, "Tekel'in açtığı bu insanlık dışı ve yasadışı yol, ğün geçirilmeksizin kapatılmazsa, hiç kuşkusuz baska devlet kuruhtşlanyla ö'zel sektör kuruluşlan da aym yola sapacaklardtr ve Türkiye, işçi emeğinin satışa çıkanldığt, isçilerin kölepazanndan alındığı çağdışı bir ülke durumuna getirilecektir" dedi. ara seçim provası ANAP, "müstehcen yayınlan önleme gerekçesiyle "1117 sayıh Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu 'nun bazt maddelerinin değiştirilmesini öngören yasa önerisini geri aldı. ANAP Gaziantep Miüetvekili Ata Aksu ve arkadaşlannca verilen yasa önerisi, Milli Eğitim Komisyonu'nun gündeminde bulunuyordu. (ANKA) İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türklş'in 22 şubat cumanesi günü düzenlediği "Ekmek, Banş ve Özgüriük" mitingi için yapılan hazırüklar sürüyor. Türklş Genel Baskanı Şevket Yümaz yapılan hazırlıklan denetlemeİc ve aksakukları yerinde gidermek amacıyla tniting gününe dek Izmir'de kalacak. Üye sendikalar başkan ve yöneticileri de îzmir'e geldiler. Türklş Başkanlar Kurulu bugün saat 9'da Tek Gıdaİş Sendikası'nda yapacağı olağan toplanüda çalışma•MDP, siyasi partiler ve seçim ya lan yeniden gözden geçirecek. salannda yaptlacak değişikliklerTürklş Genel Baskanı Şevket le ilgili önerileri incelemek üzeYümaz, "Ekmek, Banş ve Özre bir komisyon kurdu. MDP güriük" mitingi ile ilgili yaptığı Meclis Grubu'nun dünkü topaçıklamada, "Bu mitingi dttzenlantısında kurulan komisyona lemekteki en büyük amacımız, Rıfat Beyazıt, Ferit Melen, Ayisteklerimizin izahında halka nan Sakallıoğlu, Fenni Islimyeulaşmak ve tabandaki işçileriU, Süleyman Çelebi, Arif Atalay mizle bütünleşirken, hakJı olduve Secla Tekinel seçildi. Komisğumuz ölçüde kendi lebimize kayonun hazırlayacağı rapor, önümuoyu y a r a t m a k t ı r " dedi. müzdeki hafta MDP grubunda Türklş 3. Bölge Başkanhğı'nda görüşülecek. Toplantıda aynca, sendika yöneticileriyle bir topGrup Başkan Vekili Ali Bozer lantı yapan Şevket Yılmaz, miRafet tbrahimoğlu'na, MDP'li tingle ilgili olarak Cumhuriyet'e üyelerin güvenoyu tazelediği öğrenildi. ANAPın önerisi Yumaz, dar getirüleri Izmir mitingine çağırdı şu açıklamayı yaptı: "Tnrkİş mitingi cumartesi günü yapılacak. Hazırhklarınuz sürüyor. Tek Gıdaİş Sendikası'nda Başkanlar Kurulu'nun olağan toplanüsı yapılacak. Cuma günü arkadaşlarunız isçilerin yogun olduğu semtleri ve mahalleleri dolaşacak. Onlann mitinge katılmalannı sagla>acaklar. Biz tüm dar gelirlueri, esnafı, memunı, köyluyü, işçiyi, 'Ekmek, Banş ve Özgüriük' mitingne çagınyoruz." Türklş 3. Bölge Başkaru OThan Sorguç, bölgeleri dişmda kalan illerden geleceklere kısıtlama getirdiklerini, ancak sendika başkanlanmn mitinge kaülacaklannı belirterek, kısıtlama ile ilgili şu bilgiyi verdi: "Miting tzmir bölgesinde yapılıyor. Aydın, Uşak, Manisa, Denizli'den işçi arkadaşlanmız gelecelder, ama uzak illerden geleceklere tahdit koyduk. Fabrikaları kapatmamak kaydıyla tüm işçilerimiz mitinge geleceklerdir." MDP, SPK için komisyon kurdu SHP Diyarbakır MiUenekili Kadtr Narin, "Ölümleri şüpheli görülen lise öğrencisi Önder Demirok ile Istanbul Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Nurettin Büyükkaya için açıklama yapılmasını istedi. Sarin, tçisleri Bakanı Yüdmm AkbuluVun yanıtlaması isteğiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, "Türkiye'de var olan işkenceye karşı nasıl bir tedbir almayı düşünüyorsunuz?" diye sordu. Şüpheli ölümler BASEN VE HALKLA ÎLlŞKtLER SEMPOZYUMU 'Basının TRrPleşmesi gerçekleştirîldi' belirtti. Kuranel şöyle dedi: "Radyo ve TV, tirajı en yüksek yayın organlarıdır. Kitleye bulunduğu ortamda ulaşma etkisini artınyor. Çünku iletişim yüzyüzedir. Radyo ve TV en güvenli iletişim aracı denilebilir. Çünkü radyo ve TV denetimsiz değildir. Denetim olması güvenilirlik olarak karşımıza çıkıyor". "Basuumızın aktüel sorunlan " adlı bildirisini sunan Tercüman gazetesi yazan Nazlı Ilıcak ise, basının hür olup olmadığı, ekonomik sıkıntılar, rekabetin basına etkisi ve gazeteci transferleri ana başlıklannda topladığı konuşmasında şunları söyledi: "Türk basını 12 Eylül sonrasında bir otosansur dönemi yaşadı. Otosansürde karan siz veriyorsunuz ama tokmak başkasının elinde. Davulu biraz hızlı tıngırdattımz mı, tokmak başınıza iniyor. Seçimlerden sonra basında bir ferahlama olmuştur, ama esas rahatlık 30 Agustos 1985 tayinlerinden sonra meydana gelmiş, politikayla ordunun Uişkisi kesilmiştir. Yalnız basının bür olması için bazı ekonomik faktörler de gereklidir.Gazeteler birer sanayi kuruluşudur. Ekonomik zora girdikçe dışardan daha kolay etkilenirler. Sozde piyasa ekonomisi adını taşıyan mevcut düzende basın kunıluşlan SEKA'nın ürettiği kötü ve pahalı kâğıdı almak zonında bırakılıyor. Rekabet, basını çok sarstı. Gazeteler masraflı promasyonlara başvuruyor. Mustehcen yayının sebebini de kısmen rekabette aramalıyız. Gazeteci transferleri futbolcu transferine dönmüştür. Ahlaki ve inandırıcılık açısından gazetecilik yara almıştır. Bu antda Babıali'ye meslek dışından patronlar gelmiştir. Maliyet artışlan, ekonomik sıkıntı basının bogazını sıkıyor. Yapılan hatalar sonucu basının TRT'leştirilmesi gerçeklesıirilmişür." tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ara seçimlerin yapılacağı ikinci bolgede yer aldıği için büyük önem verilen Menemen seçimleri yaklaşırken, partilerin genel merkez yöneticileri ilçeye karargâh kurdu. SHP Genel Baskanı Aydın Güven Gürkan, cumartesi günü yapılacak Türktş'in mitingine katıldıktan sonra Menemen'e geçecek. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan'dan sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel ile DYP Genel Başkam Hüsamettin Cindoruk'un da ilçeye gelecekleri bildirildi. 25 Mart seçimlerinde ANAP, DYP, HP ve SODEP adaylanndan, ANAP adayı 1001, DYP adayı 4 bin 280, HP adayı 177, SODEP adayı 3 bin 931 oy alnuştı. îkinci bölgeden seçilen HP Milletvekili Mahmut Akkılıç'ın ölümü üzerine boşalan sandalye için bu bölgede ara seçim yapılacak. tktidar ve muhalefet parti leri ara seçimlerin yapılacağı bölgede yer alan 2 martta yapılacak Menemen seçimlerini, "ara seçim provası" olarak değerlendirdüer. Aday çıkaran ANAP, DYP, SHP ve bağtmsız adayı desteldeyen MDP propagda çalışmalarını hızlandırdılar. ANAP seçimler öncesinde "iktidar ağırlığf'nı koyarken, geçen hafta sonu ilçeye gelen Tan m Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan ile ANAP Genel Başkan Yardımcısı Sadi Pehlivanoglu'ndan sonra önümüzdeki günlerde Enerji ye Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel'in de geleceği bildirildi. ANAP Merkez İlçe Başkam Sevinç Fişek her gün ilçeye gidildiğini, kahve konuşmaları yapıldığinı belirterek, "Kadınlar da eviere gidiyor. DYP'lilerin kömür dağıttıgını duyduk, buniar üzücü şeyler,, dedi. Savcılığına ve Münih Türkiye Başkonsolosluğu'na başvurarak bir gazetede gördüğü "yurda dön" çağrısının doğruluğunu sormuş, "eğer doğru ise yurda dönüp yargılanmak istediğini" belirtmiştir. Bu dilekçelerine bir yanıt beklerken İçişleri Bakanlığı'n ca "T.C. vatandaşlığından çıkarıldığını" bildiren yazıyı almıştır. Yazıyı alır almaz yurda dönerek 2. Ordu ve Sıkıyönetim Askeri Savcılığına teslim olmuş, ancak dosyasının tetkiki sonucu daha önce yargılanarak aklandığı görüldüğü için serbest bırakılmıştır. Askeri savcılıktan aldıği temiz kâğıdı iie İçişleri Bakanlığı'na başvurarak vatandaşlıktan çıkanlması ile ilgili yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir. İçişleri Bakanlığı sonunda bir yanıt vermiş ve H. Basri Aydın'ı İstanbul Valiliği'ne, valilik ise İstanbul Emniyeti Yabancılar Şubesı Müdurlüğüne havale etmiştir. Yabancılar Şubesi Müdürtüğu de Türk vatandaşlığından AIO1ET TAN Ingiliz Havası... İngiliz Parlamentosu "dünya pariamentolarının anası" diye nitelenir. (Pariamentolann babası için bir şey söylemek zor ise de, genel olarak baba, az gelişmiş ülkeler bakımından anayı ağlatan veya belleyendir. demek fazla yanlış olmaz.) İngiliz parlamentosu bilindiği gibi iki bölümden oluşur Avam Kamarası (ki, adına bakıp bunlann simitçi, turşucu, balıkçı gibi orta direğin dip kısmından meydana geldiği sanılmamalıdır. 635 üyesi arasında nazarlık bile olsa bir adet bile olsa zencimenci gibi ipsiz sapsız İngiliz yurttaşı yoktur. İngiliz olmayan İngiliz yurttaşlarının sayısı milyonlan, "ipsizlerin" oranı yüzde 13'ü aştığı halde..) üordlar Kamarası'nda babadan oğula miras yoiu ile soyluluk unvanı taşıyanlar, Kraliçe'nin yaşam süresince "lord" ünvanı verdiği kişiler, İngiliz Kilisest'nden 24 piskopos ile 2 başpiskopos yer alır. Lordlar Kamarası'nın nüfusu binin çok üzerindedir. Ancak, Lordların çok büyük çoğunluğu malikânelerinden, şatolarından kalkıp Londra'ya gelemeyecek kadar yaslı, veya egzoz dumanları, araba gürültüleri ortasındaki VVestminster'de "parlamentercilik" oynamaya yeltenmeyecek kadar ciddidir. Bu yüzden Lordlar Kamarası'nda "aktif" lordlar'ın nüfusu çok düşüktür. Zaten lordların temei işlevi daha çok İngılizlerin "tarihimizi koruyalım" merakları çerçevesinde Big Ben Saat Kulesi gibi, Trafalgar Meydanı gibi turistik ve tarihidir. Genel Seçimler Avam Kamarası'nı ve iktidarı belirler. 18 yaşını bitirmişler dar bölge çoğunluk sistemine göre, milletvekillerini seçerler. 18'lik çocuklara oy hakkı tanımanın altında "İngiliz Milleti"nin akıllılığını göstemek olupolmadı gını pızim Meclis'ın TürkIngiliz Parlamento Heyeti'ndeki ANAP'lı üyeler bilirjer. Başbakan Turgut Özal ye yanındaki kalabalık heyet ingiltere'de temaslarını sürdürürken, "demokrasinin beşiği"nden "parlamento'nun anası"ndan yükselen bazı sesler kulaklarına gelecektir sanıyoruz. İngiltere'de uzun süredir, "parlamentoda reform" konuhillerınde bektediği için, orduya "davetiye çıkartmak istiyorlar" denilmesi de oidukça zor. Zamanında dördü ayrı havadan çalmış olan dört eski Saşbakan ozetle "parlamentonun düzeni değişmelidir" diyorlar. Ayağı Bayan Thatcher tarafından kaydırılan Muhafazakâr Parti'nin eski lideri, eski Başbakan Edvvard Heath "Parlamento'nun Anası"nın tepeden tırnağı ameliyat masasına yatırılmasını isteyenlerin başında. Mr. Heath öncelikle "kamara" için 635 milletvekilini fazla buluyor: Nüfusu İngiltere'nin dört katı fazla olan ABD'de bile Temsilciler Meclisi 435 üyelidir.. Ayrıca nüfus bu kadar fazla olunca mılletvekilleri kendilerini çok ilgilendiren konularda bile konuşma sırası alamıyorlar. Buna çözüm olarak, konuşmaların 1015 dakika ile sınırlandınlması öneriliyor. Bu da çok yaniış, çünkü 0 zaman da bu kadar kısa süre içinde doğru dürüst bir meseleyi ortaya koymaya olanak yok. Ayrıca oturumlar geceyarılarına dek devam etmektedir. Bu basının parlamento haberlerine yer vermesini çok zorlaştırmaktadır. Çalışma saatleri değiştirilmelidir. Bu arada milletvekillerinin aylıklan ödeneklerı yetersizdir. Seyahat olanakları genişletilmelidir. Milletvekilierine verilen bir sekreter ve "yanm" araştırma asistanı yetersizdir. Bütçe dönemi ve mali yıl değiştirilmeli 1 ocak esas alınmalıdır". Mr. Heath ayrıca Avam Kamarası oturumlarının televizyondan tıpkı radyodan olduğu gibi naklen verilmesi gerektiğini belirterek, "millctvekilleri (Arkası 12. Sayfada) J»es CaBagkan HaroM WHson su gündemdedir. Reformcular, Lordlar Kamarası'nın bir "siyasal mumyalar müzesi" olduğunu iddia edıyorlar. İlk fırsatta kapatılmasını söyleyen işçi Partisi içindeki "reddi miras etmiş soylulardan" ve "ılımsız solculardan" Tony Benn gibi politikacılar değil. Durmuş oturmuş devlet adamları, örneğin ikisi işçi ikisi Muhafazakâr Partilidört eski başbakan da "Bu parlamento yetersizdir. Çeşitli değişiklikler yapılması gerekir" konusunun basını çekenlerden. Hepsi de parlamentoda olduklarından hiç birine "hariçten gazelci" demek olanağı yoktur. Hepsi de Majestelerinin Başbakan sıfatını taşıdığı için "maksatlı" olduklarını söylemek kolay değil. Ayrıca, İngiliz Silahlı Kuvvetleri'nin binlerce mil ötelerde Falkland, Bermuda, Virgin gibi ada sa NETAŞhn tanıtma semineri İZMtR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türklş ile AAFLI'nın düzenlediği "Basın ve Halkla biskiler Sempozy umu"nun ikinci gününde bir bildiri sunan TRT Haber Dairesi Baskanı Ülkü Kuranel, radyo ve TV'nin, tirajı en yüksek iletişim aracı olduğunu belirterek, "Radyo ve TV denettmsiz değildir. Denetim olması güvenilirlik olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Tercüman gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak ise, basına yaşatılan otosansur sisteminde "Karan verenin başka, tokmağın NETAŞ, dün Etap Marmara başka kişilerin elinde" olduğunu Oteli'nde düzenlediği bir semi öne sürerek, "Basının TRT'leştigerçekleştirilnerle yeni ürünlerini tantttı. Se rilmesi minerde tamtüan Bodrum, Efes, miştir" dedi. Side ve NET500 telefonlannın Sempozyumun ikinci ve son 6 harici 16 dahiii hatta sahip ol gününde "kamuoyu yaratmada duğu ve duvara monte edilebil radyo ve TV'nin rolü" adlı bildiği bildirildi. Davetlilere göste dirisini sunan TRT Haber Dairilen şef sekreter sistemleri ise resi Baskanı Ülktt Kuranel, ülkeahizesiz kuUanma, gösterge, giz lere göre farkhlıklar göstermesililik, konferans, hızlı arama ve ne karşın en etkili iletişim yayınçağrı kayıt sistemleri bulunuyor. larırun radyo ve TV olduğunu 3 Ermeni terörist Ottawa'da yargılanıyor Haber Merkezi 1982 yılında Türkiye'nin Kanada Büyükelçiliği Ticari Ataşesi Kani Güngör'e basansız bir suikast girişiminde bulunan üç Ermeni teröristin yargılanmalarına Ottawada başlandı. Yaklaşık üç ay sürmesi beklenen davanın dünkü ilk duruşmasına, Harifyan Kevork, Rafik Balkan ve Haik Harakanvan adlı teröristlerin olağanüstu güvenlik önlemleri altında getirildiği gözlendi. 1982 yılında meydana gelen olayda Ottawa'da Ticari Ataşe olarak görev yapan Kani Güngör, teröristlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmış ve felç olmustu.