23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 HAZİRAN 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası Servet beyunının kaldırılması, vergi *)orcunu ortadan haldırmayacak ANKARA (Cumhuriyet Börosu) Servet beyanını kaldıran yasa vergi borçlarım ortadan kaldırmayacak. Maliye BakanlığYnın bu konuda yayimladığı bir tebliğle, yasada öngörülen koşullan bir ay içinde yerine getiren vergi yükümlülerinin 2801 sayılı Vergi Affı Yasası'ndan yararlanabileceği bildirildi. Bakanlığın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği Ue konuya açıklık getiren bölümde şöyle denildr "18 nisan tarihli ve 2595 sayaı kanunun yüriirlük tarihi olan 27 nisan 1984 tarihinde anılan kanunun 5. maddesiyle gelir vergisi kanununa eklenen geçici 22. maddenin ikinci fıkrası hiikmünden yarsrlanabilecekleri kanısı ile 2801 sayılı yasada ongöriilen şartlan yerine geürmeyen mttkellefler geçmiş taksitlerini bu tebiiğin yayımı tarihinden ilibarcn bir ay içinde ödemeleri kaydı ile 2801 sayılı kanun hüküınlerinden yaraıianabilir." BANKALAR ^ASA TASARISBNA EK Tasfiye edilen bankanın alacağı kaııııı alacağı haline gelecek Hazine tarafından hazırlanan tasanda, Başbakan 'a bankalara el koyma yetkisi verilmiş, ancak îasfıyede hangi işlemlerin nasıl yürütüleceği konusuna yer verilmemişti. Şimdi Maliye Bakanlığı'mn yaptığı ekle, Başbakan'ın yetkisi arttırılmış oldu. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bankalar Yasa Tasarısı değişikliği konusunda yapılan hazırlıkta, Hazine bir kez daha gerileyerek, Maliye Bakanlığı'mn getirdiği öneriyi yasaya eklemek zorunda kaldı. Benimsenen öneriyle, devir ve tasfiye almış bankalann alacağı "karou alacağı" halinde geliyor. Bu önerinin benimsenmesi ise, iflas eden ya da bankacılık etkinliği durdurulan bankalann yarattığı Hazine zararım asgariye indirmiş olacak. Uzun bir süredir üstünde çalışılan Bankalar Yasa Taslağı Merkez Bankası'nın da "olur"u alınarak nihai biçimini kazanmıştı. Ancak Maliye Bakanlığı'mn bu haliyle yasanın etkın <Araayacagı konusundaki ısrannın kabul edilmesi üstüne tasanya son anda yeni eklemeler yapıldı. Buna göre, Maliye Bakanlığı'mn önerisiyle yasa metninin 63. maddesine tasfiye edilen bankanın kamuya olan borçlan yeniden tarif edildi. Bu tanımlamada 6183 sayılı Amme Alacaklannm Tahsiline tlişkinYasadan yararlamldı. Boylelikle tasfiye edilen veya bir başka bankayla birleştirilmiş bulunan bankanın alacağı, devri yürüten kuruluş yerine, Hazine'ye irat kaydedilecek. Ayrıca kamulaştınlmış bulunan banka alacağının kamu alacağı haline dönüştüğü kabul edilerek, bunların tahsili konusunda "ipotek" ve "haciz" gibi işler geciktirici neden kabul edilrneyecek. Boylelikle, alacaklann süratle tahsili gerçekleşecek. Maliye Bakanlığı'mn bankalar yasa taslağına getirdiği en önemli değişiklik hükmü ise, tasfiye edilen bankanın "ivaah", "tvazaz" islemterinin iptati oluyor. Tasfiye edilen bankalann birçoğunun şahıs ya da holding bankası olması nedeniyle, yaptıklan işlemlerin çoğu, kendilerine bağlı şirketlere kredi olarak açılıyordu. Ivazh ve ivazsız işlemlerin saptanması sonucu, tahsil edilemez hale dönüsen kredi miktan büyük oranda azaltılmış olacak. Bakanlığın Hazine taslagına ekledıği üç madde, halen yürürlttkte olan Bankalar Yasası'mn 63. 64. ve 67. maddelerine atıf yaparak söz konusu uygulamanın hangi koşullarda tatbik edileceğine açıklık getirmiş oldu. Hazine tarafuıdan hazırlanan tasarıda, 63. madde çerçevesinde Basbakana bankalara el koyma hakkı verilmiş, ancak tasfiye halinde yapılacak işlemlerin nasıl ve hangi araçlaria yürütüleceği konusuna yer verilmemişti. Maliye Bakanlığı'mn eklentisi sonrası, Basbakana kişisel olarak el koyma hakkı veren uygulamada Başbakanın işlem yapma yetkisi arttınlmış oldu. Yaklaşık üç aydır üstünde çahşılan bankalar yasa tasansı Maliye Bakanlığı'mn eklentileriyle nihai biçimini almış oldu. Bu konuda değişiklik yapan tasarı, Yetki Yasası kapsamında yasalaşabileceğinden son kez Bakanlar Kurulu'nda ele alındıktan sonra yasalaşarak bu konuda düzenlemeye esas olacak son tarih 19 Haziran 1984 olduğundan tasanmn bu tarihe dek görüşülerek yayımı gerekiyor. MALtYE VE HAZİNE ÇEKtŞMESI Bankalar Yasası'mn değişiklik hazırlıklan için Maliye Bakanlığı Uç maddelik bir değişiklik metni hazırlamış ve bunu 31 Ocak 1984 tarihinde Başbakanlığa sevk etmişti. Maliye Bakanlığı teknisyenleri tarafından hazırlanan tasarı, daha sonra dikkate alınmak üzere Hazine ve Dış Ticaret Müşaviriiği'ne yollanmış, ancak metin dikkate alınmamıştı. Hazine'nin bu konuda hazırladığı değişiklik metninin "gevşek" bulunması ve özel hukuk hükümlerini dikkate almadığının anlaşılması üzerine, Maliye Bakanlığı'mn önerisi metne eklendi. Getirilen yeni değişiklik ile, tasfiye edilen ya da birtestirilen bir ticari bankanın sahipleri hakkında Borçlar Yasası'nın hükümleri vygolanacak. Boylece, iflas eden bankanın sahipleri ya da paydaşlannın kişisel sorumluluğu esas ahndığından, kişilerin yarattıkian Hazine zararı oranında şahsi sorumluluklarını nakden yerine getirme zorunluluğu doğuyor. Geberth: Anlaşudh, enflasyon bu yd% 25'e düşmez ANKARA, (THA) OECD Türkiye Konsorsiyumu Başkanı Rolf Geberth, enflasyon oranının 1985 yılında yüzde 25'e düşebileceğini ancak, "1984 için öngorülen enflasyon hmnın yüzde 25'e düşürülmesi bedefiain gerçekleşmeyeceğini" söyledi. Rolf Geberth, Nokta dergisine yaptığı açıklamada enflasyonda son olarak görülen sıçramanın Türk kamuoyunda şok etkisi yarattığını, belirterek "Bunda hükümetin hatası sıçramayı kendisinin de beklemesine rağmen buna kamuoyunu hazırlamaması olmustur" dedi. Işçi ücretlerine yapılan zamlann, enflasyon hızının gerisinde kalması olasılığının şu sırada var olduğunu ifade eden Geberth, şöyle dedi: "Şöyle bir hesap yapalım, işçi ücretleri yüzde 25 zam gördü. Buna ek olarak işçilere 2 bin liralık ek zam yapüdı. Bunun ortalama yüzde 3 dolayında gelir artışı sağladığını varsayabiliriz. tkisi, yüzde 28 eder. Benim tahminim enflasyon hızının yüzde 3537 arasında degişeceği yolnnda. Ancak, işçi ücetlerine yeniden zam yapılması konosunda acele kararvermemekgerekir." EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY OECD'nin mantığı ve Türk halkmın sabrı OECD'nin geçtiğimiz hafta içinde açıklanan son "Türkiye" raporu, Özal'ın uyguladığı ekonomi politikasının temel mantığını ve önceliklerıni açıklığa kavuşturmak açısından çok yarariı bölümler içeriyor. Örneğin