Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 HAZİRAN 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMIDE DIYÂLOG KEMAL KURÜAŞ 1921'de doğdu. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra, maliye müfettişi oldu. /9507ı yıllarda Haıine Genel Müdiir Muavini oldu, ancak o dönemin iküdarıyla anlaşmazhğa diişünce bir süre IMF'de uzman olarak çalıstı. 27 Mayıstan sonra Maliye Bakam olan Kurdaş, 19611969 yıllart arasmda ODTÜ Rektörü olarak görev yaptı. Daha sonra özel sektöre geçen Kemai Kurdaş'm "Ekonomi Politikasında Bilim ve Sağduyu" adlı bir de kitabı var. si olmuştur. 1975 yılında kur garantili dovize çevrilebilir mevduatı getiren Türkiye ikiüç yılda havadan 1012 milyar dolar dış borca girdi. Türkiye'nin toplam dış borcu 20 milyar dolara dayandı ve bu olay çok kısa zaman sonra Türkiye'yi dış ilişkilerinde çıkmazlara soktu. Bu kabil laubalilikler beş on kişiye havadan kazanç sağlayabilir, ama ulke olarak Türkiye buyuk zararlar gorür... Yani siz burada yeni bir DÇM tehlikesi görüyorsunuz.. KURDAŞ Gorüyorum. Zaten kararnameyi öyle çıkarmışlar ki, buna gore DÇM'ye çok yakın bir sistem hemen getirilebilir. Bunu ekonomide mantığı savunan bir hukümetın yapması hiçbir şekilde haklı gorulmez... Efendim, bir de biliyorsunuz dış ticarette ihracatçı sermaye şir, ketlerine tanınan birtakım ayncalıklar var. Piyasa sistemi açısından bunu nasıl degerlendirivorsunuz? Geçen hafta DolarL, borç depremi sarstı Dolar dünya döviz piyasalaVında borç depremiyle sarsılırken, Türkiye'dekaraborsa dolar piyasası yalancı ihracat haberleriyle çalkalandı. Borçlu Latin Amerika ülkelerinden Bolivya'nın borç ödemelerini geçici olarak askıya aldığı ve Arjantin'in geri ödemede zorlanacağma ilişkin haberler Amerikan bankalarını telaslandırdı. Bu telaş dolardan ses getirdi ve dolar geçen hafta özellikle mark karşısında ani bir düşüş kaydetti. Haftayı 2.73 mark, 2.25 tsviçre Frangı ve 8.30 Fransız Frangı değerlerinden açan dolar, haftanın son günü 2.69 mark, 2.23 tsviçre Frangı ve 8.23 Fransız Frangı değerlerinden işlem gördü. Japon Yeni ve Ingiliz Sterlini de fırsattan istifade değer kazandı. Dolann sert paralar karşısında gerilemesi Türk Lirasını da olumlu etkiledi ve dolar hafta içinde lira karşısında 40 kurus 355.70 355.45 İhracatla 50 milyon dolar sınırını aşan şirketlere tanınan imtiyazlar, bu iktidarın bazı kişilere havadan menfaatler sağlama zaafının başka bir örneğidir. Ben konut fonunun beşon kişiyv kaptırılacağmdan da kaygı duyuyorum. KURDAŞ Bu iktidarın ekonomik politikasındaki oportünist davranışının, birtakım kişilere özel menfaatleri, havadan menfaatler sağlayan tutumlara zaafının bir diğer orneği de bu ihracatta 50 milyon dolar sınırını aşan şirket'.ere tanınan imtiyazlardır. Bunlar şimdi kurduklan tezgâhlarını, Doğu Bloku ile yapılan ticareti de idare ediyorlar. Bu da piyasa sistemi değil. Korkuyorum ANAP iktidarı bu davranışını yeni bazı sahalarda da tekrarlayacak. Bir ara dışarıda iş yapan müteahhitlerin buna benzer şekilde sınıflandınlması lafları vardı. Konut Fonu'nun beş on kişiye kaptırılması tehlikesini de görmüyor değilim. Çünku davranışlardaki temel zaaf burada ve buna karşı ben ikaz sesini yükseltmenin gerekli olduğunu duşunüyorum... Siz görebildigim kadar aslında serbest piyasa mantığıyla çelişen ve yetkileri bir merkezde, birtakım kişilerin bürokratik karar mercilerinin elinde toplayan uygulamalara karşı çıkıyorsunuz... KURDAŞ Şimdi bakın kuru Merkez Bankası belirliyor. Ayrıca ithalatıa bir fon alınıyor ve bunu Ankara, hatta bir kişi belirliyor. İşte bu bir sistem getirmek değil, keyfilik getirmektir. Bu keyfiliği bir piyasa sistemi gorunümu altında yapınca da bence işin iticiliği, haksızlığı daha da belirgin oluyor. Ben aydınlık bir politika izliyorum diyorsunuz, ama içinde birtakım karanlık noktalar var. ANAP iktidarının büyük bir zaafı da foncu bir iktidar olması... 354.00 Kemal Kurdas (solda), Osman Ulagay\n sorulannı yanıtladı. Ulagay sordu, Kurdaş yanıtladı: Ekonomî piyasa sistemiyle değil keyfi kararlarla yönetiîiyor Sayın Kurdaş; izleyebildiğim kadanyla siz Turkiye'de piyasa ekonomisine gecişi amaçlayan adımlan genellikle çok olumlu değerlendirivorsunuz, gerçekçi kur v« gerçekçi faiz politikalannı ona>hyorsunuz, enflasyonla mücadeleye oncelik verilmesini doğru buluyorsunuz, ancak Özal hükümetinin bu yöndeki uygulamalanm >eterii bulmuyorsunuz... KURDAŞ Evet, hem yeterli bulmuyorum, hem de son altı aydaki uygulamaya bakarak tutarh bulmuyorum. Piyasa ekonomisine geçiş, piyasa ekonomisinin mekanizmalarını işletiş olarak ortaya koyduklan politikayv aldıklan tedbirler tam desteklemivor. Tedbirlerinde gittikçe daha fazla oportunisı oluyorlar. Butun gucu kendi ellerinde toplama hırsı ve bundan doğan aşın ayrıntıya giriş, yetkileri bir merkezde hatta bir kişide toplama temayulu çok kuvveıli. Bu eğilimler bir piyasa sisteminin felsefesi ve mantığıyla çelişiyor. Tabii bu eğilimler daha fazla hız kazanırsa, iktidarın piyasa sistekazançlar yaratıyor, rantlar yaratıyor ve Turk ekonomisindeki gelir dağılımını daha da bozuyor. Ve tabii sosyal bir reaksiyon yaratıyor. Sizin piyasa ekonomisindeki sapma olarak nileleyebileceginiz başka uygulamalan da var ıtıı Özal hükümetinin? KLRDAŞ Anavaian iktidarının ekonomi politikasında piyasa sisteminin işleyişiyle tutarsız önlemler almak, siyasi oportünizme kaymak, aşırı merkeziyetçi aynntıya inmek gibi hususların yanı sıra yanlış bulduğum bir diğer uygulama da, nisanda çıkan bir kararnameyle kur garantıli ve sabit faizli bir dövîz kredisi imkânı getirilmesi oldu. Bu, ihracatı ve yatırımları teşvik perdesi altında getirildi. Bu krediden yararlanacak her kuruluşun durumunun ParaKredi Kurulu'nda incelenmesi ve onay alması gerekiyordu. Bu, tabii piyasa sistemiyle asla uyuşamayacak bir düzenleme. Bir kere piyasa sisteminde riskler de ondan doğan menfaatler de o işi yapana ait olur. Burada krediyi alan adama kur garantisi sağlayarak buyük bir menfaat sağlıyorsunuz. Ayrıca faizi enflasyonun çok altında veriyorsunuz ve her krediyi Ankara'nın kontrol etmesini öngorüyorsunuz... Yani takdir hakkı gene Ankara'da... KURDAŞ Tabii. Ve orada artık ne gibi müzakereler olacak, onu tabii Tanrı bilir... aynca bu sistem tıpkı fiktif ihracat gibi ka geriledi. Bu arada, hayali ihracat haberlerinin ardından karaborsa döviz piyasasında alışverişlerin durduğu ve dolarla markın karaborsa fıyatının resmi fiyatına kadar gerilediği öğrenildi. Dün doların döviz alış kuru 354 lira, markın alış kuru da 131.45 liraydı. Akın, dünyada 390 doları (istı KapahçarşVda hızla diiştü Altın fıyatları dunyada hızlı bir tırmanış kaydederken Turkiye'de geriledi. Hafta başında dünya borsalarında 387 dolardan işlem gören bir ons altın, doların borç depremiyle sarsılması üzerine ani bir yilkseliş gösterdi ve cuma günu 10 dolar artarak 394 dolara çıktı. Bu rakam, son ayların en yüksek rakamı duramunda. Bir ons altın uzun süredir 390 dolar sınırını aşamıyordu. Dünya altın borsalarındaki bu hareketlenme Kapalıçarşı piyasasında yankılanmadı. Aksine, dünyada altın yükselirken, Turkiye'de önemli bir düşüş kaydetti. Haftayı 3120031300 liradan açan Cumhuriyet alumnın hafta sonundaki değeri 3080030900 liraydı. Aynı şekilde külçe altının gramı da bu sürede 46604680 liradan 31.300 Hükümetin uygulamasında göze çarpan oportünist ynklaşım ve yetkileri bir merkezde hatta bir kişide toplama eğilimi, piyasa sisteminin mantığıyla çelişiyor. mini savunur görünen ilk tutumlannın gücü ve meşruiyeü çok azalacaktır. Anavatan iktidarının ekonomi politikası piyasa sisteminin mekanizmalarını işletmeye donük olduğu sürece isabetlidir, ama bu politikalar ve bunları izleyen tedbirler birbiriyle tutarlı olmalıdır. Oysa gördüğum kadar hem tutarlı değil, hem de yeterli değil tedbirler. Siyasi oportünizm ağır basıyor tedbirlerde... Şimdi efendim. Özal hükümetinin ekonomik programı belli olduktan sonra sizin özellikle Banka ve Ekonomik Vorumlar dergisinde yayınlanan beyanlannızda yüksek oranlı vergi iadelerinin ihracatta hileli işletnleri teşvik edecegi belirtiliyordu. Bu kaygılarınız haklı çıktı galiba... KURDAŞ Evet maalesef öyle oldu. Aslında bu yeni bir olay değil, 1983'te vardı, 1982'de de bir miktar vardı bence. Siz kur politikanızda yeterince gerçekçi olmaz ve aradaki farkı bir primle, vergi iadesiyle kapatmak yoluna giderseniz ihracatta yüksek fiyatla malı fatura etmek ve farkı karaborsadan almak temayülünü kolay kolay önleyemezsiniz. Bu hareket Özal hükümetinin programıyla adeta daha da cazip hale getirildi ve herkese bunu yapmaları için davetiye çıkar\ldı. Anavatan iktidarından beklenen, döviz kurunu daha gerçekçi yaparak vergi iadelerini yüzde 5'e doğru indirmesiydi. Oysa hem yüzde 35'lere kadar çıkan bir vergi iadesi oranı korundu, hem de herkese "elinizi çabuk tutun, ilk üç ay yuzde 3035 vergi iadesi alırsınız. Marttan sonra bunun % 80'ini alacaksınız, eylülden sonra da "7855'ini alacaksınız" dendi. Bu, tabii derhal suiistimal edilecek bir çerçeve idi. Ben tedbirleri okuduğum anda bunu farkettim. Zannediyorum bunu herkes de gordü. Onun için ben bugünku hayali ya da fiktif ihracatta evvela bu çerçeveyi getiren hukümeti sorumlu buluyorum. Tabii bu sistemin açık yanından, manUksızhğından yararlanan ihracatçı sorumludur, ama onun kadar o çerçeveyi getiren, bu kapıyı açan ve ikazlara rağmen kapatmayan kişiler de sorumludur. Bu tabii aslında piyasa sistemine aykırı olan suni bir düzenleme ve her suni duzenlemede olduğu gibi havadan Kur garantili ve düşük faizli kredi uygulaması da serbest piynsa mantığıyla bağdaşmaz. Bu karardan geri dönülmezse burada da suiistimal olacak, Türkiye\i iflasın eşiğine getiren DÇM'ler hortlayabilecektir. Bu noktayı biraz açıklamanız mümkün mü? KURDAŞ Tamamen butçe dışında, kontrol dışında birıakım fonlar yaratılıyor. Bu, vergi anlayışmı da devlet anlayışını da zedeliyor. Bu fonlan kendi elinde toplayarak guç topluyor iktidar ve o fonları sonra kullanıyor. Eğer bu fonlann kullanılışında da demın sözünü ettiğim zaaflar, keyrılik unsurlan tekerrur ederse, çok buyük rahatsızhklar olur. Sayın Kurdaş, size son olarak şunu sormak isliyorum. Siz gerçek anlamda bir serbest pazar ekonomi uygulanması halinde, gelir dağılımı sorunu dahil pek çok sonınun çozümlenecegi gorüşünii savunuyorsunuz. Ancak orneğin sizin önerilerinize uygun olarak tam anlamıyla gerçekçi kur, reel faiz gibi politikalar iztenirse bununla enflasyonun kontrolü nasıl sağlanacak, bunun gibi sorular çıkıyor ortaya, ilk bakışta... KURDAŞ Bir kere dengeyi gerçekçi bir fiyat düzeni içinde, gerçekçi kur, gerçekçi faiz, gerçekçi ucret düzeni içinde kurarsak, bu bize kaynakları en verimli biçimde kullanmak olanağını verir. İkincisi bu sistem tasarruflan azamiye çıkaracak bir sistem olacak. Bu da daha buyük bir yatınm hacmine gerekli bazı sağlayacağız demektir. Boyle bir sistem içinde vergi sistemi de rasyonelleşir. Şimdi bugünkü sistem içinde fiktif ihracat yapan adam kazancını gösterir mi hiç, suçunu itiraf eder mi? Böyle bir gerçek piyasa sistem içinde yatınmlann verimi çok daha belirgin olur. Bugün Turkiye'de yatırımlar hâlâ takdirle belirleniyor. Bir teş\ik sistemiyle Ankara belirliyor bunu. Sistem mantığına oturtulunca butün bu saçmalıklar ortadan kalkar, dış dünyayla rekabet imkânları da artar. Sanayi artık adeta silahla korunan bir sanayi olamayacağını bıleceği için daha rasyonel yatırım ve üretim politikası izleyecektir. Butün bunlar bir yandan mal ve hizmet arzını büyüterek, bir taraftan gonüllu ve cebri tasarruflan büyüterek size bir dengeye gelmek, yani enflasyonu kontrol etmek imkanını verecektir. Bu arada tabii devletin aldığı parayı daha rasyonel kullanması, ısrafları azaltması da sağlanabilirse, Türkiye çok büyük bir hamle yapabilir. Ankara'da butun devlet daireleri yeni binalar alıyor ya da yapıyorlar. "Bu parayı Atatürk Barajı'na koysanız daha iyi olmaz mı" dedim geçen gün Ankara'da. Bütun bunlar yapılabilirse Türkiye yetişmiş insan gucü potansiyeliyle çok iyi noktalara varabilir. 2$ 29 30 31 1 Mayıs Haziran 4560r4580 liraya kadar düştü, Altın fiyatlarındaki bu düşüş, büyük ölçüde doların karaborsa fiyatındaki gerilemeden kaynaklandı. Ozal hükümeti ekonomiyle ilgili kararlarını açıkladığı zaman, ben bu kararlann ihracatta hileyi davet edeceğıni söylemiştim. Bu yüın ilk üç ayında fiktif ihracat hızlandıysa bunun başhca sorumlusu hükümettir. KIM NE DEDİ? Doç. Dr. Yılmaz Akyüz Enformasyonsuz ve plansız politika yapılamaz. Topîumun ana kesimlerinde kabul görmeyen hiç bir politikanın şansı yoktur. Ödemeler dengesini ve enflasyonu amaç haline getiren bir politikayı haklı göstermek çok zor. Ödemeler dengesi sorununa rağmen, enflasyon, gelir düzeyini düşürüyor, gelir dağıUmıru bozuyor, buyüme hızını engelliyor diye, bunları daha da düşürerek, daha da bozarak durdurmaya çahşmak anlamsız. önemli olan enflasyonu belli bir düzeyde stabilize etmektir. Düzeyin ne olduğu çok önemli değil. Hükümetin uzun dönemli yapısal intibakla ilgili planı, stratejisi yok. Sank Tara (Enka Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Enflasyonun hızını kesmek için ne yapmak lazunsa o yapılmahdır. Dört yıldır kemer sıkılıyor, daha da mı sıkılacak diyorlar. Evet gerekiyorsa sıkılmalıdır. Enflasyonu düşürmek için 10 yıl da 12 yıl da kemer sıkılabilir. Dışa açılmada gerçekçi kur politikası sürdürülmeli, enflasyon mutlaka aşağı çekilmelidir. Prof. Dr. Necati Mumcu (J.Ü. tktisat Fakültesi Ögretim Üyesi) Fiyat artış hızı Ağustos ayından itibaren yavaşlayabilir. Ancak birdenbire sağlanacak bir yavaşlamanın maliyeti vardır. Deflasyonist bir biçimde, yani fiyat politikasını seri bir biçimde uygulayarak, bir haftada da fiyat artış hızını düşürmek mümkündür. Ama bu düşüşün ya da fiyat artış hızındaki yavaşlamanın maliyeti nedir. çakçılığa çok açık. Belki yapılmıştır bile. Mesela bir yatınmcı yatırımının dolar ihtiyacı 1 milyon dolarsa bunu fizibilite raporunda 3 milyon dolar gosterecek, bunu bankaya karşı savunurken de gerekli tedbirleri alacak. Ondan sonra bu krediyi alınca bunun 1 milyon dolarıyla yatınmı için gerekli mallan getirecek, geri kalan 2 milyonunu ise dışarıda bırakacak ve sonra o parayı Türkiye'ye getirecek ve yuzde 26 faizle aldığı bu parayı Türk ekonomisinde yüzde 60 faizle değerlendirmenin yolunu bulacak. Havadan kazançlar sağlayacak. Bu mutlaka olacaktır, çunku sistem buna imkân veriyor. Bu piyasa ekonomisine geçiyorum diyen bir iktidarın alacağı tedbir değildir... Bence bu bir an ewel kaldınlmalıdır... Türkiye'nin 19791980'de iflasın eşiğine gelmesinde böyle bir tutumun çok etki Para muslukları iyice kısıldı DPTNİN YENİ BAŞI YUSUF ÖZAL'LA PLAN SÖYLEŞİSİ Piyasadan 3 haftnda 67 müyar çekihdi Emisyon hacmi 705 milyarla yılbaşındaki düzeyinin 25 milyar lira altına indi. ANKARA, (ANKA) Piyasadan 26,1 milyar lira daha çekildi. Böylece 4 mayıs tarihinden 25 mayıs tarihine kadar geçen 3 haftalık süre içinde emisyon hacmi 66,7 milyar lira daraltümış ve 704,9 milyar lirayla yılbaşındaki düzeyinin altma indirilmiş oldu. Son gelişmeyle, emisyon hacmi 730 milyar lira olduğu yılbaşından bu yana yüzde 3,5 oranında 25,6 milyar lira daraltılmış bulunuyor. Geçen yılın eş döneminde emisyon hacmindeki daralma 46,4 milyar lira düzeyin "En iyisi yıllık plan yapmak" KENAN MORTAN NELER OLDU ? Ramazan geldi, zam geldi Ramazan ile birlikte çarşı pazara bir hareket geldi. Hareket tezgâhlarm önunde olmasa bile üstunde, etiketlerin uzerlerinde görülüyordu. Ramazan'ın sembolü pidenin ekmek fiyatlarına uyarlanarak 40 lîradan satılmaya başlamasını kıskanan simitin 20 lira olması "harekef'in yönünü açıkça gösteriyordu. 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gerekli aylık mutfak harcamalannın 50 bin liraya dayanIstanbul'da tanzim satış mağazalannın kapanma karan, bu mağazalardan alış veriş eden dar gelirli yurttaşlann tepkilerine yol açtı. Belediye yetkilileri mağazaların zarar ettiSi ve satışlardan Turgut Özal ve beraberindeki heyetin Irak gezisi sonunda, Irak'ın Türkiye'den 1985 haziranına kadar 900 milyon dolarlık mal alması yolunda anlaşmaya varıldı. Anlaşma uyarınca bu miktarın 700 milyon doları krePTT'nin tartışmalı telefon ihalesini Belçika ITT firması kazandı. Proje 10 yıllık bir süre içinde 3 milyon 425 bin hat ve 3 milyon 425 bin adet de telefon üretimini amaçlıyor. Ancak ihalenin bu bölümü, 100 bin hat ve telefr>" '"•'Vinesinin hemen Ampule yüzde 10 oranında zam yapıldığı, ancak perakendecilerin ellerindeki stoklann bitmesinden sonra zamlı satışlara Cinsı eski fiyat Normal ampul 97.50 dekoratif ampul 150 floresan (20 vvatt) 300 f.oresan (40 vvatt) 330 ması, gönüllü oruçlann yanı sıra, zorunlu oruçlann da Ramazan boyunca sıkça görüleceğine işaret ediyor. Geçtiğimiz hafta basında akaryakıt fiyatlarına gelen zam, orucun pek de kısa süreli olamayacağını gösterdi. Akaryakıta bu kez gelen zam beklenenin uzerinde oldu ve yüzde 5'lik oran bayileri stok beyanında bulunmak zorunda bıraktı. yararlananların küçük bir azınlık olduğu iddiasıyla kapama kararı ahrken, fiyatlardan bunalan yurttaşlar başvurabilecekleri son kapılardan birini kapamadan önce kararın yeniden gözden gerilmesini istediler. IŞKUR'u 7.5 müyar liraya BAĞFAŞ aldı BAND1RMA, (Cumhuriyet) Iki ay önce Denizcilik Bankası tarafmdan satvşa çıkanlan İŞKUR'u 7.5 milyar liraya BAGFAŞ aldv. Böylece iflastan sonra geçen yaklaşık bir yıllık süreden sonra İŞKUR, yeniden BÂGFAŞ'a entegre oldu. Bandırma'da kurulu IşçiIşadamı Kimya Kuruluşlan A.Ş. (İŞKUR) hakkında 1983 yılı başlannda bir nakliye fırmasının talebi uzerine iflas kararı verilmiş ve şirket iflas masasınca satışa cıkanlıruştı. 1983 yılı sonbahannda yapılan açık artırmada, Denizcilik Bankası 5.3 milyar lirayla IŞKUR'u satın almıştı. Açık arttırmaya, BAGFAŞ adına Yönetim Kurulu Başkanı Recep Gençer ve Türkiye Emlâk Kredi Bankası da katılmıştı. Bununla Birlikte Denizcilik Bankası, faaliyet alanına girmeyen bu T ANKARADPT Müsteşarlığına atanan Dr. Yusuf Özal, de belirlenmişti. Son bir hafta Cumhuriyet'e verdiği özel demeçte, "Piyasa ekonomisine içindeki daralmarun Ziraat Ban gecişte merkezi plan yapmak kası kaynaklı kredilerdeki kısıt çok güç bir iş. Dinamik bir lamadan kaynaklandığt gözleni planlama yapabilmek için belki yor. de yıllık planlar en iyisi olur" Ziraat Bankası kanalıyla kul dedi. landınlan krediler 19,7 milyar liCumburiyet'in soruları ve radan 700 milyon liraya indirilDPT'nin yeni müsteşarının yamiş bulunuyor. Merkez Bankası'nm kamu ke nıtları şöyle: simine yönelik kredileri 9.4 mil Beşinci Kalkınma Planını dayar lira düzeyinde kısıldı. Bu ha önce tetkik etme olanağı miktarın 9 milyar liralık bölü buldunuz mu? münü hazine avansı oluşturuyor. ÖZALHayır, bugünlerde ar25 mayıs itibariyle hazineye kı kadaşlardan plan stratejisini issa vadeli avans miktarı 385,4 teyerek inceleyeceğim. Plan armilyar lira düzeyine inmiş oldu. tık yürütme organının değerlendirmesine hazır hale gelmiş bulunmaktadır. Piyasa ekonomisinde plan yapmak güç bir iş. Ama Batıda kamu kesim planlamasının gayet ciddi tutulduğu bilinir. Plan olayına kavram olarak nasıl batesisi satın aldıktan sonra çaiış kıyorsunuz? tırmamış ve geçen mart ayının ÖZALCevaplanması fevkasonunda satışa çıkarmıştı. lki ay lade güç bir olay. Batı daha çok süren girişim ve incelemelerden kamu bütçesine bağlı olarak sonra Ulaştırma Bakanlığının denetiminde yapılan satış işlemiyle ÎŞKUR, BAGFAŞ'a devredildi. BARIŞ KUDAR BUindiği gibi, İŞKUR BODRUM Ege Bölgesi Sanayi için ENKA Holding'in ve TEKKurulu Başkanı ve FEN Holding'in de bazı girişim Odası Yönetim Birliğı Baskan Vekili leri olduğu bildiriliyordu. An Türkiye Odalar sanayicilerın mevcut Ersin Faralyalı cak, BAGFAŞ Yönetim Kurulu kayntlı paylaşabümek için bankalaBaşkanı Recep Gençer'in ifade ra kul köle olduğunu söyledi. Faralsine göre "Bakanlık ayağını ye yalı, rakam kargaşasına da dikkat çere bastı ve İŞKUR'u entegre ola kerek "Ekonomik gidiş hakkında rak bağlı bulunduğu BAGFAŞ' hangi rflkama inanacatımızı şasırtan başka hiçbir kuruluşun işle dık" dedi. EBSO'nun Bodrum'da düzenletemeyeceğini anladı." Gençer, satıştan sonra yaptığı açıklama nen bolge toplantısına Aydın, Mada, iki kuruluşun yeniden bir ca nisa, Milas temsilcileri ile lzmir Mertı altında toplandığım söyledi ve kezi'nden sanayicifcr katıldı. Toplantesisleri en kısa sürede çalıştır tıyı bir konuşma ile açan, Ersin Faralyalı, açıklanan hedeflerin enflasmaya başlayacaklannı belirtti. yonla mucadele ve ihracaun arttınl Geçiş dönemlerinde piyasa ekonomisini yönlendirmek için plan yapmak gerekir. Ancak plana yıllık oranlar getirmekîen kaçınmak gerek. Daha çok kalitatif bir planlama yapılmalı. Çünkü enflasyonu ve diğer genel değerleri kestirme imkânı bulamazsınız çoğu zaman. kamu kesimi ve bütçe planlaması yapıyor. Ama Türkiye gibi geçiş dönemindeki bir ülkede plan yapmak en azından şimdilik bir zorunluluk. Ama nasıl bir plan bu önemli soru. Bana kalırsa geçiş dönemlerinde piyasa ekonomisini yönlendirmek için plan yapmak gerekir. Ancak plana yıllık oranlar getirmekten kaçınmak gerek. Daha çok bir kalitatif (nitel) bir planlama yapmalı, çünkü enflasyonu ve diğer genel dengeleTİ kestirme irnkânı bulamazsınız çoğu zaman. Bu nedenle bundan da öteye giderek, planm beş yıllık olmak üzere dinamik olması için yıllık olması gerekir diye düşünüyorum. Bütün bunlar benim yeni plana değil, genel olarak planlama olayına bakış açımdır. Ama bizim gibi ülkelerde plan yapılmadığı zaman bütün genel dengelerin bozuldugu görttlüyor? ÖZALTabii, geçiş döneminde olduğumuz iftn. Yoksa Batıda duyarlı bir girişimci yumur ta üretimine karar verdiğinde viyol üretiminin de yetersiz olduğunu görüp, bunun da üretilmesi kararını verir. Ben memurların piyasa ekonomisini yönlendirenlerin üstünde, onlardan daha iyi plan yapabileceğine inanmıyomm. Ama geçiş döneminde böyle bir yönlendirme olabilir, bir süre sonra iş kendi dengelerine bırakılır. Planlama, geçmiş dönemin nitelikli kadrolannın buyük bir kısmını kaybetti. Beraberinizde yeni bir ekip getirecek misiniz? ÖZALZaten çoğu daire vekil ile yürütülmektedir. Bu arkadaslar ile konuşup görüştükten sonra, yeni ekip konusunda karar vereceğim. Basında sizin plan hazırtıklannıza katıldığınız haberieri çıktı, doğruluk derecesi nedir? ÖZALKesinlikle öyie bir şey yok. Planı ilk olarak şimdi görme ve değerlendirme imkânı bulacağım. Ne zamandan bu yana Turkiye'de bulunuyorsunuz? ÖZALDaha önce Dünya Bankası tarafmdan iki defa Türk hükümetine yardımcı olmak üzere Türkiye'ye geldim. Teşvik sistemi ile ilgili çahşmalar yaptım. Bu gelişimde ise, kararnamenin çıkmasını beklediğim için istirahat halindeydim. Bu gelişimde zaten Dünya Bankası'ndaki gorevimden istifa ederek gelmiş bulunuyorum. Beşinci planı sizle ne zaman tartışraa olanağı bulabiliriz. ÖZALKendimi bu konuda yetkili görmüyorum. Sanıyorum, plan ile ilgili açıklamalan Sayın Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem yapacaklar. Aksi halde planın son diliminde bu çalışmalara katılan ben, çizmeyi aşmış olurum kanaatindeyim. Tanzim satışı tarihe kanşıyor Bağdat seferi "ganimet" getirdi dili verilecek. Irak ile imzalanan anlaşmaya göre Türkiye'den ayrıca iki yeni petrol boru hattı ile bir doğal gaz boru hattının daha geçmesi öngörülüyor. Ticari anlaşmayla şu anda yapılan net ihracat bağlantısı 200 milyon doları buluyor. Türkiye'ye getirilmesini öngörüyor. Belçika, Almanya, lsveç, Italya, Japonya ve Hollanda'nın katıldığı ihalede ön sırayı alan ITT firmasıyla henüz ortakhk ve kredi şartlan konusunda anlaşma yapılmadı. başlanacağı büdirildi. Zamdan sonra ıampulde yeni fiyatlar şu şekilde belirlendi: (TL.) yeni fiyat (TL.) 110 160 330 360 Faralyalı: Bankalara köle oluyoruz ması yoluyla yaratılacak olan yeni kaynaklann yatınma dönuşJürülmesi olarak belirlendiğine değindi. Faralyalı, "Üzülerek ifade etmek isteriı ki, bu bedenerden çok uzaku bolnomaktayiz" diyerek sozlerini şöyle sürdurdü: "thracatu sağlanan degcr arbp ile mal miktannda sağlanan artış ansında bağlantı vardır. Bir diger deyişle aynı miklarda malın satımında bir önceki yıla gore daha fazla döviz girdisi saglayabildiysek ibracatU gerçekten başanlı oldugumnzu orUya kovabiliriı. Gelişıne bu yönde defil, tersioe olraaktaysa, sisiemde aksayan yonleri zaman kaybetımden belirlemek ve çözüm yollanna baş vurmak gerekir." Enflasyonla mücadelenin para musluklannın kısümasıyla yapıldığını belirten Faralyalı, devlet butçesinde 790 milyar liralık açığın kapatüması için ek ödenek istendiğinı, edinilen ızlenımin, yaratılacak olan kaynaklann cari harcamalar ile zamlara karşın KlT'lerin açıklannın kapatılması yolunda olduğunu vurguladı. "Yani bidere yeni kaynak yuktur. Bunun sonucu da mocut kaynağı paylaşabilmek için her turtu zarara katlanarak birbirimizle adeta rekabet edCTCesine bankalara kul köle olmaktayız" diyen Faralyalı enflasyonla mücadelenin yalnız para musİuklannı kısmakla yapılamayacağını, pahalı para ile kısıtlı üretimin de enflasyona neden olduğunu söyledi. Tartışmalı ihaleyi ITT firması kazandı Ampııl fıyatları arttırıldı