Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dil Kuralları da Değişîr OMER ASIM AKSOY Dıl devnmının guçlu savunu cularından Sa>ın Prof Fahır îz, Cumhurıyet Gazetesı'nın 16, 23, 28 Şubat 1984 gunlu savılannda çok yararlı bılgıler \eren ve dıh ozleştırtne akımının tersıne çevrılemeveceğını kanıtlavan uç guzel yazı vayımladı Gorme>enler bu yazılan herhalde okumalıdır lar Bılgısıne ve devrımcılığıne karşı buyuk saygı duyduğum sayın Profesorun yaJnız uçuncu yazısının dorduncu ve beşıncı sutunlarında benım ölçulerımle bağdaşmayan sozler var Onlar uzerınde durmak ıstı>orum "UZERİNDE DURMAK tSTEDİKLERtM" 1 Sayın Iz dıvor kı "Nıte lığı belırsız ve orneklen sınırlı olan men ekı ıle turetılen sozler tartışma konusu olmuştur Ne var kı bunların bır böluğu tutunmuş ve çoktan Turkçeve mal olmuştur Ogretmen, goçmen, seçmen, sayman vb " Ben şu duşuncedeyım kı 6rneklenn sınırlı olması, bızım ıçın avak bağı olmamalıdır Dılımızde bır tek orneğı dahı bulunsa ona benzetılerek yenı sozcukler turetılmeh ve bu tutum tartışma konusu vapılmamalıdır Dıl dev rımı çağında da dılın bu olana ğından > ararlanmazsak onu na »ıl gelıştıreceğız9 Kaldı kı men ekı>le yapılmış sozcuklerımız pek sınırlı da değıldır Turkıve Turkçesınde Turkmen, Kolemen, kosemen, Karaman, kocanıan, kodaman, toraman, şışman, azman, dızman, evcımen, ışçımen, Dikmen, değırmen... (Derleme Sozluğu'nde asman, gokmen, ilıkmen, dokmen, dılmen, ılıman, çırakman...) gıbı sozcukler vardır Yuz yıl once basılmış olan Çağata> Lugatın de goçmen, Dıvanu Lugat ıt Turk'te kozmen sozcuklen de bulunmaktadır Prof Vecıhe Hatıboğlu nun "Turkçenın Ek lerı" (s 116) ve rahmetlı Tahır Nejat Gencan'ın Dılbılgısı (4 Bas s 2O5)adlı>apıtlarındada men ekının ad soylu sozcukle re ve eylem koklenne eklenerek kışı anlamlı \e başka anlamlı sozcukler turettığı gosterılmıştır Demek kı bu ekle sozcukler tu retıldığı artık tartışmasız olarak dılbılgısı kıtaplarımızın kuralları arasında yer almaktadır Sayın Iz, egemen ıçın kuruluşu yanhş olan" dıvor O>sa Prof Doğan Aksan "Tartışılan Sozcukler" adlı ıncelemesınde (s 28) egemen'ın doğru bır kuruluş olduğunu kanıtlamaktadır 2 Sayın Iz dıyor kı "ıl ekı nın nıtelığı belırsızdır Bu ekle yapılan çok az adlar ve sıtatlar vardır Yenı turetılen koşul hem yanlıştır hem de şart'ı karşılaya maz " Prof Doğan Aksan "Tartışı lan Sozcukler" adlı ıncelemesın de (s 37) I ekıvle evlemden ad lar turetıldığmı bıldırerek çapul, çatal, kızıl gıbı ornekler vermıştır Bunlar koşul'un vapıcavanlış olmadığını gostermektedır Şart'ı karşılamadığı duşuncesıne gelınce Bu, koşul'un şart sozcu ğunde bulunan ıkı anlamın her ıkısmı bırden karşılamadığı du şunulerek ılerı surulmuş olmalı dır Oysa bır dılın herhangı bır sozcuğu, başka bır dılde her za man tek sozcukle karşılanmaz Orneğın nıspet sozcuğunun kar şılığı yalnız oran mıdır'7 Ilıntı ve ınadına vapılan ış de nıspet'ın karşılıkları değıl mıdır 9 Bunun gıbı koşul da şart'ın anlamlann dan bırını karşılar Bır mal sa tın alırken odeme koşullannı (şaruarını) da goruşuruz Şart'ın otekı anlamı su ornekte sorıılur "Guvenlık gozetımı altında bulunan bır kışının hergun bellı saatte guvenlık makamına gel mesı şarttır" Buradakı şart'ın karşılığı gerek'tır, koşul değıldır Işte koşul'un şart'ı karşılamadığı vargısı bu anlamından dolayı ol sagerektır Aslında koşul, şart' ın bınncı anlamı ıçın kurulmuş tur 3 Sayın Iz dıvor kı "ge ekı fiıllere eklenır Bu bakımdan genelge, çızelge gıbı turetmeler ku rala aykırı, ımge busbutun van lıştır " Bu konuda Prof Dogan \k san, "Tartışılan Sozcukler" adlı kıtabında (s 35 36) şo>ledı\or '"Burada gozden uzak tutulma ması gereken bır nokta, Turk<,e de ge ekının e>lem kokunden ad turetırken kımı sozcuklerde ad so>lu koklere de getırılmış olma sıdır Orneğın çeşıtlı lehçelerde eskı ve >a>gın bır sozcuk olan ozge bu >oldan turemıştır Rad loff, sozcuğu oz + ke bıçımınde açıklamakta, buna uvan başka sozcuğunu de gostermektedır Gerek ozge ve başka'nın varlığı, gerekse genelge'nın vabucak tutunması, ge ga ekının ad kok lerınden turetmeye de yararlı \e yeterlı olduğunu gosterıyor Bunlara ek olarak Çankın do laylannda kullanılan ıçge (sa>gı Iı, kıbar) sozcuğunu de goster melıvız" 4 Savın Fahır Iz dıvor kı "Ozbekçe ve Tatarcada bulunan ev ekı, ^nadolu Turkçesınde yoktur Odev, gorev, turev, sınav vb Sozler >apı>ı bozar" Aynı aıleden olan dıl varlıkla nnın >abancı değıl ulusal savıl ması ve bunlardan yararlanıla rak dılın zengınleştırılmesı gerek mez mı 9 Odev, gore>, turev, sı CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nav, sovlev. . sozcuklen bugu nun Turkçesıne mal olmuşlardır Tutunmuş olmaları da gosterı vor kı dıl bunları >abancı saymamakta benımsTnıs bulunmak tadır Ovle ıse dılbılgısı kıtapla rımızdakı ekler arasına artık ev a> ekı de gırmelıdır Nıtekım Prof \ecıhe Hatıboğlu Turk çenın Eklerı adlı kıtabına bu ekı de almıştır 5 Sa\ın Iz dı>or kı "ım ekı ıle fıılden adlar vapılr Bu ba kımdan toplum, ortam. bırım kurala avkırıdır Ne var kı bu sozler tutunmuş, sevılmış, Turk çe>e mal olmuştur" Burada soz konusu olan kura la a\ kırılık şudur Kokleşmış ku rala gorem ekı evlemdenadtu retır Yukarıdakı orneklerde ıse ad sovlu sozcuklere eklenmıştır Bunlar ' sevılmış, tutunmuş, dıle mal olmuş" bulunduğuna gore, dıl m ekının ad so>lu ı>ozcuklere eklenmesını de kabul etmış demektır \rtık 'kurala a>kın" lık durumu kalmamıştır Kural gelışmış venı bır bıçım almıştır Nıtekım Tahır Nejat Gencan, "Dılbılgısı' kıtabında (4 Bas s 217) bu ek ıçın ad sovlu soz cuklere getırılmeve başlanmış tır" demektedır 6 Savın Iz dıvor kı "ınç ekı ıle fiılden adlar vapılır tlgınç kurala avkırıdır Çunku ılgımek dıve bır fııl voktur Ancak bu soz >a>gın olarak kullanılmak tadır Konuşma dılıne de gırmış tır " Daha once bır yazımda da be lırttım sanıvorum Atav, "ente resan" verıne ılgınç sozcuğunu kullanmayı tasarladığı zaman, duşuncemı sormuştu Ben, dılı mızde buna benzeven korkunç sozcuğunu anımsatarak ılgınç'ın tutunabıleceğını so>lemıştım ıne ekı, fııl koklenne gelerek sevınç, gulunc, kıskanç gıbı soz cukler turetı>or Korkunçda kork kokunden yapılmıştır An cak korku sozcuğune nç eklene rek vapıldığı da duşunulebılır Buna gore ılgınç sozcuğu ılgı'den vanı ad sovlu bır sozcukten tu remış olur Ben<e tlgınç'ın tutun ması, bır bu analojıye, bır de ılmek evlemlığının ' ıler tutar" dan başka bır çekımde kullanıl mamakta oluşuna davanmakta dır kurala gore sozcuğun ılmek evlemlığının ıl kokunden turetılerek ılınç olması gerekır d ı " duşuncesınde bulunanları vaşayan dıl haklı gostermemış tır Prof Doğan Aksan da Tartışılan Sozcukler" kıtabın da (s 34) ılgınç'ın ılgı'den ture tılmış olmasıyla alışılan yolun dı şına çıkılmıştır" demekle bırhkte ılgınç'ı savunmaktadır Ilerıden ben "fııl koklenne gelır" denılen kımı eklerın, va şavan dılde ad soylu sozcuklere gelmeye başladığının başka or neklerını ge ve m eklerınde de gorduk 7 Savın Iz, ılçe, dılekçe, gerekçe gıbı turetmelerı Farsça ku çultme ekı alan çe ıle vapılm c gıbı goruvor Ben bu duşuncede değılım Turkçede de kuvultme gorevı vapan ce/çe ekı vardır "Az guzel, bıraz buvuk" anlam larına olan guzelce, buyukçe (vurgu c hecesı uzerındedır) soz cuklennde gorulduğu gıbı Kal dı kı dılekçe ve gerekçe'dekı çe'ler kuçultme gorevı ıçın kul lamlmış değıldır Turçede ce ca ekının bırçok gorev lerı vardır Bunlar Prof Veuhe Hatıboğlu nun "Turkvenın Eklerı" (s 4452) veT \ Gencan'ın "Dıl bılgısı" (s 201 203) adlı kıtap larında gosterılmıştır Insanca, vaşça. Turkçe, gunlerce, once, bence, bunca, vuzlerce, fılanca, •açıkça, şo\lece, kesmece, bılmece, bovlece, şaşırtmaca, kaplıca, akarca, kokarca. orneklerınde gorulduğu gıbı İlçe'de kuçultme görevıyle kullanılan çe ekı, dılekçe'de "dılek olarak sunulan ', gerekçe'de "gereklığın nedenı" anla mı ivin kullanılmıştır 8 Savın Iz dıyor kı "gen ekı ıle fıılden sıfat yapılır uçgen, dortgen, beşgen gıbı terım lerın kuruluşu ıse tartışmalıdır Ataturk'un dıl sofralarında bulunan arkadaşlarından dınle dığıme gore *\taturk bu terımlerı gen ekıyle vapmamış, "genış" anlamına olan gen sozcuğu ıle kurmuştur Gen ek olarak kul lanılsavdı bu sozcuklerın ses uvumuna gore uçken, dortken, beşken bıçımınde yazılması ge rekırdı Bıleşık sozcuk olarak kurulduklanndan g sesı sertleş memıştır Terımlerın anlamı da " u v genışlığı olan, dort genışlı ğı olan"dır SONUÇ Sayın Iz, ılıştığı sozcuklerın çoğu ıçın "dıl kurallarına aykı n' vargısında bulunurken "ama tutunmu>, dılc mal olmuş" so zunıı J^ eklıyor Benım asıl uze rınde durmak ıstedığım nokta, 'dıl kuralları"nın değışmez " n a s s " gıbı gorulmesıdır Bılı nen bır gerçektır kı once kural lar konulmuş da ondan sonra dıl bu kurallara gore duzenlenmış değıldır kurallar, dılde belırgın leşeıı duzenlerden çıkanlmıştır Dıl, değışık bır duzene gore ış lemeve başlamışsa, yenı kural lar ortava çıkıvor demektır Bılınen kuralların hepsı, geçmış yuzyıl ların arkasındakı kurallar olarak kalmamıştır Bunlarda zamanla değışmeler, daralmalar, genışle meler olmuştur Dıl devrımımız bu değışme surecının en çok yo ğunlaştığı bır çağın urunudur Artık dılımızın uretkenlık alanı genışlemış, ulusallaşma ve kendını bulma gucu artmıştır Bu hava ıçınde dılde yenı kuralların oluşması çok dogaldır Bunları dıkkatle ızlememız, ınceleme mız, eskı kuratları değışmez "nass"lar saymamız gerekır ka nısındavım Umarım kı, sayın ustat Fahır Iz, bu konuda bana hak verecektır PENCERE Öfke ve Akıl... 31 MART 1984 OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Bir Yolculukta... "Söndurun ışıkları benı gormesın Gozyaşlarımı kımse bılmesın" 'Şımdı ağlıyorum kendı halıme" 'Umıtsız bır aşka kımse duşmesın Artık bu derdı çekemez oldum', 'Bır gun olsun gulmedım Yenı dertler çıktı eskı lerı dururken' Otobustekı kasetler bırbırını ızleyıp duruyor Boğuk seslı bır adam hıçkırıyor, ağhyor, yakınıyor Olumu cağırıyor, nerdesın ecel kahrol ey kader, ne bu karasevda' deyıp duruyor Ama başkaldırma yok' Bılınç ışığı yok' Kendıne guven yok1 Yaşamaya sevgıyle bağlanmak, duymak yok' Gozyaşı, lanetleme, mleme, yalvarma Dünyam karardıkça kararıyor Oysa, dışarısı gunluk guneşlık Yemyeşıl bır doğa, ılkyaz geldı dıye yanıltılmış ağaçlar Bır yanda da denız, Marmara Ote yanda da denız, Ege, Saros Korfezı Ne güzel yöreler' Her yer aydınlık, yaşam nştarıyor topraktan Ama bızım otobusun kasetınde boğuk seslı adam dunyamızı ılle de karartacak1 'Şaşırmışım kalrnışım Ne yapsam ben kendımı' Nerdeyse, at kendını şu denıze kurtulajım bırlıkte, sen de bız de dıyeceğım Ama o kasetlen şoföre veren ıkı genç dalmış gıtmışler on sıralarda Sıgara ıçıp ıçıp dınlıyorlar boğuk seslı şarkıcıyı Ah, dıyorum nerde alaturka şarkılar, hele hele halk turkulerı, aranjman bıle olsa, yeter Hıç değılse bır duygulanma, bır sevınç dolar ıçımıze, böytesıne kapkaralaşmaz Bır sure Çanakkale'deydım 18 Mart torenını ızledım Masmavı bır gundü Kalabalıktı kent Alanda soylevier dınledım Sonra da dostlarla Intepe'ye, Tusan Motel'e gıttık Ardından da ta Asos'a, rahmetlı Nevzat Ustun'un yaza yaza bıtıremedığı o tarıhsel kıyı köyune Yol lyıce uzak Ustelık Ezıne'den ötesı de yapım halınde Ikı saat surdu gıtmek Yarım saat kalabıldık kıyıdakı kahvede Genç bır ogretmen çıktı karsıma aydınlık bır ınsan tanıyıvermış Dolaştık, Ustun un yazdıklarını anımsadık, geçmışı yaşadık, karşımızda uzanan koskoca Mıdıllı yı seyrettık Bır barış dunyasında yaşamak ne lyı olacak, dedık Sonra dönduk kente Bır de oyun ızledım Ibış'ın Ruyası'm Buğra'nın unlu oyunu Guzel oynadılar Kentın ılerı gelenlerı Buğra bır çeşıt 'Palyaço' oyunu yazmakla ne anlatmak ıstemış? Kışılerıne Komıkı Şehır Nahıt Bey, Darulbedayı artıstı, Sadı Rıza gıbı çağrıştıran adlar vermekle nasıl bır amaç ızlemış? Naşıt Bey'ın yaşamından bır kesıt desem, değıl Hele Raşıt Rıza ıle Sadı Rıza arasında tek yakınlık ıkısının de yakışıklı erkekler oluşu Seçımlere bırkaç gun vardı Otomobıller geçıp duruyordu aday resımlenyle Tam o sırada Çanakkale'de sıkıyönetım kalktı ama yennı olağanustu yonetım aldı Bu kez de yenı yonetım aday, resımlerının vıtrınlere asılmamasını ıstemış Olağanustu yonetım, sıkıyönetımden daha 'yumuşak' olmayacak mıydı? Hem, bızlere daha 'ters' gelıyor 'olağanustu yonetım' alışmışız sıkıyonetım sozune 9 Ne de olsa omrumuzun buyuk bolümu sıkıyönetımlerde gecmış' Batılı dostlar Sıkıyonetım' sözunden çok korkarlar ama bızlerın rahatlığı şasırtır onları Bılmezler kı Ikıncı Dunya Savası'ndan bu yana geçen kırk ellı yıl boyunca sıkıyonetımlerle kardeş gıbı yaşamaya alışmış bır toplumun ınsanıyız' Guzel gunlerdı Truva Otelı Muduru Kâmıl Bey'le, Izmır Mılletvekılı Prof Mahmut Akkılıç'la eskı Gumruk Bakanı Sadıklar'la, rahmetlı Bulent'ın ağabeyı Dundar Dıkmener'le 'Merhaba'cı Meydın ve Azmı ıle, otekı dostlarla goruşmek, soyleşmek benım ıçın cok yararlıydı Otel penceresınden boğazdan gecıp gıden gemılerı ızlemek, Kılıtbahır sırtlarındakı koskoca yazıyı okuyup geçmışe dalmak Emeklı jandarma bınbaşısı Can Polat Yucel'ın 'Çanakkale Boğazından Gecen Gemıler adlı sıır kıtabını okuyordum bır yandan da Yucel barısı seven bır asker, dıyor kı "Çanakkale Boğazından geçen gemıler Rengârenk balonlarla Elele tutuşan Ve bayramlar dolusu sevınclerle Gokyuzunden uçuşan Pembe cocuk hayal'enmı Ozenle teknesıne yükledığım Kâğıttan kayıklanm olun benım Masum avuclanmia Arkanızdan serptığım Kopük kopuk sularla Ine kalka ulaşın Hanta defterlenmde Mavı renklerle boyadığım Uçsuz bucaksız okyanuslann Bır kulaç ötesındekı lımanfafmoaJL Otobuste de okuyorum bu dızelerı lcım aydınlanıyor Kasettekı boğuk seslı adam ıstedığı kadar ağlasın Sondurün ışıkları" dıye Boştur boş1 Yasam guzel Doğa apaydınlık Derken bır ucurtma göruyorum Goklere yukselıyor dalgalana dalgalana llkyazın ılk habercısı Actları, cığlıkları, anlamsız bağırısları sılıp atıyor Içıme sevınc doluyor bırden HerCamı Aracınıza Takmayın. Camın Doğrusunu Rullanın, Güvenli Oto Camı Aş Buvukdere Caddesı Bevtem Han Kat 48 ŞışlıHtanbul Telefon 146 11 26 147 Oo. Şekspır demış kı Ofke gemı azıya almtş bır ata benzer, koştukça kendı kendısını yorar Kavga ederken ya da tartışırken ofkeye kapılan kaybeder, serınkanlılığını koruyan kazanır Ofkenın kımı dostlukları yaraladığı da cok görulmuştur Ağızdan çıkan olçüsuz bır soz, bır daha onarılamayacak yıkımlara yol açabılır Gunluk yaşamda ofkeye kapılanlar, en yakınlarını kırdıkları zaman pışman olurlar ama ış ışten geçmıştır Ofkelı ınsan ağzını açar, ama gozlerını gerçeklere yumar • Sıyasal yaşamda ofkenın hıç mı hıç yararı yoktur, bır çuval ıncırı berbat edebılır Bır zamanlar sosyalıst kesımde pek geçerlı olan kuram tartışmaları öfkeyle doluydu Işçı sınıfı adına konuştuğunu ılerı suren kımılerı kendılerı gıbı duşunmeyenlen ıhanetle suçlar, veryansın ederlerdı Ofkeyle dolu kızgın çatışmaların neye yaradığı sorusu bosluktadır Onune gelenı ışçı sınıfına ıhanetle suçlayanlar bu yontemle emekçı guçlerını bolmekten gayrı bır ış yapamadılar Hoşgörunün yumuşaklığında, aklın kılavuzluğunda, sağduyunun sennkanlılığında surdurulecektartışmamn yararı ne denlı buyukse, ofkelı bır saldırganlıkla yuklu konuşmaların sakıncası o olçude buyuktur • Şımdı benzer tartışmalar sosyal demokrat kesıme yansımış gıbı görunuyor Oysa çağımızın sosyal demokrat partılerı sert kuramsal tartışmaları kaldıracak doktrın örgutlerı değıldır Partı çatısı altın da emekçı yığınlan ağırtık kazanmakıa bırlıkte, çeşıtlı toplumsal katmanlardan bır yelpaze bulunur Sosyal demokrat kesımde kıldan ınce kılıçtan keskın teorı tartışmaları yapmak, akıl hocalığı taslamak, şunu ya da bunu suçlamak pek geçerlı değıldır Sosyal demokrat partıler okullarda öğrencılere gostenlen Newton çarkına benzerler Newton çarkının ustunde yedı rengın dılımlerı bulunur Çark dururken butun renklerı tek tek seçebılırsınız, ama dönmeye başladığında ış değışır, devınımle bırlıkte çarkın ustundekı renkler bembeyaz olur Bır sosyal demokrat partı de sıyasal yaşamda devınıme başlayırica yapısındakı sosyal katmanları butunleştırıp erıtır, polıtıkanın sol kefesıne yığar • Beş ay ıçınde olağanustu koşullarda yapılan ıkı buyuk seçımde yuzde 30'a demır atan sol oyları kuçumseyen ya da azınv sayan eksık değıl Oysa bu taban, yeryuzünde çok az ulkede eşı bulunan bılınçlı bır ıtıcı gucun varlığını sımgelemektedır Son yıllarda ulkemızdekı ıç ve dış sermaye ortaklığı, elındekı butun araç ve sılahlarla sola oylesıne yüklendı kı yuzde 30 sol oyun sandıktan çıkabılmesı şaşılası bır sonuçtur Bılınçlı halk yığınlan olağanustu koşultara ve baskılara karşın sola oy vermış ve demıştır kı Bız buradayız, varız beklıyoruz Bugun ne SODEP ne de HP tam anlamında bır partı sayılabılır Çok kısa bır sürede örgutlenmeye çalışmışlardır, eksıktırler, orgut para, kadro ış bolumu, uzman bakımından zayıftırlar, kurumsallaşma ve butunleşmeden yoksundurlar Halk yığınlannı bu partıler yonlendırmedıler, halkın bılınçlı kesımı, partı yonetıcılerıne yol gostermış, ısteğını vurgulamıştır Aşağıdan yukarıya doğru belırleyıcı bıçımde yukselen bu gostergelere göz kapamak tarıhsel aymazhk olacaktır * Her ıkı partıde değerlı deneyımlı, namuslu dostlar vardır Bunlar sevgıyle, sağduyuyla, akılla bölünmuşluğu aşmak zorundadırlar Sınavını serınkanlılıkla veren, halk katında saygıntığtnı koruyacaktır DURRCflm Turkıve Şışe ve Cam Fabrıkaları A Ş nın bır kuruluşudur DUYURU Cam Pazarlama A Ş ÖLUM BABAMIZ cem yayınevi İSMAİL CEM İMZA GÜNÜ 2 ANKARA KITAP FUARI SANAYI VE TICARET BAKANLIĞI SERGI SALONLARI BUGUN SA.AT 14 00 18 00 PLÂSTİK SAIMAYİİ ve TİCARET A. Q. IZMIR İLHAMİ BEKİR TEZ'İ \ITİRDlK Cenazesı pazar gunu Şışh Camıı'nde kılınacak oğle namazından sonra Zmcırlıkuyu mezarlığında toprağa \enlecektır KIZLARI DİLEK TEZ FATOŞ TEZ 1** 5 3 "70(5 HAT) TELEFON IMUMARAMIZ DEGİŞMIŞTİR 2 NISAN 1984'DEN GEÇERLI BURO YENI TELEFON NUMARAMIZ GÖKYOKUŞ Adlı şıır kıtabını ılk kez Ankara AFEKS KITAP FUARI'nda DE YAYINEVİ standında 2 nısan pazartesı gununden ıtıbaren imzalıyor Oglumuz ÇAN YUCEL Ankara 2. Kitap Fuannda Hil Yayın biriminde imzagünleri 31 Mart Emre Kongar 1 Nısan Haluk Gerger Gunduz Okçun. 4 Nısan llber Ortaylı 5 Nısan Osman Ulagay 6 Nısan Cengız Çandar 7 Nısan Atıllâ Dorsay 8 Nısan Turker Alkan I 25 9O 1 O (10 HAT) ATTILA İLHAN İmza ve Söyleşi 13. QS 2 0 . SS BİLGE KİTAP KULUBU Valıkonagı Cad. 73 Nışantaşı 141 51 24 141 51 25 Kerem'in doğumunu dost ve akrabalarınuza duyururuz 22 3 1984 ZERRIN ve REŞAT UZAR \lmza gunlerı 14 00 19 00 arasında Sanayı ve Tıcaret Bakanlıgı Sergı salonlanndadır TEMSILCI Her ış gıbı pazarlamacılığın da kendıne ozgu zorluklan vardır Işı kolaylaştıran, kımın adına ne>ı pazarlayacağımız ıle kışısel vetenek ve kararlıhğımızdır Çalışma alanında etkın ve sa>gın bır yerı olan kuruluşurauzun ı>ı eğıtılmış kadrolarına katılmak ıstersenız, değışık seçenek ve olanak larla sıze uygun ışı bırtıkte saptayalım Bız bılgı ve denevımlerımı/:, sız de yeteneklennızı ortava kovun BİLGE A Ş K^DIKOY ŞUBL&1 Soğutluçeşme Cad Vışne Sok Fazlıoğlu lşharu No 4/1 KADIKOY hil yayın VABANCI DIL BILENLER'e r Cıddı bır kurulu^un Cagaloğlu'ndakı me kc/ınde ı.alı>lırılmak U/L re Ingılı/ c hransi/ta •Mmanı.a ve llahaiKa dılkrındcn bırını ıvı bılen vt o/cllıkle ga/cteı.ılık >uksek okulunu \e askeılığını bııırmii geıivler aranıyor İMeklılerın kısa bır özgeçmışleıı ıle bırer UuocıalUırını hıaııbul Posıa kııuiMj 9^0 ddreMne gondermtkn rn.a olııııur NOT Bd^iurular %u\\ ııııulaı.aUır GÜNLERİ'NDE Attıla llhan Mustata Balel Celal Ozcan Mahmut Alptekın B u gü n .i r a m ı z d a 13. OC 2 O KnıA otobte, Um pandyon koıuklım», Ortur Serna BA.RBAROSBULVA.RI 3S BESİKTAŞIST TEL 16!107*1618226lbU281 KAOIKOY 1376107 kitap kulübü ıkonağıCad. 7 141 51 24 0141 51 25