raporun 32. sayfasında, Aralık 1983'de görevi devralan hükümetin, öncelikle ödemeler dengesını düzeltmek ve hızlanan enflasyonu geriletmek suretiyle istikrarı sağlama çabalarını yoğunlaştırmak zorunda bulunduğu; orta dönemde sağlıklı büyumenin sağlanması için ise yapısal ve kurumsal düzenlemelerın gerekli olduğu belırtilerek şöyle deniyor. "Orta dönemde gerçekleştihlecek yapısal düzenlemeler. altyapılara ve yeni üretim kapasitesi yaratacaktes/s/erehatın sayılır miktarda yatınm yapıtmasını gerektirecektir. Bu yatınmlar için gerekli kaynağı sağlamada yurt içi tasarruflar yetersiz kalabiieceği içm yabancı sermaye iîhali gerekli olabilecektir.. (Böyle bakıldığında) kısa vadede iç talebi olumsuz yönde etkıleyecek olan ıstikrar politıkalarının, ödemeler dengesinı düzelterek ve fiyatlardaki başıboşluğu önleyerek orta vadede sağlıklı büyüme için gerekli önkoşulları hazıtiama açısından zorunlu olduğu söylenebilir" OECD "Türkiye" raporunun "sonuç" bölümü ise şu cümlelerte bitiyor. "Türk ekonomisinin modernleşme hızı büyük ölçüde bu ülkenin yabancı sermayeyi çekebilme yeteneğine bağlı kalacaktır. Bu amaçla idari işlemlerin ve kambiyo rejiminin basitleştirilmesi ve yatınm olanaklannın tanıtılması yolunda önemli adımlar atılmış olmastna karşm bugüne kadar Türkiye'ye yabancı sermaye girişi mütevazı ölçulerde kalmıştır. Yabancı yatınm sermayesi ile teknik ve ticari knowhow ithalini büyük ölçüde artırmak niyetinde olduğunu açıklayan Türkiye'nin bu amaca varmak için yabancı sermayeyi çekecek hukuki ve maddi koşulları daha da geliştirmesi zorunludur." Özal yönetimi tarafından tamamen benımsenen bu modelin mantığı açıktır. Türkiye orta vadede sağlıklı büyümeye salt kendı kaynaklanyla geçemeyeceği için şu ya da bu şekilde yabancı sermaye çekmek zorundadır. Yabancı sermayenin gelmesi >çın gerekli önkoşul; ekonomıde istıkrann sağlanması, en<lasyonun aşağı çekilmesı, ödemeler dengesinin düzelmesi, Türkiye'nin dış borcunu aksatmadan ödeyen ülke görünümünü korumasıdır. Ancak buyük ölçüde yabancı sermaye çekmek için bu önkoşullar da yeterli değıldir ve yabancı sermayenin gözünde Türkıye'yi çekici kılacak idari ve hukuki düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir. Bu senaryoya göre kısa vadede istikrann sağlanması tçin çekilecek sıkıntılar, orta vadede yabancı sermayenin katktlarıyla sağlıklı büyümeye geçlşin önkoşulu ya da faturası olduğundan bu sıkıntılara seve seve katlanmak gerekecektir Ağır dış borçlann faizleri altında bunalmakta olan kimi Latın Amenka ülkelerine önerılen çıkış yolu da biraz buna benzemekte, bu ülkelerin kemerlerini bir süre daha sıkıp büyümeden vazgeçerek dış borç odemelerini düzenli yapabilecekleri belirtilmektedir. Financial Times gazetesi 8 haziran tarihli yorumunda, başta Meksika olmak üzere Brezilya va Arjantin gibi ülkelerin bu reçeteyi uygulayarak dış borçlannı aksatmadan ödeme kapasitesine sahip otduklannı belirtmekte, ancak bu fizıki kapasitenın tek başına yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Financial Times'a göre en az fiziki kapasite kadar önemli olan diğer faktör, bu ülkelerde halkın kemer sıkmaya razı olup olmaması, borç faizi ödeyeceğım diye büyümeden ve refahtan vazgeçmeyi kabul edip etmemesidir. Türkiye'de ekonomıyi mühendisçe yönetenlerm zaman zaman gözden kaçırdıkları olay da galiba budur. Halkın dört yıldır sonu gelmeyen istikrar önlemlerıne daha ne kadar katlanmaya hazır olduğu; belirsız bir gelecekte yabancı sermaye gelip ülkedeki tasarruf açığını kapatacak diye vatandaşın bugün nelerden vazgeçmeyi kabul edeceği; üzerine fazla yüklenilen dar gelirti kesımın dayanma gücünün hangi noktasında bulunduğu, bilgisayarlarla kolay hesaplanacak faktörler değildir Ama bu faktörler tamamen hesap dışı bırakıldığında, bilgisayarlarla yapılan fiziki denge hesaplarının çok anlamsız kalacağı da açıktır OECD ve IMF gibi önce ücretlere göz diken kuruluşların reçetelerine dört elle sanlırken bu gerçeği unutmak hiçbir seçilmiş iktidara ikbal getirmeyecektır Şahin: Dıracatçı sermaye şirketleri hububatın dış fiyatını düşürüyor tSTANBLL, (THA) thracatı teşvik amacıyla konulan vergi iadesinden yararlanmak isteyen bazı thracatçı sermaye şirketlerinin dunya piyasalanndakı hububat fiyatlannı düşılrduklerini öne süren Mnammer Şahin, "thracatçı sermaye şirketleri şişirme ihracat yapıyor" dedi. lstanbul Hububat Ihracatçılan Birliği Ba$kanı Mıuunmer Şaaia, yaptığı açıklamada, ıhracatçı sermaye şirketierinin vergi iadesinden yararlanmak için hububat fiyaılarını düşürduklenni belirterek, şunlan söyledi: "Söz konusu şirketler, 50 milyon dotartık ihracat yapbklan zaman abcaklan vergi iadesi için hububat öriinleriııi aracı olarak kullanıyortar. Ba da ihracatcı sermaye şjrketlerinin 50 milyoa dolarlık ihracallan içinde yüzde 25 oranında bulunan zirai ürünlerinden kaynaklanıyor. Örnetin, 37 milyon 500 bin dolarlık n nayi ihracatı yapan bir $irket, 12 milyon 500 bin dolar lulannda zirai iirün ihracatı yapabiliyor." Prof. Ustünel: Ciddi önlem ahnmazsa zamlar hızlanabilir Ekonomi Servisi Bugünkü hükUmetin parasal politikaya ağırlık veren tutumuyla basarılı olamayacağını öne süren tTÜ lşletme Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Besim Üstünel, "Eger Tttrk ekonomisinde makro düzeyde dengeyi saglayabilecek önlemler alınmazsa, piyasa zamJannın yaz sonunda daha da hızlanrna olasüıgı vardır" dedi. Prof. Dr. Besim Üstünel, Nokta dergisine yaptığı açıklamada, hükümetin seçim öncesi ortadirege yönelik geniş vaatlerde bulunduğuna değinerek şunAma 78 yıllık büyük çaplı bir lan söyledi: enflasyonist baskı söz konusu "Oysa bu geniş kitlelerin reeJ oiunca, uzun süre maaş ve ucretgetirteri ve eHerine geceu paranın gerçek satın alma gücü son 6 ay leri dondurarak enflasyonu öndan beri her geçen gün bızia ge lemeye kalkışmak son derece sarilemektedir. Bunnn nedeni, hız kmcalı ve loplurnsal uzlaşmayı bozabflecek bir yöntem olmak lı fiyat artışlan karşısında, ba kitlelerin gelir düzeyinin ne dö tadır. Bu durumda bttkümeüer ameliyat başanlı oldu, ama basviz flyatlanna ne de herbangi bir pahalılık endeksine baglanma la öldii diyen doktorlann dunımuna düşebilirler. mış olmasıdır. Uzun sürmeyen Prof. Dr. Besim Üstünel, albir enflasyon söz konnsu olsayternatif bir politika olarak KtTdı, yüksek dozda bir antibiyotik lerde verimliliği arttırmayı ve tedavisi ile yani sıkı para potitikasıyla enflasyonu kontrol altı bankalar sisteminin yeniden düzenlenmesini öneriyor. na almak soz konusu olabilirdi. Mali Müşavirlik \asa Tasarısı eleştiriliyor: Tasaru, milletvekUine kayıtsız şartsız mali müşavirlik yapma hakkı tanıyor Mlaliye Bakanlığı'nca hazırlanan tasandan, Vergi Dairesi Müdürlüğü 'nden emekli olup müşavir olarak çalışan kesim de şikâyetçi. Ekonomi Servisi Bakanlar Kurulu tarafından Meclise sunulan "Serbest Yeminli Mali Müsavirtik" yasa tasansına tepkiler sürüyor. Tepkiler daha çok "diplomaya bağlı olarak kazanılmış haklann ihlali" ve "milletvekillerine kayıtsız şartsız maH müşavir olma hakkının tamnması" noktalarında yoğunlaşıyor. Bu arada, tasanda bazı kesimlerin "unutulduğu" da öne sürülüvor. Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen "Serbest Yeminli Mali Müşavirlik" yasa tasansı TBMM'ye sevkedüdi. Muhasebecilik ve müşavirlik mesleğini yeniden düzenleyen tasanmn bütünü ya da bazı noktalan meslek içinden ceşitli gruplann eleştirilerine uğruyor. Eleştirilerde genellikle tasanmn aceleyle ve meslek gruplannın görUşii alınmadan hazırlandığı noktası gündeme getirilirken en önemli eleştirinin kazamlmış haklann gözetilmediği konusunda yoğunlaştığı dikkati çekiyor. Tasanmn yükseköğrenim zorunluğu getirerek öğrenimi olmayan, ancak yıllarca bu meslekte çalışanlann durumunu göz ardı ettiği öne sürülüyor. Bu arada, milletveküleriyle ilgili madde de ciddi bir tepki görüyor. Tasanya konan gecici 11. madde uyannca, yasada belirtilen yüksekokullardan mezun olan TBMM üyeleri stajsız ve sınavsız serbest müşavir olabilecekler. Bu maddeyi eleştiren çevreler "meslekte ayrtcahk yaratıyor" görüşünü savunuyorlar. Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasansına bir tepki de emekli vergi dairesi müdürlerinden geldi. Şimdi mali müşavir olarak çalışan kesim, "Tasan bizi mali müşavirlige layık görmüyor. Yalnız serbest muhasebccilik yapmamıza irin veriyorlar. Oysa, Maliye Bakanlığı müdur tayin ederken bia vergi inceleme yetkisine haiz kişi olarak kabul etti ve emrimize bircok kişi verdi. Şimdi ise, sen 3 kişinin mali müşavirUğini yapamazsın, diyor" şeklınde yakınıyorlar. öte yandan tasanda bazı kesimlerin unutulduğu da öne sürülüyor. Belirli bir süre devlet kademelerinde çahşmış ve yüksek öğrenimi olan memurlara staj ve sınava tabi olmadan serbest mali müşavirlik olanağı tanıyan 11. maddede, defterdar, vergi kontrol memurluğu ve KlT'lerde çahşmış muhasebe müdürleri gibi unvanlar sayılırken defterdar yardımcılanyla gelir müdürlerine yer verilmemesi eleştiriliyor. Tuvalet kâğıdı ve mendile zam İZMİR, (a.a.) SEKA'dan sonra özel sektör kağıt fabrikalan da ilrettikleri kâgıt çeşitlerine yüzde 1020 arasında zam Silen tuvalet kâğıdı Solo tuvalet kâğıdı Selpak tuvalet kâğıdı Selpak kâğıt mendil Selpak mentoUü kâğıt mendtt Selpak mini beyaz peçete Selpak mini renkli Solo peçete (desenli) Silen renkli peçete yaptı. Ozel sektör kâğıt fabrikalannca zam yapılan urunierin cinsi, eski ve yeni fıyatları şöyle: Eski Yeni Fiyat Fiyat 150 Lira 120 lira 210 175 270 220 35 30 35 30 100 80 100 90 200 160 150 120 Anadolu Bankası Genel Müdürü: Yeni şehir merkezleri kurulmalı Ekonomi Servisi Anadolu Bankası Genel Müdürü Halil Ata yapılacak toplu konutlann öncelikle büyük şehirlerde altyapısı tamamlanmış arsalara yapılmasını isteyerek "Şehirlere akını önleyebilmek için yeni şehir merkezlerinin kunılraasını uygun görmekteyim" dedi. Ata bir ay önce kurdukları "Toplu Konut Krediler Müdürlüğü"nün her türlü işlemi yapabilecek duruma geldiğini söyledi. Anadolu Bankası'mn Antalya bölge toplantısında konuşan Ata, muşterüerinin resmi ve özel işlerine yardımcı olmak için "Bügi Hazinesi" servisleri kuracaklarını, serbest bölgelerin faaliyete geçmesiyle birlikte Anadolu Bankası'nın hemen şube açacağını bildirdi. SEMİNER SERGİ KONFERANS GIDA SANAYttNDE tTALYAN TEKNOLOJtSİ SEMPOZYUMU Piar tarafından organize edüen, ltalya Dif Ticaret Enstitüsü'nün "Gıda Sanayiinde ttalyan Teknolojisi Sempozyumu'', bugün Sheraton OttUnde 9.00'da baflayacak. 15 haZİrana kadar surecek sempozyumun amacı gıda sanayü alamnda ttalyan teknolojisini tanıtmayı amaçhyor. şembe günü saat 10.00'da OTtM'de açüacak. GÎYtM SANAYtCtLERlNtN SERGİSİ Giyim Sanaykiieri Dernefi tarafından düzenlen, "Ortak Sorunlanmız ve Çözümleri" konulu seminer, 14 haziran perşembt gunü Etap Marmara OteU'nde yapılacak. Semlnert konupnacı olarak DPTAET Dairesi Bafkara Rıdvan Karluk, TUD Başkanı Imdat Akmermer, Selahattin Akdoğan, VitaU Hakko, Turgut Yılmaz, Cem Boyner, Sıdıka Aıalay ve Cem Hakko katılacaklar. Uluslararası Bahçekapı Şubesi yeni binasında! Uluslararası Bahçekapı Şubesi, • Uluslararası'nın her şubesi gibi • • tam kambiyo yetkisi, yabancı bankalarla direkt temas imkanı ve • uluslararası bankacılık anlayışıyla ihracat, sanayi ve ticaret kuruluşlan ile tüm müşterilerine hizmet vermeye, bugünden iübaren, yeni binasında devam etmektedir. Odalardan hükümete eleştiri bombardımanı İzmir Ticaret Odası Başkanı Soyer: Türk parasınm süratle değer kaybı, dışandan enflasyon ithali anlamına gelir. Ajanslar Ticaret ve sanayi odaları yöneticilerinin hükümetin izlediği ekonomik politikaya karşı eleştiri "bombardımanı" giderek genişlerken, yüksek faiz sisteminin terk edilmesi, KİT zamlanna son verilmesi, yatınma yönelinmesi istendi. tzmir Ticaret Odası Başkanı Diindar Soyer, Türk parasının yılın ilk 4 ayında yüzde 30 oranında değer yitirdiğini bildirerek, "Kısıtlı paraya devam edilmesini, ancak pahalı para politikasından vazgeçilmesini" ıstedi. Soyer THA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Turgut Ozal'ın ekonomi politikasının, Türk ekonomisini sosyal ve siyasal bunalımlara sürükleyeceğini öne sürerek, "Bu gidiş aynca yeni siyasi arayişlann ortamını hazHİamaktadır" dedi. İTO Başkanı Soyer, hayat pahalılığının dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirterek şunlan söyledi: "Pahahlığın dayanılmaz hale geldiği bu günlerde, sorun bugüne kadar uygulanan ekonomik politikanın zaman içinde bazı yönlerinin düzeltilmemiş olmasından kaynaklanmıştır. Türk parasının süratle degor kaybına uğraması, dışandan enflasyon ithal edilmesi anlamına gelir." • Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çakır da Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Enflasyonu aşağıya çekmek için tek çarenin sıkı para politikası olmadığını" söyledi. • Ankara Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Bingöler ise, üretimi arttına tedbirlerin bugüne kadar devreye sokulmamasını eleştirerek, "Üretim ve yatınm alamnda teşvik edici kararlar mutlaka altnmalıdır" dedi. • Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kaya Kayaçelebi de, "Para ve kredi politikasının bir an önce gözden gecirilmesi gerektiğini" savundu ve inşaat sektörünün canlandırılması gerektiğini, işsizliği önleyici kararlara ağırlık verilmesinin yerinde olacağını ifade etti. • Kars Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz ise, "bir an önce yatınmlann başlamasını" isteyerek, "Faiz oranlannın düşürülmesi, ihracatçıya ek kredi imkanı yaratılması zorunludur" dedi. • Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Berberoğlu da, piyasada para sıkıntısımn yoğun olduğunu kaydederek, "Uhısal ihracat programı hazırlanmaiı. İhracatla birlikte üretimi arttıncı tedbirlere de ağırlık verilmelidir" dedi. Hah ve ktiim dışsatımında belirgin düşüş ANKARA (ANKA) Dokumacıhk sanayü ürünleri ihracatı, nisan ayında bir önceki aya göre geriledi. DİE verilerine göre, ihracattaki dilşuş, özellikle "hayali ihracata" konu olan halı, kilimde oldukça belirginleşti. Halı, kilim ihracatı, yılın ilk ayında 21,1 milyon dolar, şubat ayında 26 milyon dolar olarak gerçekleştikten sonra, mart aywıda 40,7 milyon dolar gibi yüksek bir rakama ulaştı. Nisan ayı gerçekleşmesi ise, bu yılın en düşük düzeyi olan 11,1 milyon dolar olarak açıklandı. DİE verilerine göre, pamuk ipliği ihracatı ocaktan başlayarak aylar itibariyle 21,9 milyon dolar, 27,3 milyon dolar, 32,1 milyon dolar ve 33,6 milyon dolar olarak gerçekleşirken, dokumacılık sanayiinin diğer ürünlerinde yine sırayla 48,6 milyon dolar, 46,5 milyon dolar, 69,3 milyon dolar ve 73,3 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Böylece, dokumacılık sanayü ürünleri ihracatı ocak ayında 146,3 milyon dolar, şubat ayında 174,8 milyon dolar olarak belirlenirken, mart ayında önemli ölçüde artış kaydederek 239,9 milyon dolara ulaştıktan sonra, nisan ayında 211,7 milyon dolara düşmüş bulunuyor. ELEKTROTEKNtK SERGtSİ OTtM'de düıenumtn Elektrik Eloktranik Sergisi 14 haziran per D1SBANK 11 HAZİRAN 1984 OOVIZ KURLARI 1 Amenkan Dola' 1 B Alman Mark' ALIS 355.60 132 1C SATIS 359 23 133.45 DOVIZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 338 lira 9 0 kuruş olarak belirledi Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 A vustralya Doları 1 A vusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin I S.Arabistan Riyali Döviz Ahş 355.60 319.33 18.82 132.10 6.47 35.96 42.95 117.17 44.30 158.47 21.27 153.61 273.69 1200.33 46.11 496.42 101.46 Döviz Efektif Satış Ahş 359.23 355.60 322.59 303.36 19.01 18.82 133.45 132.10 6.54 6.15 36.33 35.96 43.39 42.95 118.37 117.17 44.75 44.30 160.09 158.47 21.49 20.21 155.18 145.93 276.48 260.01 1212.57 1140.31 46.58 43.80 501.48 496.42 102.49 96.39 Efektif Satış 362.71 325.72 19.20 134.74 6.60 36.68 43.81 119.51 45.19 161.64 21.70 156.68 279.16 1224.34 47.03 506.35 103.49 ULUSLARARASI ENDÜSTRÎ VE TİCARET BANKASI A.Ş. Reşadıye Cad. Guneş Han No 1 Emınonu tstanbul Tel. 522 45 89 527 89 10 (4Hat) Teleks 22 722 ıbba tr moran
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear