14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
• % CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER verim ve uyum sağlamak" devimi kullanılmıştır. Anavasa maddesinden, ilin üstunde bır >önetım basamağı kurıiiamayacağı, olsa olsa taşradaki kamu kuruluşlarının ısgormelerinde uyum ve verim sağiamak uzure bölgesel orguller oluşturulabileceği anlaşıhyor. Bu açıdan bakıhrsa, il ustünde bir basamak oluşturan, il valilerinı denetleyen, değerlendiren ve gereken bölgesel destek kuruluşlarına sahip bulunan bir Bolge Valiliği anayasaya uygun duşmemektedir. Bolge Valileri'ne. kamu duzeninı korumak amacıyla sokağa çıkma yasağı koymak, dernek, sendika ve meslek kuruluşlarını belli surevle kapatmak gibi olağanustu yetkiler veren bu kararname, kişi haklannın yasa gücundeki kararnamelerle düzenlenemeyeceğini belirten anayasanın 91. maddesine de aykırıdır. FRANSADAKİ EŞGLDLM VALİLİĞİ.. Turkiye'dekine benzer bir yonetim yapısına sahip bulunan Fransa'da "Bölgesel Vali" adıyla işbaşında bulunan ust yöneticiler, söz konusu kararnameyle ulkemizde kurulması öngorulenden çok farklı olan "Eşgudümcü Valilik" kavramını yansıtmaktadır. Toplumsal ve ekonomik kalkınmanın gereklerini karşılayamayan geleneksel taşra yönetimini yeniden duzenlerken Fransa, bir yandan illerin sayısmı azaltmış, obür yandan eşgudüm valiliğine geçmiştir. Fransa'da valiliklerin üstünde yeni bir yonetim basamağı (Bölge Valiliği) oluşturmak yerine, bölge çapında uyumlu çalışmayı, verimi arttıracak, planlama yapacak, çabaları çalışmaları eşgudume sokacak "Eşgudüm Valiliği" kavramı benimsenmiştir. Bölgesel Valiye kolluk görevleri değil, yerel kaynakları harekete gecirmek, değerlendirmek, bölgesel ve ulusal planlamayı bütunlestirmek, toplunı kalkınmasını, ekonomik orgutlenmelerı gelıştirmek, toplum kalkınması yontemıni uygulamak. halkla ılişkileri etkinleştirmek konusunda onemli gore\ler yuklenmiştır. Kısacası, Fransa'da bölgesel vali, bolgedeki valilerden biridır. Ana gorevi ekonomiktir. Yönetsel açıdan yalnızca eşgudümcudur. Ulusal plana girecek yatınm önerilerini hazırlarlar. Planın uygulanmasından sorumludur. Araçgerev'lerin kullanımı ondan sorulur. Ulkemizde yasa gücundeki kararnameyle getirilen Bölge Valiliği, ilin üstunde bir yönetsel basamak oluşturmaktadır. Bolgesindeki il valıleri uzerinde çeşitli yetkıleri olan bölge valisinin ekonomik ve toplumsal kalkınmadan daha çok kolluk ve guvenlik görevleri ağır basıyor. Bölge Valiliği özekçiliğı özendirmek, yazçizciüği arttırmak, boylece gecıkmelere, tıkanıklıklara yol açmak çekincelerini de yanında getiriyor. Bugunün ileri iletişim uygulayımları, kolaylıkları karşısında kolluk ve güvenlik işlerinin bölge düzeyinde yurütulmesine zorunluluk yoktur. Cumhuriyetin ilk yıllarında (1927'de) kamu düzenini ve guvenliğini sağlamak amacıyla kurulan, sınırlı bir uygulama alanı bulan, demokratik yaşama geçildikten sonra 1952'de kaldınlan genel mufettişlere tanınan kolluk yetkilerine benzer olağanustu sayılabilecek yetkilerin bugünkü Bölge Valilerine verilmesi demokratikleşme suresine ters duşmektedir. Ustelik illerin hangi ölçute göre bölgelere dağıtıldığını kavramak olanaksız. Kararnameyle öngorülen bölgeleme, ne coğrafya ve tarım bolgelerine, ne de plan bolgelerine uygun du>ııyor. Bolge Valilerinin ekonomik konulara ilişkin gorevlerı, yetkilerı, ulusal kalkınma planının, yıllık izlencelerın hazırlanmasına "goriış ve düşuncelerini b)ldirmek"ten, uygulamayı izlemekten ilenye gidemıyor. Oysa, bölgesel sorunların, kaynakların ve katılımların ulusal plana yansımasına, yerel kaynakların harekete geçirilmesine, ulusal planların gerçekçiliğinın arttınlmasına, kalkınmanın yararlanndan bolgenin payını almasına elverişli bir bölge planlaması özendirilebilirdi. Bolgelerarası toplumsal, ekonomik gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinde dengeli bir kentleşme, işleyimleşme ve yerleşme siyasalan gudülmesınde bölge planlamasından büyük katkılar beklenebilir. SONLÇ Anayasa, kolluk ve güvenlik görevleri ağır basan, ilin, il valisinin ustünde ayrı bir yönetsel basamak oluşturan Bölge Valiliği kurulmasını öngörmemiş, belli işgorulerin verimli, etkin, uyumlu biçimde yurutulmesi için birden çok ili içeren bölge örgütlerinin kurulmasına olanak sağlamıştır. Bölge kuruluşları, bölge olçeğindeki planlama gereklerine, planlı kalkınmanın isterlerine elverişli bir duruma sokulmalıdır. Bolge planlaması, izlence duzenleme (programlama), araştırma, eşgudüm ve değerlendirme işlevleri ağır basan bir yönetsel duzenek geliştirilmelidir. İllerin sayısı azaltılmalı, bölge kuruluşları plan bolgelerine koşut bır duruma getirilmelidir. Bu konuda bilim adamlarının, plancıların, yoneticilerin, uzmanların serbestçe tartışmalarına olanak sağlayan bilimsel, ciddi çalışmalara gereksinim açıktır. 11 HAZİRAN 1984 Aııayasa ya aykım Anayasa, kolluk ve güvenlik görevleri ağır basan, ilin, il valisinin üstünde ayn bir yönetsel basamak oluşturan Bölge Valiliği öngörmemiş, belli işgörülerin verimli, etkin biçimde yüriitiilmesi için birden çok ili içeren bölge örgütlerinin kurulmasına olanak sağlamıştır. OKURLARA. OKAY GÖNENSL\ Prof. Dr. CEVAT GERAY Bolge Valiliği kurulmasına ilişkin yasa gucündeki kararname TBMM Anayasa Yarkurulu'nun (Kotnisyonu'nun) birbirine tümden aykırı iki kararına konu oldu. Bölge Valiliği'ni önce anayasaya aykırı gören yarkurul, bir hafta içinde göruş değiştirdi, sonra anayasaya uygun buldu. Konu, kamuoyunda, bilimsel çevrelerde yeterince incelenmiş, olgunlaştırılmış değildir. 24 Haziran 1983'te Bakanlar Kurulunca benimsenen kararname, yaklaşık iki buçuk ay sonra, 4 Ekim 1983'te Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. 6 Kasım Seçimleri için propagandanın yoğunlaştığı günlere rastlaması nedeniyle, kamuoyunun dikkatini çekmemiştir. İçişleri Bakanlığı. Meclis Yarkurulu'nda bu kararnameye karşı olumsuz görüş bildirmiştir. BÖLGE KURULUŞLARI YENİDEN DÜZENLENMELt FAKAT... Bugünku göruniimüyle taşra yönetimimizin kalkınmakta olan Türkiye'nin gereksinmelerine ayak uyduramadığı bir gerçektir. Taşrada yönetimin birden çok ili içeren bölgeler düzeyinde yeniden düzenlenmesine çoktandır gereksinme duyulmaktaydı. Toplumsal, ekonomik, ekinsel (kültürel) amaçlara yönelen ulusal ölçekteki kalkınma planları ulkemizde, bölge planlamasıyla bütünleştirilmiş değildir. Yerel kaynakların ulusal ereklere yöneltilmesi yanında, yatırımların, ekonomik etkinliklerin, kamu işgorulerinin, nüfusun yurt olçüsünde dengeli dağıhmını sağlamak amacıyla gerçekçi kararların alınmasına elvenşli bir planlama düzeneği kurulamamıştır. Uygulayımbiiimsel gelişmeler, özellikle ulaşım ve iletişim alanındaki kolaylıkların artması karşısında il sınırlarının yeniden gozden geçirümesi gerekmektedir. Kimi devlet kuruluşları, il yönetimine ilişkin yasanın valilere tanıdığı denetim yetkilerinin dışında kalmak amacıyla bolge kuruluşları oluşturmuşlar. Bunların sınırları, büyuklükleri, birbırleriyle ve yonetim bölümleriyle çakışmadığı gibi özekleri (merkezleri) de ayn ayrı illerde bulunabiliyor. Bolge örgütü kurulmasına zorunluluk olup olmadığını saptamaya elverişli olçütler belirlenmemiştir. İlke olarak, gorülecek kamusal işin niteliği, gerekleri zorunlu kılmıyorsa bölge örgütune gidilmemeliydi. Köyişleri Bakanlığj'nca duzünlenen bir tasarıda halk eğitimi konusunda bile bölge kuruluşu öngörulecek ölçüde ileri gidilmistir. Hem bunlara bir çeki düzen verilmesi, hem de ulusal ve bölgesel planlama amaçianna elverişli, kalkınma çabalannı etkinleştirici biçimde yönetimin yeniden düzenlenmesi çalışmaları 196O'lı yıllarda başlatılmışsa da bugune değin herhangı bir duzeltime girişilememiştir. ANAYASAYA NİÇİN AYKIRI1 1982 Anayasası'nın konuyla ilgili maddesinde "Bölge Valiliği" ya da başka benzer bir deyım kullanılmamış, kamu işgorüierinde verimliliği, uyumluluğu sağlamak amacıyla birden çok ili içine alan bölgesel taşra örgutu kurulması öngorülmuştür. Oysa anayasa, genel yönetimin kuruluşu açısından coğrafya durumuna, ekonomik koşullara. kamu işgörülerinin gereklerine gore Türkiye'nin illere, illerin de obur basamaklı bölümlerine ayrılmasını öngörmüş, ana yönetsel bolüm olarak ili benimsemiştir. İlin altındaki basamakların yani ilçe, bucak ve koylerin yasayla duzenleneceğini belirtmiştir. İlin ustunde, bölge ölçeğinde bir yonetim basamağı oluştumlması istenmiş olsaydı bunun da anayasada açıkça belirtilmesi gerekirdı. Gerekçede de bölge valiliğinden soz açılmamıştır. 1%1 Anayasası'nın bölge kuruluşlarına izin veren maddesinde, "belli kamu işgörülerinin görülmesi amacıyla" birden çok ili içine alan çevrede yetki genişliğine sahip kuruluşların oluşturulması ilkesi benimsenmişti. 1982 Anayasası'nda benzer bir anlatım yer almaktaysa da "belli" sözcüğü çıkanlmış, "kamu işgörülerinin görülmesinde Tehlikeli meslek G azetecilik iyice tehlikeli meslek olmuş... Bu tehlikeden kastımız yasal, cezai, idari tehlikeler değil; tümüyle habercilik mesleğinin günümüzde getirdiği sağlık tehlikeleri. ABD'de gazete ve ajanslann haber yöneticileri arasında yapılan bir araştırma, gazetecilerin yaşadıklan stresin, gergin ortamın ağır sağlık sorunlarına yol açtığını sayılarla ortaya koymuş. Araştırmanın amacı gazetecilerin çalıştıklan gergin ortamı sergilemek ve bu ortamda nasıl ve ne kadar yaşayabildiklerini anlatmak. Associated Press Ajansı, Yazı İşleri Müdürleri Birliği tarafından yayınlanan "Gazeteciler ve Stres" başlıklı araştırmada 544 haber bölümü yöneticisine 137 soru sorulmuş ve bunlardan yüzde 40'ının uykusuzluk, ülser, kalp, astım, kanser, alkolizm, uyuşturucu tutkunluğu ve yüksek tansiyon gibi hastalıklara sahip oldukları ortaya çıkmış. Bu hastalıklar, kesinlikle günlük haberciliğin yarattığı gergin. yüksek gerilimlive ağır çalışma ortamına bağlanıyor. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL "Yurdumsun Ey Uçurunf... "Ne demiş uçurvmda açan çiçek Yurdumsun ey uçurum" Cemal Süreya ile 'her şey üzerine' konuşmuşlar 'Günümüzde Kitaplar' dergısinde.. Ordan burdan, dereden tepeden, havadan sudan değıl. yaşamsal konular, hepimizi ilgilendiren güncel sorunlar... Cemal Süreya şairdir, iyi şairdir, özgün şairdir. üstelik de deneyimli bir bürokrattır. Uzun yılların maliyecisidir. Maliye Bakanlığı müşavir müfettişlığinden emekli olmuştur. Beşon yıl önce bağımsız yazar olarak çalışmak için mesleğinden aynlmıştı. Çok kısa sürdü bu bağımsızlık savaşı! Yazılar, çeviriler, dergi yönetimi, sonunda pes' dedi, yeniden girdi. Maliye mesleğine... Darphane Müdürlüğü bile yaptı. Sonra Maliye başmüfettişi, müşavir müfettişi... Maliye ile şiir, iki ters iş gibi görünür, ama yazın tarihimizde maliyeci şairler de az değildir... Biri sormuş Cemal Süreya'ya, o da yanıtlamış. Önce 'Özal konusu'. Bence o petroiü otmayan bir ülkenin Yamanisi gibi poz vermek istiyor' diyor Süreya... 'Yamani'nin sakalsızı, gözlüklüsü, ayrıca biraz da Yahudi gibisi". Bir gazetede bir yazı okumuş şairimiz "Ucuzluk her gördüğü yerde vurula" başlıklı. "Özal'ı bundan daha iyihiçbir şey tanımlayamaz" diyor. Sayın Başbakan üstüne ilginç görüşleri var değerli maliyeci şairin: "Türkiye üzerine, Türkiye'nin çeşitlisorunları üzerine daha önce uzun boylu düşünmüş olduğunu hiç sanmıyorum. Ama işadamlarmın ülkeyi doğrudan yönetme girişimlerinde kendisine verilmiş odevi iyi yaptı'. 'Enftasyon'\.. Günün kahramanı. Günün olayı. Günün sorunu... Bir karikatürde gördüm, enflasyonu canlı bir yaratık, ya da bir düşman sayan kişiler Hitit heykelini görünce 'işte budur o' diyorlar. Cemal Süreya da 'Enflasyonu aşağı çekmek' deyimini duyunca az gergin bir telgraf telini gözünün önüne getiriyormuş; asılıp durulacak bir şey. Sonra da bir maliyeci olarak şunları belirtiyor: "Bir de paranın değerinin niçin sıfıra düşmediğine şaşıyorum. Öyle ya bir bütunün yüzde yüzü yok oiunca o bütünün de yok olması gerekmez mi? Paramız yüzde yuz değil, yüzde üç bin değer yitiriyor, gene de var yahu". Cemal Süreya'nın 'her şey üzerine' konuşması bir çeşit kendi kendine söyieşi. Hepimizin içinden geçenlerin dışa vurulması... İşsizlik konusunda dedikleri de hep düşündüğümüz şeyler: "Nüfusun yandan çoğunu 18 yaşını doldurmamış kişiler otuşturuyor. Bu oranın daha da artacağı kanısındayım. İşsizliğin bir adı da gençlik bugün" diyor. Sonra bugün yaşı elliye yaklaşmış bir kuşağın yetişme sürecini anlatıyor: "Bizim kuşağa iyi egitim verildi diyemem. Batı düşüncesinin bir bölümü verildi bize, bu yüzden bizler de düşüncemizı evrenselleştirme oianağı bulamadık". Bir anısını söylüyor, okulda "özlediğiniz dünya haritasını çizin" demiş öğretmen, Cemal'le arkadaşları Türkiye'nin smırlarını öyle genişletmişler ki, İzlanda'yı bile sınırlarımızın içine almışlar! "Selâm size büyük durumlar doruk anlar Dağ görgüsü kazanır Ağrı'yı bir kez görse de kişi Marmara'dan yirmi yılda çıkaramayacağı gerçeği Okyanusu beş dakika seyretmekle kavrar" Böyle bir şair Cemal Süreya!.. Sözü 'dostluklar'a da getirmiş... Dostluklar! Bu zamanda dostluk kaldı mı? Kalabilir mi? Dostluk, huzurlu, mutlu, sağlıklı dönemlerin bir anısı mı oldu yoksa? "Zaman ve koşullar her şeyi eskitiyor, ufalıyor. Dostlukları bile. Kişi, onsuz yapamayacağını sandığı birçok kişiyle ilişkilerinin gevşemişL yüzeyselleşmiş olduğunu farkediyor günün birinde" diyor. Oyledir, kişiler hep birlikte büyüıier, yaşlanırlar, ama hep birlikte yücelmezler, bilinç kazanmazlar kültür aydınlıgına ulaşmazlar. Yarı yolda kalır kimi; kimi de yolun en uzak yerine ulaşıverir. Cemal Süreya'nın üzüntüsü daha başka bu konuda: "Ne yazık kibozulmuş bir dostluk bitmiş biraşk gibi düşmanlığa da dönüşmekte'' diyor... 'Cemal Süreya ile her şey üzerine' konuşma böyle sürüp gidiyor. Her sayısı ile aranılır, beğenilir bir sanat dergisi olan 'Günümüzde Kitaplar'm bu kendi kendine söyieşi dizisini sürdürmesi yararlı olur. Son sözü yine Cemal Süreya'ya bırakayım: "Belki de biraz geç rastladım sana Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza" O yurdumuz ki 'uçurumda açan çıçek' gibidir. Ama şair yine der ki: "Yurdumsun ey uçurum." Anglof n ontinental FOR ENGLISH IN ENGLAND Çalışma saatlerindeki sürekli belirsizlik, zamanla yarışma ve yoğun rekabet gibi, yine işin özeıliğinden gelen koşullar, ayrıca bu insanlann özel yaşamlarınm değil düzenli olması, çoğu kez var olmasını bile engelliyor. Bir de özellikle yönetici durumundaki haberciler için 'habercilik' ve yönetıcilik' konumlarının getirdiği çelişkiler ek sorunlar doğuruyor. Gazetecinin yaşadığı stresi en çok arttıran durum da gerçek anlamda gazetecilik görevini yerine getirmesini engelleyen durumlar, yani herhangı bir nedenle haberi iletememek; Amerikalı gazeteciler için 'haberi iletememenin' en önemli nedenleri ekonomik baskı gruplannı kızdırma kaygısı ve gazetenin en üst yönetiminin istekleh olarak sıralanıyor. Batılı gazetecilere en azından haklannda böyle ilginç araştırmalar yapıldığı için imrenebiliriz, ama bir yandan da kuşkusuz çok daha elverişsiz koşullarda çalışan Türk gazetecilerinin daha dayanıklı olmalarına sevinebiliriz. imi okurlarımız spora yeterince önem ve yer vermediğimizden yakınıhar. Ancak Cumhuriyet Spor Servisi tüm spor dallanna gereken ağırtıkları verme ve okuyucuyu, yüzeysel 'spor edebiyatı' ile değil, derinlikli çalışmalarla bilgilendirme, yönlendirme çabasını aralıksız sürdürmektedir. Cumhuriyet Spor Servisi için futbol önemlidir, ama spor yalnız futbol değildir. Yann tüm sporseverler için önemli bir futbol olayı, Avrupa Futbol Şampiyonası başlıyor. Yann gazetemizle birlikte bulacağınız Kupa 84 ekimiz de, bu önemli olayı izlemeden önce okuduğunuz ve izlerken elinizin altında bulundurduğunuz zaman çok daha zevkli spor günleh yaşamanızı sağlayacak. THE ANGLO CONTINENTAL SCHOOLS Dünyanın bır numaralı Bağımsız İngiliz Dili Okultarı Birliği LONDRA ve BOURNEMOUTH OKULLARINDA Onbeş yaştndan buyükler için; yıl boyunca, her ıkı haftada bır başlayan. ısteğe bağlı olarak 250 hafta sureli. haftada 20. 25 veya 30 saatlık YOĞUN INTENSIVE COURSES İngılız dılını kısa surede oğrenmek durumunda olan iş adamlan ve meslek satıipleri ıçın. tek kışılik veya firma grubu olarak kendi konularında (bır ay önceden haber vermek koşuluyla) 4 haftalık ÖZEL SPECIALIZED COURSES Kısıtlı zamanları olanlar ıçın. bır öğrencıyebır ılâ uc oğretmenın tahsıs edıldığı 25 hafta, haftada 3040 saatlık OZEL DERSLER INDIVIDUAL PROGRAMES PROFICIENCY COURSES Amerikan ünıversitelerı Ingılızce yeterlıllık sınavları (TOEFL) ile Cambrıdge ve Oxford Unıversıtelerıne fıazırlama kursları Yetışkinler için, dil oğrenimıni spor ve tatılle bır arada sunan 26 hafta. haftada 15 saatlik Hopa eşratından emekli Emnişet Müduru Nusret Yazıcı \e Şefika Yazıcı'nın bırıcik oğlu, Saadet Yazıcfnın kıymetli eşı, Coşkun, Muge, Hülya'nın sevgili babaları, Nermin Göymen, Neriman Demirel ve Ayşe Korkmaz'ın sevgili ağabevlerı, emekli Albay Basri Gö\men, emekli Alba\ Talat Demirel \e Yılmaz Korkmaz'ın kayınbıraderi, Atıf, Metin, Birgün, Nesrin, Oya, Vedat ve Aykut'un sevgili dayıları, ACI BIR KAYIP VACATION PROGRAMMES HOLIDAY COURSES 812, 1315, 1518 yaş grupları ıçın. haftada 20 saatlık ders programı ile. 26 haftalık AHMET YAŞAR YAZICI * 10.6.1984 pazar gunu bizleri son><uz acılar içinde bırakarak Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün Bahçelievler Camiı'nde ikindi namazını muteakip Kokluca mezarlığına defnedilecektir. Ruhu >ad olsun. AILESI Mak. Yiik. Miih. Dr. Anglo Continental Okullar Birliği'ne bağlı İngiliz aileler yanında, tam pansiyon konaklama Londra'nın Heathrovv Havalimanından karşılama Bilgi ve kayıt için lütfen: ACEG Türkiye Danışma Bürosu, Abidei Hürriyet Caddesi, 183/5, İstanbul, adresine veya 1485586, 1469331 numaralı telefonlardan Bn. Nurdan Eser'e başvurunuz. izmır, Ankara, Bursa. Adana Mersın, Trabzon Samsun ıllennde temsılcılıkler verilecektir llgılenenlenn, Türkiye Danışma Bürosuna müracaatı rıca olunur THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS, Brıtısh Councıl. Assocıatıon of Recognızed Englısh Language Schools, (ARELS) ve Federatıon of Englısh Language Course Organizatıons (FELCO) tarafından tanınmıştır ACI BİR KAYIP Dersanemizin kurucusu, eşsiz insan Mak. Yük. Miih. Dr. AHMET YAŞAR YAZICI'YI kaybettık. Üzüntümüz sonsuzdur. Ailesine ve tüm dostlanna başsağlığı dileriz. İZMİR İLTEK DERSANELERİ ÖĞRETMENLERİ VE ÇALIŞANLARI TÜRKİYE . cih tamamlandı. 4. ciltie \er aJan konular \t >azariar: (.ıritt Hajai. Mur^ı Bç\gz Tnfk(,a*d» rk Htzal Frof k D ı m \dnie ı iargt. Drvle' Mahkemelen, If, tsrtklat a Sansıır. P'o\ Dr n Yavla \u\,z Sa. betihsıtın koman l^rret Kcmal KaradaM Doc E> Mrte Tjnça% Oos D' 5. cıltle ter alacak konular *e *azarlar: IkıKsdı !>•«• *t Sonıalan. Turt tr or kamthvo Rejif"> Dövtz kur* Sontnu. Rsıf Bakcj poi DT bdoian \ıkm hr höam. Iftızbtm Tor*uınsc' Etkılen /^ı COOJ Prof Dr Ntısrtf Ekm Tofık Ça'.ddf Prot Dr Muzaffer SCBCVT Kadıa [X\ Ûr Stnn Tfkeiı Şctnıu> Guzd. k n u Hımnıtan. P'.M L !z?ci' n Ondf > K«*tk>Be: Pıof !> tlhatı Tcirt > ıSıı Ou»ok>u/ kırul ^ıpı Dı ÇdîU YUNKI y ankllar yaratıyor! Türkiye'yı oğrenmek için özgün, yeikin ve kapsamlı kaynak: Bilim adamlanmız, yazarlanmız. sanatçılanmızdan oluşan 120 kişilik yazı kadrosu... Bu kadronun yıllar suren çahşmasının urünü... Toplumumuz üzerine her konuda derinliğine bilgı... Fotoğraflar, belgeler, çizelgeler... Cumhuriyet Donemi Turkive Ansıklopedisı: Turkiye'yi oğrenmek için \azgeçılmez bir kaynak. !lk dort cıldi edinmek için İletişim Yayınlan'na başvurabilırsıniz. Tamamlanan 4. cildin kapakUn ba>iterde. 37. fasikulle 5. cill ha^ladı iBaşan Test Dergisi Mollafenarî Sok. Nadir Han.Kat: 3 Cağaloğlu / İST. Tel: 522 19 17527 96 88 w ErdılH Ifcııudl Dvını *e Sontalan IktıvMÛ GefifFfntn Eıretrn li uvuTı Pottııktrfor ?kt sodi llkokullara yönelik yayınlarımız için ANKARA, ADANA, ADAPAZARI, AYDIN, BOLU, EDİRNE, ER2URUM, GA2İANTEP, KAYSERİ, MANİSA, SAMSUN, TRABZON ve ZONGULDAK illerine Dayilikler verilecektir. Işi bilen ve ilgilenenlerin 25 Haziran 1984'e kadar muracaatları duyurulur. Her pazartesi YANKI günüdür . Tofik Cavddf Prol D' GUIMIUJ Oi v ui Prof Hasan S MMİ«MiUk: Viur» Tu'an llhamt So)i2l Cumlıuri>rl Donemi Turkı\e bir llrtişim >a>ıaıdir. [kaınm ta^mlar PcrVa A > kf^dta' tajalo^u IvTANBI l Trt * » 14 53 Prol Dr Zt\\ Haııpojlu. Vı ühamı Sovsal. O^nun "Kitap gibi dergi'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear