Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRUŞLER tırmek ve onlara >enılerını katabılmektır >onetımde sureklıhk, lyı yonetıcılık, sıvaset ve devlet adamlığı bunun boyle olmasını gerektınr Haşım Ijcan gıbı, unlu bırkaç beledıvecının bugun her >erde saygı ıle anılmalarında, vıkıcı değıl, yapıu olmalarının pa\ı bu>uktur Turkıve' de, sorumlu bır be ledıyecılık anlayışının, partieilik hesapları>la zaman zaman sarsıntılar geçırdığı olmuştur. 34 yıl önce tanık olduğumuz bır olayı anımsamak, bugunku gıdışı değerlendırmekte oğretıcı ıpuçları sağlayabılır 1946 yılında çok partıh sıyasal vaşama geçerken, sozu edılen turdekı sarsıntılar daha açık bır bıçımde duyumsanmıştır Oyle bırortam ıçınde, 1950' de ıktıdara gelen Demokrat Partı hukumetı ıle, uyelennın çoğunluğu muhalefet partısınden olan Malatya Beledı>e Meclısı arasında, yerel ozerklık yonunden onem taşıyan bır surtuşme çıkmıştı AKALIN VE MALATYA BELEDİYESİ O sırada, Malatya' da, daha önce valılık ve Mahallı Idareler Genel Mudurluğu gıbı onemlı kamu görevlerınde bulunmuş seçkın bır vönetıcı, beledıye baskanı olarak gorev yapmaktadır Bu kışı Muzaffer Akalın'dır (x) Beledıyecılenmızın, "Akalın Hoca" dı>e yakından tarudıklan bu kışı, yalnız yerel yönetımlerdekı bılgı ve deneyımlerıyle değıl, aynı zamanda, yerel yönetımın felsefesını, yerel halkı temsıl etmenın önemını bıhnçle kavramış, kışılık sahıbı bır beledıyecı olmasıyla da tanınmıştır Iktidar değışıklığının ardından, yenı iktıdar, ondan, eskı Cumhurbaşkanının, beledıye baskanlığı makam odasında asıh duran resmının oradan ındırılmesını ıster Beledıye başkanı, bu ısteğı yasalara uygun gormez ve valının, beledıye ışlerıne ancak yasalann çızdığı çerçeve ıçınde karışabıleceğını one surerek, resmı duvardan mdırmekten kaçınır Kentlı>ı temsıl eden bır kışı olarak, yerel topluluğun hakla rına tıtızlıkle sahıp çıkmayı go rev bıldığınden, valıve >azdığı yazıda, "soz konusu resmın, herhangı bır kımseye değıl, fakat Cumhurbaşkanlığına kadar yukselmış bır hemşehriye aıt bulunduğunu vurgular Boylece, "beledı>e ozerklığı" kavramının, hemşehrılere karşı bır sorumluluk dujgusundan kopanlamayacağını göstermış olur IIgınçtır kı, kendısı, ıkı dereceb bır seçımle, >anı beledıye meclısıne atanarak gdreve geldığı halde, merkezı vonetımce ışınden alınma tehdıdıne karşın, o kentte yaşayanların eğılımlenne saygılı davranmaya, en az, seçılmış başkanlar kadar özen gostermekten gerı kalmaz Bu dırenış uzerıne, Içışlerı Bakanı, kendısıne ışten el çektınr 1%1 oncesınde, beledıyelenn organlarının gorev den alınmaları yargı guvencesıne bağlı olmadığından, Içışlerı Bakanı, başkanın gorevıne son vermekte guçluk çekmez Valının, beledıye başkanını, ">asalann ustunde ve bağımsız bır otorıte gıbı davranmakla" suçlamasını yeterlı bır gerekçe sayar Nevarkı, Danıştay' ın ılgılı daıresı ve Da nıştay Genel Kurulu, beledıye başkanının davranışında yasalara aykırılık gormemışlerdır Buna karşın, merkezı yönetım bır adım daha ılerı gıderek, resmın, başkanlık odasında asılı kalmasında sakınca görmeyen beledıye mechsmın o yoldakı kararını, "sıyasal bır karar" olarak nıteleyerek, bu kez beledıye mechsını sureklı olarak dağıtır Bu tür antıdemokratık uygulamalar, bıze bugun kuşkusuz tuhaf gelmektedır Çunku, aradan geçen 34 >ıl ıçınde, beledıyecılık ve ozerklık gıbı kavramların kavranış bıçımlerınde onemlı değışmeler olmuştur Tek partı donemıne ozgu alışkanlıklarm vennı, çağdaş duşunce ve davranışların alması, 1960' lı ve 1970'lı yıllarda hızlanmıştır Bunda, yerel yonetımlerın yargı guvencesı aitında çalışmaya başlamalarının, ana>asalara buna ılışkın hukumler konmasının, planlı kalkınma donemıne gırılmesının, beledı>e gelırlerındekı gelışmelerın, partızanlık ve sıyasallık gıbı kavramların bıraz daha açıklık kazanmalarının ve hepsınm ustunde, halkın yerel bılınç duzeyının yukselmesının önemlı payları olmuştur. Ve butun bunlar, akşamdan sabaha değıl, gucunu oturduğu koltuktan almayan, tersıne, o koltuğa bılgısı ve kışılığı ıle guç ve saygınlık kazandıran uygarca cesaret sahıbı beledıyecılerın katkılarıyla gerçekleşmıştır Kanımızca, Akalın Hoca da, ornek davranışlarla da hocalık yapılabıleceğını kanıtlayarak, bunlar arasında, beledıyecılık tanhımızde onemlı bır yer kazanmıştır Bır suredır kamuoyunu ılgılendıren Hıtıt anıtı ve benzerı konulardakı tartışmalar, bu gelışme çızgısının ışığında daha ıyı değerlendırılebılır Ne yazık kı, bu tartışmalar, kımı beledıyecılenmızın, hâlâ, sımgelerın ındınlmesı ve kaldırılmasıyla uğraşmayı ve us otesı guçlere bağlı kalmakta dırenme>ı, cıddıyete, ussal davranışa ve genış bır kultur varlığıyla beslenen bır dunya goruşune yeğledıklerı ızlenımını vermektedır (x) Muzaffer Akalın, Bır OUyın Hikâ\esı. istanbul.1%1 Belediyecilik, partieilik ve ötesi Belediyeciliğin guçluğu seçimler kazanıldıktan sonra başlar. Partieilik hesaplannı bir >ana bırakmaz ve beledi>esinin, her partiden ve eğilimden ^atandaşın belediyesi olmasını sağla>amazsa beledijeci, ki§>i olarak sa\ğinlıgını jitirmekle kalmaz, beledhe kurumunu da temelinden sarsmış olur. PENCERE 21 HAZIRAN 1984 Güney Kore bir model olabilir mi? Eskıden Turkıye ' Batı uygarlığı"na yonelık ozlemlerle yukluydu Fransa Almanya Ingıltere Amerıka gıbı ulkelere ozenılırdı Son yıllarda durum degıstı Guney Kore, Tayvan, HongKong, Sıngapur gıbı yarı somurge devletler Atatürk Turkıyesıne ornek gosterılıyor Oncelıkle "Guney Kore"ye ozenıyoruz Bu akım kendılığınden ya da bağimsız bıçımde olusmus değıl Dunya Bankası nın, IMF'nın, OECD'nın ya da 'Turkıye'ye Yardım Konsorsıyumu 'nun bır yetkılısı çıkıyor demec verıyor bır uzmanı cıkıyor rapor duzenlıyor Turkıye'dekı dısa bağımlı ekonomı cevrelerını yonlendırıyor ısadamlarının sıyasal ıktıdardakı temsılcılen Güney Kore modelı"n\ hemen taklıde kalkısıyorlar O zaman buyuk bır propaganda carkı donmeye baslıyor, gerceklerı sılıp supuren yalan dolan, tozu dumana katıyor Yalan dolanın yıkılması da samldıgmca kolay değıldır • "Belge Yayınları' nda Hans Ulrıch Luther'ın "Guney Kore Bır Model Olabilir mu' adlı kıtabı Erol Ozbek ın cevırısıyle cıktı Son yılların ekonomık tartısmalarına ılgı duyan herkesın okuması gereken bu kıtap onemlı bır bosiuğu dolduru/or Guney Kore ekonomısı nedır"? Lıberal mıdır? Serbest pıyasa ekonomısı mıdır? "Ulusallığı tasfıye edılmıs bır kamu ekonomısı' mıdır9 Kore, kapıtalıst dunyada eşıt rekabet kosullanna mı ulasıyor1? Yoksa somuru carkına mı bağlanıyor"? Sağhklı bır yapıya mı sahıp'' Yoksa ılerde depremler yaratacak çelışkılerle mı donanmıstır'' Butun bu soruların yanıtlan kıtapta ayrıntılı bıçımde arastınlıyor Bugun Guney Kore'de halkın durumunu devlet aygıtının kımlığını ortaya koyan alıntılar yapmakla yetıneceğım • "Guney Kore'de ( ) halkın bınde 3'u ulusal gelırın yuzde 431'ını alıyor Guney Kore Planlama Bakanlığı'nın verdığı sayılara gore 1975 yılında ucretlılenn yuzde 85'ı hukumetın saptadığı asgarı geçım duzeyının altında bır hayat sürduruyordu Korelı ışcıler ortalama olarak gunde 10 saat çalışır Bır coğunun oğle paydosu sadece yanm saat ve ayda ancak tek bır pazar gunu ızın yapabılıyor Sanayıcıler (hukumetın teşvıkıyle) bağımsız sendıkaların oluşmasını' uçan ekıpler" halınde şıddete basvurarak onleyen ozel fedaı bırlıklerını gorevlendırdı ( ) Ulkede ortalama aylık gelır 470 mark (erkek ıscıler ıçın) ve 195 mark (kadın ışçıler ıçın) olduğu halde aynı yıl ıçın (197778) ışcı basına aylık geçım masraflarının 687 mark duzeyınde olduğu behrtılı yordu ( ) Sendıkaların ılerı surduğu sosyal ucret polıtıkası talebı "ulusal çıkarlar" adına bastırıldı ve ısteğın savunucuları "komunıst" oldukları ıddıasıyla kovuşturmaya uğrayarak hapse atıldı Gelır dağılımında gıderek artan sektorlerarası, meslekler ve erkeklerle kadınlar arasındakı eşıtsızlığın yanı sıra eğıtım tıbbı hızmetler konut yapımı ve sosyal hızmetler sınırlılığı Guney Kore ekonomısının aksak yanını olusturuyor ( ) Guney Korede sağlık personelı sıkıntısı korkunç boyutlarda Kırsal kesımde ıhtıyac duyulan hemşıre sayısının yuzde 80'ı kentlerde de yuzde 26 sı eksık Kore Denızaşırı Kalkınma Kuruluşu'nun aracılığıyla 1976 yılına kadar ulke dışına 9700'den fazla hemşıre ve 519 hekım gondenldı ( ) Bu 'tıbbıyelı ıhracatı' programı ulke ıcın kal kınma yardımı olarak nıtelendırılıyor ( ) Calısanlar ıcın sosyal sıgorta yok ( ) Faalnufusun sadece yuzde 10 u hastalığa karsı sıgortalıdır Işsızhk ve emeklılık sıgortası da yok ( ) Guney Kore ılcelennın yansında tek bır doktor yok Buna karsılık pratısyen hekımlenn yuzde 8Tı dış hekımlennın yuzde 84 u ve ebelerın yuzde 89 u kentlerde calışıyor" * Iste 'Kore mucızesı 'nden bırkaç cızgı Acımasız bır yaklaşımla denebılır kı Kalkınmak kolay değıl Bastırırsın emekçı halkı kole gıbı calıstırırsın, sermaye bırıkımı başka turlu olamıyor, sanayılesme gerceklesemıyor Ne var kı bu mantık da, model de geçerlı gorunmuyor Guney Koredekı 30 yıllık dıkta ve 'ekonomık mucıze" ulkeye değıl kapıtalızmın ağababalarına donuk olumsuz bır cark yaratmıs Artık 'Bu ıktısadı temel uzerınde bağımsız ve rekabet yeteneğıne sahıp bır sanayı ınşa etmek mumkun değıl Guney Kore modelını Turkıye'ye uygulama cabaları Ozal ekonomısı yle 45 yıldan ben yoğunlaşmıstır Oyleyse ornek alınan bu modelın ne demek olduğunu once ANAP'lıların oğrenmesı gerekır ANAP lilara bu kıtabı okumalarını oğutlerım, çok yararlı olacaktır Prof. Dr. RUŞEN KELEŞ Beledıye seçımlerı sonunda 1700' den çok beledıye, yenı mechs uyelerıyle beledıye başkanlarının yönetımıne teslım edılmıştır. Beledıyeler, kentlıye en yakın detnokrası kurumlan olarak, halkın yerel duzeyde yonetıme katılma alışkanlığını gelıştınr ve kamu hızmetı ıstemlennı karşılamağa çalışırlar Yenı beledıye başkanlanmız, doğrudan doğruya haiktan aldıklan guçle, merkezı yönetım karşısında, yadsınamaz bır pazarlık gucü ve ış yapma şansı kazanmışlardır. Bunu lyı kullanmalıdırlar Beledıyelenn çoğunda, seçımlen iktıdar partısı adaylarının kazanmış olması, yenı tetnsılcılerı daha da gıiçlü kılmıştır Ama bu durum beledıyecıyı, kamuoytınu hıç hesaba katmayan, başına buyruk davranışlar ıçıne gırmekte haklı kılmaz. Seçım sonuçlan, yerel ve merkezı yönetımler arasında, sıyasal partı aynlığından kaynaklanan olası sürtuşmelerın azalmasına elverışu görünmektedır Geçen ay yürürlüğe gıren bır yasa ıle, beledıyelere genel butçeden venlen paylann arttırılması, yönetımlerarası uzlaşmanın güçlendırılmesı yönünde önemlı bır adım olmuştur (3004 savılı yasa, R G 15 mayıs 1984, sayı 18402) Bu tur gelışmeler, yerel yönetımlenn merkezle olan ılışkılerınde, çatışma ve sürtüşme yenne, bırbırlennı butunleyenbır ışbırlığı ve dayanışma anlayışının egemen olmasına yardım etmelıdır Bır başka deyışle, beledıyelen, merkez karşısında, sankı ayn ayn sıyasal ıdeolojılerı temsıl etmelerı olanağı varmış ve ayrı ayn sıyasal guçlere dayanabılırlermış gıbı, almaşık (alternatıO erk odaklan oluşturabılecek "sivil toplum" kurumları olarak görmenın bır sınırı bulunduğu, ulkemızde de yavaş yavaş anlaşılıyor Kısaca, yerel yönetımlerı \e merkezı yönetımlen denetieyen sıyasal guçler arasındakı butunluk, kentleşme, sanayıleşme ve toplumsal değışme gıbı olguların etkısı altında bıle çok yavaş değışmektedır. Ulkemız gıbı yerel yönetımlerın, yapısal olarak merkeze bağımlı oldukları yerlerde, bu gerçek daha da belırgındır Beledıyecılığın guçlüğü, seçimler kazanıldıktan sonra başlar Partıcılik hesaplarını bır yana bırakamaz ve beledıyesının, her partiden ve eğilimden vatandaşın belediyesi olmasını sağlayamazsa, beledıyea, kışı olarak saygınlığını yıtırmekle kalmaz, beledıye kurumunu da temelinden sarsmış olur Şu halde, yerel topluluğun merkez ıle olan ılışkılenndekı özerklığı kadar, beledıyecının, temsıl etmekte olduğu yurttaş kıtlesıyle arasındakı duygu ve duşünce bağlarını koparmamaya ozen gostermesı de, çağdaş beledıyecılıkte önem taşır DOĞRULAR VE EĞRİLER Hangı duzeyde olursa olsun yönetıcıler, ıyının, doğrunun ve guzelın tanımı uzerınde kolayca bırleşemezler Bununla bırlıkte, kötunun, yanlışın ve çırkının en çok ve en çabuk göze battığı ortamın, yerel yönetımler olduğunu söylemek abartma savılmaz Orneğın, toplum yararına açıkça ters düşen bır reklâmcılık yöntemı olarak gecekonduluya tapu verme vaadmde bulunmak, bu yanlışhklardan bırıydı Beledıye baskanlannın aylık odeneklerını arttırabılmek ıçın, beledıye meclıslennın yanş edercesıne aldıklan kararlan da, kamuoyumuz yadırgama ıle karsılamıştır Bu karmaşaya, Içışlerı Bakanlığının bır son vermesı umulur Son olarak, her turlu kent so runları butun cıddılığını korurken, sokak, cadde ve park adlarından kımılennm değıştırılmesı, Ankara' da olduğu gıbı, bırkaç yıl önce dıkılen bır anıtın kaldınlması gırışımı, bu tur kararlarla uğraşan beledıye meclıslerıne çok şe> kazandırmadığı gıbı, haiktan uzaklaşmalanna da yol açar Çunku, beledı>ecılere duşen, daha once vapılmış ıvı şeylerı bozmak ya da ortadan kaldırmak değıl; korumak, gelış OKTAY AKBAL EVET/HAYIR "Vatan" Anıları OKIRLARDAN MEYAKkesintim ne zaman ödeneceh ? Ağn'nın Çamurlu koyunde 1972197S'li yıllarda oğretmentik yaptım. Bugune dek MEYAK çizelgelenm gonderilmedi. 1983'ten beri ilgililere MEYAK çızelgesı, pul ve düekçeler gönderdim, tlkoğretim Mudurluğu'nun kılı bile kıpırdamadı. Paranın her gun değer yitırdiğı gunumuzde maddi mağdunyetimı kım karşılar? tlkoğretim Mudurluğu neden bu gorevi yapmak tstemıyor? MEYAK keseneklerinin faizlerinin odendiği şu gunlerde, ben ise hâlâ Ağn'dan gelecek olan MEYAK çizelgelenmi beklemekteyım. Şu anda elunde 24.000 TL. MEYAK kesenek çizelgesı bulunmaktodır. Bağlı bulunduğum tzmır Okullar Saymanlığı ıse odeme yapmamaktadır. Bu sorumsuzluk kıme aittır. ? Mağduriyetlmm gıderilmesı için ne yapmam gerek? Ahmet Adıyaman Merkez Valı Kâzımpaşa Ilkokulu öğretmenı Kapılartzmır sınavında ortaoğretim başarı puanı altında bölgelerarası farklan duzeltmek için puan veriliyor. Bu puanlan kımler değerlendinyor. Değerlendirirken oğretmen lıselerını meslek liselerinı goz onune ahyorlar mı? 1982 yılında ÜSS kılavuzunda diploma notumuzu aynen yazın ılkesıne uyarak kotladık. Benım diploma notum 2,62 ve ben bunu boylece yazdım. Bana Ortaoğretim başarı puanı 48,373 olarak geldı. Bu sonuçta hiçbır acaiplik yoktu. Bir sonrakı yıl 1983 'de aynı diploma notunu yazdığım halde ortaoğretim başarı puanı 14,416'ya duştu. Aynı yıl benim diploma notumdan duşuk notu olanlara 47 puan gelmiş. Aynı yıl 20 soru yapan bir kişı sınavı kazanmış, 32 soru yaptığım halde ben kaybettim. Bu yılkı ktlavuzda notumuzu değıştırmemizi istedıler. Onceki yıl neden istemediler de bu yıl gerek duydular. Bu yılkı sonucu bekledik. Bu yıl yine aynı diploma notuyla 43.341 puan geldi. Bu puanlar arasındakı sapmalarm nedeninı nasıl oğreneceğiz dıye duşunup merkeze bir dılekçe gönderdim. Bana teksiri yapılmış (teksir kağıdı diyorum. Teksir bırkaç kişi için basılmaz) yanıt geldı. Guya hıçbir yanlışlık yokmuş. tki yıldıı yenilen haklanmızı kim odeyecek? A YŞE SA Y ISTANBUL "Vatan", Turk basınında etkın bır yerı olan gazeteydı Ilkkuruluşunun 60, ıkıncı kuruluşunun 45 yıldonumünde eskı 'Vatan1 cılar bır araya geldıler 'Eğrıye EğrıDoğruya Doğru ozdeyışını yanm yüzyıldan çok surduren 'Vatan'ın eskı çalışanları Yalman'ı andtlar, eskı gunlere aıt anıları yaşattılar Bu yıldonumu dolayısıyla 'Vatan'ın özel bır sayısı yayınlandı Ben, 1950 den 1969'a kadar 'Vatan'da sekreter ve yazar olarak çalıştım Bu özel sayıda benım de bır yazım var Onu okurlanma sunmak ıstıyorum "Vatan anıları kıtaplar doldurur Bır roman olur 1951'den 1961'e, oradan da 1967'ye dek süren bır 'Vatan' yolcusuyum Öncelerı Ankara'dan yazılar yolluyordum kıtap tanıtma yazıları, "Ankara Mektuplan", eleştınler, yazın ustune soyleşıler Mıllı Eğıtım Bakanlığı Tercüme Burosu'nda gorevlıydım 1950'nın sonunda ışıme son verdıler Istanbul'a geldım, "Vatarf'a düzeltmen olarak gırdım Ikı yıl kadar sürdü bu Kâzım Hoca, Fahn Bey, başmurettıp Haydar Usta, operator Ahmet Dızer, Pala, çıraklar Nazmı, Selahattın ve otekıler Gece sekızde ışe başlar, sabaha karşı ıkı buçukta sokağa çıkardık Geceyarısı tramvaylarında Babıâlı'mn gece çalışanlarıyla dostluk ederdık. Nıce öykülerıme konu oldu bu yaşantılar Sonra Dış Haberier sekreterı oldum Ihsan Ada, Selamı Akpınar, Nezıh Yener, Kadn Bey, arada bır de Ecvet Güresmîe bırlıkte olurduk. 195256 arası Unutulmaz anlar yaşadık Olaylarm ta ıçındeydık Hele o 67 Eylul akşamı" Başbakan Menderesr\r\ öfkeyle aradığı o gece yarısı' 1954 seçım haberlerının geldığı, bızı üzüntuye soktuğu anlar' Daha neler neler' Dedım ya, cıltler doldurur "Vatan" gunlerı, gecelen 1956'da köşe yazıları yazmaya başladım Once "Kısaca" başlığı altında Sadun Tan/u ıle bırlıkte, bır gün o, bır gun ben Bır yandan da gece sekretertığını surdüruyordum Özcan Erguder1 le Naım Tıralı'yte calıstım Derken 27 Mayıs 1960 olayını ya sadık Kı yazılarımızla DP ıktıdarının demokratık yoldan de ğısmesını ıstemıstık ülmadı Bır askerı darbeyle karsılastık Yenı bır doneme gırmıstık Yenı bır Anayasa nın yapılmasında katkımız olsun ıstedık yazılarımızla yardımcı olduk yenı yonetıcılere Amacımız demokrasının butun kosullarıyla bu yurtta yerleşmesıydı 27 Mayıs cılar bu amacla bu ınancla caba harcadıkları ıcın yanlarında yer aldık 1961 Anayasası nın hazırlanmasında benımsenmesınde bızlerın de pavı vardır elbet Derken "Vatan"öa bolunmeler oldu Yanlış bır ıştı bu Insan bırtakım kotu gıdışlerı önceden göruyor, önlemek ıstıyor, ama önleyemıyor ne yapsa "Vafan" kurucusu Yalman ve onu destekleyen bır grup ortakla, Vâ/man'a saygı ve sevgı gösteren, ama gazetenın yönetımınde etkın olmak ısteyen başka bır grup ortak, bır turlu anlaşamadılar Bu da "Vatan"\n 'son'u oldu denebılır Bır yanda "Hürvatan"c\\ar, bır yanda "Vaten'cılar ayn ayrı yaşam savaşı vermek zorunda kaldılar Ikısı de yenık düştu bu savaşımda, "Vatan" etkısız, guçşuz bır gazete olarak Ankara'da yayınını bırkaç yıl daha surdürdu Sonra başka bır eıe geçtı, derken tarıhe karıştı Şımdı butun bu yılları, o 195067 arasını buruk bır tadla anımsıyorum Aynntılara gırmenın yerı değıl Kımseyı suçlamamak bu ışte herkesın bellı oranda payı ofduğunu düşunmek. Bütün bunlar 'tarıh' oldu Hepımız zaman gelır anılarımızı yazarız Basın araştırmacıları da bunlardan yararlanarak 'Vatan' gıbı etkılı bır gazetenın nerden gelıp nereye gıttığını, Turkıye basınındakı yerını daha açık bıçımde dıle getırır Gecmıştekı olayları tek yanlı görmemelı, elden geldığmce yansız kalmaya çalışmalı Vatan basınımızda apayrı bır okuldur Bugun BabıâJı'de büyük gazetelerde çalışan pek çok kışı bu gazetede yetışmıştır, tanınmıştır Mehmed Kemal, Emıl Galıp Sandalcı, Sadun Taniu, Naım Tıralı, Ozcan Erguder, A/temur Kılıç, Burhan Arpad, Alı Gevgılılı, Kemal Aydar, Hasan Pulur ve daha nıcelerı Bır gun 'Vatan' anılarımı 'Vatan' yıllanmı, 'Vatan'da tanıdığım ınsanlan elbet yazacağım Şımdı o gunlerı ve gecelen bırtakım tatsız olayları belleğımden sılerekbır mutluluk duygusuyla anımsıyorum 'Vatan' bır hoşgörü, karşılıklı saygıya dayanan bır düşünce özgurluğu okuluydu Başyazar, başka bır göruşu savunur, bız koşe yazarları onun tam tersmı yazabılırdık Köşe yazariarı arasında bırbırıne uymayan düşunceler one surule' bılırdı Kımse bunu engellemezdı, ne başyazar, ne de Yonetım Kurulu. Gercek ve "tyı" anlamında, lıberal, yanı özgurlukten, düşünceye saygıdan yana bır gazete kurmuştu Ahmet Emın Yalman Bızlerın yet'şmesınde buyuk payı vardır Yalman'\ ve Vafan'da calısan butun arkadasları saygıyla, sevgıyle anmak ısterım ÖSYM'nin dikkatine Ankara Hasanoğlan Oğretmen Lisesi mezunuyum. BlUndiğı gibı oğretmen lıselen 5 not uzennden ,t,] değerlendırüıyor. ÜSS' s s TEKCEK, MBARINIZDIR. • Tekçek buyuk bır kullanım kolaylıgı saglar Tekçek 2 5005 00010 000 25 000 lıralık garantı lımıüdır Lımıt tutan ıçınde ıstenılen mıktarda kullanılabılır • Tekçek sıze para kazandınr Tekçek cebınızde durdugu sürece bankadakı karşılığı faız alır • Tekçek provızyonsuz odenır Tum yurda dağılmış E m l a k Kredı şubelennde anında parava çevnlır Beklemezsınız • Tekçek kullanımı sure ıle kısıtlanmamışür Yıllar sonra d a kullanabılırsınız • Tekçek sıgortalıdır Tekçek ıru ka>bedene ya d a çaldıra yenısı verılır <( • Tekçek > alnız sızın ımzanızla geçerlıdır Tekçek gu\eniıdır, taklıt edıJemez Tekçek te ımzanız paradır • Tekçek masraisız alınır, kârü kullanılır Bankamızda hesabınız olsun olmasın gelın hiçbır masraf odemeden Tekçek'ınızı alın KDLSHIĞINIZDIR... IMZA GUNU UĞUR MUMCU Papa Mafya Agca kitabını imzalıyor. Tekın Yavınevı h ı Cağaloğlu, Vılavet karşısı 2221 hazıran saat 14 30 19 00 arası ENKAVAKFI DUYURUSU ENKA B1LIM VE S<\N\T ODULLERI YarışmaMna eser gonderme suresı 11 Temmuz 1984 saat 18 OO'de sona erecektır Içınde eser sahıbının adı bulunan GIZLl zarflardan sadece odul kazananların zarfları açılacak, dığerlen açılmadan sahıplerıne elden ıade edılecektır. 0 <S TURKIYE 2.DİNÎ YAYINLAD FUAD1 GÖRDÜĞÜ BÜYÜK İLGİ ÜZERİNE GÜNÜNE KADAR UZATILMIŞTIR SÜLTANAHMET CAMİt AVUJSU tSTANBUL OHGANİZASYON 26 HAZİRAN 1984 SALI TURKIYE DIYANET VAKFI Yankılar >aratacak buyuk ınceleme UĞUR MLMCU PAPA MAF Y4 AĞC A Sm\et ve Amerıkan \a?arlanna \erılı • vanıdar basutı sona \ğt^a olavı \e Papa suıkdstı % • ık, ı V1al\d '> . liııkılerı P2 Skandalı O/gun bclcı.!cr.j buııın kıiapvilarda TÜRKİYE EMLAK KREOİ BANKASI ' Guçlu Devlet Bankası" Vayın M*tba*cıMı vr T>c«*t l*l«|ftı«sı > Caö &a*rt)> Sc* No 55 Kuntty ANHARA 49 8 72? l<*n *3 433 TDVK e KulakBurunBoğaz Hastalıklan Uzmanı Op. Dr. MEHMET KÜLEKÇİ (, dliMiıa saatlen I5I9arası I UDLMI ı ııulevu alını/ Lalelı Gençturk Cad Dış Ap! No 3 '3 İstanbul Tel 520 13 55 ThMN V\M\KVİ IST. 527 69 69