22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OLAYLARIN Muhalefet dış politikayı dış poliıikanın oluI. Savfada) ARDÎNDAKI (Bastarajı kadar itibarlı olduğu nin tek >olu IBMM'nin işlevini, v,ıııtnııuiaki lanması ne 1 HAZİRAN 1984 • • • HABERLERİN DEVAMI ÇUMHüRİYET/11 Iran ve lrak sivîl (Baştarafı I. Sayfada) da yann acil bir toplantı yapacakları bildirüdi. Bağdat radyosundan dün >apılan açıklamada, "lrak, İran'ın petrolünü kurutuncaya kadar bu ülkenin petrol tesislerine acıması/ biçimde saldıracaktır" dendı. AP ajansına göre, Bağdat rad\osunca bu konuda yayınlanan bildiri •}ö\le devam ediyor: "lrak, İran ekonomisine nihai darbeyi vurabilecek güçtedir ve bj darbeyi acımasızca vuracakiır." Siyasal gözlemciler, Irak'ın s'^n günlerde Harg Adası'nı bombalayacağı yolunda giderek daha sert tehditler savurduğuna dikkati çekiyorlar. Bu arada Irak'ın geçtiğimiz hafta Sovyetler Birliği'nden yeni füzeler aldığı yolundaki haberler de anımsatılı>or. Amerikalı ve İsrailli uzmanlar bu fuzelerin SS21'ler olabileceğini tahmin ediyorlar. 900 kilomtre menzili olan SS21 fuzeleri Iran'ın Harg Adası'nı rahathkla vurabilecek güçte. Tahran radyosu, Irak'ın önceki gün Korfez'de iki gemiyi bombaladıklan yolundaki haberlerini " y a l a n " olarak niteledi. Gemicilik şirketleri de kendilerine bu konuda henüz bir haherin gelmediğini bildirdiler. İngiltere'de pazar günleri yayımlanan "Observer" gazetesi, Körfez bölgesine yapılacak muhtemel bir müdahale konusunda ABD, İngiltere ve Fransa'nın bir anlaşma imzaladıklarını öne sürdü. Anlaşmaya göre, bütün diplomatik yolların başarısızlığa uğramasından sonra ve Körfez ülkelerinden gelecek istek üzerine müdahale edilecek. Anlaşma, her 3 ülkenin birlikte müdahale etmesini öngörüyor. Gazete, Korfez'de ve Hurmuz Boğazı'nda petrol tankerlerinin serbest dolaşımınt güvence altına almak için askeri müdahaleye başvurulması konusunda, ABD, ingiltere ve Fransa'nın çekimser bir tavır takındıklarını ve birbirlerine güvensizlik duyduklarını, bu yüzden de anlaşmanın imzalanmasının geciktığini ileri surdü. SOVYETLER ANKA ajansının Moskova kaynaklı haberine göre, Sovyet hükumetinin yayın organı İzvestia, Sovyet'er Birliği'nin Körfez davasındaki gelişmelere "ilgisiz olmadıgım" duyurdu. İranlrak savaşının başlamasından üç ay sonra eski Devlet Başkanı Leonid Brejnev tarafından kaleme alınan bir bildirinin tekrarlandığı gazetede, "Biz sınırlanmıza çok yakın olan bu bölgede ne olup bittiğine ilgisiz degiliz" denildi. SERÇEK (Baştarafı l. Sayfada) dürücudür. Cumhuriyel larihinin hiçbir döneminde sıyasal seçenekler bu kadar kısıtlı, pahahlık bu kadar azgın ve hızlı yaşanmamıştır. Büıun ozverilere karşm iki aylık enflasyon oranı yuzde 10'u aşmışlır. 1985'e dosru yaklaşırken uygulanan ekonoıni politikaları sonuçlarını vermemiş, ya da olumsuz sonuçlar vermiştir. Her şeyden once bu gerçeğin bütunuyle anlaşılmasmda sayısız vararlar vardır. Yoksa halkın tum kaımanlarımn gün geçiıkçe daha çok ezildiği bir ortamda, ivimserlik lurkulerini surekli biçimde söyleyenler, gemi karaya oturduğu zanıan ulkeyi bu kez gerçekıen seçeneksiz bırakacaklar ve boşluğa duşmek lehlikesıyle karşı karşıya geleceklerdir. * • • muzu gösterî\or"' dedi. Ana Muhalefet Partisi Genel Sekreteri Aydın Güven Gürkan son lrak olaylan ile birlikte Turki\e"nin dıs politikada daima "Köşeye sıkıştırılmak istendiği"ne dikkat çekcrek, meclisten dış politika konularında "tek ses" çıkmasının Turkiye için her bakımdan iyi olacağını belinti ve şunlan söyledi: "Özal hükumeti odün vermeye zorlanabilir. Özellikle. örneğin bazı dış vardımlar bloke edilerek hükümet iç politikada da sıkışıklığa itilebitir \e amaçlı olarak odun vermeye zorlanabilir. Böyle bir tehlike>i önleyebilme rolünu ve etkinliğini güçlendirrneklir. Bugün iç politikada ozellikle ekonomik durum nedeni>le çok güç ve sıkı>ık durumda bulunan ve bu nedenle önemli ölçüde dış ekonomik desleğe muhtaç bulunan hukümetin dış politikadaki direncinin arttınlabilmesi ve bazı ödünlere zorlanması \olunun tıkanabilmesi için tüm dış sorunlarımız TBMM gündemine alınmalıdır. TBMM'nin belirleyeceği ulusal tavır hukümetin pazarlık gücünü önemli ölçüde takviye edecektir. Fakat, hükümet hegemonyasını yerlestirmek ve Türkiye Millet Meclisi'ni elden geldiğinee işlevsiz kılmak konusunda bir tutumu iktidar üslubu olarak benimseyen bugünkü hükümetten böylesine bir tutumu beklemek gerçekçi degildir. Cumhuriyet larihinin hiçbir döneminde TBMM ve Ana Muhalefet Partisi dış politikadan bu kadar so>utlandmlma\a çalışılmamıştır. Bu nedenle dış politikamızın TBMM'ye getirilmesini muhalefet olarak biz sağla>acağız ve önümüzdeki günlerde dış politil k i 8 ü n önce^oğum yapan Mokada bir genel görüşme talep n a c Q P r e m e s i caroline, bebeğin edeceğiz." erkek olmasından memnıtn olduğunu betirttL Monaco Prensesi, ItalMilliyetçi Demokrasi Partisi yan eşi Stefano Casiraghin'nin de erkek çocuk istediğini, bu istekleGenel Sekreter Yardımcısı İİIkü rinin gerçekleştiği için çok mutlu olduklannı söyledi. Söylemezoğlu ise hukümetin dış politikadaki tutumunu sert bir biçimde eleştirdi ve özetle şunları söyledi: "Genel olarak İranlrak savaBankası ve Kalkınma Bankası (Baştarafı I. Sayfada) şında bizim tarafsız kalmamız için Türkiye'den Fınansman isteyeni yatırım sahalan, kurakhk, son derece yerindedir. Bu gerginminde bıılunacak banka faizleri gibi konular da raliğin içine girmememiz gerekir. porda yeralıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Türkiye'nin her iki tarafla da iyi Denktaş başkanlığındaki heye10 yıldan beri giderek artan ilişkiler içinde olması, sanıyoruz tin Ankara temaslan sırasında kurakukla karşı karşıya bulunan ana politikamızdır. Ancak, bir ulaşım sorunu da ele ahnacak. KKTC'nin, Türk hükumeti yettakım meseleleri daha dognı dü10 yıldan beri Türk Hava Yolkililerine sunacağı raporda, rüst ele almamız gerekiyor. Saları'ndan kiralanan uçaklarla Türkiye'den Kıbrıs'a su nakli yın başbakan son lrak gezisinhava ulaşımını sürdüren KKTC, önerisi de bulunuyor. den dönerken verdiği demeçte, kendi uçağına sahip olma konubaşanlı olduk dedi. Arkasından İşsizliğin önlenmesi için yeni sunu gündeme getirecek. tankerimiz bombalandı. Bu kayatırım alanları ve özellikle dar haysiyet kıncı bir olayla Öte yandan KKTC Dışişleri ve Türkiye'ye yönelik imalat sanaTürkiye karşdaşmaımştır sanıyoSavunma Bakanı Necati Münir yii yatınmları üzerinde duran ruz. Bir başbakanın sadece tücErtekün dün sabah New York'a KKTC, önümüzdeki günlerde car gibi hareket etmesi işte bu gitti. faaliyete geçecek olan Merkez neticeyi doğurur. lrak görüşmelerinden sonra tanker bombalanmasının, başbakanın fazla ciddiye alınmadığının bir kanıtı olailk kameracı, ışıkçı, kadın oyun(Baştarafı 12. Sayfada) rak görülmektedir bize.. cu, erkek oyuncu ve yonetmenine ğıtılacak ve bu yıl ilk kez TV'de Geçmişte, aralannda ne kadar de şenlik sırasında birer plaket en iyi yerli dizi seçilecek" dedi. sert çekişmeler olsa bile iktidar verilmesi kararlaştınldı. Yapılan görüşmelerc'e ödül partisi liderleri, muhalefet lideralanlara 5 milyon lira ve ödul Belediye Başkanı Ulusoy, bu İerine dış olaylarda bilgi verirdi. alan yönetmene bazı sanatsal etyılki Antalya Film Şenliği'nin Şimdi böyle bir şey yok. Hükü25. yıla rastlaması nedeniyle damet dış politikada ne > apıyor bil kinlikleri gerçekleştirmesi için faizsiz kredi verilmesi de gündeha görkemli bir biçimde gerçekmiyoruz. Hükümet ne parti lime geldi. Bu yıl Antalya Film leştirileceğini, ödül dağıtım törederlerine ne de meclise bilgi veŞenliği sırasında müzikli gece eğnin de belli bir senaryo çerriyor. Sanki dışarda hiçbir şey lenceİerinin düzenlenmesi de kaçevesinde yapılacağını ve bu seolmuyormuş gibi hareket ediyor rarlaştırıldı. Film şenliği sırasınnaryo için Haldun Dormen ile hükümet. Önümüzdeki hafta da Türk filimciliğinin yaşayan anlaşmaya varıldığını söyledi. hükümetien bilgi isteyecegiz." Ortadirek (Baştarafı 1. Sayfada) sinimlerini "kendin pişir kendin ye" yöntemiyle gideriyorlar çünkü. Yazmah, tülbentli, çarşaflı kadınlar piknik tuplerinin üstüne yerleştirdikleri tencere, tavalarda yemekler hazırlıyorlar, hamur açıp börekler yapıyorlar. Tipik bir açık hava lokantası görünümünde çevre. Ara ara kuruluvermiş çilingir sofraları görüluyor. Rakılar bardaklarda, teypte Orhan Gencebay.. Şimdilik şişede durduğu gibi duruyor, ama az sonra.. Az ötede birisi almış sazını eline, açmış mendilini önüne, ses mi, başka bir şey mi belli olmayan cızırtılarla türkü söylüyor. Dinleyenler gönüllerinden ne koparsa atıyorlar önüne. İşte, bunca yeme içmenin doğal sonucu. Tuvalet demeye bin tanık yapıcıklar... Bir kuyruk, bir kuyruk önlerinde... Eğer sıkışıp da gitmeye kalkarsamz yandınız demek. Gereksiniminizi kuyrukta gidermeniz de olası. Neyse". Üç adım ötesi Sarayburnu. Bir banka oturup, bir nefesçik sigara çekebilmek... Ama mümkün mü? Kıyıdaki kayalar kaybolmuş insan yığını altında. Yüzenler, paçasını, eteğini sıvayıp denize girenler.. Çay bahçesi de öyle. İğne atsan yere düşmeyecek. Kalabalı6ın ortasına, bembeyaz gelinliği, simsiyah damatlığıyla yeni evli bir çift duşmuş. Çaylarını içme çabasında Akşam çöküyor artık. Sarayburnu'ndan oluk oluk boşalanlar. Eminönü yönüne doğru rayların üstünü istila etmişler neredeyse. Banliyö treni köşeden kıvrılmasıyla birlikte çığlıklar atmaya başlıyor. Otobüs duraklannda tencereli, tavalı uzayıp giden kuyruklar.. İstasyonlarda, salkım saçak insanlar... Dinlence mi, yoksa yorgunluk mu olduğu belli olmayan bir günün sona erişi.. Orta direğin hafta sonu eğlencesi... Birleşik Amerika'nın Körfez bunalımından yararlararak bölgedeki denetımini genişletmeye çalıştığını da kaydeden gazete, tum ülkelere uluslararası banş ile bölgedeki uluslann yaranna olacak bir anlaşmaya varılması önerisinde bulundu. İSRAİL KAYGILI Son günlerde IsraiPin de Körfez savaşı ile giderek daha fazla ilgilendiği göze çarpıyor. AP ajansının haberine göre, Tel Aviv özellikle ABD'nin Körfez ülkelerine sürekli olarak en modern silahları göndermesinden kaygılanıyor. Israil bu silahların günün birinde kendisine karşı kullanılabileceğini ve Filistinli gerillaların eline geçebileceğini düşünüyor. İsrail hukümetinin bu nedenle Körfez ülkelerine ultra modern silah göndermekten vazgeçmesi için Washington'a el altından baskı yaptığı bildiriliyor. Ancak Beyaz Saray'ın bu aşamada Körfez ulkelerini silahlandırmakta kararlı olduğu ve İsrail'in isteğini kabul etmediği haber veriliyor. Psikolojik çöküntüye düşenlerin sayısı artıyor Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastanesi İstatistik Biirosu verilerine göre, 1984'ün ilk üç ayında hastaneye yatanların yüzde 8,30'u depresif hastalıklardan şiköyetçi. İSTANBLL (UBA) Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi İstatistik Burosu'nun verilerine göre, 1980'de hastanede tedavi gören hastalardan yüzde 3,89'una depresyon teşhisi konulurken, bu rakam 1984 yılının ilk uç ayında 8,30'a ulas.tı. Hastane Başhekimi Dr. Yıldınm Aktuna, son yıllarda orıaya çıkan sosyoekonomik olayların olumsuz etkilerini toplumun ruh sağlığına da yansıdığını belirterek, "tnsan ihtiyaçl&nnın yeterince karşılanamaması depresyona yol açıyor." dedi. UBA muhabirinin Dr. Aktuna'dan aldığı bilgiye göre, depresyon, duygulanım bozuklugu, irsiyet faktörleri, topluma uyumsuzluktan doğan ruhi olaylar ve sosyoekonomik olaylann neden olduğu reaktif depresyonlar olmak uzere üç şekilde seyredıyor. EN ÇOK KENTLERDE Clkemizde ekonomik gelişmeler ve teknolojinin özellikle büyük kentlerde sorun yarattığını, bu nedenle her uç kişiden birinin ruhi bunalım geçirdiğini, bunların da çoğunun depresyon şeklinde görüldüğünü kaydeden Dr. Aktuna, bu gibi olayların aile içinde huzursuzluklar yarattığV nı, benzeri olaylann surekliliğinin de depresyonlara yol açtığını söyledi. Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi İstatistik Burosu'nun verilerinden çıkan sonuçlarda, söz konusu hastalık en çok 2544 yaş arasında görülüyor. Hastanenin son dört yıllık ve 1984'ün ilk üç ayında tedavisi yapılarak depresyon teşhisi konulan hasta yüzdesi şöyle: yıl 1980 1981 1982 1983 1984 depresif hastaların çıkış yüzdesi 3.89 5.63 4.72 5.27 (ilk üç ay) 8.30 înönü (Baştarafı 1. Sayfada) la satılan sebze ve meyveler alınabilir mi? Nasıl beslensin bu vatandaslar? Özal. herşeyin fiyatını serbest bırakmakla yeni bir ekonomik politika izlediğini sanıyor. Oysa, bizim ülkemizde fiyatların serbest b:rakılması gelenekkre ters diişen bir ola>dır. Kaldı ki, halkımız da ne aşın liberalist, ne de aşırı devlet düzenine alışıktır." Bugunkü dönemin "Demokrasiye sahip çıkma" dönemi olduğunu vurgulayan Inönü, "Demokratik hakların alınması dönemi başlamıştır. Bazı düzenlemeler anavasa degiştirilmeden de yapılır. Sendikalar ve toplusözleşme yasaları gibi, üniversiteler yasası gibi yasalarda birtakım •Jüzenlemeler yapmak miimkiindür. İşçilerimiz toplu sözleşme yapabilecek yetki belgelerini beklemektedir. Çalışma Bakanlığı'nı birkaç kez uyardık. Ancak parlamentoda olmadığımız için etkili olamadık. Parlamentoda bulunan partilerden aynı doğrultuda girişimler bekli>oruz. Yasalarda çalışanların lehinde >apılacak düzenlemeler ancak demokratik düzene işlerlik kazandıracaktır" dedi. Halkın son günlerde geçim sıkıntısı yüzünden hükümet arayışına yöneldiğini ve bunun gündeme geldiğini belirten SODEP Genel Başkanı, şu anda işbaşında bir hükumetin bulunduğunu, hükümet değişikliğinin erken seçimle olabileceğini bildirirken de şunlan söyledi: " Erken seçime gitrne zaman işidir. Bu, vatandaşa baglı bir olgudur. Vatandaşımıan hükümet değişikligi istemi parlamentoya yansırsa o zaman iktidar değişikliği söz konusu olur." İnönü, konuşmasının son bolümünde Özal'ın seçim kampanyası sırasında başlattığı kandırmaca politikasını bugün de sürdürdüğünü söylerken de şöyle dedi: "Hükümet işbaşına geldiği gündenberi kandırmacalı politikasını sürdürmektedir. O zamanlar başanlı olmuştu ama şimdi değil. Ortaya kovdukiarı ekonomik modeller geri tepince normal alıstığımız devlet ve maliye düzenine donmeve başladılar. Biz bunu çok önceleri soylemiştik. Tapu verme olayı da bir kandırmacadır. Oluşturulan yeminli teknik bürolar >eni bir' bankerlik ola\ı gibi görünüyor. Vatandaşımu bu konuda uyanık olmalı, konuyu iyi ineelemelidır. Yapılabilirliği olan işlere para yatınlmalıdır. SODEP'li bekdiye meclis üyelerine büyük görevİer düşmektedir. Gerçek tapular SODEP iktidannda verilecektir." Genel Başkan Erdal İnönu'nün konuşmasından önce Kongre Divanı'nın oluşması sırasında Divan Baskanlığı'na iki aday gösterildi. Adnan Seyhan ile Osman Çıtırık'ın oylanması sırasında kavgaya dönüşen sert tartışmalar çıkması üzerine bu kez ilçe başkanlarının ortak imzalı önergesi ile parti genel sekreteri Yiğit Gülöksüz Divan Baskanlığı'na getiriîdi. Daha sonra gündemin diğer maddelerinin gorüşülmesine geçildi. Arıkan (Baştarafı 1. Savfada) lıyordu. Soğanın fiyatı deseniz yine öyle çok yükselmişti. Fiyat endekslerinde, gıda maddeleri ağırlıklı olduğu için, sebze ve meyve fiyatlanndaki artışın enflasyon rakamlarını hızla ve direkt olarak etkilemesi söz konusuydu. Konuyu araştırdık. Gördük ki, sebze ve meyvedeki yüksek fiyatların kaynağı, hallerdeki tekelleşmedir. Bu tekeller, hallere gelen mal miktarını kontrol altında tutarak fiyatların yükselmesine neden olmaktadırlar. Biz de bakanlık olarak özel kesime hal kurma yetkisinin verilmesini saglamak üzere bir teklif geliştirdik. Durumu Başbakan Özal'a da aktardık. Kendisi olumlu karşdadı. Vakında Belediye Yasası'nda değişiklik >apılarak özel kesime hal kurma yetkisi verilecektir. Konu, İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile de konuşulmuştur." Arıkan, ozel kesim tarafından da sebze ve meyve hallerinin kurulabilmesiyle "kentlere daha çok mal akacagını" böylece, arz talep dengesinin fiyatları geri çekeceğini vurguladı. Gümrük ve Tekel Bakanı'na, "Kabzımallar, özel kesim tarafından kurulacak sebze ve meyve hallerini de egemenükleri altına alacak şekilde harekete geçmezler m i ? " diye sorduk. Kendisi, "Bu yeni düzenleme ile kabzımalların tekelci gücünün büyük ölçüde kırılacağını, piyasaya ne kadar çok kanaldan, ne kadar fazla yiyecek maddesi girerse, fiyatların da o ölçüde düşecegini" savundu. Denktaş, aynntılı bir Marmaris'te dîskotekler Uzrnanlar, depresif hastalıklann artmasıyla enflasyon artışı arasında bir ilişki olabileceğini öne sürüyorlar. Çevre Kîrliliği önlenmelidir... Ağca (Baştarafı I. Sayfada) Ağca'nın Türkiye'de yakalandıktan sonra Kartal Askeri Cezaevi'nden rahatça kaçnğı da vurgulanıyor. Bekir Çelenk'in adamı olarak belirtilen Ömer Mersan'ın Sofya'da Vitoşa Oteli'nde Ağca'ya oda ayırttığı, Uğurlu'nun emriyle kendisine para verdiği ve kendisiyle Çelenk arasında ilişki kurduğu raporda yer alan iddialar arasında. Raporda, Ağca'nın 30 Ağustos 1980 gecesi Kapıkule yakınlarında Oral Çelik ve Abdullah Çatlı ile buluştuğu ve Çatlı'dan "Faruk Özgün" adına düzenlenmiş sahte bir pasaport aldığı da bildiriliyor. 47 ölüm cezası istemli THKP/C davası başlıyor Bu dava ile birlikte DevSol davalannda yargılanan sanık sayısı 1130 'a, ölüm cezası istenen sanık sayısı da 278'e yükseldi. tstanbul Haber Servisi THKP. • CDevrimci Sol5 adı ile açılan davada 47'si için idam cezası istenen 140 sanığın yargılanmasına bugün İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde başlanıyor. Yargılanacak sanıklardan 31'i için ikınci kez idam cezası isteniyor. THKP CDevrimci Sol5 davasında sanıkların, örgüt üyesi oldukları, 3'ü güvenlik görevlisi 13 kişiyi öldürdükleri, 20 kişiyi yaraladıklan, gasp, pankart ve afış asma, bombalı saldırıda bulunma, güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girmek gibi 118 eylem gerçeklestirdikleri öne sürülüyor. Söz konusu 140 sanığın 45'i daha önceki DevSol davalannda da yargılanıyor. TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca, idam cezası istenen sanıklardan 31'i için bu ceza ikinci kez isteniyor. THKP /CDevrimci Sol5 adı ile açılan bu dava ile birlikte 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de görulen DevSol davalannda yargılanan sanık sayısı 1130'a, idam cezası verilmesi istenen sanık sayısı ise 278'e yükseldi. Yargılamada haklannda idam cezası istenen sanıklar şunlar: Cavit Özkava, Ertuğrul Giiloğltı, Ömer Liitfii Top. Kemal Can, Cemalettin Aliguler, Recep Güler, Mehmet Demirhan, Rahrni Alınan, Fatih Kaytancı. Yttksel Savaş. Ekrem Kılıç, Sabit Ertürk, Erkal Selvi, Mehmet İlhan Taşmerdiyenli, Bedri Yağan. Mehmet Ünal, Abdullah Meral, Mürsel Göreli, Haydar Öztürk, Kenan Motor. Mahmut Alp, Mehmet Güngörmez, Fikret Gülbahar, Sadık Çelik, Ali Haydar Görmek, Ediniç Yeşilbağ, Yılmaz Özdinç, Mehmet Faruk Erdemir, Mustafa Akman, Bora Bayoglu, Ahmet Uzar, Sabri Temel. Mete Nezihi Altınay, Ali Fadıl Celepsoy, Nezih Zeka, Gençay Aydemir. Celalettin Cengiz, Naki Alkoç, Nuri Eryüksel, Hasan Uzunkaya. Sami Cinay. Zevnel Polat, Doğan Işık, Semih Genç, Cahit Tunçbilek, Haydar Çarboga, Abdullah Yalçınkaya. Büyük (Baştarafı 1. Sayfada) met Karabulut, gözyaşları arasında olaydan duyduğu uzüntüyü anlatırken, "16 yıllık meslek tecriibesi vardı. t'ç a> önce de t'M şirketivle ç»lışmaya başlamı^lı. İki yetimi bize kaldı" dedi. Bombalanan tankerde yağcı olarak çalışan ve yaşamını yitiren Orhan özler'in cenazesini alraaya gelen ağabeyi Halit özler de, "Altı vıl Gölcük Tersanesi'nde çalıştı. Bir yıldır da bu şirketlf çalışıyordu. Üziintüıniiz sonsuz" dedi. Yeşilköy Havalimaru'ndan Kasımpasa Askeri Hastanesi morguna nakledilen cenazelerin bu sabah defnedilecekleri yerlere gönderilecekleri belirtildi. V ^ SEKA Daaman su n t m a teseien. Kıriı aiann havaanöıniması AÇIKLAMA Kastamonu'da görevli hâkim Mehmet Vehbi Polat, "Aydınlar Dilekçesi"ne imza atmadığını açıkladı. Polat, gazetemİ7de yayınlanan listede adına rastladığını, ancak bunun isim benzerliği olduğunu belirterek, şunlan söyledi: "Yazıda bahsoiunduğu gibi böyle bir fikir de beslemedim ve beslemiyorum. Türkiye'de ad ve soyadı benzerliği çok olup, görevimizi yaparken de evrak üzerinde böyle benzeriiklere rastlamaktayız. Burada da herhalde böyle bir isim benzerliği olmuştur. Alakam yoktur. Bu suretle açıklanmasını istiyorum" Gazetemizin 9 haziran günlü sayısında yer alan Madenİş'le ilgili haberde Doç. Bilsay Kuruç'un "Madenlş yöneticisi" olduğu yazılmıştır. Doç. Kuruç'un Madenİş yöneticiliğiyle herhangi bir ilgisi yoktur. Düzeltir, özür dileriz. TEKSER 15 yıtdan bu yana yurdumuzda ve yurt dışında çevre kirtılıgını önleyicı tesısler kumyor. Kurdu^u tesislenn projelendınlmesini. ekipmanın üretımı. montajı. ve işletmesinin her aşaması kendı departmanlanncagerçekleştirerek...Ü!kemızde9.8.1983 tanhli ve 278Z numaratı ÇEVRE KANUNU ile çe\Te kırlilıgine karşı kesın yasal önlemler alınmıştır. Sorununuz sınaı tesıslerden sitelerden veya kent kanalızasyonlanndan çıkan pıs sulann tasfiyesı. ıçme ve kullanım sulannın antılması. çöplenn aynlarak kısmen sanayide. kısmen de kompastlanarak gübreleştinldıkten sonra tanmda tekrar kullanılması ıse. TEKSER bu sorunlan ülkemiz kosullanna uygun sıstem ve ekipmanla çözmektedir 1 Evsel ve sınai ataksu antma tesisleri 3 İçme ve proses suyu antma tesisleri Kentlerin kanalızasyonlanndan ve fabrikalardan denizlere, göllere ve nehirlere akıtılan kullanılmış sular çevre kirlenmesine yol açar ve toplum sagiığını çeşitli boyutlarda tehdit eder. Tekser bu sonınlann önlenmesi için birkaç yüz hanelik bir siteden bir kente bir fabrikadan bir sanayi bölgesinin tümüne hizmet verebilecek farklı kapasitede PİS SU ARİTMA TESİSLERİ kurar. Toplum sağiığını ilgilendiren en önemli konulardan biride temiz bir içme ve kullanım suyunun sağlanmasıdır. Tekser nehir ve göllerden alınacak sulann güvenle içilebilir olması ve sanayinin çeşitli gereksinimlerine cevap verebilmesi için SU ARİTMA TESİSLERİ kurar. Akmermer: Dokumada vergi iadelerinin düşürülmesi ertelenebilir ANKARA, (a.a.) Devlet Planlama Teşkilatı Teşvik \e Uygulama Başkanı İmdat Akmermer, dokuma ürunlerinde vergi iadelerinin duşurulmesi kararının ertelenebileceğini söyledi. Akmermer, dokuma ürünleri ıhracatında vergi iadelerinin duşüriılmesi konusunda alınan ve 22 mayısta açıklanan karar üzerine yapılan başvurulann değerlendirildiğini bildirdi ve şunlan söyledi: Karardan vtızgeçilmesi söz konusu degildir. Ancak 15 haziran olarak belirlenen uygulamaya geçiş tarihinin ertelenmesi söz konusu olabilir. Bize gelen başvuruları halen değerlendirivoruz. Nihai karar bu degerlendirmeler sonunda verileceklir." • Ordu Uiubey ilçesi nüfus memurluğundan aldığım nüfus hü\iyetimi kaybettim. Hükümsüzdur. BANU EMEKStZ 2 Kanalizasyon, pompa istasyonu ve deniz deşarjı tesisleri 4 Çöp tasfiye tesisleri DÜZELTME TEKSER MÜHENDİSLİK VE İNŞAAT GRUBU Çıragan Caddesı No. 20 Beşıktaşlstanbui Telefon: 161 84 50 Teleks: 26465 tks tr Kentlerden ve sanayiden çıkan kirli sulann çevreye zarar vermeden antma tesisleri bölgelerine uygun bir kanal ve pompalama sistemi ile iletilmesi gerekir. Tekser kanalizasyon. pompa istasyonlan ve deniz deşarjı tesislerini çevre koşullanna en uygun şekilde kurar. Toplanan çöplerin çevre kirüliği yaratmayacak duruma getirilerek uzakSaştınlması kentlerimizin en önemli sorunlanndandır. Tekser kurdugu ÇÖP TASFİYE TESİSLERİ çöplerin uzaklaştınlması yanında sanayide ve tanmda tekrar kullanılmasını sağlayarak ekonomimize ek katkılar getirir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear