22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 TEMMUZ 1984 EKONOMİ CVMHURİYET/9 Faiz borçları kaüanıyor: Deniz filosımda S.O.S NtLGÜN UYSAL "tkinci bir Kasteüi olmyı p*tlak verebilir." Türk Armatörier dünyasından kiminle konuşsaruz şu sırada bunu söylüyor. Dile alması hiç de kolay olmayan bu biiyük iddianın gerekçesi şu: "fstanbul Deniz Ticaret Odası, iiyeleri arasında bir anket yapn. Bu anket sonuçlan gösterdi ki, 1983 yüı sonu itibariyle Türk armatörterinin zamanında ödeyemedikkri için katianan faiz borçlan loplamı 15 milyar lira dolayındadır. Bankacdık dllinde tememıde düşmiiş yatmm faizleri denilen bu 'katlanmış faiz' borçlan biiyük bir olastlıkla temmuz ayında 30 milyar liraya, seneve de 100 mil>ar liraya çıkabiiecektir, Tabii, soruna çözüm bulunmazsa..." Dile kolay 15 milyar... 30milyar lira... Faiz borçları katlana katlana büyüyor. Odenemediği için... Daha bir de bunun ana parası var geri verilecek. Üstlerine böylesine büyük biı faiz çığının yuvarlanmakta olduğunu gören lstanbul Deniz Ticaret Odası, sorunlarını hükümete yansıtmak için bugün, Ankara'ya bir heyet gönderiyor. Türk deniz taşımacıhğınm sorunlan daha önce Başbakan Turgut Özal'a tstanbul Deniz Ticaret Odası'nı ziyaret vesilesiyle aktanlmıştı. özal'm "En sorunla odaya EKONOMI NOTLARI OSMAN ULAGAY Ali Koçman (TÜSÎAD Başkanı): Birçok armatör aldıklan kredileri geri ödeyemez hale düştü. Sorun, kolay çözülebilir bir sorun değildir. Bankalar, gemilere el koyup işletseler de durum değişmeyecektir ki... Erol Yücel (İDTO Yönetim Kurulu üyesi): Bugün bir armatör, borçlarını ödeyemeyeceğini anlayıp gemisini satışa çıkarmaya karar verse yakasını kurtaramaz. Çünkü yasalar, kredi ile aldığı gemiyi satmasına izin vermemekte. taşımada büyük bir rekabet ve eksik kapasiteyle çahşma koşullan.. Bankalar gemilere el koyup işletmeye kalksa degişen birşey olmayacak... Ve armatör pes edip gemisini satmaya kalksa da eli kolu bağlı. Bu durumda ne yapılabilir? tşte bu sorunun karşılığını aramak için ve mümkünse de bulabilmek için Deniz Ticaret Odası heyeti, Ankara'da dertlerini Başbakanlık düzeyinde yansıtmaya çalışacak. • lcine düşülen mali çıkmazla ilgili olarak Deniz Ticaret Odası Ugüilerinin üstünde durduğu formülierden biri "Katlanmış başka bir deyişle temerrüde düşmüş yatınm faizterinin orta vadeti deniz kredisine döniiştüriilmesi ve ödemeler için ayn bir planlama yapdması..." Özal ve zaman Dört yıldan beri yinelenen senaryoyu ya da Nasreddin Hoca hikâyesini artık bilmeyen kalmadı. IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşların incili'nde yer alan, yabancı bankaların da pek hoşuna giden bu senaryoya göre Türkiye, (1) Öncelikle ücret ve maaşları, tanmsal ürün taban fiyatlannı düşük tutarak ve para oyuncağıyla oynayarak enflasyonu aşağı çekecek; (2) Halk kemer sıkarken kur politikasının da yardımıyla ihracat artacak ve dış açık kapanacak; (3) Dış açık kapanınca Türkiye dış borçlarını ve faizlerini tıkır tıkır ödeyecek; (4) Dışa açılan Türkiye'de ayrıca yabancı sermaye çekmek için yeni kolaylıklar sağlanacak ve sanayileşmekalkınma stratejisinde uluslararası sermayenin öncelikleri benimsenecek; (5) Bütün bunlara ilâveten politik istikrar da sağlanınca Türkiye'nin uluslararası sermaye nezdindeki itibarı yükselecek ve Türkiye'ye bol keseden kredi ve yabancı sermaye akmaya başlayacak; (6) Böylece Türkiye'nin tasarruf açığı kapanmış olacak ve bir süredir unutulan yüzde 7 dolayındaki büyüme hızlarına yeniden erişilecek; ve (7) Halkın geliri artarken işsizlik sorunu da kontrole ahnacak. Böylesine komple bir çözüm için "kısa bir süre", örneğin beşon yıl kemer sıkmaya, özveride bulunmaya değmez mi? Eleştirilere karşı hükümetin, dış odaklarca da desteklenen ve dört yıldır değişmeyen cevabı bu. "Aman biraz daha sabır", deniyor, "doğru yola girdik, epeyce bir mesate aldık, biraz daha sebat edersek tepeyi asacağız ve tünelın ucunda görünen ışığa varacağız." Bu savunmayı yapanlar ve vatandaştan sürekli olarak "zaman" isteyenler iki varsayıma dayanıyorlar. Birinci varsayım bu çözüm senaryosunun özünde doğru olduğu ve iyi işlediği, "yeterii" zaman tanınırsa amacına ulaşacağı varsayımı. İkincisi ise halkın kemer sıkma potansiyelinin ve sabrının sonsuz olduğu varsayımı. Önce birinci varsayımı ele alalım. Bir kere Türkiye'de salt ücret ve maaşlarta taban fiyatlarını düşük tutup para miktarıyla oynayarak enflasyonun istenen noktalara düşürülemeyeceği artık anlaşılmış olmalıdır. Bu olayı, meşhur senaryonun başsavunucusu IMF bile tartışmakta, Mİİliyet yazarı M.AIi Birand'a görüş belirten bir IMF yetkilisi, "Türkiye'de enflasyonun yüzde 20'nin altına indirilmemesi doğrusu bızi de rahatsız ediyor ve nedenini tam anlayamıyoruz", demektedir Aynı yetkilı kur ayarlamalarını da enflasyonun muhtemel nedenleri arasında saymaktadır. Meşhur senaryonun en büyük çelişkilerinden biri bu noktada yatmakta. ihracatın teşvikınde en önemli araç olan kur politikası, enflasyonun kontrolunu ciddi biçimde güçleştirmektedir. Enflasyon cephesinde istenen sonuçların alınmaması ise tüm senaryonun gecerliğinı tehlıkeye atmaktadır. Yüzde 50, hatta yüzde 25 enflasyon yaşayan ve buna göre parasını devalüe eden bir ülkede "ekonomik istikrar"öan söz etmek, böyle bir ülkeye hızlı yabancı sermaye akımı olmasını beklemek zordur. Kaldı ki senaryo uyarınca daralan iç pazar da yabancı sermaye için caydırıcı bir unsur olabilmektedir. Dış kredi temini açısından Türkiye'nin olumlu bir noktaya gelmiş olduğunu kabul etmek lâzımdır ve Türkiye bugün bu alanda çeşitli olanaklardan yararlanmaktadır. Ancak bu olanaklar da senaryonun işlemesini sağlayacak boyutlara varmış değildir ve bu çapta dış kaynak kullanımıyla Türkiye'nin tasarruf açığını kapatması, büyümesini kısa vadede hızlandırması, işsizliğe çözüm bulması mümkün görünmemektedir. İşte bu noktada ikinci varsayım gündeme gelmekte, filmin bir türlü gelmek bilmeyen "mutlu sonu" için halkın kemer sıkmaya devam etmesi istenirken Türkün dayanma gücünün ve sabrının nerdeyse sonsuz olduğu varsayılmaktadır. Bu varsayımm doğruluğu da çok tartışmalı görünmektedir. 12 Eylül yönetiminın kendine özgü koşullarında dört yıla yakın süre kemer sıkmaya razı olan halkımızın, seçtiği bir iktidardan beklediği şey her halde sadece kemer sıkma nasihatleri değildir. Ayrıca dört yıldır yinelenen vaadlerin inandıncıltğını yitirmekte olduğu da bir gerçektir. Sayın Özal'ın sağ koluna taktığı saate bundan sonra çok daha sık bakması sanırız zorunlu olacaktır. Zaman, Özal iktidarının geleceğini tayin edecek en önemli değişken konumuna geçerken Özal'.n saatiyle IMF'nin saatınin aynı anda "bipbiplemesi" de durumu kurtarmaya yetmeyebilecek, meşhur senaryonun bazı somut sonuçiannın gerçekten kısa sürede alınması gerekecektir. Toplumun çeşitli kesimlerinin Özal'a tanıdığı süre hızla dolarken saatlerin 60 dakikadan, günlerin 24 saatten, ayların 30 günden kısa olmasına kimse şaşmamalıdır. CEMİLER BEKLİYOR AH1RKAPIAÇIKLARINDA Gemiler kaderini bekliyor. Bekledikçe büyüyor borçlan... Deniz Ticaret Odasının yaptığı bir anket, 1983 yıh sonu îtibanyta armatörlerin toplam "15 mıiyar lira " katlanmış faiz (temerrüd faizi) borcu olduğunu ortaya koydu. Faizler ödenemedikçe çığ gibi büyüyor. Yapılan bir tahmine göre, 1983 sonunda 15 milyar olan katlanmış faiz borçlan, temmuz ayında 30 mUyara, 1985 başında ise 100 milyara ulaşacak. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) getdim. Bunun bilincindeyim" dediği lstanbul Deniz Ticaret Odasj, nisan ayı ortalannda Başbakanlığa bir de 15 maddelik rapor sunmuştu. Aynı zamanda kökleşmiş bir armatörlük firmasının sahibi olan TÜSİAD Başkanı Ali Koçman'a durumu sorduğumuzda "Dünyada taşımacılık alamnda dört yıldan beri büyük bir kriz yaşanıyor. Türkiye'de gemi mübayasının kolaylastınlması, bu krizli döneme isabet etmistir. Yeryüzünde taşınabilir mallann azaldıgı bir dönemde sayüan artan Türk bayraklı gemiler, bugün almış olduklan kredileri ve faizleri ödeyemez duruma düşmüşlerdir. Sorunun çözümü kolay değildir. Borçlar ödenmediği için bankalar gemilere el koyup işletse de birşey değişmeyecektir. Çünkü, koşullar ortadadır." diyordu. Bugünkü darboğazı atlatmanın zorluğu dünya koşullanyla olduğu kadar Türkiye'nin özel koşullan ile de ilgili gözüküyor. Bu özel koşullardan bırini tstanbul Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda basın sözcüsü olan Erol Yücel şöyle açıklıyor. "Diyelim ki, bir armatör teşvik kredisi ile aldıgı geminin borcunu ödeyemedi. Ondan da öte ödeyemeyeceğini anladı ve gemisini satıp borcunu kapatmaya karar verdi. Elinden hiçbir sey gelmez. Çünkü, gemisini sataYasalar buna izin vermiyor. Dünya ticareti daraldığj için Sorunun bu kadarla da çözülmesi kolay gözükmüyor. Bugün birikmiş ve katlana katlana çığ halini almış faiz ödemelerine bir kolaylık bulunsa da... Sonra ne olacak? "İçten içe yine aynı sorun işlemeye devam edecek" diyor birçok armatör. Deniz Ticaret Odası Meclis Uyesi Faruk Ürkmeı'in bu konuda söylediği oldukça ilginç: "Ne kadar ilgisiz kalınırsa büyüyen bu faiz çıgı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına o kadar dert olacak." Günün Aynası Emisyon hacmi 813 milyar lira ANKARA (a.a.) Haziran ayının son iki haftasında, piyasaya rekor düzeyde para sürülerek, emisyon hacmi 75 milyar 759 milyon lira arttınldı. Haziran ayı ortasında, memurlara kesintilerinin geri ödenmesi ve aybaşı olması nedeniyle maaş ve ücret ödemelerinin karşılanabilmesi için piyasaya çıkartılan 76 milyar liraya yakın para ile, emisyon hacmi 29 haziran tarihi itibariyle 812 milyar 918 milyon liraya çıktı. Emisyonda, yüın ilk yansında meydana gelen artış miktarı ise. son genışleme ile birlikte 82 milyar 407 milyon liraya ulaştı. Böylece, yıhn ilk yansında, emisyondaki artış yüzde 11.3 olarak belirlendi. Ote yandan, Merkez Bankası tarafından kamu, bankalar ve tanm kesimine yöneltilen kredilerde, haziran ayının son iki haftasında 100 milyar 841 milyon liralık artış gerçekleşti. Bu artıştan kamu kesimi 32 milyar 948 milyon liralık, bankalar kesimi 59 milyar 138 milyon liralık ve tarun kesimi de 8 milyar 755 milyon liralık pay aldı. Zeytinde "var yuı" zeytinyagında "yok yıh" mı olacak? TÜREY KÖSE tZMİR Zeytinde "var yüı" yasanmasına karşın hava koşullan, zararlılar ve geçen yıl verilen düşük fiyat nedeniyle zeytinyagı üretiminin düşeceği beürtildi. TZOB Ege Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Erdogan Şimşck, "Bu yd, önceki var yılında 160170 bin ton olan rekolte yanya düşecek. Üretkiye verilecek taban fiyatı 300 liradan az oknamau" dedi. Türkiye Zeytinyağı ve Nebati Yağlar Ihracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Atalan da üretimdeki düşüşe ilişkin görüşlerini açıklarken, "Bu yıl sorun olmaz. Ama gelecek yd, yok yılında sorunlar olabüir" biçiminde konuştu. Körfez bölgesinde üreticiler de "rar yılı"nda zeytinyağı üretiminin düşeceğini belirtirken, TZOB Ege Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Erdogan Şimsek şunları söyledi: "Verim yılında 160170 bin ton olan rekoltenin yanya düşeceğini sanıyonım. Geçen yıl yok yılıydı, üretilen 3S40 bin tondu. Bu yıl yüksek rekolte bekliyorduk, ama çok düşccek. Bu yA Ege'de ktş olmadı. Zeytinde verim saglanraası için kış soguklugunun ortalama artı 6 derecede olması luzım, Ege'de artı 1012 derece oldu. Zeytin kış üşümesi yapamadı, çiçekleri yandı, aynca Körfez bölgesinde zararidar da var." Şimşek, ürcticiye verilen düşük fiyatlarla zeytinciliğimizin ancak bugünkü yerine gelebildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Yag açığımız vardı. Bu daha büyüyecek. İthalata gidebilirler. Taban fiyatlar düşük olduğu için üretici zeytin agaçlannı kesti, odun yaptı. Geçen yıl zeytinyağı 130150 liradan ahndı. Bedeii bile ödenmedi. Tüccara 250 liradan verildi. Verim yılında 40 bin ton ihraç edilmişti. Bu yıl olmaz. Biz yemeklik zeytinde dtşanya açılmıştık. O da yan yanya düşecek. Fiyatlann bep aynı seviyede kalması nedeniyle üretici zeytinine bakamadı." Erdoğan Şimşek, bu yıl zeytinyağına verilecek fıyatın 300 liradan az olmaması gerektiğini anımsatarak, "Zeytin devlet himayesine alınmalı. Zeytinci fakirdir, iki senede bir zeytin olur, bazen de bu yıl oldugu gibi üç yılda bir olur. Fiyat düşük olnrsa bu ağaçlar odun olarak kesilir" dedi. Türkiye Zeytinya|ı Ihracatçı Birlikleri Başkanı Nejat Atalay, konunun incekndiğini belirterek şöyle konuştu: "Etüt ediyoruz. TehMke görülüyor. Hava şartlan tam olarak ne tahribat yapacak belli değil. Ama noksanhk olacak. thracatçı birlikleri olarak zirai mücadele için bir fonumuz var. Ondan yararlandabttir. Bu yd var yıh, uretim düşse de bu seneyi idare eder. İki senede bir zeytinyağı vasatisi 120 bin ton olmalı ki, hem ihracatı yürütelim hem de fiyatlar yükselmesin. Biz 180200 bin ton bekliyorduk. Ne kadar düşer, şimdilik belli degil. Bu yıl düşüş sorun olmaz. Ama gelecek yıl, yok yıh da olabilir. Dünya rekoltekri yüksek, bu yıl istihsal fazlası varsa ucuz fiyatla ithal mümkün olur." Kemal Kurdaş: İlk dört aydaki ihracat artışının çoğu hayali Ekonomi Servisi Eski Maliye Bakanlarından Kemal Kurdaş, dış ticaret rakamlarındaki düzelmenin kuşkuyla karşılanması gerektiğini söyledi. Banka ve Ekonomik Yonımlar Dergisi tarafından düzenlenen bir açıkoturumda konuşan Kurdaş, "thracatta aşın vergi iadesi sistemi, ihraç rakamına önemli etki yapmıs gözüküyor. Yıkn ilk dört ayında sanayi üriinleri ihracatında yüzde 61 oranında artma olmayacagı çok açık" dedi. Kurdaş, artışın ancak yüzde 1015 dolayında olabileceğini savundu. Kurdaş, rakamların hayaii ihracatın hacmi hakkında endişeler yarattığına dikkat çekerek, "Dört yılda geçen yıla nazaran 700 milyoo dolariık bir artış ol Aral: \ağ bu hafta 450 liraya düşecek Hiç kimsenin fahiş kâr yapmasına izin verilmeyeceğini bildiren Aral, "Yağa hücumu ithalatla önledik" dedi. TRABZON (a.a.) Trabzon'da işadamlarının katıldığı bir toplantıda konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Cabit Aral "Hiç kimsenin fahiş kâr yapmasına izin vermeyeceğiz, yağa olan hücumu ithal ederek önledik. Bu hafta başından itibaren yafın kilosu 700 lira yerine 400450 liradan satdmaya başlanacak" dedi. Trabzon, Akçaabat, Of, Arakh, Sünnene ve Vakfikebir'de küçük sanayi siteleri için projelerin yapıldığını ve kredilerin bu yıl verilmeye başlanacağını belirten Bakan Cahit Aral, "Küçük sanayi sitelerini süratle gerçekleştireceğiz. Çünkü bu sitder bir yerde halkın büyük şehiriere göç etmesini önkr. Bir fabrikada 250300 kişi çalışır, ama bir sanayi sitesi ile bin 5002 bin kişiye iş bulunması imkanı dogar. Organize sanayi bölgesinin yapımına ise bu yıl başlanacak"dedı. muş ihracatta. Bunun belki 200250 mUyon dolan hakiki, gerisi hayali ihracat şüphesi veriyor" dedi. ANADOLÜ BANKASI 3İZMET VERM KTEN MUTLU VE GURURLUDUR însanlar çalışır, üretir, tasarruf yapar, kredi alır, ticaret yapar, iş kurar... Gencinden yaşlısına, çalışanından emeklisine insanların "Banka"ya ihtiyacı vardır. bu ihtiyacın bilinci ile, en iyi hızmeti vermenin çabası içindedir. "Banka"yı şerektiren her konuda, her türlü Dankacıhk hizmetini vermekten mutludur. Tohum ithal edilebilecek ANKARA (ANKA) Yüksek kaliteli ve iç ve dış pazar taleplerine uygun ürün yetiştirilmesi amacıyla tohumluk ithal edilecek. Bakanlar Kurulu'mın dünkü Resmi Gazete'de yayınlanan kararına göre, ithal edilecek tohumluğun tür ve miktarı, ile hangi özel ve kamu kuruluşlannca ithalat yapılacağını Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı belirleyecek. Tohumluk ithal, üretün ve pazarlamasında ihtisaslaşmış kuruluşlar ile, gıdayem sanayi kunıluşlanna, Tarım Kredi ve Satış Kooperatiflerine öncelik tanınacak. Ayrıca, tohumluk ithal eden kuruluşa Ziraat Bankası ve öteki bankalar reeskont kredisi acacaklar. Faiz uygulamalanndan doğacak fark da faiz farkı fonundan karşılanacak. Telsiz ahcı verici cihazı kuilananlara uyarı P T T devrelerinden konuşma imkânı veren telsiz telefon kullanımının "şimdilik" yasak olduğu anımsatılan uyanda, izinsiz telsiz cihazı satın alanların ve imal ettirenlerin yasal sorumluluk altına gireceği belirtildi. ANKARA, (a.a.) Ulaştırma Bakanlığı, son günlerde, çeşitli ithalatçı firmalar tarafından bakanhk ile önceden koordine edilmeden ve standartlara uygunluk belgesi alınmadan telsiz alıcı verici ve aücı cihazlanrun ithali yoluna gidilmesi ve bu araçların yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile ilgili uyanda bulundu. Uyanda, telsiz telefon kullanımının yasak olduğu vurgulandı. Ulaştırma Bakanlığı, cihazlann standartlannın incelenmesi ve uygun olmayanlann gümrüklerde işlemlerinin durdurulması nedeniyle "ithal edilmesi düşünülen cihazların teknik dokümanlannın önceden bakanlığa gönderikrek, standartlara uygunluk bdgesinin alınması gereğini .» hatırlattı. Bu arada, telsiz tesisatı kurmak isteyen çeşitli kuruluşlann, henüz bakanhk tarafından sistem kurma izni verilmeden telsiz cihazı satın alma yoluna gittiklerinin de gözlendiği, bu izin alınmadan telsiz cihazı satın alınması veya imal ettirihnesinin Telsiz Kanunu uyannca yasal sorumluluklar getirdiği belirtildi. Ulaştırma Bakanhğı'mn Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğinde, kablosuz telsiz telefon olarak bilinen ve telefon hatla nna bağlanmak suretiyle, 30 kilometrekareye kadar olan mesafelerden PTT devrelerine girilerek konuşma imkânı veren cihazlann da "şimdilik" kullanımının yasak olduğu vurgulandı. Meclis, planı 10 gün aradan sonra bugün görüşmeye başlayacak ANKARA (a.a.) TBMM Genel Kurulu, 10 günlük aradan sonra bugün 14.00' te toplanarak Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nı görüşmeye başlayacak. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, alınan karar gereğince Genel Kurul'da beş gün içinde görüşülecek. Plan görüşmeleri sırasında genel kurul saat 14.00'te toplanarak 20'ye kadar çalışacak. Plan üzerinde siyasi partiler 6'şar, hükümet ve komisyon 8 saat süreyle konuşabilecekler. Üyelerin kişisel konuşmaları ise 10'ar dakika ile sınırlı olacak. Planı yılhk ortalama 6.3 oranında bir kalkınma hızı öngörüyor. Gayrı Safi Milli Hasılada yaklaşık yüzde 4 oranında artış sağlanmasını hedef alan plan, artış hızının 5.3'den başlayarak yükselmesini öngörüyor. Türkiye üstünden transit ticarete vergi indirimi getiriliyor ye üstünden yapılan transit ticarette, ticareti gerçekleştiren kuruluşlardan alınan vergi oranlannda indirime gidilecegi öğrenildi. Türkiye üstünden Ortadoğu ülkelerine yönelik ticaretin arttınlması çalışmaları çerçevesinde Türkiye'nin transit ticaretten aldığı vergi oranlarımn indirilmesi planlandı. Transit ticarette vergi indirimi için yapılan çahşmalann tamamlanmak üzere olduğu ve yeni tarifenin yakında yürürlüğe gireceği belirlendi. Devlet Planlama Teşkilâü'ndan bir üst düzey yetkili, yeni düzenlemelerle Türkiye'yi Ortadoğu'nun ticaret merkezi haline getirmeyi amaçladıklarmı söyledi. ANKARA, (THA) TÜTW Anadolu Bankası DISBANK 9 TEMMUZ DÖVİZ KURLARI Anadolu Bankası 371.18 131.25 SATIS 374.89 132.56 DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 353 lira 67 kuruş olarak; belirledi Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 HoUanda Florini 1 tsveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Ahş 371.10 312.84 18.72 131.20 6.46 35.83 42.76 116.30 44.89 156.09 21.35 154.05 279.97 1247.38 45.63 491.71 105.68 Döviz Satış 374.89 316.03 18.91 132.54 6.53 36.20 43.20 117.49 45.35 157.68 21.57 155.62 282.83 1260.12 46.10 496.73 106.76 Efektif Ahş 371.10 297.20 18.72 131.20 6.14 35.83 42.76 116.30 44.89 156.09 20.28 146.35 262.97 1185.01 43.35 491.71 100.40 Efektif Satış 378.52 319.10 19.09 133.82 6.59 36.55 43.62 118.63 45.79 159.21 21.78 157.13 285.57 1272.35 46.54 501.54 107.79 Personel yönetimi semineri bugün Bolu'da başlayacak ahnacağı seminerde ayrıca, "Çağdaş yöneticilik ""kunılujta altüst Uişkileri", "halkla iUşkiler ve haberleşme," "yöaeticinin verimliligi arttınna alanındaki görevleri," "Motivasyo çalışma ortamı ve geliştirilmesi" ile "yetki devri ve karar venne" konuları da ele alınarak tartışılacak. BoluGölköy'deki DSİ Genel Müdürlüğü Eğitim Merkezi'nde yapılacak olan seminer 4 gün sürecek. ANADOLU BANKASI Hazine Bankası ANKARA (ANKA) MiUi Prodüktivite Merkezi tarafından düzenlenen "Personel Yönetimi Semineri" bugün başlayacak. Kamu ve özel sektör kuruluşlannda çalışan üst ve orta düzey yöneticilere yönelik olarak gerçekleştirilmesi planlanan seminerde, yöneticilerin "çaga ayak uydurmalan" konusunda karşıbklı bilgi aktanmının sağlanması amaçlanıyor. Personel yönetiminin verimliligi arttırıcı bir etmen olarak ele
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear