Catalog

14 NÎSAN 1984 • • • • HABERLERİN DEVAMI (L <!I1LRİYET/1] (Baştarafı 1. Sayfada) ısımlerı Basbakan'ı "uslu ogrenciler" gıbı dınlemeyı yeğledıler Ozal'ın soyledıklen kendılerıne venı kolaylıklardan çok "sabır, r ve gozyası" vaat ettığı halde. bır ıkı mırıldanma dışında kımseden "çıt" çıkmadı. Sanayı ve Tıcaret Odası başkanlannın Ozal'a hıtaben yaptıkları konuşmalarda ovguler arasına gızlenen yakmma ve ıstekler ıse, Ozal tarafından ustaca yanıtlandı ya da daha doğrusu geçıştırıldı. Ozal'dan umudunu Ozal'ın soyledıklerınden ışadamları ıçın çıkartılabılecek başhca sonuçlar gahba şunlardı • Gerçekçı kur, reel faız, sıkı para polıtakalan bundan boyle gerektiğınde daha da katı uygulanmaya devam edılecektı • thracat kredileri konusunda devlet desteği ve diğer ihracat teşviklerınde yeni comertlikler beklenmemeli>di. • Kımse devletten mali destek beklememelıydı Genelde kredı faızının ucuzlaması ıse zaman ıçınde olacaktı ve sabır gerektırıyordu • Devlet, Turkiye'deki tasarrufların ve kaynaklann paylaşımında ozel sektore ve banka sıstemine rakip oltnava devam edecekti, butçe açığını kapatmak Için buna mecburdu. • Iç pazarın canlanması kısa vadede beklenecek bır şey değıldı ve ıç pazara dönuk >atınmlar bır sure daha gundemde olmayacak • Yatınmı, dış pazara donuk duşunenler ve yabancı ortak >a da dış kaynak bulanlar yapacaktı. • Sanayının ıthalatın lıbera^vo nu yoluyla dışa açılmasına kademelı olarak devam edılecektı \e herkes buna hazır olmalıydı • Havadan para kazanmaya alışmış "kurnazlara" bundan bo>le fırsat verilmeyecekti. • Ozal'ın bu konulardakı kesın tavrını 40 kışılık "kapalı >emek"lerde ozel sektorun "seçme buyuklerine" ve ISO ve ITO salonlarında "diğer ozel sektore" aktarmasından sonra gözlenen manzara ıse akla gene Sayın Koçman'ın bır sozunu getirıyordu Altı ay oncekı soyleşımızın bır yerınde Koçman, "Turldye'de geleneksel bir devlet baba imajı olduğu için girişhncinin Ankara'daki etkisi daha çok kendi menfaatlerine donuk karariar aldırma>a çalışmak şeklinde oluyor" dıyordu Ulkede Ozal'ın genel ekonomı polıtıkasındakı kesın tavrını koymasından sonra, ıçlerınde Ozal'ın "kurnazlar" tanımına gırebılecek olanlar da bulunan ışadamlarımızın bu kez Ozal'ın yakın çevresıne yakın gorunmek ıçın ılgınç çabalara gırdıklerı gozden kaçmadı "Hiçolmazsa şu işimi halledeyim" anlayışıyla gınşılen bu çabaların nasıl sonuç vereceğı, Ozal'dan umudunu kesen ışadamlarımızın "yakın çevreyi" nasıl etkıleyeceklerı, kuşkusuz önumuzdekı gunlerın, ayların yanıtlanması gereken bir sorusu\du BRIÇ ŞİAR YALÇIN (Baştarafı 4 Sayfada) b) Eğer Batı çakarsa, kör damını sağlamamak ıçın pik veya karo dönmek zorundadır. Deklaran yerdcn alır, üçüncü kozu ezerek ele geçer ve son kozu çektiğınde mınörlerden 66 ıle başlamış olduğu bılınen Doğu sıkışır! c) Eğer Batı trefl ruasına kâğn kaçarsa, tek karosu (cğer trefle kaçmamışsa) elınden alınır. Güney daha sonra yenn pık valesını damla ezerek ele geçer (köre üste çakarken tabıî onluyla çakmıştı) ve trefl oynamaya başlar. Batı çakarsa, yer üste çakmaz, kâğıt kaçar. Batı yerın damını sağlamamak ıçın kör dönemeyeceğınden ıster ıstemez son kozunu oynar. Deklaran yerden alır ve bır köre çakarak yıne Doğuyu trefl karo skuızıne getınr. Batı trefllere çakmamakta ısrar ederse, Güney oyun sonunda ıkı pık, bır karo ve bır trefl ıle kalır. karo valesını oynayarak elınde ıki koz ve iki kör kalmış olan Batının işinı bitirir: Batı ıster çaksın, ıster çakmasın, sadece bır el yapar. Ingılızlerın "single dummy problems" veya "sure trıck problems" dedıklerı bu gıbı sadece ıkı elın verıldığı problemler gerçek oyun şartlarına daha yakın ve dolayısıyla çok daha eğıtıcıdırler. 167 Kurnazlık ve Teknik Aşağıdakı el tkıncı Dunya Savaşı sonrasında yapılan bir Avrupa Şampıyonası'nda tngıltere ıle Isveç arasında oynanmıştır • 64 <?73 085 32 4V9 74 3 R D V 10 • R52 OR Guney Wohhn Batı Kuzey Dogu Reese Jannersten Schapıro Pas Pas 2 Karo 2Tren Pas 2PÎK 3 Trefl Pas Pas Pas 3 SA Pas Batı kör damını çıknğına göre, Guneyde oturan unlu Isveçlı şampıyon Wohlın her savunmaya karşı 3 SA yapmak ıçin nasıl oynadı? •A R D 2 Türk Bricinden haberler 78 nısan gunlerı Ankara Bnç Kulubu'nun salonlannda uç seans uzennden oynanan ve 36 çiftın katıldığı Turkıye Ikılı Bınncılığınm ılk uç derecesını aşağıdakı çıftler paylaşmışlardır: 1. Suat ÖROĞLU M. Ali ÎNCE (îstanbul) 2. Saım ÇİL Nurı ARTIRAN (îstanbul) 3. Nafiz ZORLU Emre PAKSOY (Ankara) Şampıyon briççilenmızi kutlar, basanlarının devamını dılerız. (Başınrafı 1. Sa\fada) SODEP'ın dun toplanan "Kuçuk Kurultay»" nedenıyle, bız SODEP ıl basanlarının meMeksel dokumune şovle bır goz gezdırdık SODEPte ıl başkanlarının dordu viftçı, altı«.« doktor, uçu eczacı, vırmıbeşı avukat, uçu muteahhtt, altısı emeklı, dordu tuccar, sekızı muhendıs, dordu malıyecı, kalan dordu de naklıvecı, otelcı gıbı serbest mesleklerden gelıvor Sadece ıl başkanlannın mesleklerınden hareketle bır partının "hangi tabanı temsil etliğine ilişkin" bır vargıya varmak, belkı bıraz haksızlık olabılır Ancak, bunun b\r gosterge olduğu da ortada. Şoyle bır gosterge: Sosyal demokrat olmayan diğer partılerle SODEP arasında " temsil ettikleri taban" açısınd?r ie kadar fark var acaba1 Çeşıtlı partı orgutlerinin de hemen hemen aynı gruplardan gelmekte oluşlan, onların "tarklı dun) a gonışu" taşımalarını elbette engellemez. Bununla bırlıkte, dunku "Kuçuk Kurultay'da bu dökume goz atmadan edemedık. Boyle bır dokume, dolayısıyla böyle bır "tabana" dayanan sos>al demokrat bır partı "Nasıl muhalefet eder, neye muhalefet eder, ne kadar muhalefet eder?" sorulannı sormaktan da kendımızı alamadık Ne var kı, şoyle bır gerçeğın de mutlaka vurgulanması gerekıyor Bu oluşumdan sadece SODEP'ın kendısı sorumlu değıl Yenı Anayasa \e Sı>asal Partıler Yasası toplumun çeşıtlı kesımlerının sıyasal katılımını buyuk olçude sınırlamış bulunu>or Ozelhkle sendıkalar ıle sıyasal partıler arasındakı herhangı bır bağa hıçbır bıçımde ızın vermeyen ">eni siyasal yapı" böyle bır sonucu kaçınılmaz kılıyor Pekı, SODEP ana muhalefet partısı olarak, nasıl muhalefet edecek? Dunku "Kuçuk Kurultay"da bu soruya Genel Ba;kan lnönu açıklık getırdı "Sosyal barışı ve saglıklı demokratik ortamı koru>arak muhalefet edecegiz... 12 E>lul oncesine donmek istemiyoruz derken, >apa> gerginliklerin yaratılmasına da yardımcı olmayacağımızı ifade etmek isti>oruz... Bu sozlerim yureklı kararlı bir muhalefet yapmayacagız şeklinde anlaşılmamalıdır." Artık bılınen sogukkanlı tavırla konuşan İnönu "Genel Baskan" olarak Kuçuk Kurultay'ı açış konuşmasında genel ılkelerdensözettı Ayrıntıyagırmeden Turkıye'nın gundemını ana başhklarda topladı Hukumetın ekonomık polıtıkasından soz ederken Başbakan Ozal'ın "zamlara halkın daha ne kadar tahammul edebilecegini anlamaya çalışması gerektiğini" vurguladı 1402 sayılı Sıkıyönetım \asası doğrultusunda unıversıtelerden aynlanlann yenıden gorevlenne donmelerını ıstedı Gundeme bır gelen, bır gıden "affın zorunluğuna" değındı Hukumetın atamalarda "partizanlık >aptığına" ılışkın, partısının ka>gısını dıle getırdı. Halkçı Partı ıle bırleşme konusunda ıse, gerek kendı partılılerını, gerekse HP yonetıcılerını "daha elvertşli bır ortama, daha diyaloğa açık bır konuma" çağırmaya ozen gosterdı "Şu şoyle olacak, bu boyle olacak" yerıne, duşuncelerını ana çızgılerıyte açıklarken, dahaçok ıl başkanlannın duşuncelennı oğrenmek ve onların sorunlarını dınlemek eğılımınde olduğunu bellı ettı Herhangı bır konuda çok net bır tavır almadı SODEP Kuçuk Kurultav'ından partı ve ulke adına ne çıkacak, onu henuz bılmıyoruz Ancak, dunku toplantının "yeni partili donemın ilk Kuçuk Kurultayı" olması, halkın ve partı orgutlerinin demokrasıye yenıden ısınma turlarını atmalan açısından, demokrasıye yenıden ısınmaya olanak vermesı açısından son derece yararlı Hem ulkede demokrasının yerleşmesı, hem de dun Inonu'nun de vurguladığı gıbı "parti içi demokrasinın işlemesi" açısından BİLİM KİTABEVİ ımza gunu ATİLLA İLHAN tum eserlenv le, NLR YOLDAŞ plaklanyla sızlerle (14 nısan cumartesı) Altıvol Ekşıoğlu Işhanı Kadıkoy (Baştarafı 1. Savfada) lerının belırdığını, hunu kabul edeme\eceklennı ve yanlarına bırakma>acaklarını anlaıtı Jzal hukumetının ıcraatına ıIiNkın goruşlerını de açıklayan SODFP Genel Başkanı "Ba/ı onemlı kamu gorevlenne \apılan atamalarda partizan bır kadronun verteştırilmesı amacının guduldugunun goruldugunu" belırterek şunlan soyledr "Daha once ornegi gorulmuş olan bu tutumun devlet havatımızda bılınen sakıncalı sonuçları ortava çıkmadan once durdurulması gerekır. Bu konımı ısrarla izlejecegiz." ERKEN SEÇİM SOZ KONUSU DFĞİL Yaygın zamlann halkı $askına »,evırdığını belırten Inonu "Yapılan iki seçimden sonra bugun için bir erken seçimin soz konusu olmadıgını, bo\le bır eğılim gorulmedigim" bıldırdı K.onuşmasının başında Kuçuk Kongre'de \erel seçım sonuçlarının açıklıkla, ıçtenlıkle değerlendırıleceAmı belırıcn Inonu, seçımlerle ılgılı kısa bır değerlendırme yaptı Seçımlcrden once TV'den >ararlanmau a, nıalı so runlar, zamanın kısalığı bıraraya getınhnce seçımlen ANAP'ın kazanacağını tahmın etmenın kolay olduğunu soyledı \erel seçımlerın Turkıye'nın dunvadakı ıtıbannı arttırdığı gıbı, ıçerıde de tum partılere ve polıtıkacılara nerede bulunduklarını açıkça gorme fırsatı \ererek herkesı uvardığına dıkkat veken tnonu. sozlennı sovle surdurdu "Kampanva bovunca bir hata \apmadik. Kamuovu \oklamalannda vuzde 2528 o> alacağımız tahmın edilivordu. Sonuc yuzde 23,4 çıktı. Son gunlerdeki kampanvamızda değişık bır propaganda yontemıne geçmediğimize gore, eğer varsa bu davranışın nedeninı, bizim sozlerımızızin ve sorumlulugumuzun dışında aramak gerekır. Milletin karanndan partimizin geleceği için vararlı sonuçlar çıkarmava çalışıyoruz. Seçimlerde SODEP'ın aldığı o) oranının 1977'ye oranla çok duşuk olmasını, partimizin uvguladıgı politıkanın başarısızlıgı olarak açıklandıgını goruyoruz. Bu yorumlara kalılmıvoruz. Seçimlerde \NAP'ın o>larının 6 Kasımdaki \uzde 45.15'den, 41.3 oranına duşlugunu goruvoruz. Bu duşuş çok anlamlıdır ve iktidarın uçdort a>lık icraatının ujandırdıgı olumsuz tepkiyi goslermektedir. SODEP oylarının sıfırdan yuzde 23.4'e çıkması partimizin esas muhalefet partisi olarak sivasal yaşamımızda temelli bir ver kazanmasıdır." HP ILE BIRLEŞME Seçimlerde parlamento dışıııdakı uç partının >uzde 41 5 oranında oy aldığını, bunun sı>asal açıdan normal bır sonuç olmadıgını belırten Inonu, HP ıle bırleşme konusundakı goruşlerını şoyle açıkladı. "Tabanda SODEP'te birleşme buyuk olçude gerçekleştı. Şimdi birleşmeyi sonuna kadar goturebilirsek, TBMM'de ve \erel vonelimlerde muhalefi temsil eden tek bır partı çalısı içınde SODEP ile HP'vi bırarava getirebilirsek, demokrasimizin sağlıklı gelişmesıne yararlı bir katkı japmış olacagımıza inanı>orum. Bo\le bır bırleşmenin, eğer saglanabilırse, onumuzdeki guç donemde ulkemize ve mılletimize savısız favdalar saglavacağı goruşundevim." Yerel seçımlere hıçbır seçımde gorulmemıs oranda ıtırazlar yapıldığını \urgula\an SODEP Genel Başkanı, ıtırazların karara bağlanacağı kurullar uzennde ANAP taraftarlarının baskı kurma gırışımlerını endışeyle ızledıklerını belırttı SODEP Genel Başkanı Erdal Inonu başkanlık se^ımlennı kazandıUları beledıyelerde hızme tın en ıvı bıçımde \urutulmesı ıçın başkanlarla sureklı ılışkı ha lınde olacak bır bırımın genel merkezde kurulacağını anlattı Parlamento dışında muhalefet gorevlerının vurutulmesınde başlıca davanağın basın olacağına ışaret eden Inonu, "Biz muhalefet yapmavı. devamlı bir gerginlik havası varatılması. secim atmoslerının seçım donenıı dışıda da surdurulmesi olarak anlamıyoruz. 12 K.ylul oncesi done Inönü: Solda tek çatı şart Günalp me donmek istemivoruz derken, bu çeşit yapa\ gerginliklerin \aralılmasına da yardımcı olmava cagımızı ıfade edıyoruz" dedı TRT'den >ararlanma konusunu ısrarla ızleyeceklerını bıldıren Inonu, hukumetın ıcraatı konusundakı goruşlerını de >ovlc avikladı "Savın Ozal daha bır sure iktıdarda kalacagına gore dılegımiz, bir yandan bu polıtikaya halkımızın daha ne kadar (ahammul edebilecegini anlamaya çalışması, ole yandan da uzmanlarına tutartı bır ekonomik model çalışması taptırarak bu yontemle gerçekten Turk ekonomısının enflasvondan kıırtulamayacağını iyıce inceletmesidir. Lmarız ki Dunya Bankası'nın lav<ivesi ıı/erine uzun vadeli plan bir an once yapılır." (.FNİŞ KAPSAML1 \V ÇIKARILMAİI Anayasa'nın elverdığı olçude genış kapsamlı bır af tasarısının cıddı olarak hazırlanması çalışmalanna başlanması gerektığını belırten Inonu, VOk sorunlarının çozum yollarının aranmasını onerdı Hukumetın ABD yardımı konusunda kararlılık gostermesını bekledıklerını ıfade eden SODEP Genel Başkanı "Dış politikadaki gelişmeler hakkında muhalefet partilerine, ozellikle ıkınci buyuk parti olarak SODKP'e bilgi verilmesınin onemini bır kez daha vurgulamak isterım" bıçımınde konuştu Inonu'nun konuşmasından sonra Kucuk Kongre çalışmalarını basına kapalı olarak surdurdu GORUŞMELER SODEP Genel Başkanı Inonu'nun konuşmasından sonra soz alan delegeler, 25 Mart yerel seçımlerınde alınan sonucu lyımser karşılamakla bırlıkte daha lyı bır sonuç da alınabıleceğını belırttıler Bu sonuçta seçımlere "sosyal demokrat" nıtelıkte ıkı partının gırmesının yanında diğer bazı faktorler olduğuna değınıldı Bu arada maddı sorunların da sonuçta rol oynadığına değınıldı Yerel sorunlar dıle getırıldı Kongrede soz alan delegelenn buyuk bolumu sosyal demokratların butunleşmesı konusunu dıle getırdıler Bu butunleşmenın partı ust yonetımınce gerçekleştırılmesı ve bunun gereklılığı uzerınde durul 'u SODEP v ıçuk k '»ngresının toplantısı dun geç saatlerde sona erdı Bugun bır bıldın yayınlanacağı açıklandı HP'Lİ ENGİN AYDIN. KUŞKULARIMI2 GİDERİLMEDt HP Genel Başkan Yardımcısı En< ... Aydın, SODEP Genel Ba% .anı Erdal Inonu'nun ıkı partının bırleşmesı konusundakı sozlennı ce\aplandırdı Aydın, Anadolu Ajansı muhabırının konuyla ıleılı sorusunu cevaplandınrken, "tnonu pek iyi niyetlı gorunmektedır. Ama gecmişteki eylemlerı bu iyı nivetinde kuşku yaratıyor. So/leri kuşkularımızı giderecek ıçerik laşımıyor. Kuşkumuzu gıdermek için yapacakları çok şey var. Biz eylemlere onem venriz" dedı. (Buştarafı I. Sayfada) fından gerçekleştırıleceğını soyledı Gunalp, smava ha/ırlanan oğrencılere şu uvarılarda bulun du "Son gunlerde yapılan çalısmalar. ogrencilere vorgunluktan başka bir şey kazandırmay. Artık çalışmanın bırakıltnası la/ım. Son gunler olduğu ıçin çalışmanın bırakılıp dınlenılmesi gereklıdır. Adayların sınav oncesınde sınav havasından ve heyecanından kurtulmalarında buyuk varar var." (Bastarafı I UGUR MUMCU Soı ada) r GOZLEM Gunalp, sına\ belgelerını kavbeden oğrencılerın posta ıle baş\urmalarini ıstedı Ankara'da OSVVl've bızzat başvurularak \enı belge çıkarılabıleceğını kay deden Gunalp, ıkınci basamak sınavlara 210 bın adayın çağrılacağını belırttı Pazartesı gunu yapılacak olan bırıncı basamak sınava katılacak oğrencılerden 227 bını elenecek Bu kez daha oncekı sınavlar dan farklı olarak tum oğrencıler açıkoğretım programlarına gırmek ısteyıp ıstemedıklerı konusunda tercıhlerını de belırtecekler Ikınci basamak sınava çağrılan oğrencılerın bu tercıhlerı gecersız sayılacak Ancak ıkınci basamak sınava çağrılma hakkı kazanamayan oğrencıler, eğer bır açıkoğretım programına gırme vonunde tercıh belırtmışierse, bu tercıhlerı doğrultusunda merkezı sıstemle yerleştırılecekler Sigortalılar (Baştarafı 12. Sayfada) Kalemlı bu amaçla, SSK'nın veşıtlı kur ^ılara aıt sağlık kuruluşları, ozel lıastaneler, sağlık merkezlerı, laboratuvar ve hekımlerle anlaşmalar yaptığını soyledı Bu suretle sıgortalılarla aıle bıreylerının hızmet yoğunlu ğu nedenıyle hastanelerde uzun sure beklemelerı onlenmış olacak ve soz konusu kışılerın başvurduklan gun muayene ve tedaMİerı sağlanacak Sosyal Sıgorıalar Kurumu, bırçok sağlık kuruluşu, ozel has taneler ve sağlık merkezlerının vanı sıra, bazı sanatoryum ve prevantoryumlar, hemodıalız, hormon, sıntıgraiı, ultra sonografı, beyın ve beden tomografısı tetkıklerı ıçın çeşıtlı sağlık kuruluşlan, rontgen laboratuvarları ve ozellikle sıkıntısı çekılen branşlarda olmak uzere 400 kadar uzman ve pratısven hekım ve dış hekımı ıle sozleşme yaptı Bu uygulama rontgen ve goz gıbı en fazla başvurunun olduğu hastanelerde ve yeterlı eleman bulunmayan branşlarda daha da yavgınlaştınlacak. gunlerde kalması da baslı başına kuşku verıcı bır olaydı Bu rasJantıyı da saptamıs ve kamuoyuna duyurmustuk o zaman Yıne kımse bu ılıskılere goz atma gereğını duymuş değıldı Bugun artık, Uğurlu'nun, Ağca'ya para gonderdığı, bu paranın da Ağca'ya Omer Mersan elıyle verıldığı iyıce kanıtlanmıs bulunuyor Uğurlu'ya gore, Ağca'ya yapılan para yardımı, Doğan Yıldırım adlı, Yesılkoy Havaalanı'nda gorevlı bır gumruk muhafaza memuru aracılığı ıle ıstenmıştır Doğan Yıldırım, Denız HarpOkulu'ndan cıkarılmış daha sonra sağ eylemlere katıldığı ıcın tutuklanmıs ve daha sonra da Yesılkoy Havaalanı Gumruk Muhafaza Memurluğu naatanmıştır Uğurlu, Doğan Yıldırım'ın "Metın adındakı bır arkadaşının Sofya'da paraya ıhtıyacı olduğunu" soyledığını, bu parayı, Ağca'ya verıleceğını bılmeksızın Ömer Mersan ıle telefonda konuşup, bu paranın "Metın ' adıyla bıldığı Ağca'ya venlmesını sağladığını açıklamaktadır Ağca Roma'da verdığı ıfadelerde, Bekır Çelenk ve Abuzer Uğurlu ıle ılışkılı olduğunu acıklamış ve îstanbul da Beyazıt ve Aksaray'da kacakcılık ışlerı yaptığını soylemıstır Bunlar, doğru mudur değıl mıdır 9 Konu Roma'da soruşturma aşamasmdadır Yakında dava acılacak, bırçok gercek su yuzüne cıkacaktır Ağca, Istanbul'da yakalanır yakalanmaz verdığı ıfadelerde, Ipekcı cınayetınde kullanılan sılahı, Cağaloğlu'nda Inan Ishanı'nda cay ocağını ışleten ulkucu Mehmet Sener den aldığını soylemıştı Şener, olaydan hemen sonra Turkıye'den kaçmış ve 22 şubat 1982 gunu Isvıçre'de yanında UGD baskanlarından Abdullah Catlı ıle bırlıkte uzerlennde sahte pasaportla yakalanmıştır Ağca'yı cezaevınden kactıktan sonra Ankara'ya getıren 34 RF 601 plaka numaralı Renault marka araba, Mehmet Şener'ın kardesı Hasan Huseyın Şener'ın uzerıne kayıtlıdır Bu araba daha once Yalcın Ozbey'ın uzerıne kayıtlıdır Yalçın Ozbey, îstanbul 2 Noterlığı'nın 29 6 1979 gun ve 351543 sayılı senedıyle arabayı Hasan Huseyın Şener'e devretmıstır Arabanın daha oncekı sahıbı Gafur Dınçer'dır Ağca, Istanbul'da 13 temmuz 1979 gunu verdığı ıfadede şunları soylemekteydı Aksaray Ttcaret Bankası'nda Yalçın Ozbey ısımlı arkadaşım arsa almamız ıçın 150 000 lıra para yatırmıştı Ağca'nın banka hesabına 150 bın lırayatıran Ozbey, Ağca'yı Ankara'ya kacıran arabayı Hasan Huseyın Şener'e devreden adamdır "Rastlantı ıste" ne dıyeceksınız? Ağca, şımdı Ipekcı'nın "Oral Çelık ve Yalçın Özbey tarafından oldurulduğunu" soylemekte Şu anda Federal Almanya'da bulunan Ozbey de, Mıllıyet'ten Orsan Oymen'e Abuzer Uğurlu ıle ılışkılerı olduğunu belırtmektedır Şu ışe bakın, Ağca'ya, bır kacakçı para gonderıyor Bu paranın gondenlmesıne, Yesılkoy Havaalanı'nda çalısan ulkucu eğılımlı bır muhafaza memuru aracılık edıyor1 Mersan, Munıh'te Vardar şırketı ıle çalışıyor Vardar şırketının sahıplerı, Bekır ve Selamı Gultaş'lar ıse Abuzer Uğurlu'nun kacakcılık ışınden ış ortaklarıdır Ağca llalya'dan bu şırketı telefonla aramakta ve Mersan ıle konuşmaktadır Tabıı bu da rastlantıdır1 Ağca konusundakı bu basdondurucu gelışmeiere, Işvıçre Federal Mahkemesı'nın 22 mart 1983 gun ve P 455 / 82 / KL sayılı kararı da eklenmıştır Şener Isvıçre'de uzerınde Durmus Unutmaz adına'duzenlenmıs bır sahte pasaport ıle yakalanmıştır Durmuş Unutmaz, Nevşehır'de UGD Ikınci Başkanı Abdullah Çatlı'nın kardesı Zekı Çatlı nın arkadasıdır Ulkucu goruşlerı savunan ve bu orgutlere kayıtlı bulunan Şener Turkıye'ye getırılmesı ıçın yaptlan başvurulara karşı ' Kurî olduğunu" ılerı surmuş, Federal Mahkeme de bu gerekçe ıle Şener'ın Turkıye'ye gen venlmesı ıstemını reddetmıştır' Işın daha da ılgınç yanı, Federal Mahkeme'mn, Jurgen Roth adlı solcu gecınen bır Alman gazetecısının 15 şubat 1983 tarıhlı raporuna dayanarak, Şener'ın Turkıye ye gonderılmesını reddetmış olmasıdır Yıne şu ıse bakın, ulkucu bır sanık, Isvıçre'de etnık kokene sığınarak ve solcu bır Alman gazetecının Turkıye ıle ılgılı raporuna dayanarak, Turkıye'ye gonderılıp, yargılanmasını engellıyor Bu da bır başka rastlantıdır' Dışişleri (Baştarafı 12. Sayfada) şu karşılığı verdı: "Turk yonetimi diye bir olay yoktur. Bagımsız KKTC vardır/ KKTC Avrupa konseyi ve yan kuruluşlarına uye değildir. Bu nedenle de toplantıya sekrelerya tarafından davet edilmemiştır." HASAN ESAT IŞIK'IN Mıllı Savunma eskı Bakanlarından Hasan Esat Işık ıse a\nı konuda goruşlennı "Cumhuriyef'e açıklarken, "Kıbrıs Rum yonetimine ayncalıklı bir hak tanındı dıve ulkemizi Kıbrıs'ın sadece Rum vonetimince temsil edileceğı toplantılara açmak zorunda değiliz" şeklinde konuştu Işık'ın açıklamasında dıkkat çektığı bır nokta da, ^vrupa Konseyi Iskân Fonu toplantısının Turkıye'de yapılmasından sonra Turkıye'nın Konsev Parlamenter A.ssamblesınde valnızca Rum yoncnmınce atanmış mılletvekıllerının kaiılmalarına ıtıraz etme hakkının da ortadan kalkacağı hususu oldu Dışışlen eskı Bakanlarından Ihsan Sabrı Çağlayangıl ıse, sorularımız uzerıne Avrupa Iskân Fonu toplantısının kıbuslı Rum delegelenn katılınııyla Izmır'de yapılmasının Turkıye'nın kıbrıs polıtıkası açısından bır çelişkı yaratacağı goruşunu savundu Çağlayangıl, "Turkiye'nin Kıbrıs sorununda uyuşmazlık ıçınde olduğu ızlenimıni dogura ı cak davranışlardan kaçınılması gerekir" dedı Şevket Yılmaz (Baştarafı 1. Sayfada) gucunde meydana getırdığt aşınmanrı çok yonlu olarak değerlendırıleceğını \e bu konulara bır çozum bulunacağma ınandığını ıfade ettı YHK YASASI DEĞtŞTİRİLSİN Toplanuda ozellikle Yuksek Hakem kurulu'nun çalışma bıçımı \e vetkılerı Başkanlar tarafından sert bır bıçımde eleştırıldı Yasanın değıştırılerek bu kuruhın vetkılerının yenıden duzenlenmesıne ılışkın onen oy bırlığı ıle benımsendı ve hukuk komısyonuna yenı bır yasa onerısı hazırlanması talımatı verıldı Daha sonra Turklş Kontedelasvonu'nun catısını oluşturan başkanlar, asgan ucretın >on zamlarla aşindığını belırterek "Bir nısanda saptanmış olan asgari ucret son zamlarla nisan ay ı ravıcinın çok altına duştugu açıkca etiketlere bir gozatmakla gorulmektedir" denıldı Bugune Kadar yaptığımız araştırmalarda, Ipekcı nın sıyasal yanı ağır basan bır cınayete kurban gıttığı sonucuna ulaşmıs bulunuyoruz Ancak bu Ağca'nın ve yakın cevresının kaçakçılarla olan ılışkılerını yok saydığımız anlamına gelmez Ipekcı 1978 ekım ayının 12 ve 23'uncu gunlerınde bırı, Gumruk ve Tekel eskı Bakanlarından Gun Sazak'ın gumruk kapılan ıle ılgılı demecıne hak veren otekı de Bakan Tuncay Mataracı'yı koşeye sıkıştıran bır röportaj yayınlamıştır Bunları yok saymak, "Ipekcı, kacakcılık konusunda yazı yazmamıştır" demek acaba ne anlama gelmektedr 7 Kım, nıye bu yazılan gızlemeye calışmaktadır'? Amaç nedır? Duyumlanmıza gore olayların kılıt adamı ulkucu mılıtan Oral Çelık, Ingıltere'nm kuzeyınde hıpıler arasında yaşamaktadır Bır ara, Barcelona'da gorunduğu ılerı surulen Celık bulunmadıkca, Ağca olayına ısık tutulamaz Ağca Papa suıkastından once, acaba nıçın Mallorka Adası'na gıttı? Mallorka'da kımlerle goruştu 9 Bekır Çelenk'ın yakın dostu ve ortağı Arasyon'un Barcelona ya da Mallorka ıle bır ılgısı var m ı ' Bunlar da araştırılmalıdır Suc ' orğutlu suç" dedığımız karmasık yapı ıçınde gelışıyor Bu nedenle, her kanıt, her belırtı tek tek ve ozenle ıncelenılerek gerceğe ulaşılıyor Dun butun bu ılışkıler karanlıktaydı bugun tek tek ortaya cıkıyor Örneğın, Ağca'nın anlatımlarında adı gecen Şahın Tolunoğlu'nun kım olduğu, kımın yakın ıs arkadası olduğu, hangı sıyasal partıye kayıtlı bulunduğu, nerelerde çalıştığı anlasılınca yenı yenı sorular sorulacak Heıe bır bekleyın, su Roma'dakı dava açılsın. sonra da Barcelona'da Celenk ıle ılgılı yenı soruşturma baslasın c>fg> eSV ' 3. İSMNBULyMODkH^FMSI UDVS UUISLARARASI FUAiCIUK ve M0OA G O S T E R H J L S I AS FUNRveDEFİLELER 1822 NİSAN1984 İSTANBLJL SHERATON