Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Niçin Feminizm il? Değil Ozetle ŞENAY KALKAxN Davacı: Süha Ann. Davalı: TRT. Dava Konusu: "Kula'da Üç Gün" adlı belgesel filmin özü ve özellikleri bozulacak boyutta sansür edilmesi. Davacının talebi: 3 milyon liralık tazminat ve fümin tamamının, aslınm, mahkeme karanyla yeniden TRT'de yayınlanmaSanalçuaruı yapı sı. Evet, bir mahkeme dilekçesikooperatifi ni çağrıştıran bu satırlarla anlathtanbul Devlet Tiyatrosu, Dev tığmuz gibi "Kula'da Üç Giin"let Opera ve Balesi ve htanbul ün yönetmeni Süha Arın, Senfoni Orkestrası 'nın evsiz sa TRT'yi mahkemeye verdi. natçılan birleşerek bir yapı kooBu aşamaya nasıl gelindiğini peratifi kurdular. Aralannda biliyorduk: Suna Korad, Mükerrem Berk ve Yapımı Kültür ve Turizm BaCan Gürzap'tn da bulunduğu kanhğı Sinema Dairesi'ne ait evsiz sanatçılarm biner lira vere olan, yönetmenliğini Süha rek ilk sermayesini oluşturduk Ann'ın yaptığı "Kula'da Üç lan kooperatif, evi olmayan h Gün" 25 mayıs cuma günü tanbul Devlet Tiyatrosu, Opera TRT'de yayınlanmıştı. Ancak ve Balesi'yle Senfoni Orkestrası "Okuyucu Kadmlar", "Çejiz sanatçılannın katılımına açık. Getinnc", "Oglan Evindeki Eg(UBA) lenceter" ve "Gelin Götürme" bölümlerinin bazı sahneleri ile Suzan Gökçek'in "tmam Nikâhı" ve "Yıkılan Madrit sergisi Kula Evleri" bölümlerinin tamaAnkaralı ressam Suzan Gökçek, mı sansür edilmişti. Oysa bu Ispanya Hükümeti'nin çağnsı "Kula'da Üç Gün"ün ilk yayınüzerine sergi açmak üıere Mad lanışı değildi. Daha önce Millirit'e gidiyor. Ankara Yarattm yet Gazetesi'nin düzenlediği bir Sanat Galerisi'nde halen "Yitik seminerde, "Sinema Günleri Kadmlar" adh sergisi süren sa 84" kapsamında, Kula'da, Manatçı, daha önce Paris, Amster nisa'da izleyiciye sunulmuştu. dam ve Frankfurt'ta da sergüer Filmin TRT'de yayınlanmasınaçmıştı. (ANKA) dan sonra yönetmeni Süha Ann, TRT denetimi tarafından uygu Süreç YayınevVnin "Niçin Değil?" dizisinin ikiııci kitabı cıktı. Sibel özbudun'un "Niçin Feminizm Değil?" adh kitabtnda kadın düşmanı görüşlere karşı çıkılmakla birlikte feminizm de eleştiriliyor. Sibel özbudun, kitabın bütünunde "Feminizmi kabul etmiyoruz. Çünkü feminizm birfelsefe ya da bir bilim değildir. Bu nedenle de kendine özgü bir yöntemden yoksundur. Insanlar cinslerine göre değil stnıflanna göre ayrılıklar gösterirler" düsüncesini işliyor. (THA) Dava olıımlu sonııçlanırsa, TRT fîlmleri istediğî gibi kesip biçemeyecek verdi. 7,5 milyon liralık oir maliyet raporu hazırladım. 6 ay süren, 330 aşamadan geçen ve 990 tane imza taşıyan yazışmalardan sonra Kula'ya gittik. Ekipte 40 tane Basın Yayınlı öğrencinin yam sıra, 10 tane de Sinema Dairesi'nden görevli vardı. 30 günde senaryo>Ti filme çektik." "Kula'da Üç Gün"ii makaslaynn TRT'yi mahkemeye veren Süha Ârın: Duyduk Gördük 1 Artvin Kafkasor şenlikleri ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR Güzel bir ekip çalışmasıyla Kula'daki tarihi değerleri belgeleyen filmin çekimi biter. Sorunları başlar. önce onaylanmış harcama planlarında belirtilmesine karşın yönetmen Süha Ann'ın telif hakkı ödenmez. Sonra biri, filKESİLES SAHNELERDENBÎRt "Kula'da Üç Gün"ün TRT min çekimlerinde çalışan öğrentarafından kesilen sahnelerinden biri de Kula 'da imam nikâhı bö cilere verilen gunlük ödeneğin 55 lümüydü. Filmin yönetmeni Süha Ann, ashnda olayuı sansür bo liradan fazla olmaması nedeniyle yutunu da aştığını ve tahrifata dönüştüğünü söylüyor. biri TRT Yönetmeliği'nde yer Ianan sansürün filmin özünü ve olan bir belgesel film senaryo ya alan "30 dakikalık bir film bir özelliklerinı bozacak derecede rışması düzenlemişti. Ben de o haftadan fazla bir surede çekilolduğunu, bu nedenle olayın zaman Ankara Üniversitesi Ba mez" maddesine uyulmadığı gesansür boyutunu aşıp tahrifata sın Yayın Yüksek Okulu'nda ög rekçesiyle olmak üzere Süha dönüştüğünü söylüyor ve "Bu retim görevlisiydim. Bizim okul Ann hakkında iki soruşturma açılır. Filmin çekimi tamamen benim yaptıgıra 'Kula'da Üç dan üç ekip, yanşmaya katıldı kurallara uygun olduğu ve daha Gün' değil, TRT 'yapımı' bir Bu üç ekipten birinin konusu önceden gerekli kişilerce onanba$ka 'Kula'da Üç Gün' filmi" Kula ve evleriydi. Bu ekip, ken dığı için soruşturmalar bir sonudiyordu. di olanaklanyla Kula'ya gitmiş, ca ulaşmaz ama bu ker de KülFİLMİN SERÜVENt ıncelemelerde bulunmuş ve bir tür ve Turizm Bakanlığı MüsteSüha Ann'la konuşmamıza en senaryo kaleme almıştı. Bu se şarı nimin kesin kabulü için baştan,filminçekilme asamasın naryo yanşmada birinci olduk "Baş ve son sahnelerin kesilmedan başladık: tan sonra, Kültur ve Turizm Ba sini" şart koşar. Demirciler ve "1981'de Kültur ve Turizm kanlığı Sinema Daıresi, senaryo bakırcılann yer aldığı baş sahneBakanlığı Sinema Dairesi, ama nun filme çekilmesini istedi. lerle, Kula'daki evlerin yıkılmacı kültür değerlerimizı belgeleyeYÖK'ten onceki okul yönetimi sını görüntüleyen son sahnelerin rek, gelecek kuşaklara aktarmak de filmin yönetmenliğini bana çıkarılması için de müsteşar Büetler tükendi "Bunlar ortaçağ gönintüleri ve 12. Uluslararası htanbul Festibakanlığın politikasıyla bağdaşvali'nde "flemenco caz" türünmıyor" gerekçesini ileri sürer. de iki konser verecek olan tspanAncak Süha Ann'ın izin vermeyol gitar ustası Paco de Lucia ile mesi ve eğer izni alınmadan keAmerikah caz sanatçılan Chick silirse, bakanlığı mahkemeye veKorea ve Steve Kujala'ntn konreceğini söylemesi üzerine film ser biletleri satışa çıkanldığı ilk yine kurtulur. Bu kez de film gunlerde tükendi. htanbul Külraflarda bekletilmeye başlanır, tür ve Sanat Vakfı yöneticüerikamuoyuna sunulmaz. Milliyet nin verdiği bilgiye göre, festivalGazetesi'nin resmi isteği sonucu, de bu yıl pop ve caz konserleriilk kez tstanbul'da gösterilip bene büyük ügi gösterüiyor. Şu ana ğenilince, Kula'da, Manisa'da kadar konser biletleri tükenen da gösterilir. Soma Antalya öteki konserler de şunlar: Leyla Film Festivalı'nde Altın PortaGencer, Konya Turizm Derneği kal Ödülü alır ve en sonunda da Sema Topluluğu, Türk Klasik ve TRT'de gösterilir. Ama ne üç Tasavvuf Müziği Topluluğugünleri, evleri, gelenekleri anlaAhmet Özhan, htanbul Devlet tılan Kulalılar; ne de yönetmeni Opera ve Balesi: "Saraydan Kız Süha Ann memnundur bu gösKaçırma", TRT Ankara Oda terimden. Çünkü, filmin en can Orkestrası. (THA) alıcı noktası, asıl mesajı Kula evlerinin yıkılarak yok olduğu keKarikatürcüler silmiştir. Başka birçok sahne gibi.. Kesilen filmle birlikte KulaDerneği Genel lıların harap olan evlerine yarKıırulu dım eli uzatılacağı umudu da... Şimdi Süha Ann, TRT aleyKarikatürcüler Demeği'nin 11. hine actığı davanın sonuçlanmaGenel Kurulu pazartesi günü h MOZAÎK, KONSERÎN BtTtMtSDE ağa) Serdar Ateşer (vokal, gitar, bas), Ayşe Tutüncü sım bekliyor. "Eger dava olumlu tanbul Gazeteciler Cemiyeti, (piyano, vokal, mandolin), Bulent Somay (gitar, oanjo, vokal), Ezel Akay (vokal), Sumru Erim (vokal, sonuçlanırsa" diyor: "Bundan Burhan Felek Salonu'nda saat boyle TRT Denetleme Kurulu ll.OO'deyapüacak. Derneğin ge mandolm), Emir özoğlu (davul), Yağız Uresin (flut, saksafon), Mehmet Taygun (vokal, gitar, bas), Lenimleri istediği gibi kesip biçenel kurulu geçtiğimiz hafta ço von Balıkçıoğlu (akerdeon, ağız armonikası, vokal), Timuçm Gurer (vokal, vurmalı, blok flüt). meyecektir." ğunluk sağlanamadıgı tçin yapılamamıştı. Bilindiği gibi Karikatürcüler Demeği'nin dört yıldtr Karlovy Vary çausmalan durdurulmustu. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencilerinin yapıtlarını SalıpazarıKabatas arasındaki parkta sergilemeleri htanbuVun bir köşesinde, alışılmadık, sevimli bir görüntü yarattu Ama bazılan, judokarate çauşmalanm heykeüer üzerinde yapıp parkın yeşillikleri arasına küçük beyaz alçı parçacıklan dağıtarak olaya estetik bakımdan katkıda bulunmaktan bir türlu vazgeçmiyor. Son smıf öğrencisi Ali Dirier'in heykeli, geçen gün, havaya kaldırdığı kolunu aşağı indirdiğinde, once "yine heykel yıkıcüann bir marifeti" dendi. Ama kolu akşam havada bıraküıp sabah asağıda bulunan heykelin duruşu, sargüar içinde hastaneden kaçmış bir adamı andıran figürün "kondisyonunun yetmediği" ve "kolu yorulduğu için bu şekilde hareket ettiği" yolunda da yorumlandı. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) Heykel yoruldu mu? Galatasarayhlar 20 yddır BrükseVde de püava kaşık sallıyorlar "Mektebi Sultani"nin mezunu olup da, dünyanm neresinde olursa olsun pilav karavanasına kasık sallamamak mümkün olur mu? Bu soruya hemen ' 'hayır'' cevabını veren Galatasarayhlar pilav geleneğini tam yirmi yıldır BrükseVde de sürdürüyorlar. NATO'da görevli Onur Saykan 'ın girisimiyle 1964 yıundan bu yana Belçika baskentinde yapılan "pılavgünu" geçtiğimiz pazar BrükseVde bir kez daha tekrarlandı. gelip, yatakhane hatıralanndan Pasaj'da nasıl kafayı çektiklerine kadar, lise stralarmın anüannı htanbuVdan üç bin kilometre otede bir kez daha yaşadüar. Eski öğrencilerin en genci, Brüksel Büyükelçiliğimizde görevli Haluk Ihcak, Mektebi Sultani'nin en kıdemli talebesi 1927 mezunu Baha Emzen 'e siltini verirken, "Galatasaray mafyasınm BrükseVdeki sivri ısimleri de karavanalara kaşık vurarak bir türlu uslanamadıklarınt cumlealame ispat ettiler. nezdindeki Daimi Temsilcimiz Cenap Keskin, NATO'daki 1. Maslahatgüzar Teoman Sörenkök, Brüksel Başkonsolosu Çetin Oran, Anvers Başkonsolosu Kâmıl Uras, Luksemburg Maslahatgüzan Erkut Onat... Rakı ve saraplann BrükseVdeki Türk isadamı Ekrem tnözü tarafından "ısmarlandığı" pilav gününe katılmayan NA TO 'daki hasin Galatasaraylı diplomat Aydın tdil, sınıf arkadaslan tarafından "yağalıkla" suçUmdı. tdil'in daha sonra bu suçlamalara verdiği cevap ise, ' 'Ben yağcı olsaydım yağlı pılava gelırdım. Cumartesı aksamı Pasaj'dan kalmaydım, onun için karavanaya yetışemedim" oldu. Diplomasinm köşe basını tutFeministlere meydan okurcasına, BrükseVdeki 56 Galatasa muş bu eski Galatasarayhlar içinde kimler yoktu ki? Brüksel raylı, ' 'hatunlan " evde bırakaBuyukelçimiz Faık Melek, AET rak yine erkek erkeğe bir araya Beyin göçü geriye de işler Az gelışmışlığin en onemlı beiırttlerınden biri dış ulkelerde, " diyor "Özellikle de ABD'de. de "beyin goçu" dur. Dış ulkelerde yetısen Ama onemli bir değişiklik olmaya başladı. 10 aydmlar \e teknik adamlar, bilimin, tekniğin yüda ekonomih yapı çok gelişti. Tabii yaşama ve sanayıın ayağını surıiduğu anayurtlarına biçimi ve düzeyi de. Bu da geri dönuşu donmekten kaçınır olurlar. Ama anayurt kolaylastırıyor." gerçek bir hatnle içindeyse, "kaçak beyinler" Evet, boylece ıkı sısteme birden (hatıa ornek gonüllü donerler vatanlarına. a/ınan Japonya'yı da katarsak üç hızmet eden, daha doğrusu kendılerını çalıştıran çokuluslu Seyrek olan bu duruma ozellıkle Gııney kuruluşlar ve anayurda birlikte hızmet veren Kore'de rastlamyor. ABD'de ve Avrupa'mn ganp bir kuşak yetişmış oluyor. Ama bu beyin çeşıtlı ulkelerinde yetişen değerlı yurttaşları, gel gıtı, gozlerını ABD'den ayırmayan ulkenın sanayı hamtesınden pay alnıak ıçın gerı dönuyorlar. Japon sanayı trostlerını ornek Asya'nın bir boluınunu Japonva Günev Kore, Formoza, Hong Kong \e Sıngapur alışılmamış alan Guney Kore sanayı kurutuşları, tıpkı canlılıkta bir sanayı ve dışsatım atılımı içinde Japonlar gibi her pazarda yırtıcı ve dınamık lutuyor. bir politıka ızhyorlar. Ancak anayurduna dönup bu gruplarda yer alan "kaçak beyinler", yurekleri kore için atsa bıle, yerleştıklerı ulkenin pasaportunu bir sıtre daha bırakmaya yanaşmıyorlar. Bunun bir örneğt de, 1964 yılında iki yıllık bir bursla Federal Almanya'ya gıden Young Kook Kang. Seul Üniversitesi'nden muhendıslik dıploması alan Kang, Berlin Teknik Üniversitesi 'nde iki yıl geçırdıkten sonra, ABD'ye geçiyor. .\'ew York'un Columbıa Üniversitesi'nden bırkaç teknik dıploma alıyor ve doktora yapıyor. Bir universıtede oğretim üyesi olarak çalışıyor, üzay Araştırmalan Merkezi \ASA 'da gorev alıyor. Ama sonunda, fabrikadan dev tankertere kadar her şey ureten genç ve dinamik Guney Kore grubu DAEWOO'ya katılarak ıılkesine donuyor. 1981 'den beri de DA W'EOO'nun ağır sanayı bolumu yoneticısı ve 450 genç muhendisın çalıştığı Teknik Eğitim Merkezi 'nın soruınlusu. Bir de, anayurdundakı ABD çıkarlarına hızmet etmek amacıyla Guney Kore'ye donen ama ABD'ye bağlı kalanlar topluluğu var. Onların da orneğı Modern Electrosystems Inc. 'ın Genel Muduru Dr. C.W.Nam. Ama her ikısı yonunden de, Guney Kore'nm kazantı buyuk oluyor. Gerçı "beyin göçü" durdurulmuş değil, ama konu azalmış. Bir ııst duzey yetkilısı, ' 'Beyinlerimı'zin en önemlileri Mozaik'in konserleri cüretli ve özgün bir denemeydi Antalya'nm Manavgat Uçesine bağlı antik Side kentindeki tarihi Apoüon Tapmağı 'nda bu yüki restorasyon çahsmaümna baslandı. Prof. Dr. Jale Inan baskanlığında sürdürülen restorasyon çahşmalarmda, ApoUon Tapınağı 'nın güneybatı köşesi tümüyle ayağa kaldınlacak ve mermerden yapılma dört sütun yerlerine diküecek. Aynca, tapınağın kolonlan ve mitologyadaki "Medusa"ntn basını tetnsil eden islemeli taslar yerlerine konulacak. Projeleri İTÜ öeretim üyesi Doç. Dr. Zeynep Nayır tarafvtdan hazvrlanan Apoüon Tapmağı'ndaki restorasyon çaltsmalan, merkezi Washington'da bulunan Side Dostlan Vakfı 'nca finanse edüiyor. (a.a.) ApoUon TapuıağCnda restorasyon rin de haftalannı almıştı. KendiGeleneksel 4. Artvin Kafkasor ÜMtT KIVANÇ lerinin de o kadarını ummadığı Şenlikleri 68 temmuı tarihleri Mozaik, şimdi iyice mozaik bir başarı kazandıkları ilk konarasmda yapüacak. Artvin Bele oldu. Daha önceki konserlerin serlerini izleyen gunlerde, "Dadiye Başkam Kadir Halvaşı 'den de dunyarun dört bir tarafından ğarcığımızda ne varsa onunla alınan bilgiye göre bu yıl daha parçalar seçip söyledikleri için yetindik" diyen Mozaik'çiler, elgeniş kapsamu olarak duzenle bu isim herkese çok makul gö dekiyle yetinmeme kararı verinnen senÜklerde folklor gösterüe rünmüştü. Gerçi ismin geri pla ce hayli uzun ve meşakkatli bir ri, festival yürüyüsü, Karakucak nında "özgül bireylerin özgfll tartışma maratonuna girip, ve Boğa güreşleri yapüacak. Üç bötiinfi" falan gibi daha derin "Elektrikli alet kullammını artgün sürecek şenlik nedeniyle çe manalar vardı, ama konserdeki tınrsak balansı nasıl sağlayacaşitli sergüer de açüacak. (a.a.) çeşitlilik de anlam bakımından gu?" "Folk'un >anında rock da yetersiz sayılmazdı. Şimdi, Inti çalmanın teknik gereklerini yeRudolf Hausner lllimani'nin Latin Amerika tını rine getirebilecek miyiz?" diye lanyla Chick Corea'nın "Yedin hayli kafa yordular. grafik sergisi ci GalaksT'den gelen sesi bir araAvusturyah Ord. Prof. Rudolf da, "sonuna kadar rock" parça OLUMLU BİR KARMAŞA Hausner'in grafik sergisi Takstm larla aradan reaggie gitar tınılaSonunda ortaya, lnti lllimanı, Sanat Galerisi'nde açıldı. Viya ruım duyulduğu Turkçe sözlü Leonard Cohen, Kate Bush, na Fantastik Realist Okulun en besteler art arda çalıruyor, dola CrosbyStillsNash and Young, önde gelen sanatçılanndan olan yısıyla her şey daha bir mozaik Jacques Brel, Paul Simon, NuHausner'in 32 grafik çahşması gibi. ova Compagnia di Canto Poponın yer alacağı sergi 2 temmuza ALIŞILMAMIŞIN lare, Mike Oldfıeld ve Chick Cokadar sürecek. (THA) rea'yı kapsayan bir repertuvar RAHATSIZLIGI çıktı. Buna Mozaik'çilerin "deAma nedense seyircilerin bir ğişik havalardaki" besteieri de 3. Türkiye bölümü geçen defalardaki kadar eklenince, tarifı ve aJışkanlıklaŞarapçıtik içleri rahat çıkmadı konserler nna bağü pek çok kışiye göre kaden. Mart 1983'te kurulan ve bulü guç bir karmaşa doğdu. Yarışması bugüne kadar Istanbul ve AnkaTekel Genel Müdürktğü taraftn ra'da çeşitli konserler veren MoChick Corea'nın "Hymn of dan düzenlenen Türkiye Şarap zaik grubunun geçtiğimiz pazar the Seventh Galaxy"si gibi başçılık Yanşması 'nın üçüncüsü pazartesisalı Harbi>'e Kenter Ti lıbaşma cüret unsuru olan avrın1314 ekim tarihlerinde Tekir yatrosu'nda verdikleri konserler, tılar dışmda, böyle bir repertudağ'dayapüacak. Yetküiler, özel "Bu kadan da fazla mozaik" tu varla Türk dinleyicı ve seyırcisive resmi şarap imal eden fabri rü düşüncelerin ortada dolaşma nin karşısına çıkmak curetkârhk kalann katılacağı yanşmada sa sına yol açtı. sayılabilir. Ama söz konusu karraplann kalite, renk ve tad yöAslında bu konu Mozaik'çile maşa, Mozaik'çilerin toplu halnünden değerlendirileceğini, ödüle değer görülen şaraplara altın, gumüş ve bronz madalyalann verileceğini betirttüer. (THA) de oluşturdukları zevk ve "takdma" spektrumunu yansıtıyor. Konserin adı da "An Meselesi" bu yönde fikir verici. Boyle bir çeşitliliğin izleyicilerden karşılık görmediği söylenemez. Yalnız Mozaik'çilerin sahnede her parça arasında yaptıkları deplasmanlar, bitmek tükenmek bilmeyen akortlar, izleyiciyi girdiği "hava"dan çıkaran dikkat dağıtıcı hareketleri, o çok olutnlu karmaşa>ı zaman zaman kargaşaya dönuşturdu. Konserden sonra bant kaydını dinleyip yakaladıklan hatalara katıla katıla gülebilen Mozaik'çilerin sahnede her hata yapışta, "Sa>m seyirciler şimdi bir hata yapmış bulunuyoruz" tavnna girmeleri de pek anlaşılır görunmedi. BİRAZ DAHA ÖZEN Bunu da anlamaya yardımcı olabilecek gorüş şu: Mozaik'ten zaman zaman gayet sıkı profesyonel bir toplutını duyulduğu halde, bazen yine "yetenekli amatör topluluk" gorüntüsu ağır basıyor. Bu, artı, konserlerin genellikle ikinci yansından sonra hızlanan, seyirciyle samimiyeti derinleştirme çabalan, genelde olumsuz bir etki yapmıyor, sempati düzeyini arttırıyor gerçi. Ama yine de artık kendisine belirli bir dinleyici kitlesi yaratmayı beceren Mozaik'ten genel olarak biraz daha özen beklemek, bilet parası veren herkesin haklu. Son bir söz, grubun özellikle ilk döneminde çok önem verdiği"sahne üstii tavır bütünlüğü" üzerine... Böyle bir bütünluğun önceden anlaşılarak yaratılması elbette gerekli değil. Herkes, "kafasına göre" davranabilir; konser repertuvarına da böylesi daha iyi uyar. Ama topluluktan bir iki kişi, gayet teatral tavırlar takınırken, kiminın de zaman zaman seyirciyi unutacak ölçüde "dogala yaklaşması", güzel bir mozaikten çok BTB ile lambrinin yan yana gelişi gibi olabiliyor. Şimdi bütün bunlardan sonra rahatlıkla söyleyebiliriz: Mozaik konserleri hem cüretli hem de özgün bir denemeydi, genel olarak da çok hoş bir olaydı. llgi gordu ve beğenildi de. Üç geceden ikisinde salon hıncahınç doldu, bu nedenle konser, bugun Kenter Tiyatrosu'nda tekrarlanıyor. Şenliği'ne Türkiye iki filmle katıhyor ANKARA (a*.) Türkiye^ nin "24. Uluslararası Kariovy Vary Film Festivali'ne "Derman" ve "Kınk Bir Aşk Hikfiyesi" adlı filmlerle katılacağı bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre 68 temmuz tarihleri arasında Çekoslovakya'nın Karlovy Vary kentinde düzenlenen festivale Türkiye'yi temsilen katılacak olan "Derman" ve "Kınk Bir Aşk Hikâyesi" lngılizce alt yazıh ve renkli olarak gösterilecek. Yönetmeliğinı Şerif Gören'in >aptığı 1983 yapımı "Derman"da Hülya Koçyigit, Tank Akan, Talat Bulut ve Nur Süer, yönetmenliğini Ömer Kavur'un yaptığı 1982 yapımı "Kınk Bir Aşk Hikâyesi"nde de Kadir Inanır, Hümeyra, Kamuran lisluer, Neriman Koksal ve Halil Ergun rol alıyor. Bu durakta binecek \vk Elektrik enerjisi taşıyan direkler ölüm tehlikesini de birlikte taşıdıklarından, bu direklere gelişigüzel tırmanümaması için çeşitli uyarı işareüeri konur. Sinop Belediyesi de. sanırız daha uygun yer bulamadığı için, bir trafo direğine "Belediye Otobüs Durağı" tabelasını iliştirivermiş. Ölüm tehlikesinin sınınna... (Fotoğraf: ŞEVKİ YILDIRIM) 23 Haziran TARİHTE BUGUN uım.tz Öğretmenlerin yaptığı çalgıyı, öğrencileri çaldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümu'nün her ay geleneksel olarak verdiği muzik konserinin sonuncusu, yeni bir anlayış ve uygulamayı içerdi. öğretmenleri Durhan Gezen'in yaptığı "Orf Çalgıları" ile konser veren müzik eğitimi öğrencileri, Türkiye genelinde ilk kez gerçekleştirilen bir girışime de önculük etmiş oluyorlardı. Turkiye'de ilk kez Buca Eğitim Fakültesi öğretim görevhlerinden Durhan Gezen tarafından üretimi gerçekleştirilen "ürf ÇalgılarT'ndan oluşan orkestranın verdiği 25 dakikalık konser, izleyiciler tarafından beğeni ile karşılandı. Polka, Macar dansı, doğaçlama, vals ve Anadolu parçalarımn seslendirıldiği "Orf Çalgılan" orkestrasının konse ri içm çok kısa surede hazırlama olanağı bulduklannı belirten Durhan Gezen, konuyla ilgili olarak şunları soyledi' "Bu çalgılar ile şimdiye dek ciddı ve geniş anlamda verdiğimız ilk konser oldu. Konseri okul olarak vermemizin ıki amac\ var. Birıncisı, bolümün yıl sonu konserinde bolum çalgılarının sergilenmesi, ikincisi ise, "Orf ,Çalgılan"nı tanıtmak ve değişik bir konser vermekti." Turkiye'de "Orf Çalgıları"nın yaygınlaştınlması amacıyla, uretiminin de ilk kez kendisi tarafından yapıldığını soyleyen Gezen, sözlerinı şoyle surdurdu: "Turkiye'de bu çalgılar yaygın değil, pek kulianılmıyor. Bu çalgıları belli kişiler bilıyor. Oysa, dünyada çok gelişmiş ülkelerde bu tur çalgı aktleri çok ya>gın olarak kullanılır." 1341'P£ SUGUU, TÜRK BANDlRAU ZEFAH 6EMlSİ,AKD£NİZ'DB SiUNMBY£fJ GÜÇLERCE 8A TIR.ILPI / TÜJSJCİYe, B. OÛMYA SAVApNPAM ÖNCE,İN6İLTEeE'y£ 4 PENİ2AITI tSMAeLAM/Ş, BUNIAR/Al TÜRK UMAMLARlMA MGİÜ2J,ER TAKAFMC>AN TESÜMİ KARA£tAşneiLMIÇTI. AMCA^SAV/IÇ SAÇCAy/AJCA İUGİÜZLEZ SÖZLERJNDE DUZMAK /£7EMEDıL£R.8A?8AKAN REC£P PEKBR VE HÜIÛMETi, DENİ2ALTILARIN ALtHP GETieiLMESi GÖeEVİUİ, R£FAU ĞEMİSİK LE &İDECEK. ASKERİ PEESONELE(133KiÇt) VSJSD/. ANCAK, ME&SlN'DEN /S&AİDEEİYE'y'E HAgBKET E£>EM GEMİ,KAYNAGI SİLİMMEYEAJ 8İR. TORPİLLE gAT/RlLPl!GEUİOEN CA 2B fCtŞİ KUR.TULABİLEGEKTİR..'.. BAT/RILAN REFAH GEMISlf 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Edebiyat kongresi Moskovada dunyamn biitun maruf muharrır ve şaırlerınm ıştırakıle yakmda toplanacak olan edebiyat kongresinde, Rusyadaki Türklerin edebiyatı da mevzuu bahsolacaktır. Kongrenin programı şudur: Birinci günü meşhur romancı Maksim Gorki, Sovyeı edebiyatı hakkında bir konferans verecektir. Bunu tanmmış muharrırlerden Marşakın çocuk edebıyatına daır raporu takip edecektir. Muteakıp gunlerde Sovyeı ıttihadına dahil Okrayna, Tatar, Azerbeycan, Ermeni, Özbek, Tacık ve Türkmen mılletlerinın edebiyatlarına aıt raporlar okunacaktır. Bundan sonra muharrir A. Tolstoy, Kirpotın, Kirşon, Pogodin, Rusyada dram edebiyatı mevzuu üzerinde söz soyliyeceklerdir. Muharrir M. Radek beynelmılel edebiyat 23 Haziran 1934 cereyanları hakkında bir konferans verecektir. Muharrir Buharin Rus şıirlerım anlatacak, genç muharrırlerden Stafski ve Garbunof son edebiyat cereyanlarına daır raporlarım okuyacaklardır. Kongre sonunda, muharrirler ittihadı komite azaları intihap edilecektir. Ecnebıler kongreye muşahıt olarak ıştırak edeceklerdir. Bu meyanda memleketımizı Yakup Kadri ve Falıh Rıfkı Beyler lemsıl edeceklerdir. 19341984 RadyODuaı btaU m mıakı atoH yapmafc ister misiniı? Sahlbinin Sesi